09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7  KASIM 2010 PAZAR CUMHURİ Y ET SAY FA HABERLER MEB'in 18. Milli Eğitim Şurası sona erdi ama tartışmalar bitmedi POLİ Tİ KA  GUNLUGU HIKMET  ÇETINKAY A 6 Sanki Diyanet şurası' •   18. Milli Eğitim Şurası pek çok  tartışmayı da beraberinde getirdi. Eğitim sendikaları şuraya katılanlarm profîlinin bile hedefîn dinsel eğitim olduğunu yansıttığmı belirtti. şıldığı, bu yönde önergeler verildiği ve konuşmalarrn  yapıldığı  bir halde düzenlendiğini kaydetti. Bütün okulları kuran kursu haline getirmek için önergeler sunulduğunu ifade eden Adıbelli,  "Üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarına  karşı yurt  yapılmasını  önerdik,  oradaki zihniyet karşı çıktı. Tarikatlarımız cemaatlerimiz varken  devletin yurduna mı ihtiyaç var, mantığıyla hareket edildi"  diye  konuştu. Adıbelli  şunları söyledi:  "12 Eylül'ün ürünü olan zorunlu din derslerini savunuyorlar. Neredeyse ana rahminden başlayacaklar din eğitimine." Votka ve Tütün Kokan Şair Bir yaz gecesiydi... Gökte  dolunay vardı...  Jaroslav Seifert  bir  Prag gecesinde  sevgilisine  şiirler okuyordu. Şairyirmili  yaşlardaydı... Çekoslovakya  o yıllar ikiye bölünmemişti... Belki 40  yıl sonra dağılacağını aklının  ucuna bile getirmiyordu şair. Bal rengi gözleriyle yıldızlara,  göğe bakıyordu  sevgilisi. O  ise her zamanki  gibi  sigarasını çekiştiriyordu... Genç  kadın  birden ayağa  kalktı ve seslendi: "Ofbıktım  senin bu abuk subuk konuşmalarından, sürekli votka içmenden, bedeninin tütün kokmasından..." Öfkelendi  şair.. sevgiliyi  o anda terk edip evine döndü... Seifert'i okuyorum  bir sonbahar akşamında. Bir zara,  bir yelpazeye,   bir kuş türküsüne ya da deniz  kıyısındaki bir tarak  kabuğuna  benzeyen  uyuyan bir kenti seyrediyorum. Ve şair diyor ki: "Elveda elveda güzel kızlar,  bugün tanışmıştık, bir daha görüşemeyeceğiz hiç!" umarsız krallığında aşkın." MAHMUT  LICALI ANKARA   Eğitim sendikaları Milli Eğitim Bakanlığı'nın düzenlediği 18. Milli Eğitim Şurası'nda benimsenen tavsiye kararlarının AKP zihniyetini ortaya koyduğunu ve eğitimin  dinselleştirilmesini amaçladığını  vurguladı. Şura'ya katılarak  1+4+4+4 yd kesintili eğitim modeli önerisine ve din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin bütün eğitim kurumlarında etkin bir şekilde  okutulması önerisine karşı çıkan Eğitinı İ ş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli,  şura üyelerinin  oluşturduğu  profıle  bakıldığı zaman alınan kararlara şaşırmamak gerektiğine  işaret etti. Adıbelli, şuranın adeta "Diyanet İ şleri  Şurası" gibi  dini konulann tartı • •• Toparlanıp  dönmem gerekirdi. • •• 'Kesintisiz eğitimin rövanşı' Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Küıç,  AKP'nin uzun süredir  hedeflediği söz konusu eğitim modelinin 8 yıllık kesintisiz eğitim sürecine bir rövanş  mantığıyla getirildiğini  kaydetti. Kılıç,   "Kararlar  tavsiye  olarak değil,  yaşama  geçirilecek  kararlar olacaktır. Din eğitimi bir  süre sonra çeşitli dersler ve etkinlikle eğitimin içine yerleşecek. Okul öncesi eğitimden itibaren din eğitiminin yayılması öngörülüyor" diye konuştu. Yönetmelik değişikliği t 9 El Ezher'e denklik yolu açılıyor ANKARA  (Cumhuriyet Bürosu)   YÖK'ün  değiştirilen  "Denklik Yönetmeliği"ne göre, hukuk, tıp doktorluğu, diş hekimliği, mühendislik ve öğretmenlik alanında denklik işlemi, seviye tespit  sınavında başarılı  olnıa şartı aranmadan yapılacak.  Bu hüküm, El Ezher  Üniversitesi  gibi  üniversitelere denklik verilip verilmeyeceğini  tartışmaya  açıyor. YOK'ün yurtdışındaki  denklik işlemlerinde uyulacak  esasları düzenleyen "D enklik Yönetmeliği" Resmi G azete'nin dünkü sayısında  yayımlandı. Hükme göre seviye tespit sınavının esasları  genel kurul tarafından belirlenerek  resmi internet  sitesinden ilan  edilecek.. • •• Küçük  bir dize aldım Seifert'in "Islak Resim"   şiirinden. O şiirinde  "pazar günlerini"   anlatır şair... "O güzel pazar günleri hani bir kent topa, bir iskambil kâğıdına, bir okarinaya ya da sallanıp duran bir çana benzer  güneşli caddelerde öpüşürdü gölgeleri gelip geçenlerin ve birbirlerini tanımadan gelip giderdi insanlar. O güzel akşam saatleri Bir kent bazen bir güle, bir satranç tahtasına, bir kemana ya da ağlayan bir kıza benzer  domino  oynamıştık kara noktalı taşlarla,  bardaki o zayıf kızlarla dizlerine bakarak jartiyerlerinin  ipek birer taç gibi süslediği iki kuru kafayı andıran bir deri bir kemik dizlerine Seifert, ilk şiir kitabını  19 yaşında yayımladı: "Gözyaşları içindeki Şehir" 1920 1930  yılları arasında  sosyalist dergi ve gazetelerde yazdı,  ardından düşüncesini  değiştirip kapitalist sistemi savundu. İ yi bir şairdi... 1984 yılında  Nobel Edebiyat Ödülü'nü  aldı...  10 Ocak 1986'da  Prag'da yaşamını yitirdi. Serin ve çiçek kokan bir havada gözlerimi yumuyorum  birden... Düşsel yolculuğum  başlıyor... Moskova'da  burgaçtan bir pencere, içinde yeşiliyle bir kuru kayın dalı... Biraz özlem, sevgi ve umut. Narenciye bahçeleri, kestane ağaçları, kızılçamlar,  palamut. Bir taçyaprağının  ötesinde  kokan toprak... Ve şairin dizelerinden  bir çığlık: "içimi sımsıcak ısıtmıştın, birgecede buz kesti yüreğim, artık ısıtamazsın." Bilmem Prag ve Moskova geceleri nasıldır  bir güz akşamında! Kent uykuyayatmış  mıdır?  Çocuklar ne yapıyordur? * * * Y itip giden yıllar,  büyüyen çocuklar: "Daha güzel ne var dünyada küçük kızlardan başka doğar doğmaz elma kokarlar ballı süt karışımıyla. Küçüktür hepsi birer gonca tenleri yıldızlanır üç yaşlarında belli belirsiz bir gölge çizer saflıklarını. Tertemiz gülerler ve vücutlarından geçen dalga durur kalır doruklarda sonsuza kadar." O sonsuzluğu  düşündüm... Y aşama dairöyküleri okudum, şiirleri dinledim. Gecenin  içinde çığlık  çığlığaydım: "Ve bütün yüreğimle haykırıyorum size; Yaralamayın n'olur bu sevdayı! Hayalleri paramparça olan bu ülkemizde bir o kaldırabilir bunca acıyı." Yürüdüm  bir süre... Birden sis bastı o kıyı kentini... Bir kent gül  uykusundaydı... Buz gibi taş merdivenlerde  kimseler yoktu. Y aprakların  kırpıştırdığı  sabah güneşini beklemeye başladım.  Kent yavaş yavaş uyanırken pencereden dışarıya  baktım. Seifert'in dizelerinde dolaştım bir süre... "Belki de bugünkü kadar hiç duyumsamadık avuçlarımızda bize özgürlük getiren kızarmış ellerin sıcaklığını" Ey benim  hayalleri paramparça olan ülkemin  insanları... Karton top namluluları  gibi olmuş yürekler,  çıkarcı güçler, kadere boyun eğen  kadınlar. Bakın top gibi bir güneş sökmeye başladı yine... Kent gül  uykusundan uyandı... Haydi siz de uyanın  artık! Uyanın! • •• Erdoğan Köseoğlu,  benim birlikte çalıştığım   İ brahim  Köseoğlu'nun oğluydu. Erdoğan, Türkiye'nin  çalkantılı döneminde foto muhabiri olarak 70'li yıllarda Cumhuriyet'e  girdi ve 2000'li yılların başına dek çalıştı. Erdoğan, uzun süredir bitkisel hayatta... Gazetemizden  Sevim  Ertemur (0532 651 66 85) ve Gülşah  Durak (0533 241 03 66), Erdoğan'ın  çektiği fotoğraflardan oluşan (Fotoğraf Peşinde Bir Ömür)  bir  seçki hazırladı. Birbirinden ilginç ve güzel fotoğraflar  seçkide  yer alıyor, birlikte çalıştığı  gazeteci arkadaşları  Erdoğan'ı anlatıyor. Erdoğan'ın  fotoğrafları yakın tarihimize  ışıktutuyor...  Fotoğraflar yeni karelerin katılımıyla sergiye dönüşecek önümüzdeki  günlerde.  Bu bir mesleki  dayanışmadır. Seçkiden edinmek  isteyenler  Sevim ve Gülşah'a  telefonla ulaşabilirler. TKP'den YöK'e protesto ürkiye  Komünist  Partili öğrenciler dün YÖK'ün kuruluş  yıldönümü nedeniyle Jünel'den Taksim'e ve oradan da  Dolmabahçe'ye T kadar yürüyerek YÖK'ü protesto etti. Türkiye'nin  çeşitli illerinden çok sayıda TKP'li  öğrencinin  katıldığı yürüyüşte  "YÖK,  fermanlarıyla üniversitelerimizi kirletiyor",  "Üniversitelerimizi yobazlara,  liboşlara bırakmayacağız" sloganları atıldı.  Nejat Yavaşoğlu,   Dolmabahçe'de protestocu TKP'li  öğrencilere bir konser verdi.  (Fotoğraf: VEDAT ARIK) • •• Bugün saat   14.00 15.00   arası Beylikdüzü TÜYAP  Kitap Fuarı'nda Cumhuriyet  Kitapları  sergisinde eni çıkan  kitaplarımı olacağım. Y imzalayıp,  okurlarla sohbet edeceğim. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr;  Faks numaramız:  0212 343 72 69 make.belıeve Hem standart yayında, hem 3 boyutta  kusursuz görüntü  kalitesi! Sony 3D TV Sony 3D TV sayesinde,  standart ya d a 3 boyutlu, tüm yayınları üstün görüntü  kalitesiyle  izlersiniz. Active Shutter  3 boyutlu Göz  kamaştırıcı gözlükler,  ortamdaki  ışık yansımalarını netliğe ulaşın! tamamen  engeller.  Böylece,  kusursuz bir 3D deneyimi yaşarsınız. 3 boyut farkını yakalayın! LED Sony  3D TV'de,  dilerseniz tek tuşla standart yayınları d a 3 boyutlu  izleyebilirsiniz! LE D arka aydınlatma teknolojisiyle Sony 3D TV, hem standart yayınlarda, hem 3 boyutlu görüntülerde kusursuz netlik ve parlaklık sunar. m Q C  M  ,  B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle