25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Bütün Renkler Aynı Hızla Kirleniyordu...’ Türkiye garip bir ülke. İnsanlar bir konunun pe- şine takılıyorlar, o arada birçok başka konuda çok önemli gelişmeler kimse farkına varmadan geçip gidiyor. Son günlerde, seksen altı yıllık Cumhuriyeti de- ğiştirip, şeriat devletine dönüştürme amacını gü- den ve altı yıldır süren sivil darbe girişimi amacı- na hızla yaklaşmakta, son aşamasına varmış bu- lunmakta. Bu da tüm kurumlar ve kavramların hızla de- ğişmesi anlamına geliyor. Başlarda çok yavaş olan değişimin son günlerde baş döndürücü bir hale geldiğini görüyoruz. Şöyle son birkaç güne bakın, TSK, yargı, Milli Eğitim alanlarında çok önemli de- ğişim ve dönüşümler yaşıyoruz. Şu anda ise ABD’nin startıyla başlayan “Kürt açı- lımı” ile meşgulüz. Biz Kürt açılımıyla meşgulken, sivil darbenin en büyük adımlarından biri, sessizce, kimsenin dikkatini çekmeden atıldı ve 1972 tarihli İmam Hatip Yö- netmeliği değiştirildi ve bu kurumların yalnızca din adamı yetiştiren meslek liseleri olmayıp, bundan böy- le diğer liseler gibi yükseköğrenime öğrenci hazır- layan ama aynı zamanda din eğitimi de vererek, mu- hafazakâr ve mütedeyyin gençler yetiştiren kuruluşlar olduğu ilan resmen ediliverdi. Evet artık, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve onun on- suz olmazı laiklik ilkesinin belkemiği olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu resmen tarihe karışmış oldu. Karşıdevrim başladığından beri laik cumhuriyet düşmanlarının saldırdığı kaleyi tümüyle düşürmek AKP’ye nasip oldu. Ama bu kalenin surlarında de- likler açmış olan Adnan Menderes, Süleyman De- mirel, Necmettin Erbakan, Kenan Evren gibi geçmişte büyük hizmetler yapmış olan üstatların katkılarını, bu kararı sağlayan tarihi paylarını da as- la unutmamak gerek. Evet biz Türkiye’nin birliği ile meşgulken, o bir- liğin temel direği öğrenim birliği ortadan kalkmış oldu. Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinin 10’unun oy- larıyla laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu mah- keme ilamı ile kesinleşmiş olan AKP, Türkiye’yi bu- ralara da getirmiştir. Sivil darbeyi görmeyip, as- keri darbe arayanlara duyurulur. Anayasa Mahkemesi’nden söz edince, kurumun yargı bağımsızlığına iktidar ile kol kola girerek bir gol attığını da belirtmemiz gerekir. Mahkeme geçen hafta en kıdemli raportörü Ali Rıza Aydın’ı tasfiye etti. En kıdemli raportör Ali Rıza Aydın’ın tasfiyesi şöy- le gerçekleşti: Başkan Haşim Kılıç kendisini çağırarak rotas- yon gereği Sayıştay’a gitmesi gerektiğini bildirdi. Raportör Sayıştay’a gitmeyeceğini oraya git- mektense istifa edeceğini söyledi. Başkan’ın ya- nıtı “Nasıl uygun görürseniz” oldu. Böylece Ali Rı- za Aydın tasfiye edildi. Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 oyluk çoğunluk arayan kararını sert biçimde eleştiren Kırıkkale Üni- versitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza Ço- ban da mahkeme raportörlüğüne atandı. Ali Rıza Aydın’ın neden raportörlükten uzak- laştırıldığı konusunda herhangi bir açıklamaya ge- rek yoktu. Çünkü herkes Ali Rıza Aydın’ın Hâkimler ve Savcılar Birliği’nin (YARSAV) Genel Sekreteri olduğunu; Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nda öğrencilere anayasa, kamu yönetimi ve kamu maliyesi konularında konferanslar verdiği- ni biliyordu. Son kararlarından dolayı Anayasa Mahkemesi üyelerini tebrik ederiz. Şimdi kimse çıkıp da, “kararı onlar değil, Baş- kan Haşim Kılıç verdi” demesin! Ne yani Haşim Kılıç’ı oraya onlar değil de biz mi seçtik? Onlar Haşim Kılıç’ı seçerken Başkan’ın ne yetkileri olduğunu bilmiyorlar mıydı? Onlar Haşim Kılıç’ı seçerken Sayın Kılıç’ın laf- zen değilse bile ruhen kimi ilkelerle ne kadar bağ- daşıp, bağdaşmadığını bilmiyorlar mıydı? Sevgili okurlarım, bu akşam Cem TV’de 21.00- 23.00 saatleri arasında Prof. Dr. Süheyl Batum ile her hafta aynı zaman dilimi içinde yaptığımız ve bu kez yayıncı - yazar Ümit Fırat’ın konuk olacağı “Ayıptır Söylemesi” programında Kürt sorununu, hükümetin son açılımını enine boyuna irdeleye- ceğiz. asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com YARSAV Başkanõ, bakanlõğõn yargõçlar hakkõndaki soruşturmalarõnõ ‘yargõya tecavüz’ olarak niteledi: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, Adalet Bakanlõğõ eliy- le “yargıya tecavüz” edildiğini vur- gulayarak yapõlmak isteneni, “Siyasi iradeyi geçmişte denetlemiş veya si- yasi irade tarafından listelenmiş yargıç ve savcıları, dolayısıyla yar- gıyı hizaya getirme operasyonu” olarak nitelendirdi. YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu, düzenlediği basõn toplantõsõnda, hâkim ve savcõlar hakkõndaki soruşturmala- rõ değerlendirdi. Yüksek yargõçlarõn, “Anayasa Mahkemesi ve Yargı- tay’da yargılanacak kişilere ilişkin hükümlerin saklı tutulması” nede- niyle, terör suçlarõ kapsamõ dõşõnda kaldõklarõnõ anõmsattõ. Eminağaoğlu, “Bu durum biline biline, CMY’nin 250. maddesi kapsamı dışında kalan belirli yargıç ve cumhuriyet savcı- larının, istihbari takipler de dahil uzunca bir süre polis elinde biçim- lendirilip belirli aşamaya getirilen, hukuksuz toplanan kanıtlarla, bir soruşturma sürecine yetkisiz bi- rimlerce dahil edilmeleri; daha son- ra bu yetkisiz birimlerce soruştur- madan el çekilip Adalet Bakanlı- ğı’nın devreye sokulması, hukuk tarihimizde bugüne kadar eşi gö- rülmemiş, yargıdan hesap sorma, si- yasi iradeyi geçmişte denetlemiş ve- ya siyasi irade tarafından listelenmiş yargıç ve cumhuriyet savcılarını, do- layısıyla yargıyı hizaya getirme ope- rasyonudur” diye konuştu. Pek çok ilde yargõnõn bu tür yön- temlerle terörist muamelesine tabi tu- tulmasõnõ eleştiren Eminağaoğlu, “Bu durum, yargı erkine, yani ulusa, ya- ni devlete terörist demekle eşanlam- lıdır. Üstelik kişilerin değil, hedef alı- nan mahkemelerin basılarak karar- lara el konulmasının hiçbir açıkla- ması olamaz. Bu anlayışa göre erkler ayrılığının varlığı bile darbe ortamı demektir” dedi. Bağõmsõz yargõnõn si- yasi iktidarõ denetleyebileğini, sõnõr- landõrabileceğini belirten Eminağaoğ- lu, “Siyasi irade, yargıda beğendiği beğenmediği yargıç ve cumhuriyet savcıları ayrımı yapamaz ve bu doğ- rultuda yargıyı baskılayamaz” dedi. ‘Kamuoyu yanıltılıyor’ Darbelerden en üst düzeyde etkile- nenin her zaman hukuk ve yargõ ol- duğuna işaret eden Eminağaoğlu, şunlarõ söyledi: “Dünyada disiplin inceleme ve so- ruşturmaları aşamasında yargıç ve cumhuriyet savcılarının telefonları- nı adalet müfettişleri eliyle dinleyen tek hukuk devleti olan Türkiye Cum- huriyeti’ndeki bu tablonun yaratıcı- sının Adalet Bakanlığı olması, hu- kuksuzluğun amacını ve kararlılığı, kanıt toplama yöntemindeki çağcıl iş- kencenin boyutunu yansıtması yö- nünden önemlidir. ” Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz’a yönelik müfettiş incelemesine de dikkat çeken Eminağaoğlu, “2007 yılındaki bir yö- netmelik değişikliğinden hareketle mahkemeler adalet müfettişlerince abluka ve baskı altına alınarak, ön- ceden yetkisiz olduklarını bile bile yet- kisiz birimlerce toplanmış hukuk dı- şı kanıtlar dayanak yapılarak, din- leme ve izlemelerin müfettişlerin ye- ni talepleri ile alınan, bir kısmı hâlâ daha isimsiz ve gerekçesiz olan mah- keme kararları gerekçe gösterilerek sürdürülmesi ve bunun Adalet Ba- kanlığı’nca itirafı, yargıya tecavüzde suçüstü halidir” diye konuştu. Yargõç ve savcõlar hakkõndaki so- ruşturmalarõn önceden başlatõlmõş gibi sunulmasõnõn göstermelik olduğunu anlatan YARSAV Başkanõ Eminağa- oğlu, “Sincan’da da bir vahşet ama hukuk vahşeti yaşanmakta olup, hu- kuksuzluğun saklı kalan bu diğer bo- yutu da bu vesileyle kamuoyunca bi- linmelidir” dedi. Eminağaoğlu, “Siyasi iktidarõn, yargõ dahil bana hiç kimse dokuna- maz, dokunursa dokunan yargõ da olsa bu beni kõsõtlamaktõr, beni yar- gõ değil sadece sandõk denetler, denetleyen yargõ da olsa darbeci olur anlayõşõyla, yargõyõ sadece alacak-verecek işleri ile görevli duruma it- me çabasõ, hukuk devletinin varlõğõnõ tehlikeye” soktuğunu vurguladõ. TİB BAŞKANI ŞİMŞEK Görevi kötüye kullanmaktan yargılanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçda- roğlu’nun şikâyeti üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca başlatõ- lan soruşturma sonunda Telekomüni- kasyon İletişim Başkanõ (TİB) Fethi Şimşek hakkõnda verilen takipsizlik ka- rarõnõ kaldõrdõ. Mahkeme, Şimşek’in “Mahkeme kararını yerine getir- memek sureti ile görevi kötüye kul- lanma” suçundan yargõlanmasõna hük- metti. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõ- lõçdaroğlu, son yerel seçimler önce- sinde Facebook’ta, ismiyle kurulan bir grupla kişilik haklarõna saldõrõda bu- lunulduğu gerekçesiyle avukatõ Mut- luhan Karagözoğlu aracõlõğõyla mah- kemeye başvurmuş, mümkünse gruba, mümkün olmamasõ halinde Facebook’a erişimin engellenmesi isteminde bu- lunmuştu. ‘Kovuşturmaya gerek yok’ Başvuruyu yerinde bulan Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi gruba, olmadõğõ takdirde Facebook’a erişimin engellenmesine hükmetmişti. Kara- rõn tebliğ edildiği TİB ise 20 Mart 2009’da, mahkeme kararõnõn uygu- lanmasõnõn, 5651 sayõlõ İnternet Orta- mõnda Yapõlan Yayõnlarõn Düzenlen- mesi ve Bu Yayõnlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkõn- da Kanun hükümleri çerçevesinde mümkün olmadõğõnõ bildirmişti. Bunun üzerine Kõlõçdaroğlu’nun avukatlarõ, Şimşek hakkõnda, “mah- keme kararını yerine getirmemek suretiyle görevi kötüye kullandığı” iddiasõyla suç duyurusunda bulun- muştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcõ- lõğõ soruşturmada kovuşturmaya yer ol- madõğõna karar vermişti. Kılıçdaroğlu’nun itirazı Takipsizlik kararõnda TİB’in, İn- ternet Yasasõ’nõn “Erişimin engel- lenmesi kararı ve yerine getirilme- si” başlõklõ 8. maddesinde sayõlan suç- lar dõşõnda kurumun uygulayabileceği herhangi bir tedbirin bulunmadõğõnõ be- lirttiği kaydedilerek Şimşek’in, “mah- keme kararını yerine getirmeme kastı ile eylemde bulunmadığı” bil- dirilmişti. Kõlõçdaroğlu’nun avukat- larõ ise kovuşturmaya yer olmadõğõ yö- nündeki karara, Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi aracõlõğõyla itirazda bu- lunmuştu. İtiraz dilekçesinde, “İdari makam- ların ve bunların başında bulunan yöneticilerin, temyiz ve itiraz mer- ci gibi davranarak, mahkemelerin kararlarının hukuken geçerli olup olmadığını tartışma gibi bir hak ve yetkileri bulunmamaktadır” denil- mişti. Dilekçede, Şimşek hakkõnda kamu davasõ açõlmasõ talep edilmişti. İtirazõ yerinde gören Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi, Fethi Şimşek’in mahke- me kararõnõ uygulamamak ve görevi- ni kötüye kullanmak suçundan yargõ- lanmasõna karar verdi. ALMANYA’DAN GELDİ Kaçmaz’a da tozlu ve tehditli zarf ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu ve HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un ardõn- dan içinde toz ve tehdit içeren not bulunan bir zarf da Adalet Bakan- lõğõ tarafõndan teftiş edilen Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz’a gönderildi. Almanya’dan postalandõğõ bil- dirilen ve içinde toz bulunan zarf- tan şüphelenen Yenimahalle Pos- tahanesi personeli polise haber verdi. Ankara Başsavcõlõğõ’ndan bir savcõ gözetiminde karakola götürülen zarf, incelenmek üzere hõfzõssõhhaya gönderildi. Zarfõn içinde bulunan ve tehdit içeren not da soruşturma kapsamõnda in- celenirken, zarfõn içindeki toz maddenin şarbon veya insan sağ- lõğõna zararlõ başka bir madde olup olmadõğõ yapõlacak incele- menin ardõndan ortaya çõkacak. Önceki gün de HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’a ABD’den içinde toz bulunan bir zarf ulaşmõştõ. CHP’li Kart Dolmabahçe zirvesi ve 27 Nisan bildirisini TBMM’ye taşõdõ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Konya Milletveki- li Atilla Kart, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn yanõtlamasõ iste- miyle verdiği soru önergesinde Dolmabahçe zirvesi ve 27 Nisan bildirisiyle ilgili bazõ savlarõ TBMM gündemine taşõdõ. Kart, “27 Nisan bildirisini bizzat ya- yınladığını ifade eden Yaşar Büyükanıt’ın yasal durumu sorgulanmalı” dedi. CHP’li Kart, Başbakan Erdo- ğan’õn dönemin Genelkurmay Başkanõ Yaşar Büyükanõt ile 27 Nisan 2007 tarihli bildiriden bir hafta kadar sonra Dolmabah- çe’de baş başa yaptõğõ görüş- menin içeriğiyle ilgili soru öner- gesine Devlet Bakanõ ve Başba- kan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek ta- rafõndan verilen yanõtta “görüş- mede devlet ve ülke sorunları- nın değerlendirildiği, bu içeri- ğin her zaman kamuoyuyla paylaşılmasının gerekmediği, 2 kişi arasındaki görüşmelerin gizli olmasının doğal kabul edilmesi gerektiğinin” ifade edildiğini aktardõ. Kart, bu yanõtla ilgili olarak şu değerlendirmeleri yaptõ: “Başbakan’ın kapalı kapılar ardında askerle pazarlık ya da mutabakat sağladığı anla- şılmaktadır. Büyükanıt’ın her halükârda, görev ve yetkisini kötüye kullandığı açıktır. Sor- gulanması gereken bir diğer te- mel husus; darbe iddiaları ve yargılamalarının hükümetin müdahaleleriyle ülke günde- mini oluşturduğu bir dönemde; Genelkurmay Başkanı sıfatıy- la bizzat darbe ya da benzeri anlama gelebilecek girişimde bulunduğu sabit olan Yaşar Büyükanıt’a yönelik olarak neden hiçbir yasal işlem yapıl- mamaktadır? Bir diğer temel soru; 27 Nisan bildirisi acaba Başbakan’ın bilgisi dahilinde mi hazırlanmıştır?” Kart, Erdoğan’a “Büyükanıt hakkında idari ve adli süreç ne- den işletilmemiştir? Soruştur- ma sonucuna göre; TCK’nin 309. maddesinde düzenlenen anayasayı ihlal, 311. madde- sinde düzenlenen yasama or- ganına karşı suç ya da 312. maddede düzenlenen hükü- mete karşı suç eylemlerinden bir veya birkaçının oluşması ih- timali söz konusu olmakla; ke- za bu tür bir eylemin mutlaka tahkiki gerekmesine göre; bu eylem sebebiyle gerekli idari ve adli tahkikat neden yapılma- maktadır? Bu süreç; hüküme- tin darbelerle mücadele ko- nusunda ilkesiz olduğu; kişi ve kurumları siyasi amaçları doğrultusunda görev ve yetki- sini kötüye kullanmak suretiyle istismar ettiği, bilgi kirliliği yarattığı anlamına gelmez mi?” sorularõnõ yöneltti. Şahin’in kuzenine çok ucuza lüks villa Haber Merkezi - Tuzla Akfõrat’õn halen tutuklu eski Belediye Başka- nõ Hilmi Yıldız’a arsa ve gayri- menkul alõmõ için vekâletname ve- ren eski Adalet Bakanõ TBMM Baş- kanõ Mehmet Ali Şahin’in, eşi Sa- niye Şahin’in kuzeni Birgül Den- li’nin aynõ yerden lüks bir villayõ de- ğerinin dörtte birine satõn aldõğõ or- taya çõktõ. Tapu, Hilmi Yõldõz’la be- raber tutuklanan oğlu Enes Yıl- dız’õn evindeki aramada bulundu. Müteahhit Abdullah Fatih Ulu- soy’un ortağõ olduğu, Formüla pis- tine yakõn Metrolife Koru Evle- ri’ndeki 21 benzerini 350-385 bin Avro’dan (700-750 bin TL) sattõğõ dubleks villayõ Birgül Denli’ye 225 bin liraya devrettiği belirlendi. Tuzla Tapu Müdürlüğü’nde 28 Aralõk 2007 tarihli tapu senedinde malik Abdullah Fatih Ulusoy’un talebi üzerine niteliği tarla olarak gö- rünen, içinde aynõ tip 22 dubleks ko- nut bulunan, 26 bin 103,44 metre- kare üzerine kurulu Koru Evleri 10 numaralõ bağõmsõz bölümdeki dub- leks konutun 225 bin lira bedelle Bir- gül Denli adõna tescil edildiği be- lirtiliyor. Tapu tescil belgesinde ko- nutun Koru Evleri’nin müteahhit fir- masõ Ertaş İnşaat San. ve Tic. AŞ adõna kayõtlõ olduğu, devri yapan Ulusoy’un da Ertaş şirketinin tem- silcisi olduğu vurgulanõyor. Belge- de beyana dayalõ bilgiye göre yerin 9 Ağustos 2004 tarihinde imar dü- zenlemesine alõndõğõ, 18 Ekim 2005’te kat irtifakõ kurulduğu be- lirtiliyor. Villa halen dayalõ döşeli ve kullanõlõyor. Denli ailesinin konumu Denli, Şahin’in devlet bakanlõğõ yaptõğõ dönemde Vakõfbank’õn Avusturya şubesinde görev yapõ- yordu. Denli, 15.06.2006 tarihinde Vakõflar Bankasõ Genel Müdür Yar- dõmcõlõğõ görevine getirilmişti. Bir- gül Denli’nin kardeşi Aygül Denli Şahin’in özel kalem müdürü olarak görev yapõyor. Bakan Şahin’in ge- lini Esra Denli Şahin de aileden ve eşinin yeğeni. ZERE’YE ÖZGÜRLÜK TALEBİ STK’ler her cuma Taksim’de buluşacak İstanbul Haber Servisi - ÖDP, Hal- kevleri ve TAYAD’õn da aralarõnda bulundu- ğu 30 sivil toplum ör- gütü ve siyasi parti temsilcisi, cezaevinde yaşam mücadelesi ve- ren kanser hastasõ Gü- ler Zere’nin serbest bõrakõlmasõ çağrõsõnda bulundu. TMMOB İstanbul Şubesi’nde düzenlenen toplantõda Güler Ze- re’nin babasõ Haydar Zere konuşmasõna baş- layacağõ sõrada ağla- yarak salondan dõşarõ çõktõ. Grup adõna açõkla- ma yapan avukat Be- hiç Aşçı, Zere’nin tüm dünyanõn gözleri önün- de ölüme terk edile- rek açõkça katledildi- ğini söyledi. ÇHD üye- si Oya Aslan da Adli Tõp Kurumu’na Zere dosyasõnõ karara bağ- lama çağrõsõnda bulu- narak “Adli Tıp Ku- rumu’nun bu kadar ihmalkâr davranma- sı Zere’yi biraz daha ölüme yaklaştırmak- ta” dedi. Halk Cephesi adõna söz alan Eyüp Baş da “Zere’nin şahsında öldürülmek istenen siyasi kimliğimiz, öz- gürlüğümüz ve dü- şencelerimizdir” di- ye konuştu. Zere için bugün 19.30’da Taksim Tramvay Durağõ’ndan Galatasaray’a kadar yürüyecek STK tem- silcileri, Zere serbest bõrakõlana dek eylem- lerini her cuma tekrar- layacak. ‘Yasal durumu sorgulanmalı’ TAPU ENES YILDIZ’IN EVİNDE BULUNDU YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu. Hukukvahşetiyaşanõyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle