Katalog

CMYB C M Y B 28 EYLÜL 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk KARGA İLE TİLKİ HİKÂYESİ.. AYDINLANMA EMRE KONGAR Başbakan Amerika’da Neler Öğrenmiştir: Sahte Fetihler Ve Güvenlik Sevgili okurlarım, ben insanların her yaşta ve her zaman öğrenme yeteneği olduğuna inanırım. Bir kişi ne denli bağnaz, ne denli cahil, ne denli sabit fikirli olursa olsun, yaşamının her dönemin- de az ya da çok bir şeyler öğrenir. Bu öğrenmeyi illa okuyarak öğrenmek, bilgi ve ha- ber depolamak biçiminde algılamamak gerekir. “Hayat tecrübesi”, “siyaset deneyimi” denen kavramlar da bir nevi öğrenme sürecinin birikim- leri olarak ortaya çıkar. Tabii bu konuda bir gerçeği unutmamak gerekir: “Yaşam en iyi fakat en pahalı okuldur!” Önceden çalışarak bir birikim sağlarsanız, yaşamın sorunlarına, sürprizlerine daha hazırlık- lı olursunuz. Bu da sizin için “yaşam okulunun” maliyetini düşürür. Bir politikacı için her dış temas, uluslararası po- litika açısından bir deneyim, bir öğrenme sürecidir. Amerika’ya Birleşmiş Milletler ve G20 toplan- tıları için giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da mutlaka bu temaslarından bir şeyler daha öğrenmiştir. Erdoğan’ın temaslarına baktığımızda ilk öğren- diği şeyin Yahudi lobisinin gücü olduğu anlaşılıyor. Çünkü New York’a iner inmez, ayağının tozuyla Yahudi örgütlerinin temsilcileriyle buluştu. Sanıyorum ki bu temastan sadece onun değil he- pimizin öğrendiği bir gerçek “Davos Fatihi” ya- kıştırmasının ne denli içi boş bir slogan olduğudur. Başbakan Erdoğan, HAMAS ve İran konuların- daki belirsiz tutumunun dünya liderleri arasında na- sıl karşılandığını da biraz daha öğrenmiş olmalı. Burada Türkiye’ye biçilen rolün, İslami politika- ların sözcülüğünü yapmak değil, bölgede, barış, gü- venlik ve demokrasiye karşı oluşturulan tehditlerin azaltılması olduğunu da herhalde anlamıştır. Tabii bütün bu uluslararası temaslarda bir de Av- rupa Birliği ile olan sorunların hâlâ çözülemediğini ve AB’nin bu tutumu ile çözülmelerinin çok zor ol- duğunu da fark etmemiş olması olanaksızdır; çün- kü hem New York’ta hem de Pittsburgh’da bütün liderlerle birlikteydi. Bu konu da 2005’te Türkiye’ye döndüğünde “AB Fatihi” diye karşılanmasının ne denli hayalci, abar- tılı ve yanlış olduğunu gösteriyor. Son olarak medyaya “koruma skandalı” olarak yansıyan olaydan da önemli bir ders aldığını düşünüyorum. Bize Başbakan Erdoğan’la Başkan Obama’nın Amerikalı korumaları arasındaki bir anlaşmazlık ola- rak yansıtılan olayın en önemli tarafı üzerinde kimse durmadı: Başbakan Erdoğan gideceği otelden 100 met- re geride zırhlı otomobilinden indiriliyor ve tam bir güvenlik riski alınarak bütün o yol yaya olarak yü- rütülüyor. Neden? New York gibi bütün risklere açık bir kentin en kalabalık yerlerinden birinde Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı nasıl gideceği yere varmadan zırhlı arabasından indirilir ve 100 metre yürütülür? Üstelik de sonunda öteki korumalar tarafından yolu kesiliyor... Anlaşılan yine aynı yolu yürüyerek geri dönüyor. Dilerim Başbakan bu olaydan en önemli dersi al- mış ve bir yabancı ülkede, gideceği yere varmadan zırhlı arabasından inmemeyi öğrenmiştir. Yarın Başbakan Erdoğan’ın Başkan Obama’dan ne öğrenmiş olduğu üzerinde duracağım. [email protected] www.kongar.org AYŞE SAYIN ANKARA - İstanbul ve Trakya’da 30’un üzerindeki yurttaşõn yaşamõnõ yitirdiği sel fe- laketinden “doğayı” ve dere yataklarõna ev ya- pan yurttaşlarõ sorumlu tutan AKP hüküme- tinin, selden zarar gören yurttaşlara dönük des- teği kõsa vadeli “borç erteleme ve taksit- lendirme” ile sõnõrlõ kaldõ. Sel felaketinin ardõndan parti içinde oluş- turulan heyette yer alan CHP İstanbul Mil- letvekili Mehmet Ali Özpolat, parti olarak fe- laketin unutturulmasõna izin vermeyeceklerini söyledi. Bayramda da felaket bölgelerinde in- celeme yaptõklarõnõ anlatan Özpolat, hükü- metin olay sõcakken ve medya ilgisi yoğun- ken sorunlara ilgi gösterdiğine işaret etti. Bu tür felaketlerden sonra olay soğumaya başlayõnca verilen sözlerin unutulduğuna, yurttaşlarõn kaderleriyle baş başa bõrakõldõğõna işaret eden Özpolat, İstanbul’daki sel felake- tinin “doğal afet” değil, “zihniyet afe- ti”nden kaynaklandõğõnõ vurguladõ. Özpolat, “Bir an önce kalıcı önlemler alınmazsa, böl- ge insanı bu felaketi tekrar yaşama riskiyle karşı karşıyadır. Olmadık işlere kaynak bu- lan iktidar, bölge insanı için de kaynak ya- ratmak zorundadır” görüşünü dile getirdi. CHP İstanbul Millletvekili Çetin Soysal da “Dere yatakları ile ilgili uyarılarımız dik- kate alınmadığı için 33 kişinin yaşamına ve ciddi mal kaybına neden oldu” dedi. Hükümetin felaketin ardõndan yaptõğõ “ya- ralar sarılacak” açõklamasõnõn ardõndan, gülünç denecek miktardaki yardõmlarla ye- tindiklerini kaydeden Soysal, “Bu da daha önceki felaketler gibi unutulacak. Burada yaşanan olumsuzluklara karşı sadece ka- ralayıcı ve sorumluluklarının gereğini yap- mayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Ya- pılması gereken yardımlar ve katkılar son derece düşük tutuluyor. Doğal afet bölge- si ilan edilmesi gerekirken, küçük bazı mad- di yardımlarla bu iş götürülmeye çalışıl- mıştır” diye konuştu. Sel gitti, sözler unutuldu ÖMER ŞAN ARTVİN - Artvin’in Borçka ilçesinde önceki hafta 5 kişinin ölümüne yol açan sel felaketine bölgedeki yol yapõm çalõşmalarõ sõrasõnda doğal dengenin bo- zulmasõ ve dere yataklarõnõn õslah edilmemesinin ne- den olduğu belirtildi. Felaketin nedenlerini belirle- mek üzere bölgede incelemelerini sürdüren TEMA yetkilileri, 5 kişinin öldüğü Kaleköy’de bir süre önce yapõmõ tamamlanan köy yolunun alt kõsmõnda kalan bölgenin heyelana neden olduğunu belirlediklerini söylediler. Tema Vakfõ Rize Temsilcisi Nevzat Özer, bu tür afetlerin bölge için ne bir başlangõç ve ne de bir son olduğuna dikkat çekerek şu tespitlerde bulun- du: “Dik yamaçlarda açılan arazi yolları, çarpık yapılaşma sel ve heyelanların nedeni olmuştur.” Bölgedeki yol çalışmalarının doğal dengenin bo- zulmasınanedenolduğuönesürüldü.(Fotoğraf: AA) Felaketin nedeni yol çalışmaları Uşak’ta okul inşaatında göçük: 1 ölü, 1 yaralı UŞAK (AA) - Uşak’ta okul inşaatõnda meydana gelen göçükte 1 işçi yaşamõnõ yitirdi, 1 işçi ağõr yaralandõ. Orhan Dengiz Anadolu Lisesi bina güçlendirme çalõşmalarõ sõrasõnda ana binanõn temelinde su yalõtõmõ yapan işçilerin üzerine toprak göçtü. Osman Altunkaya (40) ile Mesut Onay (25) toprak altõnda kaldõ. Altunkaya ölürken, Onay ağõr yaralõ olarak Uşak Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlõrdõ. Çaldağõ’nda çevreyi tehdit eden madene ilişkin rapor dikkate alõnmadõ Bakan duyarsızlığı OZAN YAYMAN İZMİR - Manisa’nõn Turgutlu ilçesine bağlõ Çaldağõ bölgesinde, İngiliz-Çin or- taklõğõnda işletilmek istenen nikel made- niyle ilgili Çevre ve Orman Bakanlõğõ birimlerinin olumsuz rapor hazõrladõklarõ belirlendi. 3 yõl önce hazõrlanan raporda, çevre ve halk sağlõğõ bakõmõndan tehdit unsuru olarak dikkat çekilen konularõn güncelliğini koruduğu vurgulanõyor. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü tara- fõndan anõlan madenle ilgili hazõrlanan ve madenin çevre kirliliği yaratacağõna ilişkin görüş içeren rapor, 8 Ağustos 2006 tarihinde bakanlõğa sunuldu. Ra- porda, madenin işletilmesi halinde çevre kirliliğinin yanõ sõra sosyal sorunlarõn da boy gösterebileceğine dikkat çekilerek, orman-halk ilişkisinin bozulabileceği kaydedildi. Raporda yer alan ve çevre sağlõğõnõ tehdit edeceği öne sürülen ifa- deler hâlâ güncelliğini korurken, madeni işletmek isteyen firmaya gerekli tüm izinler verildi. Raporda 40 hektarlõk ma- den açõk işletme sahasõnõn Çaldağõ’nõn zirvesine yakõn olduğu bunun da görüntü kirliliği yaratacağõ vurgulandõ. 96 hek- tarlõk posa döküm sahasõnõn çok geniş bir alanõ kapladõğõ, içerisinde dere yatak- larõ bulunduğu, yamaç eğiminin fazla ol- duğu, bunun da çevre sorunlarõna yol açacağõ kaydedildi. Dönemin Çevre ve Orman Bakanõ Os- man Pepe, bu ve benzeri yöndeki rapor- larõ dikkate alarak, Turgutlu’daki nikel madenine gerekli olan son izinleri ver- medi. Bu gelişmenin Pepe’nin yeniden Çevre ve Orman Bakanõ olamamasõnda- ki en büyük etken olduğu savunuluyor. Pepe yerine göreve getirilen Veysel Eroğlu ise madenci şirketin 2026 yõlõna kadar kullanõmõna sunan idari işlemi başlattõ. Bu işlem sonucunda İngiliz şir- ketine Çaldağõ’nda, 2 milyon metrekare- nin üzerindeki orman alanõ tahsis edildi. İstanbul’daki sel felaketinin yaralarõ sarõlamadõ. Muhalefet tepkili: Vatandaş kendi kaderine terk edildi Sahte çürük raporu soruş- turması kapsa- mında gözaltı- na alınan Çar- mıklı, 29 Mart yerel seçimle- rinde AKP ta- rafından Be- şiktaş Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmişti. Sibel Çarmıklı gözaltına alındı 11 yaşõndaki oğlunu dövüyordu Dayakçı babaya 2.5 yıl hapis cezası İstanbul Haber Servisi - AKP’nin 29 Mart yerel seçimlerinde Beşiktaş Belediye Başkanlõğõ için aday gösterdiği Sibel Çar- mıklı ile oğlu Murat Çarmıklı, Askeri Savcõ Albay Ahmet Zeki Üçok’un tutuk- landõğõ sahte çürük raporu soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõndõ. Sibel Çarmõklõ’nõn İstanbul’da 3. köprü güzergâhõnda bulunan ve üzerinde Hava Kuvvetleri Komutanlõğõ’nõn ‘satılamaz’ şerhi koydurduğu araziyi almak için söz konusu çeteyle pazarlõk yaptõğõ öne sürül- dü. Çarmõklõ’nõn, aynõ çeteye üye olduğu gerekçesiyle daha önce tutuklanan Albay Üçok’la arazinin üzerindeki şerhin kaldõrõl- masõ için yaptõğõ pazarlõklarõn teknik takibe takõldõğõ belirtildi. Bu arada, sahte çürük ra- poru hazõrlamakla suçlanan 12 kişi ise sor- gularõnõn ardõndan adliyeye sevk edildi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - 11 yaşõndaki oğlunu sürekli dövdüğü iddiasõy- la hakkõnda dava açõlan baba, 2.5 yõl hapis cezasõna çarptõrõldõ. İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, boşandõktan sonra ve- layetini aldõğõ oğlunu dövdüğü öne sürülen baba E.B, oğlunu disiplin altõnda tutmak için çeşitli cezalar verdiğini, ancak bunun işkence olmadõğõnõ savundu. Yargõlama so- nunda mahkeme, sanõğa “çocuğa yönelik eziyet” suçundan 3 yõl hapis cezasõ verdi. Sanõğõn yargõlama sürecindeki iyi hali ne- deniyle hapis cezasõ 2.5 yõla indirildi. Kara- rõn onanmasõ durumunda babanõn cezaevi- ne gireceği belirtildi. Manisa’nõn Salihli il- çesinde yaşayan E.B. ile G.G, 5 yõl önce boşanmõş, çocuğun velayeti baba E.B’ye verilmişti. Çocuk F.B’nin vücudunda darp izlerini fark eden üvey ablasõ, anne G.G’ye durumu bildirmiş, İzmir’e gelen G.G, çocu- ğunu alarak Salihli’ye götürmüştü. Anne G.G, İzmir 5. Aile Mahkemesi’nde dava açmõştõ. İzmir Adli Tõp Kurumu’nun yaptõ- ğõ incelemede F.B’ye 7 günlük rapor veril- miş, mahkeme heyeti çocuğun velayetini tedbiren anne G.G’ye vermişti. Anne G.G, suç duyurusunda bulunmuştu. Adana’da, Yüreğir İlçe Jandarma Komu- tanlığı ekipleri, D-400 karayolu Yakapınar beldesi yakınlarında şüphe üzerine bir kamyoneti durdurarak yaptıkları aramada yakla- şık 80 kilogram eşek eti buldu. Araç sürücüsü Eyüp A’yı gözaltına alan jandarma, zanlı- nın ifadesi doğrultusunda zabıta ekipleriyle Bahçelievler Mahallesi’nde Ahmet A’ya ait evdeki ahıra operasyon düzenledi. Ekipler, ahırda yaptıkları aramada kesilmeyi bekleyen 41 eşek buldu. Evin merdiven altında yapılan aramada ise kesilmiş 2 eşeğe ait yaklaşık 120 kilogram et ele geçirildi. Kurtarılan 41 eşek köylülere dağıtıldı. (Fotoğraf: AA) 41 EŞEK KURTARILDI MHP: SORUMLU AKP ZİHNİYETİ Sel felaketinin ardõndan, bölge- de inceleme yapan milletvekili heyeti içinde yer alan MHP İs- tanbul Milletvekili Ümit Şafak, İstanbul’da yaşanan felaketten, AKP zihniyetinin sorumlu oldu- ğunu söyledi. MHP’nin sapta- malarõ şöyle: ? Geceleri bazõ bölgelerde yağ- malama olaylarõ devam etmiştir. ? Birçok bölgede hasar tespit ça- lõşmalarõ başlamamõş olup, bazõ bölgelerde sadece felaketzedele- rin isimleri kayõt altõna alõnmõştõr. ? Hasarlarõn maddi boyutlarõ yüksektir ve bu çalõşma sistemi ile tespit edilmesi mümkün değildir. ? Bazõ felaket bölgelerinde sel su- yu ve şebeke suyunun karõşmasõ sebebiyle Sağlõk Bakanlõğõ tara- fõndan acil tedbir alõnmamõştõr. ? Çatalca’ya bağlõ bazõ köy yol- larõndaki köprülerin yõkõlmasõ ne- deniyle ulaşõm sağlananamõştõr. ? Yöre, Bakanlar Kurulu tarafõn- dan afet bölgesi ilan edilmelidir.