Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
2 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Prof. Yeldan, hükümetin kriz politikasõnõn Türkiye’deki yaşam düzeyini daha da düşüreceği uyarõsõnda bulundu
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Prof. Dr. Erinç Yeldan, ekono-
mideki yüzde 13.8’lik daralma rakamõnõn Tür-
kiye’nin krizden en kötü etkilenen ilk üç ülke ara-
sõnda yer aldõğõnõ gösterdiğini söyledi. Bunun ne-
deninin Türkiye’nin 2000’li yõllarda izlediği
Uluslararasõ Para Fonu (IMF) politikalarõ ol-
duğunu belirten Yeldan “İleriye dönük ‘artõk to-
parlanma başladõ’ söylemi 2007 öncesi IMF po-
litikalarına dönmeyi içeriyorsa, bunun ya-
ratacağı yoksullaşma işsizlik ve sosyal ada-
letsizliğin faturası çok ağır olacak” dedi. Yel-
dan, hükümetin, devletin öne çõktõğõ yeni bir po-
litikayõ dikkate almadõğõnõ belirterek “Bu hü-
kümetin Türkiye’ye biçtiği işlev uluslarara-
sı sermayenin taşeronu olmaktır. Bu da Tür-
kiye’deki yaşam düzeyinin belli kesimler dı-
şında Pakistan, Hindistan, Çin seviyesine
inmesini gerektirecektir” diye konuştu.
Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğre-
tim üyesi Prof. Yeldan, Gayri Safi Yurtiçi Ha-
sõla’da (GSYİH) yõlõn ilk
çeyreğindeki yüzde 13.8’lik
daralmayõ “Bu, geçmişe
dönük, Türkiye’nin ge-
rek benzer yeni gelişen
piyasa ekonomileri içinde, gerekse OECD’de
bu küresel krizden en kötü etkilenen ülkeler
arasında ilk 3 sırada yer aldığını gösteriyor.
Yani küresel krizden Türkiye ekonomisi
benzer ülkelere göre çok daha şiddetli etki-
lenmiştir” sözleriyle değerlendirdi.
Bunun nedeninin “Türkiye ekonomisinin
2000’li yıllarda IMF ile izlediği ucuz ithala-
ta ve dış borçlanmanın değerli TL ile ucuz fi-
nansmanına dayalı bağımlı ekonomi politi-
kası” olduğunu belirten Yeldan, şöyle konuştu:
“İleriye dönük ‘Bu kötü bir rüyaydõ. Artõk en
kötüyü gördük, toparlanma başladõ’ söylemine
bakınca, Türkiye’nin artık eskiden olduğu gi-
bi ‘Ucuz döviz ile borçlanmaya ve finansal spe-
külasyon ile ucuz ithalata ve ucuz işgücüne da-
yanan’ büyüme stratejisi ile uluslararası or-
tamda yer edinmesine imkân yoktur. Biz tek-
rardan 2007 öncesi politikalara geri dönme-
yi hedeflersek, ‘Merkez Bankasõ enflasyonu he-
deflesin, mali disiplin olsun, özelleştirmeler
devam etsin, devlet ekonomiden elini ayağõnõ
çeksin, piyasalar izlensin, emekçi halk düşük üc-
retler, yüksek fiyatlarla karşõ karşõya kalsõn’ der-
sek, bu olmaz. Bu halkın gelirini azaltacak, ge-
lir dağılımındaki bozulmayı ve işsizliği arttı-
racak bir sanayileşmedir. Halk ‘o kötü gün-
ler geride kaldõ, tekrardan büyüyeceğiz’ bek-
lentisi içindeyken bu toparlanmadan eskiye
dönmek kastediliyorsa, bunun yaratacağı
yoksullaşma işsizlik ve sosyal adaletsizliğin fa-
turası çok ağır olur.”
‘Devlete önemli görev düşüyor’
Son durumun yeni bir sanayileşme ve büyü-
me stratejisi gerektirdiğini ve esas fõrsatõn burada
yattõğõnõ belirten Yeldan, “Devletin kamu gi-
rişimciliği öncülüğünde, emek yoğun, daha
ulusal, teknolojik girdi çıktı bağlantılarını ulu-
sal düzeyde kullanabilen, ithalata bağımlılı-
ğı azaltan, ekonomi içindeki entegre bağlan-
tıları güçlendiren yeni bir sanayileşme ham-
lesine ihtiyacı var. Bunun için devlete çok
önemli görevler düşüyor. Özelleştirme, ma-
li disiplin parametreleriyle bunun yaratılması
olanaksız” diye konuştu.
Yeldan “Ama hükümetin bunu yapmayacağı
kesin. Türkiye’ye biçtiği işlev, uluslararası ser-
mayenin taşeronu olmaktır. Bu Türk sana-
yinin sonu demektir. Bunun yaratacağı işsiz-
liğin bedeli düşük ücretler, gelir dağılımındaki
bozulmadır. Finansal durum nedeniyle borç-
lanma da kolay olmayacaktır” dedi.
Yeldan, hükümetin devletin öne çõktõğõ yeni bir politikayõ
dikkate almadõğõnõ belirterek “AKP’nin Türkiye’ye biçtiği
işlev uluslararasõ sermayenin taşeronu olmaktõr” dedi.
Giyimciler:
Kriz silindir
gibi ezdi geçti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ankara Giyim Sanayicileri Derneği
(AGSD) Başkanõ Canip Karakuş,
2008’in ilk çeyrek dönemi için ortaya
çõkan yüzde 13.8’lik gerileme ve
2009’un 5 aylõk döneminde yaşanan
ihracattaki daralmaya ilişkin “üzeri-
mizden silindir geçti” değerlendir-
mesini yaptõ.
Karakuş, ocak - mayõs döneminde
toplam ihracatõn yüzde 30.8, toplam it-
halatõn yüzde 42.3 daraldõğõnõ ifade
ederken, diğer yandan tekstil ihraca-
tõnda yõlõn ilk 5 ayõnda geçen yõlõn ay-
nõ dönemine göre yüzde 29.6, hazõr gi-
yim ihracatõnda ise ocak - mayõs dö-
neminde geçen yõlõn aynõ dönemine
göre yüzde 26.9 daralma yaşandõğõ
söyledi. Krizin en kritik döneminden
artõk geçilmekte olduğuna dair ema-
reler olmasõna karşõn, tekstil sektörü
olarak “ağır yaralı” olduklarõnõ açõk-
layan Karakuş, “Krizden çıkmaya yö-
nelik son dönemlerde ekonomide ye-
şillenme emareleri var. Bu filizlen-
meleri boşa çıkartmamalıyız” dedi.
Elektrikte
maliyet azaldõ
fiyat düşmedi
Ekonomi Servisi - Elektrik Mü-
hendisleri Odasõ (EMO), maliyet ar-
tõşlarõ gerekçesiyle 2008’da yüzde 56
zam yapõlan elektrikte bu kez maliyet
azalmasõna karşõn indirim yapõlmadõ-
ğõ belirtildi.
EMO’dan yapõlan açõklamada elek-
trikte indirim yapõlmasõ gerektiği ifa-
de edilerek, AKP iktidarõ döneminde
enerji alanõnda uygulanan politikalar
eleştirildi. Hükümet tarafõndan yerli ve
yenilenebilir enerji kaynaklarõna ön-
celik tanõnacağõ ve doğal gaza ba-
ğõmlõlõğõn azaltõlacağõ söylemlerinin
unutulduğu, tersine doğal gazdan elek-
trik üretiminin arttõğõ vurgulandõ.
Açõklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Tüketiminin yüzde 44’ünü sağla-
yan TETAŞ‘ın elektrik fiyatlarında
yaptığı yüzde 12.3’lük en son fiyat
indirimi de tüketicinin elektrik fa-
turasına ne 1 Ocak’ta ne 1 Ni-
san’daki tarifede ne de 1 Tem-
muz’ta yansıtılmamıştır.”
Eczacõbaşõ-
Zentiva’nõn Ar-Ge
Merkezi onaylandõ
Ekonomi Servisi - Eczacõbaşõ ile
Orta ve Doğu Avrupa’da faaliyet gös-
teren eşdeğer ilaç üreticisi Zentiva’nõn
stratejik işbirliği ile 2007’de kurulan
Eczacõbaşõ-Zentiva’nõn Lülebur-
gaz’daki üretim tesisleri Ar-Ge Mer-
kezi Belgesi almaya hak kazandõ.
Böylece, Eczacõbaşõ-Zentiva, Türkiye
ilaç sektöründe bu belgeyi alan üç ilaç
firmasõndan biri oldu. T.C. Sanayi ve
Ticaret Bakanlõğõ tarafõndan verilen
belgeyi alabilmek için Ar-Ge mer-
kezlerinde en az 50 tam zamanlõ eş-
değer personel istihdam edilmesi, Ar-
Ge faaliyetlerinin yurt içinde gerçek-
leştirilmesi, merkezlerin yenilik prog-
ram ve projelerinin bulunmasõ ve fiziki
uygunluk gibi şartlar aranõyor.
Asgari ücretle pazara bile çıkılmaz
İtfaiye eri olmak için 3 bin kişi sõraya girdi, defolu ürünler kapanõn elinde kaldõ
Asgari ücret günlük 63 kuruş
arttõrõldõ. Bu miktarla 12 gram bebek
mamasõ, 299 gram makarnadan
yalnõzca biri alõnabilecek.
Yõlõn ikinci yarõsõnda 16 yaşõndan büyükler için
geçerli olacak asgari ücret yüzde 4.1 arttõ. As-
gari Ücret Tespit Komisyonu’nun kararõ doğ-
rultusunda, 1 Temmuz-31 Aralõk 2009 arasõn-
da geçerli olacak asgari ücrette düzenlemeye
gidildi. Buna göre, 16 yaşõndan büyük bekâr iş-
çi için brüt 666, net 527.13 TL olan asgari üc-
ret, yüzde 4.1’lik zamla brüt 693, net 546.48
TL’ye yükseldi. 16 yaşõndan küçük işçiler için
geçerli olan asgari ücret yüzde 4 arttõrõldõ.
Yaklaşõk 5.8 milyon yurttaşõ ilgilendiren ikinci ko-
nut edindirme yardõmõ (KEY) ödemelerine iliş-
kin listelerin hazõrlanma süresi doldu. Kamu ku-
rumlarõ ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlõ-
ğõ, ikinci KEY ödemesinden yararlanacak olan
kişilerin listelerini Tasfiye Halindeki Emlak Ban-
kasõ’na teslim etti.
İkinci KEY ödemesinden, itiraz dilekçesi veren
yaklaşõk 1.5 milyon, vatandaşlõk numarasõ tes-
pit edilemeyen yaklaşõk 1.3 milyon ve bilgileri
eksik olan yaklaşõk 3 milyon kişi yararlanacak.
Listelerin teslim edilmesinin ardõndan şimdi,
KEY hak sahiplerinin alacaklarõ tutarlarõn
hesaplamasõna geçilecek.
ANKARA (AA) - Birleşik Metal-İş Sen-
dikasõ tarafõndan yapõlan araştõrmaya göre,
asgari ücretlilerin bir çift ayakkabõ için yak-
laşõk 42 saat çalõşmasõ gerekiyor.
DİSK’e bağlõ Birleşik Metal-İş Sendika-
sõ, asgari geçim indirimi dahil net 546 TL
olan asgari ücretle Türkiye İstatistik Kuru-
mu madde fiyatlarõ üzerinden hangi ürün-
ler için kaç saat çalõşõlmasõ gerektiğini he-
sapladõ.
Araştõrmaya göre asgari ücretlinin, 463
TL’lik ortalama kira giderini karşõlamak için
ayda 191 saat çalõşmasõ gerekiyor. Asgari
ücretli, 16 saatlik çalõşma karşõlõğõnda 1
gömlek, 2 saatlik çalõşma karşõlõğõnda 1 çift
çorap alabiliyor. Yapõlan düzenlemenin
asgari ücreti günlük 63 kuruş arttõrdõğõ be-
lirtilen araştõrmada, bu miktarlara 133 gram
pirinç, 12 gram bebek mamasõ, 303 gram ek-
mek, 299 gram makarnadan yalnõzca biri-
nin alõnabileceği ifade edildi. Araştõrmada,
“Asgari ücretli, yapılan zammı biriktirip
‘bari kirayõ ödeyeyim’ derse yaklaşık 2 yıl
beklemek zorunda” denildi.
ANKARA (AA) - Ankara Büyükşehir
Belediyesi’nin “itfaiye eri” kadrosun-
da istihdam edilecek 330 personel alõmõ
için açtõğõ sõnava, bir haftada çoğu üni-
versite mezunu 3 bin kişi başvurdu. Tür-
kiye’nin çeşitli illerinden gelen adaylar,
İtfaiye Daire Başkanlõğõ önünde uzun
kuyruklar oluşturdu. Aralarõnda, mi-
mar, mühendis, şehir plancõsõ ve sosyal
çalõşmacõlarõn da bulunduğu adaylarõn
unvanõ, sõnavõ kazanmalarõ durumunda
“itfaiye eri” olacak.
İtfaiye eri olmak için başvuranlardan Meh-
met Özdemir, Balõkesir’den sabah saat-
lerinde geldiğini ve 6 saattir başvuru
yapmak için sõrada beklediğini belirterek
“Özel sektörde çalışıyordum. Devlet işi
olsun da ne iş olsa yaparım” dedi. Ak-
saray’dan geldiğini ve üniversite mezu-
nu olduğunu ifade eden Ayhan Kale de
“Çöpçülük dahi yaparım 657’ye tabii
olsun da ne olursa olsun. Daha önce özel
sektörde çalıştım, işten atıldım. İdeal-
lerim vardı. İşsizlik evlenmeye bile
engel, işin varsa kız veriyorlar” diye ko-
nuştu. İbrahim Aydõn da inşaat mühendisi
olduğunu ifade ederek, özel sektördeki iş-
lerin tatminkâr olmadõğõnõ ve itfaiye eri
olmak istediğini söyledi.
Üniversite mezunu adaylar arasõnda çok sayõda
genç kõz da yer aldõ. Jeofizik mühendisi Aslı Önsoy,
mesleğini itfaiye çatõsõ altõnda sürdürmek istediği-
ni belirterek, başvurusunu yaptõğõnõ kaydetti. Ezgi
Kahraman da işsiz olduğunu, iş ilanõndan haberdar
olduktan sonra başvuruda bulunduğunu ifade ede-
rek, “İtfaiye eri olmak istiyorum.
Biz de erkekler gibi mücadele ve-
receğiz. İş yok çünkü. Sonunda
burası devlet dairesi, güvencem
var o yüzden burayı istiyorum” dedi. Başvuruda
bulunanlar, belediyenin sõnav komisyonunca belir-
lenen KPSS taban puanlarõna göre, en yüksek pu-
andan başlamak üzere, kadro ve öğrenim durumla-
rõna göre sözlü sõnava çağrõlacak.
Defolu ürüne hücum
Mersin’de defolu ürünler satan bir giyim mağazasõnda
1.99 TL ile 9.99 TL arasõnda değişen fiyatlardan
satõlan ürünler kapanõn elinde kaldõ. Önceki gün
açõklanan 2009 birinci çeyrek büyüme verilerine göre,
vatandaşlarõn tüketimlerini en çok kõstõğõ alanlarõn
başõnda gelen giyimde, artõk ucuz ürüne ilgi arttõ.
Mersin İstiklal Caddesi’ndeki Collezione Outlet
Mağazasõ önünde sabah erken saatlerden
itibaren bekleyen vatandaşlar, kapõlarõn açõlmasõyla
birlikte içeriye akõn etti. Kõsa sürede neredeyse tüm
raflar boşaldõ. soner@cumhuriyet.com.tr
Türk ekonomisinin ancak savaş yıllarında olduğu ka-
dar küçüldüğünün, krizin teğet geçmeyip delip geçtiğinin
ortaya çıktığı gün, gerilim, dikkatler Ankara’nın en uzun
gününe, Ankara’da 7 saat 40 dakika süren MGK top-
lantısı, arkasından 1 saat 15 dakika süren tarafların üst
düzey mini toplantısına yönelmişti. Aynı gün Başbakan
Erdoğan kriz kaygılarını en hafife, iktidar güç gösteri-
sini en üst düzeye çıkarmayı seçtiği halka seslenişini ger-
çekleştiriyor, televizyon kanallarının farklı saatlerdeki ya-
yınları sayesinde gün ve gece boyu kitlelere ulaşıyor-
du. Kritik MGK toplantısı ile zaman ayarlı Albay Çiçek’in
7 saat süren sorgulamasının ardından gelen tutuklan-
ması istemiyle Ergenekon darbesi Genelkurmay karar-
gâhının içine sokulmaya çalışılmıştır...
AKP’nin, hem anayasaya aykırılığı, askeri ve sivil yar-
gıya ilişkin yürürlükteki düzenlemelerle çelişkileri, hem
de yasa çıkarma yöntemleri nedeniyle kuralsız, hukuk
dışılığı, AKP’ye yakınlıkları ile tanınan kimi hukukçula-
rın bile yadsıyamadıkları, hukuk otoritelerince ise tartı-
şılmaz, gece yarısı yasa operasyonu ile amaçlananlar...
Bir taşla birçok kuş birden vurulmuşa benziyor... Orta-
da bir boks maçı olsa, rakibin yerde tuş olduğu redde-
dilemeyecek. Gelin görün ki sporun kuralları, atasözü-
nün tam anlamı ile, sırf faullü bir durumun, kuralların çiğ-
nenmesi, “belden aşağı” vurma olgusunun sayısız ha-
reketi var...
Öylesine bir zamanlama, yan yana atılmış kuralsız
adımlar ortada ki... MGK toplantısının açıklama metninde
beylik söylemle de olsa “devletimizin kurumlarını yıp-
ratmaya yönelik beyan ve yayınlara karşı tepki” ortak ka-
rar içeriğinde açıklanıyor. TSK’yi hedef alan söz konu-
su yıpratma kampanyalarının odağında Erdoğan hükü-
meti başrolü oynuyor. TSK adına askeri yargının “kâğıt
parçası” kararını açıklamış Genelkurmay Başkanı’nın ba-
sın toplantısından on saat sonra TSK’nin gece yarısı ya-
sa operasyonu ile askeri yargının sivil yargıya devredil-
miş yetkilerine ilişkin yasadan haberi olmadığı sadece
bir ayrıntı. Tüm hukukçuların bu kadar önemli yasa de-
ğişikliklerinde taraf olarak görüş alınması zorunluluğu-
nun altını çizmeleri de bir yana, bu yasaya dayalı yar-
gılama operasyonunda Albay Çiçek’in TSK yargısı ile tam
çelişkili olarak Ergenekon yargısınca tutuklanması ger-
çekleştiriliyor. Akıl almaz bir zamanlama çakıştırması ile
siyasi rant elde etme, medyatik güç gösterisi, şovu, ge-
rilim.. kaçınılmaz olarak halkın içindeki cepheleşme tır-
mandırılmış olarak...
Suç-ceza ilişkisinde iki yargı kurumu arasında bu den-
li bir çelişki olabilmesinin açıklamasında ise Ergenekon
yandaşı en iyi niyetli tezlerde, “Sivil savcılığın elinde bel-
genin aslı olabilir ya da Ergenekon belgeleri arasında ek
suçlama kanıtı belgeler vardır” deniliyor. Gerçekten var-
sa, ya bu belgelerin askeri yargıya verilmemiş olması na-
sıl açıklanacak? Halkın anladığı dille “belden aşağı vur-
ma, kalleşçe tuzak kurma” mı?..
En tüyler ürpertici boyut ise MGK toplantısı sonrası
Cumhurbaşkanı katında devam eden, Başbakan, Baş-
buğ’un içinde oldukları mini zirvenin gündemine ilişkin
haberler değil mi? Cumhurbaşkanı’nın arabuluculuğunda
gece yarısı operasyonu yasanın anayasa, yasa çıkarma
hukukuna aykırı hükümleri bağlantılı uzlaşma arayışla-
rı... Bir varsayıma göre Cumhurbaşkanlığı’nın AKP’nin
onay makamı işlevinden vazgeçilecek, TSK’nin başko-
mutanı kimliği de öne çıkarılmış olarak, gece yarısı ope-
rasyonu yasasının, anayasa, yasa hazırlama hukukuna
aykırı nitelikleri nedeniyle yeniden görüşülmesi için
Meclis’e geri verilecek. Ya da CHP’nin açacağı dava bağ-
lantılı top Anayasa Mahkemesi kararına atılacak... Bu ara-
da görev başındaki albayların sorgusuna, Çiçek’in Er-
genekon davası kapsamında tutuklanmasına yol açan
gelişmeden, Ergenekon darbesi ile TSK’nin karargâhı-
na vuruştan, kitlelerin bilinçaltına kazınmış önyargılar-
dan nasıl geri dönülecek?
Tabii Erdoğan hükümetinin ikinci gece yarısı ope-
rasyonu olan, özel şirketlerin işçi kiralama, işçi simsar-
lığı yasası yanına kâr kalmış gibi. Gerçi Türk-İş, Hak-İş,
DİSK bir sürü hukuk ilkesinin, işçi hakkının gasp edildiği
bu yasanın iptali için Cumhurbaşkanı’na başvurularını
yapıyorlar. Gündeme giremeyen bu çok ağır hak-hukuk
ihlalinde Cumhurbaşkanı tarafsızlığını anmsayacak mı?
Kölelik düzeninde işçi satışını öngören, hukuk çiğnenerek
hazırlanmış hükümlerine karşın, Meclis’in son oturu-
munda, gece 3’ten sonra korsan çıkarılmış bu yasa dü-
zenlemesi başa bela kalabilir.
Baksanıza kamu sözleşmeleri için, Erdoğan hükümeti
dün de kılını kıpırdatmadı. Gerçek ücretleri geriye çe-
ken ilk sözleşme önerisinde diretiyor. Başbakan Erdoğan
ile dün yapılan görüşmeden de sonuç çıkmayınca Türk-
İş önümüzdeki salı günü için işyerlerinde bir saat iş bı-
rakma uyarı eylemi kararını açıkladı. Sadece 2008 en-
flasyon kayıplarının giderilmesini istedikleri zam öneri-
sinin gelmemesi halinde direnişlerinin devam edeceğini
duyurdu...
Bu gidişle Pakistan’a döneriz
Mühendisim,işsizim,neişolsayaparõm
Kadınlar da sıraya girdi
ASGARİ ÜCRETE 19.35 TL ZAM
KEY’DE LİSTELER HAZIR
BU YANGINI KİM SÖNDÜRECEK?
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Belden Aşağı...