Katalog

CMYB C M Y B 15 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kimlik... Şimdi yeni bir söylem başladı... Hep birlikte yeni bir kimlik arayacağız. Bu kimlik nasıl bir kimlik? Türkiye’yi etnik ayrışmaya götürecek bir süreç baş- ladı. ABD’nin “böl ve yönet” yönteminin Türkiye’deki medya ayağı bu işi üstlendi. Dört kol çengi örneği, başladılar çalıp oynamaya... AKP, yuvarlak sözlerle, “barış ve kardeşlik tür- küleri” ve Başbakan’ın “duygusal konuşmasıyla” gözleri bir başka noktaya çevirirken hükümetin dalkavuk kolu “ulusal kimliği” ortadan kaldırmak için eyleme geçti bile. Elbet barış, huzur, kardeşlik! Elbet Türklerin, Kürtlerin, Lazların, Çerkezlerin, Boşnakların ve Süryanilerin bu coğrafyada barış için- de yaşamaları! Elbet demokrasi ve özgürlük! Elbet hukuk devleti! Bizi tümleştiren çizgi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı değil midir? AKP yandaşları, Soros’un çocukları, Büyük Or- tadoğu Projesi’nin maaşlı kalemleri, din pazarla- macıları, ulusal kimliğimizden rahatsız... Gerçekten merak ediyorum “Türk ulusu” söz- cüğünden neden rahatsız oluyor beyzadeler? Ulusal kimliğimizin bu coğrafyada yaşayan in- sanlarımızı neden rahatsız ettiğini anlamış deği- lim. Kürt kökenli yurttaşlarımızın böyle bir tasası ol- duğunu da hiç sanmıyorum. ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler- de de ulusal kimlik vardır. Bu ülkelerde de resmi dil vardır... Eğer etnik kimliği eğitime sokarsanız o ülkede ne barış kalır ne de huzur! Doğal olan etnik kimliğin yanı sıra ulusal kimlik- tir. Bu kimlik de Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığıdır. Tıpkı ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’da olduğu gibi... Annelerin acısını sadece bu beyzadeler görüyor yüreklerinde. Ölenler bu ülkenin çocukları. Boş sözlerle bir yere varılmaz... Önce PKK’nin bir terör örgütü olduğuna karar ve- rin. “Kürt gençleri niçin dağa çıktı, binlerce insan ni- ye ölümü göze aldı” sorusunun yanıtını siz verin. Bir dönem “Kürdistan” düşü kurdunuz, bağım- sız “Kürt devleti” tezini geliştirdiniz... ABD’yi ve AB ülkelerini arkanıza aldınız... ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra hesaplar değiş- ti, Irak’ın kuzeyinde yerel yönetim ortaya çıktı... 2011’de ABD Irak’tan çekilecek... PKK o tarihten sonra oralarda barınamayacak... Olayın özü bu! Güneydoğu’da bir başka tehlike daha var, ne- dense pek konuşulmuyor... Köktendinci örgütler cirit atıyor Diyarbakır’da, Bat- man’da, Van’da. Hizbullah, İslami Hareket, Müslüman Kardeşler ve El Kaide. Giderek güçleniyorlar... Büyük kentlerimizde zaman zaman yapılan ope- rasyonlarda çok sayıda köktendinci örgüt militanı ya- kalanıyor. Tüm köktendinci örgütlerin çıkış noktasının Gü- neydoğu olması bir rastlantı mı sizce? Yakın tarihimizdeki ayaklanmalara bakarsanız, bu tür örgütlerin hangi devletler tarafından kışkır- tıldığını görürsünüz. Ben Kürt sorununun çözümünden yanayım... Elbet Kürtler kültürel hak ve özgürlüklere sahip ola- caklar. Kendi dillerinde yazacaklar, okuyacaklar. Tek koşulla: “Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığında, anayasal güvence altında.” Demokrasiler laiklik temelinde gelişir, tarikat şeyhlerinin, din pazarlamacılarının tekkelerinde ve zaviyelerinde değil. Türkiye’nin anadili Türkçedir ve bu topraklarda ya- şayanlar Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır. Bunun etnik ayrımcılıkla, ırkçılıkla uzaktan yakın- dan ilişkisi yoktur... Televizyon ekranlarında ahkâm kesen madra- bazlar, Türkiye’yi ayrıştırmak için yoğun çaba har- cıyorlar. Birkaç gün önce Meclis’te ağlayan AKP millet- vekillerini gördüm... Türkiye’nin son 20 yılında yaşadığımız ölümlere, acılara karşın suskun duranlar, devlet içindeki ör- gütlü çetelerin ortaya çıkmasını isteyenlere “Mum söndü oynuyorlar” diyenler, şimdi niçin ağlıyorlardı? Sınır boylarında nöbet tutan, çatışmada şehit dü- şen Mehmetçikler için mi? Yoksa rol gereği mi? Li- derlerini çok sevdikleri için mi? Ne için?.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Çelebi’den Eti işçisine destek İstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Tek Gõda-İş Sendikasõ’na üye işçilerin Eskişehir’deki Eti Fabrikasõ’nda başlattõğõ grev nedeniyle sendika yönetimine bir mesaj gönderdi. Çelebi, dayanõşma ve sõnõf kardeşliği duygularõnõ ilettiği mesajõnda “İnanõyoruz ki Eti işçilerinin mücadelesi, Türkiye işçi sõnõfõ mücadele tarihinde önemli bir kazanõm olarak yer alacaktõr” dedi. Zere olayında Adli Tıp’a suçlama ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Çukurova Üniversitesi Tõp Fakültesi Balcalõ Hastanesi’ndeki mahkûm koğuşunda kalan tutuklu kanser hastasõ Güler Zere’nin salõverilmesi için düzenlenen eylemde, “AKP ve Adli Tõp, hukuki, bilimsel değil, siyasi kararlar vermektedir” denildi. ÖDP, DTP, EMEP, ESP, Sosyalist Parti, KESK, İHD ve Halkevleri ile çok sayõda sivil toplum örgütünün katõldõğõ eylemde, katõlõmcõlarõn “Güler Zere’ye özgürlük”, “Hasta tutsaklar serbest bõrakõlsõn”, “Tecriti kaldõrõn, ölümleri durdurun” sloganlarõ altõnda konuşan Mehmet Bõldõrcõn, “Kanser hastasõ Güler Zere gün gün ölüme giderken demokratik kurumlarõn yükselen sesine rağmen ellerini ovuşturarak ölümünü bekleyen sorumlular vardõr. Bunlar siyasi iktidar, Adli Tõp Kurumu, Adalet Bakanlõğõ ve ilgili savcõlõklardõr” dedi. CHP’de il-ilçe çekişmesi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Adana İl Başkanõ Serdar Seyhan’õn, CHP Çukurova İlçe Başkanõ Mustafa Köseoğlu ve yönetim kurulu üyelerinin görevden alõndõğõnõ duyurmasõnõn ardõndan, Genel Merkez’den Genel Sekreter Önder Sav imzasõyla “Kayyumu durdurun, inceleme yapacağõz” yazõsõnõn gelmesi, CHP çevrelerinde “il-ilçe çekişmesi” olarak yorumlandõ. Kürtçe köy isimleri BATMAN (AA) - Batman Belediyesi, Batman şehir planõ adõ altõnda çõkaracağõ haritada, ilçe, belde ve köylerin Türkçe isimlerinin yanõ sõra Kürtçe isimleri de yer alacak. Batman Belediyesi 2000 yõlõnda hazõrladõğõ ancak eksik olmasõ nedeniyle güncelleştireceği Batman şehir planõ haritasõnda, Batman merkez ile ilçelere bağlõ köy ve mezralarõn tümünün Türkçe isimlerinin altõnda Kürtçe isimler de yer alacak. 275 köy ve 294 mezranõn isimlerinin yer alacağõ harita, önümüzdeki günlerde basõlacak. DTPGenelBaşkanõTürk,Öcalan’õnKürtsorunununçözümündetaraflardanbiriolduğunusöyledi ‘Öcalandikkatealõnmalõ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, Kürt sorununun çözümünde terör örgütü başõ Abdullah Öcalan’õn da taraflardan biri olduğunu, PKK üzerinde önemli bir etkinliğinin bulunduğunu belirtti. 72 milyonun hassasiyetlerinin göz önünde bulundurularak bir çözüme gi- dilmesi gerektiğini kaydeden Türk, 30 yõldan beri silahlõ bir sürecin yaşandõ- ğõnõ, bu konuda etkili olmasõ gereken in- sanlarõn yokmuş gibi davranõlarak ya da düşüncelerini önemsemeyecek bir yak- laşõm biçimi sergilemenin sõkõntõ yara- tacağõnõ söyledi. Türk, “Burada hem TSK’yi hem de PKK’yi kastediyo- rum. Bu işin öncülüğünü yapacak olan siyasi iradedir. Ama tüm dü- şüncelerin dikkate alınması gerekti- ğine inanıyorum” dedi. Bu sürecin so- nunda Türkiye’nin bölünebileceği yö- nündeki eleştirilerin anõmsatõlmasõ üze- rine Türk, amaçlarõnõn Türkiye’yi çöz- mek değil sorunu çözmek olduğunu sa- vundu. Etnik milliyetçiliğin ne kadar teh- likeli olduğunu bildiklerini kaydeden Türk, “1000 yıldır birlikte yaşamış iki halkı birbirinden ayrıştırmak ne Türk’ün ne de Kürt’ün yararınadır” görüşünü dile getirdi. Öcalan’õn sürece dahil edilmesini is- teyip istemediklerinin sorulmasõ üzeri- ne Türk, “Taraflardan biri midir, bi- ridir. PKK üzerinde önemli bir et- kinliği var mı, var. Toplum tarafın- dan önemsenen bir isim midir, isim- dir. O zaman sürecin gerçekten de- mokratik, barışçıl bir sürece, çözüm sürecine evrilmesi konusunda etkili olan herkesin hassasiyetini, söyle- diklerini dikkate almamız gereki- yor. Sonuçta elinde silahı tutan PKK’dir. PKK’yi en fazla etkileyecek olan o. Siyasetin de başıdır, öncüsü- dür. O zaman onun söylemlerinin, bu sürecin barışçıl bir sürece evrilmesi- ne etkili olacağını düşünüyorsak, onun söylediklerini de dikkate alma- mız gerekiyor” görüşünü dile getirdi. Ahmet Türk, Kürt sorununun çözümü konusunda etkili olacak tüm düşüncelerin dikkate alõnmasõ gerektiğini söyledi. ‘Bedeli ne olursa olsun çözeceğiz’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında konuştu. (Fotoğraf: AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, bede- li ne olursa olsun Kürt sorununu çö- züme kavuşturacaklarõnõ belirterek “Bu meseleyi kökten çözmenin tam zamanı, tam zemini” dedi. Erdoğan, partisinin il başkanlarõ toplantõsõndaki konuşmasõnda Kürt açõlõmõna ilişkin değerlendirmeler yaptõ. Türkiye’nin artõk bu sorunu köklü bir biçimde çözüme kavuştur- masõ gerektiğini anlatan Erdoğan, “Bu meseleyi kökten çözmenin tam zamanı, tam zemini” dedi. Toplumda bu sorunu artõk uyanma- mak üzere tarihe gömmek için tam bir irade ve istek olduğunu savunan Er- doğan, bu işin istismarõnõ yapan ve AKP’yi bununla vurabileceğini zan- nedenlerin süreci engellemek istedi- ğini söyledi. Erdoğan, “Biz bunların hiçbirine aldırmıyoruz. Bedeli ne olursa olsun adımlarımızı attık, atıyoruz ve atacağız” dedi. Ülkenin birliği, bütünlüğü ve kar- deşliğini tartõşma konusu yapmaya- cağõnõ, muhataplarõnõn 71.5 milyon Türkiye vatandaşõ olduğunu kayde- den Erdoğan, “Aziz vatandaşları- mızdan başka muhatap tanımıyo- ruz. Demokrasi ve hukuk devle- tinde milletin temsilcileri de belli- dir, herhangi bir temsil mercii de tanımıyoruz” diye konuştu. MHP ve CHP’nin tavrõnõ eleştiren Erdoğan, İ- çişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn ran- devu talebine iki partiden de ret ya- nõtõ geldiğini anõmsatarak “Önce ka- bul et, otur konuş da ondan sonra ‘biz bu şartlarda yokuz’ de. Bunu bi- le yapamadılar. Onların ne denli uzlaşmacı olduğu ortada” diye ko- nuştu. Erdoğan, Devlet Bahçeli ve Deniz Baykal’a “Gelin kapılarınızı ka- patmayın, bu sürecin dışında kal- mayın. Siz de katkınızı verin, yapıcı önerilerinizi sunun” diye seslendi. DTP’yi de uyaran Erdoğan, DTP temsilcilerinden tahrik edici, kõşkõr- tõcõ açõklamalar ve ülke genelinde oluşmuş mutabakat iklimini zedele- yecek girişimlerden kaçõnmalarõnõ istedi. ŞAHİN: Sorunun çözüm zemini Meclis’tir KARABÜK (Cumhuriyet) - Memleketi Karabük’ü ziyaret eden TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, Vali Nurullah Çakır’õ makamõnda ziyaret etti. KARDEMİR A.Ş’nin Karabük için çok önemli bir kuruluş olduğunu ve ilde birçok ya- tõrõma öncülük ettiğini ifade eden Şahin, dev- let olanaklarõnõn da kentin kalkõnmasõ için se- ferber edilmesi gerektiğini belirtti. Daha son- ra Karabük Belediye Başkanõ Rafet Vergili’yi de ziyaret eden Şahin, gazetecilerin sorularõ- nõ yanõtladõ. Türkiye’nin her türlü sorununun çözüm zemininin TBMM olduğunun altõnõ çi- zen Şahin, “Türkiye’nin uzun yıllardır te- rörle mücadele ve güvenlik açısından sarf ettiği enerjinin Türkiye’nin kalkınması için sarf edilmesi, hepimizin lehine olacaktır. Bu konuya her basiret sahibi insanın, ku- ruluşun destek verebileceğini umuyorum” diye konuştu. Bir gazetecinin YARSAV Başkanõ ile ilgi- li soruşturmaya onay vermesi ile ilgili sorusunu yanõtlayan Şahin, “Birçok işlemle ilgili onay verdim. Bahsettiğiniz konuyla ilgili bir açıklama yapılması icap ediyorsa, şu anda görev başında bulunan Adalet Bakanımız yapar. O nedenle, ben bu tür polemiklerin içerisine girmem” yanõtõnõ verdi. ALİ BALKIZ: Diyanetçi Alevilik yaratmaya çalışmayın MEHMET MENEKŞE HACIBEKTAŞ - Nev- şehir’de bugün başlayacak Hacõ Bektaş Veli’yi anma etkinliklerinden önce bir basõn açõklamasõ yayõmla- yan Alevi Bektaşi Fede- rasyonu (ABF) Genel Baş- kanõ Ali Balkız, Alevi Bek- taşi Federasyonu olarak dergâhõn kendilerine ve- rilmesi talebini bir kez da- ha yineleyeceklerini ifade etti. Balkõz, gelmiş geçmiş bütün siyasal iktidarlarõn dergâha müdahale etmeye çalõştõklarõnõ belirtti. Hacõ Bektaş Veli’yi anma tö- renlerinde ABF ve Hacõ- bektaş Belediyesi’nin iki ayrõ tören düzenlemesini bir kez daha eleştiren Bal- kõz, belediyeye törenleri Alevi kurumlarõyla birlik- te düzenlemesi çağrõsõnda bulundu. Bu ayrõşmanõn son bulmasõ için federas- yon olarak Hacõbektaş Be- lediyesi’ne birlikte bir Ale- vi kurultayõ düzenlenme- sini öneren Balkõz, anma törenlerinin giderek artan “Diyanetçi ve Türk İslam sentezci” bir yaklaşõmla yapõlmaya başladõğõnõ sa- vundu. Balkõz, açõklama- sõnda şu ifadeleri kullandõ: “Alevi toplumunun kendi içinden yetiştirdiği, akademisyenler, araştır- macılar ve aydınlar du- rurken, Hacı Bektaş Ve- li’yle onun aydınlanmacı öğretisiyle alakası olma- yan ‘misyonerlerin’, siya- sal İslamın temsilcilerinin konuşturulması Hacı Bektaş başta olmak üze- re bütün Anadolu eren- lerinin kemiklerini sızla- tır.”