Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
2 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Barenboim’in
‘Şeytan Tüyü’
ASLI KAYABAL
MİLANO - Haftalõk haber dergisi Pa-
norama’da yazan araştõrmacõ gazeteci
Gianluigi Nuzzi, “Vatikan Spa” adlõ ki-
tabõnda Vatikan’õn bankasõ Istituto per Le
Opere di Religione’un (Ior) 1980’lerin so-
nu ile 1990’lõ yõllarda yolsuzluk ve fi-
nansal skandallara karõştõğõnõ, Vatikan’a
ait Spellman Vakfõ ile hayõr işleriyle uğ-
raşan Bisceglie rahibelerine ait hayõr ku-
rumunun hesaplarõna yüksek miktarda pa-
ralar yatõrõldõğõnõ ortaya çõkardõ. Nuzzi, kitabõnda
ayrõca Vatikan-mafya ilişkisine de değinerek, Si-
cilya mafyasõnõn ünlü isimleri Bernardo Pro-
venzano ve Toto Riina’nõn finansal açõdan des-
teklendiğini öne sürdü.
İtalya’da bu yõl basõlan ve birkaç ay içinde 70
bin adet satan kitabõ Chiarelettere Yayõn-
evi’nden çõkan Nuzzi, City gazetesinde ya-
yõmlanan söyleşisinde Vatikan bankasõyla ilgili
araştõrmaya 2007 sonunda Vatikan’õn üst düzey
yönetiminde söz sahibi olan bazõ rahiplerin ken-
disiyle bağlantõ kurmasõyla başladõğõnõ anlattõ.
Nuzzi geçen yõl Vatikan rahiplerinin gizli arşi-
vinde araştõrma yapma şansõnõ elde etti.
Nuzzi’nin araştõrmasõnõn hedefinde Vatikan
yönetiminde geçmişte söz sahibi olan Mon-
signor Dardozzi önemli bir role sahip. Nuzzi’ye
aktarõlan bilgilere göre Dardozzi Vatikan’õn is-
mini karalayabilecek skandallarõ engellemekle
yükümlüydü. Kara paranõn aklanmasõ, gizli
hesaplar vs. gibi baş ağrõtacak konularõn aşõl-
masõna Dardozzi bakõyordu.
275 milyon Avro’ya varan işlemler
Nuzzi, kitabõnda Ior bünyesinde şüpheli he-
saplarõn varlõğõna dikkat çekerek, paravan he-
saplar açõldõğõnõ da öne sürüyor. Banka siste-
minin 1987’de rahip Donato De Bonis tara-
fõndan kurulduğuna, 1992 yõlõ ağustos ayõnda
Ior’da açõlan 17 şüpheli hesabõn kontrolünün ise
De Bonis’e verildiğini iddia ediyor. 1989-1993
yõllarõ arasõnda bu özel hesaplara 275.2 milyon
Avro’ya varan işlemler yapõldõğõ vurgulanõyor.
Nuzzi’nin belgeler õşõğõnda ortaya koyduğu
bir başka gerçek ise Vatikan bünyesinde faali-
yet gösteren Kardinal Francis Spellman Vakfõ’na
ait özel hesaplarda odaklanõyor. Giulio An-
dreotti’nin imzasõyla resmiyet kazanan bu he-
saplarda astronomik düzeylere varan paralarõn
ciro edildiği öne sürülüyor. Bir psikayatri mer-
kezindeki hastalara yardõmda bulunmasõ ama-
cõyla kurulan, hayõr işleri yaptõğõ görünümü ve-
ren Bisceglie Rahibeleri Hayõr Kurumu’nun he-
sabõnda henüz Avro’nun kullanõlmadõğõ dö-
nemde 55 milyar İtalyan Lireti para yatõrõlmõş
olmasõ şüpheyle karşõlanõyor.
Vatikan bankasõnda 20 yõl önce yaşananlar bir
casus hikâyesini anõmsatsa da Nuzzi, “Ne ya-
zık ki tüm olup bitenler gerçek” yorumunda
bulunuyor. Nuzzi’nin araştõrmasõnda başvurduğu
Dordozzi’nin gizli arşivinde kayõtlõ, skandala işa-
ret eden 4 bin dolayõnda belge, kitabõn yayõm-
cõsõ Chiarlettere Yayõnevi tarafõndan www.chia-
relettere.it adlõ sitede araştõrmacõlarõn bilgisine
ücretsiz olarak aktarõlõyor.
Nuzzi’nin kitabõnda bir başka önemli iddia ise
Vatikan ile mafya arasõndaki gizli ilişkilerin açõ-
ğa çõkmasõ oldu. Sicilyalõ mafya babalarõ Pro-
venzano ve Riina’nõn geçmişte Ior’dan finanse
edildiği, “Temiz Eller” operasyonu sõrasõnda kõs-
men açõğa çõkan bu kirli ilişkide Dardozzi’nin
arşivindeki belgeler mafyaya savcõlarõn iddia et-
tiğinin çok üzerinde para akõşõ yapõldõğõnõ yan-
sõtõyor. Bir başka iddia ise Temiz Eller operas-
yonu sõrasõnda mafyayla bağlantõsõ nedeniyle yar-
gõlanan Giulio Andreotti’nin avukatõ Odoar-
do Ascari’ye yine Vatikan bankasõndan 400 mil-
yon para akõşõ sağlandõğõ yönünde.
Nuzzi, Vatikan’dan çok Vatikan’õn sahibi ol-
duğu banka Ior’un bir tür “vergi cenneti” ol-
duğuna dikkat çekiyor. Nuzzi’ye göre Ior Va-
tikan’õn kalbinde, off-shore bir banka şeklinde,
kurallar ve kontrollerden bağõmsõz, başõna buy-
ruk faaliyette bulunmaya devam ediyor.
Panorama dergisinden gazeteci Nuzzi,
belgeler ışığında Vatikan’a bağlı Spellman
Vakfı’nın hesabına yüklü miktarda paralar
yatırıldığına, Vatikan-mafya ilişkilerine dikkat
çektiği kitabında, Bernardo Provenzano ve
Toto Riina gibi Sicilya mafyasının önemli
isimlerinin doğrudan Vatikan tarafından
finanse edildiğini öne sürüyor.
Darbeyi savunan
Independent’a tepki yağdı
Dış Haberler Servisi -
İngiliz Independent ga-
zetesinin önceki gün ya-
yõmlanan baş yazõlardan
birinde, “Honduras’ta-
ki darbenin demokrasi-
ye hizmet ettiğinin” sa-
vunulmasõ, okurlarõn bü-
yük tepkisini çekti. Ma-
kalede, darbeye tepkinin
doğal olmasõna rağmen,
ordunun aslõnda Hondu-
ras’ta demokrasiye hizmet
etmiş olmasõnõn mümkün
olduğu öne sürüldü.
Yeni demokratikleşen
“ülkelerde görev süre-
si sona ermek üzere
olan bir devlet başka-
nının ülkenin kendisi
olmadan yapamayaca-
ğına karar vererek ik-
tidarını sürdürmek için
şüpheli yollara başvur-
duğunu” yazan gazete,
görev süresini uzatmak
için anayasa değişikliği-
ne giden Venezüella
Devlet Başkanõ Hugo
Chavez’i örnek gösterdi.
İktidardan vazgeçmeyi
reddeden seçilmiş lider-
lerin, Afrika’daki Sahra
altõ ülkelerinin on yõllar-
dõr kurtulamadõğõ bir be-
la olduğunu belirten ga-
zete, demokrasi için se-
çimlerin yeterli olmadõ-
ğõnõ, iktidarõn barõşçõl
olarak el değiştirmesi ola-
sõlõğõnõn da gerektiğini
iddia ederek dolaylõ ola-
rak darbenin meşru ol-
duğunu savundu.
Bir okur, makalenin al-
tõndaki yorum bölümün-
de, Independent’õ Latin
Amerika’da geçmişte or-
dunun siyasetteki rolüne
bilgisizlikle ve duyarsõz-
lõkla yaklaşmakla eleştir-
di. Bir diğer okur da, “ik-
tidarın el değiştirmesi
için darbeyi referandu-
ma ve seçimlere tercih
eden” Independent gaze-
tesine “Yazık sana” ifa-
desiyle tepki gösterdi.
OKURLAR: ‘YAZIK SANA’
Zelaya’ya destek, darbecilere baskõ
Honduras’õn devrik başkanõ ülkesine
dönüşünü ertelediğini açõkladõ
Dış Haberler Servisi - Hondu-
ras’ta darbe sonucu sürgüne gön-
derilen Devlet Başkanõ Manuel
Zelaya, ikinci kez başkanlõğa
aday olmayacağõnõ yineledi. Ön-
ceki gün New York’ta 192 üyeli
Birleşmiş Milletler Genel Kuru-
lu’nun ülkesindeki darbeyi kõna-
yan kararõ oybirliğiyle kabul et-
mesinin ardõndan kurula hitaben
yaptõğõ konuşmada, askerlerin si-
lah zoruyla kendisini bir uçağa
bindirdiğini, ne suç işlediğini bi-
le bilmediğini söyledi ve “Eğer
ortada bir suç varsa mahke-
meler devreye girer” dedi.
Zelaya, düzenlediği basõn top-
lantõsõnda da, ikinci kez seçilmek
için anayasa değişikliği istediğine
dair eleştirilere karşõ yeniden aday
olmayacağõnõ vurguladõ.
Geçici hükümete ültimatom
OAS, darbe yönetimine, Zela-
ya’yõ yeniden görevinin başõna ge-
tirmesi için 3 gün süre tanõdõ.
Bu açõklamanõn ardõndan Zela-
ya, Honduras’a dönüşünü ertele-
diğini bildirdi.
Zelaya; Honduras’a bugün dö-
neceğini ve BM Genel Kurulu
Başkanõ Miguel D’escoto Brock-
mann, Arjantin Devlet Başkanõ
Cristina Fernandez, Ekvador
Devlet Başkanõ Rafael Correa ve
Amerikan Devletleri Örgütü
(OAS) Başkanõ Jose Miguel In-
sulza’nõn kendisine eşlik edece-
ğini söylemişti.
Geçici Devlet Başkanõ Robert
Micheletti ise istifaya niyetli de-
ğil. Honduras Başsavcõsõ Luis
Alberto Rubi de, Zelaya’nõn ül-
keye dönmesi durumunda 20 yõl
hapis istemiyle tutuklanacağõ teh-
didinde bulundu. Darbe yöneti-
minin Dõşişleri Bakanõ Enrique
Ortez, Zelaya’yõ ABD’ye yapõlan
“uyuşturucu kaçakçılığıyla bağ-
lantılı olmakla” suçladõ.
Honduras’õn başkenti Teguci-
galpa’da, önceki gün hem darbe
yanlõlarõ hem de karşõtlarõ göste-
ri düzenledi. Darbe yanlõlarõ “De-
mokrasiye evet, komünizme ha-
yır” sloganlarõ attõ.
ABD vatandaşına af
DENİZ BERKTAY
KİEV - Belarus’ta
casusluk suçundan hü-
küm giyen ve bir yõldan
beri cezaevinde bulu-
nan ABD’li avukat
Emanuel Zeltser,
ABD’nin diplomatik gi-
rişimleri sonucunda, Be-
larus Devlet Başkanõ
Aleksandır Lukaşen-
ko’nun kararõyla ser-
best bõrakõldõ.
Zeltser’in sağlõk ne-
denlerinden ötürü tahli-
ye edildiği söylenirken
tahliye kararõnõn ABD
Kongresi’nden bir he-
yetin başkent Minsk’e
düzenlediği ziyaretten
sonra gerçekleşmesi
dikkat çekti. ABD Dõş-
işleri Bakanlõğõ, karar-
dan duyduğu memnu-
niyeti iletti. Belarus ile
ABD arasõndaki ilişkiler
ABD’nin Belarus reji-
mini “diktatörlük” ola-
rak nitelendirmesi ve
Belarus’un Rusya’yla
çok yakõn ilişkilere sa-
hip olmasõ nedeniyle,
uzun yõllardan bu yana
gergin durumda.
İlişkiler, Belarus’un
ABD’nin Minsk Bü-
yükelçisi’ni ülkeyi terk
etmek zorunda bõrak-
masõ nedeniyle geçen
yõlõn başlarõnda, en ger-
gin noktaya gelmişti.
Ancak, Rusya ile özel-
likle enerji konusunda
sorunlar yaşayan Bela-
rus yönetimi, geçen yõ-
lõn sonlarõndan itibaren
ABD ve AB ile ilişkile-
ri normalleştirme politi-
kasõnõ izlemeye başladõ.
Papa’nõn bankasõ Ior’un geçmişte karõştõğõ iddia edilen yolsuzluklar ve mafya bağlantõsõ bir kitaba konu oldu
Vatikan’õn karanlõk hesaplarõ
Honduras’ın başkenti Tegucigalpa’da önceki gün dü-
zenlenen gösteride Zelaya yanlısı öğretmen ve işçi-
ler darbeyi protesto etti. (Fotoğraf: AFP)
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ VE TÜM ŞUBELERİ OLARAK
2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta, 37 canımızı
yitirdiğimiz “Madımak Katliamı”nın acısı,
yüreğimizi bir kor gibi yakmayı sürdürüyor.
BİZLER DE
? Cumhuriyetimizin temelini oluşturan
“Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesinin onur ve
sorumluluğunu taşımayı,
? İnsanlarımızın tüm farklılıklarının zenginliğinde,
sevgi ve kardeşlik duygularıyla
barış içinde yaşamasını,
? Her türlü bağnazlığın çağdaş ve laik
Türkiye’mizden uzak olmasını istemeyi
KARARLILIKLA SÜRDÜRÜYORUZ.
ÇYDD Genel Merkez ve Tüm Şubeleri adına
Prof. Dr. Aysel Çelikel
Genel Başkan
T.C. BOZKIR İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN
GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI
DOSYA NO: 2009/2 Tal.
Bir borçtan dolayõ, Konya ili, Bozkõr ilçesi, Demirasaf Mahallesi, Yassõpara mevkii, 2 Ada, 22 Parsel, 1/53 Arsa paylõ, B Blok,
Zemin Kat, 6 nolu Bağõmsõz bölüm satõşa çõkarõlmõştõr. 2 Ada 22 nolu taşõnmaz 53 adet işyeri kagir tek katlõ 4 blok bina ve iki katlõ
idare binasõ ve arsasõ vasfõ ve 12727 .84 M2 olarak kayõtlõ olup, halen zeminde bulunan B blok 53/1 hisseli ve 6 bağõmsõz numaralõ
dükkânõn değeri: 60.000 TL’dir.
SATIŞ ŞARTLARI: 1.) Satõş günü 07.08.2009 Cuma günü saat: 10.00 ile 10.10 arasõnda Bozkõr Hükümet Konağõ Adliye Binasõ
Önü Bozkõr/Konya adresinde açõk artõrma sureti ile yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacak-
lõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhü-
dü baki kalmak kaydõyla:
2.) Satõş günü 17.08.2009 Pazartesi günü saat: 10.00-10.10 arasõnda avnõ adreste açõk artõrma sureti ile ikinci artõrmaya çõkarõla-
caktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gös-
terilen müddet sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bul-
masõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanlõ olan varsa başkaca alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme
ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. Arttõrmaya iştirak edecek-
lerin tahmin edilen kõymetlerin %20’sõ nispetinde nakit pay akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn kesin ve süresiz teminat
mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga pu-
lu bedeli, tapu alõm harcõ, masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye satõş bedelinden ödenir. İpotek sahibi alacaklõlarla
diğer ilgililerin (İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir.) bu taşõnmazlar üzerindeki haklarõn hususiyle faiz ve masrafa da-
ir olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit
olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine se-
bep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt
faizinden müteselsilin mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak,
bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup
masrafõ verildiğinde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul et-
miş sayõlacaklarõ başkaca bilgi almak isteyenlerin müdürlüğümüzün 2009/2 Tal. sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvur-
malan ilan olunur. 15.06.2009
(Basõn: 36527)
Bir yürek de
sizin katkılarınızla
çarpsın.
TÜRK KALP
VAKFI
19 Mayıs Cad. No:8
Şişli / İSTANBUL
Telefon:
(212) 212 07 07 (pbx)
http://www.tkv.org.tr
İyi ki sanat, iyi ki müzik, iyi ki Daniel Barenboim
var…
Barenboim’le Lütfi Kırdar’da iki saat kanatlandık,
uçtuk önceki gece. Başka bir yerlere göçtük. Yer-
yüzünden başka bir yere konduk. Gittik, geldik… ve
galiba cennete dokunduk.
Dışarıda ayak oyunlarının, ketenperenin bini bir pa-
raymış...
“Demokrasi”, “demokratikleşme”; namı diğer “şef-
faflaşma”, “şeffaf yönetim”(!) adına çıkarılan yasalar,
şeytana külahını ters giydirecek cambazlıklarla, ge-
ce yarıları kotarılmış…
Uzun uzadıya MGK oturumları yapılmış… filan…
Barenboim, bunların hepsini -iki saat için olsun- bi-
ze unutturdu…
Müzikle bizi sardı sarmaladı.
“La Scala” Filarmoni Orkestrası ile birlikte yalnız
“mükemmeliyet”, “özen” ve “sanatın soyluluğunun”
geçer akçe, altın değer olduğu bir yere götürdü...
Dünyanın durmuş, oturmuş; dingin, uygar coğ-
rafyalarından birinde de böylesi bir Barenboim kon-
seri dinlesem, etkilenirdim…
Ama sürekli biçimde yüksek voltajlı gerilim hattı-
na yapışmış gibi yaşadığımız bu garip, gerçek öte-
si ortamda; birkaç saat için olsun, bu denli yoğun bir
“yalıtılmış” duygusunu bize armağan ettiği için, bü-
yük müzisyene minnettar kaldım...
Konserden çıkarken -ayaklarım henüz daha tam ye-
re ermemişken(!)- “Sahi!” diye kendime hatırlattım:
“Başka bir dünya da var... Başka bir dünya da
mümkün!!!”
‘Türkiye kilit oyuncu olmalı!’
Duvarları yıkan, sınırları kaldıran, kültür farklarının
keskin, bilenmiş uçlarını; sanatın Doğu-Batı divan-
larıyla törpülemeye çalışan, diyalog, us, uzlaşmanın
sesi, gelişmiş aydın bilincinin simgesi Barenboim; as-
lında tam da böyle bir mesaj vermeyi; “bir başka dün-
yanın mümkün olabileceğini cümlemize hatırlatma-
yı” kendisine sürekli iş/misyon edinen bir sanatçı…
İletişimini müziğiyle sınırlamayan, konserlerinde iz-
leyiciye daima kıssadan hisse siyasi mesajlar da ile-
ten Barenboim, İstanbul’da bu geleneğini bozmadı.
Konser öncesi kendisine sunulan “Yaşam Boyu Ba-
şarı Ödülü’nü” alırken -özetle- “Yeni bir dünya ku-
ruluyor!” dedi ve ekledi:
“İstanbul, bir ayağı Avrupa, diğer ayağı Asya’da
olan bir kent. Bu sadece kendisini coğrafi gerçek-
likle sınırlayan bir olgu olarak kalmamalı. Türkiye, ku-
rulmakta olan ‘yeni dünyanın’ en önemli oyuncula-
rından biri olmalı!”
Barenboim’in bu güzel temenni dopinginin ardın-
dan önce Beethoven’in Do minör piyano konçer-
tosunu, ardından da Berlioz’un Fantastik Senfoni-
si’ni dinledik…
Hem çaldı, hem yönetti
Avrupa’nın en iyi orkestralarından biri olan “La Sca-
la” Filarmoni’yi dâhi müzisyen, hem yönetti hem pi-
yanoda çaldı…
Programın Beethoven bölümünde piyano başın-
da “solo” yaptığında, salonda “çıt” çıkmaz olmuştu.
Sahnede Scala müzisyenleri de salonun gerisi gi-
bi tıpkı; nefeslerini tutup biz fanilerle birlikte “usta”yı
izlediler...
Ne piyano çalarken ne orkestra yönetirken Ba-
renboim, kendini oradan oraya atmıyor. “Mim sa-
natçılarını” çağrıştıran aşırı jestler yapmıyor. Ve hop-
layıp zıplamıyor. Gerilimli, stresli, “çalalım da gör-
sünler!” havasında bir gösteriş içinde değil; her no-
tanın tadını çıkararak hakkını vererek keyifle çalıyor
ve yönetiyor sanki… Orada, o sahnede olmaktan ala-
bildiğine memnun, sonuna dek hoşnut olduğu izle-
nimi bırakıyor.
Eh! Haliyle siz de “mümkünse bu konser hiç bit-
mesin!” oluyorsunuz.
Barenboim’un bu “şeytan tüyünü”, konser çıkışı
Yekta Kara’ya da sordum:
“Müziğiyle, bakışıyla, yorumuyla… Barenboim
kendisine -hem müzisyen ve hem de aydın kimliğiy-
le- ayrı bir dünya kuruyor” dedi:
“Olağanüstü piyanist ve orkestra şefi olarak kendi
yorumuyla inanılmaz bir bütün yaratıyor. Beethoven’i
bu kadar başka okumak ve yeniden yaratmak az mü-
zisyene nasip olur. Barenboim bu gece Beethoven’i
Alman olmaktan çıkardı ve yumuşacık yorumladı. Kos-
koca bir senfoni orkestrasını da oda orkestrası gibi tın-
lattı. Daha ne olsun?”
“Bu akşamki konseri, festivalin gelmiş geçmiş ‘en
unutulmazları’ arasına koyar mısın?” şeklindeki ikin-
ci soruma da Kara, “New York Filarmoni-Zubin
Mehta ve gene Ricardo Muti-Scala ile birlikte İstan-
bul festivalinin, iz bırakan en önemli üç konserinden
biridir bu geceki konser” yanıtını verdi.
Aralarında çok sayıda gencin bulunduğu izleyici-
ler, festivalin köşetaşları arasında uzun yıllar anılacak
Barenboim ve Scala Filarmoni’yi; bir rock konseri kı-
vamında, ıslık kıyamet dakikalarca ayakta alkışladı.
nilgun@cumhuriyet.com.tr