Katalog

SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 10 KASIM 2010 ÇARŞAMBA CHP’de devir teslim. Önder Sav, genel sekreterlik görevini Süheyl Batum’a devretti AVRUPA Mustafa Kemal’in Devrimi Fransız ihtilali monarşiye ve kiliseye, saltanata ve taassuba karşı halkın, halk aydınlarının ayaklanmasıydı. Uzun, inişli çıkışlı bir tarihtir. Devrimin ilerleyişi Paris Komünü’nün kanla bastırılmasıyla durdurulabildi. İkinci Dünya Savaşı öncesi Halk Cephesi denemesi de, devrimci olmayı denemediği, siyasetin labirentinde kaybolduğu için başarılı olamadı. Monarşi ve taassup, kral ve gericilik yenildi, ama devrim halk devrimine dönüşemedi, ilerleyemedi. Çünkü kapitalizm ilerlemenin kendiyle sona ermesini ister, sürüp gitmesinin amansız düşmanıdır. Mustafa Kemal’in gözü de Osmanlı’nın son dönem aydınları gibi Fransız ihtilalindeydi. Anadolu ihtilalinin fikri yapısında Fransız devriminin payı büyüktür. Bir başka devrimin daha payı ve katkısı var Anadolu ihtilalinde. Rus devrimi de yalnızca Türkiye’nin doğusunda savaşı sona erdirmekle kalmadı, Fransız devriminin güdük kalmış ilerleme fikrinin Anadolu’da yeniden kendini aramasına yol açtı. Böylece hem Rus devrimi, emperyalistlerin yeni bir cepheyle devrimi boğmasını engelledi, korudu hem de Türk devrimine destek olabildi. Ama kapitalizm toplumsal ilerlemenin düşmanıdır, intikamcıdır. Türkiye’de arayışı durdurdu. Devletçiliği sermayenin egemenliğine tabi kıldı, sermayeyi de emperyalist neoliberalizmin bunalımları sıklaştıran hegemonyasına. Uzun süren bir çabayla Sovyet devrimini de teslim aldı. Şimdi Mustafa Kemal’in ölümünden sonra hızla yıpratılan devrim, yenilgiye uğrattığı taassubun yeni bir saldırısıyla karşı karşıyadır. Dinci ideolojiden güç alan otoriter bir rejime doğru koşar adım ilerliyoruz. Devrim kemiriliyor ve artık büyük parçalar halinde düşüyor. Çünkü kapitalizm kendi sürekliliğini dinci ideolojinin desteğinde sağlamanın çaresizliği içinde şaşkın ve mağrurdur. Başka şaşkın ve mağrurlar da var. Onlar kendilerini, çağın genel gidişine aykırı kurgulanmış “zamanın ruhu”na uydurabilmek, çaktırmadan tüymek, karizmayı çizdirmeden yükselen dalgaya tutunmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Biraz gülünçtür durumları. Şimdi “zamanın ruhu” öyle gerektiriyor diye Marx’ın “din afyondur” sözünün önündeki cümleye ağırlık verdiler. Şimdi “çaresiz halkın iç çekişidir; nasıl ruhsuz bir durumun ruhu ise, taş yürekli bir dünyanın da yüreğidir.” sözlerini de pekâlâ ve pek güzel hatırlıyorlar. Ama “din halkın afyonudur” sözünü böyle tamamlarken, dinle ilgili bölümün tamamını, eserin tümünü, Marx’ın külliyatını unutmaya ve unutuşa terk etmeye pek teşnedirler. Marx’ın tanıklığına sığınmanın zorluğu bir yana, Mustafa Kemal’in yarım kalmış devrimini karalamak için harcadıkları çaba da öylesine yorucu ki, insan bu arkadaşlar hesabına üzülüyor doğrusu. Solculuk bir çocukluk hastalığı ile ateşler içindeyken “din halkın afyonudur” sözlerini tamamlayan bu pek değerli ve düzenin tüm sıkıntısı içinde boğulmuş halkın durumunu anlatan bu sözleri hatırlatmak pek anlamlıydı. Dinci taassup yükselirken, külliyatı anlamak yerine kendini zamanın yanlış tasarlanmış ruhuna uydurmak için Marx’tan cümleler cımbızlamak ise pek zavallıca bir iştir. Boş verin siz bu işleri. Gidin gideceğiniz yere. Ne gittiğiniz yere faydanız olur, ne de eski arkadaşlarınıza, yoldaşlarınıza zararınız. ‘Kimseye kırgınlığım yok’ ANKET SORULARI CHP toplantısında il başkanlarının olağanüstü kurultayla ilgili eğilimlerini belirlemek amacıyla uygulanan ve bugün değerlendirmesi yapılacak olan ankette, il başkanlarına şu sorular yöneltildi:  Olağanüstü kurultay CHP’yi daha güçlü yapar mı?  Kurultay CHP’yi daha huzurlu yapar mı?  Kurultay CHP’nin Türkiye gündeminden kopmasına yol açar mı?  Kurultay CHP’nin istikrarlı parti imajına zarar verir mi?  CHP’nin seçimden önce olağanüstü kurultay toplaması yararlı olur mu?  Sizce olağanüstü kurultayın gündemi ne olmalıdır? a) Tüzük değişkliği, b) Parti Meclisi seçimi, c) Her ikisi de  Parti Meclisi seçiminde hangisinin uygulanması yararlı olur? a) Blok liste b) Çarsaf liste  Olağanüstü kurultay 2010 yılı bitmeden gerçekleşmeli mi? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Sekreterliği görevini törenle Süheyl Batum’a devreden Önder Sav, hiç kimseye kırgın ve kızgın olmadığını belirterek, “Bu ailenin içerisinde ufak tefek serzenişler olabilir. Ama kol kırılır, yen içinde kalır” dedi. CHP’de gergin geçen günlerin ardından dün devir teslim töreni yapıldı. CHP’nin yeni genel sekreteri Süheyl Batum, Önder Sav’ı genel merkez önünde karşıladı. Karşılama törenine, bazı il başkanları da katıldı. Sav, CHP’nin büyük bir aile oldu GÜRAY ÖZ Süheyl Batum, Önder Sav’ı genel merkez önünde karşıladı. Karşılama törenine, bazı il başkanları da katıldı. Sav, “Biz bir aileyiz. Bu ailenin içerisinde ufak tefek serzenişler olabilir. Ama kol kırılır, yen içinde kalır” dedi. ğunu, aile içinde zaman zaman sitemlerin yaşanabileceğini belirterek, Batum’a görevi süresince her türlü desteği ve deneyimini aktaracağını bildirdi. Eski genel başkan Deniz Baykal ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür eden Sav, şu görüşleri dile getirdi: “Bu birlikteliğimiz, bu güzellikleri CHP’de daha çok sergileyip daha çok yaşatacağız. Biz bir aileyiz. Bu ailenin içerisinde ufak tefek serzenişler olabilir. Ama kol kırılır, yen içinde kalır, dışa dönük mücadelemizi, karanlıklara karşı mücadelemizi yine hep birlikte o meşhur deyimiyle omuz omuza yapmak durumundayız.” Süheyl Batum da, eski ve yeni MYK üyeleriyle aynı doğ rultuda siyaset yapmaktan gurur duyduğunu belirterek, “CHP, cumhuriyetin kuruluşunda olduğu gibi bugün de özellikle yarın Türkiye Cumhuriyeti’nin ileriye gitmesinde, demokratik, sosyal adalet, hukukun üstünlüğü, laiklik, çağdaşlık gibi değerlerinin korunmasında, geliştirilmesinde temel işlevi olan parti olacaktır ve olmuştur” dedi. Konuşmaların ardından Batum, Kemal Kılıçdaroğlu adına hazırlanmış bir plaketi Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’la birlikte Sav’a verdi. Kılıçdaroğlu ‘Hiçbiriniz zorunlu olmadıkça Ankara’ya gelmeyin’ dedi İl başkanlarına ‘çalışın’ talimatı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li il başkanları kurultay yapıp yapmama kararını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na bıraktılar. Toplantıda il başkanlarına anketler dağıtıldı. Kılıçdaroğlu bu anketlerde ortaya konan eğilimi dikkate alacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, il başkanlarına “Hiçbiriniz zorunlu olmadıkça Ankara’ya gelmeyin. Kendi bölgenizde çalışın” dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin il başkanlarıyla bir araya geldi. CHP Genel Merkezi’nde basına kapalı düzenlenen toplantı yaklaşık 2 saat sürdü. Toplantıda, CHP’de son günlerde yaşanan gelişmeler ve yeni tüzük gereği yapılan yönetim değişikliğinin ele alındığı belirtildi. Bazı il başkanları da kurultay kararını genel başkana bıraktıklarını söylediler. İl başkanları üyelerle önseçim konusundaki kaygılarını da dile getirdiler. Edinilen CHP il başkanları toplantısı öncesinde Kılıçdaroğlu, il başkanları, yeni MYK üyeleri ve çok sayıda partili ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) bilgiye göre Kılıçdaroğlu, il başkanlarına yönelik “Partide kırgınlık istemiyorum. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Eski genel başkanla ilgili olumsuz bir şey konuşmayın. Genel sekreterimize saygı duyarım. Şu anda gelse ayağa kalkarım. Hiçbiriniz zorunlu olmadıkça Ankara’ya gelmeyin. Bölgenizde çalışın. Çalışmayan korksun. Ben günde 15 saat çalışıyorum. Siz daha fazla çalışacaksınız” dedi. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, CHP’nin bir iktidar yürüyüşü başlattığını da kaydetti. Aydın İl Başkanı Tunç Aytur da Kılıçdaroğlu’na tam destek verdiklerini bildirdi. Aytur, Kılıçdaroğlu’nun kurultay kararı alması durumunda kendisini destekleyeceklerini bildirdi. Antalya İl Başkanı Ahmet Özer Ülken, “Genel Başkan’a sonsuz sadakat ve bağlılığımız söz konusu. Genel olarak, 2011 öncesi bir kurultay yapılması eğilimi var. Parti meclisinin yenilenip, Kılıçdaroğlu’nun elinin güçlenmesi gerektiği düşüncesindeyiz” dedi. eposta: [email protected] C MY B C MY B