Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B
ütünleşmenin diğer tarafõ ANAVATAN Ge-
nel Başkanõ Salih Uzun ise sorularõmõza şu
yanõtlarõ verdi:
- Cindoruk, uzun bir aradan sonra aktif siyasete
döndü. Siz de genç kuşak siyasetçi olarak, “ön ko-
şulsuz” birleşmeyi kabul ettiniz. İki partiyi bir ara-
ya getiren zorunluluk nedir?
SALİH UZUN- Biz iş olsun diye bir araya gelme-
dik, bir ihtiyaca karşõlõk gelmesi lazõm. Toplumun bir
ihtiyacõnõn karşõlõğõ olmasõ lazõm. Toplumda böyle bir
birlikteliğe ihtiyaç var. Hakikaten şu anda toplumda
ciddi bir kutuplaşma var, kavga var, herkes herkesle
kavgalõ. Sadece siyasette değil, siyasette ve siyasi ak-
törler arasõnda yapõlan kavganõn toplumda kök salma-
sõ gündemde. Esas tehlikeli kõsmõ da bu. Onun için
memlekette bir şiddetli geçimsizlik hali var. Şiddetli
geçimsizlik halindeki karõ koca gibi her gün kavga
eden bir haldeysek böyle bir toplum hiçbir sorunu çö-
zemez. Bu durum, yani şiddetli geçimsizlik hali, nor-
mal bir durum değildir ve gerçekleri õskalamamõza
neden oluyor. Onun için Türkiye’nin normalleşmesi
lazõm. İşte böyle bir ihtiyaca
karşõ gelebilmek için bu
merkezdeki bütünleşme an-
lamlõdõr diyoruz. Bir yanda
Türkiye’nin en tecrübeli si-
yasetçisi var, bir tarafta da
yeni kuşak siyasetin temsil-
cisi var. Buradan çok anlamlõ
bir terkip çõkarmayõ başara-
bilirsek, Türkiye’nin ihtiya-
cõnõn karşõlõğõ oluruz ve güç-
lü seçenek koymayõ başara-
biliriz diye düşünüyorum.
Bu sorunlar ve talepler ku-
tuplaşma içerisinde tartõşõla-
maz hale geldi. Türkiye’nin
yeni bir anayasaya ihtiyacõ
var, bu kutuplaşma o anaya-
sayõ engelliyor. Bu kutuplaş-
manõn aktörleri kavgadan
başka bir dil, nefretten başka
bir duygu bilmiyor. Bu se-
beple Türkiye’nin bu kutup-
laşmadan çõkmasõ, sorunlarõ-
nõ çözmesi için merkezin bü-
tünleşmesi anlamlõdõr. Biz
Türkiye’yi normalleştirip,
ortak sorunlara karşõ gelece-
ği inşa etmek için bütünleşi-
yoruz.
‘ÇOK VAKİT
KAYBETTİK’
- Geçmişte de iki parti
arasında “şiddetli geçimsiz-
lik” vardı ve iki partinin li-
derleri bile bir arada olma-
ya tahammül edemiyordu...
Geriye baktığınızda, “çok
zaman kaybettik” diye dü-
şündüğünüz oluyor mu?
UZUN- Kolay bir şey de-
ğildi, olsaydõ yapõlõrdõ, çok
denendi. 1989 seçimlerinden
bu yana partilerin başõnda Demirel ve Özal varken, bu
iki parti niye ayrõ ayrõ duruyor, diye cevabõ aranmõş.
Daha sonraki genel başkanlar döneminde de aranmõş,
en sonunda 2007’de somut adõmlar atõlarak bir birleş-
me deneyimi yaşandõ. Seçim takvimi de çok bastõrdõğõ
için olumlu sonuçlanmadõ. Tabii ki çokça vakit geçiril-
di. Ama şimdi görüyorum ki şu anda Türkiye çok va-
kit kaybediyor, dünya değişiyor. Bir yerde dur demek
lazõm. Vakit kaybettiğimiz, doğrudur ama hiç olmazsa
bundan sonrasõnõ kaybetmeyelim.
‘GERÇEK DIŞI İDDİALARLA BİRLEŞMEYİ
ZAYIFLATMAK İSTEYENLER VAR’
- İki partide de tepkiler, özellikle partinizde bu
oluşuma karşı tepkiler var. “Kimseyi dõşlamayacağõ-
nõzõ” söylediniz ama genel sekreterinizi görevden al-
dınız...
UZUN- Mutlaka herkes aynõ şekilde aynõ yönde dü-
şünüp inanmayacaktõr. Mutlaka farklõ düşünenler var-
dõr. Farklõ oluşumlarõn faydalõ olacağõnõ düşünenler var.
Tek başõna mücadele etmemimizin anlamlõ olduğunu
düşünenler olabilir. Karşõ çõkanlardan bir kõsmõ hakika-
ten samimiyetle iyi niyetle karşõ çõkõyorlar. Yani ANA-
VATAN’a aidiyet bağõ çok güçlü, duygusal bağlarõ var,
istiyorlar ki ANAVATAN, ismiyle, logosuyla, kadrola-
rõyla siyasi mücadelesini devam ettirsin. Bazõlarõ da bü-
tünleşme projesinin dõşõnda hissediyorlar, bu projenin
içinde yer alamayacaklarõnõ düşündükleri için karşõ çõ-
kõyorlar. Halbuki biz diyoruz ki, bu bütünleşme öyle
geniş bir zemin ki burada herkes kendine bir yer bula-
bilir. Biz esasen hiçbir arkadaşõmõzõ kaybetmek niyetin-
de değiliz. Mümkün mertebe genişleme esaslõ bütünleş-
me yöntemleri üzerinde çalõşõyoruz. Keşke sadece siya-
seten bütünleşme ile ilgili düşüncelerinden dolayõ siya-
set üretmeye kalksalar. Onun dõşõnda aslõ astarõ olma-
yan iddialarla bu projeyi bereketsiz hale getirmek, za-
yõflatmak gayreti içinde olanlar da var ne yazõk ki. Be-
nim genel sekreterlikle ilgili görev değişikliği yapmam,
bütünleşme ile ilgili fikirlerinden değil, temeli olmayan
birtakõm iddialarla partimizi kamuoyu önünde güç du-
rumda bõrakmasõ ile alakalõ idi. Kendisiyle de konuş-
tum. Hem genel sekreter olup, hem de bu iddialarõ ses-
lendiriyor olmasõ siyaseten doğru bir şey değil. Yani
ben birleşme konusunun malvarlõğõ, akçeli işler üzerin-
den tartõşõlmasõnõ, konuşulmasõnõ hiç doğru bulmuyo-
rum, bunu birleşmenin bereketini kaçõracak işler olarak
görüyorum. Ama öte yandan da temiz siyaset neyi ge-
rektiriyorsa onu yapacağõm. Bütünleşme irademiz sağ-
lõklõ bir şekilde sonuca varõrsa, birleşme kararõnõn oy-
lanmasõnõ gündemine alacak büyük kongremizden ön-
ce, sadece bina satõşõyla ilgili iş ve işlemler değil, parti-
mizin bütün hesaplarõnõn bağõmsõz bir komisyonca in-
celenmesini isteyeceğiz ve karar alacağõz.
DEMOKRAT PARTİ LİDERİ HÜSAMETTİN CİNDORUK
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2009 PAZARTESİ
6 SÖYLEŞİ
D
emokrat Parti lideri Hüsamettin Cindoruk’un
sorularõmõza verdiği yanõtlar şöyle:
- DP-ANAVATAN birleşmesi, merkez oy-
ları nasıl etkileyecek, ilk seçimlerdeki oy beklenti-
niz nedir, bu konuda bir çalışma yaptınız mı?
HÜSAMETTİN CİNDORUK - Onu birleştikten
sonra yapmak gerekiyor. Bir kere yaz aylarõ siyasette
ölü aylardõr. Seçmenlerin yer değiştirdiği, yaylalara,
tatile çõktõğõ aylardõr. Tabii böyle bir çalõşmayõ yapa-
cak kuruluşlar var, ama henüz erken. Ama şu anda
partiye büyük bir akõn var. Örgüt kurmakta çok raha-
tõz, üye kaydediyor örgütler. Örgüt binalarõmõzõ açõyo-
ruz. Ankara’yõ açtõk, İzmir binamõzõ açtõk, 15 Ağus-
tos’ta İstanbul’u açacağõz. Yani şu anda güçlendirme
yapõyoruz. Bunlarõ tamamladõktan, ANAVATAN’la
birleştikten sonra da bunlarõ sürdüreceğiz, birleşme
sonrasõnda tablo daha net olarak görünür.
- Birleşme projesine iki parti içinden belirgin di-
renç var mı? Çünkü zaman zaman örgütlerden is-
tifa haberleri geliyor...
CİNDORUK - Hayõr, bizim partide hiç yok, tam
tersine teşvik var. Umuyo-
rum ittifakla geçecektir bir-
leşme kararõ. Sadece birleş-
me kararõ değil, programõn
da ittifakla geçeceğine ina-
nõyorum.
- Nasıl bir program ha-
zırlıyorsunuz?
CİNDORUK - Evrensel
değerlere saygõlõ ayağõ yere
basan, hem bilimsel yanõ
olan hem de pratiği olan bir
program yapõyoruz ANA-
VATAN’lõ arkadaşlarõmõz-
la birlikte. Programõ hazõr-
layanlarõn çoğu da üniversi-
te öğretim üyeleridir. Bir de
birleştiğimiz tarihte ortak
bir deklarasyon yayõmlaya-
cağõz. Kõsa vadeli değil, en
az 10-20 yõlõ içeren özenli
hazõrlanmõş bir doküman
ortaya çõkaracağõz. Bu
program, demokratik, öz-
gürlükçü, bireyci olacak,
aynõ zamanda toplumcu
olacak. Bütün değerleri
dikkate alan, kamu kesi-
mindeki noksanlõklarõ telafi
eden bir anlayõş. Bizim ora-
daki deyimimiz, “hem
alınteri hem emek değeri-
ni bulmalı”. Programõn si-
yasi hedefi bu. Hem çiftçi-
lerin hem memurlarõn,
emekçilerin alõnteri. Sonra
dönüyoruz, KOBİ’ler, kü-
çük esnaf çok bakõmsõz kal-
dõ, o nedenle yatõrõmlar
durdu, işsizlik başladõ. İş
verecek bu sektörlerin tü-
mü, kaynak yokluğundan,
ağõr faizlerden bugün işçi
çõkarõyor. Kadõnlarda işsiz-
lik oranõ yüzde 30, gençlerde yüzde 24-26 arasõ, er-
genlerde yüzde 15, ne kadar büyük rakamlar... Bu iş-
sizlik karşõsõnda kriz dokunmadõ diyen bir hükümet
hiçbir tedbir almõyor.
‘ERDOĞAN İSLAMİYETE 5. MEZHEP
EKLEMEYE ÇALIŞIYOR’’
- 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bu süre-
cin başlangıcında aktif rol aldı. Hatta sizin genel
başkan adaylığını kabul etmenizde, “Senin yaşõnda
olsaydõm, siyasete hemen dönerdim” sözleri etkili ol-
muş. Sayın Demirel’in bu süreçteki rolünü nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
CİNDORUK - Şöyle düzelteyim, Sayõn Demirel,
“hemen dönerdim” demedi, “Senin yaşında olsam 1
dakika durmazdım” dedi. Türkiye’nin içinde bulun-
duğu tehlikelerde, tehditlerde tam bir uzlaşmamõz var.
Onlarõn karşõlõğõnda bunlarõ söylüyor. Elimizden ne ge-
lirse bunun yapõlmasõ gerektiğini söylüyor. Sadece o
değil, ne kadar eski Meclis başkanlarõmõz, bakanlarõ-
mõz senatörlerimiz varsa iki partiden,
bizimle beraberler. Eski-yeni hepsi müthiş bir kadro
var. ANAVATAN ve DP kadrolarõ Türkiye’yi yöneten
kadrolar. Başbakanlar, cumhubaşkanlarõ çõkarmõş bir
tarla. Oraya ekilmiş tohumlarõ şimdi tekrar sulayaca-
ğõz, yeniden bir kez daha ortaya çõkaracağõz. Tarõmsal
bir hadise bir anlamda, sadece siyasal değil. Tohum
var, toprak var, her türlü imkân var. İşte bu kadroyla ne
yapacağõz? Öncelikle Türkiye’nin din ağõrlõklõ bir
cumhuriyet haline gelmesini engelleyeceğiz. Sözümüz
şu; Türkiye halkõ Müslüman bir halktõr ama Türk dev-
leti õlõmlõ İslam devleti olmayacaktõr. Ama halkõmõzõn
dini inançlarõna İslam geleneklerine bağlõ kalmasõna
tam bir saygõmõz var. Geçmişte zaten her iki parti de
hem laikti hem de din açõsõndan halkõmõzla bütünlük
arz ediyordu. Bizim yeni bir dine ihtiyacõmõz yok, hele
Tayyip Erdoğan’õn güttüğü bir dine ihtiyacõmõz yok,
Türkiye’nin 5. mezhebe ihtiyaç yok. Türkiye’de İslam
dini var, 4 mezhep var ve bu mezheplerin götürdüğü
bir anlayõş var. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarõ bir 5.
mezhep eklemeye çalõşõyorlar, kendilerine göre kural-
lar koyuyorlar, dini yorumluyorlar. Benim gördüğüm
şu, başbakan müftü değildir,
şeyhülislam değildir. Başba-
kanõn din konularõnda fetva
vermesi, din konularõnda sa-
katlõk meydana getirir, ihtilaf
meydana getirir. Nitekim
gelmiştir. Biz dini siyasete
alet eden tüm akõmlara karşõ-
yõz. Geçmişte de bunu kim
yaptõysa sõkõntõya düşmüştür.
Belli bir zaman içinde oy ge-
tirir fayda sağlar, sonra sizi
bõrakõr.
‘BÜTÜNLEŞMENİN
DEVAMI GELECEK’
- 2007’deki birleşme sü-
recinin, cemaatlerin devre-
ye girmesi nedeniyle başa-
rıya ulaşamadığı iddiaları
ortaya atıldı. Sizin cemaat-
lere bakışınız nedir, her-
hangi bir cemaat baskısı
hissediyor musunuz? Ya
da AKP çevrelerinden size
yönelik bir tavır algılıyor
musunuz?
CİNDORUK - Ben siyasi
partiyi bilirim. Benim gücüm
siyasi partimden, siyasi da-
yanõşmadan gelir. Bunun dõ-
şõnda birtakõm kurum, kuru-
luşlar vardõr ama, onlarõn
güçleri, kuvvetleri bir parti
kadar olamaz. Onlar partiyi
yanõltõrlar, hatta parti içine
kayarlar, kadrolaşõrlar. Ama
bir gün onlar desteklerini çe-
kerler, o parti ayakta kala-
maz. Parti gücünü, tüzüğün-
den, programõndan ve inan-
cõndan almalõdõr. Bizim yap-
tõğõmõz da o. Herkese saygõ-
lõyõz. Bütün sivil toplum ku-
ruluşlarõna, devletin işine karõşmamak koşuluyla dini
cemaatlere saygõlõyõz. Ama biz onlarõn işine karõşma-
yacağõz, onlar da bizim işimize karõşmayacak. Onlar
devleti yönetmeyecekler biz de onlarõ yönetmeyeceğiz.
Bu kadar basit. Bugüne kadar Demirel’in, Mende-
res’in, Turgut Özal’õn yürüttüğü siyaset budur. Siya-
seti siyasetçiler yapmalõdõr. Tabii hükümetin tavrõ ka-
sõmdan sonra belli olur. Hâlâ bir kesim bunun yürüme-
yeceği, olmayacağõnõ söylüyorlardõ. Onlarõ şaşõrttõk.
Daha da şaşõrtmaya devam edecğiz. Bu bütünleşme
ANAVATAN’la bitmeyecek. Devamõ gelecek. İsim
vermiyorum, ama fikirlerimiz, inançlarõmõz bu. Kapõla-
rõmõz herkese açõk, genel başkanõn da, genel merkezin
de kapõsõ açõk. Onun için kendimize “merkez partisi”
diyoruz. Onun eski adõ kitle partisiydi. Tabana daya-
nan ve ana fikri demokratik cumhuriyet olan bir siyasi
hareket. Ama cumhuriyet için birlikteyiz, demokrasi
için birlikteyiz. Bugüne kadar konuşan Türkiye diyor-
duk, ama şimdi “düşündükten sonra konuşan Türki-
ye” diyoruz.
AYŞE SAYIN
ANKARA - 22 Temmuz seçimleri
öncesindeki birleşme girişimi “başarısız-
lıkla” sonuçlanan Demokrat Parti ve Anava-
tan Partisi, liderlerini yeniledikten sonra, “26 yıl-
lık ayrılık sona eriyor” sloganõyla ikinci kez masa-
ya oturdu. Cumhuriyet’in sorularõnõ yanõtlayan DP Ge-
nel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk ve ANAVATAN
Genel Başkanõ Salih Uzun’a göre bu sefer birleşme so-
runsuz tamamlanacak. Birleşmeyi “tarımsal bir hadise..”
diye nitelendirip, “Tarlamıza ektiğimiz tohumları sula-
yıp, yeniden ortaya çıkaracağız” diyen Cindoruk, Başba-
kan Erdoğan’õn İslamiyete “5. mezhep” eklemeye çalõştõ-
ğõnõ savunarak yeni oluşumun en önemli hedeflerinden
birini “Türkiye’nin ılımlı İslam devleti olmasına izin
vermemek” olarak açõklõyor. Genç kuşak siyasetçi-
lerden ANAVATAN Genel Başkanõ Salih Uzun ise
“Memlekette şiddetli geçimsizlik var, bunu
normalleştirmek için bir araya geliyoruz”
diyor. Uzun bir aradan sonra merkez
sağdaki birleşmenin taraflarõ he-
deflerini Cumhuriyet’e
anlattõ.
‘26 yõllõk ayrõlõk bitiyor’ sloganõyla birleşme kararõ alan DP ve ANAVATAN liderleri hedeflerini anlattõlar
‘Ilõmlõ İslam
devletine
geçit yok’
‘Şiddetli
geçimsizliği
çözeceğiz’
ANAVATAN GENEL BAŞKANI SALİH UZUN
- Siz Türkiye’yi ‘normalleştirme’
iddiasıyla yola çıktığınızı açıkladı-
nız. Bu normalleşme nasıl sağlana-
cak?
CİNDORUK - Öncelikle sağduyulu
bir anayasa hazõrlanmasõ gerekiyor.
Şimdi bakõn, en son Hâkimler ve Sav-
cõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) pa-
zarlõkla kararname çõkarmasõ Türkiye
için bir fiyaskodur, demokrasi için de
öyle. HSYK’nin karşõsõna hükümet ta-
raf olarak çõkmõştõr, sadece baskõlarla
yetinmemiş, taraf olarak çõkmõştõr. Ba-
kan, fikir beyan etmiş, beyan etmekle
kalmamõş baskõcõ, õsrarcõ olmuştur. Bu
HSYK işi tam bir suçüstü halidir. İkti-
dar partisi demokrasi karşõtlõğõnda suç
üstünde yakalanmõştõr. Düşünebiliyor
musunuz, 21 gün süren bir kriz, tartõş-
ma... Bu 21 gün içinde Başbakan’õn
oğlu askerliğini bitirdi.
‘ A K P H S Y K ’ D E S U Ç Ü S T Ü Y A K A L A N D I ’
- Son dönemde iktidara karşı olan hemen
herkes “darbeci” damgası yiyor. Siz bu süreci
nasıl değerlendiriyorsunuz?
UZUN - Honduras’ta bile ağõz tadõyla yapõla-
mayan darbe Türkiye’de yapõlamaz ama Japon-
ya’da işsizlik rekoru kõrdõran kriz Türkiye’yi
felce uğratõr. Türkiye’yi yeniden hareket ettir-
mek, ekonomimizi güçlendirmek ve insanlarõ-
mõzõn yaşam koşullarõnõ iyileştirmek için bugün
hâlâ daha yapõlacaklar vardõr. Başbakan artõk
kendini kandõrmasõn, gerçekleri görsün. Millet
ona kendini korkutsun diye değil sorunlarõnõ
çözsün diye mühür vermiştir. Bu hükümet Tür-
kiye’nin demokratikleşmesine hizmet etme-
mektedir. Demokrasi sorunlarõmõz 2002’de ne
kadarsa bugün de o kadar. 7 senelik bilanço bu.
Eğer bir hükümet 7 sene sonra bu duruma gel-
diyse, insanlar dinleniyor muyum diye parano-
yak olduysa, yargõ bağõmsõzlõğõ sağlanmamõşsa,
anayasanõn kõsõtlayõcõ hükümleri ayaktaysa hiç-
bir iş yapmamõş demektir. Biz diyoruz ki hükü-
met etmek ciddi iştir. Milleti kamplaştõrmadan,
bölmeden, kõrmadan herkesin ortak olan sorun-
larõnõ çözmek için siyasete ihtiyaç vardõr. Mer-
kez siyaset işte bunun kapõsõdõr.
- İlk seçimlerde hedefiniz nedir?
UZUN- Biraz önceki terkibi oluşturabilirsek,
gerçek çözümleri doğru dürüst ortaya koyarsak,
kesinlikle iktidar alternatifi oluruz. Bu projenin
en önemli hedefi iktidar alternatifi olmaktõr. İki
parti içinde ciddi yetişmiş kadrolar, birikimler
var, zor değil.
‘BAŞBAKAN ERDOĞAN
GERÇEKLERİ GÖRSÜN’Cindoruk ‘Bizim yeni bir dine ihtiyacımız yok, hele
Erdoğan’ın güttüğü bir dine ihtiyacımız yok’ dedi.
(Fotoğraflar:
NECATİ
SAVAŞ)
ANAVATAN
lideri Uzun