19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Bilinç Nedir ki?... Bilinç nedir acaba? Önce ‘bilgi’ değildir. Bilgiyi herkes bir biçimde edinir. Sel gelip her yanı basar, önüne geleni sürükler, can kaybı olur, evler yıkılır. Bu bilgiyi televizyon kanalları verir, gazeteler ya- yımlar. İşte, bilgi budur. İnsanlar bunu öğrenir de ne olur? Felakete uğrayanlar yanıp yakılır. Uzakta olanlar üzülür, başlarına gelmediği için de gizlice rahatlar. Sonra ne olur? Ahlar vahlar, ölen ölür, kalanlar başına gelen- lerle boğuşur. Ertesi günler haberler küçülür, yeni olaylar ge- lir, olay toplumsal bellekten uzaklaşır. Yeni olaylar gelir, yeni haberler gündeme girer. Bir süre sel yatakları konuşulmuştur. Bir süre imar planları değişiklikleri eleştirilmiş- tir. Bir süre doğal afetler suçlanmıştır. Bir süre kaderden söz edilmiştir. Bir süre sorumlular aranmıştır. Sonra her şey bulanıklaşır, silinir gider. Bu, bilgilenmektir. Bu zihinsel işlem orada kalmıştır. Geçmişe bakılmamıştır, geleceğe uzanmamış- tır. Bilinçsizliğe bir sayfa daha eklenmiştir. 1999 depremi de böyle olmuştur. Toprak kaymaları böyle olmuştur. Çığ felaketleri böyle geçip gitmiştir. Bilinçlenmeyen insan sonunda bilinçsiz toplu- mu yaratmıştır. Tehlikeli cehalet demiştik. Bir örneği de budur. Bilinç nedir ki? Bilinç neyin neden olduğunu merak etmek, an- lamak için çaba harcamaktır. Bilinç, dere yataklarına konut yapmanın cina- yet olduğunu bilmektir. Bilinç, dere yataklarını imara açan belediye yet- kililerini seçmemektir. Bilinç, dere yataklarına imar izni verenlerin ce- zalarını verebilmektir. Bilinç, dere yataklarına yapılmış evleri satın al- mamaktır, bu evlerde oturmamaktır. Bilinç, sorumluların kim olduğunu öğrenmek, ya- kalarına yapışmaktır. Bilinç, başına gelenlerin insanların açgözlülü- ğünden olduğunu anlamaktır. Bilinç, kendini açgözlülükten kurtarmaktır. Bilinç, hem dere yataklarını imara açan hem de sonra bunu eleştirenleri tanımaktır. Bilinç bu suçluları cezalandırmak, bir daha gö- reve getirmemektir. Bilinç, uygar olabilmektir. Bilinç, sürü olmamaktır. Bilinç, ne yaparsa yapsın ‘benim adamımdır’ di- ye birilerinin peşinden gitmemektir. Bilinç, doğruyla yanlışı ayırabilmektir. Bilinç, düşünebilmektir. Bilinç, öğrenebilmektir. “Bize bir şey olmaz abi.” “Herkes öyle yapıyor.” “Benim adamım var, hallederim.” İşte, sana olanlar oluyor, anlamıyorsun. Böyle yapa yapa başın dertten kurtulmuyor. Senin adamın hiçbir şeyi halletmiyor. Bu kültürle olan biten budur. Einstein’ın sözüdür derler: “Nedenleri değiştirmedikçe sonuçların değişe- ceğini sanmak ahmaklıktır...” [email protected] CHP Genel Başkanõ Baykal’dan Kürt açõlõmõ için ‘Elini öperiz’ diyen Arõnç ve Çiçek’e yanõt ‘Devlet kimsenin elini öpmez’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Kürt açõlõmõ için “elini öperiz” açõkla- malarõ yapan başbakan yardõmcõlarõ Bü- lent Arınç ve Cemil Çiçek’e “Bizim devletimiz kimsenin elini öpmez. On- lara da tavsiyem, kimsenin elini öp- mesinler. Benim elimi de öpmeye kalkmasınlar, işlerini yapsınlar” kar- şõlõğõnõ verdi. Baykal, dün CNN Türk’te yayõmlanan Ankara Kulisi programõna katõldõ. Sel fe- laketinin ardõndan “vatandaşın zihnini bulandırmaya yönelik” açõklamalar yapõldõğõn kaydeden Baykal, “TIR par- kının ruhsatı AKP döneminde veril- miştir. Sahibi de Başbakan’ın yakın arkadaşı Cihan Kamer’dir. Bu iktidar döneminde İstanbul’da 4 bine yakın imar tadilatı yapıldı” dedi. CHP lideri Baykal, partisine yönelik suçlamalarõ “suçluluk kompleksi” olarak nitelendirirken, İstanbul Belediye Başkanõ Kadir Topbaş’õn “Bay- kal’dan geçmiş olsun, demesini bek- lerdim” sözlerine de “Sen mağduru, kurbanı değilsin ki ‘Geçmiş olsun’ di- yelim. Sen suçlususun, sorumlusu- sun” diye tepki gösterdi. Baykal, Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da- vudoğlu ile yarõn yapacağõ görüşmenin “bundan önceki görüşmelerinin de- vamı niteliğinde olduğunu” vurguladõ. CHP lideri, “O zaman bize dış politi- ka konusundaki gelişmelerle ilgili bil- gi vermek istediğini söylemişti, biz de, memnun oluruz, demiştik. Bu görüş- me, o ‘memnun oluruz’un gereğidir. Gündemimiz Ermeni açılımı falan değildir” dedi. CHP lideri Baykal, iki başbakan yar- dõmcõsõnõn Kürt açõlõmõ konusunda, “Çözüm için elini öperiz” açõklamala- rõ anõmsatõlarak yöneltilen bir soruya da şu yanõtõ verdi: “Bu konuda kullanılan üslup çok laubali, çok üzüntü verici, yok ‘elini öperiz’ falan lafları... İki başbakan yar- dımcısı arka arkaya bunu söylediler. Ben bundan rahatsız oluyorum, üzü- lüyorum. Bizim devletimiz kimsenin elini öpmez. Onlara da tavisyem, kim- senin elini öpmesinler. El öpmeye alıştıkları anlaşılıyor. Yeterince çok el öptükleri için zaten Türkiye’yi bu noktaya getirdiler. Kimsenin elini öp- mesinler, benim elimi de öpmeye kalkmasınlar. İşlerini yapsınlar.” Baykal, “Onlara tavsiyem, kimsenin elini öpmesinler. Benim elimi de öpmeye kalkmasõnlar, işlerini yapsõnlar” karşõlõğõnõ verdi. ‘Terörlemücadele tavizsizsürecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, operasyonlarõn durdu- rulmasõ yönünde açõklamalar yapan DTP sözcüle- rine, “Operasyon terörün olmadığı yerde ya- pılmaz ki. Bugüne kadar nasıl tarihinde görül- memiş bir etkinlikte terörle mücadele ettiysek bundan sonra da asla taviz verilmeden devam edilecektir” yanõtõnõ verdi. Erdoğan, Polatlõ Perpa Meydanõ’nda düzenle- nen toplu açõlõş töreninde yaptõğõ konuşmada te- rörün “sinsi ve kalleş yüzünü” her fõrsatta ortaya koymaya devam ettiğini belirtti. Erdoğan, DTP’ye yüklenerek şöyle konuştu: “Bazıları çı- kıyor diyor ki ‘Operasyonlar dursun’. Operas- yon, eğer huzur tehdit altındaysa huzuru teh- dit edenlere karşı yapılır ve güvenlik güçleri- nin görevi de budur. Herkes şunu çok iyi bil- meli, devletin görevi gerek kendisine karşı baş- kaldıran, insanına silah çeken, illegal, altını çi- ziyorum, örgütlere yani yasadışı örgütlere kar- şı gereken mücadeleyi vermektir. Ülkesini, milletini ve hukuk sistemini korumaktır.” Başbakan Erdoğan, üstü kapalõ olarak MHP’yi de eleştirerek şunlarõ söyledi: “Terör- den beslenenler var... Biz kardeşlik, milli bir- lik dediğimiz zaman, ‘Demokratik Açõlõm’ de- diğimiz zaman rahatsız oluyorlar. Çünkü ayaklarının altından istismar zeminlerinin kayıp gittiğini görüyorlar. Oradan nemalanı- yorlar, menfaatleri orada yatıyor. Kanlı te- rör piyasasında rantları azalacağı için feryat ediyorlar, sıkıntıları burada.” Hükümetin Kürt açõlõmõnõ engellemek için “ge- rekirse dağa çıkabileceklerini” kaydeden MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’a da yanõt veren Erdoğan, “Görüşerek, anlaşarak bir neti- ceye varacağız. Siz bunları engellerseniz nasıl çözeceğiz? Var mı çözümün bunu söyle? Efen- dim ‘Biz dağa çõkacağõz.’ Buyur çık dağa. Dağa çıkmanı kimse engellemiyor. Buyur çık. Böyle bir çözüm var mı ya?” diye konuştu. ERDOĞAN DTP VE MHP’Yİ ELEŞTİRDİ Deniz Baykal.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle