16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ARI DÜŞÜNCE HULKİ AKTUNÇ Gölge Yazarlar, Vardiyacılar ve Biz 1967 yılında ilginç bir kitap yayımlanmıştı: Amerika BirleşMemiş Devletleri , Vladimir Pozner dan çeviren Cemal Süreya. Kitaptaki bence en ilginç bölümlerden birisi de, Gölge Yazarlar Bürosu ilanı. Pozner ın söz ettiği basın ilanını gölge, yani zenci yazarlar vermiş. Vaatleri şu: Aşk mektubundan doktora tezine, öyküden romana her türlü yazı gereksiniminizi karşılıyoruz. Elbet ücreti karşılığında. Yaş 18, yorumlamaya çabalıyorum: Amerikan kapitalizminde her şey gibi yazı da bir meta dır. Piyasaya arz edilir, talep görürse, yeniden üretilir. Bu ilanı başka türlü de okuyordum tabii: Salak beyazlar, şık olabilirsiniz ama aşk mektubu yazmaktan cizsiniz. Benim hayatım roman dersiniz ama romanın r sini yazamazsınız... Bizde yazı var, sizde de papel... gelin bakalım!.. vd. Bu tür bir ilan dünyanın başka hangi ülkesinde yayımlanabilirdi? 50 yıl sıçrayalım, gelişimi görelim! Stephen King, kendisini tahtından indiren James Patterson için berbat bir yazar diyor. Patterson son bir yılda 70 milyon dolar kazanmış. Patterson şu yöntemle roman yazmakta ... Bir öykü buluyor, öyküyü bir yazar grubuna veriyor. Onlar bir Patterson romanı daha yazıyorlar. Heyy, bir çoksatar daha... Patterson gene en üst sırada ya da sıralarda. Hik ye bulmak kolay ama cümle kurmak zor diyor. Kendi yöntem inin kendisine ait olduğunu vurguluyor! Bu yöntemle 65 kitap yazılmış ve yeni kitaplar yazılmakta. Vardiya yöntemiyle hem hoş, hem boş, hem çoksatar nitelikte romanlar yazılıp pazarlanmakta. Patterson imzalı romanlar dünyada geçen yıl 170 milyon adet satılmış. Biraz gülümsemeli mi? Emperyalizm aşamasındaki ABD de romanın düştüğü ve dünyaya dayatıldığı en büyük kubur! Gölge yazarlardaki şiirsel başkaldırı rengi nerede, Patterson yazıcılarındaki seri meta üretimi nerede? Patterson, kendisi yok Allahı var, uyarıyor da: Herkes aynı yöntemi uygularsa felaket olur diye buyurmuş. Bizi koruyor! Bu tür vakıa, dünyanın hangi ülkesinde var olabilirdi? Türkiye de 1970 lerde bir yayıncı ve yazar eğilimi... Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Orhan Kemal ve Aziz Nesin gibi yazarların adları kitap kapağına h kim olacak artık; yapıtın adı ikincil kalacak... Bilmem doğru bilmem yanlış, ee efenim, kapitalist düzende markalaştı bu yazarlar, müesseseleştiler diye de homurdananlar var. Evet, canlarım benim. Pozner ın kitabını Gerçek Yayınları piyasaya sunmuştu. Yukarıdaki Gölge Yazarlar Bürosu nu kafadan yazdım. Çünkü kitabımı kitaplığımda bulamadım. Bilmem belleğim çok yanılttı mı? Semih Lütfi Erciyes, ciddi bir markayazar uygulayıcısıydı. Yayımladığı Refik Halit lerin kapaklarına bakınız. Patterson için Sefa Kaplan a teşekkürler. Hürriyet in Sanat sayfasındaki 27 Eylül 2010 haberi, nesnel trajikomik olay yansıtması ile harika idi. Okurlarıma danışma NOT u: Ne dersiniz, düzinelerinden çekip 1 adet bile olsun Patterson okuyayım mı? [email protected] MURAT BEŞER Ü zerinden to pu topu iki gün geçmiş, henüz Ozzy Osbour ne depreminden dola yı kendimize geleme mişken, bu kez Scor pions Akrepler fırtı nasına yakalandık. Cu martesi akşamı veda turnesi kapsamında Maçka Küçükçiftlik Parkı nda sekiz bine yakın her kuşaktan in sanla buluşan Alman topluluk, kamyon gibi geçti üzerimizden. Her kuşaktan diyorum, çünkü saçı dökmüş, kalanları da uzatıp arkada atkuyruğu yapmış, göbeği ilerletmiş 55 yaşındaki ağabeyler de var, babasının elinden tutmak kaydıyla bel ki de ilk rock konserini izlemeye gelmiş 16 yaşında tıfıl da vardı o akşam orada; nerden baksanız üç kuşak bir arada. Scorpions h l çok iştahlı, yaş ortalamalarının altmış olmasını umursamıyorlar bile, sahnenin her yerine ayak basıyorlar. Seyirciyi fiştekleme konusunda ellerinden geleni ardına bırakmıyorlar; bizim seyircinin biraz uyuşuk oluşuna aldırış et meden, birinci sınıf profesyoneller gibi davra nıyorlar. Bundan iki yıl önceki gelişlerine oran la kesinlikle çok daha iyi bir performans çıka rıyorlar. Son albüme adını veren parçanın, Sting in The Tail in ilk notaları ve sahneyi arkada boy dan boya kaplayan dev ekranın parlak pikselle riyle birlikte alana yayılan yüksek enerji, tam 90 dakika sallıyor bizleri. Make it Real i, gitarcı Matthias Jabs ın vo koder solosu süslerken, arka arkaya gelen Bad Boys Running Wild , The Zoo ve Coast to Coast ın ardından davulcu James Kottak elin deki Türk bayrağı ile çalgısının başından fırla yarak sahne önüne kadar koşturuyor. 62 yaşına az hasarla ayak basan şarkıcı Kla us Meine nin hiç fena olmayan bir telaffuzla İyi akşamlar İstanbul, nasılsınız? deyişiyle yük selen çığlıklara yine yeni albümden The Best is Yet to Come eşlik ediyor. Uzun partal ve bu ruşuk bir deri ceket, o uzunluğa uygun boyuy la boğazı sıkılmamış kirli kravatıyla diğer mü zisyenlerin arasında minnacık kalıyor bücür Meine. Basçı Pawel Maciwoda ise arkada dur mayı yeğleyen iyi bir görev adamı. Holiday de tüm ışıklar sönüyor, flying V gitarların akustik versiyonları konuşuyor; bir de nakarat kısmını hep bir ağızdan söyleyen kala balık. Aynı tören Wind of Change de devam ediyor. Raised on Rock ve Dynamite gi bi enerjik parçaların ardından törenin en büyü leyici kısmı yine bir önceki konserde olduğu üze re, davulcunun adına istinaden Kottak Attack adını verdiği solosunda yaşanıyor. Albüm kapaklarından esinlenen klip eşliğin deki gösteri, davulcunun setin üzerine arkası dö nük çıkarak tişörtünü sıyırması ve sırtındaki Rock & Roll Forever yazısını göstermesiy le sonlanıyor. Blackout ta gitarcı Rudolf Schenker i tıp kı albümün kapağındaki gibi görüyoruz sahne de; kafası sarılı ve gözleri uçları bükülmüş bir çatalla kapalı bir vaziyette. Her güzel şeyin bir sonu var, biz de kon serin bitimine yaklaştığımızı hissederken kapanış şarkısı için Big City Nights ne gü zel bir seçim Son bir buse kondurmadan gerçekleştirilir mi bu veda? Veda busesinin iki adı: Biri Still Lo ving You , diğeri Rock You Like A Hurri cane . Çıkışta büyük izdiham varmış, mek nı tahli ye edecek yollar darmış, araçlar kilitlenmiş, in sanlar eziyet içinde yürümek zorundaymış, biz şimdi eve nasıl gidecekmişiz? Kimin umurun da? [email protected] Alman rock topluluğu Scorpions, cumartesi akşamı Maçka Küçükçiftlik Parkı nda, seyirciyi fiştekleme konusunda elinden geleni yaptı. Fotoğraf: ERDAL MAHİR CÜRAN Stephen Cannell hayatını kaybetti Kültür Servisi Başta A Takımı , 21. Cadde , Booker , Büyük Tuzak , Dedektif Hunter , Av Peşinde , Renegade , Stingray olmak üzere, pek çok başarılı TV dizisi ve filmin yapımcısı olan Stephen J. Cannell, 69 yaşında kansere yenik düşerek yaşamını yitirdi. SİBEL ÇORBACIOĞLU İ stanbul Devlet Opera ve Bale si nin İDOB yeni sezonu, önceki gün Aya İrini deki açılış konse riyle başladı. İDOB Müdürü Suat Arıkan, bu yıl da Atatürk Kültür Merkezi ne geri dö nememenin burukluğunu yaşadıkları nı, fakat tüm zorluklara rağmen yine dopdolu bir repertuvar hazırladıklarını söylüyor. Yeni sezona geçen yıllarda yaşanan sorunları aşamadan başlayacak olan İDOB, AKM den ayrılmalarından bu yana küçük ölçekli yapıtlar sahnelemek zorunda kalıyor. Seyircileriyle bağla rının kopmamasını sağlayan Süreyya Operası Sahnesi nin kendileri için bir nimete dönüştüğünü belirten Arıkan, sü rekli AKM ye geri döndükleri açılış gü nünü hayal ettiklerini söylüyor. Arıkan, o gün gelene kadar, seyircilerinin İDOB yi desteklemesini ve onları yalnız bırakmamalarını diliyor. Geçen sezonun operaları La Traviata , Don Pas quale , Figaro nun Düğü nü , Hoffmann ın Masal ları ile Don Kişot , Con certo Barocco Creatures Mi Favorita , Dört Duvar baleleri ve Şen Dul müzi kalinin yanında, bu yıl yeni yapıtlar da İDOB repertuvarında yer alıyor. Seyirciyi en çok şaşırtacak yapıt, şüphesiz Benjamin Britten ın çocuk lara yönelik uygulanan şiddet ve taci zi konu alan The Turn of the Screw adlı korku operası. Arıkan ın Bizim geleneğimizde fazla yer almayan bir müzik türü dediği opera, İDOB ta rafından İngilizce sahnelenen ilk ope ra olma özelliğini de taşıyor. Amade us Mozart ın ve libretto yazarı Lo renzo da Ponte nin işbirliğinden doğan üç büyük operadan parçalar içeren Wolfgang ve Lorenzo ise Aydın Bü ke yönetiminde sahnelenecek. Sezonun yeni opera yapıtları arasında Sevil Ber beri ile Cervantes in Don Kişot u yazma hik yesini konu alan Mança lı Adam da yer alıyor. Balede ise ilk kez İzmir Devlet Ope ra ve Balesi tarafından Uğur Seyrek koreografisiyle sahnelenen Otello , dönüşümlü repertuvar programı kap samında İDOB tarafından yorum lanacak. Ünlü koreograf Uwe Scholz un İkinci Senfoni si ile Creatures in koreografı Patrick de Bana nın İstanbul Balesi için özel olarak hazırlayacağı Batık adlı eser de seyirciyle buluşacak. Ayrıca ülkemizi baleyle tanıştıran Dame Ninette de Valois, ölümü nün 10. yılında özel bir program la anılacak. İstanbul Devlet Senfoni Orkestra sı nın programındaki Mukavemet Oratoryosu Kuvayi Milliye , Mev lit Mozart Requiem , Sevmek Ne dir , Genç Yetenekler ve Fuaye konserleri bu yıl da gelenekselleşmiş konser serileriyle birlikte devam ede cek. Çocuklara yönelik sahnelenecek müzikli oyunlar ise Bremen Mızı kacıları , Mutlu Prens , Heidi , Çocuk Dünyası ve Müziğe Do kunmak . İ S T A N B U L D E V L E T O P E R A V E B A L E S İ P E R D E L E R İ N İ A Ç T I İDOB Müdürü Suat Arıkan, bu yıl da Atatürk Kültür Merkezi ne geri dönememenin burukluğunu yaşadıklarını, fakat tüm zorluklara rağmen yine dopdolu bir repertuvar hazırladıklarını söylüyor. Yeni sezonda eski sorunlar ve yeni yapıtlar Kültür Servisi Yeni sezonda Krek Tiyatro Topluluğu nun ilgi çeken oyunu Bomba yarın dan itibaren her pa zartesi Salon da sah nelenecek. Berkun Oya nın yazıp yönet tiği Bomba saat 19.30 ve 20.30 da, iki ayrı seansta izleyiciyle bu luşacak. D O Ğ U BAYAZIT Cumhuri yet 5. Uluslar arası Ağrı Dağı Efsanesi Festivali kapsamında Yaşar Kemal in aynı adlı romanından Çetin Işıközlü tarafından bestelenen Ağrı Dağı Efsa nesi adlı opera, Doğubayazıt İshakpa şa Sarayı nda sahnelendi. Opera, Gür cistan Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde Ankara ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi solist sanatçılarının katılımıyla ser gilendi. Çetin Işıközlü yönetimindeki eserde Gülbahar ı Tuğba Mankal, Ah met i de Sedat Öztoprak canlandırdı. Her yıl festival kapsamında sahnelenen eser için Çetin Işıközlü, opera sergile menin zor olduğu bir ülkede eseri hik yenin geçtiği doğal ortamında sergile menin daha da zor olduğunu söyledi. Se dat Öztoprak da Opera şehre iniyor slo ganıyla operayı şehre indirmişlerdi, biz de dağa çıkardık dedi. Ağrı Dağı Ef sanesi operası temsiliyle başlayan fes tival bugün sona erecek. 5 . U L U S L A R A R A S I A Ğ R I D A Ğ I E F S A N E S F E S T V A L Scorpions konserinde her kuşaktan izleyici vardı. Göbeği ilerletmiş 55 lik ağabeyler de, ilk rock konserini izlemeye gelenler de. Sahneden alana yayılan yüksek enerji, tam 90 dakika salladı bizleri. Opera dağa çıktı [email protected] CMYB C M Y B 4 EK M 2010 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA KÜLTÜR 17 Salon da bomba patlayacak Bomba da rol alan Canan Ergüder geçen mevsim Afife Tiyatro Ödülleri nde yardımcı kadın oyuncu ödülüne değer görülmüştü. Scorpions, veda turnesi kapsamında İstanbul da sekiz bin hayranıyla buluştu Akrepler in son busesi Kampüste Caz ın İstanbul ayağında, Sarp Maden 4 saat 20.00 de Galatasaray Üniversitesi Aydın Doğan Oditoryumu nda; etkinliğin Anadolu ayağında ise Selen Gülün Trio saat 20.00 de Eskişehir Anadolu Üni. Sinema Anadolu Salonu nda caz severlerle buluşacak. AKBANK CAZ FEST VAL NDE BUGÜN SuatArıkan ARI DÜŞÜNCE HULKİ AKTUNÇ Gölge Yazarlar, Vardiyacılar ve Biz 1967 yılında ilginç bir kitap yayımlanmıştı: Amerika BirleşMemiş Devletleri , Vladimir Pozner dan çeviren Cemal Süreya. Kitaptaki bence en ilginç bölümlerden birisi de, Gölge Yazarlar Bürosu ilanı. Pozner ın söz ettiği basın ilanını gölge, yani zenci yazarlar vermiş. Vaatleri şu: Aşk mektubundan doktora tezine, öyküden romana her türlü yazı gereksiniminizi karşılıyoruz. Elbet ücreti karşılığında. Yaş 18, yorumlamaya çabalıyorum: Amerikan kapitalizminde her şey gibi yazı da bir meta dır. Piyasaya arz edilir, talep görürse, yeniden üretilir. Bu ilanı başka türlü de okuyordum tabii: Salak beyazlar, şık olabilirsiniz ama aşk mektubu yazmaktan cizsiniz. Benim hayatım roman dersiniz ama romanın r sini yazamazsınız... Bizde yazı var, sizde de papel... gelin bakalım!.. vd. Bu tür bir ilan dünyanın başka hangi ülkesinde yayımlanabilirdi? 50 yıl sıçrayalım, gelişimi görelim! Stephen King, kendisini tahtından indiren James Patterson için berbat bir yazar diyor. Patterson son bir yılda 70 milyon dolar kazanmış. Patterson şu yöntemle roman yazmakta ... Bir öykü buluyor, öyküyü bir yazar grubuna veriyor. Onlar bir Patterson romanı daha yazıyorlar. Heyy, bir çoksatar daha... Patterson gene en üst sırada ya da sıralarda. Hik ye bulmak kola
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle