Katalog

CMYB C M Y B 3 EYLÜL 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 1 4-15 Ağustos 1984 gecesi, Türkiye-Irak sõnõrõna yakõn konuşlanmõş bulunan Şemdinli ve Eruh seyyar jandarma ta- burlarõ birlik binalarõna, PKK’nin gerçekleş- tirdiği saldõrõ, bugün de belleklerde ve gün- celliğini koruyor. Otomatik silahlarla başlatõ- lan saldõrõ, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşõ bir “savaş ilanı”ydõ ve bu savaş, gene PKK’nin “Program Taslağı”nda (27 Kasõm 1978) ya- zõldõğõ gibi, “Sömürgeciliği yıkarak, ba- ğımsız, demokratik ve birle- şik bir Kürdistan kurmak” amacõyla başlatõlmõştõ. PKK, aynõ yõl, yani 1984’te Türkiye genelinde 47 eylem gerçekleştirecek, Körfez Sava- şõ’na (17 Ocak 1991) değin, eylem sayõsõnõ giderek arttõra- caktõ: 1985’te 127 eylem, 1986’da 129 eylem, 1987’de 245 eylem, 1988’de 297 ey- lem, 1989’da 602 eylem, 1990’da 1.111 eylem olmak üzere, altõ yõl içinde 2490 ey- lem gerçekleştirmişti. 1991 Körfez Savaşõ’nõ izle- yen süreçte, Kuzey Irak (36. enlemin kuzeyi), Saddam’õn saldõrõsõndan yöre Kürtlerini korumak amacõ altõnda, ABD, İngiltere, Fransa ve Türkiye tarafõndan kurulan Çekiç Güç’ün korumasõ altõna alõna- caktõ. Çekiç Güç’ün korumasõ altõnda, PKK, Kuzey Irak’ta yirmi kadar kamp kuracak, Türkiye’de gerçekleştirdiği eylem sayõsõ 1991’de 1912’ye çõkacaktõ. 1992 AYAKLANMA YILI İLAN EDİLDİ 1992 yõlõnda, PKK, “ayaklanma” başlata- cağõnõ duyurmuş, Öcalan, 1992 yõlõnõ “ayak- lanma yılı” olarak ilan etmiş ve amacõn, (1) kurtarõlmõş bölgeler, (2) ulusal meclis, (3) sa- vaş hükümeti kurmak olduğunu açõklamõştõ. 21 Mart (1992) Nevruz kutlamalarõ sõra- sõnda, Diyarbakõr, Mardin, Nusaybin, Kõzõlte- pe, Derik, Mazõdağõ, Cizre, Şõrnak, Silopi, Gercüş, Kurtalan, Pervari, Kulp, Lice, Erga- ni, Hazzo, Bismil, Siverek, Viranşehir ve Adana’da olaylar olmuş, 31 kişi ölmüştü. Başbakan Süleyman Demirel, “Zehir etti- ler, kan bulaştırdılar. Ama topyekûn ayaklanmayı başaramadılar!” diyecekti. Demirel’in deyişiyle, Kürtlerin yaygõn ve yoğun olduğu Güneydoğu’da genel bir ayak- lanma başarõya ulaştõrõlamamõştõ. Gene de amaçlanan “ulusal meclis” oluşturulabilir ve “savaş hükümeti” kurulabilirdi. 14-15 Ağustos saldõrõlarõna hedef olan Şemdinli ve Şõrnak, bu kez yeniden “kurtarılacak böl- geler” olarak hedefteydi: 19 Ağustos 1992’de Şõrnak’õ ele geçirme girişimi; 30 Ağustos 1992’de Alan (Şemdinli) karakolu- na baskõn; 13 Eylül 1992’de Aktütün (Şem- dinli) karakoluna baskõn, 29 Eylül 1992’de Derecik (Şemdinli) karakoluna baskõn, Şõr- nak ve Şemdinli’yi “kurtarmak” ve burada “ulusal meclis”i kurarak, “savaş hüküme- ti”ni oluşturmak amacõyla gerçekleştirilmiş- ti. Başarõ sağlayamamõştõ PKK, ama 1991 yõlõnda 1912 olan eylem sayõsõnõ, Çekiç Güç’ün desteğinde 1993’te 4113’e çõkarmõş- tõ. Başarõsõzlõk, ABD Büyükelçisi’nin “bi- zim için çok önemli” dediği Çekiç Güç’ün de başarõsõzlõğõ olarak nitelendirebilirdi. Çünkü PKK, silah ve lojistik açõdan destek- lenmişti, bu nedenle Çekiç Güç’ün varlõğõn- dan rahatsõz olanlar vardõ ve giderek artõyor- du; rahatsõz olanlardan rahatsõz olanlar ise giderek azgõnlaşõyordu. TÜRKİYE İÇTEN VE DIŞTAN SALDIRILARIN ORTASINDA 1993 yõlõ ise, (1) yayõlan, artan, yoğunlaşan PKK şiddet eylemleri ile (2) Çekiç Güç’e ve Çekiç Güç’ün süresinin uzatõlmasõna karşõ olanlarõn “bertaraf edilmesi” açõsõndan, Türkiye’nin, içten ve dõştan saldõrõlarõn orta- sõnda kan kaybedeceği bir yõl olacaktõ. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Abramo- witz, ABD’nin 1993 Nevruzu’nda kan gör- mek istemediğini basõna yansõtmõştõ. Öcalan 17 Mart 1993’te “süresiz ateşkes” ilan ede- cek, Nevruz kansõz geçecekti. Ne var ki, PKK, 25 Mayõs 1993’te, Bingöl-Elazõğ kara- yolunda, dağõtõldõğõ birliklerine gitmekte olan erlerin bulunduğu otobüsü silah zoruyla dur- duracak, 50 erden 33’ünü kurşuna dizecekti. Bingöl-Elazõğ karayolunda 33 askerin kurşuna dizilmesi- nin basõna yansõmasõyla eşza- manlõ olarak Şõrnak Milletve- kili Orhan Doğan, Başbakan tarafõndan yanõtlanmasõ için Meclis’e soru önergesi ver- mişti, “PKK lideri Öcalan tarafından ilan edilen ‘tek yanlõ süresiz ateşkes kararõna rağmen’ bölgede devam eden arama ve operasyonlar ile eylemlilik durumunda olmayan PKK militanları- nın imhası”nõn iki taraflõ ça- tõşmayõ başlatacağõndan dev- letin sorumlu olacağõnõ savla- yan bir soru önergesiydi bu. PKK’NİN SÖZDE ATEŞKESİ Yanõt, tam da 2 Temmuz 1993 Sõvas kõyõmõ için Meclis Araştõrma Ko- misyonu kurulmasõ amacõyla verilen önerge- lerin görüşüldüğü 6 Temmuz 1993 günü, yeni İçişleri Bakanõ Mehmet Gazioğlu tarafõndan yanõtlanacak “bölücü terör örgütü liderinin ateşkes ilan ediyorum diye açıklama yap- masından sonra 17 Mart 1993-23 Haziran 1993 tarihleri arasında Türkiye genelinde örgütün yapmış olduğu eylemler” şöyle sõ- ralanacaktõ: 135 sivil yurttaşõmõz yaşamõnõ kaybetmiş; 65 asker, 4 polis, 13 geçici köy korucusu yaralanmõştõ. Yapõlan aramalarda 861 uzun namlulu silah, 304 tabanca, 251 bomba, 142.330 adet mermi ele geçirildiği açõklanmõştõ. (TBMM Tutanak Dergisi, 6.7.1993, s. 104-105.) İşte son iki gazete haberi: PKK’nin 15 Ağustos 1984’te savaşõ ilk başlattõğõ yerde, 15 Ağustos 2009’da Öcalan’õn “Kürt soru- nuna ilişkin yol haritası”nõn açõklanacağõ, “kazanmış olanlar”õn barõş çõğlõğõnõn atõla- cağõ yazõlõyor, 30 Ağustos’ta PKK’nin 1992’de kurtarmak için karakollara baskõn üstüne baskõn düzenlediği Şemdinli’de, “iş- galci asker” anlamõnda, dört er şehit edili- yordu. (Evrensel, 15 Ağustos 2009/ Cumhu- riyet, 31 Ağustos 2009.) PKK’nin 1984 yõlõndaki Şemdinli ve Eruh saldõrõsõ Türkiye Cumhuriyeti’ne karşõ bir ‘savaş ilanõ’ydõ Etnik ayrõlõkçõ şiddet Terör örgütü Bakû-Ceyhan petrol boru hattõnõ tutmak için coğrafi alanõnõ Sõvas üzerinden Karadeniz’e uzatma kararõ aldõ Enerji yollarõna PKK tehdidi S ovyetler Birliği dağõlmadan ama dağõlma- sõnõn öngününde, Öcalan, Nezih Tavlaş ve iki arkadaşõna, Sovyet sõnõrõndan İskende- run’a kadar olan ‘hat’ta “gerillaları”nõ yerleştir- diğini söylemişti. Bir şey yapmayacaklardõ, bilgi için söylüyordu bunu Öcalan. Nedeni, Sovyet- ler’in dağõlmasõyla birlikte, Bakû-Ceyhan petrol yolu projesi gündeme geldiğinde anlaşõlacaktõ. Bingöl-Elazõğ karayolunda, Bakû-İskenderun petrol boru hattõnõn geçmesi tasarlanan bu yol- da, 33 er, boru hattõnõ yapacak konsorsiyum temsilcilerinin yapacaklarõ keşif gezisinden iki gün önce kurşuna dizilmişlerdi ve konsorsiyum temsilcileri, siyasal güvenlikten yoksun, silahlõ çatõşma alanõ olduğu için, gezilerini o gün erte- leyeceklerdi. Ertelemelerinin iki nedeni vardõ. Birincisi, Alman ARD televizyonu muhabiri- nin, “Petrol boru hattının Güneydoğu’dan geçmesi söz konusu. Planlamalar, projeler, görüşmeler buna yönelik. Bu konuda herhan- gi bir tavrınız olacak mı?” sorusuna, Öcalan, “Açık söylüyorum, ne su meselesinin, ne pet- rol meselesinin tek taraflı olarak halkımızın çıkarları aleyhine kullanılmasına izin verme- yeceğiz. Hatta engelleyeceğiz” yanõtõnõ vermiş, “en az diğer devletler kadar” PKK’nin de mu- hatap kabul edilmesini, “bu yolların güvenliği- nin nasıl sağlanacağına anlaşmalarda yer ve- rilmesinin gerektiği” yanõtõnõ vermişti. (Özgür Halk, 27 Haziran 1995.) İkincisi: ASALA (Ermenistan’õn Kurtuluşu İçin Ermenistan Gizli Ordusu), Beyrut’ta, İngiliz- ce yaptõğõ açõklamada oluşturulacak pan-Türkçü boru hattõnõn Batõ Ermenistan’dan (Doğu Anado- lu Bölgesi) geçmesine izin vermeyeceklerini ileri sürmüştü. (Cumhuriyet, 24 Ağustos 1993). Asya ve Ortadoğu petrol ve doğalgazõnõn Av- rupa’ya taşõnmasõnda Türkiye, “kilit ülke” ko- numunda bulunmakla birlikte, hatlar projesinin gerçekleşmesinin başlõca koşullarõndan biri, si- yasal güvenlikti ve ikincisi “sıcak çatışma” ala- nõnda olmamasõna bağlõydõ. Ne var ki, özellikle Bakû-Ceyhan hattõnõn gündeme gelmesinden önce, hatlarõn geçeceği bölgeler, PKK’nin adamlarõ tarafõndan tutulmuş, bu nedenle de pet- rol ve doğalgaz için yeni yollar tasarlanmõştõ. HEDEF SIVAS-SAMSUN YOLU “Petrole yeni körfez: Ceyhan!..” (Cumhuri- yet, 27 Mart 1993), “Türkiye, boru hattı köp- rüsü” (Cumhuriyet, 15 Eylül 1993) başlõklõ yazõ- haberlerde açõklandõğõ gibi alternatif yollar tasar- lanmõştõ. Bunlar arasõnda, Karadenizde Supsa (Gürcistan) ya da Novorossisk (Rusya) limanla- rõndan tankerle alõnan petrolün, biri Samsun-Kõ- rõkkale-Yumurtalõk yolundan Akdeniz’e, öteki Trakya’da İğneada Saros Körfezi üzerinden Ege Denizi’ne ulaşmasõ gibi iki ayrõ seçeneğe yer ve- riliyordu. Yunanistan, Ege’de FIR hattõnõ on mile çõkaracağõ savõnõ yineleyecek, PKK ise Samsun- Ceyhan yolunu tutmak için coğrafi alanõnõ Sõvas üzerinden Karadeniz’e uzatmak kararõ alacaktõ. Özellikle de “Petrole yeni körfez Ceyhan!..” haberiyle eşzamanlõ olarak, PKK, Sõvas’a yer- leşmek ve Sõvas-Samsun yolunu tutmak için, Sõ- vas’õn doğusunda, Divriği, Zara ve İmralõ’ya yerleşmeye, Kurtuluş Savaşõ’nda Ankara’ya yaklaşan Yunan ordusuyla birlikte Ankara’yõ doğudan sõkõştõrmak için ayaklandõrõlmõş bulu- nan Koçgiri aşiretini etkisi altõna almaya ve bu- nun için bir dizi eylem koymaya başlayacaktõ. Sõvas’õn doğusunda, henüz tasarõ olan Samsun- Ceyhan Körfezi güzergâhõnõ tutmak için bir dizi eylem koyanlarõn, Bingöl-Elazõğ karayolunda 33 askeri kurşuna dizenler olduğunu, yani bu katliamõn petropolitiğe endeksli olarak gerçek- leştirildiğini belirtelim. Petrol sorununun yalnõzca Ortadoğu’nun soru- nu değil, dünyanõn başlõca sorunu olduğunu söy- leyen Öcalan, bu sorunun “kilit noktasını” Kürt sorununun oluşturduğu görüşündeydi. Ortado- ğu’nun kördüğümü olan Kürdistan düğümünün çözülmesiyle birçok soru günõşõğõna çõkacak, bir başka deyişle, bir dünya sorunu olan petrol so- rununun çözümünü, Ortadoğu kördüğümünün çözümüne, Ortadoğu kördüğümünün çözümünü Kürdistan düğümünün çözümüne, Kürdistan dü- ğümünün çözümünü, Kürt sorununun çözümüne indirgeyecek, dolayõsõyla Kürt sorununu çöze- cek PKK’nin, dünya sorununu çözmeye soyun- duğu savlanacaktõ. ‘PETROL COĞRAFYASI YENİDEN OLUŞUYOR’ İlhan Selçuk, “Petrol Coğrafyasında Türki- ye’nin Yeri” başlõklõ yazõsõnda, bir gün önceki Cumhuriyet’in “Petrole Yeni Körfez: Cey- han!..” manşet haberini anõmsatarak, “gezegeni- mizde petrol coğrafyası”nõn yeniden oluştuğu- nu, “ulusal sınırlardan daha önemli bir harita çizildiğini” belirtiyordu. Petropolitiğe endeksli “dünya sorunu”nu, “Kürdistan”a düğümleyen ve “Kürt sorununa indirgeyen” Öcalan’õn gö- rüşlerine tamõ tamõna karşõt şu tümcelerle bitiri- yordu İlhan Selçuk yazõsõnõ: “Kürt sorunu yeni ufukların açılımı içinde ancak ‘parantez’ oluş- turabilir. Anadolu insanı, dünya dengelerini hesaba katmadan Kürt sorununu bir kan da- vasının ya da mikro-milliyetçiliğin bağnazlı- ğında ele alırsa, kendisine yazık eder; bu du- rumda 21’inci yüzyıl uygarlığının dışına düşe- biliriz.” (Cumhuriyet, 28 Mart 1993). İlhan Selçuk, iki soruyu getiriyordu gündeme: Biri, “petrol” kaidesi üzerinde dünyanõn denge arayõşlarõ içinde Kürt sorununun yeri ve öteki, bozulan dünya dengesinin yeniden kurulmasõn- da, Kürt sorununun yönü ve ağõrlõğõ. Çünkü Ceyhan’õn “petrole yeni körfez” ol- masõ tasarõsõ yalnõzca PKK ile ASALA’nõn tep- kisine neden olmamõş, aynõ zamanda, Rusya ile ABD merkezleri ve bu merkezlerin yörüngele- rindeki devletler arasõnda da tartõşma başlatmõştõ. 1992 yılında, PKK, “ayaklanma” başlatacağını duyurmuş, Öcalan, 1992 yılını “ayaklanma yılı” olarak ilan etmiş ve amacın, (1) kurtarılmış bölgeler, (2) ulusal meclis, (3) savaş hükümeti kurmak olduğunu açıklamıştı. 21 Mart (1992) Nevruz kutlamaları sırasında, Diyarbakır, Mardin, Nusaybin, Kızıltepe, Derik, Mazıdağı, Cizre, Şırnak, Silopi, Gercüş, Kurtalan, Pervari, Kulp, Lice, Ergani, Hazzo, Bismil, Siverek, Viranşehir ve Adana’da olaylar olmuş, 31 kişi ölmüştü. S Ü R E C E K Bakû-Ceyhan boru hattı. PKK tuzağı etkisizleştirildi ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Hak- kâri’nin Yüksekova ilçe- si dağlõk arazi kesimin- de güvenlik güçleri tara- fõndan yapõlan aramada terör örgütü mensuplarõ tarafõndan tuzaklanan iki el bombasõ ile bir havan mühimmatõ bulunduğu bildirildi. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet sitesinde yer alan bölücü terör örgütüyle mücade- leye ilişkin duyuruya göre bulunan el bomba- larõ ve havan mühimma- tõ imha edildi. Öğrenciler açık deniz eğitiminde İstanbul Haber Servisi - Deniz Harp Okulu öğrencileri, dün Tuzla’dan açõk deniz eğitimine uğurlandõ. 223 öğrenci Cezayirli Gazi Hasan Paşa ve So- kollu Mehmet Paşa adlõ okul gemileriyle denize açõldõ. 18 Eylül’e dek sürecek eğitimde, Ça- nakkale, Sinop, Trab- zon, Rize ve Karadeniz Ereğli limanlarõ ziyaret edilecek. Okullara nakil imkânı ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - E-ka- yõtlar sonucunda fiziki kapasitesi dolmayan okullara nakil yoluyla öğrenci alõnabilecek. Milli Eğitim Bakanlõğõ İlköğretim Genel Mü- dürlüğü’nce il milli eği- tim müdürlüklerine gön- derilen yazõda, 2009- 2010 eğitim-öğretim yõ- lõnda ilköğretim birinci sõnõflara kayõtlarõn ika- metlere en yakõn ilköğ- retim okuluna yapõldõğõ anõmsatõlarak kontenjan- larõn dolmamasõ duru- munda nakil olanağõ ta- nõnmasõ istendi. Avukatlardan Gök’e yanıt İZMİR (AA) - Cumhuriyet Savcõsõ Mu- rat Gök hakkõnda cinsel taciz iddiasõyla suç du- yurusunda bulunan Ya- şar Üniversitesi öğretim görevlilerinden Ü.E.İ’nin avukatlarõ, savcõnõn “Gönül ilişki- miz vardõ” açõklamalarõ- na tepki gösterdi. Yapõ- lan açõklamada “ortada 6 aylõk bir gönül ilişkisi- nin varlõğõndan ziyade 6 ay süren ve kamu gücü- nün kötüye kullanõlma- sõyla desteklenen bir ta- ciz bulunduğunun değer- lendirileceği” bildirildi. 2.3 milyar dolarlık tazminat NEW YORK (AA) -Amerikan ilaç grubu Pfizer, 2,3 milyar dolar- lõk rekor tazminat öde- meye mahkûm edildi. Amerikan Adalet Ba- kanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, Pfizer’in ödemeyi kabul ettiği taz- minat tutarõnõn bugüne kadar Amerikan adaleti tarafõndan sağlõk sektö- rüne verilen en ağõr para cezasõ olduğu belirtildi. Pfizer, yan etkileri konu- sundaki endişeleri nede- niyle Amerikan sağlõk yetkililerinin (FDA) onaylamayõ reddettiği dozaj ve kullanõmda Bextra’yõ pazarlamakla suçlanõyordu. Ağrõ kesi- ci ilacõ Bextra yan etki- leri nedeniyle 2005’te piyasadan çekilmişti. Davulcuyu vurdular İZMİR (AA) - İz- mir’in Konak ilçesinde, ramazan davulcusu si- lahla yaralandõ. Eşrefpa- şa semti 348. Sokak’ta sahur vakti ramazan da- vulu çalan Efe Coşar’a (20), kimliği belirlene- meyen bir kişi tarafõndan ateş açõldõ. Hafif yarala- nan Coşar, hastanedeki tedavisinin ardõndan ta- burcu edildi. PKK Kampı