Katalog

17 EYLÜL 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU ‘Laiklik’ Tabu Oldu Zafer Üskül’le bir süre önce uzaktan selamlaştık. Arabalarımız şehir trafiğinde yan yana geldi. Bakış- larımız karşılaştı. Birbirimize gülümsedik… Bu rastlantısal selamlaşma ardından kendimi şu- nu düşünürken yakaladım: “Ne tuhaf? Zafer Bey’in yüzündeki gülümseme hiç değişmemiş! Hâlâ tanı- dığım o eski Zafer Üskül gibi gülümseyebiliyor…” Tanıdığım eski Zafer Üskül derken, Mersin Üni- versitesi rektör yardımcılığı döneminden söz edi- yorum. Üniversiteye beni o yıllarda “basınla” ilgili bir ko- nuşma yapmaya davet etmişti. Kendisiyle ilk kez öy- le tanışmış, uzun uzadıya bir siyasi sohbet yapmak imkânı bulmuştum… Bildiğim ve aşina olduğum bir dünyaya aitti o za- manlar Prof. Üskül… Günlerden bir gün kendisini karşımda AKP par- lamenteri olarak göreceğim aklıma gelmezdi… Ama işte oluyor biliyorsunuz. Türkiyemiz böyle mucizeler yaratabiliyor... Gazetelerdeki son “içki referandumu” tepkisini okuyunca; aklıma gene benzer düşünceler üşüştü: “İnsan haklarını ilgilendiren konularda referandum olmaz” demiş Üskül; “İsteyen içer, isteyen içmez. Kimse buna müdahale edemez. İnsanların inanç öz- gürlüğü temel haklar açısından güvence altındadır…” İyi, güzel, hoş. “İçki referandumuna” tepki göstermesi; bir yanıyla hâlâ aşina olduğum bir Zafer Üskül’ün yaşadığına işaret ediyor... Ama başka bir yanıyla bu Üskül’ü doğrusu hiç ta- nıyamıyorum... Zafer Bey itirazını neden yalnız ‘insan hakları’ üze- rinden yapıyor? İçki referandumu, en başta anayasanın ‘laiklik’ il- kesine aykırı değil mi? ‘Anayasa hukukçusu’ Prof. Üskül, bunu bilmez mi? ‘Laikliği’ neden hiç ağzına almıyor? Niye sözgelimi şu cümleyi kurmuyor: “İçki refe- randumu, laikliğe ve insan haklarına aykırıdır!..” Siyasi terminolojiden yok edilmek isteniyor “Laiklik” giderek dolaşımdan kalkan, “tabu” bir söz- cüğe dönüşüyor farkındaysanız. Siyasi terminolojiden, yavaş yavaş siliniyor. Medyadaki “son laikçiler”(!) de -çeşitli yöntemlerle- derdest/tasviye edildikten sonra; “laiklik” artık gö- nül rahatlığıyla tarihin arkeolojisine ve tozlu sayfa- larına havale edilecek. Bu “modası geçmiş” kavramın yerine; son “içki re- ferandumu” örneğinde gördüğümüz üzere, duruma göre istenilen yere çekilebilen, çok daha soyut ve es- nek bir başka kavram, “insan hakları” jargonu –sis- temin olanak verdiği ölçülerde- kullanılabilecek… Parantez böyle kapatıldıktan sonra, “laiklik”ten dem vurmaya kalkanlara, iyiden iyiye “tarih öncesi insanlık” gözüyle bakılabilecek… ‘Laiklik, hukuk-ahlak ayrımının kod adı!’ Bunları bu güvenle niye söylüyorum? Çünkü bu tartışmanın bir benzerine, İtalya’da ta- nık oluyorum... Beş yıl önce -95 yaşında!- yaşama gözlerini yu- man “laik dinozor” Norberto Bobbio’ nun -1909 te- vellüdlü- “doğum yıldönümü” vesilesiyle anısını onurlandıran çarpıcı bir yazı, ülkenin amiral gazetesi “Corriere della Sera” da (13 Eylül) –misal- şöyle baş- lıyor: “Bobbio hâlâ aramızda olsaydı, öfke mi kusardı; bu- ruklukla kendisini bu ortama teslim mi ederdi, bilin- mez. Kesin olan şu var ki (laik düşüncenin burcu olan Norberto Bobbio); toplumda bugün çok ihtiyaç du- yulan ve yeri doldurulmayan bir boşluğa tekabül edi- yor…” “Tuna Boyunca” isimli kitabıyla Türkçeye çevrilen, Çizmenin halihazırdaki en büyük yazarlarından biri olan Claudio Magris tarafından nostaljiyle hatırla- tılan “laiklik kavramı” üzerinde kaleme alınan yazı, da- ha sonra -özetle- şöyle devam ediyor: “Siyasi sistem, iktidarların aşırılıklarını törpüleyen mekanizmaları geliştiren yüzyılların… uygarlığını yok ediyor ve modern öncesi bir barbarlığa geri dönüş yaşanıyor… Bobbio laikliğin felsefi bir akım (başka deyişle ‘ideoloji’!) olmadığını; -iman sahibi olsanız da- inanç ve aklın birbirinden ayrı tutulması anlamına gel- diğini öğretmişti: ‘Hukuk ile ahlak’ ayrımı yapabil- menin adı ve iman/inanç sistemlerince şartlanmak- sızın, kuşkuya yer açabilmenin, mantık ilkeleri etra- fında fikirlerin oluşturulabilmesinin karşılığıydı laiklik... (Oysa artık) kulaktan dolma sloganlarla bu kavramın sulandırıldığı, istismar edildiği, çok az laik zamanlarda yaşıyoruz…” ‘İçki referandumu’; tam bir ‘laiklik’ sorunu Olay bu. “Laikliğin kod adı” -kavramın tu kaka edilmediği dönemlerde- demek ki neymiş? “Hukuk” ile “ahlakın”; birbirinden ayrılması... “Akıl” ile “imanın”, birbirine karıştırılmaması… Prof. Üskül bunları bilmez mi? Ama heyhat “içki referandumu” deyince, genel ge- çer “insan hakları” aklına geliyor da; konuya “cuk” oturan “laiklik” gelmiyor… Zamana ayak uydurmak, dönüşmek, evşirilmek… böyle bir şey işte. [email protected] Doktorlardan liderlere iklim uyarõsõDış Haberler Servisi - Dünyanõn çeşitli ülkelerin- den doktorlar, hükümetlerin sera etkisine yol açan gaz salõmlarõndaki ciddi kesin- tiler yapma konusunda an- laşma sağlayamamasõnõn “küresel bir sağlık fela- ketine” yol açacağõ uyarõ- sõ yaptõ. Yardõm kuruluşu Oxfam da zengin ülkelerin küresel õsõnmayla mücade- le için yoksul ülkelere yar- dõm etmemesi durumunda en az 4.5 milyon çocuğun öleceğini bildirdi. 18 tõp fakültesi ve sağlõk örgütünün liderlerinin im- zasõyla tõp dergisi Lancet ve British Medical Journal’de yayõmlanan ortak mektup- ta meslektaşlarõndan, iklim değişiklikleriyle mücade- leye önderlik etmelerini is- teyen doktorlar, hükümetleri de tehdidi bertaraf etmek için kararlõ adõmlar atmaya çağõrdõ.Kriz nedeniyle “si- yasilerin kararsız kalma- larının ciddi bir tehlike” olduğunu kaydeden dok- torlar, “Zayıf davranma- ları durumunda bunun sağlık alanındaki sonuç- ları felaket olacaktır” ifa- delerini kullandõ. Seller, çölleşme, hastalık.... 190 ülke, 7-18 Aralõk’ta Kopenhag’da yapõlacak olan BM iklim konferansõnda, 2012’de sona erecek olan Kyoto Anlaşmasõ ardõndan sera etkisi yapan gazlarõn azaltõlmasõ için yeni bir an- laşma sağlamaya çalõşacak. Liderlerin güçlü bir anlaş- maya varmalarõ, özellikle yoksul ülkelerde temiz su ar- zõnõ önleyen, böylece ye- tersiz beslenmeye ve hasta- lõklara yol açan sõcak dal- galarõnõn, sellerin, çölleş- menin azaltõlmasõna yardõm edecek. Mayõsta yayõmla- nan bir raporda iklim deği- şikliğinin 21. yüzyõlõn en büyük sağlõk tehdidi olarak tanõmlandõğõnõ anõmsatan doktorlar, felaketin önce yoksullarõ etkileyeceğini, ama bu felaketin sonuçla- rõndan kimsenin kaçamaya- cağõnõ ifade ettiler. Mektupla birlikte dergide yayõmlanan başyazõlarda da iklim değişiklikleriyle mü- cadele için ihtiyaç duyulan önlemlerin aynõ zamanda daha sağlõklõ bir nüfus ya- ratacağõ ve sağlõk harcama- larõnõ azaltacağõ vurgulandõ. 4.5 milyon çocuk ölebilir Oxfam da yayõmladõğõ raporda, zengin ülkelerin iklim değişikliğiyle müca- dele için yoksul ülkelere ek fon ayõrmayõp ekonomik kalkõnma için ayrõlan fonlarõ kaydõrmalarõnõn yarataca- ğõ tehlikelere dikkat çekti. Kuruluşun İngiltere’de- ki başkanõ Barbara Stoc- king, “Yoksul ülkeleri hastalar için yaşamsal ilaçlar, çocuklarını okula göndermek gibi temel ih- tiyaçlarla kendilerini iklim değişikliğine karşı koru- yacak araçlar arasında bir seçim yapmak zorun- da bırakmak adil değil- dir” dedi. Stocking zengin ülkelerin “Okullardan, hastanelerden para çala- rak yoksul ülkelere yar- dım etme” planõnõn ahlaki olmadõğõ gibi etkili de ol- mayacağõnõ vurguladõ. Oxfam, kalkõnma yar- dõmlarõnõn iklim değişikli- ğine kaydõrõlmasõ duru- munda 75 milyon çocuğun okula gidemeyebileceği, 8.6 milyon kişinin de AIDS te- davisinden mahrum kalabi- leceği kaydedildi. AFGANİSTAN’IN SAVAŞ BÜTÇESİ IRAK’I GEÇECEK Dış Haberler Servisi - Afganistan savaş bütçesinin, yeni bütçe döneminde ilk defa Irak savaşõ bütçesinden fazla olacağõ bildirildi. Afganistan’a ayrõlacak bütçenin 65 milyar dolarõ bulduğu, Irak savaşõ bütçesinin ise 61 milyar dolar olduğu açõklandõ. ABD’nin, gelecek bütçe dönemi sonunda her iki savaşa da ayõracağõ toplam askeri bütçe 1 trilyon dolarõ geçecek. Bu rakam, Vietnam Savaşõ giderlerinden, hatta 2. Dünya Savaşõ dõşõnda ABD’nin birçok ülkede başlattõğõ savaşõn bütçesinden fazla. ABD’de uzun yõllardõr gizli tutulan, hükümetin ve ordunun istihbarat faaliyetleriyle ilgili harcamalarõnõn da yõlda toplam 75 milyar dolar olduğu bildirildi. Dünyanõn önde gelen doktorlarõ, iki tõp dergisinde yayõmlanan ortak mektuplarõnda, Kopenhag toplantõsõnda liderlerin sera gazlarõnõn salõmõnõn azaltõlmasõ konusunda ciddi bir adõm atmamasõnõn “küresel bir sağlõk felaketine” yol açacağõnõ vurguladõlar. İklim değişikliğinin sonuçlarõnõn önce yoksul ülkeleri etkileyeceğini kabul eden doktorlara göre sonuçta kimse bu felaketten kaçamayacak. Liderlerin kararlõlõk göstermesi başta çocuklarõn açlõk çektiği yoksul ülkeler olmak üzere, bütün dünya için umut olacak. (Fotoğraf: AP) Avrupa sağı bir kez daha kazandı ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - Avrupa Par- lamentosu 2004 yõlõndan bu yana Avrupa Birliği Komis- yonu Başkanlõğõ’nõ yürüten Jose Manuel Barroso’yu tek- rar seçti. Eski Portekiz Baş- bakanõ olan Barroso (53), ha- ziran ayõndaki Avrupa Parla- mentosu (AP) seçimleri sõra- sõnda Türkiye’nin tam üyeli- ğine karşõ net tavrõnõ koyan Hõristiyan demokratlarõn bü- yük desteğini alarak 219’a karşõ 382 evet oyuyla seçildi. Barroso, önceki gün AP’de yaptõğõ konuşmada “kadınlara eşit ücret” konusunda çalõşacağõnõ söylemiş ve “iklim”, “te- mel haklar ve özgürlükler”, “içişleri ve göç” başlõklarõ altõnda yeni alt komisyonlar kurulacağõnõ açõklamõştõ. 27 üye ülkenin devlet ve hükümet başkanlarõnõn onayõ ile aday olan ve seçimden önce Avrupa Hõristiyan demokratlarõnõn, libe- rallerinin ve AB’ye kuşkuyla bakanlarõn desteğini alan Barroso, her şeye rağmen sosyalistleri ve yeşilleri ikna edemedi. AB’ye kuş- kulu yaklaşanlarõn Barroso’yu desteklemesiyse ironi konusu ol- du. AP Yeşiller grubunun eşbaşkanõ Daniel Cohn-Bendit, Bar- roso’yu AB’nin ağõr toplarõ olan İngiltere, Fransa ve Almanya gi- bi ülkelerin isteklerine çok çabuk boyun eğdiği için eleştirdi. Birleşik Sol Kuzey Yeşilleri, seçim sonrasõnda hemen yaptõk- larõ bir açõklamayla ekonomik krize yol açan politikalarõn temsilcisi olarak gördükleri Barroso’ya “hayır” dediklerini duyurdular. Av- rupa Sosyalistleri Başkanõ Poul Rasmussen ise “Beklendiği gi- bi AP’nin konservatif çoğunluğu, Avrupa karşıtları ile birlikte Barroso’yu tekrar seçtiler” dedi. Komisyon başkanõnõn seçiminden sonra gözler şimdi de İr- landa’da. İrlandalõlar 2 Ekim’de yapõlacak referandumda Liz- bon anlaşmasõna “evet” derse, Barroso bütün üye ülkelerden gelen birer temsilciyle pazarlõklar sonucunda belirlenen ko- misyon üyelerini atayacak. Barroso, önceki gün hayli keyifli gözüküyordu. (AFP) XVIII. ULUSLARARASI CEZA HUKUKU KONGRESİ CEZA HUKUKUNDA BÜYÜK BULUŞMA “ KÜRESELLEŞMENİN CEZA ADALET SİSTEMİNİN ÖNÜNE ÇIKARDIĞI BAŞLICA SORUNLAR” İştirak ve Hazõrlõk Hareketleri Alanlarõnõn Genişletilmesi Terorizmin Mali Kaynaklarõ Özel Yargõlama Önlemleri ve İnsan Haklarõ Uluslararasõ Yargõ Yetkisi Açõlõş: 21 Eylül 2009 Pazartesi Saat 10.00 LÜTFİ KIRDAR KONGRE SARAYI Ayrõntõlõ bilgi için: www.18.congressofpenallaw.com ANMA ALPTEKİN SAMSA (1953 - 2001) Katledilişinin 8. yılında katil zanlısı sıra adalete geldi, Sen rahat uyu!.. Seni özlemle anıyoruz. NEBAHAT ve ASYA SAMSA TEŞEKKÜR Eşim Alptekin SAMSA’nõn katil zanlõsõ işadamõ-petrolcü Ayhan SUNAR’õ 8 yõl aradan sonra nihayet yakalayan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masası çalõşanlarõna ve emeği geçenlere teşekkür ederim. NEBAHAT SAMSA CUMHURİYET GAZETESİ OKURLARI VE PARANTEZ TURİZM İŞBİRLİĞİ İLE BAYRAM TATİLİ ORGANİZASYONU TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAN CUMHURİYET DOSTLARI ŞEKER BAYRAMI TATİLİNDE ALANYA İNCEKUM’DA BULUŞUYOR!!! CLUB GREEN FUĞLA BEACH HOTEL (1. SINIF TATİL KÖYÜ) www.clubgreenfugla.com 69,90 TL/gün (0-12 yaş ücretsiz – Kredi kartlarına taksit imkanı) (7 GECE KAL 6 GECE ÖDE) ALANYA İNCEKUM PLAJININ MUHTEŞEM GÜZELLİĞİ, AĞAÇLAR ARASINDA DENİ- ZE SIFIR TESİS Her şey dahil konaklama, gala yemeği, gün boyu animasyon, canlõ müzik, Türk gecesi, ekstra çevre gezileri Ankara ve İstanbul’dan otobüsle ulaşõm imkânõ 3 gecelik paket program 18 Eylül gece hareket – 22 Eylül dönüş 7 gecelik paket program 18 Eylül gece hareket – 26 Eylül dönüş CUMHURİYET GAZETESİ PARANTEZ TURİZM OKURLARI İLETİŞİM TÜRSAB A-5836 0507 308 88 34 0312 425 11 88 – 0532 341 63 33 ANKARA CUMOK ÇAĞRISI www.ankaracumok.org MERKEZ KOCAELİ 1. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2009/464 TLMT. Bir borçtan dolayõ hacizli ve aşağõda cins, miktar ve değerleri yazõlõ mallar satõşa çõkarõlmõş olup: Birinci artõrmanõn 02/10/2009 günü saat 14:30-14:40 de Adliye Yediemin Deposu’nda yapõlacağõ ve o gün kõymetlerinin %60’õna istekli bulunmadõğõ taktirde 07/10/2009 Çarşamba günü aynõ yer ve saatte 2. art- tõrmanõn yapõlarak satõlacağõ; Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen değerinin %40’õnõ bulmasõnõn ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõnõn ve bundan başka paraya çevirme ve paylarõn paylaştõrma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satõş bedeli üzerinden %... oranõnda KDV’nin alõcõya ait olacağõ ve satõş şartnamesinin icra dosyasõndan görülebileceği; gi- deri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya numarasõyla Dairemize başvurmalarõ ilan olunur. 10/09/2009 Takdir Edilen Değeri YTL. Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 13.000,00 1 Adet 41-LN-298 Plakalõ, 2005 Model, RENAULT Marka, KANGOEXP l,5CoM Tipli, yõldõz gri renkli kapalõ kasa kamyonet, cinsindeki araç (aracõn ön camõ çatlak, sağ far kõrõk muhtelif yerlerinde çizikler mevcut). (İİK.m.114/1,114/3) *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanõlan Örnek 63’e kargõlõk gelmektedir. (Basõn: 51680) DEVREK İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İKİNCİ ALACAKLILAR TOPLANTISI İLANI 2008/1 İflas. Müflis; DEVREKTAŞ DEVREK ORMAN ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (DEVREKTAŞ A.Ş.)’nin Müflis Masasõ’na ilanõn düzenlendiği tarihe kadar kaydedilen alacak ve istihkak iddialarõnõn tahkik ve tetkik işlemleri tamamlanarak İ.İ.K.’nun 206, 207, 230, 231, 232 ve 233. maddelerin öngördüğü şekil ve şartlarõna uygun olarak ilan edilmiş ve alacaklõlara doğrudan doğruya haber verilmiştir. İ.İ.K.’nun 235. ve 237. maddelerindeki süreler nazara alõnarak 2. alacaklõlar toplantõsõ- nõn 12. 10. 2009 Pazartesi günü saat 14:30’da Devrek İcra ve İflas Müdürlüğü’nde ya- põlmasõna karar verilmiştir. Alacağõ tamamen veya kõsmen kabul edilen alacaklõlar ile alacağõ tamamen veya kõsmen reddedilen alacaklõlardan yasanõn 235. maddesine göre ilgili ticaret mahkemesine kayõt kabul davasõ açõp toplantõya katõlabileceklerdir. Toplantõya katõlacak alacaklõlarõn belirtilen gün ve saatte toplantõ mahallinde bizzat ha- zõr bulunmalarõ veya yetkili bir vekil ile kendilerini temsil ettirmeleri hususu İ.İ.K.’ nun 237/1-2 maddeleri gereğõnce tebliğ ve ilan olunur. 10.09.2009 (Basõn: 51476) İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ İFLASIN KAPANMASINA İLİŞKİN İLAN Dosya No: 2000/5 İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1999/1524 Esas sayõlõ dosyasõ üzerinden 16.02.2000 tarihinden geçerli olmak üzere iflasõna karar verilen ve iflas tasfiye işlemle- ri müdürlüğümüzün 2000/5 Esas sayõlõ dosyasõyla yürütülen Müflis MURAT TUNÇ hak- kõndaki iflas tasfiye işlemleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/536 Esas ve 2009/307 sayõlõ kararõ ile 25.05.2009 tarihinde İİK.254.Maddesi gereğince kapatõlmõştõr. Tebliğ ve İlan olunur. 09/09/2009 N.T. (İİK.m.166, 181, 254) (Basõn: 51692)