14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7  KASIM   2 0 1 0 PAZAR CUM HURİ YET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMI 13 Babacan: Dünya ekonomi yönetiminde söz sahipleri kapalı toplantılarda somlara kaygı verid yanıtlar veriyor YORUM ÖZTtN  AKGÜÇ lldııci kriz uyarısı •   İ şsizlik  ve  finans  sektörüyle ilgili risklerin  aynen durduğunun altmı çizen Ali Babacan, hem  hükümet hem de iş dünyasımn  gelebilecek ikinci dalgaya  karşı  hazırlıklı olması  gerektiğini  söyledi. Ekonomi Servisi   Devlet  Bakanı ve  Başbakan  Yardımcısı  Ali  Babacan,  dünyadaki tabloya  baktıklannda iç açıcı  durumun söz konusu  olmadığını  belirterek  "Kapalı  toplantılarda  görüştüğümüz  bütün yetkililer ki dünya ekonomi yönetiminde söz sahibi olan herkesle sık görüşüyoruz,  o kaygılar, o bakışlar, sorduğumuz  sorular  karşısındaki tutum, verilen ya da verilemeyen cevaplar endişe uyandırıyor"  dedi. Babacan, Türk Sanayicileri ve İ şadamları  Demeği  (TÜSİ AD) tarafından düzenlenen  "Sanayi Politikaları Yuvarlak  Masa  Toplantısı" etkitıliğinin  ilkinde yaptığı  konuşmada, önemli bir toplantı için bir arada bulunduklarını  söyledi. İ stihdam noktasında  henüz toparlanmanın  başlamadığına  da  işaret eden Babacan,  "Pek çok ülkede işsizlik oranları hâlâ yüksek, işsizliğin  artmaya  devam  ettiği de yine çok  sayıda ülke  var  dünyada.  Bu yüksek  işsizlik  özellikle  gelişmiş ülkelerin ekonomisinde uzun süre Suçu Ne? Zaman zaman  köşe yazılarına,  TV programlarına da konu olan Mustafa Balbay'ın suçunu, suçlarını anlamaya,  irdelemeye, yorumlamaya çalışıyorum. Deniz Som'un cenazesinde biri "Tahliyeler oluyor, Balbay'ı ne zaman salıverirler"  diye sordu. Ben de "En sonlarda,  Balbay mahkemeye karşı da dik duruyor" yanıtını verdim. Türkiye'de dik durmak, omurgalı davranmak, ülkeyi, Cumhuriyeti sahiplenmek, emperyalizme  karşı çıkmak, hakkı hukuku savunmak,  üretken olmak, sıradanlaşmamak,  dürüstlük, ceza kanununda hükümler olmasa da fiilen suçtur. Bu suçların cezaları da her zaman tutuklanma da olmuyor; göreve son verilme, uzaklaştırılma,  istifaya zorlanma, terfinin engellenmesi, sürülme, dışlanma uygulanan cezalar  arasında. Geçenlerde bir sürücü ile konuşuyordum.  "Abi, bak göreceksin, yakında Ata'nın kemiklerini Anıtkabir'den çıkarıp  Atatürk'ü Türkiye'yi  niçin kurtardın'  diye yargılayacaklar"  öngörüsünde bulundu.  "Evet olabilir, şehitlerimiz bile üstü kapalı biçimde de olsa suçlanmaya başlandı.  Türkiye'de olanlar,  olabilecekler beni şaşırtmaz, yadırgamam"  dedim. Bir TV kanalında  ismi kayıp trilyon davası  ile ünlenen bir yargıç gözlemlerini aktarıyor, belki de yakınıyordu. Hakkında tahkikat açıldıktan sonra, arkadaşları bile selam vermeye çekinir olmuşlar. Doğaldır. Türkiye'de bir örgüte mensup değilseniz, hak bildiğiniz yolda yalnız yürüyorsanız,  başınıza  çorap örülebilir, bu tür davranışlarla  da karşılaşabilirsiniz,  selam kesilir, sizinle birlikte görülmemeye özen gösterilir, işten  ayrıldığınızda uğurlamaya dahi gelinmez; yardım etemeye  çalıştığınız kişiler dahi göz göze gelmekten kaçınır hatta  bazıları sizin aleyhinize söylentiye bile başlar, yapılanlara hak verenler de çıkar;  "iyi oldu, o kadar ileri gitmeseydi, başına buyruk olmasaydı,  biraz ortama,  çevreye uysaydı" derler, için için sevinip timsah gözyaşı dökenler de olur. Y aşananlara bakıp hayal kırıklığına  uğramamak gerekir; olabildiğincedüzgün, onurlu, kendinizi aldatmadan, boyun eğmeden, iki büklüm olmadan  yaşamayı yeğliyorsanız,  doğru bildiğiniz yolda yürümeye çalışıyorsanız,  bu tür davranışları, cezaları göze alacaksınız,  yadırgamayacaksınız,  kırılmayacaksınız, küsmeyeceksiniz. Boyner de  Türkiye'nin sürdürülebilir büyütne oranlanna erişebilmesi için arz yönlü,  üretimi tetikleyen politikaların geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu SICAK  PARA CARİ   ACICI  BÜYÜTÜYOR TÜSİ AD Yönetim Kurulu Başkanı ÜrnitBoyner,  Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme oranlanna erişebilmesi için arz yönlü, üretimi  tetikleyen politikaların geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Makro politikaların sürdürülebilir büyümenin önkoşullarından yalnızca bir  tanesi olduğuna  işaret eden Boyner,  refah düzeyinin yükseltilmesi,  kişi başına gelir düzeyinin AB ortalamalarına yaklaşması ve yeni  istihdam  olanaklannın yaratılabilmesi için Türkiye ekonomisinin yıllık  yüzde  6  oranlarda büyümeyi yakalaması gerektiğini, orta vadede bu hedefe ulaşma ihtiyacı göz önüne alındığında sürdürülebilir büyüme oranlanna erişebilmesi için arz yönlü, üretimi tetikleyen politikalann geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu kaydetti. "Dünyada sonyaşanan ekonomik krizden sonra sıcakpara akışlannın riskleri ve cari açığı büyüten büyüme modellerinin sürdürülebilirliğinin  tartışıldığı bir  ortamda,  arz yönlü politikalara eğilmenin artıkbir yükümlülük halini aldığını söylemek de çokyanlış olmaz " diyen Boyner, bu arz yönlü politikalann orta veya uzun vadeli bir bakış açısı ile sanayi  için  bir yol haritası  haline getirilmesinin mümkün olup olmadığının tartışılması gerektiğini belirtti. I Babacan, sanayi stratejisi ve is   Î Q rl ı ı ni / o o ı  |f j)t|İ QII1  lantının verimli  geçtiğini de betihdam stratejisi çalışmalarına iş  3  U l l l l jP ö l  I% QMIOMI  lirten Boyner ve Babacan, sanadünyasının  daha çok katkı vermesinin, özelde de  yi politikalarında  da orta, hatta uzun vadeli straTÜSİ AD'ın daha çok çalışmaların içinde olması   tejik konuları  rahatlıkla konuşuyor  olmalarının nın kendileri için önemli olduğunu  söyledi. Top   sevindirici bir konu olduğunu  vurguladılar. baskı oluşturmayı sürdürecek ve o ülkelerin büyümeleri bir süre daha sıkıntılı olmacak" diye konuştu. Hazinelerin ya da merkez  bankalarının  yoğun  miktarda  bankalara kaynak  aktarması  suretiyle  gelişmiş ülkelerde  bir bakıma ayakta tutulan, yüzdürülen  bir  bankacılık  sektörü olduğunun, bankacılık  sektörüyle ilgili risklerin  de henüz tam olarak ortadan kalkmadığının  altını çizen Babacan,  "Bir başka önemli ve bizi de son derece kaygılandıran bir alan, o da gelişmiş ülkelerin bütçe açıklarının ve kamu borç stoklarının tarihi  yüksek  seviyelere  ulaşması. Ancak  bir dünya  savaşı döneminde ülkelerin bu kadar yüksek borca ulaştığını görüyoruz" dedi. Ali  Babacan, Merkez Bankası, hükümet, ilgili kuruluşlar  ve iş dünyası olarak küresel  krizle  ilgili gelebilecek  ikinci bir dalgaya  her an hazır olunması gerektiğine  de vurgu yaptı. • •• Öngörüsünü aktardığım sürücü arkadaşı  kırık ve ülkeye küskün gördüm. "Liseye kadar okuyabildim,  otuz yaşımdayım,  kendimi yetiştirmeye,  olanları anlamaya çalışıyorum,  artık kurumlara da güvenimi yitirdim" diyordu. Gerçekten kişiler, kurumlar her açıdan kötü sınavveriyorlar,  güvenilirliklerini,  saygınlıklarını yitiriyorlar. Y aşananlara bakıp tümüyle yeise, umutsuzluğa da kapılmamak gerekir. Ülkeyi sahiplenmek, kişilik, onur savaşı vermek gerekiyor. Klişe birtümce kullanayım. Ülkemize  kırılmak, küsmekgibi bir lüksümüz yok, kendimizi haksızlığa  uğramış gibi de hissetsek, ülkeyi sahiplenmek, meydanı şarlatanlara, yanıltıcı  etiket sahiplerine, kişiliklerini yitirmiş olanlara, konu mankenlerine bırakmamak gerekir. Hukukun üstünlüğünden, hukuka saygıdan, adaletten çok  sık söz ederiz. Bunlar slogan olarak kalmamalı, yaşama geçirilmelidir. Ünlü Roma hukukçusu Domitius Ulpianus'un adalet tanımının  kapsamında onurlu yaşam da vardır. Onurlu yaşam da hukuka saygının bir parçasıdır. "Hukuk herkese lazımdır"  tümcesinde adaleti dilimize persenk etmişizdir. Evet hukuk, adalet, yalnız sade vatandaşa değil, yöneticilere hatta yargıç ve savcılara da lazımdır.  Hukuka saygıyı, yargıçlar ve savcılar,  daha büyük bir özenle göstermelidirler. Hukukta duygusallığa, öç alma duygusuna yer yoktur. Y asal  düzen etik değerlere dayanmak zorundadır. Etiğe aykırı  bir düzen sürdürülemez. Y aşananlara karşı susmamak,  pısmamak, çıkarcılar, cumhuriyet karşıtları, işbirlikçiler,  "yetmez ama evet" çiler dışında yüzde 58'i kazanmak gerekiyor. Atatürk'ün şu tümcelerini yineleyelim:  "Yurdun bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir.  Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır." Fannie Mae 2.5 milyar dolar istiyor WASHINGTON  (AA)    ABD 'li tutsat  (mortgage)  devi  Fannie  Mae, üçüncü çeyrekte  açıkladığı  zarann ardından 2.5 milyar dolar daha yardım istedi. Şirket, bu yılın  üçüncü  çeyreğinde 3.46 milyar dolar, hisse başına 61 sent zarar açıkladı. Fannie Mae, geçen yılın aynı  çeyreğinde  de 19.8  milyar  dolar, hisse başına  3 dolar 47  sent zarar ettiğini  bildirmişti. Şirket hükümetten, ikinci çeyrekte 1.5 milyar  dolar  yardım  isteğinde  bulunmuştu.  ABD  yönetiminin  2008'de  el koyduğu  tutsat devleri  Fannie Mae ve Freddie Mae, ABD   konut  piyasasının sağlıklı işlemesi için kritik öneme sahip. Freddie Mae de çarşamba yaptığı  açıklamada, üçüncü çeyrekte 4.1 milyar dolar, hisse başına  1.25 dolar zarar ettiğini açıklamış, Hazine'den 100 milyon dolar ek yardım talep edeceğini belirtmişti. 'Hükümet sigaraya  gösterdiği özeni atık yağa da göstersin' Ekonomi  Servisi    Doğaya atılarak,  çevreye ve insan sağlığına zarar veren atık yağlann, toplanması  ve  geri  dönüşümü yönünde çalışmalar  yürüten  Bitkisel  Atık  Yağ  Toplayıcıları  ve Elektrik  Ü reticileri  D erneği (BAYTED)  tarafından  düzenlenen  toplantıda,  derneğin  faaliyetlerinin hızlandırılacağı  belirtildi. Toplantıya katılan İ stanbul Çevre ve Orman Müdürü  Mehmet  Emin Birpınar,   Türkiye'de yılda yaklaşık 350 bin ton yağın atık  olarak  kaydedildiğini  ifade ederek bu 350 bin ton atık yağdan biodizel  yakıt veya elektrik üretilmesinin  mümkün  olduğunu, bu  sayede  yurtdışından  350 bin ton  daha az petrol  satın  alınabileceğini  söyledi. Birpınar aynca İ stanbul'da atık yağ  çıkan  50 bin fırmaya  yazı yazdıklannı, bu yazıda  atıklarını lisanslı  firmalara  teslim  etmeleri gerektiğini, aksi halde 95 bin liralık ceza uygulandığını  hatırlattıklannı  söyledi. Toplantıda  söz alan bir  diğer isim BAYTED   Başkanı  Mustafa Ezici atık yağlar yüzünden birçok insanın kanser olduğuna dikkat çekerek,  sigara için ciddi işler yapan hükümetin atık yağlar konusunda  da adım  atması gerektiğini  belirtti. G20 iş Zirvesi'ne TÜSİ AD katılıyor Ekonomi Servisi   Güney Kore'nin başkenti  Seul'de  11 12  Kasrm'da düzenlenecek  G 20'nin İ ş Zirvesi  kurumu olan B20'ye Türk iş dünyasını  temsilen  TÜSİ AD  katılacak.  Zirve, TÜSİ AD 'ın resmi muadil kuruluşu  Federation of Korean Industry (FKI) ile Kore Sanayi ve Ticaret Odası, Kore Uluslararası  Ticaret  Birliği ve Kore  Bankalar  Federasyonu'nun  ortak  ev sahipliğinde  yapılacak. B20  bünyesinde  TÜSİ AD   Başkanı Ümit  Boyner,   devlet  başkanlannın katılrmıyla gerçekleştirilecek  olan yuvarlak masa toplantılannda ve kapanış yemeğinde  yer alacak. B20'de  "Sürdürülebilir  ve  dengeli büyüme için iş dünyasımn rolü" ana teması altında, 4 gündem başhğı ve bunlara bağlı  12 konu  tartışılacak. ACIKAYBIMIZ ACI KAYBIMIZ TAHSİ N  H. VERGİ N ( 1949 ....) İ nşaat  Mühendisleri  Odası İ zmir Şubesi  Y önetim Kurulu  Başkanı 6  Kasım 2010  tarihinde  vefat  etmiştir. Çalışmalarımızda bizlere  daimayol  gösteren  ve desteğini  hiçbir zaman  esirgemeyen Tahsin Abimizi  kaybetmenin  üzüntüsü  içindeyiz. Şube  Başkanımızın ailesine,  dostlarına,  öğrenci  arkadaşlarımıza ve  mücadele  arkadaşlarına  başsağlığı  diyoruz. TAHSİ N  H.  VERGİ N ( 1949 ....) İ nşaat  Mühendisleri  Odası  İ zmir Şubesi  Y önetim  Kurulu  Başkanı 6 Kasım 2010 tarihinde vefat  etmiştir. 8  Kasım 2010 Pazartesi  günü  saat  10.00'da Tepekule  Kongre  Merkezi Anadolu  Salonu'nda  birtören düzenlenecektir. Cenazesi  8 Kasım 2010 Pazartesi  günü  öğle namazını müteakip  Bostanlı  Beşikçioğlu  Camiinden kaldırılarak  Doğançay  mezarlığında  defnedilecektir. Şube  Başkanımızın ailesine,  dostlarına,  meslektaşlarımıza ve  mücadele  arkadaşlarına  başsağlığı  diliyoruz. genç IMO İ ZMİ R TM M 0 B İ NŞAAT MÜHENDİ SLERİ   ODASI İ ZMİ R  ŞUBESİ m u C  M  B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle