18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2009 SALI 16 KÜLTÜR AYNA ADNAN BİNYAZAR Yüzeysel Önlemler... İnsanın doğasında var olan şiddetin ancak ger- çekçi bir eğitimle önü alınabilir; eğitimi yönetsel bir işlev sayan bakanların yıllık rapor üslubundaki açık- lama ya da genelgeleriyle değil! Sorunları bu yolla çözeceğini sanan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya, İlhan Selçuk’un şu saptamasına hiç değilse bir göz atmasını öneri- yorum: “İnsanların kimliğinde saklı canavarlık eğilimle- riyle merhamet duygularının kördüğümleri kim bi- lir nasıl ve hangi yöntemlerle çözüldü!..” Kördüğüm çözülmeden insan, “insan” olamıyor... Bakan, şiddetin önlenmesi amacıyla öğrencile- re 4 milyon 500 bin kitap kaplığının dağıtıldığını söy- lerken, sanırım okullarda kitaplıkların ardiyeye dönüştürüldüğünden habersiz! Ülkemizde kitap kaplığını okuyamayacak du- rumda öğrenci var. İşte sonuç! Türkiye kütüphanelerinde 13, Bulgaristan’da 46, Rusya’da 739 milyon kitap var. Japonya’da top- lumun yüzde 14’ü, İngiltere ve Fransa’da 21’i dü- zenli kitap okurken Türkiye’de binde 1 kişi, bir Türk ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor. Bizde 6 kişiye 1, Japonya’da ise 1 kişiye 26 ki- tap düşüyor... Yeryuvarlağında adımız “okumayan toplum”a çık- tı! Onunla da kalmadık; düşünene, aklını kullana- na düşman kesildik, onları hapislerde çürüttük, 21. yy.’da da çürütüyoruz! Okumanın erdem sayıldı- ğı tek eğitim kurumu Köy Enstitüleri’ydi. Bu bilin- çle, orada yetişen öğrenci, safsatanın karşısına ak- lı; ağaların, eşrafın, para babalarının, onların bas- kıcı yönetiminin karşısına demokrasiyi koymayı bil- miş, o yolda yürüyordu. Karanlık güçler, köküne kibrit suyu döktükleri bu aydınlıkçı kurumları ka- ranlığa gömmekte bir saniye duraksamadılar. Öğretmenlerin, yöneticilerin, milletvekillerinin, ba- kanların, özellikle ulusal eğitimden sorumlu ba- kanların okuma düzeyi saptansa, dünyada kim- senin yüzüne bakacak yüzümüz olmaz! Hüseyin Çelik, ardında öyle bir enkaz bıraktı ki, Çubukçu, bu eylemsiz tutumuyla, on parmağın- da bin hünerle bile, o enkazı kaldırmaya güç ye- tiremez! Çelik’in, 1950’den bu yana ulusal eğitime zarar verenlerin başında geldiği, üyelerinin çoğunluğu kendisinden farklı düşünmeyenlerden oluşan AKP’ce dışlanmasından da bellidir. Yıllardır deneme tahtasına dönüştürülen öğret- menlerle öğrencileri bu zararın ne durumlara dü- şürdüğü biliniyor. Asıl yargıç önüne çıkarılıp sor- gulanması gerekenler bu kafada olan bakanlardır, yöneticilerdir. Bakanın, Amerikanvari “yıllık rapor” üslubundaki, “Çocuklarda ve gençlerde artan şiddet eğilimi ile okullarda meydana gelen olayların araştırılarak ön- lenmesi kapsamında madde bağımlılığına ilişkin 3 adet spot film hazırlanmıştır” vb. bilgileri, işlevsiz bir belge olmaktan ileri gidemez. Özel TV’lere örnek olacağına, onların sulandırılmış havasına giren TRT’de, “çocuğa sınır koyma ve di- siplin” konularının işlendiği değil 20 bölümlük, 1000 bölümlük programlarla kimsenin ilgileneceğini sanmıyorum. İyi yetişmiş uzmanlarca sağlam bir eğitim uy- gulamasına girilmedikçe, öğrenciler bilgisizliğin kör karanlığında devinip duracaklardır. Şiddet, insanı insanlığından eden en ilkel duy- gudur; gelir dağılımında eşitsizliğin süregeldiği, ada- let duygusunun sarsıntıya uğradığı, haksız kazancın ticaret sayıldığı toplumlarda ne şiddetin, ne de il- kelleşmenin önü alınabilir. [email protected] [email protected] 1947’de Jean Vilar’õn “Fransız tiyatro- sunu kapalı kapıların ardından kurtarmak” için yaptõğõ çalõşmalar sayesinde doğan Avig- non Festivali, 1979’da açõlan Jean Vilar Evi ile sanki ne denli kõymet bilir olduğunu ka- nõtlõyor. Sanatçõnõn 1971’de ölümünden son- ra kurulan Jean Vilar Vakfõ, Avignon Festivali ve Fransa Ulusal Kütüphanesi Gösteri Sanat- larõ Bölümü bir araya gelerek bugün Avignon Festivali’nin çeşitli etkinliklerine ev sahipli- ği yapan bu kültür evini, müzeyi kuruyorlar. İnsan düşünmeden edemiyor.. İstanbul gibi bir kentte pek çok insanõn eminim nerede oldu- ğunu bile bilmediği bir tiyatro müzesi var. Var ama, atõl durumda. Umuyorum ki 2010 yõlõ kapsamõnda Yõldõz Sarayõ alanõnda yapõlma- sõ planlanan çalõşmalar Tiyatro Müzesi’ni de içine alacak ve bu ayõp bir biçimde düzeltile- cektir. Dünyanõn hemen bütün belli başlõ şe- hirlerinde tiyatro müzeleri var ve bu müzeler aynõ zamanda bir kültür evi işlevi de görmekte. Daha önceki yazõlarõmda da belirttiğim gibi, ülke tiyatrosunu gelenekselden çağdaşa ele ala- cak, sanat dünyamõza yeni kapõlar açacak olan uluslararasõ çapta böyle bir oluşumun temel amacõ elbette ki sağlõklõ bir yüzleşmeyi ger- çekleştirmektir. TEMATİK SERGİLER Yine Jean Vilar Evi’ne dönecek olursam; bu- rada bulunan Jean Vilar koleksiyonu, sanat- çõnõn Paris National Popular Theatre ve Avig- non’da oynadõğõ ve sahnelediği bütün oyun- larõn reji notlarõ, çizimleri, kostümlerini içe- riyor. Ayrõca, 30.000 kitap ve dergi, 1100 vi- deo, yer aldõğõ tüm oyunlarõn afişleri, broşür- ler, fotoğraflar ve de festival için hazõrlanmõş olan basõn dosyalarõ bir başka değerli kolek- siyonunu oluşturuyor müzenin. Kõskanmamak mümkün mü? Binanõn bahçesine kurulan ki- tap tezgâhlarõnõn önü her an dolu. İndirimli sa- nat kitaplarõ satõlõyor. Müzeye girişte çok düşük bir ücret ödeniyor. Kütüphaneye ve vi- deo arşivine istediğiniz gibi ve de ücretsiz ola- rak girip çõkabiliyorsunuz. Dilediğiniz kitabõ karõştõrõyor, dilediğiniz videoyu izleyebili- yorsunuz. Kimse kimsenin izini sürmüyor. Sü- rüyorsa bile bunu medeni koşullarda yapõyor, siz farkõna varmõyorsunuz… Jean Vilar Evi’nin bir özelliği de tematik sergiler düzenlemesi. Bu yõlõn tematik sergisi Edward Gordon Craig üstüne. Başlõğõ da “Craig ve Kukla” (Cra- ig et la marionette). Jean Vilar Vakfõ, Ulusal Kukla Tiyatrolarõ Birliği (Themaa) ve Fran- sa Ulusal Kütüphanesi işbirliği ile düzenlenen bu sergide Craig’in çeşitli sanat insanlarõyla ya- zõşmalarõ, çizimleri, notlarõ, kuklalarõ ve de Cra- ig üstüne yapõlmõş/yayõmlanmõş olan çeşitli araştõrmalar yer alõyor. T. S. Eliot’un 1957’de Craig’e yazdõğõ bir mektup çekiyor dikkatimi; “sizin çalışmalarınız modern tiyatronun ge- lişimine katkıda bulunacaktır.” Keşke di- yorum kendi kendime, “Edward Gordon Craig ve Oscar Wilde: Tiyatro Sanatı Üs- tüne başlıklı araştırmamı (üstelik İngilizce) Türkçeye çevirip burada yayımlatmaya uğraşmak yerine yurtdışında bu tür olu- şumlardan birine gönderseydim.” Bir za- manlar fazla akademik (!) bulunmuştu ve “okunmaz” denmişti. Fazla akademik - az akademik ne anlama geliyor bildiğimi söyle- yemem ama, sonuçta çalõşmayõ rafa kaldõra- rak kaderine terk ettim. İyi ki gitmişim Avig- non’a bu yõl. Kimbilir, belki de raftan indir- me zamanõ gelmiştir Edward Gordon Craig dosyasõnõ. Commedia Dell’Arte’den etkilenen Craig, “Maske” dergisine yazdõğõ bir yazõda kukla- larla ilgili olarak “… hatırla onların başlı ba- şına bir ırk olduğunu, ölümsüz bir ırk.. ve onların sana ne dediğini işitmeye çalış; aç gözlerini, bak o zaman nasıl işiteceksin ses- lerini” der. Kuklalar dünyasõ, gölge tiyatro- su onu hep büyülemiştir. Sanatçõ, geleneksel tiyatromuzla, geleneksel figürlerimizle bir iç içelik yaşayamamõş. Bu buluşmayõ belki biz- de gerçekleştirenler olabilir. Gordon Craig’e ayrõlan kocaman katta, kuklalar, çizimler, re- simler arasõnda dolaşõrken bunlarõ düşündüm hep. “Modernite”, “Gerçekçiliğin Yadsın- ması”, “Mekân ve Hareket”, “Aktör Kuk- la” Gordon Craig üstüne düzenlenen konuş- malar zincirinde başlõklardan sadece birkaçõ. Evet, 2010 yõlõnda en azõndan tohumlarõ atõ- lacak bir tiyatro müzesi, bir Tiyatro Araştõr- malarõ Merkezi’nin; dönercilerin, kebapçõla- rõn, çarpõk yapõlaşmanõn, gökdelenlerin, alõş- veriş merkezlerinin gölgesinde sürmek duru- munda bõrakõlan yaşamlarõmõzõ kõsmen de ol- sa zenginleştireceğine ve giderek tõrmanan bel- lek yitimini yavaşlatacağõna inanõyorum. 2010’da tohumlarõ atõlacak bir tiyatro müzesi, giderek tõrmanan bellek yitimini yavaşlatabilir JeanVilarEvi’ndenİstanbul’auzanalõmmõ? Dünyanõn hemen bütün belli başlõ şehirlerinde tiyatro müzeleri var ve bu müzeler aynõ zamanda bir kültür evi işlevi de görüyor. 1979’da açõlan, Avignon’daki Jean Vilar Evi de bunlardan biri. İstanbul’da da pek çok insanõn nerede olduğunu bile bilmediği ‘atõl’ bir tiyatro müzesi var. 2010 yõlõ kapsamõnda Yõldõz Sarayõ alanõnda yapõlacak çalõşmalar ‘tiyatro müzesi’ni de içine almalõ. Salih Dikişçi uğurlandı Kültür Servisi - Antalya Film Festivali’nde dört kez “En İyi Görüntü Yönetmeni” ödülünü kazanan görüntü yönetmeni Salih Dikişçi, önceki gün son yolculuğuna uğurlandõ. Şişli Etfal Hastanesi’nde yaşamõnõ yitiren Dikişçi’nin cenazesi Mecidiyeköy Merkez Camii’nde kõlõnan ikindi namazõnõn ardõndan toprağa verildi. 1940 Malatya’da doğan Dikişçi, aralarõnda “Bereketli Topraklar Üzerinde”, “Kõzõlõrmak Karakoyun”, “Mine” ve “Kõrõk Bir Aşk Hikâyesi” gibi önemli filmlerin olduğu 230’u aşkõn filmde ve TV dizisinde görüntü yönetmenliğini üstlendi. BAŞVURULAR BAŞLADI SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ ‘GECENİN KANATLARI’ ‘Oğuz Tansel Halk Bilimi Ödülü’ Kültür Servisi - Şair, yazar Oğuz Tansel’in ki- şiliğini, düşüncelerini ve yapõtlarõnõ gele- cek kuşaklara aktarmak, genç kuşaklarõn dil duyarlõlõğõnõ artõrmak ve yazõnsal beceri- lerini değerlendirmek amacõyla verilen “Oğuz Tansel Halk Bilimi Ödülü” için başvurular başladõ. Folklor/Edebiyat Der- gisi, Troya Folklor Araştõrmalarõ Derneği ve Ankara Aydõnlõğõ Girişimi tarafõndan dü- zenlenen yarõşma için son katõlõm tarihi 15 Mart 2010. Ödül töreninin 2010 Mayõs’ta yapõlacağõ yarõşmada birinci olan eser 2 bin TL ile ödüllendirilecek. Adaylar 01.01.2008 - 31.12.2009 tarihleri arasõnda yayõmlanmõş kitap ya da kitap oylumunda dosya ile ka- tõlabilecek. Seçici kurulu Prof. Dr. Ali Rõ- za Balaman, Prof. Dr. İlhan Başgöz, Prof. Dr. Cevat Geray, İlhan Gülek, Doç. Dr. Muhtar Kutlu, Doç. Dr. Nüket Tör ve Metin Turan’dan oluşan yarõşma için başvurular “Folklor/Edebiyat Dergisi, Konur Sokak 36/13, Kõzõlay, 06650 Ankara” adresinden yapõlacak. Kültür Servisi- Tiyatrokare ve Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Marma- ra depreminin onuncu yõlõnda önem- li bir sosyal sorumluluk projesine im- za atõyor. Nedim Saban ve Nasuh Mahruki liderliğinde yürütülen pro- je kapsamõnda Saban’õn yeniden ha- yata geçirdiği ‘Beş Kafadarlar Ço- cuk Tiyatrosu’ tarafõndan iki per- delik çocuk ve gençlik müzikal oyu- nu “Birimiz Hepimiz Hepimiz AKUT”, eylül ayõndan itibaren iz- leyiciyle buluşacak. Çocuklarõ dep- rem ve genel anlamda doğal afetler konusunda bilinçlendirmek, sorum- luluk almalarõnõ sağlamak ve bilgi- lendirmek amacõyla yürütülen proje, aynõ zamanda 2010 yõlõnda Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul’un deprem kuşağõnda yer almasõ nede- niyle de ayrõ bir öneme sahip. Oyu- nun sponsor desteği sağlanmasõ ha- linde tüm Türkiye’ye ulaşacak bir kampanyaya dönüştürülmesi hedef- leniyor. Oyunun proje koordinatlü- ğünü Palin Erkan, yapõmcõlõğõnõ Bülent Seyran, yönet- menliğini ise AKUT’ta uzun yõllardõr görev alan ve oyunu kale- me alan Harun Öngören üstleni- yor. Koreografisini oyuncu ve öğretim görev- lisi Yeşim Alıç, müzik direktör- lüğünü ise opera sanatçõsõ Arda Aydoğan’õn yaptõğõ mü- zikalin ana tema şarkõsõ- nõ Funda Arar seslen- direcek. Oyundan elde edilecek gelirler AKUT ile paylaşõlacak. Kültür Servisi - Levent Akman, Murad Ertel ve Emre Önel tarafından 1996’da ku- rulan müzik grubu “BabaZula”, 13 Ağustos’ta Ankaralı dinleyicileri ile bu- luşacak. Kavaklıdere’deki “If Performance Hall”de yapılacak olan konser sa- at 22.00’de başlayacak. Geleneksel Türk müzik aletlerinin kullanımını elek- tronik öğelerle birleştiren BabaZula değişik bir tını yaratarak Türk Halk Mü- ziği’ne yeni bir soluk getirdi. “Uzay yolu oryantal müziği” olarak tanıttıkları müziklerini, rengarenk kostümler giyerek tamamlayan grup üyeleri, konser- lerinde ışın tabancaları gösterilerine ve projektörle duvara yansıtılan canlı çi- zimlere yer veriyor. BabaZula, canlı etkinliklerinde video, dia ve film gibi un- surları da kullanıyor. BabaZula,Ankaralõlarlabuluşacak Kültür Servisi - “Gemide”, “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar”, “Barda” filmleriyle beğenilen yönetmen Serdar Akar’õn son filmi “Gecenin Kanatları”nõn çekimleri 13 Ağustos’ta başlõyor. Yavuz Bingöl, Beren Saat, Er- kan Petekkaya, Alper Kul, Fe- rit Kaya, Ali Barışık, Teoman Kumbaracı, Arif Erkin ve Cez- mi Baskın’õn rol aldõğõ filmin çe- kimleri İstanbul’da gerçekleşti- rilecek. Yapõmcõlõğõnõ Murat Tokat’õn yaptõğõ, proje tasarõmõ- nõ da üstlenen Mahsun Kırmı- zıgül’ün Ahmet Küçükkayalı ile birlikte senaryosunu yazdõğõ film, 11 Aralõk’ta gösterime girecek. Yavuz Bingöl’ün “devrimci li- der” rolüyle izleyiciyle buluşa- cağõ filmde, oyuncu Beren Saat, “canlı bomba” olarak kamera karşõsõna geçecek. Akar’dan yeni film AKUT ve Tiyatrokare’den yeni oyun T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2007/1747 Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, evsafõ, satõş şartlarõ; Ankara ili Keçiören ilçesi Kavacõk Subayevleri Mahallesi İrfan Baştuğ Cad- desi Filyos Sokak 9 kapõ nolu Arslan Apartmanõ’nõn bulunduğu yere rastlayan imarõn 6514 ada 3 parselini teşkil eden 375 m2 arsa üzerine inşa edilen 110/750 arsa paylõ zemin kat 3 nolu, 3 oda, salon, antre, mutfak, banyo, WC ve 2 adet balkondan müteşekkil net 80 m2 kullanõm alanlõ mesken vasõflõ taşõnmaz ve ek- lentisi 3 nolu kömürlük ile birlikte bir borçtan dolayõ açõk artõrma suretiyle satõlacaktõr. Gayrimenkulün geniş evsafõ dosyada mevcut bilirkişi raporunda açõk- lanmõştõr. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 70.000,00.TL 1. Satõş 05.10.2009 günü saat 10.30’dan 10.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açõk artõrma sureti ile yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa mecmuunu ve satõş ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz ise en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla, gayrimenkul 15.10.2009 günü saat 10.30’dan 10.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci artõr- maya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müd- det sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüç- hanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõk- maz ise satõş talebi düşecektir. 2. Açõk artõrmaya katõlmak isteyenlerin takdir edilen kõymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanõn kesin ve süresiz (dosya numarasõ belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediği takdirde kendisine10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Alacaklõ VARLIK YÖNETİM ŞİRKETİ olduğundan iş bu satõş işlemi KDV’den istisna tutulmuştur, ihale damga vergisi, alõcõ adõna tahakkuk edecek 1/2 tapu harcõ satõn alana ait olacaktõr. Birikmiş emlak vergi borçlarõ ile satõcõ adõna tahakkuk edecek tapu harçlarõ tellaliye bedeli, satõş be- delinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alõcõsõna aittir. 3. İpotek sahibi alacaklõlarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkõ sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, faiz ve masrafa dahil olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça, paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4. Taşõnmazõ satõn alanlar, ihaleye alacağõna mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydõyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satõş bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadõr. 5.Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayõ vermezse ihale kararõ fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razõ olursa ona, razõ olmaz veya bulunmazsa hemen artõrmaya çõkarõlõr. Bu artõrma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnõzca satõş- tan en az yedi gün önce yapõlacak ilanla yetinilir. Bu artõrmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümleri uymasõ şartõyla taşõnmaz en çok artõrana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme gerek kalmaksõzõn icra müdürlüğünce tahsil olunur. 6. Şartname ilan tarihinden itibaren müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örnek gönderilebi- lir. 7. Satõşa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/1747 sayõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğümüze başvurmalarõ rica olunur. 02.07.2009 (İc. İf. K. 126) ( * ) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 44493)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle