Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 2009 CUMA
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
‘Bütün Renkler Aynı
Hızla Kirleniyordu...’
Türkiye garip bir ülke. İnsanlar bir konunun pe-
şine takılıyorlar, o arada birçok başka konuda çok
önemli gelişmeler kimse farkına varmadan geçip
gidiyor.
Son günlerde, seksen altı yıllık Cumhuriyeti de-
ğiştirip, şeriat devletine dönüştürme amacını gü-
den ve altı yıldır süren sivil darbe girişimi amacı-
na hızla yaklaşmakta, son aşamasına varmış bu-
lunmakta.
Bu da tüm kurumlar ve kavramların hızla de-
ğişmesi anlamına geliyor. Başlarda çok yavaş olan
değişimin son günlerde baş döndürücü bir hale
geldiğini görüyoruz. Şöyle son birkaç güne bakın,
TSK, yargı, Milli Eğitim alanlarında çok önemli de-
ğişim ve dönüşümler yaşıyoruz.
Şu anda ise ABD’nin startıyla başlayan “Kürt açı-
lımı” ile meşgulüz.
Biz Kürt açılımıyla meşgulken, sivil darbenin en
büyük adımlarından biri, sessizce, kimsenin dikkatini
çekmeden atıldı ve 1972 tarihli İmam Hatip Yö-
netmeliği değiştirildi ve bu kurumların yalnızca din
adamı yetiştiren meslek liseleri olmayıp, bundan böy-
le diğer liseler gibi yükseköğrenime öğrenci hazır-
layan ama aynı zamanda din eğitimi de vererek, mu-
hafazakâr ve mütedeyyin gençler yetiştiren kuruluşlar
olduğu ilan resmen ediliverdi.
Evet artık, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve onun on-
suz olmazı laiklik ilkesinin belkemiği olan Tevhid-i
Tedrisat Kanunu resmen tarihe karışmış oldu.
Karşıdevrim başladığından beri laik cumhuriyet
düşmanlarının saldırdığı kaleyi tümüyle düşürmek
AKP’ye nasip oldu. Ama bu kalenin surlarında de-
likler açmış olan Adnan Menderes, Süleyman De-
mirel, Necmettin Erbakan, Kenan Evren gibi
geçmişte büyük hizmetler yapmış olan üstatların
katkılarını, bu kararı sağlayan tarihi paylarını da as-
la unutmamak gerek.
Evet biz Türkiye’nin birliği ile meşgulken, o bir-
liğin temel direği öğrenim birliği ortadan kalkmış
oldu.
Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinin 10’unun oy-
larıyla laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu mah-
keme ilamı ile kesinleşmiş olan AKP, Türkiye’yi bu-
ralara da getirmiştir. Sivil darbeyi görmeyip, as-
keri darbe arayanlara duyurulur.
Anayasa Mahkemesi’nden söz edince, kurumun
yargı bağımsızlığına iktidar ile kol kola girerek bir
gol attığını da belirtmemiz gerekir.
Mahkeme geçen hafta en kıdemli raportörü Ali
Rıza Aydın’ı tasfiye etti.
En kıdemli raportör Ali Rıza Aydın’ın tasfiyesi şöy-
le gerçekleşti:
Başkan Haşim Kılıç kendisini çağırarak rotas-
yon gereği Sayıştay’a gitmesi gerektiğini bildirdi.
Raportör Sayıştay’a gitmeyeceğini oraya git-
mektense istifa edeceğini söyledi. Başkan’ın ya-
nıtı “Nasıl uygun görürseniz” oldu. Böylece Ali Rı-
za Aydın tasfiye edildi. Anayasa Mahkemesi’nin
Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 oyluk çoğunluk
arayan kararını sert biçimde eleştiren Kırıkkale Üni-
versitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza Ço-
ban da mahkeme raportörlüğüne atandı.
Ali Rıza Aydın’ın neden raportörlükten uzak-
laştırıldığı konusunda herhangi bir açıklamaya ge-
rek yoktu. Çünkü herkes Ali Rıza Aydın’ın Hâkimler
ve Savcılar Birliği’nin (YARSAV) Genel Sekreteri
olduğunu; Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik
Vakfı’nda öğrencilere anayasa, kamu yönetimi ve
kamu maliyesi konularında konferanslar verdiği-
ni biliyordu.
Son kararlarından dolayı Anayasa Mahkemesi
üyelerini tebrik ederiz.
Şimdi kimse çıkıp da, “kararı onlar değil, Baş-
kan Haşim Kılıç verdi” demesin!
Ne yani Haşim Kılıç’ı oraya onlar değil de biz mi
seçtik? Onlar Haşim Kılıç’ı seçerken Başkan’ın ne
yetkileri olduğunu bilmiyorlar mıydı?
Onlar Haşim Kılıç’ı seçerken Sayın Kılıç’ın laf-
zen değilse bile ruhen kimi ilkelerle ne kadar bağ-
daşıp, bağdaşmadığını bilmiyorlar mıydı?
Sevgili okurlarım, bu akşam Cem TV’de 21.00-
23.00 saatleri arasında Prof. Dr. Süheyl Batum ile
her hafta aynı zaman dilimi içinde yaptığımız ve
bu kez yayıncı - yazar Ümit Fırat’ın konuk olacağı
“Ayıptır Söylemesi” programında Kürt sorununu,
hükümetin son açılımını enine boyuna irdeleye-
ceğiz.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
namikzafer@yahoo.com
YARSAV Başkanõ, bakanlõğõn yargõçlar hakkõndaki soruşturmalarõnõ ‘yargõya tecavüz’ olarak niteledi:
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- YARSAV Başkanõ Ömer Faruk
Eminağaoğlu, Adalet Bakanlõğõ eliy-
le “yargıya tecavüz” edildiğini vur-
gulayarak yapõlmak isteneni, “Siyasi
iradeyi geçmişte denetlemiş veya si-
yasi irade tarafından listelenmiş
yargıç ve savcıları, dolayısıyla yar-
gıyı hizaya getirme operasyonu”
olarak nitelendirdi.
YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu,
düzenlediği basõn toplantõsõnda, hâkim
ve savcõlar hakkõndaki soruşturmala-
rõ değerlendirdi. Yüksek yargõçlarõn,
“Anayasa Mahkemesi ve Yargı-
tay’da yargılanacak kişilere ilişkin
hükümlerin saklı tutulması” nede-
niyle, terör suçlarõ kapsamõ dõşõnda
kaldõklarõnõ anõmsattõ. Eminağaoğlu,
“Bu durum biline biline, CMY’nin
250. maddesi kapsamı dışında kalan
belirli yargıç ve cumhuriyet savcı-
larının, istihbari takipler de dahil
uzunca bir süre polis elinde biçim-
lendirilip belirli aşamaya getirilen,
hukuksuz toplanan kanıtlarla, bir
soruşturma sürecine yetkisiz bi-
rimlerce dahil edilmeleri; daha son-
ra bu yetkisiz birimlerce soruştur-
madan el çekilip Adalet Bakanlı-
ğı’nın devreye sokulması, hukuk
tarihimizde bugüne kadar eşi gö-
rülmemiş, yargıdan hesap sorma, si-
yasi iradeyi geçmişte denetlemiş ve-
ya siyasi irade tarafından listelenmiş
yargıç ve cumhuriyet savcılarını, do-
layısıyla yargıyı hizaya getirme ope-
rasyonudur” diye konuştu.
Pek çok ilde yargõnõn bu tür yön-
temlerle terörist muamelesine tabi tu-
tulmasõnõ eleştiren Eminağaoğlu, “Bu
durum, yargı erkine, yani ulusa, ya-
ni devlete terörist demekle eşanlam-
lıdır. Üstelik kişilerin değil, hedef alı-
nan mahkemelerin basılarak karar-
lara el konulmasının hiçbir açıkla-
ması olamaz. Bu anlayışa göre erkler
ayrılığının varlığı bile darbe ortamı
demektir” dedi. Bağõmsõz yargõnõn si-
yasi iktidarõ denetleyebileğini, sõnõr-
landõrabileceğini belirten Eminağaoğ-
lu, “Siyasi irade, yargıda beğendiği
beğenmediği yargıç ve cumhuriyet
savcıları ayrımı yapamaz ve bu doğ-
rultuda yargıyı baskılayamaz” dedi.
‘Kamuoyu yanıltılıyor’
Darbelerden en üst düzeyde etkile-
nenin her zaman hukuk ve yargõ ol-
duğuna işaret eden Eminağaoğlu,
şunlarõ söyledi:
“Dünyada disiplin inceleme ve so-
ruşturmaları aşamasında yargıç ve
cumhuriyet savcılarının telefonları-
nı adalet müfettişleri eliyle dinleyen
tek hukuk devleti olan Türkiye Cum-
huriyeti’ndeki bu tablonun yaratıcı-
sının Adalet Bakanlığı olması, hu-
kuksuzluğun amacını ve kararlılığı,
kanıt toplama yöntemindeki çağcıl iş-
kencenin boyutunu yansıtması yö-
nünden önemlidir. ”
Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi
Başkanõ Osman Kaçmaz’a yönelik
müfettiş incelemesine de dikkat çeken
Eminağaoğlu, “2007 yılındaki bir yö-
netmelik değişikliğinden hareketle
mahkemeler adalet müfettişlerince
abluka ve baskı altına alınarak, ön-
ceden yetkisiz olduklarını bile bile yet-
kisiz birimlerce toplanmış hukuk dı-
şı kanıtlar dayanak yapılarak, din-
leme ve izlemelerin müfettişlerin ye-
ni talepleri ile alınan, bir kısmı hâlâ
daha isimsiz ve gerekçesiz olan mah-
keme kararları gerekçe gösterilerek
sürdürülmesi ve bunun Adalet Ba-
kanlığı’nca itirafı, yargıya tecavüzde
suçüstü halidir” diye konuştu.
Yargõç ve savcõlar hakkõndaki so-
ruşturmalarõn önceden başlatõlmõş gibi
sunulmasõnõn göstermelik olduğunu
anlatan YARSAV Başkanõ Eminağa-
oğlu, “Sincan’da da bir vahşet ama
hukuk vahşeti yaşanmakta olup, hu-
kuksuzluğun saklı kalan bu diğer bo-
yutu da bu vesileyle kamuoyunca bi-
linmelidir” dedi.
Eminağaoğlu, “Siyasi iktidarõn, yargõ dahil bana hiç kimse dokuna-
maz, dokunursa dokunan yargõ da olsa bu beni kõsõtlamaktõr, beni yar-
gõ değil sadece sandõk denetler, denetleyen yargõ da olsa darbeci olur
anlayõşõyla, yargõyõ sadece alacak-verecek işleri ile görevli duruma it-
me çabasõ, hukuk devletinin varlõğõnõ tehlikeye” soktuğunu vurguladõ.
TİB BAŞKANI ŞİMŞEK
Görevi kötüye
kullanmaktan
yargılanacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi, CHP
Grup Başkanvekili Kemal Kılıçda-
roğlu’nun şikâyeti üzerine, Ankara
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca başlatõ-
lan soruşturma sonunda Telekomüni-
kasyon İletişim Başkanõ (TİB) Fethi
Şimşek hakkõnda verilen takipsizlik ka-
rarõnõ kaldõrdõ. Mahkeme, Şimşek’in
“Mahkeme kararını yerine getir-
memek sureti ile görevi kötüye kul-
lanma” suçundan yargõlanmasõna hük-
metti.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõ-
lõçdaroğlu, son yerel seçimler önce-
sinde Facebook’ta, ismiyle kurulan
bir grupla kişilik haklarõna saldõrõda bu-
lunulduğu gerekçesiyle avukatõ Mut-
luhan Karagözoğlu aracõlõğõyla mah-
kemeye başvurmuş, mümkünse gruba,
mümkün olmamasõ halinde Facebook’a
erişimin engellenmesi isteminde bu-
lunmuştu.
‘Kovuşturmaya gerek yok’
Başvuruyu yerinde bulan Ankara
19. Asliye Hukuk Mahkemesi gruba,
olmadõğõ takdirde Facebook’a erişimin
engellenmesine hükmetmişti. Kara-
rõn tebliğ edildiği TİB ise 20 Mart
2009’da, mahkeme kararõnõn uygu-
lanmasõnõn, 5651 sayõlõ İnternet Orta-
mõnda Yapõlan Yayõnlarõn Düzenlen-
mesi ve Bu Yayõnlar Yoluyla İşlenen
Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkõn-
da Kanun hükümleri çerçevesinde
mümkün olmadõğõnõ bildirmişti.
Bunun üzerine Kõlõçdaroğlu’nun
avukatlarõ, Şimşek hakkõnda, “mah-
keme kararını yerine getirmemek
suretiyle görevi kötüye kullandığı”
iddiasõyla suç duyurusunda bulun-
muştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcõ-
lõğõ soruşturmada kovuşturmaya yer ol-
madõğõna karar vermişti.
Kılıçdaroğlu’nun itirazı
Takipsizlik kararõnda TİB’in, İn-
ternet Yasasõ’nõn “Erişimin engel-
lenmesi kararı ve yerine getirilme-
si” başlõklõ 8. maddesinde sayõlan suç-
lar dõşõnda kurumun uygulayabileceği
herhangi bir tedbirin bulunmadõğõnõ be-
lirttiği kaydedilerek Şimşek’in, “mah-
keme kararını yerine getirmeme
kastı ile eylemde bulunmadığı” bil-
dirilmişti. Kõlõçdaroğlu’nun avukat-
larõ ise kovuşturmaya yer olmadõğõ yö-
nündeki karara, Sincan 1. Ağõr Ceza
Mahkemesi aracõlõğõyla itirazda bu-
lunmuştu.
İtiraz dilekçesinde, “İdari makam-
ların ve bunların başında bulunan
yöneticilerin, temyiz ve itiraz mer-
ci gibi davranarak, mahkemelerin
kararlarının hukuken geçerli olup
olmadığını tartışma gibi bir hak ve
yetkileri bulunmamaktadır” denil-
mişti.
Dilekçede, Şimşek hakkõnda kamu
davasõ açõlmasõ talep edilmişti. İtirazõ
yerinde gören Sincan 1. Ağõr Ceza
Mahkemesi, Fethi Şimşek’in mahke-
me kararõnõ uygulamamak ve görevi-
ni kötüye kullanmak suçundan yargõ-
lanmasõna karar verdi.
ALMANYA’DAN GELDİ
Kaçmaz’a da
tozlu ve
tehditli zarf
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - YARSAV Başkanõ Ömer
Faruk Eminağaoğlu ve HSYK
üyesi Ali Suat Ertosun’un ardõn-
dan içinde toz ve tehdit içeren not
bulunan bir zarf da Adalet Bakan-
lõğõ tarafõndan teftiş edilen Sincan
1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ
Osman Kaçmaz’a gönderildi.
Almanya’dan postalandõğõ bil-
dirilen ve içinde toz bulunan zarf-
tan şüphelenen Yenimahalle Pos-
tahanesi personeli polise haber
verdi. Ankara Başsavcõlõğõ’ndan
bir savcõ gözetiminde karakola
götürülen zarf, incelenmek üzere
hõfzõssõhhaya gönderildi. Zarfõn
içinde bulunan ve tehdit içeren
not da soruşturma kapsamõnda in-
celenirken, zarfõn içindeki toz
maddenin şarbon veya insan sağ-
lõğõna zararlõ başka bir madde
olup olmadõğõ yapõlacak incele-
menin ardõndan ortaya çõkacak.
Önceki gün de HSYK üyesi Ali
Suat Ertosun’a ABD’den içinde
toz bulunan bir zarf ulaşmõştõ.
CHP’li Kart Dolmabahçe zirvesi ve 27 Nisan bildirisini TBMM’ye taşõdõ
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Konya Milletveki-
li Atilla Kart, Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn yanõtlamasõ iste-
miyle verdiği soru önergesinde
Dolmabahçe zirvesi ve 27 Nisan
bildirisiyle ilgili bazõ savlarõ
TBMM gündemine taşõdõ. Kart,
“27 Nisan bildirisini bizzat ya-
yınladığını ifade eden Yaşar
Büyükanıt’ın yasal durumu
sorgulanmalı” dedi.
CHP’li Kart, Başbakan Erdo-
ğan’õn dönemin Genelkurmay
Başkanõ Yaşar Büyükanõt ile 27
Nisan 2007 tarihli bildiriden bir
hafta kadar sonra Dolmabah-
çe’de baş başa yaptõğõ görüş-
menin içeriğiyle ilgili soru öner-
gesine Devlet Bakanõ ve Başba-
kan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek ta-
rafõndan verilen yanõtta “görüş-
mede devlet ve ülke sorunları-
nın değerlendirildiği, bu içeri-
ğin her zaman kamuoyuyla
paylaşılmasının gerekmediği, 2
kişi arasındaki görüşmelerin
gizli olmasının doğal kabul
edilmesi gerektiğinin” ifade
edildiğini aktardõ.
Kart, bu yanõtla ilgili olarak şu
değerlendirmeleri yaptõ:
“Başbakan’ın kapalı kapılar
ardında askerle pazarlık ya
da mutabakat sağladığı anla-
şılmaktadır. Büyükanıt’ın her
halükârda, görev ve yetkisini
kötüye kullandığı açıktır. Sor-
gulanması gereken bir diğer te-
mel husus; darbe iddiaları ve
yargılamalarının hükümetin
müdahaleleriyle ülke günde-
mini oluşturduğu bir dönemde;
Genelkurmay Başkanı sıfatıy-
la bizzat darbe ya da benzeri
anlama gelebilecek girişimde
bulunduğu sabit olan Yaşar
Büyükanıt’a yönelik olarak
neden hiçbir yasal işlem yapıl-
mamaktadır? Bir diğer temel
soru; 27 Nisan bildirisi acaba
Başbakan’ın bilgisi dahilinde
mi hazırlanmıştır?”
Kart, Erdoğan’a “Büyükanıt
hakkında idari ve adli süreç ne-
den işletilmemiştir? Soruştur-
ma sonucuna göre; TCK’nin
309. maddesinde düzenlenen
anayasayı ihlal, 311. madde-
sinde düzenlenen yasama or-
ganına karşı suç ya da 312.
maddede düzenlenen hükü-
mete karşı suç eylemlerinden
bir veya birkaçının oluşması ih-
timali söz konusu olmakla; ke-
za bu tür bir eylemin mutlaka
tahkiki gerekmesine göre; bu
eylem sebebiyle gerekli idari ve
adli tahkikat neden yapılma-
maktadır? Bu süreç; hüküme-
tin darbelerle mücadele ko-
nusunda ilkesiz olduğu; kişi
ve kurumları siyasi amaçları
doğrultusunda görev ve yetki-
sini kötüye kullanmak suretiyle
istismar ettiği, bilgi kirliliği
yarattığı anlamına gelmez mi?”
sorularõnõ yöneltti.
Şahin’in kuzenine
çok ucuza lüks villa
Haber Merkezi - Tuzla Akfõrat’õn
halen tutuklu eski Belediye Başka-
nõ Hilmi Yıldız’a arsa ve gayri-
menkul alõmõ için vekâletname ve-
ren eski Adalet Bakanõ TBMM Baş-
kanõ Mehmet Ali Şahin’in, eşi Sa-
niye Şahin’in kuzeni Birgül Den-
li’nin aynõ yerden lüks bir villayõ de-
ğerinin dörtte birine satõn aldõğõ or-
taya çõktõ. Tapu, Hilmi Yõldõz’la be-
raber tutuklanan oğlu Enes Yıl-
dız’õn evindeki aramada bulundu.
Müteahhit Abdullah Fatih Ulu-
soy’un ortağõ olduğu, Formüla pis-
tine yakõn Metrolife Koru Evle-
ri’ndeki 21 benzerini 350-385 bin
Avro’dan (700-750 bin TL) sattõğõ
dubleks villayõ Birgül Denli’ye 225
bin liraya devrettiği belirlendi.
Tuzla Tapu Müdürlüğü’nde 28
Aralõk 2007 tarihli tapu senedinde
malik Abdullah Fatih Ulusoy’un
talebi üzerine niteliği tarla olarak gö-
rünen, içinde aynõ tip 22 dubleks ko-
nut bulunan, 26 bin 103,44 metre-
kare üzerine kurulu Koru Evleri 10
numaralõ bağõmsõz bölümdeki dub-
leks konutun 225 bin lira bedelle Bir-
gül Denli adõna tescil edildiği be-
lirtiliyor. Tapu tescil belgesinde ko-
nutun Koru Evleri’nin müteahhit fir-
masõ Ertaş İnşaat San. ve Tic. AŞ
adõna kayõtlõ olduğu, devri yapan
Ulusoy’un da Ertaş şirketinin tem-
silcisi olduğu vurgulanõyor. Belge-
de beyana dayalõ bilgiye göre yerin
9 Ağustos 2004 tarihinde imar dü-
zenlemesine alõndõğõ, 18 Ekim
2005’te kat irtifakõ kurulduğu be-
lirtiliyor. Villa halen dayalõ döşeli ve
kullanõlõyor.
Denli ailesinin konumu
Denli, Şahin’in devlet bakanlõğõ
yaptõğõ dönemde Vakõfbank’õn
Avusturya şubesinde görev yapõ-
yordu. Denli, 15.06.2006 tarihinde
Vakõflar Bankasõ Genel Müdür Yar-
dõmcõlõğõ görevine getirilmişti. Bir-
gül Denli’nin kardeşi Aygül Denli
Şahin’in özel kalem müdürü olarak
görev yapõyor. Bakan Şahin’in ge-
lini Esra Denli Şahin de aileden ve
eşinin yeğeni.
ZERE’YE ÖZGÜRLÜK TALEBİ
STK’ler her cuma
Taksim’de buluşacak
İstanbul Haber
Servisi - ÖDP, Hal-
kevleri ve TAYAD’õn
da aralarõnda bulundu-
ğu 30 sivil toplum ör-
gütü ve siyasi parti
temsilcisi, cezaevinde
yaşam mücadelesi ve-
ren kanser hastasõ Gü-
ler Zere’nin serbest
bõrakõlmasõ çağrõsõnda
bulundu.
TMMOB İstanbul
Şubesi’nde düzenlenen
toplantõda Güler Ze-
re’nin babasõ Haydar
Zere konuşmasõna baş-
layacağõ sõrada ağla-
yarak salondan dõşarõ
çõktõ.
Grup adõna açõkla-
ma yapan avukat Be-
hiç Aşçı, Zere’nin tüm
dünyanõn gözleri önün-
de ölüme terk edile-
rek açõkça katledildi-
ğini söyledi. ÇHD üye-
si Oya Aslan da Adli
Tõp Kurumu’na Zere
dosyasõnõ karara bağ-
lama çağrõsõnda bulu-
narak “Adli Tıp Ku-
rumu’nun bu kadar
ihmalkâr davranma-
sı Zere’yi biraz daha
ölüme yaklaştırmak-
ta” dedi.
Halk Cephesi adõna
söz alan Eyüp Baş da
“Zere’nin şahsında
öldürülmek istenen
siyasi kimliğimiz, öz-
gürlüğümüz ve dü-
şencelerimizdir” di-
ye konuştu.
Zere için bugün
19.30’da Taksim
Tramvay Durağõ’ndan
Galatasaray’a kadar
yürüyecek STK tem-
silcileri, Zere serbest
bõrakõlana dek eylem-
lerini her cuma tekrar-
layacak.
‘Yasal durumu sorgulanmalı’
TAPU ENES YILDIZ’IN EVİNDE BULUNDU
YARSAV Başkanı Ömer
Faruk Eminağaoğlu.
Hukukvahşetiyaşanõyor