Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Ulusların Kendi
Kaderini Tayin Hakkı
Şüphesiz, iktidar partisinin amacının “vatanı
bölmek”, “üniter yapıyı parçalamak”, “Anadolu’da
iki uluslu iki devlet yaratmak” olduğu söylenemez.
En başta AKP seçmeni, böyle bir niyeti sezse
AKP’nin kapısına kilit vurur.
Ama, sahip olduğu çoğunluğun, kendisini “siyasi
ilişki” nedir bilmez yapan bir başbakanları sayesinde,
Kürt meselesinde ipler en yüksek düzeyde gerildi.
Burada gidilecek yol, siyasi partiler arasında “uz-
laşma” sağlamaktı.
Erdoğan sayesinde başka neler oldu bakın:
DTP Başkanı Ahmet Türk, bu aşamada silahla-
rı bırakmanın olanağı -ve belki de gereği- olmadı-
ğını söyledi!
DTP ve PKK, “silahlı mücadele” ve toplam 40 bin
kayıp sayesinde bugünkü noktaya ulaştıklarını bi-
liyor! PKK ve DTP, silahla “siyasi çözüm”e ulaşmayı
“politik ilke” edinmiş durumda. PKK ile DTP ara-
sındaki geçen yıllardaki çekişme/temel sorun, si-
lahın sivil örgütü teslim almasıyla sona ermişti. Şim-
di her ikisi de aynı dili konuşuyor.
Sorun epey zor bir aşamaya yükseldi!
Neyse ki Genelkurmay Başkanı Başbuğ konuş-
tu ve AKP de rahatladı! Siyaset, Kürt meselesinde
nihayet bir kapsam ve içeriğe kavuştu!
AKP siyasetinin içler acısı durumuna bakın!
Başka bir ilginç nokta: AKP yandaşı eski sol-
cu bir kalem, iktidarın Kürt açılımına karşı sol ce-
nahta gelişen tepkilerden rahatsız. İktidar adına “or-
talığı derleyip toparlama” görevini üstlendi. Solu “İs-
lami kesimdeki değişmeyi” görememekle suçluyor.
(Kendisi gördü ve iktidara kapılandı ya!)
Ona göre sol, Ergenekon konusunda da kötü sı-
nav verdi, şimdi de Kürt meselesinde! Sol hareket
bu meselede tarihinin en ciddi yol ayrımına yakla-
şıyormuş!
Vay vay vay, İmralı’daki mahkûm gibi iddialı ko-
nuşuyor! O da CHP’yi bile bu yıl sonuna kadar bi-
tirmişti ya!
Eski solcumuz, “hani nerede kaldı “ulusların
kendi kaderini tayin hakkı” da demez mi?
Sol kavramların hemen hepsini çöpe atarken, se-
petinde “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” gibi bi-
rini tutmuş! Demek eski düşüncelerinden “lazım
olan”ı tutmalı ki, yeri ve zamanı geldiğinde bunu ile-
ri sürebilesin! Egemen ülkelerin dayattıkları çözü-
mü savunurken “sola karşı” bunu kullansın!
“Ulusların kendi kaderini tayin hakkı”nın, gerek-
tiğinde emperyalist bir politika olarak uygulandığını
görmek ve anımsamak gerekmiyor!
Bu ilkenin mutlak bir nitelik taşımadığını, özellikle
hegemonyacılar tarafından “böl, parçala ve yönet”
politikasının bir aracı olabileceğini unut! Veya
unutturmaya çalış!
Ahhhh, sahi, dünyamızda emperyalizm diye bir
şey de kalmamıştı, değil mi!?!
Şimdi “Kürtlerin ayrılığını” savunuyorsun, ama ha-
ni küreselleşme ile artık “ulus devlet çağının sonu”
gelmişti!
Bu kadar iç içe geçmiş ve bu kadar kaynaşmış
bir milletin içinden, Türk’ü Kürt’ü birbirinden ayır-
ma, ayıklama, tamamen emperyalist bir politikanın
gereğidir: ABD Ortadoğu’da, sağlam bir üs edin-
me isteğinde ve zorunluluğunda!
Bu istek petrol politikasının gereğidir.
Gerçi şunun şurasında, Ortadoğu’nun 30 yıldan
daha fazla önemi olmayacaktır! Bu süre sonunda,
petrol önemini kaybedecek, yenilenebilir ve diğer
enerji kaynakları petrolü büyük ölçüde ikame ede-
cektir!
Irak’ta 1 milyon insan, 30 yıllık bir süre ve çıkar
için öldürülmüştür! ABD PKK’nin silahlı operas-
yonlarına bu amaçla göz yummuş, dahası des-
teklemiştir! Türkiye’ye maliyeti korkunçtur!
Amerikalı, 30 yıl sonra Irak diye bir ülke ve Or-
tadoğu diye bölge bile anımsamayacaktır!
Ulusların kendi kaderini tayin hakkı, “ayrılma” an-
lamına gelmez!
Bu hak, aynı zamanda birlikte yaşama hakkı ola-
rak kullanılır ve bu çok daha değerlidir, çağdaştır
ve gelecek garantilidir!
Hele Türkiye gibi kaynaşmış bir ulus için çok da-
ha değerli ve gereklidir!
Emperyalist uşaklığı yapmayın!
İktidar nezdinde itibar ve el üstünde tutulma için
çalışmayın!
Tan’dan Haberal
sorusu
ANKARA (AN-
KA) - DSP İstanbul Mil-
letvekili Ahmet Tan,
Adalet Bakanõ Sadullah
Ergin’e yönelttiği soru
önergesinde, Ergenekon
iddianamesinde Prof. Dr.
Mehmet Haberal’õn has-
talarõnõn listesine yer ver-
mekle hasta haklarõ mev-
zuatõnõn çiğnenip çiğnen-
mediğini sordu. Tan
önergesinde, “Hastalara
ait özel bilgilerin ortaya
dökülmesi, ‘İnsan Hakla-
rõ ve Temel Özgürlükle-
rin Korunmasõna İlişkin
Sözleşme’nin ‘Özgürlük
ve Güvenlik Hakkõ’ mad-
delerine açõk bir aykõrõlõk
oluşturmaktadõr” dedi.
Kazan: Cihaner
baskı altında
İstanbul Haber
Servisi- Avukat Turgut
Kazan, müvekkili olan
Erzincan Cumhuriyet
Başsavcõsõ İlhan Ciha-
ner’in, “başlattõğõ 2 ayrõ
soruşturma nedeniyle
baskõ altõnda olduğunu”
bildirdi. Kazan, dün İs-
tanbul Barosu’nda dü-
zenlediği basõn toplantõ-
sõnda, müvekkilinin, Er-
zincan’da TCK’nin 220.
maddesi kapsamõnda 2
ayrõ soruşturma başlattõ-
ğõnõ hatõrlattõ. Kazan,
“Bunlardan biri ‘İsmail
Ağa Cemaati’, diğeri
‘Fethullah Gülen’ gru-
buyla ilgili. İki soruştur-
mayõ başlatan müvekki-
lime 3 ayrõ disiplin so-
ruşturmasõ açõlarak göz-
dağõ verilmeye çalõşõlõ-
yor” dedi.
İzmir Barosu:
Savcılar göreve
İZMİR (Cumhu-
riyet Ege Bürosu) - İz-
mir Barosu Yönetim
Kurulu, AKP hükümeti-
nin “Kürt açõlõmõ” adõ
altõnda ABD’nin, Bü-
yük Ortadoğu Proje-
si’nin bir parçasõnõn da-
ha uygulanmasõ için ze-
min hazõrlõğõnda oldu-
ğunu bildirdi. İzmir Ba-
rosu Başkanõ Özdemir
Sökmen ve kalabalõk
bir avukat grubu tara-
fõndan yapõlan açõkla-
mada, Türkiye’nin etnik
parçalara bölünmek is-
tendiği vurgulanarak ik-
tidar partisinin anayasa-
nõn 3. maddesini ihlal
ettiği bildirildi.
FT’den Başbuğ
yorumu
LONDRA (AN-
KA) - 30 Ağustos Zafer
Bayramõ dolayõsõyla Ge-
nelkurmay Başkanõ Or-
general İlker Başbuğ ta-
rafõndan yayõmlanan
mesaj, yurtdõşõnda “Kürt
girişimine destek” ola-
rak yorumlandõ. Finan-
cial Times gazetesi,
“Türkiye’nin güçlü or-
dusunun Kürt girişimine
destek verirken militan-
larla herhangi bir temasa
karşõ çõktõğõ” görüşünü
öne sürdü.
Bahçeli konferans
verecek
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - AKP
hükümetinin bir süredir
yürüttüğü “Kürt açõlõ-
mõ”na en sert tepkiyi
gösteren MHP, hafta
sonu yapõlacak olan ve
Kürt açõlõmõnõ konu alan
konferansa hazõrlanõyor.
MHP Genel Başkanõ
Devlet Bahçeli, 29
Ağustos Cumartesi günü
yapõlacak “Çözülen ül-
ke, Türkiye ve ülkü” ko-
nulu konferansta konu-
şacak. Konferans Anato-
lia Gösteri Merkezi’nde
yapõlacak.
Hükümet önce HSYK’nin yapõsõnõ kendine göre değiştirip sonra özerklik tanõyacak
AKP’nin yargõ haritasõ
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Yargõnõn yeniden ya-
põlandõrõlmasõna yönelik strateji bel-
gesinde, 2013’e kadar yapõlacaklar ni-
yet olarak ifade edilirken, yapõlacak-
larõn hangi takvimde ilerleyeceği or-
taya konulamadõ. Hâkimler ve Sav-
cõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK)
yapõsõndaki değişikliğe öncelik veri-
leceği belirtilirken, öteden beri yük-
sek yargõnõn da istediği ayrõ sekre-
tarya, bütçe gibi konularõn, “kurulun
iktidarın istediği biçimi almasının”
ardõndan değerlendirilecek olmasõ
dikkat çekti. Yargõ bağõmsõzlõğõ açõ-
sõndan tartõşõlan Adalet Bakanlõğõ’nõn
yetkilerinin hiçbirisi devredilmeyecek.
Yargõ Reformu Stratejisi belgesin-
deki yargõnõn yeniden şekillendiril-
mesine ilişkin öngörülen değişiklik-
lerin, yargõnõn beklentilerini karşõla-
mayacak nitelikte olduğu anlaşõldõ.
Belgede, Hâkimler ve Savcõlar Yük-
sek Kurulu’nun üye sayõsõnõn “geniş
tabanlı temsil esasıyla” arttõrõlmasõ
öngörülüyor. Ancak bunun ne şekil-
de yapõlacağõ belirtilmezken, kurula
yönelik öncelikli eleştirilerin başõnda
gelen Adalet Bakanõ ve müsteşarõnõn
kuruldan çõkmasõ yönündeki beklen-
ti de karşõlõk bulmadõ. Belgeden, ba-
kan ve müsteşarõn kurulda kalmayõ
sürdüreceği anlaşõldõ.
Yüksek yargõ organlarõ, Hâkimler ve
Savcõlar Yüksek Kurulu’nun ayrõ bir
sekretaryasõ, binasõ, idari ve mali
özerkliğinin sağlanmasõ beklentisini
uzun yõllardõr dile getiriyorlardõ. Bu
konuda strateji belgesinde, ilginç bir
ayrõntõ ortaya çõktõ. Buna göre, hü-
kümet “yargı reformuyla” kurulun
yapõsõnõ istediği biçime sokacak. Bu-
nun gerçekleşmesinden sonra da ku-
rula sekreterya, bina, idari ve mali
özerklik sağlanacak. Bu durum, hü-
kümetin “istediği Hâkimler ve Sav-
cılar Yüksek Kurulu’nu oluştur-
masından” sonra kurula “özerklik”
tanõyacağõ şeklinde yorumlandõ.
AB’NİN İSTEKLERİYLE
ÖRTÜŞMÜYOR
Değişikliklerin ana gerekçesi
AB’nin tavsiye ve isteklerine dayan-
dõrõlmõştõ. Ancak strateji belgesinde,
AB isteklerinin de karşõlanmadõğõ be-
lirlendi. Hâkim ve savcõlarõn mesle-
ğe alõmõnõn Adalet Bakanlõğõ yerine
Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu
tarafõndan yapõlmasõ isteniyordu. Bel-
gede ise bakanlõk, hâkim ve savcõ alõ-
mõ konusundaki yetkisinden vazgeç-
medi. Hâkim ve savcõlarla ilgili so-
ruşturma izni yine Adalet Bakanlõğõ ta-
rafõndan verilecek. Oysa, hâkim ve
savcõlar hakkõndaki soruşturma izni
verme yetkisinin Adalet Bakanõ’nõn is-
teğine bağlõ olmasõ eleştirilere neden
oluyordu. Yargõtay da bunu kararõn si-
yasal etkiye açõk olacağõna dikkat çe-
kerek eleştiriyordu.
HSYK, Adalet Teftiş Kurulu’nun
kurula bağlanmasõnõ istiyordu. Ancak
belgede, iddia ve karar makamlarõnõn
aynõ elde birleştirilemeyeceği görü-
şüyle, Teftiş Kurulu’nun Adalet Ba-
kanlõğõ’nõn emrinde çalõşmasõna devam
edilmesi õsrarõ çõktõ. AB’nin ilerleme
raporlarõnda, teftiş kurulunun Hâ-
kimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na
bağlanmasõ önerisi yer alõyordu.
AB raporlarõnda, Adalet Bakanlõ-
ğõ’nõn Adli Tõp Kurumu’ndaki etkisi-
nin kaldõrõlmasõ ve özerkliğinin sağ-
lanmasõ isteniyordu. Ancak strateji bel-
gesinde, bakanlõk Adli Tõp Kuru-
mu’ndaki yetkilerini devretmezken,
ağõr ceza mahkemelerinin bulunduğu
bölgelerde yeni kurum birimleri açõl-
masõ ve kadrolarõn arttõrõlmasõ he-
defleniyor.
BAKANLIK HİÇBİR YETKİSİNİ DEVRETMİYOR
Avrupa Birliği’nin istekleriyle örtüşmeyen AKP’nin Yargõ Reformu
Strateji belgesinde yargõ bağõmsõzlõğõ açõsõndan tartõşõlan Ada-
let Bakanlõğõ’nõn yetkilerinin hiçbirisi devredilmiyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, önceki
gün şehit aileleri ve gaziler için verdiği iftar
yemeğinde, Gül ile aynı masada oturan ve
Gaziantep’ten gelen şehit annesi Sultan Gi-
diş, Türkçe bilmediği için aynı masada bulu-
nan Kürtçe bilen diğer bir şehit yakını ara-
cılığıyla konuştu. İftar yemeğinin yer aldığı
Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde, “Kürt
kökenli şehit annesi, Cumhurbaşkanı Gül ile
aynı masada” ara başlığıyla verilen bilgide,
“Jandarma er olarak vatani görevini yapar-
ken yola döşenen mayının patlaması sonucu
Şırnak’ta şehit olan oğlunun acısını yüreğin-
de yaşayan şehit annesi ile Cumhurbaşkanı
Gül yakından ilgilendi ve taleplerinin yerine
getirilmesi için talimat verdi” denildi. Jan-
darma er Mehmet Gidiş, yola döşenen mayı-
nın patlaması sonucu 25 Temmuz 2008’de
şehit olmuştu. İftarda davetlilere seslenen
Gül, “Bütün kalbimden gelen samimiyetle
sizlere şunu ifade etmek isterim ki, bütün bu
misafirler içinde en değerli olanlar sizlersi-
niz. Çünkü sizler, çocuklarınızı, eşlerinizi,
yakınlarınızı, en sevdiklerinizi bu vatan
için, bu millet için feda ettiniz. Hepsinin ru-
hu şad olsun” dedi. (Fotoğraf: AA)
Makam odalarõnõn tadilatõ işi de TRT Genel Müdürü Şahin’in memleketine kayõtlõ firmaya verildi
İhale yine Amasyalı şirkete
SELDA GÜNEYSU
ANKARA - TRT’de, Ahmet De-
mirel’in büyük ortağõ olduğu Amas-
yalõ inşaat firmasõ Yapal İnşaat Ta-
ahhüt Mobilya Sanayi Ticaret Limi-
tet Şirketi’nden sonra, bu kez Demi-
rel’in ikinci şirketi, Demirel İnşaat ile
bir sözleşme imzalandõğõ ortaya çõk-
tõ. TRT’nin 5. katta bulunan makam
odalarõnõn tadilatõ için mayõs ayõnda
açõlan ihaleyi, Ahmet Demirel İnşa-
at, 66.178 TL teklif vererek kazandõ.
İhaleyi kazanan Ahmet Demirel İnşaat
Şirketi’nin adresi de Ticaret Sicil
gazetesinin kayõtlarõna göre TRT Ge-
nel Müdürü İbrahim Şahin’in de
memleketi olan Amasya.
Son dönemde TRT’nin bazõ
ihalelerinin Amasya’da ku-
rulduğu belirtilen şirketlere
verilmeye başlandõğõ, daha
önce gazetemiz Cumhuri-
yet tarafõndan dile getirilmişti.
Amasya’da kurulduğu belirtilen inşaat
firmasõ Yapal İnşaat Taahhüt Mobil-
ya Sanayi Ticaret Limitet Şirketi ile
TRT’nin yeni kurulan kanalõ TRT
Türk arasõnda, başta yönetmen yar-
dõmcõsõ, montajcõ olmak üzere 15
kişilik hizmet alõm sözleşmesi imza-
landõğõ haberleştirilmişti. Şimdi de
TRT’de, Demirel’in büyük ortağõ ol-
duğu Amasya’da kurulduğu belirtilen
inşaat firmasõ Yapal İnşaat Taahhüt
Mobilya
Sanayi Ti-
caret Limitet
Şirketi’nden sonra,
Demirel’in ikinci şirketi, Ahmet De-
mirel İnşaat ile bir sözleşme daha im-
zalandõğõ ortaya çõktõ. TRT’nin 5. kat-
ta bulunan makam odalarõnõn tadila-
tõ için mayõs ayõnda açõlan ihaleyi, Ah-
met Demirel İnşaat’õn, 66.178 TL tek-
lif vererek kazandõğõ belirtildi. Ahmet
Demirel İnşaat ile TRT arasõnda söz-
leşme 11 Haziran tarihinde imzalan-
dõ. Ahmet Demirel İnşaat Şirketi’nin
Ankara şubesinin adresi ile Yapal İn-
şaat Taahhüt Mobilya Sanayi Ticaret
Limitet Şirketi’nin adresi, Ticaret
Sicil gazetesinin kayõtlarõna göre de
aynõ. Ayrõca ihaleyi kazanan Ahmet
Demirel İnşaat Şirketi’nin merkez
adresi, yine Ticaret Sicil gazetesinin
kayõtlarõna göre Amasya.
ŞİRKETİN ADRESİ AMASYA
TRT’den yapõlan açõklamada ise,
Yapal İnşaat Taahhüt Mobilya Sanayi
Ticaret Limitet Şirketi’nin büyük ortağõ
ve Demirel İnşaat’õn sahibi Demi-
rel’in, Erzincan’õn Üzümlü nüfusuna
kayõtlõ olduğu belirtildi. Ancak Demi-
rel, Erzurum’un Üzümlü nüfusuna ka-
yõtlõ olsa da, Ticaret Sicil gazetesinin
kayõtlarõna göre, Demirel İnşaat’õn ad-
resi Amasya olarak gözüküyor. Tica-
ret Sicil gazetesinin 11 Mart 2009 ta-
rihli sayõsõnda, Demirel İnşaat’õn eski
adresi, Gümüşlü Mah., Çavuşoğlu Pa-
sajõ, Numara 3/2, Amasya; yeni adre-
si de Yüzevler Mah., Kolaylõ Hüseyin
Sokak, Eda Apartmanõ, Kat 2, Daire 2,
Amasya şeklinde yer alõyor.
FARKLI DİL VE LEHÇELERDE REKLAM YAYIMLANABİLECEK
TRT’den açõlõma reklamlõ destek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni TRT Rek-
lam Yönetmeliği’ne göre, farklõ dil ve lehçelerle yayõn
yapan kanallar içinde, o dil ve lehçede reklam yayõm-
lanabilecek.
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Reklam Yönet-
meliği, Resmi Gazete’de yayõmlanarak yürürlüğe gir-
di. Yönetmelik, kurumun radyo, televizyon ve diğer
medya araçlarõnda yayõmlanacak reklamlarda, kurum
ile reklam veren müşterilerin uymasõ gereken kuralla-
ra ilişkin usul ve esaslarõ düzenli-
yor. Kurum, gerektiğinde rek-
lam kabul etmeyebilecek.
Kabul ettiği reklamõn yayõ-
nõnõ durdurabilecek veya yayõndan kaldõrabilecek.
Kurum, reklam sürelerinin bir bölümünü ya da tama-
mõnõ Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Satõş Yönet-
meliği’ndeki usul ve esaslar uygulanmak suretiyle sa-
tabilecek. Reklamlarõn türleri, yayõn saatleri, başvuru
yöntemleri ve kullanõlacak tip formlarõ, kategori fiyat-
larõ ve rating bazlõ birim saniye ücretlerinin tespiti,
her türlü indirim oranlarõ, verilecek ajans komisyonu,
risturn oranlarõ, satõş şartlarõ, ödeme şekli ve süresi,
teminat alõnõp alõnmayacağõ ve alõnacaksa teminat
miktarõ, yayõn yer ve saatleri genel müdür tarafõndan
tespit edilecek. Reklam sözleşmelerinde imza yetkileri
genel müdür tarafõndan belirlenecek.
‘Başbakan’õn
izni gerekmiyor’
AYŞE SAYIN
ANKARA - CHP Konya
Milletvekili Atilla Kart,
RTÜK Başkanõ Zahid Ak-
man’õn “haksız mal edin-
diği ve yalan beyana dayalı
tekzip başvurusunda bu-
lunduğu” iddiasõnõ soru
önergesiyle Meclis günde-
mine taşõdõ.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn yanõtlamasõ is-
temiyle verdiği soru önerge-
sinde Akman’õn, görevi ile
bağdaşmayan ticari ilişkileri
olduğu hakkõnda nitelikli do-
landõrõcõlõk, haksõz mal ikti-
sabõ gibi suçlamalar oldu-
ğunu kaydeden Kart, Erdo-
ğan’a bu suçlamalar nede-
niyle Akman hakkõnda so-
ruşturma izni verip verme-
yeceğini sordu.
‘GÖREVİYLE
İLGİLİ DEĞİL’
Soru önergesini, Erdoğan
yerine “ilgili bakan” ola-
rak, daha önce Akman’õn is-
tifasõnõ isteyen ancak yeniden
RTÜK üyesi seçilmesine en-
gel olamayan Bülent Arõnç
yanõtladõ. Yanõtta, şu görü-
şe yer verildi: “Üst Kurul
üyelerinin ancak görevle-
riyle bağlantılı olarak işle-
dikleri iddia edilen suçlar-
la ilgili soruşturmalar Baş-
bakan’ın iznine tabidir.
Buna karşılık Üst Kurul
üyeleri hakkında görevle-
riyle bağlantılı olmayan
suç iddialarıyla ilgili so-
ruşturmaların Başbakan’ın
iznine tabi olması söz ko-
nusu değildir. İlgili soru
önergesine konu olan Dr.
Zahid Akman’a yönelik id-
dialar, görevi ile bağlantı-
lı olmadığından, bunlarla il-
gili soruşturma açılması
Başbakan’ın soruşturma
iznine tabi olmadığı değer-
lendirilmektedir.”
Arõnç bu yanõtõyla, Ak-
man hakkõndaki, Deniz Fe-
neri ve göreviyle ilgili diğer
suçlamalar konusunda, Baş-
bakan’õn soruşturma izni
zorunluluğu bulunmadõğõ
için resen harekete geçme
konusunda savcõlarõ işaret
etmiş oldu.
Gül, şehit annesini Kürtçe dinledi
ARINÇ,AKMAN İÇİN SAVCILARI İŞARET ETTİ
obursali@cumhuriyet.com.tr
Deniz Feneri’nde 2 yeni ifade
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “Deniz
Feneri e.V. bağlantõlõ soruşturma” kapsamõnda 2
kişinin daha ifadesine başvuruldu. Ö.Ö.E. ve
N.U’nun ifadeleri, soruşturmayõ yürüten Cumhuri-
yet Savcõsõ Nadi Türkaslan tarafõndan alõndõ. Her
iki kişinin ifadelerinin alõnmasõ toplam 6 saati bul-
du. Ö.Ö.E’nin İstanbul’dan geldiği kaydedildi.
Soruşturma kapsamõnda “şüpheli” durumundaki
bazõ kişilerin, geçmişte ortak olduklarõ şirketlerde-
ki hisselerini devralan Ö.Ö.E. ve N.U’nun, “hisse
devri işleminin gerçek mi, yoksa hisselere el ko-
nulmasõnõn önüne geçmek için mi yapõldõğõna”
ilişkin sorularõ yanõtladõğõ öğrenildi.
Talabani’den ‘silah bırak’ çağrısı
BAĞDAT (AA) - Irak Devlet Başkanõ Celal
Talabani, terör örgütü PKK’ye silah bõrakmasõ
çağrõsõnda bulundu. Talabani, Reuters ajansõna
verdiği demeçte, “Türkiye’de Kürtlerin haklarõ
konusunda yeni bir hava gördüğünü” ifade etti.
Hükümetin demokratik açõlõmõna atõfta bulunan
Talabani, bunun “Ortadoğu’da barõş, Türkiye’nin
birliği ve Irak, İran, Suriye ve Türkiye’deki Kürt-
lerin çõkarõna olduğu” ifadesini kullandõ. Talabani,
“Kürtlerin PKK’yi, barõş önerilerini kabul etmesi,
silahlarõnõ bõrakmasõ ve ülkeye dönerek siyasi faa-
liyetlere katõlmasõ için iknaya çalõştõğõnõ” söyledi.
PKK’linin sınırdışı kararı onandı
WASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD’nin
Cincinnati kentindeki temyiz mahkemesi, terör ör-
gütü PKK üyesi İbrahim Parlak hakkõnda verilen
sõnõrdõşõ kararõnõ onayladõ. Türkiye’de 1988’de iki
Türk askerini öldürmekten hüküm giyen Parlak,
1991’de ABD’nin Harbert kentine yerleşmişti.