Katalog

SAYFA CUMIHUI HURİ YET 7  KASIM  2010PAZAR 8 Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale izmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara HABERLERIN  DEVAMI DIS MERKEZLER S S S S B B S B B B B B 19 17 21 21 22 24 23 19 19 19 19 21 Eskışehır Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van S S S B B B B B B B S S PB  19 18 18 26 27 27 22 26 21 23 18 14 14 2 3 3 11 AmsterdamY 12 Brüksel Y 11 Y 12 Paris 9 Bonn Y Münih B 13 Berlin Y 10 BudapeştePB 14 Madrid PB 21 Viyana  PB  16  Oslo PB PB Helsinki Stockholm  PB Londra PB PB PB B PB Y Zürih Moskova Y B Aşkabat B Taşkent PB Baku B Bişkek B Tiflis B Kahire Belgrad Sofya Roma Atina Şam B  Karlı 19 20 20 22 15 5 17 18 17 14 19 28 26 19  Kars Ülkemizin kuzey kesimleri parçalı çok bulutlu,  diğer  yerler  az bulutlu  ve  açık  geçecek.  Marmara, Kuzey ve  iç  Ege,  Göller  Y öresi,  iç  Anadolu,  Karadeniz'in  iç  kesimleri  ile  Doğu  Anadolu'nun  kuzeyinde  sabah  ve  gece  saatlerinde sis görülecek.  iç Anadolu'nun  doğusu, Karadeniz'in iç  kesimleri  ve  Doğu  Anadolu'da buzlanma ve  don olayı bekleniyor. Sulu kar  *Ş»  Gök  gürtiltülü TAR İ H TE  BUG UN   MÜMTAZARIKAN 7  Kasım AKTÖR STEİ / E  MC  QUEBN £ IRAStNOA,KALPTEŞl 6u>Ü. Bİ R ICANSeg AMEÜV4Tİ '  YETGKSİ Z eİ S  ÖĞgENİ MÛEtJ SOU/ 3A  ÇEŞİ TLİ   İ ŞLE/ SOE ÇAUÇMIÇ OLAU MCQüEEN, İ 3S8'PE Sİ NEMA'İ A 6EÇMİ fTİ   Fİ LML&Sİ MPE GEfJELLİ / U E,  ZOIS. DUSüMlAKPA  KALAM,AMA  SOfJUMA  DEK  t'MATLA  MÜCAOELE / ÜŞİ LE&  CAULAMbtfrMtŞri.  OYUAI  TABZ/ NPAtd ALÇAK  GÖfJÜULİ   MAI/ A, ÇOK  £EviLA4E£/ fJE  MEPEN  OLMüŞTV.  "7PE MAGNIFICENT£EyEt4*(YEt>İ tt İ LAHŞÖIS)  j  "THE G&EAT £SCAPE (BÜYlJK  KAÇtş), "THE C/ NCtNNAT/   &PX&liWljeBAZlA/ S'KGAU),  "rüe THOMAS  C£OWNAFFAtR'Y/ dBAIZ  SOysitMCÜ)/ "BULÜTT*(GANGSTBIZİ MMPEJZİ ); "PAPIUAN" LEgEtc} Pİ LMLeKl'AtP  B g 1980 'DE BÜGÜU, ÜMLJÜ AMERİ MU  Sİ A1EMA OYMCUSU smveMCQueeN(snvM/ v<KüiM') l 46  YAŞINDA  GEÇÎHOİ Ğİ 0 Aç ık  £ 5  Parçalı bulutlu  £  Sisli  C ü  Bulutlu  <• • »  Çok  bulutlu Y ağmurlu G UNCEL CÜNEY T ARCAY ÜREK I   Baştarafı 1. Sayfada kapıkulları mı? Karar sizin"  dedi. Kılıçdaroğlu da Ecevit'ten aldığı cümleleri parti içi  kargaşada rol alanlara karşı kullandı. Parti içi çatışma,   "ya  ben  ya  Sav sorununun ötesindedir"  demeye getirdi. Bu açıklamayı yorumlamak gerekirse: Bundan böyle Genel Başkan; referandum kampanyasında gaza gelip partinin yetkili organlarınadanışmadan,  hatta duyarlı konularda parti kararı olmadan genel af, türban sorununu biz çözeriz gibi toplumda sarsıntı yaratan  başına buyruk vaatlerde bulunamayacak, demektir. • •• Ecevit, asırlık  bir çınarı devirir gibi İ smet İ nönü'yü  değişmez genel başkanlık tahtından indirdiği Kurultay'daki konuşmasında ortaya koyduğu temel ilkeleri, acaba liderliğe geldikten sonra  uygulayabildi mi? Ecevit, yıllarca genel başkanlığını  yaptığı, oylarını yüzde 40'ın üzerine çıkardığı CHP'den, 1980 darbesinden sonra neden koptu? Partide hukuku işletmek istedi.  Ecevit'in kapıkulu olmamalarını  önerdiği çeşitli hiziplerin cirit attığı bir düzen (düzensizlik) egemen oldu  CHP'ye! Kılıçdaroğlu bugünlerde yaşananları  anımsatan o günlerin CHP'sini  Rahşan Ecevit'ten dinlerse.. bugün özenle gizlenmek istenilen bölünmüşlüğe daha sağlıklı  bir değerlendirme yapma olanağı bulabilir. Bir yerde Ecevit'in devamı olmaya özenmek, zoru başarmak demek. Örneğin TBMM genel kurulunaseçilmiş bir kadın türbanıyla girerse Kılıçdaroğlu; Ecevit gibi "Çıkarın  şu kadını buradan"  diyebilecek mi? Y oksa tvvitter'de okunan;  "Türbanlıya güveneceğiz,  saygı duyacağız"  söylemini mi uygulayacak? • •• Ecevit çok iyi konuşan, yazan ve her gün bilgi hazinesini  zenginleştiren, ilkelerine sadık bir siyaset adamı idi. Rahşan  Ecevit, eşinin CHP'den  kopuşunu nasıl anlatır elbette bilemeyiz ama; o günlerde 12 Eylül'ün  darbe vurduğu CHP  üzerinde  Ecevit'le yaptığımız  konuşmalar hâlâ belleğimizde. Dört parti liderine 1982 Anayasası ile on yıl fiili siyaset yasağı getirildiği günlerdi; Oran'daki  evinde sık sık görüştüğüm Bülent Ecevit'e; partinin başına uygun göreceği bir kişinin gelmesi sağlanırsa.. örgütün başsızlıktan  kurtulabileceğini söylediğimde.. kesin bir dille karşı çıktı. İ çinde iken yönetmekte zorluk çektiği partiyi dışarıdan yönetmek olanaksızdı! CHP'deki  iç gelişmelerden yakındı. İ sim vermedi ama, hiziplerden, örneğin Baykal, Süleyman Genç'in başını çektiği hiziplerden çok çekmişti. CHP  defterini kapamıştı  Ecevit.  tanınmamış isimlerden amatabandan giderek büyüyecek bir yeni siyasal oluşumdan söz ediyordu. Aynı görüşleri benden hemen sonra görüştüğü Uğur Mumcu'ya  da söyledi. Rahşan  Hanım'ın gerçekleşmesinde büyük payı olduğu Demokratik Sol Parti'nin ilk  kıvılcımlarıydı Bülent Ecevit'in  bize söyledikleri... Bülent Ecevit; DSP'yi büyüttü ve partiler arası gelişmelerde ve koalisyon hükümetlerinde söz sahibi oldu. Fakat sol partilerin bir çatı altında toplanması görüşü her gündeme gelişinde Ecevit; genel başkanlığı sırasındayakından  tanıdığı  kimilerinin egemen olduğu CHP'ye uzak durdu. Ecevit'e yıllarca sıkıntılı günler yaşatanlar bugün  CHP'deve  yönetiminde değil. Bülent Ecevit, görüşleriyle, sosyal demokrat programıyla artık CHP'ye dönebilir. Önce dünkü Cumhuriyet'te çıkan Alican  Uludağ'ın haberinden olayı  anımsayalım: Ergenekon soruşturması kapsamında  17 Nisan 2009'da tutuklanan  M ehmet  Haberal, İ stanbul  14. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimleri Rüstem Eryılmaz, Resul Çakır, Kemal Can,  Yakup  Hakan Günay, M ehmet  FaikSaban;   İ stanbul 9.  Ağır Ceza Mahkemesi hâkimleri  Nurettin Ak, İ dris Aslan  ile İ stanbul  12. Ağır Ceza Mahkemesi  hâkimleri Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu  ve AN Efendi Peksak  hakkında Y argıtay 4. Hukuk  Dairesi'nde tazminat davası  açmıştı. Haberal,  9 hâkimden "Rahatsızlığı nedeniyle ölüm riski taşıdığı,  delilleri karartma ve kaçma şüphesi  olmadığı halde"  tahliye taleplerini reddettikleri gerekçesiyle, 20'şer bin TL  tazminat talep etmişti. Y argıtay  4.  Hukuk  Dairesi de Haberal' ın "tutukluluk halinin devamına"   ilişkin verilen kararların CMK'ye  aykırı olduğunu  kaydetmiş  ve hâkimlerin her birinin Haberal'a  1500 TL  manevi tazminat ödemesine  karar vermişti. Bunun üzerine  hâkimler karara itiraz etmiş ve  dosya Y argıtay  Hukuk  Genel Kurulu'nun önüne gelmişti. Kurul, Prof.   Haberal' ın açtığı tazminat davasında  tahliye AYDINLANMA EMRE KONGAR Bir Cerrahın Cerrahisini Öldürmenin Bedeli... taleplerini reddeden 9 hâkimin tazminat ödemesine  ilişkin kararı onadı ve  böylece bir içtihat oluşturdu. • •• Hukukçular  bu kararı nasıl yorumladı:  Y ARSAV  Kurucu  Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, kararın  hukukun  üstünlüğünün işler  kılınması  ve  insan haklarının  korunması yönünden çok önemli  bir adım olduğunu kaydetti... Eski Adalet  Bakanı  Hikmet Sami Türk,  CMK'ye göre tutuklamaların  kuvvetli  suç şüphesi,  kaçma, delilleri yok etme ve değiştirilmesini önlemek  için verilebileceğini vurgulayarak  kararın Ergenekon sürecinde tutuklanan diğer  üniversite rektörleri ve  gazeteciler açısından  da emsal niteliği taşıyacağını  dile getirdi... İ stanbul  Kültür  Üniversitesi Hukuk  Fakültesi  Ceza  Hukuku Anabilim  Dalı Başkanı  Bahri Öztürk,  "Tutuklamayla  ilgili böyle  bir karar  vehlmesi yargıçların  tutuklama  ve yakalama  konusunda  biraz daha dikkatli karar vermesi sonucunu  ortaya  çıkarıyor" görüşünü kaydetti. * * * Peki, dünyaca ünlü cerrah M ünci  Kalayoğlu, M ehmet Haberal için ne demişti (Cumhuriyet Gazetesi, Aydınlanma,  13  Haziran 2010): "...Bir cerrah kolayca yetişmiyor... Ve hele iyi cerrah çok çok zor. Belki  M uhammed Ali  dünya şampiyonu  olduktan  on sene sonra tekrar boksa  başlayabilir ve tekrar şampiyon  olabilir. M icheal Jordan Chicago • •• Bulls'un  NBA Biliyoruz  ki hiçbir  parasal şampiyonluğundan  5 sene tazminat, dört duvar  arasında sonra tekrar  basketbola geçirilen tutukluluk günlerinin başlayabilir  ve tekrar  şampiyon bedeli  olamaz... olabilir... Peki bir cerrahın Ama iyi bir cerrahı, hem de cerrahisini öldürmenin çok çok iyisini,  bir sene bir bedeli nedir? odaya kapatırsanız, Onu  biliyor  muyuz? ameliyathaneden uzak Hayırlı  pazarlar! bırakırsanız,  ona ancak rtiyalannda  ameliyat ekongar@cumhuriyet.com.tr yapabilme şansını bırakırsanız, www.kongar.org o  cerrah hiçbir zaman geri gelemez.  Belki fizik olarak ölmez ama cerrahlsl ölür. Yazıkolur. . . Ben  iyi cerrahı  tanırım. Benim  için  onların ameliyatlannı  seyretmek Beethoven'in 5'inci  senfonisini dinlemek  kadar veya Leonardo Da Vinci'nin la Jaconde'unu seyrettiğim zaman  aldığım zevk kadar bana zevk verir. Ben Prof. Dr.   M ehmet Haberal \  1967yılından  beri tanırım. Birlikte  birçok ameliyata  girdik. M ehmet Haberal iyi hem de çok  iyi  cerrahtır. Hacettepe'de  ve Başkent Hastanesi'nde  beraberce birçok  hastanın  hayatını kurtarmak için  uğraş  verdik. Asla şüphem yok,  o çok iyi cerrah. Anayasaya göre idam cezası, yani öldürmekyasak. İ yi bir cerrahın cerrahisini öldürürseniz geriye ne kalır ki?. . " G UN DEM I   Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA  BALBAY  Y aptıklarını  ballandıra  ballandıra  anlatır.   İ craattan  memnun olanlarla  konuşup onların  değerlendirmelerini,  yorumlarını  işler...  Önceki  dönemlerde yapılanların  ne  kadar kötü olduğunu örneklerle  anlatır.  Y apılanları öteki  ülkelerle  karşılaştırır... İ nandırıcı  ve gerçek olduktan sonra  bunlara elbette diyecek  bir şey  yok. Peki, ya  bunlar yetmezse?  Toplumda  başka iktidar arama  havası  belirmeye  başlamışsa? İ şte o zaman  ikinci yöntem devreye giriyor. Nedir o? İ ktidarı  seçeneksizleştirmek... Demokrasiye  uymasa  da  bugüne  uyuyor! İ ktidar  partisinin "Ülkeyi  bizden  iyi  kimse yönetemez"   naraları  bu yöntemin  sadece küçük  bir parçası... • •• Asıl yöntem şu: Bütün seçenekleri ya törpülemek ya ortadan kaldırmak... Bugün Türkiye'de  uygulanan  budur. AKP'nin  medya  kolları  bunu o  kadar  iyi yapıyor  ki, şapka çıkarmamak  elde değil! Bu anlamda AKP'nin  iki  büyük endişesi  var: 1.  Merkez sol  1970'lerdeki gibi iktidarın güçlü seçeneği  konumunayükselir  mi? 2. Merkez ve  merkez  sağda yeni  bir toparlanma olur  mu? Bizde demokrasi oyunu  kurallarıyla oynanmadığı  için, dahadoğrusu  iktidar kuralları  ben  koyarım, uyan  uyar  uymayandan bana  ne mantığını  "/7er/  demokrasi"   olarak dayattığı  için  bu "endişelere"   karşı  bulunan "çözümler"   de ona göre oluyor. Örneğin  CHP  Türkiye'nin  elzem  bir sorununun  çözümünde adım  atmayı  denese, bu,  AKP  medyası tarafmdan  başarılı  bir şekilde "CHP'nin  iç sancısı"   haline getiriliyor. CHP  de buna "müsait"   olunca olağanüstü  bir çaba harcamalarına  gerek  kalmıyor. Merkez sağa  ise adeta göz  açtırmıyorlar. Birazcık  büyüyen  bir umudu ya  anında bitiriyorlar ya da  koparıp  kendi bahçelerinin  bir köşesine  koyuyorlar. İ kisine  de direnirlerse saldırıyı  ağırlaştırıyorlar. Daha  açık  bir ifade ile basın  özgürlüğünün bütün olanakları  siyasi  seçeneklerin  bitirilmesi için  kullanılıyor. Seçenek tarlasında  en çok sevdikleri  çözüm şu: Ayrı bir parti gibi duracak ama AKP'nin yaptığı  her şeyi  övecek,   "biz de  böyle düşünüyoruz"   diyecek,  "biz iktidara  gelsekaynı şekilde  hareket ederdik"   demeçleri verecek! AKP'nin oluşturmak  istediği  "yapıcı muhalefet"   bu. Buna yapıcı  muhalefet  denmez, dense dense  iktidarın dış  kolu denir. BALBAY'IN  AVUKATI,  DARBE  GÜNLÜKLERİ 'NE  İ Lİ ŞKİ N YETKİ Sİ ZLİ K  KARARININ  GETİ Rİ LMESİ Nİ  İ STEDİ Balbay'm isteği kabul edildi İ stanbul  Haber  Servisi    2. E rgen ekon  davasın da  Savcı Mehmet Ali  Pekgüzel,  tutuklu bulun an  yazarım ız  M ustafa Balbay  ve  avukatı Aydın  Metin'in İ stanbul Cumhuriyet  Başsavcı  Vekilliği'n in   "D arbe Günlükleri"  soruşturmasmm, Ergen ekon  soruşturm asm dan "ayrılması ve  yetkisizlik"  karan n m  dosyaya  gönderilmesi talebinin kabulünü  istedi. İ stanbul  13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafmdan Silivri'de görülen davanm önceki günkü oturumunda sanık ve  avukatlarmın talepleri  konusunda  iddia  makamınm mütalaasını açıklayan Savcı  Pekgüzel,  Balbay  ve  avukatı  Aydm Metin'in taleplerinin kabul edilerek "İ stanbul Özel Yetkili  Cumhuriyet Başsavcıhğı'na yazı  yazılarak dönemin kuvvet komutanları  Özden  Örnek,  İ brahim Fırtına  ve  Aytaç  Yalman   hakkında verildiği başına yansıyan yetkisizlik kararının onaylı  bir suretinin mahkemeye gönderilmesinin  istenmesine  karar  verilmesi" yönünde göriiş bildirdi. D uruşmada  tutuklu  sanık  eski Başkent Üniversitesi Kurucu  Rek Tahliye talepleri reüüeüilüi Mahkeme  Başkanı  Köksal Şengün,  bir  kez  daha Mustafa  Balbay, Tuncay  Özkan, Prof. Mehmet  Haberal, Prof. Fatih Hilmioğlu'nun  da  aralarında bulunduğu  25  kişinin tahliyesi yönünde  oy  kullanırken  tahliye talepleri oyçokluğuyla reddedildi. Halen 30  kişinin  tutuklu  bulunduğu davada eınekli Tuğgeneral LeventErsö'z,  emekliAlbay Atilla  Uğur, emekli Albay  Levent Göktaş, Yarbay Mustafa Dönmez  ve İ brahim Şahin  'in tutukluluk  halinin devamına ise  oybirliğiyle karar verildi. Levent Ersö'z'ün avukatı  Ali Rıza Dizdar,  üye  hâkimlere "Başkan Şengün  'ün  istediği sanıkları tahliye edin. Biz  geri kalan  5 kişi yargılanır, savunmamızı yaparız"  diye  seslendi. Davaya 8 Kasım Pazartesigünü  devam edilecek • •• 2. Ergenekon davasında aralarında yazarımız Mustafa Balbay'ında  bulunduğu 25 kişinin tahliye talepleri oyçokluğuyla reddedildi. törü  Prof.  Dr.  Mehmet  Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı,   savcı Pekgüzel'in,  "Haberal'ın ayakta  tedavi edilebileceğine ilişkin 16  Ekim  2009  tarihli  raporun mahkemeden gizlendiği gerekçesiyle yetkililer hakkında  suç duyurusunda bulunulması" talebine  ilişkin  değerlendirmede bulundu.  Söz  konusu  raporun iptal edildiğini anlatan H elvacı, "S avcının  bu  talebi, adli  yargılamayı  etkilemek,  yargıyı baskı  altına  almaktır.  Doktorların da  baskı altına alınarak  müvekkilimin  hastanede yatmasını  engellemeye  çalışmaktır" diye konuştu. Helvacı, Prof. Haberal'ın tahliye taleplerinin reddedilmesine ilişkin açtığı davada 9 hâkimin tazminat ödeme  cezasının  Yargıtay  Hukuk  G enel Kurulu'nda onandığını  anımsatarak "Yargıtay'ın  bu kararı, müvekkilimin tutukluluk  halinin devamını gerektiren hukuksal sebeplerin bulunmadığını ortaya koydu"  dedi. • •• Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit'in devamı bir genel başkan olduğu izlenimi veriyor. Ecevit   "umuttu"  diyor; biz de (ben de) halkın umudu olduk diye konuşuyor. Ne var  ki Ecevit'in devamı olabilmek için devleti var eden temel ilkelerde Ecevit gibi sağlam ve dik durmak, çeşitli değişikyorumlara meydan verecek  konuşmalar yapmamak gerekiyor. Ecevit  kasketi giyerek, söylemlerini yineleyerek Ecevit  (gibi) olunmuyor. Kamuoyu hâlâ Kılıçdaroğlu'nun  laikliğe bakışı nedir, bilmiyor. Başörtüsü ile türban arasındaki anlam farkını ortaya koymasını bekliyor. Başörtüsünden soyutlayarak türbanı siyasal bir simge görüyor mu bilinmiyor. Ecevit'in sosyal devlet, demokratik sol anlayışına ve uygulama çabalarına ne denli uyum sağlayacağı da bilinmeyenler arasında. İ ktidar, siyasi  seçenekler  için  kullandığı  bu yöntemi topluma, sivil  toplum  kuruluşlarına, meslek örgütlerine de  uyguluyor. Konunun  bir unsuru olarak  vurgulayalım, Silivri  davaları  bu anlayışın  bir parçasıdır.  Bu davalar  üzerinden toplumsal  muhalefetin de sesi  kısılıyor. Bu mantığın  net bir fotoğrafı olarak şu örneği verebiliriz: Eskiden TÜSİ AD hükümete  not verirdi, şimdi hükümet TÜSİ AD'a not veriyor! İ ktidar öyle ya da  böyle dünyanın  her ülkesinde vardır  ama  muhalefet  her  ülkede yoktur. Sadece demokrasinin yerleştiği ülkelerde  vardır. Türkiye'de  demokrasi yerleşmiyor.  AKP devletin, siyasetin, toplumun  heryerine yerleşiyor. Anlatılabilir  bir yöntem  bulsalar,  muhalefet partilerinin genel  başkanlarını  doğrudan kendileri atayıp  demokrasiyi tarafsız  biçimde ileri götürecekler. ankcum@cumhuriyet.com.tr Erdoğan, Bahçeli'nin Taksim saldınsı açılımm sonucudur' sözlerini eleştirdi • •• Ecevit; Atatürkçülükten ödün vermeyen, laikliğin demokrasinin vazgeçilmezi  olduğuna inanmış, özel yaşamıyla, fikirleriyle gerçekten halkçı bir siyaset adamı idi. Ecevit'in devamı olabilmek için  Ecevit'in temellerini attığı, ama siyasal olaylar içinde gerçekleştiremediği kimi görüşlerini yaşama geçirebilecek mi yeni CHP? Onümüzdeki günlerde göreceğiz. 'Bahçeli hezeyan için de' ANKARA  (Cumhuriyet  Bürosu)   Başbakan  Tayyip Erdoğan,   CH P'deki gelişmelerle ilgili ilk  değerlendirmesini yapu. Erdoğan,  "Halkoylaması bitti,  muhalefet yeniden Ankara'ya  kapandı. Hatta birileri de  sadece partilerinin içine kapandı.  Milletin derdini bir  kenara bırakıp yine kendi derdine düştü" dedi. Erdoğan, MHP lideri Devlet  Bahçeli'nin "Taksim saldınsı açılımın  sonucudur" sözlerini,   "Hezeyan" diye nitelerken  12 Haziran'daki  seçimlerde "Kimsenin genel merkezin olurunu almadan  aday olmamasını" istedi. Başbakan  Erdoğan, partisinin genişletilmiş  il  başkanları  toplantısmda özetle şunları söyledi: Ölümünün 72. Yıldönümünde Mustafa Kemal'i Yazmak D r.  H a nda n  D İ KE R  Yeditepe Üniversitesi I  Baştarafı 2. Sayfada N itekim  onun yaşammdaki  başarısının  sırrı  da onun şu  sözlerinde gizlidir: "Büyük sorumluluklar,  büyük başarıların adeta habercisidir." Mustafa Kemal, ünlü tarihçi Prof. Dr. Bernard Lewis'e  göre "Modern Türkiye'nin  kurucusudur."  Ama  o sadece kurucu değil kurduğu bu  ülkeyi çağdaşlaşmaya yönelten ve  20. yüzyıla taşıyan bir  devrimci kişiliktir. Mustafa Kemal için yakıştırılan sıfatlarm, onun için denilenlerin özeti onun   'tek  adam' oluşunda gizlidir. İ şte Şevket Süreyya Aydemir'in  bu  deyimi tam  da  onunla örtüşen en temel en güzel  deyiştir. Evet, Mustafa Kemal  'Tek  Adam'dır. Kısacası: "Mustafa Kemal Atatürk, Halktan biri olarak doğdu. Bir  adsızdı.  Adını  kendi yaptı. Ama  öldüğü  gün  ona:  Milletin  en  büyük evladı dediler. Çağın ve  insanlığın en  büyük evladı, dediler. Şimdi hem  soydaşları, hem  tüm  dünya, onu  böyle  anarlar..." İ nşallah CHP bir gün:   Biz bir  konuda başarısız olduk,  muhalefete  tüm  çabalarımıza,  tüm gayretlerimize  rağmen  büyük Türkiye  vizyonunu  kazandıramadık. 8 yıldır ısrarla, bıkmadan, usanmadan, yılgrnlığa düşmeden muhalefetin Sivas'm ötesine  geçmesini istedik, muhalefetin,  Ankara'dan  dışarıya  çıkmalarını Anadolu'ya geçmelerini istedik. Diyeceksiniz ki  'Halkoylaması öncesinde çıktılar gezdiler'.  Mesele o günlerde gezmek dolaşmak değil, her an Türkiye'yi dolaşmak. İ şte görüyorsunuz halkoylaması bitti,  muhalefet  yeniden  Ankara'ya kapandı. İ nşallah bir gün  Sivas'ın da ötesine geçerler, İ nşallah  bir  gün  Iğdır'rn,  H atay'ın, Edirne'nin de ötesine giderler. İ nşallah içeriden Türkiye'nin nasıl göründüğünü, dışarıdan nasıl  göründüğünü görme, duyma, imkânına kavuşurlar. Bahçeli'nin  hezeyani: MHP lideri çıkıyor 'Taksim'deki  canlı bomba neyse açılım  da aynısıdır' diyor. İ şte kalkıp  oralara, o illere gitmezseniz, oraları görmezseniz,  G AP'ın  o  bölge için ne ifade ettiğini bölgedeki yaunmlann orayı nasıl değiştirdiğini hissetmezseniz,  böyle  hezeyan cümleleri  sarf  edersiniz.  N asıl olur da sen bir milli birlik ve  kardeşlik projesini kalkarsrn Taksim Meydanı'ndaki  bu  olayla  özdeş hale  getirirsin?  M H P'ye  gönül vermiş  kardeşlerime  tekrar  ses leniyorum, bu hezeyanı iyi  takip edin, iyi  değerlendirin. Bu  ülkeye efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya  soyunmuş  bu  kadroyu bu tür bir teröristle aynı kefeye koyan bu anlayışa artık sizler de  gereken dersi verin. Canlı bomba toprağa verildi •   VAN  (Cumhuriyet)   Taksim'de  32  kişinin  yaralanmasma neden olan bombalı eylemi yapan P KK'li terörist Vedat Acar, Van'da  toprağa verildi. Ağabeyi Abdullah Acar ve  amcası Kayhan Acar tarafmdan  İ stanbul Adli  Tıp  Kurumu'ndan alman  Acar'm cenazesi dün  TH Y  tarifeli uçağıyla Van'a  getirildi. G eniş güvenlik  önlemlerinin almdığı havaalanmdan  40  kadar yakını tarafmdan  alman Acar'm cenazesi  G ürpmar ilçesine bağlı  G üzelsu köyünde toprağa verildi. 'Bakanlar  Kurulu gündeminde  yok' Erdoğan,  AKP  G enel  Merkezi'nde  Başbakanlık  muhabirleriyle sohbeti sırasında sözleşmeli er uygulaması ile  ilgili bir  soru üzerine,  "Sözleşmeli er  uygulaması  konusundaki  çalışmalar sürüyor"  diye  konuştu.  Erdoğan, konunun yarrn yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısrnda  gündeme gelmeyeceğini de  söyledi. m u C  M  B