Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 2009 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Vatanı Kurtarmak
İçin Bir Öneri
Geçen gün, çeşitli vesilelerle görüştüğüm, fizik
yaşı ilerlemiş, ruh ve zekâ yaşı çok kişiyi kıskan-
dıracak kadar genç kalmış, emekli öğretmen
okurum Sayın Türkan Erkin’den bir ileti aldım.
Mektubundan da anlaşılacağı üzere, Türkan Ha-
nım ülke sorunlarıyla yakından ilgili, yakınmayıp çö-
züm üretmeye çalışan bir kişi. İletisine göz atalım:
“Sayın Sirmen,
‘Anıtkabir’de Atatürk ve İnönü’yü saygı ve öz-
lemle selamlarken ülkesindeki ürkütücü değişimin
ve çöküşün tek sorumlusu kendisiymişçesine
yüreğinde bu sorumluluğun ezikliğini ve utancını
taşıyordu.’
Yukarıda yazdığım üyesi olmakla övündüğüm
ÇYDD’de çıkardığımız dergide on yıl önceki kısa
bir anı yazımın son paragrafının son cümlesiydi. Biz-
ler, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kuşağı, hep bu
sorumluluğun bilincinde olduk. Ancak, bu so-
rumluluk artan genç nüfusla paylaşılarak azalaca-
ğı yerde, dağılarak, ayrıştırılarak daha da ağırlaş-
maya başladı. Ülke sorunları toplumun bazı kat-
manlarında algılanmadı, hafife alındı; bazen de de-
mokrasi havarileri tarafından -dinozorluk olarak- hor
görüldü.
Sayın Sirmen, yukarıda sözünü ettiğim, yirmi yıl
önce yaşadığım o acı ve utanç, son yıllarda öfke-
ye dönüştü. Ve ben bugün bu öfkeli duyarlılığımı
bu yaşımda güdü olarak kullanıyorum. Ya elime bir
pankart alıp sokağa çıkıyorum, ya pencereme slo-
ganlar yazıyorum ya da şimdi olduğu gibi, gaze-
teme başvuruyorum. Yine de bunlar yetmiyor... Ne
yapalım, diye sormuyorum size. Bu soruyu CUMOK
toplantılarındaki konuşmalarınızdan sonra duy-
muşsunuzdur koca koca insanlardan. Bu durum
bana göre umarsızlıktan çok toplumumuzdaki
inisiyatif eksikliğinden kaynaklanıyor. Düşünmek,
üzülmek, eyvah demek yerine eyleme geçmek ge-
rek diyorum.
Hükümet Güneydoğu’daki mayın tarlalarını te-
mizletecek para bulamazsa, sınır boyundaki ara-
zisini yabancı bir devlete 44 yıllığına satacakmış.
Biz, Türk halkı, buna razı değiliz. Değil o kadarına,
anavatanımızın bir karış toprağının verilmesine ra-
zı değiliz. Gereken parayı güzel insanlarımızla el ele
vererek bulabiliriz, hiç değilse bir bölümünü... Bu-
nun yollarını arayacağız ve eminim bulacağız.
Böylece o güzelim topraklar da asıl sahiplerini,
topraksız köylülerini bulmuş olacak.”
Türkan Hanım umarsızlığı kabul etmeyen bir ay-
dın örneği, her durumda mutlaka bir çare olduğuna
inanıyor ve mayın sorununa da kendine göre bir
çözüm öneriyor.
“Eğer sorun parasızlıksa biz kendimize düşeni ya-
par, gerekli parayı, hiç değilse bir bölümünü top-
larız” diyor.
Önerinin iktidarın utanacağı varsayımına da-
yandığını belirtmek isterim. Eğer iktidarda utan-
ma duygusu var ise gerçekten paranın hiç değil-
se bir bölümünün toplanması halinde, harekete
geçmeleri kaçınılmaz olur.
Ama eğer yoksa?
O zaman ne olacak?
Paranın hepsinin toplanması gerekecek?
Yetecek mi?
O da malum değil...
Tayyip Erdoğan mayınlı arazilerin temizlenmesi
karşılığında yabancılara verilmesinde o denli ısrarcı
ki, paranın bulunması halinde de yeni bahanele-
re sarılması mümkün.
CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen kaç kez
TBMM kürsüsünden gerçekleri açıkladı. Bu işin ve-
rilebileceği BM’ye bağlı çalışan, şimdiye dek 5 mil-
yon mayın temizlemiş, 7 bin uzman elemanı
olan, kâr amacı gütmeyen sivil toplum örgütü Ha-
lo’nun adını verdi ama iktidar tınmadı, yasayı çı-
kardı. Artık vatan toprağı mayınların temizlenme-
si karşılığında 44 yıllığına yabancıya verilebilir.
Türkan Hanım ise vatandaşın kıt olanaklarıyla se-
ferber olarak, parasını verip vatan toprağını geri
almayı öneriyor.
Vatandaş kendi vatanını, parasını vererek geri
almak istiyor.
Kimden?...
Müstevliden.
Peki, bu durumda müstevli kim?
Vatan toprağını savunmanın yöntemi bu mu ol-
malı?
Türkan Hanım’ın size sunduğum önerisi ne ka-
dar uygulanabilir bilmiyorum. Ama bir gerçeği he-
pimize bir kez daha bütün açıklığıyla gösterdiği için
çok yararlı olmuştur.
Kendisine teşekkür ediyorum.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yüksek Seçim Ku-
rulu’nun (YSK) çeşitli neden-
lerle iptal ettiği 7’si ilçe, 23’ü
belde olmak üzere toplam 30
yerde yapõlan “mini seçimde”
belediye başkanlõklarõnõn bü-
yük bölümü AKP ile CHP ara-
sõnda bölüşülürken, AKP yüz-
de 42 oyla birinci parti oldu.
Saadet Partisi’nin (SP) oy ora-
nõnõ arttõrmasõ da dikkat çekti.
YSK’nin 29 Mart yerel se-
çim sonuçlarõnõ iptal ettiği 30
yerde yapõlan seçimlerin
29’undan sonuç alõndõ. YSK,
Yozgat Sorgun’a bağlõ Gülşeh-
ri beldesinde, oy sayõmõ sõra-
sõnda çõkan arbedede 403 oy
pusulasõnõn yõrtõlmasõ nedeniy-
le seçim sonucunu yeniden ip-
tal etti. Sonuç alõnan 29 yerden
AKP 12, CHP 10, Demokrat
Parti 3, MHP 2, DTP 1 ve
ANAP 1 belediye başkanlõğõ
kazandõ.
Seçimlerde siyasi partilerin
oy dağõlõmõna bakõldõğõnda ise
AKP yüzde 42 oy alarak rakip-
lerine açõk ara fark attõ. Yerel
seçimlerde MHP yüzde 16 oy-
la ikinci parti konumunda gö-
rünürken, SP yüzde 15 oyla
üçüncü, belediye başkanlõğõ
sayõsõnda AKP’nin hemen ar-
kasõnda yer alan CHP ise yüz-
de 14 oyla dördüncü sõrada yer
aldõ. Yenileme seçimi yapõlan
7 ilçeden 4’ünü AKP’nin al-
masõ bu partinin oy oranõnõn
yüksek çõkmasõnda etkili olur-
ken, CHP sadece iki ilçeyi ka-
zandõ. Bu seçimlerde SP’nin
oy oranõ açõsõndan önemli çõkõş
yakalamasõ dikkat çekti.
Almanya’nõn başlattõğõ vize muafiyeti uygulamasõ sõnõr polisinin değerlendirmesine bağlõ olacak
Muafiyete‘geçersiz’belgeBAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Avrupa Birliği Ada-
let Divanõ’nõn Soysal kararõ nede-
niyle, sanatçõ, sporcu ve bilim
adamlarõna vize muafiyeti getirdi-
ğini ileri süren Almanya, bu mes-
lek gruplarõnda çalõşan Türk va-
tandaşlarõnõn ülkeye girişini, sõnõr
polisinin “entelektüel düzeyine”
bõraktõ. Türk sanatçõlarõn, bilim
adamlarõnõn ve sporcularõn vizesiz
olarak Almanya’ya girmesi, ancak
sõnõr polisinin kendilerini “tanı-
ması” durumunda mümkün olacak!
Almanya’nõn Ankara Büyükelçisi
Eckart Cuntz ise büyükelçilik ya
da başkonsolosluklar tarafõndan bi-
lim adamõ, sanatçõ ve sporcularõn
“vize muafiyeti taşıdıklarına”
ilişkin verilecek belgenin hukuksal
açõdan hiçbir geçerliliğinin olma-
dõğõnõ açõkladõ.
Almanya’nõn geçen hafta basõn
duyurusuyla başlattõğõ yeni uygu-
lamada sanatçõ, bilim adamõ ve
sporcularõn vizesiz olarak Alman-
ya’ya girişi öngörüldü. Ancak söz
konusu meslek gruplarõndaki Türk
vatandaşlarõnõn vize muafiyeti, sõ-
nõr polisinin değerlendirmesine bağ-
lõ olacak.
Almanya’nõn Ankara Büyükelçi-
liği’nin açõklamõş olduğu vize mua-
fiyeti koşullarõ içinde yer alan
“Uluslararası düzeyde tanınan
sanatçı ve sanatçı grupları, ki bu
kişilerin sunumu veya gösterisi
uluslararası bir mukayese yapıl-
dığında çok üstün olmalı” ya da
“Sadece geçimini, ağırlıklı olarak
bu işten kazanan profesyonel
sporcular” kriterlerini dikkate ala-
cak sõnõr polisi, kendi öznel değer-
lendirmesine göre karar verecek. Bu
kriterlere göre söz konusu kişiler
dünyaca ünlü olsalar bile, sõnõr po-
lisinin kendilerini tanõmamasõ du-
rumunda, Türkiye’ye geri gönderi-
lebilecekler.
Geri çevrilebilecek
Sõnõr polisi bir sanatçõ grubunun
gösterisinin uluslararasõ muadillerine
göre “üstün” olmadõğõna karar ve-
rirse, Türk sanatçõ grubunu hiç ta-
nõmazsa, ya da spor organizasyonu
çerçevesinde gelen bir kişinin ge-
çimini başka bir işten kazandõğõna
kanaat getirirse, vize muafiyetine
konu olan kişi veya kişileri sõnõrdan
geri çevirebilecek.
Yine Almanya’nõn Ankara Bü-
yükelçiliği’nin açõklamõş olduğu
koşullara göre, vize muafiyetinden
yararlanabileceğini düşünen Türk
sanatçõ, bilim adamõ ve sporcular; sõ-
nõr polisini ikna edebilmek için
“organizatör ve organizasyonun
yerine ilişkin telefon ve adres bil-
gilerini, etkinliğin türü ve süresi-
ni, etkinlik çerçevesinde söz ko-
nusu kişinin fonkisyonunun ne ol-
duğunun açıklanmasını ve alaca-
ğı ücretin veya hizmet karşılığının
türü ve miktarını; Almanya’daki
ilgili yerlerle varılan mutabaka-
ta ilişkin diğer uygun belgeleri”
içeren ve Almanca hazõrlanmõş da-
vet yazõsõnõ ibraz etmek zorunda bu-
lunuyor.
Ayrõca sanatçõlar sõnõr polisine,
Kültür Bakanlõğõ’ndan onaylõ sa-
natçõ derneğine veya benzeri yerlere
üyelik kaydõnõ; bilim adamlarõ, ha-
lihazõrdaki işlerine ilişkin belgele-
ri, diplomalarõnõ; sporcular ise ilgi-
li federasyonun teyidi ve lisansõ ile
gelir belgelerini göstermek duru-
munda olacak.
Söz konusu kişilerin elinde Al-
manya’nõn Ankara Büyükelçili-
ği’nden ya da Türkiye’deki diğer
başkonsolosluklarõndan alõnan “vi-
ze muafiyetine tabi olduklarını
gösteren belge” olsa bile, söz ko-
nusu belgenin hukuksal bağlayõcõ-
lõğõnõn olmamasõndan ötürü, sõnõr
polisinin kişisel inisiyatifi ile geri
gönderilmiş Türk vatandaşõnõn hak-
kõnõ aramasõ da söz konusu olama-
yacak.
Almanya’nõn Ankara Büyükelçi-
si Cuntz, büyükelçilik tarafõndan
verilebilecek olan “vize muafiyet
belgesinin” hukuki değeri olmadõ-
ğõnõ ancak belgenin işleri kolaylaş-
tõracağõnõ ileri sürdü.
Almanya’nõn Ankara Büyükelçisi Cuntz, büyükelçilik ya da başkonsolosluklar tarafõndan
bilim insanõ, sanatçõ ve sporculara verilecek “vize muafiyeti taşõdõklarõna” ilişkin belgenin
hukuksal açõdan hiçbir geçerliliğinin olmadõğõnõ açõkladõ.
Ceber davasõnda bilirkişinin hazõrladõğõ rapor tartõşma yarattõ. Yeni tanõklarõn dinlenmesi kararlaştõrõldõ
Skandalõhaberyapanasuçduyurusu
İstanbul Haber Servisi - Engin Çe-
ber’in işkenceyle öldürülmesiyle ilgili 60
kamu görevlisinin yargõlandõğõ davada
mahkeme, bilirkişi tarafõndan hazõrlanan
“dudak okuma” raporunu haber yapan
basõn kuruluşlarõ ve internet siteleri hak-
kõnda savcõlõğa suç duyurusunda bulu-
nulmasõnõ kararlaştõrdõ. Müdahil avu-
katlar da dudak okuma uzmanõ Özgür
Tekol’un raporu para karşõlõğõ Habertürk
televizyonuna satmak istediğini belirte-
rek, Tekol hakkõnda ilgili cumhuriyet baş-
savcõlõğõna şikâyette bulunacaklarõnõ söy-
ledi.
Bakõrköy 14. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’ndeki duruşmaya tutuklu yargõlanan sa-
nõklardan, olay tarihinde Metris Cezaevi
İkinci Müdürü olan Fuat Karaosma-
noğlu ile beraber toplam 6 tutuklu ve 16
tutuksuz sanõk ile Çeber’in arkadaşlarõ
Aysu Baykal, Cihan Gün, Özgür Ka-
rakaya, Çeber’in babasõ Ali Tekin ve ab-
lasõ Şerife Çeber katõldõ.
Mahkeme “İkinci müdür Fuat Ka-
raosmanoğlu’nun tehdit içerikli söz
söylediğine dair bulgunun elde edile-
mediği” sonucuna ulaşan dudak okuma
tekniğiyle incelenen bilirkişi raporunu
dosyaya koydu. Çeber’in avukatlarõ ise
bilirkişi Tekol tarafõndan hazõrlanan ra-
pora itiraz etti.
‘Bilirkişi suç işledi’
Müdahil avukatlardan Taylan Tanay,
raporun taraflõ hazõrlandõğõnõ söyledi.
Tanay, “Bilirkişi sanık avukatı gibi
açıklamalar yaptı. Daha dava dosya-
ya konulmadan, raporu basına sat-
maya çalıştı, atv televizyonuna açık-
lamalar yaptı. Raporu, Habertürk’ün
bana göndermiş olduğu e-mail adre-
sinde gördüm. Bilirkişi raporu dağı-
tarak suç işlemiştir” dedi.
Duruşmada tanõk olarak dinlenilen tu-
tuklu Şükrü Zeren de bilirkişi raporunu
yalanlayan açõklamalarda bulundu. Zeren,
Çeber’le D-8 koğuşunda kaldõklarõnõ,
Çeber’in cezaevine geldiği zaman vü-
cudunda ve başõnda morluklar bulundu-
ğunu, gözünün morarmõş olduğunu, ye-
mek yiyemediğini ve yediklerini de kus-
tuğunu söyledi.
Zeren, Çeber’in özellikle sabah ve ak-
şam sayõmlarõnda ayağa kalkmayõ red-
dettiğini ve 7 Ekim 2008’de de aynõ şe-
kilde sabah sayõmõnda ayağa kalmak is-
temediği için gardiyanlar tarafõndan dö-
vüldüğünü anlattõ.
Mahkeme, kamera görüntüleri ile ilgili
bilirkişi raporunun hazõrlanmasõ için ek
süre verilmesine, Çeber’le aynõ koğuşta
kalan 8 kişinin de tanõk olarak dinlen-
mesine karar verdi. Ayrõca mahkeme, bi-
lirkişi Tekol’un hazõrladõğõ raporu mah-
kemeye sunmadan bazõ basõn yayõn or-
ganlarõna vermesi ile ilgili söz konusu ba-
sõn yayõn organlarõna, Bakõrköy Cum-
huriyet Savcõlõğõ’na yazõ yazarak “adil
yargılamayı etkilemeye teşebbüs” su-
çundan soruşturma açõlmasõnõ kararlaş-
tõrarak duruşmayõ erteledi.
Mahkeme Heyeti Başkanõ, TBMM
İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu’na
ifade veren Ergenekon soruşturmasõ tu-
tuklusu Adil Serçan Saçan’õn, Engin Çe-
ber için “Bizim yanımızdaki odada
kalıyordu. Onu orada öldürdüler” ve
Tuncay Özkan’õn “Çeber yanımızda
kaldı. Dövüyorlardı” şeklindeki ifade-
lerini okudu.
Özkan ve Saçan tanık oluyor
Duruşmada söz alan müdahil avukat-
lardan Tanay, Tuncay Özkan ve Adil Ser-
dar Saçan’õn tanõk olarak mahkemede din-
lenmesi gerektiğini anlattõ. Mahkeme
heyeti, Saçan ile Özkan’õn Metris Ce-
zaevi’nde hangi koğuşlarda ve hangi ta-
rihlerde bulunduğuna dair cezaevine ya-
zõ gönderilmesini ve ardõndan uygun
görülmesi halinde tanõk olarak dinlen-
mesine karar verdi.Engin Çeber.
DSP’DEN İSTİFA ETMİŞTİ
Rahşan Ecevit’ten
‘yeni oluşum’ sinyali
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
DSP’den istifa eden
Rahşan Ecevit,
“DSP, Ecevit çizgi-
sinde bir yönetime
kavuşmazsa, onun
düşünce, inanç ve il-
kelerine bağlı olanla-
rın yeni bir iktidar al-
ternatifinin oluşumu
için bir araya gelebi-
leceklerini” bildirdi.
DSP’nin kurucu ge-
nel başkanõ Rahşan
Ecevit, geçtiğimiz haf-
ta partisinden istifa et-
mişti. Rahşan Ecevit
dün yaptõğõ yazõlõ açõk-
lamada, “Demokra-
tik Sol Parti, çok kı-
sa bir zaman içeri-
sinde Ecevit çizgisin-
de bir yönetime ka-
vuşmazsa, onun dü-
şünce, inanç ve ilke-
lerine bağlı olanlar
Türkiye’yi AKP’den
kurtaracak yeni bir
iktidar alternatifinin
oluşumu için bir ara-
ya gelebilirler” dedi.
Rahşan Ecevit’in he-
men arkasõndan parti-
den istifa edenlerden
Ankara Milletvekili
Emrehan Halıcı, bu
açõklamayla ilgili ola-
rak “Rahşan Ecevit
DSP’deki yönetim
değişsin istiyor. Çok
arayan oluyor, mü-
cadele edelim, diye.
Belki yönetim ola-
ğanüstü kurultay ka-
rarı alabilir” dedi.
MİNİ YEREL SEÇİM PETROL ARAMA
SP’nin
oyları
yükseldi
Yabancı
şirketin payı
yüzde 50
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye Petrolleri Anonim Or-
taklõğõ (TPAO) ile ExxonMobil Şir-
keti’nin, Karadeniz’de petrol ve do-
ğalgaz aramalarõnda bulunmak için
yaptõğõ işbirliği anlaşmasõnõn Türki-
ye hükümeti tarafõndan onaylandõğõ
bildirildi.
Dünyanõn önde gelen petrol şir-
ketlerinden ExxonMobil Corporati-
on’dan yapõlan yazõlõ açõklamada,
ExxonMobil ve TPAO’nun, Kasõm
2008’de, Karadeniz’in 8 bin 500 ki-
lometrekarelik Samsun Bloku ve 21
bin kilometrekarelik 3921 sayõlõ
Bloku’nun doğu kõsmõnda derin de-
nizde belirlenen yapõlarõ araştõrmak
üzere bir anlaşma imzaladõğõ anõm-
satõldõ. Açõklamada, “Bu anlaşma-
ya göre, ExxonMobil işletmecilik
görevi yapacak ve her iki blokta
da yüzde 50 oranında hisse sahibi
olacaktır. ExxonMobil ve TPAO,
petrol ve doğalgaz arama, değer-
lendirme, ve potansiyel üretim
faaliyet safhalarının tümünde bir-
likte çalışacaklardır” denildi.
Görevini 1 Ağustos’ta Anders
Fogh Rasmussen’e devredecek
olan NATO Genel Sekreteri Jaap
de Hoop Scheffer Türkiye’ye veda etti. Scheffer, Türkiye’yi NATO’nun Yeni Strateji Planı’nda
yer alan “Akil Adamlar Grubu” içinde yer almaya davet etti. Scheffer dün sabah saatlerinde
önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi ve Dışişleri Bakanı Ahmet Da-
vutoğlu ile bir araya geldi. Scheffer daha sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u
ziyaret etti. Genelkurmay Karargâhı’ndaki görüşmenin ardından Scheffer, daha sonra Çankaya
Köşkü’ne çıktı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi. (Fotoğraf: AA)
Scheffer’den veda ziyareti
Dışişleri’nde CHP sessizliği
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Dõşişleri Bakanlõ-
ğõ’nõn ve dönemin Dõşişleri Bakanõ
Ali Babacan’õn, CHP’nin Alman-
ya’nõn Friedrich Ebert Vakfõ’ndan
bağõş aldõğõ haberlerini yalanlama-
sõnõ istemesini görmezden geldiği or-
taya çõktõ. Almanya’nõn Ankara
Büyükelçisi Eckart Cuntz’un biz-
zat Babacan’la görüşmesine ve 30
Nisan tarihinde de müsteşar Er-
tuğrul Apakan’a “yalanlama açık-
laması yapması için” resmi yazõy-
la başvuruda bulunmasõna karşõn,
Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn hiç ses çõ-
karmamayõ tercih ettiği anlaşõldõ.
Hükümet yanlõsõ basõn organlarõ,
CHP’nin Friedrich Ebert Vakfõ’ndan
bağõş aldõğõ haberlerini yayõmla-
maya başladõ. Eylül ayõnda Vakit ga-
zetesinde çeşitli belgelerin yayõm-
lanmasõ üzerine, Almanya bu ha-
berleri incelemeye aldõ. Söz konu-
su haberler daha sonra Sabah gaze-
tesinde de yer aldõ.
Kapsamlõ olarak yürütülen ince-
leme sonucunda, söz konusu ha-
berlerde ortaya konan belgelerin
sahte olduğu ortaya çõktõ. Bunun
üzerine Cuntz, hem yazõlõ hem de
sözlü olarak girişimde bulundu.
Ancak Cuntz’un girişimleri boşta
kaldõ. Çünkü, Dõşişleri Bakanlõğõ,
CHP’yi haksõz suçlayan haberlerin
asõlsõz olduğu yönünde resmi bir
açõklama yapmamayõ tercih etti.
Hükümet aleyhine yazõlan en küçük
bir haberi bile yalanlamayõ tercih
eden Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn CHP’yi
haksõz yere hedef alan haberler ko-
nusunda, üstelik Almanya’nõn res-
mi girişimine karşõn sessiz kalma-
sõ dikkat çekti.
Ankara Büyükelçisi Cuntz’un, ‘CHP’nin Friedrich Ebert Vakfõ’ndan bağõş aldõğõ haberleri
yalandõr. Resmi açõklama ile duyurun’ ricasõnõ Babacan’õn görmezden geldiği ortaya çõktõ