Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Açılım İlginç ülkemizin en ilginç yanlarından biri de za- ten keşfettiğimiz bir şeyi arada bir ve genellikle de daha alt bir düzeyde yeniden keşfetmemizdir… Siyasetin, edebiyatın, kültürün, özetle toplumsal yaşamlarımızın hemen her alanı için böyledir bu. Buna, en iyi bildiklerimden biri olan edebiyat ala- nından sayısız örnek verebilirim. Tartışılmış, irdelenmiş, sonuçlara ulaşılmış bir konunun, günün birinde yeniden ısıtılarak piyasaya sürüldüğüne edebiyat alanında sıkça tanık olur- sunuz. Ortak akıl bir anda ortadan kalkmıştır. Bilinenler yeni bir şeymiş gibi tekrarlanmaya baş- lanır. Sonuçta da yine ya bilinen sonuçlara bir kez da- ha ulaşılır, ya da saman alevi gibi başlayan tar- tışmalar yine saman alevi gibi bir anda söner. Benim edebiyat alanından verebileceğim ör- neklerin benzerlerini, herkesin kendi ilgi ya da mes- lek alanına ilişkin olarak güçlük çekmeksizin ve- rebileceğini sanıyorum. Ortak akıl dedim. Ama sözünü ettiğim (ve korkarım sadece bize ya da bize benzer ülkelere özgü) bu tuhaflığın asıl nedeni de zaten bir ortak aklın yokluğudur. Bizim ülkemizde bilgi birikmiyor. Her şeye yeniden, sıfırdan başlıyor ve sonuç- ta da bulunduğumuz yerden bir adım ileri gide- miyoruz. Bu söylediğimin bir örneği şimdilerde siyaset gündemini oluşturuyor. Gündem, “Kürt açılımı”… Başbakan’ın konuya ilişkin herhangi bir yeniliği bu- lunmayan sözlerinin, çoktan aşılmış bir alt düzey duy- gusallığı taşıyan konuşmalarının, yeni, büyük, ola- ğanüstü buluşlarmış gibi alkışlandığını görüyoruz… Kürt açılımı denilen şeyin arkasında neler ola- bileceğini, bizim gazeteden ve başka gazeteler- den akıl ve sağduyu sahibi birçok yazar arkadaş dile getirdi ve getirmekte. İktidar partisinin birdenbire alevlenen görüşme taleplerini ciddiyet ve içerikten yoksun bulan mu- halefet liderleri ve sözcüleri de görüşlerini ve so- rularını açıkça dile getirmekteler. Şu soruların yanıtlanması gerektiği gün gibi or- tada: Kürt sorununu çözme çabalarının, ABD’nin Irak’tan çıkma arifesinde birdenbire hız kazanmış olması rastlantı mıdır? Zamanlama rastlantı değilse, bu olgunun ABD çıkarlarıyla bağıntısı ne olabilir? ABD’nin çıkarlarıyla kendi ülkemizin çıkarları han- gi noktalarda örtüşebilir, ya da örtüşebilir mi? Başbakan’ın her sözünde keramet arayan ya da görevleri bu olanlara söyleyecek sözüm yok.. Onların zihinlerini ve vicdanlarını bu gibi soru- ların kurcalamayacak olması doğaldır. Fakat bizler bunları sorup yanıtlarını bulmak zo- rundayız. İçeriğiyle de biçimiyle de en alt basamaktaki bir bilinç ve zevk düzeyini yansıtan sözümona bu kar- deşlik çağrıları, söylediğim gibi, yeni bir şey değil… Kürt sorununa ilişkin olarak bunların çok daha düzeylileri yapılageldi ve yapılmakta. Sözünü ettiklerimde bir yenilik varsa eğer, bu, daha önce görülmedik ölçüde vıcık vıcık bir duygusallığın, çadır tiyatrosu gösterilerine özgü gözyaşlarıyla daha da cıvıklaşmış olarak topluma sunulmasıdır… Şu andaki asıl sorun ise, hiçbir sonuç verme- yeceği başından belli bu temelsiz ve içeriksiz çağ- rıları ciddiye alıp almamaktan çok, Türkiye’nin üni- ter bir ulus devlet olarak varlığını sürdürüp sür- düremeyeceği sorusu- dur. Bana öyle geliyor ki yandaş medya güruhu- nun çığırtkan destek ate- şi altında iktidarca sergi- lenmekte olan kardeşlik vodvilinin sahne gerisin- de tezgâhlanmakta olan da budur…. ataolb@cumhuriyet. com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Geçen yõlki görüşmelerde üzerinde sendikalarla anlaşma sağlanan 16 hüküm yerine getirilmedi Hükümet sözünü tutmadõMURAT KIŞLALI ANKARA - Hükümet ile memur sendikalarõ arasõndaki toplu görüş- meler bugün başlarken Hükümet ge- çen yõlki görüşmelerde yapmaya söz verdiği çok sayõda düzenlemeyi hâlâ gerçekleştirmedi. Geçen yõl yapõlan gö- rüşmelerde üzerinde mutabakat sağ- lanan 27 hükümden 16’sõ hükümet ta- rafõndan yerine getirilmedi. Türkiye Kamu-Sen bu durumu “Artık verilen sözlerin tutulmadığı, imza altına alınan metinlerin esamesinin okun- madığı bir sürece girilmiştir. Ülke- de her alanda olduğu gibi sendika- cılık alanında da güvensizlik orta- mı yaratılmak istenmektedir” şek- linde değerlendirdi. Hükümetin 2008 yõlõ görüşmele- rinde memur sendikalarõyla “üzerin- de mutabakat sağlanan hüküm- ler”den yerine getirmedikleri şunlar: ? Halen 375 sayõlõ kanun hükmün- de kararnameye göre ödenmekte olan ek ödemenin, eşit işe eşit ücret pren- sibine uygun olarak 2012 yõlõ ortasõ- na kadar kademeli bir şekilde arttõrõl- masõ. ? Prensip olarak kamu yöneti- minde etkinlik, verimlilik ve per- formans esasına dayalı bir çalışma düzeninin yerleştirilmesi ve sosyal diyaloğun geliştirilmesi. ? Her yõl toplu görüşme sürecinde en başarõlõ üç kamu kurum ve kuruluşu ile başarõlõ bulunan üç kamu çalõşa- nõnõn belirlenerek ödüllendirilmesi. ? Aynı kurum içinde aynı koşul- ları ve hizmet niteliklerini taşıyan aynı unvandaki kamu görevlilerinin karşılıklı olarak yer değiştirme ta- leplerinin, hizmet gerekleri ve o bölgeye atanabilme konusunda ge- rekli nitelikleri taşıyor olmaları şartıyla yerine getirilmesi konu- sunda kurumlara tanınan takdir yetkisinin kaldırılması hususunda kanuni düzenleme yapılması. ? Olumsuz sicile itirazlarõ değer- lendirecek bir komisyon kurulmasõ ko- nusunda düzenleme yapõlmasõ. ? Disiplin cezalarında tanınan savunma süresinin ilgilinin isteği üzerine 7 gün uzatılabilmesi. ? Resmi tatil ve bayram tatillerin- de hizmetine ihtiyaç duyulanlar hariç, il dõşõna çõkõşta izin alõnmasõ uygula- masõna son verilmesi. ? 657 sayılı kanunun 126. ve 135. maddelerinin değiştirilerek uyarma ve kınama cezalarına itirazların disiplin kuruluna yapılması. ? Memura eşinin doğum yapmasõ durumunda verilen izin süresinin 5 gü- ne çõkarõlmasõ, 1’inci derecedeki ka- yõn hõsõmlarõnõn ölümü halinde de 3 gün izin verilmesi. ? Memura, bakmakla yükümlü olduğu hastasına kendisinden baş- ka bakacak kimsenin bulunma- ması ve sağlık kurulu raporuyla re- fakatçi tahsisinin belgelendirilme- si ve raporda öngörülen süreyi aş- maması kaydıyla yılda 1 aya kadar aylıklı refakat izni verilmesi. ? 657 sayõlõ kanunun ek 31’inci maddesinde öngörülen ödemenin mü- racaat tarihinden itibaren 1 ay içeri- sinde yapõlmasõnõn sağlanmasõ. ? Devlet Personel Başkanlığı’nda Kamu Görevlileri Sendikaları Dai- resi Başkanlığı’nın kurulması. ? Başta anayasa ve ilgili kanunlar uyarõnca memurlar tarafõndan yürü- tülmesi gereken hizmetler göz önün- de bulundurularak kamu kurum ve ku- ruluşlarõnda ortaya çõkan uygulama sorunlarõnõn takip edilmesi. ? Teftiş ve denetim uygulamala- rında ortaya çıkan aksaklıkların Başbakanlık Teftiş Kurulu Baş- kanlığı’na iletilmesi. ? 4046 sayõlõ kanunun 22’nci mad- desi gereğince araştõrmacõ olarak nakledilecek personelin, görevde yük- selme mahiyetinde olmamak kay- dõyla atama teklifi yapõlacak kamu ku- rum ve kuruluşlarõnca talep edilmesi halinde bu talep çerçevesinde atama yapõlabilmesinin mümkün hale geti- rilmesi için kanuni düzenleme yapõl- masõ. ? 4046 sayılı kanunun 22. mad- desine göre yapılan nakillerde sen- dika ve şube yönetim kurulu üye- lerinin ve atama yapılması istenilen kurumun yazılı talebi halinde, ni- telikleri, atama yapılacak kurum- lardaki boş kadro durumu dikka- te alınarak aynı hizmet kolunda di- ğer kamu kurum ve kuruluşların- da bir kuruma atanmalarının sağ- lanması. H Ü K Ü M E T V E M E M U R L A R B U G Ü N M A S A Y A O T U R U Y O R ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ile yetkili memur sendikalarõ, kamu çalõşanlarõnõn ge- lecek yõlki ekonomik ve sosyal haklarõnõ belirle- mek üzere bugün masaya oturacak. Başbakanlõk Merkez Bina’daki toplantõ, Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı başkanlõğõnda, saat 10.00’da başlayacak. Kamu Görevlileri Sendikalarõ Yasasõ uyarõnca, her hizmet kolunda en fazla üyesi bulunan sendikanõn katõldõğõ toplu görüşmelerde memur heyetine, bu yõl en fazla üyeye sahip konfederas- yon olmasõ dolayõsõyla hükümete yakõnlõğõyla bili- nen Memur-Sen başkanlõk edecek. Memur-Sen en düşük memur maaşõnõn 1360 liraya, Türkiye Ka- mu-Sen 1219 liraya, Kamu Emekçileri Sendikala- rõ Konfederasyonu (KESK) ise 1500 liraya çõka- rõlmasõnõ istiyor. YÖK’ÜN KATSAYI DÜZENLEMESİ İmamhatipliler bekleyişte MAHMUT LICALI ANKARA - YÖK’ün 2009 ÖSYS sonuçlarõ belli olmadan 2010 yõlõndan itibaren uygulanacak yeni kat- sayõ düzenlemesine iliş- kin aldõğõ karar, başta imam hatipliler olmak üzere meslek lisesi me- zunlarõnõn bu yõl tercih yapmamalarõna, 2010 yõlõnõ beklemelerine ne- den oldu. ÖSYS’ye baş- vuran meslek liselilerin sayõsõ 2008’e göre yak- laşõk 17 bin kişi azalõr- ken, tercih yapma hak- kõ olmasõna karşõn baş- vuru yapmayan aday sa- yõsõ ise 36 bin 720 kişi artarak 431 bin 704 ki- şiye yükseldi. 2009 ÖSYS’de üni- versitelerde toplam 88 bin 571 kontenjanõn boş kalmasõnõn nedenleri- nin başõnda YÖK’ün 2 yõldõr arttõrdõğõ konten- janlar ve 2010’da uy- gulanacak katsayõ uy- gulamasõ geliyor. Prof. Dr. Yusuf Ziya Öz- can’õn YÖK Başkanlõğõ döneminde üniversite- lerin kontenjanlarõ yak- laşõk yüzde 50 oranõnda arttõrõldõ. Yerleştirme- lerin ardõndan boş kalan kontenjan sayõsõ iki yõl içinde 4.3 kat arttõ. 2007’de 20 bin 490 olan boş kontenjan sayõsõ, 2009’da 88 bin 571’e yükseldi. Katsayı molası Başta imam hatipliler olmak üzere meslek li- sesi mezunlarõ gelecek yõldan itibaren uygula- nacak yeni katsayõ uy- gulamasõ nedeniyle da- ha avantajlõ hale gele- cekleri için bu yõl tercih yapmamayõ seçti. Yeni katsayõ düzenlemesine göre imam hatip ve meslek liselerinin önün- deki engeller kalkõyor. 2010’da ister alan içi, is- ter alan dõşõ tercih ya- põlsõn tüm lise türlerinin ortaöğretim başarõ pu- anlarõ 0.15 katsayõ ora- nõyla çarpõlacak. Böy- lece imam hatiplilerin, tõp, hukuk, siyaset bili- mi gibi alan dõşõ tüm programlarõ tercih et- melerinin önü açõlacak. Kılıçdaroğlu,Erdoğan’ayüklendi FARUK KIRTAY YALOVA-İSTANBUL (Cumhuriyet) - CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan- vekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de örtülü bir fa- şizm var” dedi. Atatürk’ün Koru beldesini ziyaretinin 80. yõlõ etkinlikleri kapsamõnda Yalova’da bulunan Kõlõçdaroğlu, TEMA Vakfõ Ku- rucusu Hayrettin Karaca’yõ Termal yolu üzerindeki evinde ziyaret etti. Atatürk’ün Yalo- va’daki mirasõ olan TİGEM arazisinin Yalova Üniversite- si’ne verilmek istenmesine tep- ki gösteren Karaca, “Burası Yalova’nın akciğeri. Yürüt- menin durdurulması için TE- MA olarak dava açtık. Ama korkarım ki şeriatın temsilcisi olan bir rektörü buraya ge- tirdiler. TİGEM de elden gi- decek” dedi. Daha sonra Koru beldesine geçen Kõlõçdaroğlu, belediye binasõ önünde yaptõğõ konuş- mada hükümeti sert bir dille eleştirdi. Kõlõçdaroğlu, “Tür- kiye’de örtülü faşizm var. AKP kendi yandaş medyası- nı yaratıyor. Halk sokaklar- da ve meydanlarda demo- kratik hak ve taleplerini dile getiriyor. Ancak sokakta hak- larını arayan insanlarımız coplanıyor, gözaltına alını- yor, haklarında soruşturma açılıyor. Geçen günlerde Mı- sır’da ekmek zammını halk protesto etti. Yapılan bu pro- testodan sonra zamlar geri alındı. Sokaklara çıkan halkı, Mısır Başbakanı edebe davet etmedi. Demek ki Mısır Baş- bakanı, Erdoğan’dan daha ileri seviyede” diye konuştu. Öte yandan Kõlõçdaroğlu’nun İETT ile ilgili iddialarõna iliş- kin İBB’nin dün yaptõğõ açõk- lamada, “Önyargılarla ger- çekler görmezden gelinmek- te ve mesnetsiz ithamlarda bulunulmaktadır” savunma- sõ geldi. Eğitim - İş’ten Danıştay’a katsayı başvurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim- İş, imam hatiplilerin üniversiteye girişte önünü açan yeni katsayõ düzenlemesinin yürütmesinin durdurulmasõ ve iptali istemiyle Danõştay’da dava açtõ. Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel Adıbelli, yeni katsayõ uygulamasõnõn Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn (MEB) ortaöğretimin yönlendirme hedefine odaklõ “alan/dal uygulaması”nõ etkisizleştirdiğini kaydetti.