22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 2009 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Açılımın Ne Olduğunu Anlayan Beri Gelsin! İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, dünkü basın top- lantısını heyecanla bekliyordum. Aynı zamanda içimde kimi şüphe kırıntıları da yok değildi. “Yi- ne bir şey söylemeyebilir” diyordum. Nitekim, Sayın Atalay’ın açıklamalarından ye- ni bir şey öğrenemedik. AKP bir süredir, kâh “Kürt açılımı” diyor, kâh “de- mokratik açılım” ama ne önerdiğini kimse bilmi- yor. Ortada herhangi bir öneri yok, kimlik sorununun nasıl çözüleceği, dil konusunda neler yapılacağı, açılımın bu alanda hangi sınıra kadar varacağı, devletin anayasal yapısının ne olacağı konusun- da herhangi bir bilgi yok. Böyle bir ortamda, hükümetin muhalefetten ne- ye destek istediğini anlamak olanaksız. Bizde Türk demokrasisine özgü haysiyet kırıcı bir uygulama vardır. Zaman zaman, sistemin ege- meni başbakanlar atadıkları bakanlardan beyaz, boş bir kâğıdın altını imzalamalarını isterler. Böy- lelikle işlerine gelmediğinde kâğıdın üstünü al- tındaki imza sahibinin haberi olmadan doldurup, mümzinin de basından öğreneceği istifasını yü- rürlüğe koymuş olurlar. Böyle bir uygulama, imzayı veren adına, hay- siyet kırıcı olduğu kadar, onun gibi bir adam ta- rafından yönetildiği için bütün bütün Türkiye için büyük bir ayıptır. Kürt sorununun gerçekten çözüme ulaşabilmesi için her olasılığın, her hususun, kıvırtmadan, dü- şünce bazında kaldığı sürece, hiçbir şeyi yasak- lamadan, yuvarlak lafların arkasına sığınmadan tar- tışılması, herkesin isteğini, görüşünü ortaya ser- mesi zorunludur. Ancak böyle bir tartışmadan son- radır ki kimin ne istediği, neyin olup, neyin ola- mayacağı ortaya çıkacaktır. Kimi buluttan nem kapan kalın kafalılar için şu- nu da belirtmeyi zorunlu buluyorum: Böyle bir tartışma, her önerinin kabul görece- ği anlamını da taşımıyor, doğallıkla. Ama, çıkıp da “akan kan dursun!”, “anaların göz- yaşları dinsin!” “silahlar sussun!”, “barış olsun!”, “bütün bunlar için bana destek ver!” demenin bir anlamı yoktur. Kimse anaların acısı sürsün, kan dökülmeye de- vam etsin, silahlar susmasın, barış olmasın de- miyor zaten. Ama hiçbir içeriği olmayan, hiç kimse aksini söy- lemediği için, anlam da taşımayan bu sözlere des- tek istenmenin bir manası yoktur, çünkü ortada bir öneri bir plan bulunmamaktadır. Böyle bir tutum tıpkı yukarıda belirttiğimiz be- yaz kâğıda atılan imza kadar anlamsız ve haysi- yet kırıcıdır. Destek isteyen neye destek istediğini somut önerilerini teker teker ortaya koyarak açıklığa ka- vuşturmak zorundadır. Açılımın ne olduğunun açıklanması gerektiğini söylerken, bunun genel geçer laflar ve sloganlarla ne anlam taşıdığı belli olmayan belirsizliklerle di- le getirilmesini de kastetmiyoruz. Örneğin “bu sorunu Kürt kardeşlerimizin hakları konusunda daha fazla özgürlükle çözmekten ya- nayız” gibi laflar da bir anlam ifade etmemekte- dir. Daha fazla özgürlükten kasıt nedir? Örneğin Fransa’nın Korsika sorununda tanıdı- ğı özgürlükler mi? Özgürlükler, kişisel bazda mı olacak, yoksa ko- lektif etnik haklar mı? İkisi arasındaki fark dağlar kadar büyüktür. Yine örneğin “anadile özgürlük tanınmalı” lafı- nın bir anlamı yoktur. Anadile tanınacak özgürlük, onun öğrenilmesi, günlük yaşamda, sanatta kullanılması ile mi ilgi- li olacaktır! Yoksa Türkiye’de birden fazla resmi dil, birden fazla eğitim dili mi amaçlanmaktadır! Bunlar arasındaki fark da dünyalar kadar büyük- tür. Bunlar gibi, yerel yönetimlerin yetkilerinden, eko- nomik tedbirlere kadar birçok konuda birçok çö- züm önerisi söz konusu olabilir. Siz, Sayın Atalay’ın açıklamalarında bu konu- ları aydınlatan herhangi bir ipucuna rastladınız mı? Atalay’ın açıklamalarından sonra, açılımın ne ol- duğunu anlayan varsa beri gelsin! AKP bir aydır, bize bir açılım yapma niyeti ol- duğunun dışında hiçbir şey söylemiyor. Sonra da herkesten destek istiyor. Böyle bir şey görülmüş müdür? asirmen@cumhuriyet.com.tr İçişleri Bakanõ, henüz herhangi bir paket, eylem planõ ya da anayasa değişikliği çalõşmasõ olmadõğõnõ açõkladõ Açõlõmõn sadece adõ varANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, demok- ratik açõlõm konusunda herhangi bir pa- ket ve eylem planõ çõkarmadõklarõnõ, bu- nu olgunlaştõrmaya çalõştõklarõnõ bildirdi. Açõlõmla ilgili basõn toplantõsõ dü- zenleyen Atalay, yaptõğõ görüşmelerden sonra çözüm umudunun arttõğõnõ belirtti. Her açõlõmõn arkasõnda yabancõ el ara- maktan vazgeçilmesi gerektiğini kay- deden Atalay, “Yürüttüğümüz çalış- maları, bir yabancı düşünce kurulu- şunun raporlarıyla ilişkilendirmek en hafif tabirle siyasi kompleksin bir te- zahürüdür” dedi. Sürece karşõ çõkanlarõn yanlõş so- nuçlara ulaştõklarõnõ savunan İçişleri Ba- kanõ, şunlarõ söyledi: “Kendilerini (karşı çıkanlar) bilgilendirmek ve görüşlerini almak için kapılarını çal- dığımızda da kabul etmediler. Dola- yısıyla bilgi sahibi olmadan üretilen siyasi polemiklerin ülkemize hiçbir faydası yoktur. Görüştüklerimizin niyetle, hedefle, varılmak istenenle il- gili hiçbir tereddütü yok. Diğer siyasi partilerimizle de paylaşılsa birbiri- mizi anlasak bu tür yaklaşımlar emi- nim olmayacaktır.” “Herhangi bir paket yahut eylem planı çıkarmadık. Halen de bu çer- çevede işte bu tür ortak aklı bularak bunları olgunlaştırmaya çalışıyoruz” diyen Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: “‘Yani, bilinmiyor ne yapõlacağõ’ dediler. Diğer yandan, ‘demokratik açõlõm sürecinin ülkeyi böleceğini, üni- ter devlet yapõsõnõ yõkacağõnõ, yeni azõnlõklar yaratõlacağõnõ’ ifade ettiler. Anlatamadık. Öncelikle, bölünme sendromundan artık kurtulmamız ge- rekiyor. Siyaset yapma sorumlulu- ğunu taşıyanların sürekli bölünme fo- bisi üretmekten ve çatışma lobisinin değirmenine su taşınmaktan vaz- geçmesi gerekiyor. Öte yandan, üni- ter devlet yapısının sürekli gündeme getirilmesi bizce özgüven eksikliğinin bir sonucudur.” Bu süreçte ulaşmak istedikleri somut sonuçlar olduğunu belirten Atalay, “Hedeflerimiz açık ve nettir. Açılımın sonunda terör sona erecek ve Türkiye huzura kavuşacaktır. Çeyrek asırdır akan kan ve gözyaşı duracak, yüre- ği dağlanan analara yenileri eklen- meyecektir. Tarih boyunca geliştir- diğimiz beraberlik, birlik ve kar- deşlik duyguları daha da pekişecek, ülkemizin kalkınması ve insanımızın mutluluğu için daha fazla kaynak ay- rılacaktır” dedi. Atalay, açõkladõğõ he- defler dõşõnda gizli gündem ve siyasi he- saplarõ olmadõğõnõ kaydetti. İçişleri Bakanõ, bundan sonraki sü- recin işleyişini şöyle açõkladõ: “Şimdi- ye kadar yapmış olduğumuz çalış- malar, görüşmelerimiz ve bütün bu çalışmalar sonucunda elde edilen gö- rüş, düşünceler ışığında bütün de- tayları da analiz ediyoruz. Bu de- ğerlendirmeler, yaptığımız taslak ça- lışma ve görüşlerimiz kısa, orta ve uzun vadeyle ilgili tekliflerimizi Baş- bakanımıza sunacağız. Bu konu, hem Bakanlar Kurulu’nda hem grubu- muzda da görüşülmesi gereken bir konudur. Bizim niyetimiz, zamanla- mamız mümkün olabildiğince par- lamento yasama yılı başlayana kadar bu çalışmalarımızı belli bir seviyeye getirmektir. Bu konuların, politika- ların, önerilerin ilk açıklanacağı yer, sunulacağı yer TBMM çatısının altı olacaktır. Meclis açılacak ve biz bu konudaki çalışmalarımızı, değerlen- dirmelerimizi ilk orada açıklayaca- ğız.” ‘İşin başı silahların bırakılması’ Süreçle ilgili olarak anayasa deği- Demokrasi açõlõmõ konusunda gelinen noktayõ değerlendirmek için basõn toplantõsõ düzenleyen İçişler Bakanõ Atalay, henüz somut bir proje olmadõğõnõ ve görüşmelerde bir ortak akõl bulmayõ amaçladõklarõnõ söyledi. Ortaya çõkacak paketin ilk olarak TBMM’de açõklanacağõnõ söyleyen Atalay, açõlõmõn arkasõnda yabancõ bir el aranmamasõ gerektiğini söyledi. şikliği olup olmayacağõna ilişkin soruya Atalay, “Bizim şu anda bu süreçle il- gili bir anayasa değişikliği günde- mimizde yok ama Türkiye’de mev- cut anayasanın değişmesiyle ilgili çok yüksek bir talep var” karşõlõğõnõ ver- di. Dağdaki teröristlerin indirilmesi için nasõl bir yöntem kullanõlacağõnõn so- rulmasõ üzerine İçişleri Bakanõ, “On- ları çalışıyoruz. Orada çok karma- şık bir boyut vardır. Adalet Ba- kanlığı da çalışıyor, kurumlarımız da çalışıyor. Daha kapsamlı, daha fark- lı, daha geniş olarak çalışıyoruz” de- di. Bu konuda yasa değişikliği mi yoksa affõn mõ tartõşõlacağõnõn sorul- masõ üzerine Atalay, “Hiçbir kavram söylemiyoruz. Af diye bir kavramı hiç zikretmedik, zikretmiyoruz. Ama bu işin başı silahların bırakıl- ması ve tabii tasfiye. Bunun için çok çalışmak gerekiyor” yanõtõnõ verdi. Bir gazetecinin, “Kürt sorununun çö- zümlenmesine yönelik çalışmaların yanında diğer sorunlar, mesela Ale- vilerin beklentileri de çözülecek mi? Heybeliada Ruhban Okulu açılacak mı” sorusuna Atalay, “Tek tek o ko- nuları zikretmiyorum ama demo- kratik açılım şemsiyesinin bu birçok konuyu içine alması yönünde bir eği- limimiz var. Tam bir karar veril- medi ama o yönde de çalışmalar ya- pılıyor” karşõlõğõnõ verdi. ‘Ortak aklı arıyoruz’ Atalay, açõlõm çerçevesinde bölge- deki asõl muhataplarõnõn Suriye, Irak ve İran gibi ülkeler olduğunu söyledi. Ata- lay, hem terör örgütüne katõlan unsurlar olarak hem bu sorunun parçalarõ ola- rak bu üç ülkenin çok önemli olduğu- nu vurguladõ. Kürtçenin seçmeli ders olarak gündeme geleceği iddialarõna İç- işleri Bakanõ, “Biz hiçbir şey söyle- medik. Resmi dilimiz Türkçedir, eğitim dilimiz Türkçedir. Bunların hepsi de değerlendiriliyor. Ortak akıl bulmak bu zaten. Yoksa önceden bir şeyleri yazıp, ‘Şunlara ne diyorsunuz’ diye çıkmak ortak akıl aramak ol- mazdı” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt açõlõmõnõn gündemdeki ağõrlõğõnõ korudu- ğu, Irak’taki ABD askerlerinin Türkiye üzerinden çekilmesinin ve Türkiye’de füze kalkanõ kurulmasõnõnõn gündemde olduğu bir dönemde, ABD’ye gitme kararõ aldõ. Erdoğan G-20 Pittsburgh Zirvesine katõl- mak üzere Ramazan Bayramõ’nda (20 Ey- lül) ABD’ye gidecek. ABD’nin Pennsylva- nia eyaletinin Pittsburgh kentinde 24-25 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek zirveye katõlacak olan Erdoğan, 4 günlük ABD zi- yareti sõrasõnda BM toplantõlarõna da katõ- lacak. Erdoğan, 20 Eylül’de ABD’ye hare- ket edecek. Burada BM Genel kurulu’nun 64’üncü dönem toplantõlarõna katõlacak olan Erdoğan’õn ikili görüşmeler de yap- masõ planlanõyor. BM Genel Kurulu’nun 22 Eylül’de başlayacak 64’üncü Genel Ku- rul toplantõsõnda iklim değişiklikleri konu- su ele alõnacak. Türkiye’nin gündeminde ise Kõbrõs’taki çözüm arayõşlarõ olacak. Başbakanõn görüşmelerinde Kõbrõs konusu- nun da öncelikli olarak yer almasõ öngörü- lüyor. Gündem terör ve ekonomi Başbakan Erdoğan BM toplantõlarõ son- rasõnda G-20 zirvesi için Pennsylvania eya- letinin Pittsburgh kentine geçecek. G-20 ülkelerinin katõlõmõ ile 24-25 Eylül tarihle- rinde gerçekleşecek olan zirvede etkilerini geride bõrakmaya başlayan küresel finansal kriz konuşulacak. Erdoğan, ABD’de tüm dünyanõn yakõndan izlediği Pakistan ve Af- ganistan konusuyla ilgili önemli bir zirveye katõlacak. ABD Başkanõ Obama’nõn ev sa- hipliğinde Afganistan ve Pakistan liderleri- nin de katõlõmõ ile bu bölgeye istikrar ve huzur getirilmesi için nelerin yapõlabileceği değerlendirilecek. Başbakan Erdoğan’õn ABD Başkanõ Obama ile ikili bir görüşme yapmasõ da bekleniyor. Görüşmede iki ül- ke ilişkileri, Irak, Ortadoğu, Kafkaslarõn yanõ sõra terörle mücadelede işbirliğinin ele alõnmasõ bekleniyor. Görüşmede ayrõca Amerikan yönetiminin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde kurmaktan vazgeçtiği fü- ze kalkanõ sistemi için Türkiye veya İsrail’i düşündüğünü iddialarõnõn da gündeme gel- mesi bekleniyor. Erdoğan ABD’de Türkiye’nin şimdiye kadar dile getirdiği Afganistan için tek ba- şõna askeri çabalarõn yeterli olmayacağõ gö- rüşünü dile getirecek. Türkiye’nin Afganis- tan’da 550 sivil proje hayata geçirdiğini anlatacak olan Erdoğan, bunun içinde 40’õ aşkõn okul binasõnõn, 20 kadar sağlõk ocağõ, tarõm meslek lisesi, tarõm uygulama alanõ, polis eğitim merkezlerine katkõ gibi faali- yetlerin gerçekleştirildiğini vurgulayacak. Türkiye’nin şu anda Afganistan’da 785 as- kerinin olduğunu hatõrlatacak olan Erdo- ğan, kasõm ayõnda Kabil Bölge Komutanlõ- ğõ’nõ aldõktan sonra bu rakamõn 1600’e yükseleceğini ifade edecek. Erdoğan, ABD’ye gidiyor Başbakan Erdoğan, Ramazan Bayramõ’nda gerçekleştireceği 4 günlük ziyarette Afganistan- Pakistan konusunda dörtlü zirveye ve BM toplantõlarõna katõlacak. DÖRTLÜ ZİRVE Alevilerden birlik mesajı İzmir’de gerçekleştirilen Hamzaba Şenlikleri’nde “birlik ve beraberlik” mesajları verildi. Alevi örgütleri, yoğun katılımın dikkat çektiği etkinlikte bölünmeye karşı olduklarını vurguladı. İzmir’deki Alevi Bektaşi Dernekleri’nin Hamzababa Köyü Muhtarlığı ile birlikte düzenlediği 22. Hamzababa Anma Törenleri, önceki gün gerçekleştirildi. Etkinliğe katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Ayrımcılığa temelden karşıyız. 5 yıldır bu politikayla hareket ediyoruz, ayrım yapmıyoruz. Alevi toplumu ile birlikte el ele tutuşuyoruz. Bu, zaten bizim temel görevimiz. Hep birlikte daha iyiye, aydınlığa, herkesin inancını özgürce yaşadığı Türkiye’yi yaratmak için el ele kol kola çalışacağız” dedi. Kemalpaşa’nın Hamzababa köyünde gerçekleştirilen anma etkinliğine Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Konak, Narlıdere, Balçova, Bayraklı, Güzelbahçe ve Kemalpaşa belediye başkanları, Alevi Kültür Derneği Genel Merkez Başkanı Tekin Özdil, Pir Sultan Derneği Genel Merkez Genel Sekreteri Kemal Bülbül, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Kazım Genç ve çok sayıda yurttaş katıldı. KENDİ ELEŞTİRİLERİNİ UNUTTU Arõnç: Bahçeli’den katkõ bekliyorum ANKARA (ANKA) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõ- sõ Bülent Arınç, 9 yõl önce Öca- lan’õn idamõnõn kaldõrõlmasõn- da “yerden yere vurduğu” MHP lideri Devlet Bahçeli’yi şimdi övdü. Arõnç, gazetelerin An- kara temsilcileriyle yap- tõğõ söyleşide, “Bahçeli karşı olmasına rağmen hükümette mutabık ol- du. Bahçeli için zehirli su içmek gibi bir şeydi. İdam kaldırıldı. Ben Bahçeli’den ve parti- sinden katkı bekliyo- rum” diyerek Bahçe- li’nin o günkü tutumuna daha pozitif yaklaştõ. Oysa, DSP-MHP-ANAP koa- lisyon hükümeti genel başkan- larõnõn 13 Ocak 2000 tarihinde yaptõklarõ uzun toplantõdan son- ra “idam cezası”nõn kaldõrõlmõş olmasõ toplumun birçok kesimi tarafõndan olumlu karşõlanõrken bunun Öcalan’a yaramasõ nede- niyle kapatõlan Fazilet Partisi ile BBP, hükümeti ağõr dille eleş- tirmiş, yasanõn Öcalan için çõ- karõldõğõnõ vurgula- mõştõ. Fazilet Partisi’nin grup başkanvekili ola- rak görev yapan Arõnç, Parlamento’da düzen- lediği basõn toplantõ- sõnda, “Bir büyük iha- net ve büyük bir dö- nüş de yaşıyoruz. MHP, Tam 180 dere- celik bir dönüş, bu kadar ilkesizlik bu kadar vıcık vıcık is- tismar Türk milletine büyük bir hakarettir. Bu hakareti Türk milleti hak etmedi. Asıl bu dönüşleri yapan bu omur- gasız insanlara sormak gere- kir” demişti. SP GENEL BAŞKANI KURTULMUŞ: Kürtlerle kõyamete kadar birlikteyiz İstanbul Haber Servisi - Saa- det Partisi (SP) Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, partisinin İstanbul İl Teşkilatõ’nca Fesha- ne’de düzenlenen iftar yemeği- ne katõldõ. İftar yemeğinde yap- tõğõ konuşmada, Osmanlõ İmparatorluğu’nun çö- zülme süreci içinde düş- tüğü durum, göz önünde bulundurulmasõnõn ve ibret alõnmasõnõn yarar- lõ olacağõnõ vurguladõ. Kurtulmuş, Kurtuluş Sa- vaşõ’nõn Hakkâri, Şem- dinli, İstanbul, Batum, Trablusgarp ve Ku- düs’teki Mehmetçikler- le birlikte yapõldõğõna dikkat çekti. “Geleceğimizin çimen- tosu olan bir bilinci oluştur- mak için 30 Ağustos’u anla- mak çok önemlidir” diyen Kur- tulmuş, bugün bile emperyalist güçlerce kirli oyunlar oynandõ- ğõnõ, bu oyunlara karşõ uyanõk olunmasõ gerektiğini ifade etti. “Demokratik açılım” süre- cine ilişkin de değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, SP’nin de “Gönüllü Birliktelik Projesi” adõnõ verdik- lerini proje ortaya koy- duğunu belirterek “Biz bu topraklarda 1100 senedir birlikte yaşı- yoruz. Büyük Taar- ruz’u birlikte yaptık ve kıyamete kadar da birlikte yaşayacağız” dedi. Siyasetçiler arasõn- daki tartõşmalarda “mahalle kavgasında söylen- meyecek” sözlerin dile getiril- diğine de işaret eden Kurtul- muş, herkesin üslubuna, yönte- mine ve ne söylediğine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Bülent Arınç. N. Kurtulmuş. Beşir Atalay. CHP: ONURUMUZ ZEDELENİYOR Çöpten Atatürk heykelleri çıktı İstanbul Haber Servisi - İstanbul’un Kartal il- çesi Esentepe Mahallesi’nde üzerinde “Alta- nokta Körler Hizmet Vakfı’na yardımları- nızdan dolayı teşekkür ederiz” yazõlõ onlar- ca Atatürk heykeli çöpte bulundu. Altõ Nokta Körler Derneği, konuyla ilgilerinin olmadõğõ- nõ belirtirken CHP Kartal ilçe örgütü, suç du- yurusunda bulunacaklarõnõ açõkladõ. Kartal Belediyesi CHP Meclis üyesi Binali Kara- man, 30 Ağustos zafer bayramõnõn yõl dönü- münde böylesi bir olayõn yaşanmasõnda “ka- sıt” aradõklarõnõ belirterek “Böyle önemli bir günde çöpten Atatürk heykelcikleri çıkar- mak onurumuzu zedeliyor” dedi. Altõ Nok- ta Körler Derneği İstanbul Şube Başkanõ Mu- rat Demirok ise “Altı Nokta Hizmet Vakfı adını kullanan dolandırıcılar, Atatürk’ü is- tismar ediyorlar. Bizim bu konu ile bir ilgi- miz yok. 5 sene önce bir firma bize Ata- türk heykelcikleri yapmayı teklif etmişti. Ama heykeller Atatürk’e benzemediği için kabul edilmemiştik” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle