Katalog

CMYB C M Y B 17 EYLÜL 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK [email protected] NAKLİYAT-İŞ’TEN TOPLUSÖZLEŞME Emekliler Birliği Sendikasõ (EMEKLİ BİR-SEN) üyeleri, emek- li maaşlarõna yapõlan zam oranõnõ protesto etti. EMEKLİ BİR- SEN Genel Başkanõ İsrafil Odabaş, maaşlara yapõlan zam- mõn düşüklüğünden yakõnarak 8 milyon 750 bin emekli dul ve yetimin güç yaşam koşullarõnõn bugüne kadar görmezden gelindiği söyledi. Odabaş, emeklilerin bankalardan çalõşanlar gibi promosyon almayõ istediklerini de ifade ederek, “Allah, biz yaşlõlara, merhametini arttõrõrken biraz da siz sayõn yet- kililer, emekli dul ve yetimleri düşününüz. Emeklilere sendika kurma hakkõnõ veriniz” dedi. İstanbul’da İşveren Sendikasõ NAK-İŞ ve NAK-İŞ’e üye olma- yan işverenler ile Konya, Ada- pazarõ, İzmit, Yalova, Antakya, İzmir, Zonguldak, Karabük, Bar- tõn, Ereğli, Malatya, Erzurum ve Giresun’daki nakliyat ambar- larõnda çalõşan Nakliylat-İş üye- si 1100 İşçi adõna sürdürülen Toplu İş Sözleşmesi görüşmele- ri uyuşmazlõk aşamasõnda iken 25 Ağustos’ta anlaşmayla so- nuçlandõrõldõ. Sendikadan ya- põlan açõklamaya göre, sözleş- meyle ücretlere yapõlan zam oranlarõ 1. yõl, yõllõk yüzde 8.75 ile yüzde 16.5 arasõnda oldu. Konya’da Özkan ve Desnak am- barlarõndaki yõllõk ücret artõş oranõ yüzde 35 oldu. AŞIRI STRES İNTİHARLARI ARTTIRDI France Telecom’da giderek ar- tan intiharlarõ durdurabilmek için yeni önlem alõnmasõ günde- me geldi. Sendika temsilcileri, şirketteki yeniden yapõlandõrma operasyonlarõyla çalõşanlarõn işlerini ve statülerini kaybetme tehdidi altõnda büyük stres için- de çalõşmasõnõn intiharlarõn en büyük nedeni olarak görüyor. Son olarak cuma günü bir kadõn görevlinin, çalõştõğõ binanõn pen- ceresinden atlamasõyla, son 18 ayda şirketteki intihar sayõsõ 23’e çõkmõştõ. Şirkette 100 bine yakõn kişi çalõşõyor. Bu arada France Telecom’da, yeniden dü- zenleme çalõşmalarõ çerçevesin- de sürdürülen tayinlere ekim sonuna kadar ara verildi. GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER (*) IMF Mağdurları Sokağa Çıkıyor IMF ve Dünya Bankası, yıllık top- lantısını bu kez 6-7 Ekim 2009 tarih- lerinde İstanbul’da yapacak. Devrim- ci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mü- hendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) bu kuruluşların politikalarını de- şifre etmek, yol açtıkları yoksulluğu, iş- sizliği, güvencesizliği vurgulamak ve al- ternatif politikaları ortaya koymak amacıyla ortak bir tavır aldılar. Bu dört örgütün yetkilileri, önceki gün 20’ye yakın akademisyen ve uz- manla İstanbul’da bir araya geldi. Toplantıda akademisyen ve uzmanla- rın katkıları, alternatif bir program oluşturulması konusu görüşüldü. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, bir soru üzerine Türk-İş’in de bu toplan- tıya katılması için yazılı çağrı yaptıklarını ancak katılmayacaklarını ifade ettik- lerini söyledi. Görgün, zaman içerisinde Türk-İş’e bağlı kimi sendikaların da bu sürece katılabileceklerini belirtti. DİSK, KESK, TTMOB ve TTB genel başkanları, 29 Eylül’de ortak bir basın toplantısı düzenleyerek IMF ve Dünya Bankası karşıtı kampanyayı başlata- caklar. Sosyal güvenlik alanında cid- di hak kayıpları getiren 5510 sayılı ya- sanın bir yılını doldurduğu 1 Ekim gü- nü de, bu alandaki IMF ve Dünya Ban- kası politikaları protesto edilecek. 3- 4 Ekim günlerinde de mahalle etkin- likleri düzenlenerek panel ve konser- lerle kampanya sürdürülecek. 6 Ekim günü de başta İstanbul Taksim olmak üzere tüm illerde “IMF ve Dünya Ban- kası politikalarına karşı ses ver” başlı- ğıyla kitlesel gösteriler yapılacak. Akademisyenlerle ilgili toplantıda bu sürecin sadece IMF ve Dünya Bankası karşıtı eylemlerle sınırlı kal- maması, kapitalizmin krizine karşı yü- rütülecek mücadelenin devamının sağlanması istendi. Mevcut etkinlik- lerde öncelikle IMF mağdurlarının gö- rüşlerinin ortaya konulması gerektiği vurgulandı. Örneğin bu politikalar so- nucu işsiz kalan bir emekçiye, çöp top- lamak zorunda kalan bir çocuğa, bir öğretmene, bir doktora, Tuzla tersa- nesinde iş kazası geçiren bir işçiye söz verilmesi gündeme geldi. “Emekli maaşından vergi alınsın”, “Bölgesel asgari ücret uygulansın”, “Kı- dem tazminatı sınırlandırılsın”, “Hasta, muayene katkı parası ödesin” şeklin- deki önerilerin özünde IMF ve Dünya Bankası politikalarının sonucunda oluştuğu belirtilerek, emekçilerin somut sorunları üzerinden kampanya yürü- tülmesi istendi. Kampanyanın başta bu etkinliklere katılan dört örgütün üye- lerinde heyecan uyandırması, kitle- selliğin sağlanması, özellikle işsizlik, eğitim ve sağlık alanında alternatif politikaların ortaya konması gereği üzerinde duruldu. Bakalım kampanya nasıl bir sonuç verecek? (*) Dr. Maltepe Üniversitesi [email protected] Türkiye İşçi Sendikalarõ Konfederasyonu’na (Türk-İş) bağlõ sendikalarõn temsilcileri, Belediye-İş Sendikasõ’na üye işçilerin sendika değiştirmeye zorlandõklarõ gerekçesiyle Şişli Belediyesi’ni protesto etti. Belediye önünde toplanarak çeşitli sloganlar atan grup adõna bir basõn açõklamasõ yapan Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, “Şişli Belediyesi’nde 20 yıldır örgütlü olan Belediye-İş Sendikası üyelerine karşı baskı ve zulmün arttığını, işçilerin sendika değiştirmeye zorlandığını” söyledi. Bu tutumun demokrasi ve hukukla bağdaşmadõğõnõ ifade eden Büyükkucak, işçilerin seçme ve seçilme hakkõnõn elinden alõnmak istendiğini savundu. EMEKLİDEN ZAM PROTESTOSU Çelebi: Sorunu konuştuğumuzda herkes hak veriyor ama sorun bir türlü çözülemiyor Petrol-İş’in TPAO eylemleri sürüyor T ürkiye Petrol Kimya Lastik İş- çileri Sendikasõ (PETROL- İŞ) üyesi bir grup işçi, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklõğõ (TPAO) önünde oturma eylemi yaptõ. TPAO önünde toplanan işçiler, da- vul zurna eşliğinde halay çekti. TPAO ve BOTAŞ’taki toplu iş söz- leşmesi sürecine ilişkin taleplerini içeren çeşitli sloganlar atan grup adõ- na PETROL-İŞ Sendikasõ Genel Başkanõ Mustfa Öztaşkın, bir ba- sõn açõklamasõ yaptõ. Öztaşkõn, AB’ye uyum doğrultu- sunda çok sayõda yasanõn değişti- rildiğine dikkati çekerek, “Ama 12 Eylül’ün izlerini en çok taşıyan, yasaklamalarla dolu, toplu söz- leşmeyi yapmayı değil yapmama- yı içeren Sendikalar Yasası’nda bir türlü değişiklik olmuyor” di- ye konuştu. Bu yasanõn, “işçinin eli- ni kolunu bağladığını, grev hak- kını kısıtladığını” savunan Öztaş- kõn, grev hakkõnõn olmadõğõ yerde özgür toplusözleşme düzeninin ola- mayacağõnõ ifade etti. Öztaşkõn, toplu iş sözleşmesi sü- recindeki taleplerinin, “aynı işi ya- pan, aynı kalifikasyon ve öğrenim düzeyine sahip çalışanlar arasın- daki ücret dengesizliklerinin gi- derilmesi, genel ücret seviyelerinin arttırılması” olarak sõraladõ. Kentişçisiyasakdinlemedi İ zmir’in Karşõyaka İlçe Beledi- yesine ait Kent AŞ’de işten çõkarõlan işçiler “Ankara yürü- yüşüne” başladõ. İzmir Valiliği’nce yürüyüş gü- zergâhõndaki Karşõyaka Yalõ, Ana- dolu, Altõnyol ve Ankara caddele- rinin yoğunluğu göz önünde bu- lundurularak “yürüyüşün araçla- rın yol, yayaların can güvenliği açısından ciddi risk taşıyacağı” ve “şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlene- meyeceği” nedeniyle izin veril- memesine rağmen, Kent AŞ işçi- leri yürüyüşe başlamak için Kar- şõyaka Belediyesi önünde toplan- dõ. İşçilerin eşleri ve çocuklarõnõn da katõldõğõ eylemde güvenlik güç- lerinin belediye binasõ önünde ge- niş önlem aldõğõ görüldü. DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Kent AŞ işçilerinin işten atõlmalarõnõ ve eylemlerini tüm Türkiye’nin duyduğunu söyledi. Sorunun çözümü konusunda orta- ya koyduklarõ tüm önerilere rağmen konunun içinden çõkõlmaz hale geldiğini belirten Çelebi, “Bu ey- lemlerin ve yürüyüşün sorum- lusu işçiler değil, işçileri atıp ta- şeron firmayı belediyeye sokan- lardır” dedi. Genel-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Erol Ekici de işçi- lerin 4.5 aydõr işlerine geri dönme mücadelesi verdiklerini belirtti. Kızılay’da işçi kazandı SHÇEK’te taşerona sendika tepkisi Çapa Kõzõlay Kan Merkezi’nde sendikalaştõklarõ gerekçesiyle önce sürülen ve ardõndan da işten çõkarõlan sağlõk işçileri işe iade davasõnõ kazandõ. Kõzõlay Derneği Genel Merkezi tarafõndan kan merkezi dahi bulunmayan Şõrnak ve Ardahan’a sürgün edilen işçiler bu durumu kabul etmeyerek sendikalõ olma mücadelelerini sürdürmeyi tercih etmişlerdi. Sürgünün ardõndan 22.10.2008 tarihinde ise işten çõkarõlan işçilerin açtõğõ dava Sirkeci 9. İş Mahkemesi’nde sonuçlandõ ve işçilerin haklõlõğõ mahkeme kararõyla onaylandõ. 8 gün içerisinde temyiz yolu açõk olmak kaydõyla sonuçlanan mahkemede, davanõn kabülüyle; işverence yapõlan feshin geçersizliğinin ve davacõnõn işe başlatõlmasõ gerektiğinin tespitine, davacõ işçinin iadesi için işverene süresi içerisinde başvurmasõ halinde hak kazanõlacak olan ve kararõn kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarõnõn davalõdan tahsili gerektiğinin tespitine, davacõnõn yasal sürede başvurmasõna rağmen işverenin süresinde işe başlatõlmamasõ halinde ödenmesi gereken tazminat miktarõnõn işçinin 12 aylõk brüt ücreti tutarõ olarak belirlenmesine karar verildi. Daha önce çocuklara uygulanan şiddet vakalarõyla gündeme gelen Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, psikoloğundan öğretmenine, bakõm elemanõndan sosyal çalõşmacõsõna kadar her alanda taşeron şirketlerden personel alõmõna gidiyor. Taşeronlarõn (alt işveren) izin, ücret, sigorta ve pek çok noktalarda çalõşma koşullarõna olumsuz etkileri, SHÇEK çalõşanlarõnõ bõktõrdõ. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün önünde yapõlan basõn açõklamasõnda DİSK’e bağlõ Dev Sağlık-İş sendika sözcüsü Özgün Aktükün; sosyal hizmetlerin, devletin asli kamu görevlerinden olduğunu, devletin asli görevi olan sosyal hizmetlerin; özel ya da tüzelkişilere devredilemeyeceğini, taşeronlaştõrõlamayacağõnõ belirtti. Sendika Genel Başkanõ Arzu Çerkezoğlu yaptõğõ açõklamada, son dönemde sağlõk ve sosyal hizmet kurumlarõndaki sorunlarõn giderek arttõğõnõ, bunun da devletin bu alanlardan çekilmesi sonucu oluştuğunu savundu. Sendikanõn örgütlenme uzmanõ Kamil Kartal, taşeron uygulamasõnõn 4587 sayılı İş Kanunu’na aykõrõ olduğunu, SHÇEK’te işin bölünmesinin mümkün olmadõğõnõ, kadrolu çalõşanlarla taşeronlar aracõlõğõyla çalõşanlarõn aynõ görevi yaptõklarõnõ belirtti. Kartal görüşlerini şöyle özetledi: “Kadrolu çalışanlarla bu şirketler aracılığıyla çalışanlar arasında en azından 500 Türk Lirası fark var. Bu insanlar 3 ay veya 5 ay çalışıyor göründükleri için kıdem tazminatı almayı hayal bile edemezler. Bir sene içinde, aynı kurumda aynı görevde bulunmuş 5 ayrı şirketin çalışanı olarak gösteriliyorlar. E ğitim emekçileri ülkenin çeşitli illerin- de ek ders ücretlerinin eksiksiz öden- mesini ve eğitime hazırlık ödeneğinin tüm eğitim emekçilerine verilmesini istedi. Adana’da Eğitim-Sen, Hatay’da Eğitim-İş üyelerine yurttaşlar da destek verdi. Ada- na’da görev yaptıkları eğitim kurumların- dan sevk alarak Eğitim-Sen binası önünde toplanan eğitim emekçileri İnönü Parkı’na dek yürüdü. Eğitim-Sen Adana Şube Başka- nı Güven Boğa, “Ek ders ücretlerimizin ödenmesinde yaşanan mağduriyetin gideril- mesi, eğitime hazırlık ödeneğinin tüm eğitim ve bilim emekçilerine ödenmesi, tedavi gi- derlerimizin ödenmesinde yaşanan sorunla- rın çözülmesi için alanlara çıktık” dedi. Eğitim-İş Hatay Şubesi’ne bağlı eğitim ça- lışanları da, dün Hatay İl Milli Eğitim Mü- dürlüğü önünde protesto eylemi yaparak ek ders ücreti gaspına son verilmesi istedi. Eği- tim-İş Hatay Şubesi Basın Yayın Sekreteri Mustafa Günal, yürürlükteki ek ders ücre- tiyle ilgili uygulamaya göre, mesleki çalışma döneminde ilköğretim öğretmenlerine iki haftayı geçmemek üzere haftalık 15 saat ek ders ücreti ödendiğini hatırlatarak öğret- menlerin hak kaybına uğradığını belirtti. Eğitim-Sen üyesi bir grup da İstanbul’da eylem yaptı. Cağaloğlu’ndaki İstanbul İl Milli Eğtim Müdürlüğü binası önünde grup adına açıklamayı yapan Eğitim-Sen 8 No’lu Şube Başkanı Hatun İldemir, yeni eğitim öğretim yılına geçmişte olduğu hak gaspla- rıyla başlandığını öne sürerek eğitimcilerin eğitim öğretim yılının başında ve sonunda düzenlenen seminerlerde normal mesai yap- tıkları halde ek ders ücreti alamadıklarını söyledi. İldemir, “Bu eylemlerle Milli Eği- tim Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz. Seminer dönemlerindeki ek ders ücretleri hiçbir kesintiye uğramadan eksiksiz öden- melidir. Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğ- retmenlere değil, eğitim ve bilim iş kolunda çalışan herkese bir tam maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmelidir” diye konuştu. Türk-İş’ten sendika değiştirme protestosu Kurumda çalışan hemşireler yasadışı uygulama- lara karşı pek çok kez protesto eylemi yapmıştı. Kendilerine tek seçenek kalan 354 işçi, eşleri ve çocuklarıyla 650 kilometre yürüyecek. H ukuk olsun ama onu işimize geldiği gibi kullanalõm. Daha doğrusu o yalnõz bizim istedi- ğimiz kararlarõ alsõn. Ama “bağımsız” olduğu için aksi karar çõkarsa, çõkan Yar- gõtay kararõ bile olsa uygulamayalõm. De- mokratik sivil toplum örgütleri olsun ama öyle kendilerinden büyük işlere kal- kõşmasõnlar. Bu ülkeyi yönetenlerin işlerine bulaşmasõnlar... Ve sendikalar olsun ama ona üye olunmasõn ya da iktidara yakõn düşünce yapõsõ- nõn ağõrlõk kazandõğõ sendikalara üye olunsun yoksa sendikalõ işçinin, hele hele istenmeyen sen- dikaya üye olan işçinin vay haline... Türk-İş’in, Türkiye’deki Sendikal Hak İhlal- leri Raporu’na göre, geçen yõl “sendikal hak- larını kullandıkları” için 12 bin 359 işçi çeşitli nedenlerle mağduriyet yaşadõ. AA’dan Göksel Yıldırım’õn haberine göre, konfederasyon, Uluslararasõ Sendikalar Konfe- derasyonu’nun (ITUC) yõllõk çalõşmasõnda yer almak üzere, sendikal hak ihlalleriyle ilgili bir rapor hazõrladõ. Raporda, Türk- iş üyesi sendikalar ile sendikalõ ya da sendikalõ olmak isteyen işçilerin yaşadõkla- rõ engellemelere yer verildi. Türk-İş’in, ITUC’a ilettiği raporda yer alan sendikal hak ihlallerine ilişkin örnekler şöyle: Belediye-İş’in örgütlü olduğu bir belediyede işçilerin başka sendikaya geçmeleri için baskõ ya- põldõ. Bunu kabul etmeyen işçiler baskõ, tehdit ve sürgünlere maruz kaldõ. Sendika baş temsil- cisi belediyede “şoför” olarak çalõşõrken “çim biçme” işçisi olarak görevlendirildi. Baş temsilci ve şube mali sekreteri, 5 kişinin taşlõ-sopalõ sal- dõrõsõna uğradõ. 205 işçinin görev yerleri değiş- tirildi, 150 işçinin hizmet akitleri askõya alõndõ. Koop-İş Sendikasõ’nõn örgütlenme çalõşmasõ yürüttüğü çeşitli market ve mağazalarda örgüt- lenme nedeniyle 116 kişi işten çõkarõldõ.  Tarõm-İş’in bir taşeron şirketteki 10 üyesi sendikal örgütlenmeden kõsa süre sonra işten çõ- karõldõ.  Tek Gõda-İş’in Çanakkale’deki bir süt ürünleri fabrikasõ için Çalõşma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlõğõ’na çoğunluk müracaatõ sonra- sõ sendika üyelerinin işten çõkarõlmasõna ve sendikalõ işçilerin yaptõğõ işlerin taşeron firma- ya devrine başlandõ.  Türkiye Maden-İş’in Isparta’da örgütlü ol- duğu bir işyerinde, işveren, yemekhanedeki toplantõ sõrasõnda “Sen ne hakla sendikayı tem- sil edersin” diyerek diğer temsilcilerin önünde işyeri baş temsilcisine tokat atõp daha sonra da işine son verdi.  Tek Gõda-İş’in Balõkesir’de örgütlendiği bir işyerinde sendika üyeleri topluca işten çõkarõl- dõ.  Tek Gõda-İş’in örgütlü olduğu bir kamu iş yerinde işçilere “siyasi güç” de kullanõlarak sen- dika değiştirme baskõsõ yapõldõ.  TOLEYİS’in Bursa’da örgütlendiği işye- rinde, işveren yetki tespitine itiraz ederek süre- ci uzatma ve sendikalõ işçileri yõldõrma çabasõ- na girdi.  Belediye-İş’in İstanbul’da aldõğõ grev ka- rarõnõ eş ve çocuklarõyla işyerine asmak iste- yen işçilere, polis gaz ve tazyikli suyla mü- dahale etti. Belediye-İş’in örgütlü olduğu bir belediyede 126 sendika üyesinin işine son verildi. Yargõ- tay’õn, yerel mahkemenin işe iade kararõnõ ona- masõna rağmen kendisi avukat olan belediye baş- kanõ, işçilerin işe dönüşüne onay vermedi.  İstanbul’daki bir belediyede sendika de- ğiştirerek Belediye-İş’e üye olan bir işçiye “kendi sokağını süpürme” görevi verildi. Türk-İş’in sendikal hak ihlalleri raporuna göre, sendikalõ olduklarõ için geçen yõl Türkiye’de 12 bin 359 işçi çeşitli nedenlerle mağduriyet yaşadõ. Kendisokağõnõsüpürmecezasõalanişçidevar,işeiadekararõnakarşõngörevinedönemeyende... Sendikalõysanvayhaline Eğitimci ek ders gaspını kınadı (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ)