23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 18 EYLÜL 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr Kültür Servisi - Bu yõl 95. yaşõnõ kutlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarõ, mevsi- me 1 Ekim’de giriyor. Önceki gün Yõldõz Sara- yõ’nda basõn toplantõsõ düzenleyen ekip, bu mev- sim aralarõnda ‘Bozuk Düzen’, ‘Dünyanın Or- tasında Bir Yer’ ve ‘Binali ile Temir’de olan 6 yeni yerli ve ‘Bakkhalar’, ‘Gizli Oturum’ ve ‘Arzunun Onda Dokuzu’ da dahil olmak üzere 8 yeni yabancõ oyun sahneleyecek. Bir süredir in- şaat halinde olan Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ni 29 Ekim’de açmayõ planladõklarõnõ söyleyen genel sa- nat yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu, 2010 yõlõ ha- zõrlõklarõ çerçevesinde, ocakta İstanbul’u anlatan birçok özel oyun sahneleyeceklerinin müjdesini verdi. Kâğõthane’de başlatacaklarõ ‘fuaye etkin- likleri’ne bütün yõl devam etmek istediklerini söy- leyen Şamlõoğlu, Fatih Sahnesi’nin taşõnacağõnõ ve Kadõköy Sahnesi’nin yer aldõğõ binanõn tümüyle tiyatroya ait olmasõna uğraştõklarõnõ söyledi. Ay- rõca, Genç Günler’den bu yõl ‘Kafes’, ‘Bekleme Odası’ ve ‘Hizmetçiler’ repertuvara girerken mevsime birçok yeni oyunla giren Çocuk Tiyat- rosu, bu yõl dünyada dahi pek örneği bulunmayan bebek tiyatrosuna yer verecek. Ç inlilerin ünlü bir ressamõ var. Wu Daozi... 8. yüzyõlda yaşamõş. Öyküsü dilden dile, kuşaktan kuşağa şöyle geçmiş: “Wu Daozi ölmedi. Yaşlıydı ve saray du- varına resim yapıyordu. Yaptığı manzara o kadar güzeldi ki, Wu Daozi resmin içine girmeye karar verdi. Resimdeki yolda yü- rümeye başladı. Yürüdü, yürüdü ve dağ- ların sisinde kayboldu. Onu bir daha gö- ren olmadı.” Ahmet Ertuğ’un Galeri Işõk’ta yer alan “Bilgelik Mabetleri: Kütüphaneler” adlõ sergisini gördüğümden beri Çinli ressamõ dü- şünüyorum ve bir daha bulunmamak üzere sergide gördüğüm o fotoğraflarda, yani o kü- tüphanelerde kaybolmak istiyorum... Avrupa ülkelerinde 16-18. yüzyõllarda kurulmuş kü- tüphanelerde... BAKAN VE BAKILAN İmgeleri içeren her konunun iki tarafõ ol- duğunu unutmamak gerek: Bakan ve bakõlan! Ancak burada katmanlar, taraflar çok daha faz- la! O mekânlara, o bilgelik mabetlerine bir mi- mar gözüyle bakan Ahmet Ertuğ’un bakõşõyla gördüğü şeye biz bakõyoruz. Günümüzdeki görüntü ve imge bombardõ- manõnda, görselliğin tüketimi şahlandõrdõğõ ve koşullandõrdõğõ ortamda, Ahmet Ertuğ’un bakõşõ bize, o mekâna girsek (girmiş olsak bi- le) göremeyeceğimiz ayrõntõlarõ gösteriyor, göstermekten öte hissettiriyor. Elbet fotoğ- raflara her bakan, Ahmet Ertuğ’un “bakışı- na” kendi birikimini ve belleğini katacak an- cak, bu sergideki özne ve nesne buluşmasõ, biz sõradan insanlarõn mutluluğuna ve zenginli- ğine dönüşüyor. Birkaç gün önce gazetemizde Nilgün Cer- rahoğlu’nun sergi üzerine enfes yazõsõnda hem o fotoğraflarõn konusu olan kütüphane- lerle ilgili birikim ortaya konuyordu hem de o fotoğraflarõn “içinde kaybolma”, “içine girme” duygusu vurgulanmõştõ. Sergi açõlõşõndan önce Zeynep Miraç Öz- kartal’õn Milliyet’te yayõmlanan röportajõn- da ise Ahmet Ertuğ’un çalõşma yöntemine iliş- kin ilginç ayrõntõlarõ okuyorduk: 25 kilo ağõr- lõğõndaki eski tip makinesini kaldõrabilmek için haftanõn dört günü yüzüp spor yaptõğõnõ, çok uzun özel hazõrlõklardan sonra, deklanşöre bir kez bastõğõnõ, o tek atõşta mekânõn ruhunu ya- kalama gerekliliğini... Beni en etkileyen cümlesi ise “Kütüphanelerin de kalbi var” demesi oldu. Belki de işte bu nedenle çekti- ği fotoğraflar sadece belleğimize değil, yü- reğimize ve ruhumuza da sesleniyor. Bu ne- denle büyük küçük herkes bu kütüphanelerin içinde kaybolmak istiyor. Bakan ve bakõlana ilişkin tekrarlardan ka- çõnmak için hemen sergiden edindiğim ders- lere ve serginin bende yarattõğõ volkanik patlamalara geçiyorum! İÇİMDEKİ ‘AH’LAR Mükemmeliyetçilik zor zanaat! Hem bu ser- gi, hem de bugüne dek Ahmet Ertuğ ve Ah- met Kocabıyık ikilisinin yayõmladõğõ tüm ki- taplar, mükemmel olanõn peşinde koşarak, in- sanlõğõn kültür mirasõnõn kurtarõlmasõna hiz- met ediyordu. Ahmet Ertuğ’un mimari bakõşõ, bütüncül olanõ yakalarken aynõ zamanda her ayrõntõyõ da yüceltiyordu. Fotoğraflara baktõkça, teknik bilginin tek ba- şõna çok şey demediğini; “kütüphanenin kal- bi olduğunu” görmeyen gözün bana asla o mekândaki gizemi ve enerjiyi veremeyeceğini, bana bu serüven duygusunu yaşatamayacağõnõ görüyordum... Fotoğraf, bir anõ yansõtõr derler. Bu fotoğ- raflar bir an ve sonsuzluğu yaşatõyordu. İçimdeki “Ah!”lar sayõp bitecek gibi değil! Hani nerede bizim bilgelik mabetlerimiz? 16. yüzõlda Osmanlõ neden böyle bir kütüp- hane yaratamadõ? Bunun yanõtõ kolaysa ge- çelim başka bir “ah”a! Vazgeçtim Osmanlõ’dan, hani nerede Tür- kiye Cumhuriyeti’nin bilgelik mabetleri? Bilinç elde etmenin bir günden ertesi güne gerçekleşmediğini ne zaman kavrayacağõz? Ya akõlla imanõ, bilimle inancõ birbirine karõş- tõrmamak gerekliliğini? İlime, bilime, kitaba düşman bir toplum ol- maktan çõkmamõzõ beklemeden (çünkü çooook bekleyebilirsiniz) bir an önce görün şu sergiyi. 10 Ekim’e dek sürüyor. zeynep@zeyneporal.com Ahmet Ertuğ’un ‘Bilgelik Mabetleri: Kütüphaneler’ sergisinden alõnacak sonsuz dersler var Biranvesonsuzluk... İSTANBUL ŞEHİR TİYATROLARI Şehrinperdesiaçılıyor Tolkien ajanmış Kültür Servisi - Ünlü İngiliz yazar JRR Tolkien’in 2. Dünya Savaşõ sõrasõnda devlet ajanõ olarak Nazi şifrelerini kõrmak için eğitildiği ortaya çõktõ. Britanya Devlet Haberleşme Merkezi’nin (GCHQ) düzenlediği bir sergide ortaya çõkan bilgiye göre, Buckinghamshire’daki “şifre kõrma” merkezinde pek çok “seçilmiş” entelektüelle birlikte eğitilen Tolkien, bu eğitimi ilk kitabõ “Hobbit” çõktõktan 18 ay sonra, 2. Dünya Savaşõ patlak vermeden 6 ay önce almõş. Oxford Üniversitesi’nde İngiliz Edebiyatõ profesörü olan yazar sürekli ajanlõğõ ise reddetmiş. Peter ve Paul artık Mary’siz Kültür Servisi - 60’larõn ünlü Amerikalõ folk gruplarõndan “Peter, Paul ve Mary”nin üyesi, şarkõcõ ve söz yazarõ Mary Travers, uzun yõllardõr mücadele ettiği lösemi hastalõğõna 72 yaşõnda yenik düştü. 1961’de kurulan Grammy ödüllü grubun otuza yakõn albümü ile birlikte, grubun dağõldõğõ 1970-78 yõllarõ arasõnda Travers’in beş solo albümü bulunuyor. - Tüm Odalarda Dijital Receiver_Uydu TV, Saç Kurutma www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 SIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Çift Çanak_Dijital Receiver_Uydu TV İstanbul Teknik Üniversitesi 502051042 nolu öğrenci kimlik kartõmõ kaybettim. Hükümsüzdür. Günay KARABAĞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle