25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B İktu’nun sesinden klasikler Kültür Servisi - Bariton Mesut İktu’nun, şefliğini Maciej Niesiolowski’nin yaptõğõ ve piyanoda Julia Kerimova’nõn eşlik ettiği Bilkent Senfoni Orkestrasõ ile kaydettiği klasik müzik albümü Kalan Müzik tarafõndan yayõmlandõ. İktu albümünde, S. Rahmaninof, P. I. Çaykovski, R.Wagner, G. Verdi, F. Schubert, J. Brahms, J. Marx, G. Maliler, M. Glinka gibi yabancõ bestecilerin yanõ sõra Ahmet Adnan Saygun, Gürer Aykal gibi Türk bestecilerin de eserlerini yorumluyor. İktu, halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Devlet Konservatuvarõ Müdürü olarak görevini sürdürüyor. ERDEM ÖZTOP J ean-Paul Sartre’õn başyapõtõ ‘Varlık ve Hiçlik’ Fransa’da yayõmlanõşõndan 66 yõl sonra Türkçe’de. Fransõz felsefesi ve felsefe tarihi açõsõndan son büyük ontoloji (var- lõk bilimi) denemesi kabul edilen eser ilk ayõn- da 2. baskõsõnõ tüketti ve 4000 adetlik bir satõşa ulaştõ. Biz de bunun üzerine çevirmeni Turhan Ilgaz’la konuştuk ve yayõna hazõrlayan Gaye Çankaya Eksen ile Sartre çevirmeni de olan Tahsin Yücel’in görüşlerini aldõk. - Varlık ve Hiçlik gibi bir başyapıtla bu- luşmanız nasıl oldu? Önce Sartre’õn anlatõ kitaplarõyla buluştum. 17 yaşõmda ilk okuduğum eseri Duvar (Le Mur) başlõğõ altõnda toplanmõş öyküleriydi. Benim eği- tim gördüğüm yõllarda Galatasaray henüz ko- lejleşmemişti ve Amerikan pragmatizminin “bi- reyselci” etkileri bir Kõta Avrupa’sõ işi olan Ay- dõnlanma’nõn “bireyciliğini” yok edememişti. Sartre’õn varoluşçuluğuyla, üstelik kendi lisa- nõnda, yakõnlõk kurabiliyorduk. 1965’te üni- versiteye başladõğõmda (Felsefe bölümüne), sõ- ranõn artõk filozofun kuramsal kitaplarõna gel- diğini düşündüğümden (öteki kitaplarõnõn hemen tamamõnõ okumuştum) Varlõk ve Hiçlik ile Kri- tik’i Fransa’dan getirttim. Ve tabii ki okuya- madõm! O günkü felsefi müktesebatõmõ çok faz- lasõyla aşõyorlardõ… - O tarihten neredeyse otuz yıl geçtikten son- ra, 1997 yılında başlıyorsunuz kitabı çevir- meye… Neden beklediniz bu kadar zaman? Şartlarõn zorlamasõ... Üniversite yõllarõmda baş- ladõğõm gazetecilik mesleği yirmi küsur yõlõmõ aldõ. Ardõndan yayõncõlõk işi geldi. Kõsacasõ, an- cak emekli olup Datça’ya çekildiğimde kitabõ eli- me alabildim. - Türkiye’de çeviri eserlerin çok yayım- landığı bir dönemde Varlık ve Hiçlik neden ilk yayımlanışı olan 1943’ten bu yana çevri- lemedi? Türkiye ve Türkçe felsefeyle yeni yeni tanõ- şõyor. Gerek kültürümüz, gerekse de dilimiz on- tolojiye yabancõ. Birinci ve temel neden bu. İkin- ci bir neden, 27 Mayõs anayasasõnõn getirdiği öz- gürlük ortamõnda, bireyleşememiş insanlarõn ve en başta da gençlerin, tarihi ve kültürel alt ya- põsõnõ õskaladõklarõ bir “solculuğa” soyunmala- rõ. Kant’õ, Hegel’i okuyup anlamadan, yalan yan- lõş çevirilerden Marx’õ öğrenmeye kalkõştõlar. Sartre da anlatõlarõ ve birkaç oyununun çeviri- siyle “eksantrik” bir isim olarak tanõtõldõ Türk okuruna (Rahmetli Selahattin Hilav’õn bütün karşõ çabalarõna rağmen). - Kitap sonunda yayımlandı. Neler hisse- diyorsunuz? Bu çeviri, benim için bir tür meydan okumaydõ. Kendime ve cümle âleme… Sevinçli ve şaşkõ- nõm. Şaşkõnlõğõm piyasaya çõktõktan bir ay bile geçmeden ikinci baskõsõnõ yapmõş olmasõ. Çün- kü bu kitap, sonuçta profesyonel felsefeciler için yazõlmõş, son derece ağõr bir metindir. Sevincim de, “eksiksiz ve dosdoğru” bir çevirinin Türk- çeden çõkmõş olmasõ. Tam çevirisinin yapõldõğõ üçüncü ya da dördüncü dil oluyor Türkçe ya- nõlmõyorsam. KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ MEHMET CELEN KÜÇÜKKUYU - Bu yõl al- tõncõsõ gerçekleştirilen Kü- çükkuyu Kültür ve Sanat Festivali, coşkulu geçti. Açõlõşta konuşan Belediye Başkanõ Cengiz Balkan, Küçükkuyu için “Ege’nin başladığı yer” diyerek, bölgedeki kültürel değerleri koruyarak geliş- menin önemine dikkat çekti. Festivalde dü- zenlenen “Ege’nin değerleri” konulu panelin konuşmacõlarõysa, gazetemiz yazarlarõndan Hikmet Çetinkaya, Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık, Tariş Zeytin Birliği Başkanõ Ca- hit Çetin’di. Siyasal iktidarõn baskõsõyla, bugün de başta Ege ve Kaz Dağlarõ olmak üzere ül- kenin yeraltõ zenginliklerinin emperyalist güç- lere açõldõğõnõ söyleyen Kõzõk, “Bizler bu toprakların sakini değil sahibiyiz” diye ko- nuştu. Hikmet Çetinkaya da Kaz Dağlarõ’nõn önemine vurgu yaptõ. Ardõndan Ergenekon davasõna atõfta bulunarak, Mustafa Balbay’õn doğum gününü bir aydõn ve gazeteci olarak ce- zaevinde kutlamasõnõn Türkiye’nin düşünce öz- gürlükleri açõsõndan en büyük engel olduğunu söyledi. Çetinkaya, “Biz yıllardır demokrasi ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Bugünkü ik- tidar askeri darbe soruşturması yapıyorum derken sivil darbeyi adım adım gerçekleştiri- yor. Toplumun üstünde korku imparatorluğu yaratılmaya çalışılıyor. Siyasi iktidar Kaz- dağları’nı yağmalayan çokuluslu şirketlerle iş- birliği yaparak onların önünü açan yasal dü- zenlemeleri gerçekleştiriyor” diye konuştu. ‘Bu topraklarõn sahibiyiz’ Jean-Paul Sartre’õn felsefi başyapõtõ eksiksiz çevirisiyle bir ayda 2 baskõ yaptõ 10 AĞUSTOS 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17 HikmetÇetinkaya - Varlık ve Hiçlik’in yayıma hazırla- nışı nasıl oldu? Bu metnin yayõma hazõrlanõşõ, birkaç bo- yutu olan bir işti. Öncelikle, ‘Varlık ve Hiçlik’ gibi, yazõldõğõ dilde bile çok zor okunan, zor nüfuz edilen bir met- nin Türkçeye aktarõlõşõna dair dikkatli bir kontrol gerekiyordu. Metnin kav- ramsal bütünlüğünü kontrolden ge- çirmek ve oluşturmak, dipnot ve açõklamalarla tercihleri meşrulaştõr- mak gerekiyordu. Yayõma hazõrlama suresince Turhan Bey’le sürekli ile- tişimdeydik, benim önerilerim ve onun tercihleri üzerine konuşarak, temel kavramlarõn nihai hallerine ka- rar verdik. Metni Fransõzca aslõyla kar- şõlaştõrarak, tekrar tekrar okudum. Bu okumalar sõrasõnda Hazel E. Bar- nes’õn İngilizce ‘Varlık ve Hiçlik’ çe- virisi de hep elimin altõndaydõ. Met- nin İngilizce’ye çevrilmesi sõrasõnda yapõlmõş bazõ buluşlar bizim için de zaman zaman yol gösterici oldu. Met- nin sonuna koyduğumuz sözlükle en temel tercihlerimizi toplu halde be- lirtmiş olmayõ da amaçladõk. ‘Yoğun bir felsefi mesai’ Türkçesini henüz görmedim. Bu kitap bilindiği üzere Sartre’õn en önemli yapõtlarõndan biri. Onun va- roluş felsefesini dile getirdiği ve 20. yüzyõl Fransõz düşün ve yazõn ya- şamõnda çok önemli yeri olan bir kitap. Yalnõz Fran- sõz düşünü değil bütün Batõ dünya- sõnda ünlü bir ki- tap. Oldukça geç de olsa dilimize kazandõrõlmõş olmasõ sevindirici tabii. Hiç kuşkusuz bu kadar kõsa sürede tükenmesinde yazarõnõn adõnõn önemi var. Bir de çevril- memiş olsa da sürekli sözü edilen bir kitap. ‘Geçdeolsasevindirici’ 66 yõl sonra ‘Varlõk ve Hiçlik’ Lessing I. Dünya Savaşõ’nõ irdeliyor Kültür Servisi - Ülkemizde de Michael K: Yaşamõ ve Yaşadõğõ Dönem ve Utanç romanlarõyla tanõnan Güney Afrikalõ yazar J.M. Coetzee’nin yeni kitabõ ‘Kötü Bir Yılın Güncesi’ Can Yayõnlarõ’ndan çõktõ. Suat Ertüzün’ün çevirisiyle Seçkin Selvi’nin yayõma hazõrladõğõ kitapta yazar, aynõ sayfa içinde üç ayrõ bölümde üç farklõ hikâyeyi yansõtarak ilginç bir biçim denemesi gerçekleştiriyor. Kitaptaki kahramanõn yazdõğõ ‘Çarpıcı Fikirler’ kitabõnõnsa Coetzee’nin kendi düşünceleri ve günümüzün dünyasõna bakõşõ olmasõ, romana belgesel bir tat da katõyor. Kültür Servisi - Nobel Edebiyat Ödüllü İngiliz yazar Doris Lessing’in yeni romanõ ‘Alfred ile Emily’ Can Yayõnlarõ’nca yayõmlandõ. Püren Özgören’in çevirisiyle yayõmlanan kitap Lessing’in annesiyle babasõnõn I. Dünya Savaşõ’yla bölünmüş yaşamlarõnõn etkisi altõnda kaleme alõnmõş. Kitabõn ilk yarõsõnõ ‘savaş olmasaydõ nasõl bir yaşamlarõ olurdu’dan hareketle kaleme alan yazar, kitabõn ikinci yarõsõnda ise savaşõn yaşamlarõnda yol açtõğõ onarõlmaz hasarõ gözler önüne seriyor. Coetzee’den aynõsayfada üçfarklõ hikâye Jean-Paul Sartre.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle