Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Büyük Rezalet
Şu sıralarda YÖK, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı
yüksekokullardan ilişkisi kesilen 800 “öğrenci”yi, te-
peden inme olarak, seçtiği üniversitelere yerleştiriyor.
YÖK, rektörlüklere, hangi öğrencilerin hangi bölüm-
lere kaçar tane yerleştirileceği konusunda talimat geç-
ti. YÖK örneğin 20 “öğrenci”yi Boğaziçi Üniversite-
si’ne (1 Makina, 1 Elektrik, 18 Endüstri Mühendisli-
ği) yerleştirdi!
YÖK, BÜ’ye şu kararını geçmiş:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı eğitim kurumları ile
Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumların-
da önlisans ve lisans düzeyinde öğrenim görürken
07/06/1995 tarihinden bu kanunun yürürlüğe girdiği
tarihe kadar her ne sebeple olursa olsun okulları ile iliş-
kisi kesilenler.. bu kanunun yayımı tarihinden itibaren
iki ay içerisinde başvurmaları halinde, Yükseköğretim
Kurulu’nca öğrenim görecekleri fakülte veya yüksek-
okulları belirlenir” hükmü yer almaktadır... Türk Silahlı
Kuvvetleri’nden ilişkisi kesilen ekli listede isimleri.. Üni-
versiteniz Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendis-
liği Bölümü’nde eğitim görmesine karar verilmiştir...”
Neden ve nasıl öğrenimle ilişkisi kesildiğini bilme-
diğimiz “öğrenci”lere önce Meclis piyangosu ve ilti-
ması yapılmış, arkasından da bu uygulamayı hayata
geçiren bir YÖK piyangosu vurmuş durumda!
Sınavlarda büyük olasılıkla üniversiteye bile gire-
meyecek kimseler, “yasa” ile, hem de iyi bölümlere
yerleştiriliyor!
Bu “Tanrının seçilmiş kullarına” büyük bir armağan
olsa gerek!
Seni şuraya, seni de buraya atadım, diyor YÖK!
Kim bilir kimin nereye atanması gerektiği konusunda
da epey kulis yapılmıştır!
Başarısız öğrencilere, ÖSYM dışında, “resen yatay
geçiş” yaptırılıyor!
BÜ hocaları, YÖK’ün bu kararı konusunda rahat-
sızlıklarını şöyle dile getirmekte:
“5806 sayılı Af Yasası’nın 15. ve 16. bentlerine da-
yandırılıyor, ancak geçmişte aflar (ne denli yanlış ol-
salar da), öğrencilerin ‘ayrıldıkları’ veya atıldıkları ku-
rumlara dönmesi ile sınırlıydı, şimdi ise benzeri gö-
rülmemiş bir ‘af uygulaması’ yapılıyor.”
Çok çok iyi puanlar elde etmelerine rağmen, bin-
lerce öğrenci bu bölümlere giremezken, üstelik yine
başarılı binlerce öğrenci bu bölümlere yatay geçiş bi-
le yapamazken, YÖK 800 başarısızı hepsinin önüne
geçirmekte ve torpilli denebilecek bir kararla devlet
üniversitelerine yerleştirmekte!
Bu uygulamayla, anayasanın eşitlik, eğitimde fırsat
eşitliği gibi temel ilkeleri bile çiğnenmektedir! Bu bir
Meclis kararı olmasına rağmen, YÖK bu anayasaya
aykırı duruma itiraz edebilirdi!
Dahası, üniversitelere sorma gereğini duyabilirdi! Oy-
sa tepeden emirle hareket etmeyi tercih etti! Böyle-
ce üniversitelere YÖK’ün “emir kulu durumu” da bil-
dirilmiş oldu.
Üniversite yöneticileri diyor ki: “Bu akademik öz-
gürlüğe bir darbe olduğu gibi, gelenler bizim öğren-
cilerimizden çok farklı bir altyapıya sahip, dersler ak-
sayabilir, üniversitelerde yaşamı bozucu bir nitelikte
bile olabilirler...”
Meclis’ten geçen öğrencilere Af Yasası’nın 15. ve
16. bentlerinin iptali için CHP’nin neden Anayasa Mah-
kemesi’ne başvurmadığı ve bu öğrenim rantına göz
yumduğu da ayrıca sorgulanıyor!
Şimdi ise bazı üniversitelerin yönetim kademelerinde
toplantılar yapılmakta ve YÖK’ün bu kararının geri çev-
rilmesinin yolları aranmakta!
Burada üniversitelerin en önemli dayanak noktası
da “özerklik”. Üniversiteler özerkliği öne sürerek
YÖK’ün kararını geri çevirebilir. Diğer bir yol da ida-
re mahkemelerine başvurarak YÖK’ün bu kararını ip-
tal yollarını araştırıyorlar!
İlginç olan bir gelişme de, bazı devlet üniversitelerinin
YÖK’ün kararını emir kabul ederek, nasıl uygulana-
cağı konusunda usul ve esasları ilan etmeleri!
Bu durum, üniversitelerin özerkliklerine bile sahip
çıkacak evrensel bir üniversite bakışından, düşün-
cesinden ve bilincinden ne kadar uzak olduklarını gös-
teriyor!
Meclis’in neredeyse hemen her yıl affı gündeme ge-
tirmesi, başarısız olmuş, artık öğrencilikle ilişkisi kal-
mamış kimseleri yasa zoruyla öğrenci yapması, üni-
versitelerin kalitesine de darbe vurmaktadır!
Olayın ilginç yönü, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne
bağlı yüksekokullarda okuyamayacak durumda ol-
dukları için ilişkisi kesilmiş kimselerin bu affa ve YÖK
tarafından yerleştirilmeye mazhar olmalarıdır!
Kim bunlar?
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı okullardan ilişkile-
rinin kesilme nedeni nedir?
Bunları bilirsek, konu daha bir aydınlığa kavuşur!
Rusya’dan alõnan doğalgaza aracõlõk eden Turusgaz’a en az 100 milyon dolar gereksiz ödeme yapõlmõş
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Türkiye’nin Rusya’dan aldõğõ
yõllõk 8 milyar metreküp doğal-
gaza aracõlõk eden ve fiyatõn şiş-
mesine neden olan Turusgaz’a
ödenen rakam belli oldu. Döne-
min Başbakanõ Abdullah Gül’ün
imzasõnõ taşõyan Başbakanlõk bel-
gesine göre, 1998 yõlõndan itiba-
ren Turusgaz’a, “Rus Gazxport
şirketinden alınan gaz fiyatı
üzerine 6 milyar metreküpten
fazlası için 10 Amerikan Dola-
rı/1000 metreküp eklenerek”
ödeme yapõlmõş. Turusgaz’a 1998
yõlõnda yapõlan ve söz konusu
anlaşmadaki etkisinin zayõflatõl-
dõğõ 2004 yõlõna kadar en az “100
milyon ABD Doları’nı” aşkõn pa-
ra aktarõlmõş. Gül’ün “olur” ver-
diği resmi belgeye göre ödemey-
le ilgili skandalõn 2003 yõlõ ba-
şõnda Başbakanlõk Teftiş Kurulu
tarafõndan soruşturulmasõ isten-
miş, bu istem belgeye, “Öncelikle
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı Teftiş Kurulu’nca ince-
leme ve gerekirse soruşturma
konusu yapılması” ibaresiyle
konulmuş. Cumhurbaşkanõ Gül’-
ün Başbakanlõk yaptõğõ dönemde
emriyle hazõrlanan bir rapor ve
sonrasõnda Gül’ün imzasõnõ taşõ-
yan resmi yazõ “halkın parasının
gereksiz yerlere nasıl aktarıl-
dığını” belgeliyor.
AYNI GAZA
10 DOLARLIK FARK
Türkiye’deki elektrik ve do-
ğalgaz maliyetleri ve satõş tarife-
lerine ilişkin Başbakanlõk Baş-
müfettişi Turgay Samur koor-
dinatörlüğünde, Enerji Piyasasõ
Denetleme Kurulu Uzmanõ İl-
hami Özşahin ve BOTAŞ Genel
Müdürlüğü Uzmanõ Cihan Ka-
vak tarafõndan yapõlan inceleme
sonucu oluşan rapor 26 Aralõk
2002 tarihinde, 31/02-57 sayõ-
sõyla Başbakanlõk Teftiş Kurulu
Başkanlõğõ’na sunuldu. Raporda
yer alan “bilgi notu” da 3 Ocak
2003 tarihinde Teftiş Kurulu Baş-
kanvekili Hüsnü Yılmaz tara-
fõndan dönemin Başbakanõ Ab-
dullah Gül’e sunuldu. Başbakan-
lõk belgesinde yer alan bilgi no-
tunda aynen şu ifadelere yer ve-
rildi:
“BOTAŞ ile TURUSGAZ AŞ.
arasında 1998 Şubat ayında
imzalanan sözleşme ile TU-
RUSGAZ aracılığı ile Rusya
Federasyonu’ndan 23 yıl bo-
yunca yılda 8 milyar m3 do-
ğalgaz ithal edileceği,
Sözleşmeye göre TURUS-
GAZ’a Rus Gazxport şirketin-
den (Rus Gazprom şirketinin sa-
tış şirketi) alınan gaz fiyatı üze-
Deniz Feneri e.V. bağlantõlõ soruşturma
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ tarafõndan yürütülen “Deniz
Feneri e.V. bağlantılı soruşturma”
Letonya’ya uzandõ. Savcõlõk, bazõ
şüphelilerin Letonya’da “Baltic
Kristina” adlõ gemiyi almalarõ ko-
nusunda adli yardõm kapsamõnda bu
ülke makamlarõndan bilgi istedi.
Edinilen bilgiye göre, başsavcõlõ-
ğõn, adli yardõm talebi içeren evra-
kõ, Letonya makamlarõna iletilmek
üzere Adalet Ba-
kanlõğõ’na ulaştõ-
rõldõ. Soruşturma-
da önemli yer tut-
tuğu iddia edilen
geminin satõşõna
ilişkin adli yardõm
talebinde, “Deniz
Feneri e.V. bağ-
lantılı soruşturma”
kapsamõnda Letonya’daki bazõ bil-
gilere ihtiyaç duyulduğu belirtildi. O
zamanki adõ “Baltic Kristina” olan
geminin Şubat 2007’de Letonya’nõn
başkenti Riga’da satõldõğõ kaydedi-
len evrakta, geminin açõk arttõr-
mayla satõlõp satõlmadõğõ, açõk art-
tõrmaya girmek için teminat gerekip
gerekmediği ve gerekiyorsa mikta-
rõ soruldu. Evrakta, geminin kim ya
da kimler tarafõndan kaç paraya sa-
tõn ve teslim alõndõğõ ile gemiye iliş-
kin bazõ sorular da yer aldõ.
Söz konusu gemi olayõ Alman-
ya’daki Deniz Feneri e.V. iddiana-
mesinde önemli bir yer tutuyordu.
Deniz Feneri Dosyasõ’na göre; De-
niz Feneri e.V. ve Euro 7 Genel Mü-
dürü Mehmet Gürhan’a gemiyi
al emrini veren de yine gemi Hay-
darpaşa Limanõ’na getirildikten son-
ra dava kapsamõnda 6 yõl hapis ce-
zasõ alan Gürhan tutukluyken kira-
layan ve satan da Türkiye’de Kanal
7’nin tepe yöneticileri olarak gözü-
küyor. Euro 7 ve Deniz Feneri
e.V’nin muhase-
becisi, Deniz Fe-
neri e.V hüküm-
lüsü Firdevsi Er-
miş verdiği ifa-
dede, “Bu gemi-
nin parasının
yüzde yüzünün
Deniz Fene-
ri’nin parasın-
dan ödendiğinden eminim. Gemi
büyük ihtimalle Euro 7’ye aitti...”
demişti. Deniz Feneri e.V’nin hü-
küm giyen başkanõ Mehmet Taşkan
ise şu ifadeyi vermişti: “Mehmet
Gürhan, Mustafa Çelik, İsmail
Karahan ve Zekeriya Karaman,
Mehmet Koç’un haberi olmadan,
Euro 7 üzerinden gemiyi satın
almaya karar verdi. Türkiye’de-
ki Çelik, Karahan ve Karaman ge-
minin kiraya verilmesine karar
verdiler. Gemi daha sonraları 4
milyon Avro’ya internetten satışa
sunulmuş. Geminin satışını ki-
min istediğini bilmiyorum...”
rine 6 milyar m3’ten fazla-
sı için 10 USD/1000 m3 ek-
lenerek ödeme yapılması-
nın kabul edildiği, anılan
firmaya, ilave bir katma
değer söz konusu olmadığı
halde belirtilen miktar ka-
dar fazla ödemede bulu-
nulduğu...”
BOTAŞ GAZPROM
ORTAKLIĞI
Olayõn soruşturmaya ko-
nu olmasõ ise yine belgede
şu cümlelerle yer aldõ:
“Uygun görüldüğü tak-
dirde, bilgi notunda belir-
tilen konuların öncelikle
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı Teftiş Kuru-
lu’nca inceleme ve gere-
kirse soruşturma konusu
yapılması, anılan Bakanlı-
ğın yetkisi dışında kalan bir
hususun tespiti halinde du-
rumun ayrıca Başbakanlık
Teftiş Kurulu’na iletilme-
si, yönünde Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı’na
talimat verilmesini...”
Enerji Bakanõ Hilmi Gü-
ler’in 2003 yõlõ boyunca
“Turusgaz aradan çeki-
lecek” yönünde verdiği me-
sajlar; 2004 yõlõnda ise söz
konusu şirketin anlaşmada-
ki fiyat etkisinin düşürül-
mesi Türkiye’nin altõ yõl
boyunca resmi belgeye de
yansõyan 100 milyon dola-
rõ aşkõn parayõ gereksiz ye-
re bir şirkete aktardõğõnõ
belgeliyor. Turusgaz’õn bü-
yük ortaklarõnõn ise gazõ
alan BOTAŞ ile gazõ satan
Gazprom olmasõ Türkiye
ile Rusya arasõndaki doğal-
gaza aracõlõk yapan bu şir-
ketin varlõk nedenini de or-
taya koyuyor.
‘Eski Van Savcõsõ Sarõkaya gizli tanõk mõ?’
CHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol’dan, Başbakan Erdoğan’a Ergenekon sorularõ
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Grup
Başkanvekili ve İzmir Mil-
letvekili Kemal Anadol,
“Eski Van Cumhuriyet
Savcısı Ferhat Sarõkaya,
Adalet Bakanlığı’nın bil-
gisi dışında gizli tanık
olarak ‘Ergenekon’ so-
ruşturmasında yer almış
olabilir mi?” diye sordu.
Anadol, Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’õn
yanõtlamasõ istemiyle
TBMM Başkanlõğõ’na sun-
duğu soru önergesinde,
Adalet Bakanõ Sadullah
Ergin’in konuya ilişkin so-
ru önergesine, 8 Haziran
2009 tarihinde verdiği ce-
vaba değindi.
Daha önceki önergesin-
deki, “Sarıkaya’nın ta-
nık koruma programına
alınıp estetik ameliyatı
olduğu ve ‘Ergenekon’ so-
ruşturmasının gizli tanı-
ğı yapıldığına” ilişkin so-
rusuna, “Adalet Bakanlı-
ğı’nda bu konuda bilgi ve
belge olmadığı” şeklinde
yanõt verildiğini belirten
Anadol, şu sorularõ yönelt-
ti:
“Bu konuda Adalet Ba-
kanlığı’nda bilgi ve belge
olmaması, Sarıkaya’nın
tanık koruma programı
kapsamında ‘Ergenekon’
soruşturmasında gizli ta-
nık olmadığı anlamına
mı geliyor? Ferhat Sarı-
kaya, Adalet Bakanlı-
ğı’nın bilgisi dışında giz-
li tanık olarak ‘Ergene-
kon’ soruşturmasında yer
almış olabilir mi? Sarı-
kaya’nın, ‘Ergenekon’ so-
ruşturmasının dışında
herhangi bir başka so-
ruşturma kapsamında
gizli tanıklığı söz konusu
mudur? Ferhat Sarıka-
ya’nın yurtdışında olup
olmadığı ve yeri hakkın-
daki çok kolay elde edi-
lebilecek bilgilerin Dışiş-
leri ve İçişleri bakanlık-
larınca aylarca yanıtsız
bırakılmasının gerekçe-
leri nedir? Ferhat Sarı-
kaya yurtdışında mıdır?
Eğer yurtdışında ise han-
gi tarihte hangi ülkeye
çıkış yapmıştır?”
İnançliderlerindenbarõşduasõ
Sarıyer Belediyesi tarafından bu yıl
1 Eylül Dünya Barış Günü nede-
niyle “1. Uluslararası Sarıyer Barışa
Çağrı” festivali düzenlendi. CHP
Genel Başkan Yardımcısı Bihlun
Tamaylıgil, Türkiye’de birçok etnik
unsurun birlikte barış içinde yaşa-
yabilmesinin Atatürk devrimleri
sayesinde olduğunu söyledi. Festi-
valde Sarıyer Belediye Başkanı
Şükrü Genç’in davetiyle İstanbul
Müftüsü Mustafa Çağrıcı ve Tür-
kiye Muse-vileri Hahambaşı İshak
Haleva’nın da aralarında bulun-
duğu inanç liderleri sahneye çıkarak
kendi dillerinde barış için dua etti.
Festivalde yurtdışından gelen sa-
natçılar Yavuz Bingöl ile birlikte
“Sarı Gelin” türküsünü söyledi.
Anadolu Ateşi de bir gösteri yaptı.
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIKTAN 5 YIL HAPİS KARARI VAR
Baba evinde yakalandõ
BARIŞ YAMAN
KONYA - Konya’da
hakkõnda, “nitelikli do-
landırıcılık” suçlamasõyla
kesinleşmiş 5 yõl hapis ka-
rarõ bulunan yeşil sermaye
şirketlerinden Sayha Hol-
ding’in Yönetim Kurulu
Başkanõ Mehmet Erol
Doğru yakalandõ.
Konya Emniyet Müdür-
lüğü ekipleri, haklarõnda
kesinleşmiş hapis kararla-
rõ bulunan Sayha Holding
yöneticilerini yakalamak
için bir süredir çalõşma yü-
rütüyordu. Çalõşmalar so-
nucunda, holding yöneti-
cilerinden bazõlarõ 2 yõl ön-
ce yakalanarak cezaevine
teslim edilmişti. Uzun sü-
redir aranan holdingin Yö-
netim Kurulu Başkanõ
Mehmet Erol Doğru da ge-
çen hafta Konya’nõn Me-
ram ilçesinde babasõna ait
bağ evinde yakalandõ. Ad-
liyeye sevk edilen Doğru,
tutuklanarak Konya E Ti-
pi Cezaevi’ne konuldu.
Doğru ile birlikte holdingin
8 yöneticisi hakkõnda 24
Kasõm 2005’te Konya 3.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nde
görülen dava kapsamõnda
5’er yõl hapis ve 100’er
bin TL para cezasõ veril-
mişti.
TEKKE VE ZAVİYELERİN KAPATILMASININ YILDÖNÜMÜ
84 yõl önce yasaklandõ
İstanbul Haber Servisi
- Türkiye Cumhuriyeti’nin
laik karakterini vurgula-
yan önemli devrimlerden
olan “tekke, zaviye ve
türbelerin kapatılması”,
84. yõldönümünü geride
bõraktõ. 2 Eylül 1925’te
alõnan “Tekke, zaviye ve
türbelerin kapatılması
hakkındaki karar”, 30
Kasõm 1925’te yürürlüğe
girerek tarikatlar yasak-
landõ. Mustafa Kemal
Atatürk, Kastamonu’da
30 Ağustos 1925’te söyle-
diği bir nutukta türbedar-
lõklarõn, tekkelerin ve za-
viyelerin kapatõlacağõnõn
ve tarikatlarõn kaldõrõlaca-
ğõnõn ilk işaretini, “Ölü-
lerden medet ummak,
medeni bir cemiyet için,
şindir (lekedir). Efendiler
ve ey millet, biliniz ki,
Türkiye Cumhuriyeti
şeyhler, dervişler, mü-
ritler ve meczuplar mem-
leketi olamaz” konuşma-
sõyla verdi. 30 Kasõm
1925’te yürürlüğe giren
677 sayõlõ kanun ile tekke,
zaviye ve türbelerin kapa-
tõlmasõ kabul edilerek bazõ
geleneksel unvanlarõn da
kullanõlmasõ yasaklandõ.
Yapõlan ödemenin
“gereksizliği” Başbakanlõk
belgesine, “belirtilen miktar
kadar fazla ödemede
bulunulduğu” tespiti
yapõlarak yazõlmõş
Başsavcılık
geminin peşinde
6 yõllõk vurgunun belgesi
Kemal
Anadol
obursali@cumhuriyet.com.tr
Arslan avukatıyla görüşmedi
İstanbul Haber Servisi - Birinci Ergenekon
davasõ ile birleştirilen Danõştay suikastõnõn tu-
tuklu sanõğõ Alparslan Arslan psikolojik duru-
muna ilişkin incelemenin yapõlmasõ için sevk
edildiği Bakõrköy Ruh ve Sinir Hastalõklarõ
Hastanesi’ne giden baronun atadõğõ avukatõ
Oğuz Kayõran ile görüşmedi. Kayõran’a Ars-
lan’õn sağlõk durumuna ilişkin bilgi verilmedi.
Haberal’ın korumalarına kınama
İstanbul Haber Servisi - Basõn Konseyi Ge-
nel Sekreteri Ersü Oktay Huduti, Başkent Üni-
versitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn
korumalarõnõn, Prof. Haberal’õn Adli Tõp Ku-
rumu’na getirilişini haberleştirmek isteyen ga-
zetecilere saldõrmalarõnõ kõnadõ. Huduti, yaptõ-
ğõ yazõlõ açõklamada, Prof. Haberal’õn koruma-
larõnõn gazetecilere yönelik saldõrõlarõnõn ka-
muoyunun haber alma hakkõna ve iletişim öz-
gürlüğüne yapõlan bir saldõrõ olduğunu belirtti.
Savcılara suç duyurusu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni Par-
ti, “Ergenekon” soruşturmasõnõ yürüten savcõ-
lar hakkõnda Hâkimler ve Savcõlar Yüksek
Kurulu’na şikâyet dilekçesi verdi. Partiden ya-
põlan açõklamada, “Savcõlarõn iddianame yaz-
ma özgürlüklerinin sõnõrsõz olmadõğõ, iddiana-
menin sõnõrõnõ hukuk ve vicdanõn belirlediği”
ifade edilerek savcõlarõn dayanaksõz ve temel-
siz isnatlarda bulunduklarõ ileri sürüldü.