Katalog

10 KASIM 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AÇI MÜMTAZ SOYSAL Üç lise öğrencisinin öldüğü tramvay kazası yargı önünde Kıbrıs’ta Yanlış Denklem HER işte olduğu gibi politikada da yanlış denklemler kurarak sonuca varmayı düşünmek kadar büyük yanlış olamaz. Elmalarla armutları aynı kefeye koyup tartarak fiyat biçmek gibi. Hem iç politikada, hem dışta. Kıbrıs sorunu böyle konulardan biri. O sorunda kurulacak yanlış denklemlerin bedeli hem içte hem de dışta çok pahalı olabilir. Şu günlerde Türkiye Kıbrıs’ta yanlış bir denkleme sürüklenmek isteniyor: Neymiş, AB’ye tam üyelik görüşmelerinde birkaç başlığın daha açılması için Kıbrıs’ta jest yapılmalıymış. Sanki altı yıl önce Annan Planı dolayısıyla Kıbrıs’ın Türk halkına “evet” dedirterek yapılan büyük jest yetmezmiş gibi. O jestin sonucunda KKTC’nin değil güneydeki Rum devletinin tam üyeliğine kabul edildiğini kim unutabilir? İnandığı bağımsızlık ilkesini başka hiçbir kavramla denkleştirmeden sonuca varan Büyük Kurucu’nun anıldığı bir günde bu konuyu da gereksiz ödün denklemlerine sapmadan düşünmek gerekiyor. nkara, tam üyelik görüşmelerinde birkaç başlığın açılması için Kıbrıs gibi bir konuda niçin “jest” yapsın? Kıbrıs sorununun çözümü tam üyeliğin vazgeçilmez bir gereği mi, yoksa Türkiye’nin tam üyeliğini önlemek ya da başka ödünler koparmak amacıyla savsaklamak için kullanılan bir bahane mi? Daha da önemlisi, istenen jest çözümle doğrudan ilişkili bir konuda mı, yoksa örneğin petrol taşımacılığını Kıbrıs bandıralı Yunan tankerlerine de açmak için girişilen bir şantajın parçası mı? Hele, böyle bir jestin ardından yine aynı ölçüde “alakasız” başka jest istemleri mi gelecek? Artık bu çeşit onur kırıcı oyunları bırakıp gerçek ve gerçekçi çözüme sıra gelmemiş midir? O çözüm, bundan böyle, “birbirini tanıyan iki devletin, karşılıklı saldırmazlık ve iyi komşuluk paktlarıyla pekiştirilmiş, yine kendi anavatanlarınca garantilenmiş bir barışçıl yan yanalık”tan başka türlü olamaz. nemli olan, Ankara’nın fazla uzayan bir “bezdirme” ya da “karşılıklı bezme” anını bekleme politikasından vazgeçip inisiyatifi ele alabilmesidir. Şu günlerde “bölünmüş adada kalıcı iki devletin oluşumunu düşünmek”ten söz eden eski İngiliz Dışişleri Bakanı Straw’un çıkışından cesaret bulup öncülüğü başkalarına bırakmak yerine, ciddi çalışmalarla herkesçe kabul edilebilecek bir “iki devletli model” geliştirerek kendiliğinden masaya sürmek acaba daha doğru ve yapıcı bir adım olmaz mı? Hâkimden basına ilginç tavır Savcı, evde incelemelerde bulunurken cesetler morga kaldırıldı. (AA) Anne ve dört çocuğu evinde katledildi VAN (Cumhuriyet) Van’ın Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı beldesinde bulunan bir evde, bir anne ve biri engelli 4 çocuk taş ve bıçak darbeleriyle öldürülmüş olarak bulundu. Van’ın Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı beldesi İnönü Mahallesi’nde Aslan ailesinden haber alamayan komşuları dün öğle saatlerinde güvenlik güçlerine haber verdi. Olay yerine giden güvenlik güçleri; anne Saide Aslan, 18 yaşındaki engelli oğlu Sinan Aslan, 16 yaşındaki kızı Pınar, 12 yaşındaki Fatma ve 4 yaşındaki Mevlüt’ü öldürülmüş olarak buldu. Öldürülen kadının hamile olduğu da öğrenildi. Anne ve 4 çocuğunun, gece yattıkları sırada öldürüldüğü, evde boğuşma izine rastlandığı belirlendi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatan polisin, kan davası olasılığı üzerinde durduğu belirtildi. Savcının yaptığı olay yeri incelemesinin ardından cenazeleri Erciş Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olay yerine giden Kaymakam Ramazan Fani, yaptığı açıklamada, cumhuriyet savcısının gerekli tahkikatı yaptığını belirterek, “Şu an için hangi gerekçeyle böyle bir cinayet işlendi, böyle bir katliam yapıldı bilmiyoruz. Adli Tıp ve cumhuriyet savcımızın yaptığı tahkikat neticesinde böylesine hunharca bir katliamın ne gerekçeyle işlendiğini öğreneceğiz” dedi. Çocukların babasının ise İstanbul’da işçi olarak çalıştığı ifade edildi. ‘Gazetecileri salona almam’ Mahkeme başkanının, ölen öğrencilerin ailelerine “Bu konuyla ilgili haber yayımlanmasın diye özel bir talebiniz var mı” diye sorması dikkat çekti. Oturumu izleyen basın için “Hata yapsalar da yazsak diye bekliyorlar” diyen hâkim, duruşma metninin niteliğine ve içeriğine aykırı olarak yayın yapılmasının kamusal yararlara zarar verebileceğini savundu. Özen gösterilmezse, gelecek duruşmada gazetecilerin salona alınmayabileceği “uyarısı” yaptı. İstanbul Haber Servisi Lise öğrencileri Deniz Tekin, İrem Dinçsoy ve Buket Bulut’un yaşamını yitirdiği tramvay kazası nedeniyle makinist Ali Osman Erdoğan ve İstanbul Ulaşım AŞ bina ve ekipman şefi Cengiz Yıldırım’ın yargılanmasına başlandı. Bir sonraki oturumu basına kapalı yapabileceğini söyleyen mahkeme başkanı, gazetecileri, duruşma içeriğine aykırı haber yapmamaları konusunda “uyardı.” ZeytinburnuBağcılar tramvay hattında 3 öğrencinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin, yargılanan tutuksuz sanıklar, dün yargıç karşısına çıktılar. Sanık Ali Osman Erdoğan, yaşamını yitiren öğrencileri gördüğünde aralarında 5 metre mesafenin olduğunu, tramvayın acil fren sistemiyle durabilmesi için 2030 metre mesafenin gerekli olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı sanığa “Siz bu yolun tehlikeli olabileceğini düşünüp yetkililere haber verdiniz mi? Tramvayların fren bakımları yapılmış mı?” diye sordu. Bu durumu üst birimlerine söylemediğini ifade eden makinist, fren bakımları konusunda da bilgisinin olmadığını söyledi. Duruşma 22 Şubat 2011’e ertelendi. Deniz Tekin’in annesi, “Kazadan bu yana 8 ay geçti. Hâlâ tedbir alınmadı” dedi. İrem Dinçsoy’un babası Zafer Dinçsoy, “Makine Mühendisleri’nin kullanılan tramvayların fren bakımlarının zamanında yapılmadığını belirten raporları var. Sorumlular ortaya çıksın, ölenler unutulmasın” diye konuştu. Buket Bulut’un anne ve babası sanıklardan şikâyetçi olmadıklarını söyleyerek davaya katılma talebinde bulunmadılar. Umut bu kez bürokrasiye takıldı A Ö MERSİN (Cumhuriyet) Kanser hastası Şafak Bay, bedenine hızla yayılan tümörler nedeniyle yürüyemez duruma geldi. Mersin’deki hastaneden Ankara GATA’ya sevk edilmek için helikopter ambulanstan yararlanmak isteyince de “Gerekli şartları taşımıyorsunuz” yanıtı aldı. Şafak Bay, bir yandan hastalıkla mücadele ederken bir yandan da Atanamayan Öğretmenler Platformu içinde yer alarak atanamayan öğretmenlerin sembol isimlerinden biri olmuştu. Şafak Bay, 10 gündür kontrol altında tutulduğu Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki odasında, Sağlık Bakanlığı’nın kendisine yardım eli uzatmasını bekliyor. Bay, Ankara’ya uçakla ya da otobüsle gidemeyecek durumda olduğunu vurguluyor. Erzen’den acılı aileye yardım İstanbul Haber Servisi Şanlıurfa Viranşehir’de ailesinin geçimine destek olmak amacıyla çöplükte naylon, karton ve teneke toplarken iş makinesinin boşalttığı çöpün altında kalarak yaşamını yitiren Hüseyin Seyrek’in (13) ailesine Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen sahip çıktı. Erzen, “Tüm aileyi kapsamlı sağlık kontrolünden geçirmek için İstanbul’a davet ettik. Ayrıca üniversite okumak için İstanbul’a gelecek kız çocuklarının Türkan Saylan Kız Öğrenci Misafirhanesi’nde kalmalarını sağlayacağız. Hüseyin’in geride kalan 5 kardeşine eğitim bursu vereceğiz” dedi. [email protected] Üniversitedeki kavgada 1 öğrenci öldürüldü KÜTAHYA (AA) Kütahya’da, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Germiyan Yerleşkesi çıkışında, karşıt görüşlü iki grup arasında çıkan kavgada 1 öğrenci bıçaklanarak öldürüldü. DPÜ Germiyan Yerleşkesi’nin ana giriş kapısı önünde karşıt görüşlü oldukları ve yaklaşık 30 kişiden oluştuğu bildirilen iki grup arasında kavga çıktı. Kavgada göğsüne aldığı iki bıçak darbesiyle ağır yaralanan Kütahya Meslek Yüksek Okulu Büro Yönetimi ve Sekreterlik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Hasan Şimşek (21), kaldırıldığı Kütahya Devlet Hastanesi’nde ameliyata alındı. Şimşek müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Polis 6 öğrenciyi gözaltına aldı. ‘Erkek devlet şiddetine son’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Kadın Platformu, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve geçen ay bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren Nejla Yıldız için dün Ankara Adliyesi önünde eylem yaptı. “Yasta değil, isyandayız”, “Erkek devlet şiddetine son” sloganları atan platform üyeleri, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da alanlarda olacaklarını kaydetti. Öğrenci yurdunda ölüm AKSARAY (AA) Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü 1. sınıf öğrencisi Mustafa Uyar (20), kaldığı özel erkek öğrenci yurdunun kalorifer dairesinde arkadaşları tarafından yerde hareketsiz yatarken bulundu. Aksaray Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Uyar, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Yurtta kalan öğrenciler, kalorifer dairesindeki su hidroforlarında elektrik kaçağı olduğunu iddia etti. Diş röntgeninde tiroit kanseri riski İstanbul Haber Servisi Tiroidoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cumali Aktolun, İngiltere’de yapılan bir araştırmanın, diş röntgenlerinin yaydığı radyasyonun tiroit kanserinde rol oynayabileceğini ortaya çıkardığını söyledi. Aktolun, “Normalde çok önemli bir gerekçe olmadıkça, tıp doktorları, çocuklara (18 yaş altı) röntgen filmi çektirmez. Bunun nedeni, çocukluk çağında bütün hücrelerin radyasyona çok duyarlı ve hassas olması. Bu hücreler sık sık ve yüksek miktarda radyasyona maruz kalırsa kanser görülme olasılığı artar” dedi. Diş hekimlerinde ve diş teknisyenlerinde tiroit kanserinin daha sık görüldüğünü anımsatan Aktolun, çocukların, diş röntgeni çekilirken tiroidinin röntgen ışınından korunması için boğaz bölgesine mutlaka “Kelebek Kurşun” takılması gerektiğini de kaydetti. C MY B C MY B