Katalog

CMYB C M Y B HAYAL ve GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR İtibarsızlaştırma Savaşları Geçen persembe günkü yazısında Nilgün Cerrahoğlu, İtalya da medya yoluyla muhalefetin nasıl susturulmaya çalışıldığını, Berlusconi taraftarlarının muhaliflere neler yaptığını anlatıyordu. Ertuğrul Özkök de aynı gün, yıllar öncesinde yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtlarının kendisine dinletilmesinden duyduğu o anlatılmaz bunaltıdan söz ediyordu. Yeni dönemin yeni silahı gelişen teknolojiyi ve medyayı kullanarak itibarsızlaştırma... Artık muhalifler eskisi gibi vurulmuyor, uçurulmuyor, bir yerlerde gizlice infaz edilmiyor. Bunun yerine, haklarında bilgi toplanıyor, onları toplum önünde zora düşürecek deliller araştırılıyor, özel konuşmaları, özel ilişkileri izleniyor. Soğuk savaş döneminde bile casusların kullandığı yöntemlerden biriydi bu. Yasak aşklar, eşcinsel ilişkiler, hayat kadınlarıyla yaşanan maceralar her zaman kamuoyunda büyük ilgi çektiği ve bir politikacıyı, bürokratı gözden düşürebildiği için her zaman kullanıldı. Hatta bunun için tezg hlar kuruldu, özel ajanlar görevlendirildi. Ama yeni dönem, teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu garip enformasyon faaliyetini kolaylaştırdı. Aslında garip bir durum ortaya çıktı. Bir yandan mahrem görüntüleri, konuşmaları, garip ilişkileri ortaya çıkanlar tepki görürken bir yandan da daha ünlü olduklarını, daha çok kazandıklarını söylemek yalan olmaz. Son yıllarda dünyada en çok seks görüntüleri yayımlanan ünlülere bakarsanız bunu görebilirsiniz. Yine de itibarsızlaştırma çabası hiçbir zaman bitmez. Özellikle de politikacılar, kanaat önderleri, bürokratlar için bu silah her zaman kullanılır. Yazık ki bu çirkin savaş önümüzdeki günlerde de biteceğe benzemiyor. Özel hayatların artık eskiye oranla çok daha göz önünde olduğu, internet gibi uluslararası bir ortamda bile herkesin en mahrem yönlerini rahatlıkla paylaştığı, televizyonlarda özel hayatlar üzerinden realityshow lara sıradan insanların koşarak katıldığı bir dünyada belki bu itibarsızlaştırma çabalarının anlamını kaybedeceğini düşünmek gerekirdi ama ne tuhaf, öyle olmuyor. Hatta hakkında pek öyle elle tutulacak bir gariplik bulunmayanlara da çeşitli şekillerde çamur atılıp, dedikodusu yapılarak yıpratılabiliyor. Ama artık durum eskisi gibi değil. Eskiden pek az kişi için, ciddi çalışmalarla yapılan komplolar şimdi herkes için geçerli. Bu da aslında bir anlamda bütün bunların anlamsızlaşmasının yolunu açıyor. Yakın gelecekte h l bu dedikodu üzerinden itibarsızlaştırma çabası işe yarayacak mı yoksa artık sıradanlaşıp kimsenin inanmadığı ya da ilgilenmediği basit haberlere mi dönüşecek hep beraber göreceğiz. [email protected] 16 EK M 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER 9 İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TGC üye si, sürekli basın kartı sahibi, ga zetemiz yazarı Deniz Som 57 , tedavi gördüğü Acıbadem deki Başkent Üniversitesi Hastane si nde dün saat 06.50 de ya şamını yitirdi. Bir süredir ak ciğer kanseri tedavisi gören gazetemiz yazarı Som için bugün saat 11.30 da gazete miz bahçesinde tören dü zenlenecek. Şişli Cami si nde öğle namazından sonra kılınacak cenaze na mazının ardından Som, Nakkaştepe Mezarlığı nda toprağa verilecek. Som, bir süredir Yoğun Bakım Servisi nde solunum cihazına bağlı olarak uyutuluyordu. Gazetemiz yazarı Som, 9 Şubat 1953 te baba tarafindan Üsküdar lı, anne tarafindan Giritli bir ailenin çocu ğu olarak İstanbul da doğdu. Çocukluğu nun ilk yılları babasının babası Ali Hay dar Türkiye nin ilk telsiz zabitlerinden görevi nedeniyle Antalya da geçti. Antal ya da Dumlupınar İlkokulu nda ilk üç sı nıfı okuduktan sonra Üsküdar Sultantepe İlkokulu nu bitirdi. Kadıköy de Marmara Koleji nden mezun oldu ve şimdiki adı Marmara Üniversitesi olan İstanbul İkti sadi ve Ticari İlimler Akademisi ne girdi. 1976 yılında Harika Ulukut la evlenen Som un Haydar Can ve Fikret Cem adında iki oğlu var. Mesleğe Cumhuriyet te başladı Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuri yet te başladı. 1987 de Cumhuriyet ten ayrılan Som, kısa süreler Söz, Hürriyet ve Güneş gazeteleri ile Nokta dergisinde ça lıştıktan sonra 1993 te yeniden gazetesi Cumhuriyet e döndü. Meslekte muhabir likten yaziişleri müdürlüğüne dek her ka demede çalıştı. 1980 li yıllarda dünyada soyu tükenen deniz kaplumbağalarının Dalyan daki üreme alanına yapılmak iste nen turistik tesisi gündeme getirerek Tür kiye de Yeşiller Partisi nin kuruluşuna gi den yoldaki ilk kitlesel çevre eylemlerinin başlamasına öncü oldu. 1994 ten beri Cumhuriyet gazetesinde Vaziyet adlı köşesinde güncel yazılar yazdı. Gazeteciliğe başladığı ilk yıllarda Cum huriyet ve Akbaba da karikatürleri yayım lanan Som, gazeteciliğin yanı sıra televiz yon ve radyo programlarını hazırlayıp sundu. Gazetecilik dersleri de veren Som, televizyon dizisi Savcı nın senaryosunu Tülay Bilginer le birlikte yazdı. Çok sa yıda söyleşiye imza atan ve 1983 yılından sonra yeni bir üslup geliştiren Deniz Som, Türk basınında ilk kez sorularını tek keli me olarak yöneltmeye başladı. 1989 yılın da ilk kez sorularını tek kelime olarak yö neltmeye başlayan Som, Banu Alkan, Süleyman Demirel, Hülya Avşar, Zeki Müren ve Aziz Nesin le yaptığı ropörtaj larını Sarı Zaman adlı kitabında topla dı. Som kısa öykülerini ise ilk kez 2003 te yayımladı. Deniz Som un oğlu Can Som un Va tan gazetesi yazarı Reha Muhtar a yazdı ğı ve gazetede üç gün önce 13 Ekim 2010 tarihinde yayımlanan mektubundan: Deniz Som, Cumhuriyet gazetesine biçilen görev çerçevesince biçimlenen ve 40 yıla yaklaşan yazıyazın yaşamında, üzerine düşeni gözünü kırpmadan; yarı nını düşünmeden; doğru bildiğinden şaş madan ve en önemlisi Kurtuluş Savaşı gazisi babasından aldığı öğüdü Tevfik Fikret in Kıran da olsa kırıl düş, fakat eğilme sakın dizesini yerine getirerek kimi zaman kan damlayan kalemini sat madan; dönüp şaşırmadan; eğilip bükül meden gerçekleştirebilmiştir. Deniz Som hastane odasında yatarken, bir psikolog doktor hanımefendinin has tanın iç dünyasını anlayabilmek için yö nelttiği Ölümden korkuyor musunuz sorusuna: Hayır, geldiğimizbildiğimiz yere döneceğiz. Burada da yanlış yaptığı mı düşünmüyorum diyebilecek kadar doğru ahlaka sahip bir Türkiye Cumhuri yeti yurttaşı, Cumhuriyet gazetesi yazarı dır. Deniz Som un zamanında oğullarına, Size temiz bir soyadı ve babamdan dev raldığım bir kütüphane bırakıyorum de mesi boşuna değildir. Uyutulmadan önce, ekrandaki gelişme lere ve titreyen ellerine bakarak, İki satır da olsa keşke Cumhuriyetçilere destek olabilseydim demesi bizler için vasiyeti nin en güzel bir kanıtıdır. Vaziyet in vasiyeti, büyük vasinin di linin döndüğünce böyledir. Türkiye Spor Yazarları Derneği İncele me Ödülü. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Röportaj Ödülü. Türkiye Gazeteciler Cemi yeti Röportaj Ödülü. Kuvayi Medya Yılın Ha san Tahsinleri Ödülü. Türk Tabipleri Birliği Ba sın Sağlık Ödülü. Kuvayi Medya Yılın Hasan Tah sinleri Ödülü. Doğa Savaşçıları Ödülü. Alman ya ADD Ödülü. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Röportaj Ödülü. Antalya Büyükşehir Belediyesi Uğur Mumcu Özel Ödülü. Çevre Mühendisleri Odası Basın Ödülü. 57 yaşında aramızdan ayrılan Som u bugün saat 11.30 da gazetemizden uğurluyoruz Deniz Som u kaybettik Rönesans ta Neredeydin? Deneme , Gıdıklanmak Yasaktır Gülmece , Vatan Millet Fasarya Siyasi Yazılar , Bop Dedik Recep Siyasi Yazılar , Türkiye İslam Cumhuriyeti Siyasi Yazılar , Hey İstanbul 1 Gezi , Hey İstanbul 2 Gezi , Hey Anadolu Gezi , Zaman Tünelinde Alanya Çocuk , Düşler Kuruyorum Çocuk ÖDÜLLER K TAPLARI SON VAZ YET YAZISI Som un ardından yayımlanan mesajlarda verdiği mücadele vurgulandı Geleceğe ışık tutacak Haber Merkezi Uzun süre dir akciğer kanseri tedavisi gören ve dün sabah yaşamını yitiren ga zetemiz yazarı Deniz Som için sevenleri gazetemize telefon ve faks aracılığıyla taziye mesajla rını iletti. Siyaset, sanat dünyası nın temsilcileri, meslektaşları ve okurlarının mesajlarında, Som un laik, demokratik Türkiye için verdiği mücadele vurgulandı. Başbakan Tayyip Erdoğan yayımladığı mesajında, Gaze teciyazar Deniz Som un vefa tını teessürle öğrenmiş bulu nuyorum. Merhuma Cenabı Allah tan rahmet, ailesi, ya kınları ve basın camiamıza baş sağlığı diliyorum dedi. Baş bakan Yardımcısı Cemil Çiçek, mesajında Som un ailesi, yakın ları ve arkadaşlarına başsağlığı di ledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yayımladığı me sajında, Som un ölümünden bü yük üzüntü duyduğunu kaydetti. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Hiç kuşkusuz, Som un 1973 yılında başladığı ve bugüne kadar getirdiği ilkeli, dürüst ve aydınlanmacı gaze tecilik duruşu geride kalanlara örnek olacaktır dedi. Som için mesaj gönderenlerden bazıları şöyle: MASUM TÜRKER DSP Ge nel Başkanı : Yüreğimizde ya şayacak, gelecek nesillere örnek kişiliğiyle hocalık yapacaktır. GÜRSEL TEK N CHP Genel Başkan Yardımcısı : Cumhuriyet değerlerinin de yılmaz ve ödün süz bir savunucusuydu. Som, eleştirilerini açık yüreklilikle di le getirir, kamu adına görev yap tığını unutmazdı. Prof. AYSEL ÇEL KEL ÇYDD Genel Başkanı : Çağdaş, laik, demokratik ve hukukun üs tünlüğünü benimsemiş bir Tür kiye için, insanlığa, ve ülkesine sorumlulukla yazılarını cesaretle kaleme alan Som un kaybı ne deniyle üzüntülerimi bildiririm. ATEŞ ÜNAL ERZEN Ba kırköy Belediye Başkanı : Baş ta Cumhuriyet ailesi olmak üze re okurlarına başsağlığı diliyorum. ÖMER FARUK EM NAĞA OĞLU YARSAV Kurucu Baş kanı : Yurtsever, aydın kimliği ile kitleleri aydınlatabilmek için, so rumlu bir gazeteci olarak görev yapan Deniz Som un vefatı ne deniyle derin üzüntü duydum. SÜLEYMAN ÇELEB DİSK Genel Başkanı : O nu ve Va ziyet köşesinden okurlarıyla paylaştığı aydınlığı hiçbir za man unutmayacak, her zaman sevgi ve saygıyla anacağız. RIDVAN BUDAK Tekstil İş çileri Sendikası Genel Başkanı : Geride bıraktığı eserler ve Cum huriyet ailesinin vefası onun anı sını gelecek kuşaklara bıraka cak, hep canlı tutacaktır. Dr. AL RIZA ÜÇER Tıp Ku rumu Genel Sekreteri : Som, yaşamının son anlarına kadar mücadelesini inatla sürdürdü. DENİZ SOM UN OĞLU: BİZE TEMİZ BİR SOYADI VE KÜTÜPHANE BIRAKTI AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP milletvekilleri Yılmaz Ateş, Faik Öztrak, Hüsnü Çöllü, DSP Genel Başkan Yardım cısı Uluç Gürkan, DSP Genel Se kreteri Hasan Erçelebi, İzmir Bü yükşehir Belediye Başkanı Aziz Ko caoğlu Doğan TV Holding AŞ CEO su İrfan Şahin, Hürriyet ga zetesi yazarları Ertuğrul Özkök, Doğan Hızlan ve Yalçın Bayer, CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, Şişli Belediye Başkanı Mus tafa Sarıgül, Petrolİş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara CUMOK, Dil Derneği Başkanı Sev gi Özel, ÇGD Zonguldak İl Başka nı Ali Ayaroğlu, GÜ öğretim üyeleri Prof. Mustafa Altuntaş, Dr. Zergün Utku Altuntaş, Prof. Nazife Güngör Naci Beştepe, Gülten Karmış, Müc teba Binici, Erol Alkan, Ünal Er dal, Hasan Haluk Yalvaç, Özgür Anafartalar, Image Halkla İlişkiler Yönetim Kurulu Başkanı Betül Mar din, Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, Prof. Tülay Özüerman, TEMA Genel Müdürü Prof. Orhan Doğan, YP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Urunga, Keyveni Catering Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Çelik. TELEFON VE FAKS YAĞMURU ŞÜKRAN SONER Cumhuriyet okurları bir yerlerden duy muş olabilir. Bilmeyenler için Vaziyet in gazetenin legal değil, illegal sayfalarında doğmuş olduğunu duyurmalıyım. Varlık larını, palazlanmalarını 12 Eylül e boçlu olan İslamcı siyasetler, cemaatler, liboş lar; Cumhuriyet i, yazarlarını en çok dar becilikle damgalarlar ya.. 12 Eylül askeri darbe yönetimi, en çok en uzun süreli Cumhuriyet gazetesini kapatmıştır. Nadir Nadi, Konsey in davetlerine gitmeyen, Evren gazeteyi ziyarete geldiğinde bile karşısına çıkmayan tek patrondur... Uzatmadan, gazetenin kapanış günle rinde ekonomik sarsılmanın moral değer lerin çöküşüne de yol açmaması özeni, bilinciyle olsa gerek, patronundan yaza rına, habercisine, çaycısına gazeteden hiç ayrılmadığımız, kenetlendiğimiz gün lerdi... İnsan ilişkilerini ısıtmak, bilinme yen yeteneklerimizi ortalığa saçmak için zamanımız bol. Deniz in ciddi yüzünün sakladığı sanat, mizah, gazeteciliğin her alanına yönelik yetenekleri dürtüklüyor... Karşımda daktilonun başında toplanıp, kendi yaptıkları maskaralıklara, sanatsal gösterilere yine kahkahalarla gülenlerin merkezinde hep Deniz Som var. Birlikte daktiloda ürettikleri, adını Vaziyet koy dukları, mizah gazetesinin yayınını nere de ise soluksuz çıkarır oldular. Gazeteyi, Cumhuriyet ten daha yüksek tirajlı, ga zetenin çıkamadığı zamanlarda da çı kar.. vurgulamaları ile hicvetmeye baş layan.. El yapımı, bizden haberlerimiz, çizgilerimiz, fotoğraflarımız, yorumları mızdan esinlenerek Cumhuriyet i, çalı şanlarını, günün toplumsal, siyasal gün demini masaya yatırıp gerçek bir mizah gücü ile irdeleyen Vaziyet e, sınır tanı maz eleştiri dozu nedeniyle azıcık burul sak bile, giderek daha çok bağlanıyor, eğleniyor, dersler çıkarıyorduk... İki günlük DİSK duruşmalarının, ortala ma 56 günlük haber olması.. bol sıfırlı duruşma, haber numarası, tefrika üst başlığı ile her sayıda bir köşe kapmış.. İsimlerinin kimi harfleri değiştirilmiş arka daşlarımızın haber, röportaj, yorum alın tıları.. içerik analizi, mizah gücü ile bugü nün profesyonel mizah yayınları ile yarı şabilecek içerikte, derinlikte... Benim kanserimde benim zarlarım 2009 yılının mayıs sonunda tanışmıştım sol akciğerimin sağ üstüne yerleşen kanser hücresiyle. Doktorlar küçük hücreli dediği için biraz da küçümsedim, mik rop ise ben daha büyük mikro bum demiştim. Bilimin ışığında önce kemoterapi, sonra rad yoterapi gördüm. İlaçla ve ışınla tedavi kürleri bittiğinde bir de genel kontrol den geçtim. Mikrobu yenmişim. Sizlerden izin isterken mikrobu ringe serdiğimi fakat tek yumrukta nakavt ya pamadığımı yaz dım. Sırada ikinci raunda hazırlan mak olduğunu söyledim. Fakat ikinci raunt, herkesin tahminlerinin ötesin de çok ağır geçti. Bunları ilk kez yazıyorum. 25 kilo verdim. Ringden dü şeceğim, maçı bırakacağım anlar oldu ama 12 seans ke moterapiyi, 30 seans radyo terapiyi, maçtan ihraç edil meden bitirdim. Bunun sonucuna da iyi de diler fakat son üç aydır göğ sümde süregelen ağrıya çare bulunamadı. Son tahlilde akci ğerin dış zarı ile kaburganın dış zarı arasında sıvı birikebileceği ni düşündüler ve buldular. Gördüm; su gibi, kahverengi. Maceranın bundan sonraki bö lümüne katılabilmek için izninizi istiyorum. Kısa bir izin. Süreyi doktorlar da bilmiyor. Önce hayır oyumu kullanayım, gerisi kolay! Vaziyet in Doğuşu