Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2009 CUMA
6 HABERLER
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
İlhan Selçuk’un Andı...
İlhan Selçuk’un son günlerde yeniden has-
taneye yatırılması, sağlığında iniş-çıkışlar he-
pimizi pek üzdü ve kaygılandırdı. Ne var ki, ye-
ni haberler, birdenbire iyiye doğru değişti:
Ağabey’in sağlığı düzeliyor.
Bu rapor, çok şükür, yeni şifa ekleriyle sürü-
yor...
İlhan Selçuk’un şu son aylarda hastaneye gi-
rip çıkışlarının gösterdiği bir gerçek de şu: Onun-
la ilgili haberler, aydın tabakayla sınırlı kalmıyor,
toplum da ilgileniyor. Halkına inanmış bir yazara
ilgi başka nasıl olabilir ki?
Belleğimiz, bir yarım yüzyıl önceye uzanıyor...
1923 Devrimi’nin 1950’lerle ihanete uğraması,
bir on yıla mal oldu: Demokrat Parti, biçimsel
bir demokrasi bile kuramamıştır. 27 Mayıs
Devrimi’yle ise, yepyeni bir dönem açıldı.
Başta 1961 Anayasası, siyasal kavram ve di-
li değiştiriyor, yenileştiriyordu.
Siyasal yaşam da bundan etkilendi: Sosya-
list bir parti olarak, Türkiye İşçi Partisi kuruldu;
kapitalizmin partisi zaten olacaktı, Adalet Par-
tisi çok geçmedi bunu üstlendi. CHP ise, “or-
tanın solu”nun partisi olduğunu ilan etti.
Her siyasal cephenin kadroları oluşmaya
başladı.
Daha da önemlisi, aydınlar, bir yeni “yön” ara-
maya başladılar. O da sosyalizmi ilan ediyordu.
YÖN’ün kadrosunda, Doğan Avcıoğlu, Müm-
taz Soysal ve İllhan Selçuk kalemlerini bileyli-
yorlardı. İlhan Selçuk, ayrıca Cumhuriyet ga-
zetesi kadrosunda yeni ve genç bir yazardı ve
“Pencere”sinden bir başka dünyaya bakıyordu:
Laik 1923 Devrimi’ni temellendiriyor ve geleceği
de “sol”da arıyordu.
1960’ların tablosu böyledir: Tablo sürseydi,
ülkeye çok şeyler getirirdi. Olmadı, faşizm -mil-
liyetçilik adına- başını uzattı ve silahlar patlamaya
başladı.
Ayrıca, askerlerden 12 Mart müdahalesi ile 12
Eylül faşizmi!
Bundan sonra kazanacak olan, sağcılık ve kar-
şı-devrimcilik olacaktır; özellikle “Türk-İslam Sen-
tezi”nde yolu çizilecek dinci-İslamcı partiler, en
son AKP’nin iktidarına gelip varacaktır.
2002’den beri de 1923 Devrimi’nin mezarı ka-
zılmaktadır...
AKP, çok tartışıldı ve hâlâ tartışılıyor.
Daha bugünden, kimi gerçekler ortada: Tür-
kiye’de “siyaset” artık bütünüyle “yağmacılık” an-
lamınadır. Ülke, gırtlağına değin yolsuzluk ba-
tağının içinde. Siyasetteki yolsuzluklar “orta sağ”ı
çökertince, “dinci-İslamcı sağ” iktidar oldu.
AKP’nin iktidarı işte budur.
Şimdi tarikatçılık ile yağmacı siyaset, yine din
ticareti ekseninde tam bir “ittifak” içinde, tüm
Türkiye’yi pençesine almış görünüyor ve aynı za-
manda rejimi tehdit ediyor.
Bu faşizmdir.
Türkiye’deki neofaşizmin elitleri arasında şu-
nu da unutmamalı: Medyada kendilerini eski sol-
cu ya da yeni liberal diye pazarlayan dalkavuklar
ve dinci neofaşistler...
AKP iktidarı, şimdi neofaşizmin karşısında zo-
runlu olarak -varlıklarını sürdürebilmek için- ko-
numlanan yarı bağımsız yargıyı ve sözde özgür
medyayı hedef almış durumda.
Onlara tam baş eğdirememiş görülüyor.
Ancak, laik Cumhuriyete yürekten inanan or-
du ile aydınlara düşman: Ergenekon Davası iş-
te bu ve yargının başına bela olmuştur...
Bu tabloda İlhan Selçuk’un yeri nerededir?
Ufka bakınız, çok ilerde bir adam göreceksi-
niz: Kafası, bir çağın en ileri fikirleriyle dolu, elin-
de kalem, daha ileride ve özgür bir Türkiye’ye
and içmiş dimdik yürümektedir; arkasında bin-
lerce insan, genç, orta yaşlı, yaşlısı onu izle-
mektedir. Bu, yenilginlerin değil, çağın bir yü-
rüyüşüdür.
1923 Devrimi’ne inanıyorlardı, bugün de.
Sebatla, dönmemecesine, hep ufka bakarak
yürüyorlar...
Terör zararlarında
1 yıllık süre uzatımı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Terör ve Terörle
Mücadeleden Doğan Zararlarõn
Karşõlanmasõ Hakkõnda Kanun
kapsamõnda yapõlan
başvurularõn sonuçlandõrõlma
süreleri 1 yõl uzatõldõ. Konuya
ilişkin Bakanlar Kurulu kararõ
dün Resmi Gazete’de
yayõmlanarak yürürlüğe girdi.
Deniz ifade verdi
İstanbul Haber Servisi -
Şarkõcõ Özcan Deniz, İzmir’de,
“Ahmet Tekin Baykal’õn
elebaşõlõğõnõ yaptõğõ organize
suç örgütü”ne yönelik “Anafor
operasyonu”na ilişkin dava
kapsamõnda “müşteki” sõfatõyla
Beşiktaş’taki İstanbul
Adliyesi’nde ifade verdi.
Özcan Deniz ve kardeşi Ercan
Deniz, hâkim ve savcõlarõn
kullandõğõ kapõdan binaya
girerek İstanbul 12. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ne çõktõ.
Danõştay, TRT’nin ‘hizmet alõm’ sözleşmelerine iptal kararõ verdi
Haber-Sen davayõ kazandõ
SELDA GÜNEYSU
ANKARA - Haber-Sen Yönetim
Kurulu, TRT Genel Müdürü İbra-
him Şahin’in, yayõn ünitelerine gön-
derdiği 21 Ocak 2008 tarihli, “hizmet
alımlarının piyasadaki firmalar
aracılığıyla yapılması”na yönelik
genelgenin iptali ve yürütmesinin
durdurulmasõ istemiyle Danõştay’da
açtõğõ davayõ kazandõ. Karara göre,
TRT yönetiminin, One Haber Ajan-
sõ başta olmak üzere, yönetimin as-
li ve sürekli görevleriyle ilgili diğer
firmalarla yaptõğõ hizmet alõm söz-
leşmelerini iptal etmesi gerekiyor.
Haber-Sen Merkez Yönetim Ku-
rulu tarafindan yapõlan açõklamaya
göre, TRT Genel Müdürü İbrahim
Şahin, yayõn ünitelerine gönderdiği
21 Ocak 2008 tarihli genelge ile
“hizmet alımlarının piyasadaki
firmalar aracılığıyla yapılması”nõ
istedi. Bu genelgeye dayanõlarak da
TRT ile One Haber Ajansõ arasõnda,
2 Ocak 2009’da bir anlaşma imza-
lamõştõ. Anlaşmaya göre, One Haber
Ajansõ, dõşarõdan TRT için üç prog-
ram yapacaktõ. TRT, birçok firma ile
de genelgeye dayanarak hizmet alõm
sözleşmesi imzalamõştõ. Haber-Sen
Merkez Yönetim Kurulu da, söz ko-
nusu genelgenin “hukuka aykırı”
olduğu gerekçesiyle, genelgenin yü-
rütmesinin durdurulmasõ ve iptali
için Danõştay’da dava açmõştõ.
Danõştay 13. Dairesi, Haber-Sen’in
yürütmeyi durdurma talebini kabul
etmedi. Bunun üzerine Haber-Sen,
Danõştay İdari Dava Daireleri Ku-
rulu’na başvurarak karara itiraz et-
ti. Haber-Sen’in itirazõnõ kabul eden
Danõştay İdari Dava Daireleri Ku-
rulu, genelgenin yürütmesinin dur-
durulmasõna karar verdi.
Kurulun ilgili kararõnda, “Dava
konusu genelgede piyasadaki fir-
malar aracılığıyla satın alınabi-
lecek hizmetlerin neler olduğu ta-
nımlanmadığı gibi, çerçevesi de
çizilmemiştir. Dolayısıyla söz ko-
nusu genelge hükmü, TRT Genel
Müdürlüğü’nün doğrudan ge-
nel idare esaslarına göre yürüt-
tüğü asli ve sürekli hizmetlerin de
özel firmalar aracılığıyla yürü-
tülebilmesi sonucunu doğuraca-
ğından dava konusu düzenleme-
de hukuka uyarlık görülmemiş-
tir” denildi.
‘Ondan yararlanamadık’
Eski MBK üyesi, eski Halkevleri’nin Onursal Genel Başkanõ Ahmet Yõldõz, askeri
törenle toprağa verilirken cenazesine katõlanlar üzüntülerini dile getirdiler
İstanbul Haber Servisi - Solunum
yetmezliği nedeniyle 1 Eylül’de yaşa-
mõnõ yitiren 27 Mayõs darbesinin Milli
Birlik Komitesi üyesi, Cumhuriyet Se-
natosu’nun daimi üyesi, Halkevleri
Onursal Genel Başkanõ, 212 Sayõlõ Ba-
sõn İş Kanunu’nun çõkmasõnõ sağlayan,
emekli Kurmay Albay Ahmet Yıldız
(88), Selimiye Camii’nde dün öğlen vak-
ti kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan dü-
zenlenen askeri törenle Karacaahmet’teki
aile kabristanõnda toprağa verildi.
Tören öncesi Yõldõz’õn kõzõ Ülkü,
oğullarõ Fatih ile Yavuz Yõldõz taziye-
leri kabul etti.
Cenaze törenine katõlan Yaşar Ke-
mal, “Cumhuriyet’te çalıştığım dö-
nemde, sık sık yanımıza gelirdi. O za-
manlar bizi çok severdi. Hepimiz onu
iyi tanırdık. O ne subaydı ne başka
bir şeydi, büyük bir kültür adamıy-
dı. Ben o kadar kültürlü bir insana
çok az rastladım. Bir de çok fedakâr
bir adamdı. Yurtseverlerden biriydi.
Türkiye’deki askeri darbelere de
karşıydı. Menderes için biz gazete-
ciler ‘bu adamõ öldürmeyin’ diye ne ka-
dar çalıştıysak, bizden daha çok ça-
lıştı” dedi.
Cumhuriyet Senatosu’nda birlikte gö-
rev yaptõğõ Hasan Fehmi Güneş de, bir-
likte çalõşmalarõ olduğunu belirterek
“Aydınlanma devrimini özümsemiş-
ti. Yeterince yararlanamadık ondan.
Şimdi o tür insanları arıyoruz” dedi.
Cenaze törenine, ailesi, eski Maliye
Bakanõ Ziya Müezzinoğlu, CHP Ge-
nel Başkan Yardõmcõsõ Mehmet Ali
Özpolat, Cumhuriyet Halk Partisi
(CHP) İstanbul İl Başkanõ Gürsel Te-
kin, eski Sosyal Demokrat Halkçõ Par-
ti (SHP) Milletvekili Ahmet Güryüz
Ketenci, eski Turizm Bakanõ Bahattin
Yücel, eski içişleri bakanlarõndan Ha-
san Fehmi Güneş, yazarõmõz Şükran
Soner, Eski Halkevleri Örgütlenme
Genel Sekreteri Ali Cihat Işık, DİSK
Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Öz-
gürlük ve Dayanõşma Partisi (ÖDP) Ge-
nel Başkanõ Alper Taş, eski Milli Bir-
lik Komitesi Üyesi Kadir Kaplan’õn da
aralarõnda bulunduğu arkadaşlarõ, dost-
larõ, çok sayõda sivil toplum kuruluşu
temsilcisi katõldõ.
Halkevleri üyelerinin de aralarında bulunduğu cenazeye katılan çok sayıda kişi, mezarlığa kadar yürüdü.
Trabzon’un Sürmene ilçesine bağlõ Konuklu Kö-
yü’nde 1921 yõlõnda dünyaya gelen Yõldõz, Bur-
sa Askeri Lisesi ve Harbiye’yi bitirdi. Orduda
çeşitli görevlerde bulunan Yõldõz, 27 Mayõs
1960 ihtilalinin örgütleyicilerinden biri oldu. Mil-
li Birlik Komitesi (MBK) üyesi olarak görev yap-
tõ. 27 Mayõs 1960-25 Ekim 1961 tarihleri ara-
sõnda MBK, 1961-1980 tarihleri arasõnda da Cumhuriyet Senatosu tabii üye-
liği görevinde bulundu. 1976’da Halkevleri Genel Kurulu’nda genel başkan-
lõk görevine seçilen Yõldõz, bu görevini 12 Eyül 1980’e kadar sürdürdü. 12 Ey-
lül askeri darbesinde tutuklanarak bir yõla yakõn hapis yattõ. Yõldõz dört yõl sü-
ren yargõlanmasõnõn ardõndan 16 ayrõ davanõnõn tümünden beraat etti. Yõldõz,
daha sonra bu haksõz tutuklamalar nedeniyle Hazine aleyhine 100 milyon li-
ralõk tazminat davasõ açtõ. Yõldõz dava dilekçesinde, ad vermeden dönemin dev-
let başkanõ Kenan Evren’i suçladõ. Tutuklu kaldõğõ dönemde işkencenin her tür-
lüsüyle karşõlaştõğõnõ söyledi. Yõldõz, Kenan Evren’e gönderdiği mektupta, idam
da dahil olmak üzere Halkevleri’nin eylemlerine yönelik cezanõn kendisine ve-
rilmesini, Atatürk’ün kurduğu Halkevleri’nin kapatõlmamasõ isteğini belirtti.
1 6 D A V A N I N
T Ü M Ü N D E N
B E R A A T E T T İ
Haber-Sen, kararõn, One Ha-
ber Ajansõ ile TRT arasõndan
imzalanan sözleşmenin iptali için
emsal teşkil edeceği belirtildi. Açõklamada, TRT’nin Kuruluş ve Görev Yönet-
meliği’nin, Yönetim Kurulu Kararõ ile “usul ve esaslar”a dönüştürülmesine iliş-
kin açõlan davada da Danõştay’õn “yürütmeyi durdurma” kararõ verdiği bildirildi.
‘EMSAL TEŞKİL EDER’
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Bir Gün Yolun Düşerse!..
Karların geçit vermez viraneleri ka-
pattığı günlerde... Ya da ağustos sı-
cağında, çölü andıran bir coğrafyanın
tozlu yollarında aracınızın lastiği pat-
ladığında...
Asker çocuğunuzu görmeye gitti-
ğiniz bir dönemde, bozulmuş oto-
mobilinizin yanı başında çaresizce
beklerken...
Oğlunuzun âşık olduğu kara gözlü
kızın ailesine önyargıyla giderken...
Kim bilir belki de iş görüşmesi için ko-
şuşturduğunuz geri kalmış bir
bölgede, sıcak bir dost arar-
ken...
Herhangi bir mevsimde ya
da herhangi bir günde... Gündüz
ya da gecenin çok geç saatle-
rinde...
Girdiğiniz her harabe bahçe
duvarı buyur edecektir sizi...
Çaldığınız her tahta kapının ar-
dından, yoksulluk ve çaresizliğin yüz
hatlarında haritalar oluşturduğu, avurt-
ları çökmüş bir yüz gülümseyecektir!..
Ve uzatılan her nasırlı el yoldaş ola-
caktır benliğinize...
Eminim, kerpiç bir evin soğuk da-
mı tezek ateşiyle ısıtılırken, bir çapu-
ta sarılmış son bazlama sizin için ıs-
latılacaktır... İhtimalse eğer, ahırdaki
çelimsiz son keçi de yeni dostlar için
kesilecektir...
Sonra bakır gümgümde damıtıl-
mış bir fincan mırra, acı kahvenin kırk
yıllık hatırına selam duracaktır... Bel-
ki çok anlayamadığınız bir dilde öy-
küler anlatılacaktır, endişenin kay-
bolduğu yüzünüze... Eminim, dil ye-
rine tebessüm, söz yerine dostluk yol-
daş olacaktır o gece size...
Ve iki odalı döküntü bir viranede,
“camhana”lara gizlenmiş bir takım yün
yatak, o vakitsiz misafir için serilecektir
toprak zemine...
Kardeşliğin ya-
tağında dostluk rü-
yaları görürken,
uyandığınızda, nay-
lon bir sofranın
üzerinde yosun
bağlamış son pey-
nir parçasının tuzu
sizin için alınacak-
tır. Ve yürek yakan üzüm pekmezinin
son kalıntısı bakır bir tabaktayken, sı-
cak sac ekmeği sürülecektir önünü-
ze...
Yanağınıza konacak ılık bir öpücük,
elinizi kavrayacak derin bir dostluk ve
sırtınızdaki yoldaş dokunuşuyla yolcu
edilirsiniz... Ardınızdan su dökecek ka-
dınlar Berivan’dır, Hazal’dır, Zey-
nep’tir... Şeyhmus’lar, Halil’ler, İbra-
him’ler çıkaracaktır sizi patikadan
düz yollara... Elinizde bir buket kır çi-
çeği, yüreğinizde dostlukla...
İyi bilin ki, orası Güneydoğu’dur...
İlk üniversitenin kurulduğu, tohumun
toprağa ilk atıldığı, ilk tapınma mer-
kezinin bulunduğu yerdir orası...
Siz bakmayın, 30 yıldır şiddetin
verimli topraklara kin ekmesine...
Boşverin macera peşinde koşan te-
rorizmi... Töre uğruna can alan feo-
daliteye çok fazla kulak asmayın...
Ne aşiretin sopası ne de cehaletin
tokadı kalkar size... Orada insanlar yal-
nızca birbirilerine zarar verirler!.. Unut-
mayın, herkes terörist değildir orada...
Kültürlerin harman olduğu Mezo-
potamya’da, konukseverliğin bağrın-
da tutulmuşsanız eğer, bilin ki insan-
lığın en eski kucağından ve kardeşli-
ğin güven ormanından geçmişsiniz-
dir!..
Hele evinize döndüğünüzde... Ka-
pı komşunuz bir Kürt yurttaşımız ise,
üst katınızdan Doğu nağmeleri yük-
seliyorsa ve alt katınızdan iftar sofra-
nıza bir tabak çiğköfte geliyorsa Gü-
neydoğu’da nelerle karşılaştığınızı ya
da karşılaşabileceğinizi bir kez daha
düşünün...
Hepimizin... Hem de şu kaos dö-
neminde çok ihtiyacı var buna...
Kandil’e Çağrı!..
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geç-
tiğimiz yıl PKK’nin merkez üssü
Kandil Dağı’na yönelik hava sal-
dırılarında örgütün en az 600
yaşam merkezinin darbe aldığı
açıklanmıştı. PKK bir yılı aşkın sü-
reden bu yana lojistik sıkıntısı çe-
kiyor, Kuzey Irak’taki kentlerle
bağlantı kuramıyor. Giderek aza-
lan militan katılımı da örgüt yö-
netiminin psikolojisini bozuyor.
Son dönemdeki siyasal çözüm
baskısının altında biraz da bu sı-
kıntı yatıyor!
PKK’nin yayın organları üç yıl
öncesine kadar sayıları 200 ile
300 arasında değişen militanla-
rın örgüte katılımıyla ilgili haber-
ler yayımlardı. Son dönemdeki
haberler ise PKK’ye katılımın
ciddi oranda düştüğünü ortaya
koyuyor! Örgütün haber ajansı,
31 Ağustos günü PKK’ye 40 ye-
ni militanın katıldığını duyurdu. Bu
militanların “diploma töreni”nde
konuşan PKK yöneticisi Rüs-
tem Cudi, “Yeni hamlesel süre-
ce katılımı daha etkili kılabilmek
için örgütün hem nicel hem de ni-
tel olarak büyütülmesi gerekir. Bu
da ancak gençlerin katılımının
arttırılmasıyla gerçekleşebilir. Ka-
tılımlar ne kadar çoğaltılırsa sü-
rece daha büyük cevaplar verile-
bilir ve barış girişimlerimizdeki ıs-
rarımızı daha etkili kılabiliriz” de-
di!
Cudi’nin konuşması, “barış”
uğruna “şiddet”i bir dayatma
yöntemi olarak kullanan PKK’nin
yaşadığı paradoksu gözler önü-
ne serdi. Ancak Hakkâri’de öy-
lesine ilginç bir olay yaşandı ki, bu
durum PKK’nin içinde bulundu-
ğu kadro sıkıntısını bir kez daha
dışavurdu. Örgüt 1 Eylül Dünya
Barış Günü’nden bir gün sonra
Hakkâri’de 2 bin bildiri dağıttı.
“HPG Botan Öz Savunma Birimi”
adına dağıtılan bildirilerde, Kürt
gençlerine PKK’ye katılma çağ-
rısı yapıldı. “Kürt açılımı” tartış-
malarına da dikkat çekilen bildi-
rilerde, “Çözümü yaratacak olan
güç AKP değil PKK ve onurlu
Kürt halkıdır” denildi!
İlginç değil mi?.. PKK’lilerin
siyasete çekilmesi ve bir bölü-
münün Avrupa’ya gönderilmesi
tartışılırken örgüt dağlara yeni
kurbanlar çağırıyor! Üstelik bunu
da “barış” adına yapıyor!.. “Bu so-
run çözülmez” diyenler haksız mı
acaba?..
Hizbullah’ın Yol Haritası...
Kürt sorunu konusun-
da salt PKK değil İs-
lamcı gruplar da aktör
olmaya çalışıyor. Örne-
ğin Fethullahçıların bu
konudaki çabası giderek
yoğunlaşıyor. Birkaç yıl-
dır Abant’taki toplantı-
larda Güneydoğu soru-
nu için çözüm arayışla-
rına girişen cemaat, böl-
genin yanı sıra Kuzey
Irak’taki eği-
tim yatırım-
larıyla da
Kürtlerin dik-
katini çek-
meye çalışı-
yor.
Bir başka
grup var ki, sorun konu-
sunda 20 yıldır kendi
açısından mücadele et-
tiğini öne sürüyor. Bir
dönem Güneydoğu’da
İslamcı Kürt devleti kur-
mak için çok kan akıtan
Hizbullah, 2000 yılından
bu yana yaşadığı çöküş
sürecini siyasallaşmayla
durdurmayı hedefliyor.
Örgüt, mezar evleriyle
iyice kötüleşen imajını
kurtarmak için ise der-
nekler kuruyor, Güney-
doğu’da yoksullara gıda
ve giysi yardımı yapı-
yor!
İşte bu Hizbullah şim-
di de Kürt sorunu konu-
sunda bir harita hazırlı-
yor. Son dönemde ideo-
logları ile şahin kanat
arasında siyasi açıdan
görüş ayrılığı
olsa da, Hiz-
bullahçılar Kürt
sorunuyla ilgili
PKK’den önce
atak yapmak
istiyor!
Örgütün bir-
kaç gün içinde “Hizbul-
lah’ın Kürt Sorunu Ra-
poru” adı altında ta-
mamladığı çalışmayı ba-
sın bildirisiyle duyurma-
sı bekleniyor. Görelim
bakalım, bir dönemin
Marksistleriyle günümü-
zün siyasallaşmaya ça-
lışan şeriatçıları bölgenin
kanayan yarasına nasıl
bakacaklar!..
Fotoğraf:UĞURDEMİR
BÜYÜK BAŞARI
Türk doktor
midekanserini
yok etti
ERZURUM (Cumhuriyet) -
Atatürk Üniversitesi Tõp Fakültesi
Farmakoloji Anabilim Dalõ öğre-
tim üyesi Doç. Dr. Halis Süley-
man’õn 4 arkadaşõyla birlikte kli-
nik ortamda hayvanlar üzerinde
yaptõğõ çalõşmalar sonucunda mide
kanserini yenmeyi başardõğõ kay-
dedildi. Araştõrmasõyla ilgili bi-
limsel makalesi ABD’nin ünlü
‘International Journal Of Can-
ser’ dergisinde yayõmlanan Doç.
Dr. Süleyman, “Biz deney hay-
vanlarında vücudun savunma
mekanizmasını arttırarak mide
kanserini yenmeyi başardık.
Klinik çalışmalar tamamlanırsa
dünyada mide kanserinden
ölümler sona erer” dedi.
Doç. Dr. Halis Süleyman, 2 yõl
önce ülserin, böbrek üstü bezleri-
nin salgõladõğõ kortizol ve adrena-
lin arasõndaki dengenin bozulma-
sõndan kaynaklandõğõnõ bilimsel
olarak ortaya çõkarmasõnõn ardõn-
dan, mide kanseri çalõşmalarõnõ
yoğunlaştõrdõ. Kimyasal madde
kullanarak farenin midesinde kan-
ser dokusu oluşturan Doç. Dr. Sü-
leyman, önce ilaçla vücudun adre-
nalin salgõlamasõnõ durdurdu. Mi-
desinde kanser oluşan deneğe kor-
tizol veren ekip, kanserli dokunun
tamamen ortadan kalktõğõnõ bilim-
sel olarak ispatladõ.
Dünyada her yõl 900 bin insanõn
mide kanserinden hayatõnõ kaybet-
tiğini belirten Doç. Dr. Süleyman,
çalõşma dönemi içinde iki kez kalp
krizi geçirdiğini ve iki ay önce de
by-pass ameliyatõ olduğunu işaret
ederek “Çok yorucu bir çalışma-
nın ardından, önemli ve ciddi
bir başarıya ulaştık” dedi.
RADYO BARIŞ
Ödüller
Genç ve
YARSAV’a
İstanbul Haber Servisi
- Radyo Barõş’õn bu yõl
8’incisini düzenlediği
“Toplumsal Barış Ödülü
2009” ödülü Tunceli Ba-
ğõmsõz Milletvekili Kamer
Genç’e verildi. Törende bu
yõl ilk kez yurttaşlarõn iste-
miyle YARSAV Başkanõ
Ömer Faruk Eminağa-
oğlu’na da toplumsal barõş
için “Özel ödül” verildi.
Radyo Barõş’õn her yõl
geleneksel olarak düzenle-
diği “Toplumsal Barış
Ödülü”nün 8’incisi önceki
gün Mecidiyeköy Kültür
Merkezi’nde gerçekleşti-
rildi. Radyo Barõş Yönetim
Kurul Başkanõ Ali Rıza
Erkan, Atatürk ilke ve dev-
rimlerini savunan yayõn po-
litikalarõnõ sürdürdüklerini
belirterek “Son dönemde
bazı sıkıntılar yaşıyoruz.
Bu sıkıntılarda dostları-
mızı yanımızda görmek
istiyoruz” dedi. Bahçeşehir
Üniversitesi Hukuk Fakül-
tesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Süheyl Batum da, 2
yõldõr aynõ değerleri savu-
nan bir radyoda yayõn yap-
maktan onur duyduğunu-
belirtti. YARSAV Başkanõ
Eminağaoğlu da, Türki-
ye’de hukukun hedefte ol-
duğunun altõnõ çizerek,
“‘Atatürk’ün Çankaya’da
çõkardõğõ ses Ankara’dan
çõkmõyor’ dediğim için
hakkımda soruşturma
açıldı. Anıtkabir’e gitti-
ğim için soruşturma geçi-
riyorum” dedi. Tunceli
Milletvekili Kamer Genç
ise yargõ üzerinde dõş güç-
lerin baskõsõ ile büyük oyun
oynandõğõnõ ifade etti.