Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
9 HAZİRAN 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
ÖTV ve KDV oranlarõndaki geçici indirimin Sanayi Üretim Endeksi’ndeki etkisi cõlõz kaldõ
Sanayideağõrhasarsürüyor
ANKARA - İSTANBUL (Cum-
huriyet) - Sanayi üretimi nisan ayõn-
da, bir önceki yõlõn aynõ ayõna göre
yüzde 18.5 düşüş gösterdi. 2009
Martõ’na göre nisan ayõnda ise yüz-
de 1.4 oranõnda artõş kaydedildi. Her
iki sonuç birlikte değerlendirildiğin-
de, sanayi üretiminin yõlbaşõna göre
ciddi oranda (yüzde 21) gerileme
gösterdiğini, buna karşõlõk, iki ay
önce (nisan 2009) hafif bir fren yap-
tõğõnõ gösteriyor. Ağustos 2008’den
bu yana 9 ay üst üste sürekli düşüş
trendi gösteren sanayi üretiminin ni-
san ayõnda verdiği cõlõz toparlanma
sinyalinin, büyük ölçüde mart ayõnõn
bir kõsmõ ile nisan ayõ boyunca yü-
rürlükte kalan ÖTV indiriminin ge-
tirdiği talep sonucu stoklardaki kõs-
mi erimeden kaynaklandõğõ sanõlõyor.
Sanayi üretimi düşüşü ocakta yüzde
21.3, şubatta yüzde 23.7, martta yüz-
de 20.9 olmuştu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),
2009 yõlõ nisan ayõ Sanayi Üretim En-
deksi sonuçlarõnõ açõkladõ.
Buna göre imalat sanayi de yüzde
20.6 düşerken, en yüksek düşüş ora-
nõ yüzde 50.2 ile Motorlu Kara Taşõtõ,
Römork ve Yarõ Römork İmalatõnda
gerçekleşti. Bunu, yüzde 35.2 ile
makine ve teçhizat hariç metal ürün-
leri imalatõ, yüzde 33.2 ile kok kö-
mürü rafine edilmiş petrol ürünleri
imalatõ takip etti.
Sanayinin alt sektörlerinde, 2009
Nisan ayõnda, bir önceki yõlõn aynõ
ayõna göre madencilik ve taş ocak-
çõlõğõ sektörü endeksi yüzde 5.4,
imalat sanayi sektörü endeksi yüzde
20.6, elektrik, gaz ve su sektörü en-
deksi ise yüzde 5.3 geriledi.
Ana sanayi gruplarõ sõnõflanmasõ-
na göre de, geçen yõlõn aynõ dönemine
göre ara malõ imalatõ yüzde 20, ser-
maye malõ imalatõ da yüzde 41.8 ora-
nõnda geriledi. Geçen yõlõn aynõ dö-
neminde ara malõ imalatõ yüzde 2.6,
sermaye malõ imalatõ yüzde 27.6
oranlarõnda artmõştõ. Diğer gruplarda,
dayanõklõ tüketim malõ imalatõnõn
yüzde 15.4, dayanõksõz tüketim ma-
lõ imalatõnõn yüzde 4.2 ve enerji üre-
timinin yüzde 6.9 oranõnda düştüğü
gözlendi.
Alt grupta yer alan kalemlerden, di-
ğer madencilik ve taşocakçõlõğõ yüz-
de 28.9, tekstil ürünleri imalatõnda
yüzde 18.9, plastik ve kauçuk ürün-
leri imalatõ yüzde 19.7, ana metal sa-
nayi yüzde 24.6, makine ve teçhizat
imalatõ yüzde 25.5 düşüş gözlendi.
İmalat sanayi alt kalemlerinde ar-
tõş gösterenler ise yüzde 9.2 ile kömür
madenciliği, yüzde 4.3 ile büro ma-
kineleri ve bilgisayar imalatõ, yüzde
3.5 ile ham petrol ve doğalgaz çõka-
rõmõ imalatõ oldu.
Denizbank’tan
enerjiye 500
milyon dolar
İSTANBUL (AA) - Denizbank Fi-
nansal Hizmetler Grubu Başkanõ Ha-
kan Ateş, bugüne kadar enerji sektö-
rüne 500 milyon dolarlõk finansman
sağladõklarõnõ ifade ederek, “Kriz
hiç hızımızı yavaşlatmadı. Enerji
projelerini finanse etmeye devam
ediyoruz” dedi.
1860’larda kurulan “İller Bankası”
niteliğindeki Dexia’nõn, belediyeler ve
yerel yönetimlerin her türlü ihtiyacõ ile
çeşitli alanlardaki projeleri finanse et-
tiğini hatõrlatan Ateş,
Denizbank’õn sahibi
olan Dexia’nõn, te-
miz enerjiye bü-
yük destek verdi-
ğini, enerji fi-
nansmanõnda dün-
yada “lider” ban-
kalardan olduğunu
belirtti. Deniz-
bank’õn bugüne ka-
dar enerji sektörüne
500 milyon dolarlõk
finansman sağladõğõ-
nõ kaydeden Ateş, şöyle devam etti:
“Kriz hiç hızımızı yavaşlatmadı.
Daha krizin orta göbeğinde, bu yıl
Sanko Grubu tarafından Çatal-
ca’da faaliyete geçirilen rüzgâr sant-
ralı Akfen Grubu’nun 11 hidro-
elektrik ve Zorlu Enerji Grubu
bünyesinde faaliyetlerini sürdüren
Rotor Elektrik’in Osmaniye’deki
rüzgâr santralı projesinin finans-
manında yer aldık. Rotor’da Avru-
pa İmar ve Kalkınma Bankası, Av-
rupa Yatırım Bankası ve Uluslar-
arası Finans Kurumu gibi uluslar-
arası kuruluşları bir araya getiren
Türkiye’den iki ticari bankaydık.
Bu, EBRD’nin enerji dalında Tür-
kiye’de katkıda bulunduğu ilk pro-
jedir. Üstelik bu finansman IFC,
EBRD ve EIB’nin bir arada katıldığı
ülkemizdeki ilk proje olma özelliği-
ni taşımaktadır.”
Üretimdeki düşüşün 2010’u bulması bekleniyor
Sanayi üretiminde son 9 aydõr sü-
rekli daralma sonucunu tescilleyen
TÜİK verilerinin bir önceki aya gö-
re nisan 2009’da zayõf bir toparlan-
ma sinyali vermesi çeşitli değerlen-
dirmelere neden oldu. Ortaya çõkan
tabloyu bir önceki yõlõn rakamlarõy-
la değil krizin etkilerinin hissedildi-
ği önceki aylarla mukayese etmenin
daha sağlõklõ olacağõnõ ileri süren Sa-
nayi ve Ticaret Bakanõ Nihat Ergün,
verilerin “ekonomideki olumlu ge-
lişmeyi ortaya koyduğunu” ve
“Türkiye’de sanayi üretiminin is-
tikrar kazanmaya başladığını” id-
dia etti.
Ergün’e göre “ÖTV ve KDV in-
dirimleriyle piyasada meydana
gelen canlanma, stokların erimiş
olması ve yeniden bazı sektör-
lerde üretimin başlamış olması
artış trendini de beraberinde
getirdi. Önümüzdeki aylardan
itibaren daha olumlu bir tabloyla
karşı karşıya kalacağımızı söy-
leyebiliriz”.
Buna karşõlõk İstanbul Sanayi Oda-
sõ (İSO) Yönetim Kurulu Başkanõ
Tanıl Küçük, sanayi üretiminin ara-
lõksõz dokuz aydõr düştüğünü hatõr-
latarak, “Tüm bu olumsuzlukta se-
vindirici diyebileceğimiz bir husus,
düşüş hızının giderek azalıyor ol-
masıdır. Mayıs ayı ve sonrasında
düşüş oranlarının daha da azala-
cağı beklentisi içindeyiz. Ancak, ni-
san ayında, bir önceki aya göre
üretimdeki artışın sadece yüzde 1.4
ile sınırlı kalması beklediğimiz
olumlu gelişmelerin oldukça ağır
seyredeceğine işaret etmektedir.
Kötü gidişte hız kesme ivmesi böy-
le devam ettiği takdirde, üretim-
deki düşüşün durması 2010 baş-
larını bulabilir” dedi.
Kozanoğlu emekli oldu, Holding Finansal Hizmetler Grup Başkanlõğõ iptal edildi
Akbank’ta yönetim değişti
Ekonomi Servisi - Akbank’õn 8 Haziran
2009 tarihinde yaptõğõ Yönetim Kuru-
lu toplantõsõnda bankanõn üst yönetimine
ilişkin önemli değişiklikler yapõldõ. Yö-
netim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ ve Gö-
revli Üye Akın Kozanoğlu’nun emek-
liliği nedeniyle boşalan Yönetim Kurulu
Üyeliği’ne Zafer Kurtul getirilirken,
Kurtul, ayrõca Akbank Yönetim Kuru-
lu Başkan Yardõmcõsõ ve Murahhas
Üye olarak da görevlendirildi. Zafer
Kurtul’dan boşalan Akbank Genel Mü-
dürlüğü görevine de Akbank Kurumsal
ve Ticari Bankacõlõk’tan Sorumlu Genel
Müdür Vekili Ziya Akkurt getirildi.
Akkurt, konuya ilişkin açõklamasõnda,
Akbank’ta genel müdürlük görevine
getirilmesinden dolayõ gurur duyduğu-
nu belirterek “Avrupa’nın da en de-
ğerli bankaları arasında yer alan ve
tam 13 yılı aşan bir süredir çeşitli ka-
demelerinde görev yaptığım Ak-
bank’ta genel müdürlük pozisyonu-
na getirildiğim için gurur duyuyorum.
Akbank’ın Türkiye’nin en değerli
bankası konumunu sağlamlaştırmak,
müşterilerimize, çalışanlarımıza, or-
taklarımıza ve tüm paydaşlarımıza
değer katmak ve ekonomimizin di-
namik büyümesini desteklemek önü-
müzdeki dönemde de öncelikli hede-
fimiz olacaktır” dedi.
Ayrõca, Sabancõ Holding’den yapõlan
açõklamada Finansal Hizmetler Grup
Başkanõ Akõn Kozanoğlu emekliye ay-
rõlmasõ dolayõsõyla boşalan bankacõlõk ve
sigortacõlõk işlerinden sorumlu Finansal
Hizmetler Grup Başkanlõğõ pozisyo-
nunun, Sabancõ Holding Yönetim Ku-
rulu’nun 8 Haziran 2009 tarihli kararõyla
iptal edildiği açõkalandõ.
Yeni pazarlar da kurtarmadı
Otomotivci geleneksel yerleri bıraktı, alternatif pazarlara yöneldi, ihracat yine de düzelmedi.
Ekonomi Servisi - Avrupa
Birliği’ndeki (AB) geleneksel
pazarlarõnõn çökmesi üzerine
rotayõ uzak ve çevre ülkelere çe-
viren otomotiv sektörünün ih-
racatõ, yõlõn ilk 5 ayõnda, Kana-
da’da yüzde 366, Afganistan’da
yüzde 280, Irak’ta yüzde 90,
Hong Kong’da yüzde 307 arttõ.
Buna rağmen, geçen yõlõn ay-
nõ döneminde 11 milyar 366 mil-
yon 549 bin dolarlõk ihracat ra-
kamõnõ yakalama başarõsõnõ gös-
teren sektör, bu yõl yüzde
51.5’lik düşüşle ihracatõnõn ya-
rõsõnõ kaybetti.
Uludağ İhracatçõ Birlikleri
(UİB) kayõtlarõndan derlenen
bilgilere göre otomotiv sektörü,
ocak-mayõs döneminde, 5 kõta-
da 156 ülkeye 5 milyar 510
milyon 614 bin dolar ihracat
yaptõ.
AB’deki geleneksel pazarlar-
da meydana gelen daralma yü-
zünden önemli kayõplar yaşayan
sektör, bu süreçte yönünü uzak
ve çevre ülkelere çevirdi.
Kanada ve Afganistan
gibi pazarlara yönelen
ihracatta kayõp hâlâ
yüzde 51.5 düzeyinde.
Sabancõ Holding’deki yapõlanma
ile Kurtul, Akbank Yönetim Kurulu
Başkan Yardõmcõsõ ve Murahhas
Üye olarak görevlendirilirken,
bankanõn genel müdürlüğüne Ziya
Akkurt getirildi.
AYB’den 885 milyon Avro’luk kredi
Avrupa Yatõrõm Bankasõ (AYB) Ha-
zine Müsteşarlõğõ, Halkbank, Vakõfbank,
Türk Sõnai Kalkõnma Bankasõ (TSKB)
ve Türkiye Kalkõnma Bankasõ (TKB) ile
885 milyon Avro’luk üç kredi anlaşmasõ
imzaladõ.
İlk olarak kamu sektörü bilimsel
araştõrma ve geliştirme faaliyetlerinin
desteklenmesi için Hazine ile 335 mil-
yon Avro’luk bir kredi paketi için im-
zalar atõldõ. KOBİ’lerin yatõrõm ve iş-
letme sermayesinin karşõlanmasõ için
400 milyon Avro’luk AYB kredisi,
TSKB, TKB ve Vakõfbank ile imzalan-
dõ. 3 yõl ödemesiz 12 yõl vadeli verilen
krediden TKB 100 milyon, Vakõfbank
135 milyon, TSKB ise 165 milyon
aAvro aldõ. Yine KOBİ’lere destek
için Halkbank’a 3 yõl ödemesiz 8 yõl
vadeli olarak verilen 300 milyon
Avro’luk kredinin 150 milyon Av-
ro’luk ilk dilimi yürürlüğe kondu.
Tüm harcamalar yakõn takipte
Maliye Bakanlõğõ’nda devreye sokulan, di-
ğer kamu kuruluşlarõnda da kurulum çalõş-
malarõ devam eden “Yönetim Bilgi Sistemi”
ile devlette keyfiyete son verilecek, her ku-
ruşun takibi yapõlacak, fahiş fiyatla, keyfi ni-
telikli mal hizmet alõmlarõna da sorgulama
gelecek.
AA’nõn haberine göre, sistemin sağladõğõ
yararlar şöyle sõralanõyor:
Bütün harcamalarõn merkezden takibi
mümkün olacak. Bu şekilde Çukurca Mal Mü-
dürlüğü’nün mayõs ayõ telefon faturasõ bile mer-
kezde görülüyor.
İhaleler sistem üzerinden yönlendiriliyor.
Kullanõcõ, ihaleyi nasõl yapacak, teklif verme ve
ihale tarihleri arasõnda ne kadar fark olacak?
Sistem, mevzuat çerçevesinde bu konuda dahi
yönlendirme yapõyor.
Elektronik ortamda iş kontrol mekanizmasõ
oluşturuldu. Ödeneği olmayan harcama mõ ya-
põlõyor, sistem otomatik uyarõ veriyor.
Keyfi ve fahiş fiyatla alõma son verilecek.
Kamuda “Param bitti, bana para verin”
devri bitiyor.
Doğu’ya pozitif
ayrõmcõlõk yapõlsõn
Ekonomi Servisi - Müstakil Sanayicileri ve İşa-
damlarõ Derneği Genel Başkanõ Ömer Cihad Var-
dan, bölgeler arasõ gelişmişlik farklarõnõn azaltõl-
masõnõ isteyerek “Teşvik ve İstihdam Pake-
ti’ne paralel olarak, Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu bölgelerinde özel sektörün daha fazla ya-
tırım yapması için, pozitif ayrımcılık temelin-
de, uzun vadeli özel teşvik programları uygu-
lanmalıdır” diye konuştu. Vardan IMF anlaşmasõ
konusunda da, “Türkiye’nin asıl ihtiyacı, IMF
ile anlaşma yapması değil, hızı kesilen yapısal
reformlara öncelik vermesidir” dedi.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Sol Sağ Olunca...
soner@cumhuriyet.com.tr
Aslı varken kopyasını kim ne yapsın? Uygulanan sos-
yoekonomik politikalar, model, sol-sağ iktidarlarda fark
yaratamadan, birbirinin turnusol kâğıdı ile çıkarılmış
kopyası olunca; giderek sandık demokrasisinin ege-
men olduğu zengin kuzey dünyasında da, Marksiz-
min kimi ölçeklerde hizaya getirdiği sosyal devletten,
sendikal haklardan vazgeçilince; büyük ekonomik kri-
zin ardından AB ülkelerinde gündeme gelen ilk seçimler
solun yenilgisini gündeme getirdi...
Akıl-mantık bunun tam tersi olmasını gerekli kılıyor.
Ne de olsa emperyal, liberal piyasalar düzenin ken-
di yarattığı kriz ile yüz yüzeyiz. Sanal tüketim pom-
palamasının, kanlı petrolün getirisinin sınırsız ola-
madığı, piyasalar düzeninin büzüşmeyi getirdiği bir
noktada, ABD odaklı piyasalar üzerinden çıkan bir kriz
gerçeği ile yüz yüzeyiz. Piyasalar sınırsız küçülme-
yeceğine göre, göreceli hafif bir toparlanma da ya-
şanırken gerçekleşen seçimler sadece sağ partilerin
değil, radikal sağın da oy patlamasını getiriyor. He-
men altını çizmek gerekiyor; sistemden umutsuzlar-
da hızlı bir patlama yaşanınca, bütün seçim yapılan
ülkelerde sandığa gidenler sayısında da önemli bir
düşme görülüyor...
Piyasalar düzeninin son yapısal krizi milyarlarca dün-
yalıyı hızla yoksullaştırıp yoksunlaştırırken, katlanan sa-
yılarla yeni işsizlerin, eğitim-sağlık çalışanlarının en ya-
şamsal haklarını kullanamaz duruma düşürürken.. yok-
sul güney dünyasında yoksulluğu paylaşmamak üze-
re ırklar ve dinler üzerinden kanlı çatışmalar, acıma-
sız paylaşım savaşları oluyor, uçurumlar büyüyor. San-
dık demokrasisinin kurallarının işletilebildiği zengin ku-
zey dünyasında ise, sol, sosyal devlet, ideolojiler çö-
kerken, ötekiler ayrımcılığı, hakların kullanım uçurumları
derinleşiyor. AB’nin merkez ülkelerinde, Fransa, Al-
manya’da biz, nerede ise durup dururken, neden se-
çim kampanyası ağırlığının yabancı, Türkiye düşmanlığı
üzerinden yürütüldüğünü anlamaya çalışıyoruz.
Dün AB medyasında seçim sonuçlarına ilişkin çıkan
yorumlarda Türklerin yüksek sayılara ulaşan işçi var-
lığı, AB üyelik konumu, büyüme sorunları.. üzerinden
ötekiler için en görünen, göze batan simge oldukları
anlatılıyordu. İdeolojik algılamalar, kimlikler rafa kalk-
tığı için, AB medyasının analizlerinde de sol partile-
rin oy kayıplarının gerçek nedenleri üzerinde çok faz-
la durulmamıştı. Sol partilerin üst örgütü Sosyalist En-
ternasyonal’in gerçeğinde, Marksizmden esinlen-
miş, yola çıkmış sol, sosyal demokrat ideolojiden ya-
şanan sapmalar tartışma gündeminin dışında kalmıştı.
AB ülkelerinin sol partilerinin 1980’li yıllara kadar uza-
nan, bir zamanların olmazsa olmazları; sosyal politi-
kalardan verdikleri ödünler, sendikalaşmada yaşanan
geriye gidiş, sol-sendikal hareket, işçi sınıfı tabanına
dayanma.. ilkelerinden sapmalar sorgulanmamıştı.
Nasıl ki yoksul güney dünyasında, yoksulluğu pay-
laşmama savaşımında, hortlatılan dincilik, ırkçılık
üzerinden en acımasızından paylaşım kavgası gün-
demdeyse, zengin kuzey dünyasında da kaynaklar gi-
derek daha az elde toplanır, gelir, fırsatlar uçurumu,
pasta paylaşımı haksızlıkları büyürken, özünde yine
ırklar, dinler üzerinden, yumuşatılmış kavramlar ve öl-
çeklerde, ötekiler ekseninde çoğunluğun kuralsız
dışlanmaları süreci yaşanıyor.
Siyasi partilerin, siyasi liderlerin iktidarlarda yıpranma
süreçleri, ömürleri çok çarpıcı biçimde kısalıyor. Si-
yasette kirlenme katlanıyor. Kitlelerin yönlendirilme-
si, umut aşılamada, yıpranan parti ve iktidarların al-
ternatifinin yaratılması en kolay, en kısa yol olunca da..
uyguladıkları sosyoekonomik politikalarda birbirinin
kopyası haline dönüşmüş sol ve sağ partiler yer de-
ğiştirerek düzenin umut aşılama ile ayakta kalması sağ-
lanıyor.
AB ülkelerinde son seçimlerde yaşananların açık-
lanması en zor ayağı belki de, piyasalar krizinin de-
rinleşmesi, bu kadar ağır sosyal haklar kayıpları, sos-
yal damping sürecinde solun gitmesi, sağın gelmesi
olabilir. Sağ ağırlıklı adı sol, özü sol olmaktan çıkmış
partilerin yerine sağın umut olma sırasıydı, sonucu ile
geçiştirilebilir. Ya da daha anlamlı olarak, “Sol ideo-
lojik kimliğini kaybetmiş olsa da ırklar, dinler ayrımcı-
lığına, ötekileştirmeye karşı çıkma, demokrat olma özü-
nü korumaya çalışıyordu. Oysa pasta küçülür, payla-
şım kavgası büyürken toplumsal bencillik isteri halini
alıyor, ötekileştirme güdüleri vahşileşiyor..” denebilir.
Yani yoksul güney dünyası kadar ağır olmasa da so-
nuçta bir yoksulluğu paylaşmamak üzere insan olma
hallerinden kopma, değerler erozyonu gündemde...
Tabii bir önceki yazımda da tartışmaya çalıştığım
yoksul güney dünyasındaki dinler, ırklar üzerinden,
bireyin özgürleşmesi adına yaratılan, yaşanmakta olan
çok vahşi çok kanlı ayrımcılığın da en çıplak yanıtı.
Böylece özgürlükler, insan hakları, ahlak dinlerinin ge-
reği, demokrasi, özgürlükler adına, tam tersi geliş-
meler, en vahşi kanlı insan hakları ihlalleri, ahlaksız-
lıklar yaşanıyor...
Sanayi üretimi nisan ayõnda geçen yõlõn aynõ
ayõna göre yüzde 18.5 gerilemesine karşõn bir
önceki aya göre cõlõz bir canlanma sinyali verdi.
ÖTV ve KDV indirimlerinin etkisiyle nisan
ayõnda sanayi üretimi endeksi bir önceki aya
göre ise yüzde 1.4 artõş gösterdi.
TÜİK’in açõkladõğõ verilere göre üretim 9
aydõr düşüşte. En yüksek düşüş yüzde 41.8 ile
sermaye malõ imalatõnda görüldü. Ara malõ
imalatõ yüzde 20, dayanõklõ tüketim malõ
imalatõ yüzde 15.4, dayanõklõ tüketim malõ
imalatõ yüzde 4.2 düşüşte.
İstanbul Sanayi Odasõ Başkanõ Tanõl Küçük,
“Tüm bu olumsuzlukta sevindirici
diyebileceğimiz bir husus, düşüş hõzõnõn giderek
azalõyor olmasõdõr. Kötü gidişte hõz kesme
ivmesi böyle devam ettiği takdirde, üretimdeki
düşüşün durmasõ 2010 başlarõnõ bulabilir” dedi.
Hakan Ateş.