Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 EYLÜL 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Çocuklar...
Haberi okuyunca donup kaldım...
İstanbul’da yapılan fuhuş operasyonunda F.K.
adlı bir kadının iki yaşındaki kızını sattığı öne sü-
rülüyordu...
Önce habere inanmak istemedim...
Türkiye nereden nereye gelmişti.
Avcılar’da bir eve yapılan baskında,18 yaşın-
dan küçük olan dört kız ve erkek çocuk vardı.
Gebze’den iki yaşındaki çocuğu satın alan ve
büyütmeye başlayan erkek satıcı, bir anne.
Haberi sonuna dek okuyamadım.
Başım döndü, gözlerim karardı.
Gebze’den 2.500 liraya satın alınan bir kız ço-
cuğu...
Neden satılmıştı bu çocuk?
Ülkemin aydınları, yazarları, bilim insanları son
günlerde Kürt ve Ermeni açılımıyla ilgilenirken ha-
yatın sayfalarında olup bitenlerden habersizdi.
İstanbul’da yaşları beş-altı olan kız-erkek ço-
cukları sabahın köründe Cihangir’de, Moda’da,
Şişli’de dolaşıyorlar, konutların önündeki çöp bi-
donlarından artık yiyecek topluyorlardı.
Kış aylarında da görüyordum onları yaz aylarında
da.
Dondurucu soğukta lastik ayakkabıları, terlik-
leriyle.
Minnacık elleriyle karıştırıyorlardı çöp bidon-
larını.
Onları ne zaman görsem içim acıyor, kapkaranlık
bir evrene taşıyorlar yüreğimi.
Canım sıkılıyor!
Onlar benim ülkemin çocukları...
Yoksulluk ve yolsuzluğun kol gezdiği bir Türki-
ye.
Ve o çocuklar.
Anneler ve babalar.
Münevver Karabulut cinayetinin ortaya çıkar-
dığı bir gerçek...
Televizyon televizyon dolaşan bir baba, kızı için
kan parası istiyor Garipoğlu ailesinden.
İstediği para 3 milyon Avro...
Ne yapacak Münevver’in annesi ve babası bu
parayı?
Münevver’in adını taşıyan bir okul!
İnandınız mı?
Ben inanmadım!
16 yaşında öldürülen bir genç kız... Boğazı ke-
silip atılıyor... Vahşice katlediliyor Münevver...
19 yaşındaki katil zanlısı kaçıyor... Aylardır ne-
rede olduğu bilinmiyor...
Gebze’de bir anne iki yaşındaki kızını 2.500 li-
raya satıyor bir fuhuş çetesinin liderine...
Bir kadın çocuğunu büyütüyor!
Yurdumun insanı “Telli Baba” türbesinde dua
ediyor...
Bir kadın umudunu sayısal lotoya bağlamış, bu-
nu anlatıyor gecenin bir saatinde televizyon ek-
ranında içtenlikle.
Bir dönemin ünlü bir film yıldızı...
Bebek’te bir villası var... Kedileri ve köpeği...
Geçim sıkıntısı çekiyor, kredi kartlarını ödeye-
miyor.
Bir umut, sayısal loto ve dizi filmlerde bir küçük
rol!
Belli ki onun için çıkmış televizyona...
Şimdilik Bebek’teki villasını satıp, küçük bir eve
taşınmayı düşünmüyor...
Bir kadın boylu boyunca uzanmış Mecidiye-
köy’deki otobüs duraklarının önünde... Yanında
bir kız çocuğu oturmuş dileniyor.
İstanbul Beyoğlu’nda yüzlerce çocuk... Kadı-
köy iskelesinde kâğıt mendil satan, Kabataş’ta
“çiklet” diye otomobillerin camına vuran çocuk-
lar.
Bir akşamüstü Şanlıurfa’da kurulan tezgâhlar...
Kaçak sigara, viski satan çocuklar.
Diyarbakır’daki tablacılar...
İzmir’de Çankaya’da, Kahramanlar’da, Alsan-
cak’ta gruplar halinde dolaşan, kavşaklarda ara-
baların camlarını silen, para alamayınca küfreden
çocuklar.
Kan parası isteyen anne ve baba...
Münevver’in canı 3 milyon Avro muydu?
Bu nasıl bir düşüncedir!
Adına “helallik” denilen ortaçağa özgü bir ka-
fa, bir fırsatçılık.
Üstelik ölen kızlarının üzerinden...
Hayatın sayfalarını çeviriyorum...
O sayfalarda acılar, hüzünler var daha çok.
Belki sevinçlerimizi, umutlarımızı bir başka za-
mana saklamış toplum.
Eroinden ölen üniversiteli genç kızın öyküsü si-
zin de yüreğinizi acıttı biliyorum!
Mardin Bilge köyü katliamında 44 kişi öldü-
rülmüştü...
Katliamın duruşması Çorum’da başladı.
Bir numaralı sanık Mehmet Çelebi ne diyor du-
ruşmada:
“Elimde balta olsaydı hepsini parça parça ede-
cektim!”
44 kişiyi gözlerini kırpmadan yaylım ateşiyle öl-
düren katiller... Geride öksüz ve yetim kalan ço-
cuklar...
Çocuklar... Çocuklar... Çocuklar...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Türkiye’de 948
Abdullah Gül var
BURSA (AA) -
Türkiye’de, 948 kişi
Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül ile aynõ ad
ve soyadõnõ taşõyor.
İçişleri Bakanlõğõ Nüfus
ve Vatandaşlõk İşleri
Genel Müdürlüğü
kayõtlarõndan alõnan
bilgiye göre, ülke
genelinde
Cumhurbaşkanõ Gül ile
birlikte 948 kişi aynõ ad
ve soyadõnõ kullanõrken
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ile 77, CHP
Genel Başkanõ Deniz
Baykal ile 87 kişi aynõ ad
ve soyadõna sahip. MHP
Genel Başkanõ Devlet
Bahçeli ile aynõ ad ve
soyadõnõ taşõyan kişi
bulunmuyor.
CHP ve MHP’ye
eleştiri
VAN (Cumhuriyet) -
DTP, Diyarbakõr’daki
‘Onurlu bir barõşa evet’
mitinginin ikincisini
Van’da düzenledi.
Mitingte konuşmalarõn
yapõldõğõ platformun
arkasõna “Onurlu barõşõn
muhatabõ Sayõn Abdullah
Öcalan” yazõlõ dev afiş
asõldõ. Mitingde konuşan
DTP Genel Başkanõ
Ahmet Türk, “Barõşa
karşõ çõkan CHP ve MHP
genel başkanlarõ bu
ülkede çobanlõk bile
yapamazlar. Yine bazõ
sivri zekâlõlar çõktõ ve ‘dil
hakkõ verirsek Türkiye
bölünür’ dedi. Emin olun
ki Kürtler Türkiye’yi
bölmez. Kürtlerin böyle
bir derdi yok. Kürtlerin
derdi özgürlük ve
eşitliktir” dedi.
Cizre’de kemik
parçaları
CİZRE (AA) -
Şõrnak’õn Cizre ilçesinde
yol yapõm çalõşmasõ
sõrasõnda insana ait
olduğu tahmin edilen
kemik parçalarõ
bulunduğu bildirildi.
Kaymakam Cihan
Demirhan, konuyla ilgili
soruşturmanõn savcõlõkça
yürütüldüğünü belirterek
“Bulunan kemik
parçalarõ incelenmek
üzere Adli Tõp
Kurumu’na
gönderilecek” dedi.
Askere sivil yargõ, Deniz Feneri davasõ ve belge tartõşmalarõ gündemden düştü
AKP unutturuyorANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP hükümeti,
Kürt ve Ermeni açõlõmõyla as-
kerlerin sivil mahkemelerde
yargõlanmasõ, Deniz Feneri
davasõ ve Taraf gazetesinin
ortaya attõğõ irtica belgesi id-
dialarõyla ile ilgili tartõşmalarõ
unutturdu.
AKP, son 1 ay içinde önce
Kürt açõlõmõ ardõndan da Er-
meni açõlõmõyla son dönemde
siyasette gergin günlerin ya-
şanmasõna neden olan birçok
olayõn gündemden düşmesini
sağladõ. Bunlardan bazõlarõ
şöyle:
Askerlerin sivil mahke-
melerde yargılanması:
AKP hükümeti, geçen yasama
yõlõnõn son gününde gece yarõsõ
operasyonuyla askerlerin si-
vil mahkemelerde yargõlan-
masõna ilişkin yasa değişikli-
ğini TBMM Genel Kuru-
lu’ndan geçirdi. Yasa değişik-
liği, iktidar ve muhalefet par-
tileri arasõnda sert tartõşmalara
yol açarken Genelkurmay Baş-
kanõ Orgeneral İlker Başbuğ,
bu konudaki rahatsõzlõğõ Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’a ilet-
ti. Muhalefet partileri, iktidarõn
kendilerini aldattõğõnõ belirtir-
ken AKP, değişikliğin demok-
ratikleşme için gerekli oldu-
ğunu savundu. Yaşanan tartõş-
malar üzerinde Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül, yasayõ
onaylarken “Düzenlemelerin
uygulamasında askerlik hiz-
meti bakımından disipline
ve hukuki güvencelere ilişkin
olarak ortaya çıkması muh-
temel tereddütleri giderecek
yasal düzenlemelerin yapıl-
masında fayda görülmekte-
dir” biçiminde tavsiyede bu-
lundu. Hükümet yetkilileri,
Gül’ün bu tavsiyesi üzerine
gerekli çalõşmalarõn yapõlaca-
ğõnõ açõklamalarõna karşõn bu-
güne kadar herhangi bir adõm
atõlmadõ.
Deniz Feneri davası: Al-
manya’dan gelmesi aylar süren
dava dosyasõ üzerinde hâlâ
tercüme çalõşmasõ yapõlõyor.
Dava dosyasõnda adõ geçen, Al-
manya’ya girişi sakõncalõ bu-
lunan eski RTÜK Başkanõ Za-
hid Akman ile ilgili hiçbir iş-
lem yapõlmadõ. Akman, Baş-
bakan Yardõmcõsõ Bülent
Arınç’õn istifa çağrõlarõna kar-
şõn sadece yeniden RTÜK Baş-
kanlõğõ’na aday olmamakla
yetindi, üyeliği hâlâ sürüyor.
Bu tartõşmalar sõrasõnda Ak-
man, Başbakan Erdoğan’õn ar-
kasõnda olduğunu açõklamõştõ.
İrtica belgesi: Genelkur-
may Başkanlõğõ’nda hazõrlan-
dõğõ ileri sürülen “AKP ve İr-
ticayı Bitirme Planı” tartõş-
malara neden oldu. AKP yö-
neticileri, bu belgenin hükü-
mete karşõ bir darbe girişimi
olarak nitelendirirken Genel-
kurmay Askeri Savcõlõğõ, yap-
tõğõ inceleme sonucunda bel-
genin Genelkurmay’da hazõr-
lanmadõğõnõ belirterek kovuş-
turmaya gerek olmadõğõna ka-
rar verdi ve dosyayõ İstanbul
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na
gönderdi.
Genelkurmay Başkanõ Or-
general İlker Başbuğ, belge-
nin TSK’de hazõrlanmadõğõnõ
belirterek belgenin kimin ta-
rafõndan ve nerede hazõrlandõ-
ğõnõn ortaya çõkarõlmasõnõ is-
tedi. Ancak İstanbul Cumhu-
riyet Başsavcõlõğõ da görev-
sizlik kararõ vererek dosyayõ
Ankara Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ’na gönderdi. Tartõşmalar
sõrasõnda ise yandaş medya,
belgenin Genelkurmay’da ha-
zõrlandõğõ izlenimi verecek ya-
yõnlar yaptõ.
AKP, son 1 ay içinde önce Kürt açõlõmõ ardõndan da Ermeni açõlõmõyla siyasette
gergin günlerin yaşanmasõna neden olan birçok olayõn gündemden düşmesini
sağladõ. Askere sivil yargõ yolunu açan gece yarõsõ düzenlemesi, Deniz Feneri
davasõndaki gelişmeler ve irticayla mücadele belgesenin kimler tarafõndan ve niçin
üretildiğine ilişkin tartõşmalar AKP’nin yarattõğõ yeni gündemlerle gölgede kaldõ.
BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ
‘Ahmet Türk’e
duyarsız
kalınmamalı’
İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanõ ve
Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, DTP Genel
Başkanõ Ahmet Türk’ün Diyarbakõr’da gerçek-
leştirilen mitingte yaptõğõ konuşmaya duyarsõz
kalõnmamasõnõ istedi.
Sivil Toplum Geliştirme Platformu’nun İstan-
bul Büyükşehir Belediyesi Florya Sosyal Tesis-
leri’nde verdiği iftar yemeğine konuşan Başba-
kan Yardõmcõsõ Arõnç, Libya’daki kuruluş yõldö-
nümü törenlerinden geldiğini anõmsatarak Arap
dünyasõndan birçok zenginin yaz tatillerini geçir-
mek için İspanya, Yunanistan ve İtalya’yõ tercih
ettiklerini ve oralarda milyonlarca dolar harca-
dõklarõnõ Türkiye’ye gelmemelerinin nedeninin
ise burada helikopterler ve kayõklardan uzaktan
teleobjektiflerle fotoğraflarõnõn çekilip gazetelere
basõlmasõ olduğunu söyledi.
‘Artık silah sesleri istemiyoruz’
DTP Genel Başkanõ Türk’ün Diyarbakõr’da 1
Eylül’de gerçekleştirilen mitingdeki sözlerini de
değerlendiren Arõnç, “DTP Genel Başkanı Ah-
met Türk ‘Şu iş bir bitsin ikinci günde Allah ca-
nõmõ alsõn’ diyor. Bu söz çok önemlidir, çok
manidardır. Böyle bir duayı hiç kimse kolay
kolay yapmaz. ‘Ülkemize huzur gelsin de Allah
ikinci gün benim canõmõ alsõn’ diyen bir insanın
bu feryadını, bu isteğini Türk milleti duymaz-
dan gelemez. Hepimiz çok acı çektik, çok kay-
bettik, çok yorulduk. Bu ülkede artık akan
kanlar dursun. Silah sesleri istemiyoruz. Ül-
kemizde kötü günlerin geride kalmasını hepi-
miz istiyoruz. Bu çekişmeler Türkiye’de bitti-
ğinde önümüzde hiçbir engel kalmayacak.
Çanakkale’ye giden herkes Diyarbakırlı Ah-
met’in, Manisalı Mehmet’in kucağında nasıl
can verdiğini görüyor. Bu birliğimiz bizim en
büyük gücümüzdür” dedi.
‘Ergenekon’un başsavcısı Erdoğan’
Müvekkili Kemal Alemdaroğlu’nun savunmasõnõ tamamlayan avukat Metin Çetinbaş,
Ergenekon savcõlarõnõ hukuka aykõrõ delil toplamakla ve suç isnadõ yapmakla suçladõ
HATİCE TUNCER
HİLAL KÖSE
Birinci Ergenekon davasõnda
923 sayfalõk savunmasõnõ ta-
mamlayan eski İstanbul Üniver-
sitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal
Alemdaroğlu’nun ve gazeteci
Güler Kömürcü’nün avukatõ
Metin Çetinbaş, davanõn AKP
muhaliflerine karşõ hukuk dõşõ
işlemlerle açõldõğõnõ ifade ederek
“Ergenekon başsavcılığına so-
yunmuş olan Başbakan Erdoğan
ve Ergenekon savcıları hoşla-
rına gitmese de demokratik hu-
kuk devletinin kurallarına uy-
mak zorundadır” dedi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nce Silivri Cezaevi’nde
görülen Danõştay dosyasõyla bir-
leştirilen birinci Ergenekon da-
vasõnõn 110. duruşmasõna Doğu
Perinçek ve Muzaffer Tekin’in
de aralarõnda bulunduğu 24 tu-
tuklu sanõk getirildi. Davanõn 95.
oturumunda başladõğõ savunma-
sõnõ tamamlayan avukat Çetinbaş,
Alemdaroğlu’nun Yargõtay’a gön-
derilmiş bir davasõnõn hangi dai-
reye gittiğini öğrenmek için yap-
tõğõ telefon görüşmesinin iddia-
namede neden yer aldõğõnõ sordu.
Çetinbaş, şöyle devam etti: “Hü-
kümet muhalifleri, haklarını
aramamalı, davalarını takip
etmemeli, hatta mümkünse
bunlara ekmek su vermemeli.
Türkiye’den gitseler, hatta uza-
ya gönderilseler iyi olur. Erge-
nekon başsavcılığına soyunmuş
olan Başbakan Erdoğan ve Er-
genekon savcıları, hoşlarına
gitmese de demok-ratik hukuk
devletinin kurallarına uymak
zorundadır.”
‘Hayali örgüt yaratıldı’
Savcõlarõn insan haklarõna ve
usule aykõrõ delil toplamak ve suç
isnadõ yapmaktan hesap vere-
ceklerini belirten avukat Çetinbaş,
bu şekilde hayali bir Ergenekon
örgütü yaratõldõğõnõ ve suç işlen-
diğini anlattõ.
Tandoğan mitinginde “Ordu
göreve” pankartõ taşõyan öğren-
cilere Alemdaroğlu’nun talimat
verdiğine ilişkin herhangi bir ka-
nõtõn olmadõğõnõ söyleyen Çetin-
baş, “Suçlamaların hepsi asılsız,
siyasi, yanlı ve önyargılıdır.
Başbakan’ın savcılığa soyun-
masıyla muhalefeti sindirmek
için yapılmıştır. Gizli tanık
Anadolu’nun yani Ümit Sa-
yõn’ın son beyanına karşı cevap
vermeye gerek duymuyorum.
Bir kişi aynı davada hem sanık
hem de tanık olamaz” dedi.
Çetinbaş’a suç duyurusu
Cumhuriyet Savcõsõ Mehmet
Ali Pekgüzel, avukat Çetinbaş’õn
savunmasõ sõrasõnda, iddianame
savcõlarõna Atatürk’ü hedef al-
dõklarõ yönünde ithamlarda bulu-
narak iftirada ve hakarette bu-
lunduğunu ifade etti. Pekgüzel,
Çetinbaş’õn iddianame savcõlarõ-
nõn yakõn bir zamanda tutuklana-
caklarõ yönündeki beyanlarõnõn da
‘görev sırasında tehdit eylemi-
ni’ oluşturduğunu savundu. Çe-
tinbaş’õn gizli tanõk Anadolu hak-
kõndaki açõklamalarõyla, bu kişi-
yi terör örgütlerine hedef göster-
diğini kaydeden Pekgüzel, Çe-
tinbaş hakkõnda İstanbul ve Silivri
cumhuriyet başsavcõlõklarõna suç
duyurusunda bulunulmasõnõ talep
etti. Pekgüzel ayrõca, Danõştay sal-
dõrõsõ zanlõsõ Alparslan Arslan’õn
telefonunun 17 Mayõs 2006’dan
5 yõl geriye dönük olarak tüm gö-
rüşme kayõtlarõnõn getirtilmesini
talep etti.
Tutuklu sanõk İşçi Partisi Genel
Başkanõ Doğu Perinçek, mah-
kemeye, “Tutuklu olmamın tek
gerekçesi Türkiye’ye karşı yü-
rütülen plandır. Bu gerekçeye
boyun eğmeyin” diye seslenerek
tahliyesini istedi.
‘Kışın tahliye etmeyin’
Mahkemeye dilekçe veren tu-
tuklu sanõk Kuvayõ Milliye Der-
neği çaycõsõ Erol Ölmez, “Beni
bu zamanlarda tahliye ederse-
niz hayata atılırım. Kışın tahli-
ye olursam kalacak evim yok,
dışarıda kalırım. Lütfen beni kı-
şın tahliye etmeyin” dedi.
Tutuklu sanõk Emin Gürses,
Ümit Sayın’õn gizli tanõk ‘Ana-
dolu’ olarak kendi aleyhine ifade
verdiğini söyleyerek “Ben bunun
18 aydır altını temizliyorum.
Savcılara, cezaevi müdürlerine
yalvarıyorum. Bu çocuk hasta,
kaç ay daha yatacaksa bana ya-
zılsın, tahliye edilsin. Çok zeki
idi ama aklı gitti” diye konuştu.
Bakanlık’tan ‘Kaçmaz’ açıklaması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet
Bakanlõğõ Teştiş Kurulu Başkanlõğõ, Sincan 1. Ağõr
Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz’a hak-
kõndaki soruşturma kapsamõnda savunmasõ isteni-
len konularõn tebliğ edildiğini savundu. Teftiş Ku-
rulu Başkanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, sözlü sa-
vunma vermek isteyen Kaçmaz’a yöneltilen soru-
larõn görev yaptõğõ adliyede, dosya ve yazõşmalar
ile kolayca ulaşabileceği bilgi ve belgelere ilişkin
olduğu belirtilerek Kaçmaz’õn soruşturmayõ etki-
sizleştirmek istediği ileri sürüldü. Açõklamada,
“Kaçmaz’õn mahkeme kararlarõnõ hiçe sayõp, daya-
nak belgelerinin örneklerinin kendisine verilmeme-
sini gerekçe göstererek savunma vermekten kaçõn-
dõğõ, bunu müfettişlerce savunmasõnõn kõsõtlandõğõ
şeklinde göstermek istediği” iddiasõnda bulunuldu.
Şehit
babası
davacı
değil
AFYON (Cumhuriyet) - Elazõğ’õn
Karakoçan ilçesinde 17 Ağustos’ta el
bombasõnõn patlamasõ sonucu şehit
olan 4 askerden Ali Osman Altõn’õn
babasõ Ali İhsan Altõn, olaya sebep
olduğu belirtilen teğmen hakkõnda
davacõ olmayacağõnõ söyledi. Altõn,
oğlunun şehit olmasõnõn ardõndan
olayõ takip eden ilk günlerde
Ankara’dan bir avukatõn kendisini
aradõğõnõ anlattõ. Söz konusu
avukatõn dava açmasõnõ istediğini,
ancak kendisinin kabul etmediğini
ifade eden Ali İhsan Altõn, “Teğmen
hakkõnda davacõ olmayacağõm.
Devlet nasõl olsa cezasõnõ verecek.
Devletime, milletime güveniyorum”
dedi.