18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Öve öve bitiremiyorlar. Her cümlesini manşetlere taşıyorlar. Uçağına aldığı kimi gazetecilere Çankaya’daki, CHP ve MHP’nin “yaklaşımlarını iyi niyetli gördüğünü” söy- lüyor ve ekliyor: “Bu en önemli meseleyi görmeme- leri mümkün mü?” Elbette değil. Değil ama gerek CHP’nin, gerek MHP’nin “bu en önemli meseleyi” bağlı olduğu par- tinin hükümeti gibi görmedikleri de yadsınamaz bir gerçek. Noterliğini yaptığı hükümet böyle düşünmüyor. Dünya ahret “kardeşi” RTE, MHP’yi iyi niyetli görmüyor. CHP ile zaten sürekli kavgalı. Görüşmek istemiyor. Şu soruya yanıt aramak gerekmiyor mu: Partisinin genel başkanı RTE’den ayrı düşen Çankaya’daki aca- ba neden; Kürt sorununun çözümünde “muhalefet partilerini iyi niyetli gördüğünü vurgulamak” gereği- ni duyuyor? Yanıtı kolay: AKP’nin değil, herkesi kucaklayan, Tür- kiye’nin cumhurbaşkanı olduğunu kanıtlamak çabası! Devlette uyum sağlaması anayasal görevi: Bir- denbire Kürt açılımı adı ile ortalığı velveleye veren kar- deşinin muhalefete karşı bağnaz tutumuna değin- miyor. Hükümetten soruna çözüm olanaklarını bir an ön- ce saptayarak bunları bir an önce açıklamasını iste- miyor. Yukarıdan, üstelik ülkenin birliği bütünlüğü üzerinde klasik söylemlerle olaylara yön veren adam durumuna yükselmek ise... olaylara da sorunlara da yarar sağ- layacak yöntemler değil. Soru: Türkiye bu sorunu nasıl çözecek? Çankaya’dakinin yanıtı: “Modern devletler böyle so- runları nasıl çözerse öyle!” İşte böyle hazır cevap dediklerinden bir devlet ada- mımız var; ama uçağına aldığı seçme gazeteciler ikin- ci bir soruyla; “Hangi modern devlet böyle sorunla- rı çözdü acaba?” içeriğinde bir soruyla Çanka- ya’dakini açıklamaya zorlamıyor. Evet! Hangi devlet? IRA ile baş edemeyen İngiltere mi? Bölücü ETA ile İspanya mı? Son açılım planı Kürt sorununun sonu değil, so- nuncu aşaması! Medya Büyükelçi James Jeffrey’e soruyor, yanıt alıyor: “Son açılım planı ABD’nin planı değil.” Fakat uçağındaki yazarlar; Çankaya’dakine, Kürt bölücü hareketlerinin arkasında yabancı parmağın olup olmadığını nedense sormuyorlar. ABD’nin yıllardır ulusal politikasına uygun manev- ralarla Kuzey Irak’taki olası Kürt devletine her türlü desteği verdiği... PKK ile doğrudan olan-olmayan yol- lardan temas kurduğu, yardım ettiği... Türkiye’nin ör- güt sorununu çözmek için K. Irak’a askeri müdaha- lesine sürekli karşı çıktığı bilinmeyen gerçekler değil. Bugün gelinen aşamada rol alanların başında ör- gütün parlamentodaki uzantısı Demokratik Toplum Partisi ile devletin muhatap almasında ısrar ettikleri Abdullah Öcalan denilen terörist başı geliyor. Öcalan’ı ABD bize 16 Şubat 1999’da Kenya’da tes- lim etti. Tek bir koşul öne sürdü: Sağ olarak Türkiye’ye ge- tirilecek ve adil yargılanacak! Ecevit hükümeti MİT Müsteşarı kanalı ile CIA’nın ilettiği koşulu kabul etti ve ancak o zaman Öcalan der- dest edilerek getirildi. Gazetelerin yazar ve yöneticileri ile yaptığı bir di- zi görüşmede MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, hü- kümetin ABD koşulunu “Öcalan’ın sorunun çözü- münde kullanılacağı ve yararlı olacağı düşüncesiyle kabul ettiğini” söylüyordu. Yıllar geçti. Sağ, sağlıklı Öcalan PKK (Kürt) soru- nunun çözümünde Türkiye’ye değil, kendi amaçla- rına hizmet eder konuma geldi. Şimdi sormak gerekiyor: ABD, Öcalan’ı teslim ederken sağ kalmasında ne- den ısrar etti? Terörist başının sağ kalmasını Türkiye kabul et- mezse teslim etmeyeceğini içeren tek koşulda neden direndi? Oysa ABD’deki kimi eyaletlerde idam cezası yü- rürlükte. Guantanamo gibi örnekler ABD’nin insan hakları gibi ulusal kurallara pek iltifat etmediğini gös- teriyor. ABD Irak’tan çekilirken Türkiye’nin K. Irak’la ılım- lı ilişkiler kurması... birden hız kazanan açılım hare- ketini desteklemesi… Öcalan’ın açılımda rol alan ak- törlerden biri olması... ABD’nin on yıl önce Öcalan’ın sağ kalmasında ne- den direndiği bir anlam kazanmıyor mu? SAYFA 11 AĞUSTOS 2009 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 29 Edirne PB 30 Kocaeli PB 29 Çanakkale PB 30 İzmir B 31 Manisa B 32 Aydın B 35 Denizli B 34 Zonguldak PB 24 Sinop Y 24 Samsun Y 22 Trabzon Y 23 Giresun Y 23 Ankara B 28 Eskişehir B 27 Konya B 26 Sıvas B 22 Antalya B 36 Adana B 35 Mersin B 33 Diyarbakır B 34 Şanlıurfa B 34 Mardin B 32 Siirt B 34 Hakkâri PB 25 Van Y 24 Kars Y 20 Oslo Y 18 Helsinki Y 22 Stockholm Y 21 Londra Y 23 Amsterdam Y 21 Brüksel Y 22 Paris Y 23 Bonn PB 25 Münih Y 26 Berlin Y 25 Budapeşte Y 25 Madrid Y 30 Viyana Y 24 Belgrad Y 29 Sofya Y 25 Roma PB 29 Atina PB 31 Zürih Y 24 Moskova PB 24 Aşkabat B 32 Astana PB 20 Taşkent A 34 Bakû B 23 Bişkek B 31 Tiflis PB 26 Kahire PB 32 Şam B 35 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimleri par- çalı ve çok bulutlu, Orta Karadeniz kıyıla- rı, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu ile Si- nop çevreleri sağa- nak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. lan bir davada Danõştay 8. Dairesi’nin 04.06.2008 tarih ve 2008/4072 sayõlõ kararõ ile de kesinlik kazanmõştõr. Kaldõ ki, konu ile ilgili olarak gö- rüşüne başvurulan OGM Hukuk Mü- şavirliği, 4 Haziran 2009 gün ve 1125 sayõlõ yazõlarõnda; “...Danıştay 8. Dai- re’sinde görülmekte olan 2005/4198 Esas Sayılı davada, üst hukuk nor- mu niteliği taşıyan MFİY’nin bazı maddelerinin yürütmesinin durdu- rulması, 6831 Sayılı Orman Kanu- nu’nun 16. maddesine göre düzen- lenen ‘OSAVİH’in madencilikle ilgili hükümlerini etkilemektedir...” de- nilerek, olaya açõklõk getirmiştir. Bu hukuksal görüş üzerine OGM, 24.06.2009 gün ve 2729 sayõlõ genel- ge ve bu emrin yeterince anlaşõlama- masõ üzerine, 24.07.2009 tarih ve 2927 sayõlõ yeni bir genelge yayõmla- yarak daha önce izin alan kişi ve ku- ruluşlarõn devir, temlik, iptal ve altyapõ tesisi talepleri hariç, madencilik faa- liyetleri ile ilgili taleplerin durdu- rulduğunu emirlemiştir. Ve dikkat edi- lirse ilk emirdeki “ikinci bir emre ka- dar” hükmü, bu son emirde yer al- mamõştõr. Bu sevindirici bir gelişme- dir ve altõncõ lobisinin baskõlarõna di- renerek bu kararõ alan ormancõ büro- kratlarõ kutlamak gerekiyor. Ama bu çaba ne kadar devam edecek? Umarõz, doğal kaynak yönetimine ve çevresel değerlere saygõlõ yeni bir yasa ve yö- netmelik yapõlõr da, korunmasõ gereken değerlerimiz talandan, ormancõlar da siyasi baskõ ve tehditten kurtulur. Ama ben bu konuda pek umutlu de- ğilim. Çünkü AKP grubunda, Anaya- sa Mahkemesi’nce iptal edilen 7. mad- denin yeniden canlandõrõlmasõ için yoğun bir çalõşma yapõldõğõ ve önü- müzdeki sonbaharda bu bağlamda so- nuç alõnacağõna ilişkin ciddi duyumlar alõyorum. Demek ki işimiz zor. Yeni ve uzun soluklu bir mücadele için ha- zõrlõklõ olmak gerekiyor. Sevgi ile kalõn. EYLEMLERİNİ SÜRDÜRÜYORLAR ‘Ataköy’ü rantçõlara teslim etmeyeceğiz’ İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamõ Des- tekleme Derneği (ÇYDD), Atatürkçü Düşünce Der- neği (ADD) ve TMMOB’nin de aralarõnda bulun- duğu 13 sivil toplum kuruluşunca oluşturulan “Sa- hiline ve Yeşiline Sahip Çık Platformu”nun, Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) Ataköy sahilinde- ki 94 bin metrekarelik araziyi satõşa çõkarmasõnõ pro- testo etmek amacõyla başlattõğõ nöbet sürüyor. Ataköy Ramazan Yeşil Parkõ’nda iki gündür nö- bet tutan platform üyeleeri, dün park çevresini pankartlarla donattõ. Ataköylülere, “Satışa izin vermeyin” çağrõsõnda bulunulurken iki günde yak- laşõk 3 bin protesto imzasõ topladõ. Platform başka- nõ Doğu Coşkunfırat, Ataköy’ü rantçõlara teslim et- meyeceklerini söyledi. Açõklamalarõn ardõndan platform üyeleri, esnafa bildiri dağõttõ. Platform, satõş kararõnõ protesto et- mek için ise bugün saat 20.00’de Ataköy Ramazan Yeşil Parkõ’nda toplanarak Ataköy sahiline, yarõn ise saat 19.00’da Ataköy Yeşil Parkõ’ndan Ataköy C Moteller önüne meşaleli yürüyüş düzenleyecek. Baştarafı 2. Sayfada / IŞIL ÖZGENTÜRK Eşeğin Kuyruğu Gibi Uzayan Tuvalet Maceramız Bilemiyorum, bildiğim şu ki, kara- yoluyla gittiğim İstanbul Katmandu yolunda Ankara’dan sonra tuvaletler sorun olmaya başlamõştõ, İran’da bi- raz rahatlamõştõk ama Pakistan ve Hindistan bu konuda felaketti. So- nunda herkes açõk hava tuvaletini tercih eder olmuştu. Tuvalet konusunun ülkemizde ger- çek bir sorun olduğunu, bir proje sa- yesinde iyice anlamõştõm. Bu projede askere alõnan kişilere verilecek eğiti- min başõnda tuvalet eğitimi yer alõ- yordu. Yani, Aliler mektebinde okuma yazmadan önce neredeyse bir aya yakõn bir zaman çok ciddi bir tuvalet eğitimi vardõ. Bu bilgi burada dursun, biz şimdi bi- raz da ibadet edilen yerlerdeki tuva- let kültüründen söz edelim. Kentler- de umumi tuvaletler az olduğu için sõ- kõşõk zamanlarda cami tuvaletlerini sõk sõk kullanõrõm. Ve bunlarõn büyük bir kõsmõnõn son derece pis olduğu su gö- türmez bir gerçektir. Beni şaşõrtan son derece temiz bir din olduğu söylenen Müslümanlõkla, bu pisliğin nasõl uyuş- tuğu? Demek ki, bir sakatlõk var, du- rum böyle olunca kendilerini kent- lerden sorumlu tutan valilerin tuvalet meselesine el atmalarõ bana hiç de ge- reksiz gelmiyor ama bunu usturuplu yapacaksõn. Örneğin Ordu valisi, camilerdeki pi- suvarlarõ çok kirli bulmuş, “Bunları kaldırın,” demiş ve “pisuvarın iti- kadımıza ters olduğunu” söylemiş ve müftü vekili de “Valimizin tale- bini uygun bulduk” demiş, “pisuvar zaten dinen de mekruh sayılır.” İşte ben buna deli oluyorum, vali ve müftü pisuvarlarõn mekruh olduğunu nereden okumuşlar. Pisuvar 19. yüz- yõlõn işi, hangi hadis, hangi sünnet bu- nu yazõyor. İşte tehlike burada, tuva- let meselesinde bile kendilerini pey- gamber sanan kamu görevlilerinde. Sadece kamu görevlileri mi, ülke- deki çağdaş yaşamõn getirdiği yaşam tarzõna karşõ farklõ bir yaşam tarzõnõ inatla savunmak ve bu konuda tuva- letlerin biçimlerini bile değiştirmek özel sektöre de yansõdõ. Örneğin Antalya’dan İstanbul’a karayoluyla geldim ve çok lüks te- sislerde bile iki yõl önce alafranga olan tuvaletlerin değiştirilip yerine alatur- ka tuvaletler yapõldõğõnõ gördüm. Di- yeceksiniz ki, alaturka tuvalet daha sõhhidir. Hadi canõm, yapmayõn, bu da ağõr palavralardan biri. Ben size şunu söyleyeyim, dizlerinden rahatsõz bir ar- kadaşõm yanõmdaydõ ve tuvalet onun için bir azaba dönüştü. Bõrakalõm her işi şu tuvalet mese- lesini bir konuşalõm, herkesin sõkõştõ- ğõ bir an vardõr. Not: Yazõdaki fotoğraf Efes Antik Kenti’nin tuvaletlerini gösteriyor. Ömürlerinin büyük kõsmõnõ hamam- da geçiren Romalõlar, tuvalet hijyenini ve rahatlõğõnõ antik çağda çözmüşler. Helal olsun. Baştarafı Arka Sayfada Orman Alanlarõ ve Altõncõ Lobisi MEHMET MENEKŞE HACIBEKTAŞ - Hacõbektaş Belediye Baş- kanõ Ali Rıza Selmanpakoğlu, Hacõ Bektaş Veli’yi Anma Programõ’nda ayrõ etkinlik dü- zenleyen Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanõ Ali Balkız ve Hacõbektaş Kül- tür Derneği Başkanõ Nafiz Ünlüyurt’a ateş püskürdü. 46. Hacõ Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’nde ABF ve Hacõ- bektaş Kültür Derneği’nin ayrõ etkinlik dü- zenlemesi tartõşma yarattõ. Ali Balkõz, Beledi- ye Başkanõ Selmanpakoğlu’nun 6 yõldõr fede- rasyona bağlõ dernek ve vakõflara karşõ olum- suz tutum takõndõğõnõ, resmi törenlerde Alevi örgütleri adõna ortak yapõlan konuşmalarõ en- gellediğini, söz hakkõ vermeyerek kendilerini yok saydõğõnõ ileri sürmüştü. Balkõz, kendi programlarõnõ 15-16 Ağustos tarihleri arasõnda gerçekleştireceklerini açõklamõştõ. Selmanpa- koğlu ise Balkõz’a bele- diyenin internet sitesi aracõlõğõyla yanõt verdi. Selmanpakoğlu, “Neden gerginlik yaratıyorsu- nuz, amacınız nedir?” başlõklõ açõklamasõnda resmi törenlerin 16 Ağustos günü devlet er- kânõnõn katõlõmõyla başla- dõğõna dikkat çekti. Burada protokol konuşma- larõnõn yapõldõğõnõ anlatan Selmanpakoğlu, “Bu bölümde devletin belirlediği protokol yönergesi uygulanır. Bunu değiştirerek yaklaşık 3 bin civarındaki derneğin her bi- rinin konuşması ya da görüş farklılıkları nedeniyle düşülen anlaşmazlığın gerginlik yaratması uygun olmamaktadır” dedi. ABF ile birlikte hareket eden Hacõbektaş Kültür Derneği Başkanõ Nafiz Ünlüyurt’a ateş püsküren Selmanpakoğlu, ayrõ bir anma etkin- liğinin başka tarihlerde de yapõlabileceğini, tö- renlerin sabote edilmek istendiğini savundu. Selmanpakoğlu açõklamasõnda şu ifadeleri kul- landõ: “Siz ve yandaşlarınız federasyonlarla neden başka bir tarih düşünmüyorsunuz da belediyenin düzenlediği törenlere aynı ta- rihlerde alternatif yapma yoluna gidiyorsu- nuz? Taraftar bulamayız endişesi mi sizde hâkim? Bunun adına şark kurnazlığı denir. Her yıl olaylı, üzerine gölge düşürülmüş tö- ren propagandasını yaptırıyorsunuz. Artık Hacıbektaş halkı şark kurnazlıklarına prim vermiyor. Hacıbektaş için kimlerin neler yaptığını, kimlerin engel olmak istediğini biliyor ve olgunluk içinde izliyor.” Açõklamada 46. Hacõ Bektaş Veli Anma Tö- renleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’nin 15 Ağustos’ta Cumhuriyet Meydanõ Atatürk Anõ- tõ’na çelenk sunulmasõyla başlayacağõ, konser, sergi, panel, toplantõ, semah ve tiyatro gösteri- leriyle 19 Ağustos’a kadar süreceği belirtildi. Ayrı etkinliğe tepki İstanbul Haber Servisi - Türkiye Devrimci İşçi Sen- dikalarõ Konfedarasyonu (DİSK) kurucularõndan Ke- mal Nebioğlu, ölümünün 3. yõldönümünde Zincirli- kuyu’daki mezarõ başõnda törenle anõldõ. 10 Ağustos 2006’da yaşamõnõ yitiren Nebioğlu, 1967’de DİSK’i kuran beş sendikacõdan bi- riydi. Törene, ailesinin yanõ sõ- ra DİSK Genel Başkanõ Sü- leyman Çelebi, DİSK Yö- netim Kurulu üyeleri ve es- ki başkanlarõ ile DİSK’e bağlõ sendikalarõn başkan ve yöneticileri katõldõ. Ne- bioğlu için yapõlan saygõ duruşunun ardõndan konuşan DİSK Genel Başkanõ Çele- bi, “Nebioğlu, hem sendi- kal hem siyasal mücadele- de iz bırakmış önemli ön- derlerimizden biridir” di- ye konuştu. Çelebi, “Nebi- oğlu, Abdullah Baştürk, Ke- mal Türkler gibi isimler bu mücadelenin önderleriy- di. Biz de diz çökmüyoruz, pes etmeyeceğiz. Cumhu- riyetin temel değerlerine, demokrasiye, laikliğe ve insan haklarına yönelik saldırılar hâlâ sürüyorsa DİSK de bu saldırılara karşı mücadelesini sürdü- recektir” dedi. (Fotoğraf: DİLŞAH FINDIKÇI) ÇANAKKALE - ANKARA (Cumhu- riyet) - Anafartalar Zaferi’nin 94. yõl- dönümü Gelibolu Yarõmadasõ Conk- bayõrõ’nda düzenlenen törenle kut- landõ. Tören, Atatürk Anõtõ’na çe- lenk konulmasõ, saygõ duruşunda bulunulmasõ, saygõ atõşõ, İstiklal Marşõ’nõn söylenmesi ve Türk Bayrağõ’nõn göndere çekilmesiy- le başladõ. 18. Mekanize Piyade Tugay Ko- mutanlõğõ’nda görevli Tank Kurmay Albay Adem Yüksel, törende yaptõğõ konuşmada, “Çanakkale Savaşları’nın unutulmaz kahramanı Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal’in başarısı, ileride başla- yacak Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kaynağı olmuş- tur” dedi. Gelibolu 2. Kolordu Komutanlõğõ bandosu- nun konser verdiği törende, Çanakkale Valisi Abdül- kadir Atalık ile 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanõ Tuğgeneral Gökhan Gökay, Anafartalar Zaferi anõ def- terini imzaladõ. 18. Mekanize Piyade Tugay Ko- mutanlõğõ’nda vatani görevini yapan askerler tarafõndan Anafartalar Muharebesi’nin canlandõrõldõğõ sõrada, bazõ vatandaşlar gözyaşlarõnõ tutamadõ. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül de Anafartalar Zaferi’nin yõldönümü dolayõsõyla yayõmladõğõ mesajda, Çanakkale’de sergilenen birlik ve da- yanõşmanõn, gösterilen büyük feda- kârlõğõn milletin ortak idealler etrafõnda kenetlendiğinde tüm güçlüklerin üste- sinden geleceğini anlamlõ bir şekilde or- taya koyduğunu belirtti. Çanakkale Savaş- larõ’nõn sadece Türk tarihinin değil, dünya ta- rihinin de dönüm noktalarõndan biri olduğunu söyle- yen Gül, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mus- tafa Kemal Atatürk, Çanakkale’deki başarısıyla bü- yük bir komutan ve lider olarak tarih sahnesinde- ki yerini almış ve milletimizin geleceğine damgası- nı vurmuştur” ifadesine yer verdi. Anafartalar Zaferi’nin 94. yıldönümü kutlandı ‘Barıştıran adam’ yaşamını yitirdi DİYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - Bugüne kadar Doğu ve Güneydoğu’da birçok kan davasõnõn barõşla sonuçlan- masõnõ sağlayan ve bu özelliğiyle tüm dünya basõnõnõn dikkatini çeken Diyarbakõr’õn “Barõştõran Adamõ” Sait Şanlõ, tedavi gördü- ğü hastaneBölge genelinde çeşitli nedenlerle ortaya çõkan kan da- valarõ ve düşmanlõklarõ barõştõr- maya adadõğõ yaşamõyla tüm dünyanõn yakõndan izlediği Di- yarbakõr Kasaplar Odasõ Başkanõ Sait Şanlõ, bir süre önce hastane- ye kaldõrõldõ. Durumu ağõrlaşõnca Ankara’ya sevk edilen Şanlõ, özel bir hastanede aort damarla- rõndan ameliyat oldu. Fransõz Haber Ajansõ tarafõndan Nobel’e aday gösterilen Şanlõ, dün yaşa- mõnõ yitirdi. 65 yaşõnda ölen Şan- lõ, 8 yõlda 449 kan davasõ, 97 kõz kaçõrma, 106 alacak ve arazi me- selesi olmak üzere 651 olayda arabuluculuk yaparak, aileleri ba- rõştõrmayõ başardõ. Diyarbakır’da bir terörist öldürüdü DİYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - Diyarbakõr’õn Kulp ilçesinde PKK’lilerle gü- venlik güçleri arasõnda çõkan ça- tõşmada, bir terörist öldürüldü. Karanlõktan yararlanarak kaçan töreristlerin, izini süren güvenlik güçlerinin bölgede operasyonla- rõnõ aralõksõz sürdürdüğü belirtil- di. Kulp’a bağlõ Baloğlu köyü kõrsalõnda başlatõlan operasyon sõrasõnda bir grup PKK’liyle te- mas sõcak sağlandõ. Güvenlik güçlerinin “teslim ol” çağrõlarõna PKK’lilerin ateşle karşõlõk ver- mesi üzerine çatõşma çõktõ. Çatõş- mada bir terörist öldürüldü. Ka- ranlõktan yararlanarak kaçan di- ğer PKK’lileri yakalamak için operasyon başlatõldõ. Güvenlik güçlerinin sürdürdüğü arama ta- rama faliyetlerinde, öldürülen te- röriste ait olduğu sanõlan uzun namlulu bir silaha ve çatõşmada yaralanan PKK’lilere ait kan iz- lerine rastlandõ. Kemal Nebioğlu anıldı HacõbektaşBelediyeBaşkanõAliRõzaSelmanpakoğlu,HacõBektaşVeli’yiAnmaProgramõ’nda ayrõ etkinlik düzenleyen Balkõz ve Ünlüyurt’un törenleri sabote etmeyi amaçladõğõnõ söyledi 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda vatani görevini yapan askerler tarafından Anafartalar Muharebesi’nin canlandırıldığı sı- rada, bazı vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı. (Fotoğraflar: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle