Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 2009 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Ronaldo Matematik
Biliyor mu?
Bilmiyorum. Ronaldo’nun matematik bilip
bilmediğinden haberim yok.
Bu konu nerden mi çıktı?
Son ÖSS’de matematik fen yanıtları ortala-
masının düşüklüğünü konuşurken yanımızdaki 12
yaşındaki Uğurcan’ın sorusundan çıktı.
Christian Ronaldo İngiltere’nin Manchester Uni-
ted takımından İspanya’nın Real Madrit takımına
transfer olmuş, rekor bir transfer ücreti almıştı, 94
milyon Avro.
Uğurcan bize bunu söyleyerek başarı için ma-
tematik bilmenin gerekli olmadığını anlatmak is-
tiyordu.
Ona, bunu bilmediğimi ama kaç futbolcu için-
den bir Ronaldo çıkacağını hesaplamak için ma-
tematik bilmek gerektiğini söyledim.
Eğer matematik öğrenirse Uğurcan da herke-
sin Ronaldo olamayacağını anlayacaktı.
Bu örnekler önümüze sık sık sürülür.
Okuma yazması olmayan zenginler.
Genç yaşında zengin olan sporcular.
Hızla ünlenen müzik starları.
Küresel kültürün televizyonları, haber kanalla-
rı bu örnekleri gözler önüne sürüyor ama bu yol-
da heba olup giden binlerce genci kimseler bil-
miyor.
Yıldız olmaya giden yolun kaç gencin hayalle-
rinin kırık izleriyle dolu olduğunu da bilmek ge-
rekiyor.
Aslında matematik Ronaldo için de gerekli. To-
pu sürmek, pas vermek, şut çekmek de kendi ma-
tematiğiyle gerçekleşiyor.
Ama matematik ve fen, sosyal bilgiler ve dil ar-
tık yaşamın her basamağında zorunlu olan kültürün
basamakları.
Bunlarsız insan zekâsı olgunlaşmıyor.
Bu bilgiler matematikçi, fizikçi ya da tarihçi ol-
mak için değil, zekânın olgunlaşması için zorun-
lu...
- ‘Hayatta işime yaramayacak şeylerle kafamı-
zı dolduruyorlar’.
Size de tanıdık gelmiyor mu bu sözler?
Oysa bu bilgiler, insanın soyut düşünce yetisi-
nin gelişmesi için zorunlu.
Soyut düşünce yetisi.
Kavramları anlama yetisi.
Özgürlük, demokrasi, laiklik, bağımsızlık kav-
ramları.
Emek-semaye kavramları.
Kişilik, kimlik, karakter kavramları.
Bunları bilmeden, anlamadan, tartışamadan, yo-
rumlayamadan yaşamak.
Elma armut, araba, sen benimle akraba so-
mutluğuyla yetinmek.
Üç yüz sözcüklü dağarcıkla yaşamını sürdür-
mek.
Somut dünyanın sınırlarını aşmadan yaşadığı-
nı sanmak.
Dünya kültüründen habersiz bir omurilik yaşa-
mıyla oksijen alıp karbondioksit vermek.
Kafayı boş bir tenekeye benzetmek.
Sonra da yaşam boyunca her şeyden yakınıp
durmak.
Kendi dışında herkesi, her şeyi eleştirip dara-
cık dünyasında debelenmek.
Çocuklarımızı böyle bir geleceğe mahkûm
edemeyiz.
Sürekli baraj düşürerek eğitim yapılıyor olamaz.
Lise geçiş ortalaması beş üzerinden ikiye dü-
şürüldü.
On sorudan ikisini yapabilen başarılı sayılmak
isteniyor.
Bu gidişle olacağa bakalım:
Olmuyor deyip standardı indirmek.
Yapamıyorlar deyip barajı düşürmek.
Liseyi bitirsin de sonrasını düşünsün demek.
Bu gidiş ülkenin geleceğiyle oynamaktır.
O denli önemli, o denli tehlikeli.
Ülkenin çöküşü de budur, parçalanması da.
Tehlikenin ortasındayız...
erdalatak@gmail.com
ATK başkan yardõmcõlarõndan Mustafa Okudan ve Hasan Ağrõtmõş görevinden alõndõ
Tartõşmalõ atamalar yapõldõİstanbul Haber Servisi - Dõşişle-
ri, Sağlõk, Sanayi ve Ticaret bakan-
lõklarõ ile Adli Tõp Kurumu’ndaki
(ATK) çeşitli kadrolara atamalar ya-
põldõ. Doç. Dr. Ayten Erdoğan’õn is-
tifasõyla yaklaşõk 3 aydõr boş olan
ATK Altõncõ Adli Tõp İhtisas Kuru-
lu’nun Çocuk Psikiyatrisi üyeliğine,
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tõp Fa-
kültesi Dahili Tõp Bilimleri Bölümü
Çocuk Ruh Sağlõğõ ve Hastalõklarõ
Anabilim Dalõ öğretim üyesi Doç. Dr.
Osman Abalı atandõ. Kurumun Baş-
kan Yardõmcõlarõndan Dr. Mustafa
Okudan ile Dr. Hasan Ağrıtmış
görevinden alõnarak kurul üyelikle-
rine getirildi. Kanser hastasõ Güler
Zere ve Ergenekon operasyonlarõ
kapsamõnda tutuklanan eski Özel
Harekât Daire Başkanvekili İbrahim
Şahin’e verdikleri raporlarla tartõş-
malara neden olan Dr. Nur Birgen
başkanlõğõndaki 3. İhtisas Kuru-
lu’nda herhangi bir değişikliğe gi-
dilmemesi dikkat çekti.
Uzmalar tepkili
Adli Tõp uzmanlarõ, Birgen’in da-
ha önce birkaç kez meslekten men ce-
zasõ da aldõğõnõ anõmsatarak “Bu
kurulda neden hiçbir değişiklik ya-
pılmadı? Ayrıca kurum başkanları
görevinden alınıyorsa neden ra-
portör değil de başka kurulun
üyeliğine getirildi, görevden alın-
mış gibi gösteriliyor ancak terfi et-
tiriliyorlar” dediler.
Kamuoyunda verdiği tartõşmalõ
kararlarla gündeme gelen ATK, din-
ci Anadolu’da Vakit gazetesi yaza-
rõ Hüseyin Üzmez’in cinsel istis-
marõna uğrayan B.Ç’ye verdiği ra-
porla gündeme gelmiş, Üzmez’in
tahliyesine yol açmõş, ardõndan Eti-
ler’de Münevver Karabulut’un
otopsisinde başka ceset üzerindeki
sperm örneğinin genç kõza bulaştõğõnõ
itiraf ederek tartõşmalara neden ol-
muştu. Son olarak 2.5 yõl önce işle-
nen İsmailağa Camii’nde emekli
imam Bayram Ali Öztürk’ü öldür-
dükten sonra linç edilen Mustafa Er-
dal’õn kanõnõn incelenmesi sõrasõnda
başka skandala imza attõğõ ortaya çõk-
mõş, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül
ise iddialar nedeniyle kurumu de-
netlenmesini yönünde Devlet De-
netleme Kurumu’na (DDK) talima-
tõ vermişti. Üzmez olayõnõn yaşan-
masõnõn ardõndan kuruma atanan
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi
Tõp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlõğõ ve
Hastalõklarõ Ana Bilim Dalõ Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Ayten Erdoğan, 4 ay
sonra, 16 Nisan 2009’da “Bu ko-
şullarda sağlıklı rapor çıkarmak
zor” diyerek istifa etmişti. Boşalan
kurumun çocuk psikiyatrisi üyeliği-
ne Doç. Dr. Osman Abalõ atandõ. Ku-
rumun başkan yardõmcõlarõndan Dr.
Okudan, Beşinci Adli Tõp İhtisas Ku-
rulu Adli Tõp üyeliğine; Dr. Ağrõtmõş
ise Altõncõ Adli Tõp İhtisas Kurulu
Adli Tõp üyeliğine atandõ.
Yazıcı getirildi
Boşalan ATK Başkan Yardõmcõlõ-
ğõ’na, Adli Tõp Kurumu Birinci Ad-
li Tõp İhtisas Kurulu Adli Tõp Üye-
si Uzman Dr. Yüksel Aydın Yazıcı
getirildi. İkinci Adli Tõp İhtisas Ku-
rulu Adli Tõp Üyeliğine, Beşinci
Adli Tõp İhtisas Kurulu Adli Tõp Üye-
si Uzman Dr. Mehmet Korkut ge-
tirildi. İkinci Adli Tõp İhtisas Kuru-
lu Başkanlõğõ’na, Altõncõ Adli Tõp İh-
tisas Kurulu Adli Tõp üyeliğini ikin-
ci görevli olarak yürüten Kocaeli
Üniversitesi Tõp Fakültesi Adli Tõp
Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Ümit Naci Gündoğmuş; Üçün-
Doç. Dr. Ayten Erdoğan’õn istifasõnõn ardõndan boşalan ATK 6. İhtisas Kurulu’nun Çocuk
Psikiyatrisi üyeliğine İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Abalõ atandõ.
cü Adli Tõp İhtisas Ku-
rulu Göğüs Hastalõklarõ
üyeliğine, İstanbul Üni-
versitesi İstanbul Tõp Fa-
kültesi Göğüs Hastalõk-
larõ Anabilim Dalõ öğre-
tim üyesi Doç. Dr. Mus-
tafa Erelel; Beşinci Ad-
li Tõp İhtisas Kurulu Halk
Sağlõğõ üyeliğine, İstan-
bul Üniversitesi İstanbul
Tõp Fakültesi Dahili Tõp
Bilimleri Bölümü Halk
Sağlõğõ Anabilim Dalõ
Başkanõ Prof. Dr. Bedia
Ayhan Özyıldırım; Bi-
rinci Adli Tõp İhtisas Ku-
rulu Beyin ve Sinir Cer-
rahisi üyeliğine, İstanbul
Üniversitesi Cerrahpaşa
Tõp Fakültesi Nöroşirür-
ji Anabilim Dalõ öğre-
tim üyesi Prof. Dr. Mak-
bule Nurperi Gazioğ-
lu; Beşinci Adli Tõp İhti-
sas Kurulu Enfeksiyon
Hastalõklarõ üyeliğine,
Cerrahpaşa Tõp Fakülte-
si Mikrobiyoloji ve Kli-
nik Mikrobiyoloji Ana-
bilim Dalõ öğretim üyesi
Prof. Dr. Yaşar Bağdat-
lı atandõ.
Dõşişleri Bakanlõğõ
Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na
Büyükelçi Ali Naci Ko-
ru, Sağlõk Bakanlõğõ
Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na
Dr. Yasin Ayfer Erkoç,
Türkiye İstatistik Kuru-
mu (TÜİK) Tarõm ve
Çevre İstatistikleri Daire
Başkanlõğõ’na Türkiye
İstatistik Kurumu Deniz-
li Bölge Müdürü Murat
Tunçel, Gençlik ve Spor
Genel Müdürlüğü’nde
genel müdür yardõmcõlõ-
ğõna aynõ yerde Personel
ve Eğitim Dairesi Baş-
kanõ olan Mehmet Ko-
catepe atandõ. Makine
ve Kimya Endüstrisi Ku-
rumu Genel Müdür Yar-
dõmcõsõ ve Yönetim Ku-
rulu üyesi Mehmet Sait
Demirci, yönetim kuru-
lu üyeliği görev süresini
tamamlamasõ sebebiyle
aynõ göreve tekrar atandõ.
Makine ve Kimya En-
düstrisi Kurumu Genel
Müdür Yardõmcõlõğõ ve
Yönetim Kurulu üyeli-
ğine de Mehmet Kadri
Uyanık atandõ.
SERHAT GÜRPINAR:
Adli Tıp yeniden
yapılandırılmalı
MELTEM YILMAZ
Adli Tõp Kurumu 1. İh-
tisas Dairesi Başkanlõğõ
görevinden 2009 yõlõ ba-
şõnda ayrõlan Adli Tõp
Uzmanlarõ Derneği Baş-
kanõ Doç. Dr. Serhat
Gürpınar, Adli Tõp Ku-
rumu’nun çocuk psiki-
yatri ile cinsel istismar
vakalarõna bakmamasõ ge-
rektiğini, çünkü kurulda-
ki birçok uzmanõn psi-
kolojik bulgularõ sapta-
mayõp mağdurlarõ psiki-
yatriste dahi yönlendir-
mediğini söyledi.
Adli Tõp Uzmanlarõ
Derneği Başkanõ Doç. Dr.
Serhat Gürpõnar, Adli Tõp
Kurumu’nun yapõsõ ile
burada ardõ ardõna mey-
dana gelen hatalarõn ne-
denlerini anlattõ.
Halihazõrdaki hukuk
sisteminin, hakim ve sav-
cõlara Adli Tõp Kurumu
dõşõnda üniversiteler, eği-
tim ve araştõrma hastane-
leri ile özel hastanelerden
bilirkişi raporu isteyip bu
raporlarõ geçerli sayma
yetkisi verdiğini, ancak
mahkemelerin bu yetkiyi
kullanmadõğõnõ belirten
Gürpõnar, Hüseyin Üz-
mez ile Münevver Ka-
rabulut olaylarõnõn bu
denli sansasyonel bir hal
almasõnõn, mahkemelerin
yalnõzca Adli Tõp Kuru-
mu’nun görüşlerinin göz
önünde bulundurmasõn-
dan kaynaklandõğõna dik-
kat çekti.
Yalnõzca mahkemelerin
değil, Cumhurbaşkanõ’nõn
da bu konudaki yetkisini
kullanmadõğõnõ kaydeden
Gürpõnar, infaz tehiri ile
cumhurbaşkanlõğõ affõ ko-
nusundaki vakalarda da
yalnõzca Adli Tõp Kuru-
mu’nun görüşünü göz
önünde bulundurmanõn
Cumhurbaşkanõ için ya-
nõltõcõ bir faktör olduğunu
belirterek “Çünkü Cum-
hurbaşkanı’nın da baş-
ka bilirkişi raporları is-
temeye ve o raporları
geçerli saymaya yetkisi
var, ancak bu yetkiyi
kullanmıyor” dedi.
Gürpõnar, kurumun ço-
cuk psikiyatri ile cinsel is-
tismar vakalarõna kesin-
likle bakmamasõ gerekti-
ğini belirterek şöyle de-
vam etti: “Adli Tıp Ku-
rumu’nun, çocuk psiki-
tayrisi ile cinsel istis-
mar vakalarına; gerek
mağdurları defalarca
muayeneye edip trav-
matize etmemek adına,
gerekse birçok adli tıp
uzmanının, psikolojik
bulguları değerlendire-
memesi nedeniyle bak-
maması gerekiyor. Çün-
kü bu vakalarda fiziksel
muayenenin yanında
ruhsal muayenenin de
yapılması öncelikli şart.
Psikolojik muayeninin
hemen ardından ise
mağdurun tedaviye alın-
ması lazım. Oysa Adli
Tıp Kurumu’na vakalar
hiçbir zaman ilk seferde
gelmiyor. Başka şehir
ya da bölgelerde yapılan
muayenelerin ardından
geliyor ve mağdurda
ikinci, üçüncü kez trav-
maya neden oluyor. Di-
ğer taraftan Adli Tıp
Kurumu bir tedavi or-
tamı değildir, burada
terapi imkanı da yok.”
Yeni Türk Ceza Kanu-
nu’nda (TCK) bu tür trav-
malarda fiziksel muaye-
nelerin yanõnda ruhsal
muayenelerin yapõlmasõ
gereğine ilişkin yasa mad-
deleri oluşturulduğunu,
ancak Adli Tõp Kuru-
mu’nda görevli birçok
uzmanõn, halen ruhsal
travma bulgularõnõ sap-
tamayarak mağdurlarõ psi-
kiyatriste dahi gönder-
mediğini belirten Gürpõ-
nar, “2005’te çıkarılan
TCK, her türlü şiddet
ya da işkence vakala-
rında fiziksel travma-
ların yanında ruhsal
travmaların da değer-
lendirilmesi gereğini
şart koşuyor. Ancak ku-
rumdaki bazı uzmanla-
rın ne yazık ki, yalnızca
fiziksel travma bulgula-
rını önemseyip ruhsal
travma bulgularını sap-
tamadığını, hatta mağ-
duru psikiyatriste dahi
göndermediğini görü-
yoruz” diye konuştu.
Adli Tõp Kurumu’ndan
çõkan raporlarõn, her ne
kadar kurul raporu gibi
görünse de aslõnda kişi ra-
poru olduğunu belirten
Gürpõnar, “Çünkü Adli
Tıp Kurumu’ndaki her
kurulda konuyla ilgili
yalnızca bir uzman var,
diğer ilgisiz uzmanlar
o bir uzmanın görüşünü
onaylıyor. Bunların için-
de tıp kökenli olmayıp
kimya kökenli olan 1-2
kişi de var” dedi. Gürpõ-
nar, “Adli Tıp Kuru-
mu’nun bir an önce to-
parlanabilmesi için ye-
niden yapılandırılma
kanunu çıkarılması ge-
rekiyor. Bunu yapar-
ken Adli Tıp Kurumu
bölgelere göre ayrılma-
lı, üniversitelerde görev
yapan adli tıp uzmanla-
rına yetki verilmeye baş-
lanmalı. Şu an Türki-
ye’de 300 kadar adli tıp
uzmanı var ve bunla-
rın yüzde 40’ı üniversi-
telerde” dedi.
CHP Milletvekili Atilla Kart, mera alanlarının tahrip edilmesini Meclis gündemine taşıdı.
Konya-Ankara hõzlõ tren inşaatõ için dolgu malzemesi çekildi
Mera alanı tahrip edildi
BARIŞ YAMAN
KONYA - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn geçen
hafta katõldõğõ törenle
çalõşmalarõna başlanan
Konya-Ankara hõzlõ tren
inşaatõ için Konya’nõn Yunak
ilçesine bağlõ Sevinç köyüne
ait meradan dolgu malzemesi
çekilmesi köylülerin
tepkisine neden oldu. CHP
Konya milletvekili Atilla
Kart, konuyu TBMM
gündemine taşõdõ.
Köyün yaklaşõk 3 km.
yakõnõndan geçen
demiryolu altyapõ inşaatõ
için köyün 800 metre
yakõnõndaki mera alanõnõn
kazõlarak tahrip edildiğini
belirten Köy Muhtarõ
Mehmet Polat, hayvancõlõkla
geçinen köylünün
hafriyat kazõsõ
yüzünden zor durumda
bõrakõldõğõnõ söyledi. Polat,
“Kazılar, köyü ilçeye
bağlayan asfalt yola yer yer
sıfır, yer yer de üç metre
yakın yapılıyor. Yağışlarla
birlikte belki de yol
çökecek. Kazı yapılan alan
da 3091 sayılı Mera
Kanunu kapsamında.
Köylüden herhangi bir izin
alınmadığı gibi, kazı
bölgesinin statüsünü bile
değiştirmemişler. Halkın
temel geçim kaynağı
hayvancılık. Hayvanları
otlattığımız mera tahrip
edildi” dedi.
Sonuç alamadılar
Mağduriyetlerinin giderilmesi
için valiliğe başvurduklarõnõ
ama hiçbir sonuç
alamadõmlarõnõ anlatan Polat,
İlçe Tarõm Müdürlüğü
tarafõndan kurulan
komisyonun bölgenin köy
merasõ olduğunu kabul
ettiğini, ancak firma
yetkililerinin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlõğõ Maden
İşleri Genel Müdürlüğü ve
Konya İl Özel İdaresi’nden
aldõklarõ izin belgesiyle
kazõlara devam ettiklerini
ifade etti.
CHP Konya Milletvekili
Atilla Kart da, köylülerin
mağduriyetini TBMM
gündemine taşõdõ. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanõ
Taner Yılmaz’õn
yanõtlamasõ istemiyle bir soru
önergesi veren Kart, “Mera
vasfındaki alanda yapılan
kazı çalışmaları sebebiyle
bölgede hayvancılık ve
tarımla iştigal eden köylüler
mağdur edilmiş
durumdadır. Çevre
katliamı anlamına gelen
böyle bir uygulamaya
bakanlığın hangi gerekçe ve
takdir yetkisiyle izin verdiği
anlaşılamamıştır” ifadesini
kullandõ.
MHP Genel Başkanõ Bahçeli partisinin Mersin il kongresinde hükümete yüklendi
NAZMİ AKDAĞ
MERSİN - MHP Genel Baş-
kanõ Devlet Bahçeli, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’a yük-
lendi. Erdoğan’õn “2011’de si-
yaseti bırakacağım” sözünün
altõnda başka planlar yattõğõnõ be-
lirten Bahçeli, “AKP zihniyeti
kolay bir yol bulmuş, hiçbir
başarı gösteremeyen iktidar
başarısızlığını gerilim stratejisi
ve kamplara ayırarak kendi
iktidarının devamını sağlıyor.
Erdoğan milletimizi aldatıyor,
kandırıyor. AKP adı artık ‘Al-
datma ve Kandõrma Partisi’ ola-
rak siyasi yaşamdaki yerini
aldı. İnandırıcılığı kalmadı,
her şeyin altında kendilerinin
bir hesabı var” dedi.
Partisinin Mersin il kongre-
sinde konuşan Bahçeli, Türki-
ye’nin sürekli bir gerginlik or-
tamõnda bulunduğunu ve bu kav-
ga gürültü içersinde asõl sorun-
larõn gözlerden saklandõğõnõ ifa-
de etti. Bahçeli, “Laik olan-ol-
mayan, inanan-inanmayan
şeklindeki her ikilemlerin ar-
kasında AKP’nin sinsi planla-
rı yatıyor. Bu kurnazlık ve
tuzaklarla Türkiye’nin temel
meselelerinin üzerini örtüyor-
lar, ne zaman ekonomik sıkıntı
çıksa bir gündem yaratılıyor.
Şu an Türkiye’nin en önemli
meselesi ekonomik büyümenin
küçülmeye dönmesidir. Eko-
nominin küçülmesi, üretimin
düşmesi demektir. Bu neden-
le var olan işsizlik sürekli art-
maktadır” diye konuştu. İş bul-
maktan umudunu kesenlerin sa-
yõsõnõn 6.5 milyona, bütçe açõ-
ğõnõn da 23 milyar dolara ulaş-
tõğõna dikkat çeken Bahçeli, “Bu
Türkiye’ye gelen paranın ne-
reye gittiğinin bilinmemesi de-
mektir, bu vergi demektir,
zam demektir. Yoksullaşmanın
artması demektir” dedi.
Erdoğan’õ art niyetli olarak
gündemi sürekli değiştirmekle
suçlayan Bahçeli, sözlerini şöy-
le sürdürdü: “Bütün olumsuz
koşullar mevcutken, Başba-
kan gündem değiştiriyor. Şim-
di de çıkıp, ‘2011’de milletve-
kili olmayacağõm’ diyor. Dışa-
rıdan baktığın zaman ‘Helal ol-
sun. Milletinin geleceğini düşü-
nüyor. Siyaset yapanlarõn gen-
çleşmesini ve yerlerine yenile-
rinin gelmesini düşünüyor’ di-
yorsunuz. Acaba gerçek öyle
mi? Sayın Başbakan, 2011’de
milletvekili olmaktan vazgeçi-
yorsan başka bir planın var
demektir. Bu plan, can arka-
daşın Abdullah Gül’ün yerine
Cumhurbaşkanlığını istiyor-
sun demektir. O zaman çık,
millete yemin ederek ‘Ben
Cumhurbaşkanõ olmayacağõm.
Olmak istemiyorum’ de.”
YAYGINLAŞTIRILMAYACAK
Sağlıkta ‘aile
hekimliği’ çarkı
HİCRAN
ÖZDAMAR
İZMİR - AKP hü-
kümetinin 33 kentte
uyguladõğõ aile he-
kimliğinin, kemer sõk-
ma politikalarõ nede-
niyle yaygõnlaştõrõl-
mayacağõ öne sürül-
dü. Sağlõkçõlar, hükü-
metin bu yolla yõlda
277 milyon TL tasar-
ruf etmeyi planladõğõ-
nõ belirterek “Sistem
madem başarılıydı
neden yaygınlaştırıl-
mıyor? Bu, sağlıkta
dönüşüm projesinin
iflas ettiğinin itirafı-
dır” yorumunu yaptõ.
İzmir Tabip Odasõ
Genel Sekreteri Mete
Güzelant, 4 yõl önce
başlanan ve 33 kentte
uygulamaya konulan
aile hekimliğinin ger-
çek amacõna ulaşma-
dõğõnõ belirterek şunlarõ
söyledi:
“Aile hekimliğinin,
birinci basamak sis-
temine göre verimli
olmadığı görüldü. 33
kentle sınırlandırıl-
masına karar veril-
miştir. Böylece yılda
277 milyon TL kâra
geçilecektir. Halbu-
ki aile hekimliği ve
sevk zinciri sistemiy-
le sağlık alanında
yüzde 15-20’leri bu-
lan tasarruf sağlana-
cağı iddia edilmişti.
Biz o zaman da bu
sistemin harcamala-
rı arttıracağını be-
lirtmiştik.
O zaman şunu sor-
mak bizim ve yurt-
taşların hakkıdır:
Madem bu kadar ba-
şarılıydı, aile hekim-
liği uygulamalarını
neden sınırlamaya
gittiniz? Eğer başa-
rısızlık ortaya çık-
mışsa neden çok bü-
yük karışıklık ve hu-
zursuzluklara neden
olan bu sistemden
vazgeçmiyor ve ha-
tanızı açıkça kabul
etme cesaretini gös-
termiyorsunuz?’
‘Aldatma ve Kandırma Partisi’
Her ikilemin
arkasõnda
AKP’nin sinsi
planlarõnõn
olduğunu
söyleyen Bahçeli
“Temel
meselelerin
üzerini
örtüyorlar” dedi.
Bahçeli,
AKP’nin
inandõrõcõlõğõnõn
kalmadõğõnõ
söyleyerek,
“Her şeyin
altõnda
kendilerinin
bir hesabõ var”
dedi.
Adli Tõp Uzmanlarõ Derneği Başkanõ
Gürpõnar, Adli Tõp Kurumu’nun çocuk
psikiyatrist ile cinsel istismar vakalarõna
bakmamasõ gerektiğini söyledi.