20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 28 EYLÜL 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Türkiye’de her çocuk 9 bin 825 TL borçla doğuyor. Kılıçdaroğlu’dan bir dosya daha BALIKESİR (Cumhuriyet) - CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Kõlõçdaroğlu, Balõke- sir Sõndõrgõ’da yurttaşlar- la söyleşirken yine hükü- mete yüklendi. Esnaf zi- yaretleri sõrasõnda AKP Sõndõrgõ İlçe Başkanõ Danyal Eroğlu’nun ecza- nesine bilmeden girdiği- ni, başkanõn kendisine neden seçim sõrasõnda dosya çõkarõp daha sonra çõkarmadõğõnõ sorduğunu belirten Kõlõçdaroğlu, ye- ni bir dosya açtõ. Kõlõçda- roğlu, “Hazine Müsteşar- lõğõ’nõn önünde bir dosya var. Bu dosyayõ Hazine Müsteşarõ niye imzalamõ- yor. Bu raporu bekliyo- rum. O raporda hangi ba- kanõn dokunulmazlõğõnõn kaldõrõlmasõ isteniyor? O raporda 1.3 milyar liralõk hortum var. Başbakan ve Babacan cevabõnõ versin. Bu dosya çõktõğõ zaman o yoksulluğun nasõl sömü- rüldüğünü, kömür dağõta- rak nasõl birilerine katril- yonlarõn aktarõldõğõnõ gö- receğiz. Yürekleri yeti- yorsa imzalasõnlar” dedi. Anavatan’a inceleme ANKARA (AN- KA) - Yargõtay Cumhu- riyet Başsavcõlõğõ, DP ile birleşmeye hazõrla- nan Anavatan Partisi hakkõnda eski genel sekreter ve 22. Dönem Mardin Milletvekili Muharrem Doğan’õn gazetelere yansõyan id- dialarõ üzerine inceleme başlattõ. Başsavcõlõk, İs- tanbul il binasõnõn satõşõ ve bu satõştan elde edi- len gelirin Siyasi Parti- ler Yasasõ’na uygun bi- çimde harcanõp harcan- madõğõnõ inceliyor. 7. Cadde trafiğe kapatılmayacak ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - An- kara Anakent Belediyesi tarafõndan Bahçelievler 7. Cadde’nin trafiğe ka- patõlõp kapatõlmamasõna ilişkin yapõlan ankette, 1003 yurttaş caddenin trafiğe kapatõlmamasõnõ, 800’ü ise kapatõlmasõnõ istedi. 7. Cadde’nin giri- şindeki akaryakõt istas- yonunun karşõsõndaki geniş alanda kurulan 12 bilgisayar ve 22 sandõkta yapõlan anketin sonuçla- rõ noter huzurunda açõk- landõ. Her hane ve işye- rinin 1 oy kullanabildiği ankete 1831 kişi katõldõ. 1003 kişi caddenin trafi- ğe kapatõlmamasõ yö- nünde oy verirken, 800 kişi caddenin trafiğe ka- patõlmasõ yönünde oy kullandõ. Ankette 28 oy da boş çõktõ. ÇGD toplu işten çıkarmaları kınadı ANKARA (AN- KA) - Çağdaş Gazeteci- ler Derneği Yönetim Kurulu, Bursa Olay medya grubunda 12 ga- zetecinin işten çõkarõl- masõnõ kõnadõ. ÇGD Yö- netim Kurulu’nca yapõ- lan açõklamada, TMSF nin yönetimindeki Olay medya grubunda işlerine son verilen gazetecilerin tümünün Türkiye Gaze- teciler Sendikasõ ve Çağdaş Gazeteciler Der- neği üyeleri olduğu ve yapõlan seçimin rasgele olmadõğõ savunuldu. Açõklamada, “Bu, basõn sektöründe yeni bir bas- kõnõn zulme dönüşmesi- dir, hukuk dõşõlõğõn yeni bir örneğidir” denildi. Erdoğan hükümeti yedi yõllõk iktidarõ boyunca Hazine’nin 94 bin taşõnmazõ ile 6 maden ocağõnõ ‘sudan ucuza’ sattõ AKP yok pahasõna satõyorEMİNE KAPLAN ANKARA - AKP hükümeti, iktidara geldiği günden beri Hazine mülkiyetindeki taşõnmazlarõ çok düşük bedellerle sattõ. 2002 yõlõndan beri Hazine mülkiyetinde- ki 628 milyon 231 bin metrekare yüzöl- çümündeki 94 bin 714 taşõnmaz satõlõrken; bu satõştan 2 milyar 136 milyon 772 bin TL gelir elde edildi. Satõlan taşõnmaz mik- tarõ ve gelir oranlandõğõ zaman Hazine’nin bu satõşlardan metrekare başõna yalnõzca 3.4 TL gelir kazandõğõ ortaya çõktõ. Yine AKP hükümetleri döneminde 88 bin 127 metrekarelik 6 adet maden ve ocak alanõ satõldõ. Bu satõştan da metrekare başõna 1.3 TL olmak üzere toplam 115 bin 965 bin TL gelir elde edildi. Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek’in CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün soru önergesine verdiği yanõt, Hazine mülkiyetindeki taşõnmaz- larõn çok düşük bedellerle satõldõğõnõ or- taya koydu. CHP’li Köktürk, “18 Ka- sım 2002 tarihinden bugüne kadar Ha- zine’nin özel mülkiyetindeki kayıtlı ta- şınmazlardan ne kadar büyüklükte ta- şınmaz mal satışı yapılmıştır? Bu ta- şınmaz mallar hangi il sınırlarımız içe- risindedir? Devlet bu satışlardan ne kadar gelir elde etmiştir? Nitelikleri- ni kaybettiği gerekçesiyle Hazine’nin özel mülkiyetine dönüşen mera, yay- lak, kıyı, maden alanı gibi kamu mal- ları var mıdır? Bu taşınmaz mallardan satışa konu olanların metrekare ola- rak büyüklüğü nedir? Bu taşınmazlar hangi il sınırları içerisindedir? Nite- liklerini kaybettiği gerekçesiyle Hazi- ne’nin özel mülkiyeti haline gelen ve satışı gerçekleşen kamu mallarından devlet ne kadar bir gelir elde etmiştir” sorularõnõ yöneltti. Şimşek, 18 Kasõm 2002 ile 5 Ağustos 2009 tarihleri arasõnda Hazine’nin özel mülkiyetinde bulunan taşõnmazlardan Türkiye genelinde 628 milyon 231 bin 785 metrekare yüzölçümünde toplam 94 bin 714 taşõnmazõn satõldõğõnõ belirtti. Şimşek, bu satõş işlemlerinden 2 milyar 136 milyon 772 bin TL gelir elde edil- diğini bildirdi. Şimşek’in verdiği bilgi- ye göre, satõlan taşõnmazlar ile elde edi- len gelir karşõlaştõrõldõğõnda Hazine’nin metrekare başõna yalnõzca 3.4 TL gelir kazandõğõ ortaya çõkõyor. Şimşek, aynõ süre içinde 88 bin 127 metrekare yüzölçümünde maden ve ocak alanõnõn satõldõğõnõ kaydederken; bu sa- tõş işlemlerinden toplam 115 bin 965 TL gelir elde edildiğini açõkladõ. Hazine’nin maden ve ocak alanõ satõşõndan da met- rekare başõna yalnõzca 1.3 TL gelir elde ettiği ortaya çõkõyor. Şimşek, mera ve yay- lak nitelikli taşõnmazlar ile kõyõlarõn ise satõşõnõn hukuken olanaklõ olmadõğõnõ bil- dirdi. Şimşek, satõlan taşõnmazlarõn ille- re dağõlõmõ konusunda ise bilgi vermedi. AKP hükümeti, iktidara geldiği günden beri Hazine mülkiyetindeki 628 milyon 231 bin metrekare yüzöl- çümündeki 94 bin 714 taşınmazı sattı. Bu satıştan 2 milyar 136 milyon 772 bin TL gelir elde edildi. Satılan taşınmaz miktarı ve elde edilen gelir birbirine oranlandığı zaman devletin yalnızca metrekare başına 3.4 TL gelir elde edebildiği ortaya çıktı. Yine AKP hükümetleri döneminde 6 adet maden ve ocak alanı satıldı. Bu satıştan da metrekare başına 1.3 TL olmak üzere toplam 115 bin 965 bin TL gelir elde edildi. M E T R E K A R E B A Ş I N A 1 . 3 T L G E L İ R E L D E E D İ L D İ ERDOĞAN BAĞDAT’A GİDİYOR ‘EZBERCİ SİSTEM DEVAM EDİYOR’ Irak’la stratejik ilişki derinleşiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kiye ile Irak arasõnda oluşturulan ve enerji- den ulaştõrmaya, güvenlikten ticarete kadar ge- niş bir çerçeveyi kapsayan stratejik işbirliği konseyi, bir ay içinde ikinci toplantõsõnõ ya- pacak. Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantõsõ için Erdoğan, 15 Ekim’de 9 bakan ile birlikte Bağdat’a gidiyor. Türkiye ile Irak arasõndaki stratejik ilişki de- rinleştiriliyor. Tarihi 15 Ekim olarak kesin- leştirilen ziyaret sõrasõnda Erdoğan’a, Dõşişle- ri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanõ Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yıl- dız, Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıldırım, Ba- yõndõrlõk ve İskân Bakanõ Mustafa Demir, Ta- rõm Bakanõ Mehdi Eker, Sağlõk Bakanõ Re- cep Akdağ ve Çevre ve Orman Bakanõ Vey- sel Eroğlu’nun yer aldõğõ 9 bakan eşlik edecek. Konsey; ortak güvenlik çerçevesi, politik diyalog, ekonomik işbirliği ve kültürel uyum başlõğõ altõnda 4 önemli unsuru içeriyor. Or- tadoğu Ortak Pazarõ’nõn başlangõç noktasõ ola- rak da görülen Türkiye-Irak Stratejik İşbirliği Konseyi’nin bakanlar düzeyindeki ikinci toplantõsõnda, ilk toplantõda üzerinde varõlmõş anlaşmalar ve mutabakat zabõtlarõ, iki ülke başbakanõnõn imzasõna sunulacak. Söz konusu dört unsura ilişkin hazõrlan- makta olan anlaşmalar ve mutabakat zabõt- larõnõn imzalanmasõyla, Türkiye ile Irak ara- sõndaki işbirliği çerçevesinin daha da geniş- letilmesi öngörülüyor. Diplomatik kaynaklar, Türkiye-Irak Stratejik İşbirliği Konseyi’nin Ortadoğu için yeni bir model teşkil ettiğini ve geleceğe yönelik stratejik vizyon ortaya koy- duğunu belirttiler. Konseyin ana hatlarõnõ oluşturan maddelere göre anlaşma uyarõnca konseyin başõnda iki başbakan bulunacak ve yõlda en az bir kere toplanacak. Ayrõca iki başbakanõn altõnda ba- kanlar düzeyinde bir mekanizma buluna- cak. Bakanlar düzeyinde oluşturulan meka- nizma yõlda en az 3 kere toplanacak. Türki- ye-Irak Stratejik İşbirliği Konseyi, Erdo- ğan’õn 10 Temmuz 2008’de tarihi Bağdat zi- yareti sõrasõnda kurulmuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Kürt açõlõmõnõ “rotası belli olmayan gemi” olarak nitelendiren CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’a “Geminin rotası çok belli. Bu çalışmanın iki amacı var, biri terörü şiddeti önlemek, ikincisi de- mokrasinin standardını yükseltmek” dedi. Atalay, bu dönemde TBMM’de sivil bir ana- yasa çalõşmasõnõn olmasõnõn mümkün olmadõ- ğõnõ ancak genel seçimin bütün partiler için “sivil anayasa seçimi” olacağõnõ bildirdi. İçişleri Bakanõ Atalay, TRT 1’de “Politik Açılım” programõnda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Demokratik açõlõm çalõşmalarõnõn devletin bütün kademelerinin içinde ve çözü- me katkõ verdiği bir çalõşma olduğunu belirten Atalay, bu kadar büyük bedeli olan bir konu- nun TBMM’de gündeme gelmesinin doğal ol- duğunu söyledi. CHP ve MHP’nin görüşme taleplerini kabul etmemesine ilişkin bir soru üzerine Atalay, “Biz bilgilendirmek istedik, ama kabul etmediler. Ben ilk görüşmemi onlarla yapacaktım” dedi. CHP lideri Deniz Baykal’õn açõlõmla ilgili olarak “rotası belli ol- mayan gemi” ifadesini kullandõğõnõn anõmsatõl- masõ üzerine Atalay, “Geminin rotası çok belli. Bu çalışmanın iki amacı var, biri terörü şiddeti önlemek. İkinci- si Türkiye’nin demok- rasi çerçevesini geliştir- mek, standardını yükseltmek, derinleştir- mek” dedi. “Açılımın içinde ne var?” sorusu üzerine Atalay, “Biz açıklıyoruz, muhalefet isterse daha da fazla açıklayacağımızı da söyledik. Bizim çalışmamızda ne arka plan ve ne geri plan var” dedi. TBMM’de kapalõ oturum yapõlmasõna ilişkin sözlerin yanlõş de- ğerlendirildiğini kaydeden Atalay, konunun günlük siyasetin ötesinde olduğunu, TBMM’de kapalõ oturum sözlerinin bu kap- samda değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. “İmralı’dan size gelen bir metin var mı?” sorusuna Atalay, “Hayır” yanõtõnõ verdi. Ata- lay, Hülya Avşar hakkõnda soruşturma açõl- masõnõ doğru bulmadõklarõnõ söyledi. ‘GENEL SEÇİM SİVİL ANAYASA SEÇİMİ OLUR’ Türkiye’nin sivil bir anayasaya kavuşmasõ- nõn önemli olduğunu ancak şu anda TBMM’de bunun zemininin bulunmadõğõnõ belirten Ata- lay, “Benim gördüğüm artık bu dönemde si- vil bir anayasa çalışması bu parlamentoda olmaz. Ama ne olur? 2011 seçimi. Herhalde 2011 seçimi olacaksa eğer. Bunda da bili- yorsunuz biraz ihtilaflı bir konu var. Bun- dan sonraki seçim bütün partiler açısından sivil bir anayasa seçimi olur artık. Bundan sonraki dönemin en önemli maddesi o olur diye düşünüyorum” diye konuştu. AKIN BODUR İSKENDERUN - AKP Hatay Milletvekili Mustafa Öztürk, halen çoğu okulda eğiti- min ezberci sisteme göre devam ettiğini vurgulayarak, “Ezberci eğitim sitemi ile ye- ni nesillerin daha demokratik, müzakereci ve bilgiyi kullanan bireyler olmaları müm- kün değildir” dedi. AKP’li vekil, www.mozturk.com adlõ in- ternet sitesinde eğitim sistemine eleştiriler yö- neltti. Öztürk, eğitim sistemindeki yanlõş- lõklarõn kamu kurumlarõ, sivil toplum örgüt- leri, siyasi partiler ve bazõ özel kurumlarda da görüldüğünü belirtti. Öztürk yazõsõnda şu ifadelere yer verdi: “Ezberci eğitim sistemi insanların konulara farklı açıdan bak- malarına engel olmaktadır. Farklı dü- şünmenin ve farklı açıdan değerlendir- menin, yeteneklerin geliştirilmesinin önü- ne bariyerler koyuyor.” Eğitimdeki tek tip bakõş açõsõnõn kavgayõ, çekişmeyi, güven- sizliği ve dedikoduyu tetiklediğine işaret eden Öztürk, “Konuları farklı açıdan de- ğerlendirmeyi, farklı fikirler beyan etmeyi engelliyor. İnsanların yeni fikirler üret- melerini kısırlaştırıyor. Ezberci eğitim sistemi ile konuya farklı açıdan bakmanın yanlış olduğu felsefesi aşılanıyor” dedi. AKP’li vekilden eğitim eleştirisi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - KKTC Kurucu Cumhur- başkanõ Rauf Denktaş, Kõbrõs meselesinde çarenin Türkiye’nin ve Kõbrõs Türk Devleti’nin müş- terek kõrmõzõ çizgilerini duyur- malarõ olduğunu bildirdi. Türkiye Gazeteciler Federasyo- nu 6. Olağan Genel Kurulu, dün Ankara Ticaret Odasõ Konferans Salonu’nda yapõldõ. Kongrede ko- nuşan Denktaş, Kõbrõs’õn milli bir dava olduğunu belirterek, “Şimdi görüyorsunuz son beyanatlarda özellikle Washington ve New York’ta yapılan beyanatlarda Rumların uzlaşma istemediği an- laşılmışmış. Bu kaç sene evvel an- laşılmıştı, anlaşılmıştı istemediği. Çare, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk Devleti’nin müşterek kırmızı çiz- gilerini dünyaya duyurmalarıdır” dedi. Genel Kurul toplantõsõna katõlan DP Genel Başkanõ Hüsa- mettin Cindoruk ise hükümetin medyaya karşõ davranõşlarõna güç- lü cevap verilmesi gerektiğini be- lirterek, “Siyasi nedenlerle eğer Silivri Hapishanesi’nde televiz- yon sahipleri, muhabirinden baş- yazarına kadar gazeteciler var- sa Türkiye’de özgür basın oldu- ğunu söylemek zordur” dedi. ‘Gizli oy’ tartışması Başkanlõk için aday olan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Ku- rulu Başkanõ Atilla Sertel, “Fe- derasyon gemisinin su aldığına” dikkat çekerek, güçlü bir federas- yon olursa güçlü bir basõn yarata- bileceklerini söyledi. Sertel, “Biz federasyonun yolunda ölmeye hazırız” dedi. Federasyonun baş- kanlõğa yeniden aday olan eski başkan Nazmi Bilgin de göreve son bir kez daha talip olduğunu belirt- ti. Bilgin, Sertel’in federasyon baş- kanlõğõ için adaylõk sürecinde de “kendisini ve federasyonu küçük düşürecek yayınlar yaptığını” öne sürdü. Bunun üzerine salonda tartõşma başladõ. Tartõşma büyür- ken, bir delegenin başka bir dele- geye saldõrdõğõ görüldü. Öte yandan, genel başkan seçi- minin açõk mõ gizli oyla mõ yapõla- cağõna ilişkin tartõşma yaşandõ.Ya- põlan oylamada seçimin gizli oy, açõk sayõm usulüne göre yapõlmasõ oyçokluğuyla kabul edildi. Ardõndan kurulda, genel başkan ve kurullarõn seçimine geçildi. Atilla Sertel aldõ- ğõ 153 oyla genel başkanlõğa seçil- di. Diğer aday Nazmi Bilgin ise 148 oy alõrken, 1 oy da geçersiz sayõldõ. İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY ‘Geminin rotasõ çok belli’ ‘Türkiye ve KKTC’nin kõrmõzõ çizgileri dünyaya duyurulmalõ’ Türkiye Gazeteciler Federasyonu başkanlığına Atilla Sertel seçildi G A Z E T E C İ L E R E İ N S A N H A K L A R I S E M İ N E R İ Ekonomi Servisi - Türkiye Gazeteciler Sendikasõ, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ile birlik- te “Türkiye’de İfade Özgürlüğü Değişim İçin Ga- zeteci Sendikalarının Güçlendirilmesi” adlõ AB hibe programõ kapsamõnda “İnsan Hakları Ga- zeteciliği” konulu bir eğitim semineri düzenledi. İngiliz gazeteci Peter McIntyre ve EFJ uzma- nõ Pamela Moriniere’nin eğitimci olarak katõldõ- ğõ, iki gün süren program kapsamõnda, ifade öz- gürlüğü ve işleyen bir demokrasinin gerçekleşti- rilmesi için gazetecilerin ihtiyacõ olan haklarõ ve ne- ler yapõlmasõ gerektiği tartõşõldõ. Programõn ilk gü- nünde, “Gazetecilerin insan hakları nelerdir- Türkiye’deki durum nedir” konusu işlendi. Ga- latasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal da Türkiye’deki temel insan haklarõ ko- nusunda bir seminer verdi. Programõn ikinci gü- nünde, ifade özgürlüğü ve medya haklarõnõ iyileş- tirmek için yapõlmasõ gerekenler ve Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi kararlarõnõn Türkiye için öne- mi üzerinde duruldu. Tutuklu Gazetecilerle Daya- nõşma Platformu Sözcüsü Necati Abay, gazetele- rin kapatõlmasõ, tutuklanan ve gözaltõna alõnan ga- zetecilerin durumuyla ilgili bir sunum yaptõ. Mil- liyet gazetesinden Belma Akçura da “Ergenekon Davası, Hrant Dink’in öldürülmesi, Malatya’da Zirve Yayınevi’nde Hıristiyan misyonerlerin öl- dürülmesi” ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. (Fotoğraf: PELİN ÜNKER)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle