Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ
6 PAZARTESİ SÖYLEŞİLERİ
CMYB
C M Y B
Şişecam’õn Cam Ambalaj Grubu Başkanõ Teoman Yenigün tasarõmõn önemini anlattõ
ÖZLEM YÜZAK
Anadolu Cam Sanayii, Şişecam Toplu-
luğu’nun cam ambalaj üreten kuruluşu.
1935 yõlõndan beri faaliyetini sürdürü-
yor. Gõda, su, madensuyu, meşrubat,
meyve suyu, süt, bira, şarap ve diğer
yüksek alkollü içecekler ile ecza ve
kozmetik sektörlerine, çeşitli hacim ve
renklerde ambalaj üretiyor. Avrupa’nõn
dördüncü, dünyanõn ise beşinci en bü-
yük cam ambalaj üreticisi. Türkiye’nin
yanõ sõra Rusya ve Gürcistan pazarõnda
da lider konumda. Bir yandan küresel
ölçekte büyüme hedeflerini gerçekleş-
tirme yolunda ilerlerken bir yandan da
Türkiye’de şu sõralar tasarõm konusuna
odaklanmõş durumda. Türk zeytinyağõ-
nõn dünya pazarõnda hak ettiği yeri bul-
masõ, markalaşabilmesi için uluslarara-
sõ boyutta Türk tasarõmcõlarla çalõşarak
son derece özgün cam şişeler tasarlõ-
yor. Şişecam Cam Ambalaj Grubu
Başkanõ Teoman Yenigün ile yaptõğõ-
mõz sohbette gerek şirketin dünya ça-
põndaki vizyonunu, gerekse tasarõmõn
geldiği noktayõ ele aldõk...
- Önce tasarım konusundan başlaya-
lım isterseniz... Zeytinyağı üreticileri
için cam ambalaj tasarlama fikri ne-
reden doğdu?
YENİGÜN - Markalaşmada ambalajõn
önemi giderek büyüyor. Günümüzde
insanlar satõn alma kararõnõ daha güzel
bulduklarõ ürün için kullanma eğili-
mindeler. Üretim sektörü ile birlikte
çalõştõğõmõz için bizim tasarõmda ve teknolojide
sunduğumuz her türlü yenilik, diğer sektörlerin
başarõsõna da katkõda bulunuyor. Buradan yola
çõkarak Türk zeytinyağõ için Cam Şişe Tasarõm
Projesi’ni gerçekleştirdik. Türk zeytinyağõnõn
dünya pazarõnda hak ettiği yeri bulmasõ, marka-
laşabilmesi için öncelikle kendini doğru tanõm-
layan özgün şişelerde sunulmasõ gerekiyor. Bu
çerçevede Anadolu Cam olarak Türkiye İhracat-
çõlar Meclisi’nin gücünü de arkamõza alarak bir
proje başlattõk. Öncelikle tüm zeytinyağõ üretici-
lerini, ihracatçõ birliklerini ziyaret ettik, toplantõ-
lar düzenleyerek sorunlarõ ve şişelerde özellikle
bekledikleri kriterleri saptadõk. Tasarõmcõlar
için, zeytinyağõ, şişe tasarõmõ ve üretimi ile ilgili
tüm diğer küresel bilgileri de içeren çok kap-
samlõ dosyalar oluşturduk. Tasarõmcõlarõmõz bu
bilgiler doğrultusunda, kendi yorumlarõyla bu
tasarõmlarõ gerçekleştirdiler.
- Kimler bu tasarımcılar?
- Biz Anadolu Cam olarak, özellikle Türki-
ye’yi yurtdõşõnda da tanõtan, uluslararasõ bo-
yutta Türk tasarõmcõlarla çalõşmayõ arzu ettik.
Sonuçta davetimizi kabul eden Alev Ebuzziya
Siesbye, Aziz Sarıyer, Gamze Güven ve Def-
ne Koz’la görüştük ve şişenin teknik özellikle-
ri, proje hedefleri ve ruhunu anlatmak amacõy-
la hazõrlanan çalõşmayõ onlarla paylaştõk. He-
yecanlõ bir bekleyiş sürecinden sonra, dört ta-
sarõmcõmõzõn çizimleri bize ulaştõ. İlk örnekler
Anadolu Cam tarafõndan üretildi. Hepsi birbi-
rinden özel şişeler ortaya çõktõ.
Türk zeytinyağı çok kaliteli
- Bu projenin rakamsal anlamda hedefi ne-
dir? Türkiye’ye kazandırdığınız yeni cam şi-
şe tasarımlarının ülkemize getirileri neler
olacak?
- Türkiye, dünya zeytinyağõ üretiminde, İspan-
ya, İtalya, Yunanistan ve Tunus’la birlikte ilk
5’te yer alõyor. Türk zeytinyağõ çok kaliteli bir
yağ. Ama ne yazõk ki, hem tanõtõm eksikliği
hem de dökme tabir edilen büyük hacimlerde
satõlmasõ nedeniyle bizim zeytinyağõnõn kalitesi
dõş pazarda pek bilinmiyor. Şu anda pazar konu-
mu olarak yõllara göre değişmekle birlikte dün-
yada 3. - 5. sõradayõz. Son yõllarda devlet ve özel
sektörün sistemli ve hõzlõ bir şekilde tanõtõma
önem vermesi ise gelecek için önemli bir reka-
bet avantajõ yaratõyor. Türk zeytinyağõ sektörü,
15 milyon litrelik bir ihracat hedefliyor. Şu anda
kaliteli zeytinyağõ en fazla AB ülkelerinde üreti-
liyor ve yine AB ülkelerinde satõlõyor. Dolayõ-
sõyla Türkiye’nin bu alandaki hedefi yeni cam
şişe tasarõmõ ile Türk zeytinyağõ için beğeniyi
arttõracak algõyõ yaratmak ve kalitesini öne çõka-
rarak dünya çapõnda hak ettiği yeri almasõnõ sağ-
lamak. Türkiye, böyle bir hamle ile hem var ol-
duğu ülkelerde pazar payõnõ arttõrabilir hem de
Rusya, İran, Ukrayna, Uzakdoğu gibi yeni pa-
zarlarda kaliteli ürün algõsõnõ yerleştirebilir. Bu
alanda üreticiye düşen özgün bir lezzet yakala-
maksa, bize düşen de özgün bir ambalaj yarat-
mak diye düşündük. Hangi şişelerin üretileceği
kararõ ortak olarak verilecek. Sanõyorum her 4
tasarõmcõmõzõn da birer ürünü uygulamaya alõ-
nacaktõr. Biz fazla miktarda üretim yapacağõmõz
için maliyet de düşük olacak. İsteyen üretici gel-
sin depolarõmõzdan satõn alsõn, kendi etiketini
koyarak satsõn istiyoruz...
Su, cama girecek
- Zeytinyağı gibi başka bir ürün için de cam
ambalaj geliştirme projeniz var mı?
- Evet. Biz suyu cama sokmayõ çok istiyoruz.
Hem su çok daha büyük bir sektör olduğu için
hem de sağlõk açõsõndan. Avrupa ile kõyaslandõ-
ğõnda cam şişe ile su kullanõm alõşkanlõğõ bizde
yok denecek kadar az. Hedefimiz evde cam şi-
şede su kullanõmõ değil, biz lokanta sektörünü
hedefliyoruz. En azõndan gelir düzeyi yüksek ki-
şilerin gittiği lokantalarda satõlmasõ lazõm.
Konuşarak, göstererek tasarım
- Tasarım özellikle de özgün şişe tasarımı
Anadolu Cam açısından da yeni sanıyorum.
Nasıl bir geçiş oldu bu alana?
- Yõllardõr bir tasarõm birimimiz vardõ ama daha
çok endüstriyel tasarõm ve kalõp tasarõmõ üzeri-
neydi. Fakat piyasa geliştikçe, talep arttõkça
farklõ tasarõma da ihtiyaç çõktõ. Eskiden 3 tip şi-
şe üretirdiniz, bütün sene giderdi. Bir 70’lik, bir
de 35’lik iki rakõ şişesi vardõ, ikisi zaten 200
milyon şişe ederdi. 3 tane makine yeterdi tüm
sene için. Tekel özelleştikten sonra yüksek al-
kollü içkilerde 70’e yakõn farklõ şişe çeşidi doğ-
du. Herkes malõnõ satabilmek için yeni bir ürün
ve ambalaj arayõşõna girdi. Yurtdõşõnda da gör-
düğümüz örnekler interaktif ortamda müşteri ile
konuşarak, görerek ve gösterek tasarõm yapmak.
Müşterilerimizin çoğu aile şirketi, öyle kurum-
sallaşmõş, sistematik çalõşan şirketler değil, tasa-
rõm güçleri de yok haliyle. Biz de buradan yola
çõkarak, birlikte çalõşabileceğimiz bir mekân ya-
ratmaya karar verdik. Topkapõ’daki fabrikamõ-
zõn içinde tasarõm merkezi kurduk. 10 kişi çalõ-
şõyor. Bir de zeytinyağõ şişesi örneğinde olduğu
gibi dõşardan proje bazõnda çalõştõğõmõz sanatsal
tasarõm yapan kişiler var. 3 boyutlu şekilde di-
zayn ediyoruz. 180 derece etrafõnda dönen si-
mülaslar üzerine etiket koyup, baskõ yapõp bilgi-
sayar ortamõnda sunuyoruz müşterinin beğenisi-
ne. Hatta bir süpermarketteki rafta diğer ürünle-
rin yanõnda nasõl gözüktüğünü bile görebiliyor.
Bu müşterilerle ilişkilerimizi de daha farklõ bo-
yuta getirdi. Piyasa çeşitlenip rekabet arttõkça bu
tarz talepler de artõyor.
1952 yılında Karadeniz
Ereğlisi’nde doğan Teoman
Yenigün, 1969 yılında Vefa
Lisesi’nden, 1975 yılında da
Boğaziçi Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü’nden
mezun oldu. 1975 yılında Paşabahçe Cam Sanayii AŞ’de
mekanik atölye şefi olarak göreve başlayan Yenigün, 1981-
1986 yılları arasında Kırklareli Cam Sanayii AŞ’de Yardımcı
İşletmeler ve Teknik İşler Müdürlüğü, 1986-1991 arasında ise
Paşabahçe Cam Sanayii AŞ Teknik İşler Müdürlüğü
görevlerinde bulunduktan sonra 1991 yılında, Kırklareli Cam
Sanayii AŞ Genel Müdürlüğü’ne, 1994’te Cam Ev Eşyası
Grubu Üretim Başkan Yardımcılığı’na, 1998’de de Cam
Ambalaj Grup Başkanlığı’na atandı. Anadolu Cam San. AŞ
Yönetim Kurulu Başkanlığı, TOBB Cam ve Cam Ürünleri
Sektör Meclisi Başkanlığı ve FEVE (Avrupa Cam Ambalaj
Üreticileri Federasyonu) Yönetim Kurulu üyeliği görevlerini
sürdüren Yenigün, evli ve iki çocuk babası.
Anadolu Cam, Türk zeytinyağõnõn dünya
pazarõnda markalaşmasõna katkõda
bulunmak amacõyla, dünyaca ünlü dört
tasarõmcõyla “Türk Zeytinyağõ İçin
Cam Şişe Tasarõm Projesi”ni hayata geçirdi.
Ambalajõn ürün kadar önemli olduğu düşüncesiyle
yola çõktõlar. Türk zeytinyağõnõ temsil edecek şişelerde
olmasõ gereken özellikler belirlendi.
PORTRE
- Türkiye’de yanılmıyorsam 3 yerde fab-
rika var...
- Evet. İstanbul, Mersin ve Bursa Yenişe-
hir’de.
- Yeni yatırım planınız var mı?
- Şimdilik yok. Yenişehir zaten daha yeni. 4
fõrõnlõ bir tesis bu. 2005, 2006 ve 2007 yõl-
larõnda peş peşe 3 fõrõn devreye girdi. 4. fõ-
rõnõ bu sene yapacaktõk, kriz nedeniyle askõ-
ya aldõk, işler açõlmaya başlayõnca yatõrõmõ-
nõ yapacağõz.
Rusya’da pazar lideri
- Peki ya yurtdışındaki yatırımlarınız?
- Gürcistan’da 1, Rusya’da ise 5 fabrikamõz
var. Rusya’daki büyüklüğümüz Türki-
ye’den fazla. 1 milyon 200 bin tonluk üre-
tim kapasitemiz var. Türkiye’de ise 800 bin
ton. Rusya’da da pazar lideriyiz. Cam am-
balaj pazarõnõn yüzde 20’si bizim. Oradaki
şirketimizin adõ Ruscam.
- Ne zaman girdiniz Rus pazarına ve ra-
kipleriniz kim?
- Biz Rusya’ya 1998 krizinden sonra girdik.
1997 yõlõnda Gürcistan’da özelleştirme so-
nucu satõn altõğõmõz bir fabrika vardõ. Şişe
Cam’õn yurtdõşõndaki ilk operasyonu bura-
sõdõr. Türkiye’deki büyüme hõzõ belli, çok
hõzlõ büyümeniz mümkün değil. Cam am-
balaj ise ihraç edilebilir bir ürün değil. 2 bin
km. uzakta satamazsõnõz, maksimum 500
km’dir alanõ. Biz bu doğrultuda arayõşlarõ-
mõzõ sürdürürken Rusya’daki talep ve arz
açõğõ bizi cezbetti. Bir diğer unsur da Türki-
ye’deki en büyük müşterimiz olan Efes Bi-
racõlõk oldu tabii. 1999 yõlõnda Rusya’daki
kriz şişeleri da karaborsaya düşürdü.
Rusya’da bira pazarõnda tek bir tane şişe
vardõ. 2. el şişeler toplanõyor ve yeniden
kullanõlõyordu. Üstelik birinci el fiyatõna.
Kimi zaman onu dahi bulamõyorlardõ. Bu-
na karşõn bira pazarõnõn büyümesi o dö-
nemde yüzde 24’lerde idi. Efes bizi teşvik
etti. Paldõr küldür 2001’de yatõrõma başla-
dõk, 2002’de fabrikayõ devreye soktuk. 1
fabrika ve 1 fõrõn ile başlayõp yavaş yavaş
büyümeyi planlamõştõk. Aynõ anda birkaç
yerde bunu yapar hale geldik. 2002-2007
arasõnda 5 fabrika sahibi olduk. Şu anda
orada 2 bin 700 çalõşanõmõz var, yüzde 20
ile pazar lideriyiz ve 1 milyon 200 bin
kapasiteye sahibiz. Rus pazarõna giren ilk
yabancõ cam ambalaj şirketi biziz. Bu da
bize ciddi avantaj sağladõ. Bizden sonra
Fransõz St. Goben şirketi girdi ki o da dün-
yanõn ikinci en büyük üreticisi...
- Nasıl bir büyüme stratejisi geliştirdiniz?
- Biz hazmederek büyümeyi seviyoruz. Ön-
celikle bildiğimiz işi yapõyoruz. “Camda
iyiyiz, biraz da plastik ya da teneke am-
balaj yapalım” demiyoruz. Türkiye’de tek-
noloji ve sermaye olarak belli bir büyüklü-
ğe ulaştõk, en iyi altyapõyõ kurduk ve artõk
Türkiye’ye sõğamaz hale geldik. 2000’in
başõnda 400 bin ton üretimi olan yerel bir
şirkettik. 100 milyon dolar civarõnda bir de
ciromuz vardõ. Ara malõ üretiyorduk sade-
ce. Şimdi 2 milyon tona dayandõk, kriz ön-
cesi ciromuz 1 milyar dolara çõkmõştõ, şimdi
800 milyon dolar civarõnda. Tüm bunlar bi-
zi Avrupa’da 4. yaptõ.
Kriz, planları erteletti
- Kriz sizi nasıl etkiledi?
- Tabii kriz birtakõm planlarõn ertelenmesi-
ne neden oldu. Rusya’daki büyümeyi bir
müddet yavaşlattõk, ama zaten yatõrõmlarõ-
mõzõ ve projelerimizi bitirmemiştik. Son
olarak St. Petersburg’da satõn aldõğõmõz te-
sisin büyütülmesi ile uğraşõyoruz. 70 mil-
yon Avro’luk bir yatõrõm bu. Kriz olmasay-
dõ bizim Sibirya’da da bir yatõrõmõmõz ola-
caktõ. Sibirya’yõ askõya aldõk, çünkü krizin
getirdiği birtakõm fõrsatlar olacak.
Türk zeytinyağõ marka olacak
Türkiye’de 3, yurtdışında 6 fabrikamız var
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Asker Üzerinden Siyaset
Genelkurmay Başkanı, demokrasiye bağlılık-
larını, demokrasiye karşı ordu içinde herhangi bir
komplonun söz konusu olamayacağını vurgula-
dıkça, Fetocu, siyasetini asker üzerinden yapa-
rak para ve ün kazanmayı amaçlayan “ucuzcu ta-
kım”, daha bir üst perdeden saldırılarını yoğun-
laştırıyor: Hayır, sen darbe yapmaya hazırlanı-
yorsun!
Bu nedir? Bu “vurun abalıya!”dır!
Zamanıdır! Çünkü askerin darbe yapmaya ni-
yeti yok! Eğer öyle bir olasılık olsaydı, bugün ço-
ğu böyle “dik kuyrukla” gezmezdi!
TSK, seçilmiş iktidarla yasalar çerçevesinde son
derece uyumlu çalışıyor. Hilmi Özkök dönemi ile
Başbuğ dönemi arasında fark görmüyorum!
Peki, Özkök’ü “bağırlarına basanlar”, Başbuğ’a
neden böyle saldırıyor?
Asker siyasete karışmak istemediği halde, as-
keri neden zorla siyasetin içine itiyorlar?
Bunu sadece, “zamanıdır, vurun abalıya” dü-
şüncesiyle açıklayabilir miyiz?
Asker-sivil ilişkilerinin doğal seyrinde ilerlediği
bugünkü ortamda...
Türkiye’nin, karşı karşıya olduğu sorunları çöz-
mek için, tam tersine, gerilimsizliğe, sessizliğe, fi-
kir birliğine, paydaşlığa, oydaşlığa gereksinimi var-
ken...
Bu “gerilim ve korku filmleri” yönetmenliğini üst-
lenmek neden?
Hiçbir zaman öyle kolay kolay söylemeyeceğim
bir tanımlama yapacağım: Yaptıkları, ülke düş-
manlığıdır! Askeri güreş-dövüş minderine çağır-
malarını başka türlü nitelemek zor!
Ama askerin karşısında kendileri aday değil!
Pehlivan adayları Erdoğan!
Ellerinde kamçı, Erdoğan’ın sırtında şaklatıyorlar!
Kimisi onun için “Paşaların başbakanı” diyor!
Ağır hakaret!
Kimileri ise, özellikle hakkında CIA ve Penta-
gonca görevlendirilip buraya yollandığı dediko-
duları ayyuka çıkanı, “Erdoğan uzlaşırsa, kendi-
si tasfiye olur ve onun yerini yeni bir parti alır!” di-
yor.
Hımm! Büyük laf! Arkasında “Hadi, bu tehdidi
de savur” diyebilecek itici bir güç olduğuna iliş-
kin bir kanıt gibi! Erdoğan’a tehdit: “Yalpalarsan,
seni değiştiririz!” (Bu, gerçekten de AKP ve Er-
doğan’ın en iyi anlayacağı bir sözdür!)
“Hükümet yanlısı” basına yerleştirilmiş “entel”
yazarlar da aynı telden çalıyor! Erdoğan’ın sırtın-
da ve kafasında kamçılarını şakırdatıyorlar:
Haydi, korkak, yürü er meydanına!
Başbakan da “belge”nin, sahiciliğine “inan-
mak”tan çok, kendisi için yarattığı fırsatlardan ya-
rarlanıyor! “Fotokopinin aslını bulup savcıya tes-
lim edeceğiz” sözünü bile etti! Karşısında, onun
diliyle konuşan bir siyasetçi olsa da “...Bulmaz-
san namertsin!” dese!..
Ancak önceki gün “askeri yıpratmayalım” de-
mesini, gelecek hafta yapılacak Milli Güvenlik Kon-
seyi toplantısına bir “savunma hazırlığı” olarak mı
algılamalıyız!
Veya, sürülmek istendiği “savaş”a hazır olma-
dığını mı gösteriyor?
Asker, böyle bir belge olmadığını biliyor ve bu-
na gerçekten inanıyorsa, sonuna kadar gitmeli, bu
meydan okumayı kabul etmelidir! Bütün hukuk
yollarını zorlamalıdır!
Bir bedel ödemek zorunda kalsa bile! Çünkü
ödeyeceği bedel, eğer fotokopinin bir karşılığı yok-
sa, ancak en büyük alçaklıklardan biri olarak ni-
telendirilebilecek bu iğrenç kampanyanın kendi-
sine vereceği zarar karşısında, hiç şüpheniz ol-
masın, solda sıfır kalır!
Çünkü, fotokopinin gerçek olduğu masalını ile-
ri sürerek, büyük yasal, anayasal hazırlıklar, de-
ğişiklikler gelecektir. Bunun minik bir örneği üç gün
önceki gece yarısı yasa değişikliğidir!
TSK’nin İstanbul Başsavcılığı’na ihbarda bu-
lunması önemlidir!
Gündemdeki en önemli sorulardan biri şudur:
Belgeye sahip olan “Ergenekon savcılarının” da
bu kampanyada bir rolü var mı?
Genelkurmay, bu soruşturmanın en kısa süre-
de sonuçlandırılması için, işini sıkıca takip etmeli!
[email protected]
KARADENİZ'İN ÇOCUĞU
KAZIM
KOYUNCU
UNUTULMADI
SONSUZLUĞA
UĞURLAYIŞIMIZIN
ÜZERİNDEN 4 YIL GEÇTİ
TÜRKİYE'NİN HER
YERİNDEN HOPA'YA
GELEREK
ACIMIZI PAYLAŞAN
HERKESE,
DEMOKRATİK KİTLE
ÖRGÜTLERİNE
TEŞEKKÜR EDERİZ.
KOYUNCU AİLESİ ADINA
BABASI CAVİT KOYUNCU
KARADENİZ'İN ÇOCUĞU
KAZIM
KOYUNCU
UNUTULMADI
SONSUZLUĞA
UĞURLAYIŞIMIZIN
ÜZERİNDEN 4 YIL GEÇTİ
TÜRKİYE'NİN HER
YERİNDEN HOPA'YA
GELEREK
ACIMIZI PAYLAŞAN
HERKESE,
DEMOKRATİK KİTLE
ÖRGÜTLERİNE
TEŞEKKÜR EDERİZ.
KOYUNCU AİLESİ ADINA
BABASI CAVİT KOYUNCU
VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI
Cemiyetimiz Üyesi, Değerli
Arkadaşõmõz
LEVENT AKIN
27 Haziran 2009 Cumartesi günü
trafik kazasõnda yaşamõnõ yitirmiştir.
Kaybõ topluluğumuzda üzüntü yaratan
Akõn’õn cenazesi 28 Haziran 2009 Pazar
günü Eyüp Sultan Camii’nde kõlõnan
ikindi namazõnõn ardõndan Eyüp Sultan
Mezarlõğõ’nda toprağa verilmiştir.
Arkadaşõmõzõ saygõ ve sevgiyle anarken
ailesine, Basõn topluluğuna
başsağlõğõ dileriz.
TÜRKİYE GAZETECİLER
CEMİYETİ
Türkiye Gazileriyle Elele
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ
ELELE VAKFI
OYAKBANK Ankara Turan Güneş Ş. 505 0 505 YTL
Tel: 0312 431 99 36, www.elele.org.tr