18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 6 Aralõk 2002’de Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantõsõ vardõ. Yõllõk olağan YAŞ toplantõsõnõn birincisi ağustos ayõnda, ikincisi de aralõk ayõnda yapõlõyordu. Askerlerin iki hazõrlõğõ vardõ: 1. Brifingle Türkiye’nin iç ve dõş gü- venliğini ilgilendiren konularda neler düşündüklerini hükümete anlatmak. 2. İrtica faaliyetlerini de kapsayan di- siplinsizlik nedeniyle ordudan atõlacak personel konusunda ödün vermemek, Er- bakan hükümetinde olduğu gibi AKP hü- kümetinde de Başbakan’la Milli Savun- ma Bakanõ’nõn imzasõnõ almak. AKP’nin de iki hazõrlõğõ vardõ: 1. Brifingi rutin bir anlatõma dönüş- türmek ve kamuoyuna yansõmamasõnõ sağlamak. 2. Ordudan atõlacaklara yargõ yolunun açõlmasõnõ sağlamak. Bu amaçla da atõl- malara şerh koymak. Brifing basõna sõzdõ. Ayrõntõlõ haber ve- ren gazetelerden biri Cumhuriyet’ti. Ha- berin ana hatlarõ şöyleydi: “Toplantıda, Irak’taki olası geliş- meler nedeniyle daha önce yapılan ha- zırlıklar doğrultusunda Milli Askeri Strateji Konsepti güncelleştirildi. Kon- septte, Irak’ta beklenen gelişmeler ve buradan Türkiye’ye yönelebilecek tehditlere karşı alınması gereken ön- lemler yeniden düzenlendi. Irak’taki olası gelişmeler dikkate alınarak ha- zırlanan yeni konseptte, dış tehdit un- surları arasında Irak’taki gelişmeler ilk sıraya çıktı. Konseptte, bu tehdide yönelik alınması gereken önlemler için TSK’nin ihtiyaçları da dile geti- rildi. Toplantının ardından yapılan açıklamada, Türkiye’ye yönelik iç ve dış tehdit unsurları ile TSK’nin har- be hazırlık durumu konusunda de- ğerlendirme yapıldığı belirtilerek şöy- le denildi: ‘Türk Silahlõ Kuvvetleri’nde uygulanan tasarruf tedbirlerinde geli- nen nokta ve alõnacak ilave tedbirler ile Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin çeşitli per- sonel konularõ görüşülmüştür. Ayrõca, di- siplinsizlik nedeniyle durumlarõ değer- lendirilen 7 personelin Türk Silahlõ Kuv- vetleri’nden uzaklaştõrõlmalarõna karar ve- rilmiştir.’ Disiplinsizlik gerekçesiyle TSK ile ilişkisi kesilen personelin tamamının ir- ticai faaliyetler nedeniyle ordudan atıldığı öğrenildi. İlişiği kesilenlerin 4’ünün astsubay, 3’ünün de subay ol- duğu kaydedildi. İhraç edilen subay- lardan en yüksek rütbelisinin yüzba- şı olduğu bildirildi.” HÜKÜMETTEN ŞERH Asõl önemli haber ise daha sonra gel- di. Başbakan Gül ve Milli Savunma Bakanõ (MSB) Vecdi Gönül ordudan atõlmala- ra şerh koymuşlardõ. Bu bir ilkti. Haber bana da geldi. Bir- kaç gazete daha haberin peşindeydi. An- cak doğrulatmak gerekiyordu. Haberi araştõrõrken bir gazeteci arka- daşõm aradõ, kendisine gelen bilgi “kesin şerh konduğu” yönündeydi. 3 subay 4 astsubay, toplam 7 kişi atõlmõştõ. Kaynağõnõn sağlam olduğunu söylü- yordu. Bir şansõmõ deneyeyim dedim, dönemin Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç’õ aradõm. Emir subayõna ulaştõm. Konuyu sordular. Aldõğõm bilgiyi özet- ledim. Emir subayõ da Org. Kõlõnç’a ak- tardõ. Emir subayõ şu karşõlõğõ verdi: “Mustafa Bey, komutanımız ne bili- yorsa yazsın dedi”. Haber Cumhuriyet’te birinci sayfadan yayõmlandõ. Başta Hürriyet, Milliyet ol- mak üzere öteki gazeteler de doğal ola- rak konuyu işledi. ‘HABERİN BÜYÜĞÜNÜ ALAMAMIŞSINIZ’ Haberle ilgili olarak Kara Kuvvetleri Komutanõ Org. Aytaç Yalman’õ aradõm. Yanõtõ şu oldu: “Şerh doğru ama, ha- berin büyüğünü alamamışsınız.” “Büyük haberin” ne olduğunu söyle- medi!.. Bu tablo askerlerle hükümetin yõldõzõ- nõn çok barõşõk olmayacağõnõ gösteriyordu. YAŞ toplantõsõna katõlan bir komutan, Cumhuriyet’in haberini doğruladõktan sonra, sordu: “Sayın Balbay, siz ordu- dan ihraç için hakkında dosya açılan bir subayın kaç incelemeden sonra o dosyanın oluştuğunu biliyor musu- nuz?” “Bilmiyorum” yanõtõnõ verince de- vam etti: “En az 20 merhaleden geçiyor. Öyle 3-4 kişinin oturup karar verme- siyle olmuyor. Onlar sonuçta bizim ev- latlarımız. Ama disiplin için buna mecburuz.” ‘ASKER: İLK GOLÜ YEDİK; AKP: İYİ BAŞLADIK’ Benim gözlemlerime göre o YAŞ top- lantõsõ askerin içinde deyim yerindeyse şu yoruma neden oldu: “İlk golü yedik!” AKP saflarõnda, Meclis koridorlarõnda da şu konuşuluyordu: “İyi başladık.. REFAHYOL gibi ol- mayacağını gösterdik.” CMYB C M Y B 21 HAZİRAN 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Y A R I N : A R I N Ç ’ I N M E C L İ S B A Ş K A N L I Ğ I İ N A D I . K O M U T A N L A R D A N Ü Ç D A K İ K A L I K Z İ Y A R E T YAŞ’ta AKP ile askerin ilk karşõ karşõya gelişi YAŞ’õn 26 Aralõk 2002 tarihli toplantõsõnda irticacõ yedi subayõn ordudan atõlmasõna karşõ çõktõlar K asõm ayõ; AKP hükümetinin kuruluşu, Org. Öz- kök’ün ABD seferini tamamlayõşõ ile geçti. 9 Aralõk’ta Genelkurmay Karargâhõ’nda Baş- bakan Gül ve yardõmcõlarõna irtica ve güvenlik brifingi verildi. Ertesi gün brifingin ayrõntõlarõ pek çok gazete- de yayõmlandõ. Cumhuriyet’te yer alan haber şöyleydi: “Genelkurmay Başkanlığı’nın Başbakan Abdul- lah Gül ve bazı hükümet üyelerine verdiği irtica ve güvenlik brifinginde, irticanın tehdit niteliğini ko- ruduğu belirtilerek ‘Türkiye Cumhuriyeti’yle hesap- laşma aşamasõna gelen irtica hareketi, 28 Şubat 1997’de durdurulmuştur. Bu kazanõmlarõn korunmasõ için gerekli yasalar çõkarõlmalõdõr, irtica sermayesi des- teklenmemelidir’ denildi. 28 Şubat’tan geri dönüle- meyeceğinin vurgulandığı brifingde, kamuoyunda türban sorunu olarak tartışılan kılık kıyafet yasala- rıyla da oynanmaması gerektiği vurgulandı. Dün saat 13.50 sıralarında başlayan brifinge Baş- bakan Abdullah Gül, başbakan yardımcıları Abdül- latif Şener, Ertuğrul Yalçõnbayõr ve Mehmet Ali Şahin’le Devlet Bakanı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Başbakanlık Müsteşarı Fikret Üçcan katıldı. Askeri kanattan ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanõt ile yakla- şık 20 korgeneral ve tümgeneral katıldı. Brifing, bölücü terör, dış güvenlik ve irtica olmak üzere üç ana bölümden oluştu. Brifingin irtica ile ilgili bölü- münde önce irticanın tarifi yapıldı. İrtica şöyle ta- nımlandı: ‘Dini alet ederek kurulu düzeni yõkõp onun yerine dini esaslara dayalõ bir düzen kurmak.’ Bu ta- nımdan sonra Türkiye’de irtica faaliyetleriyle ilgili şu bilgiler verildi: ? Ülkemizde dini esaslara dayalı devlet kurma amacıyla planlı ve uzun vadeye dayalı bir strateji izleyen irticai unsurlar, 1997 öncesinde tam anla- mıyla ülkenin laik demokratik yapısıyla tüm çağdaş kazanımlarını hedef alarak Türkiye Cumhuriyeti ile açık bir hesaplaşmaya girişmişlerdi. Bu tehdit ciddi bir güvenlik sorunu olarak değerlendirildi. Konu 28 Şubat 1997’de Milli Güvenlik Kurulu’nda görüşülerek bir dizi karar alındı. Alınan kararların takip ve koordinesi amacıyla 28 Kasım 1997 tari- hinde Başbakanlık’ta bir uygulama ve takip koor- dinasyon kurulu oluşturuldu. Bu kurul halen irticai faaliyeti takip ve kontrolde en etkili kurumdur. Faaliyetlerinin devam etmesi şarttır. ? Bu kurul tara- fından irtica ile mücadelede tespit edilen mevzuat eksikliğinin gide- rilmesi için 16 adet yasa tasarı- sı hazırlanmış ve Meclis’e sevk edilmiştir. Bunlar arasında anayasanın laiklik ilke- sinin korunması için TCK’nin ilgili maddelerinin değiştirilmesi, irticai faaliyetlere bulaşan devlet me- murlarının memurluktan uzaklaştırılması vardır. Bunlardan devlet memurlarının görevlerine son ve- rilmesi ve irticai faaliyetlerde bulunan kamu işçile- rinin iş aktinin feshi henüz yasallaşmamıştır. Hükü- metinizin bu iki tasarıyı yasalaştırması önemlidir. ? İrticai faaliyetler alınan tedbirlerle bir ölçüde azalmış olmasına karşın devletin laik yapısını tehdit eder boyuttadır. Milli Gençlik Vakfı’nın faaliyetleri, 1200 vakfın irticai faaliyette bulunması, 42 üniversi- tede irticai faaliyet olması... Bunların içinde bine ya- kın irticai personel var. Bu kapsamda, 480 özel okul, 2 bin 200 yurt ve pansiyon, 1100 Kuran kursu, 500’e yaklaşan dershane, 1700 civarında şirket, fi- nans kurumu, 34 holding, 45 milyar dolarlık serma- ye birikimi, 245 radyo TV kanalı bulunmaktadır. ? 13 bine yakın irticai faaliyette bulunan devlet memuru vardır. Bunlar sırasıyla Milli Eğitim Ba- kanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere pek çok bakanlıkta bulunmaktadır. ? İrtica ile mücadelenin başarıyla yürütülmesi için cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye çalışanların görevlerine son verilmesi, Milli Güvenlik Kurulu’nun 406 sayılı kararı uya- rınca irtica ile mücadele stratejisi ile yarım kalan diğer mevzuat çalışmalarının tamamlanması, va- tandaşlardan yasadışı para toplanmasının önlenme- si, sermaye piyasası sistemi dışındaki işlemlerin ön- lenmesi kaçınılmazdır. 8 yıllık zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması gerek- lidir. ? İrticai sermayenin teşvik edilmemesi gereklidir. ? Kıyafet kararnamesinin aynen uygulanması sağlanmalı, değişikliğe gidilmemelidir. Brifingin son bölümünde de şu değerlendirme yapıldı: ‘Her zaman olduğu gibi bundan sonra da irtica ile mücade- lede Türk Silahlõ Kuvvetleri, tüm kurum ve kuruluşlar- la beraber hassasiyetle hareket edecek, kararlõğõnõ ko- ruyacaktõr.’ Gül ve Gönül’den ‘şerhli’ onay G enelkurmay Başkanõ Org. Hilmi Özkök, hüküme- tin bu adõmõndan duyduğu rahatsõzlõğõ 8 Ocak 2003’te düzenlediği basõn kokteylindeki konuşma- sõnda net biçimde vurguladõ. İhraçlara “yargı yolu açılması” gerekçesiyle hükümet üyelerinin şerh koymasõna sert tepki gösteren Özkök, TSK’nin uzun süredir irticai hareketlerin önünde bir en- gel olarak görüldüğünü, irticai görüş yandaşlarõnõn TSK’ye sõzmak için her yola başvurduğuna dikkat çekti. Özkök şu değerlendirmeyi yaptõ: “TSK de bu tehdide kar- şı, savunma refleksleri ve yöntemleri geliştirmiştir. YAŞ’ta anayasamızın 125. maddesi uyarınca, yapılmak istenen uygulama bu refleks ve yöntemin gereğidir. Bi- lindiği üzere 125. madde YAŞ kararlarını diğer bazı ka- rarlar gibi yargı denetimi dışına taşımıştır. Bir anayasa maddesinin uygulanma istemine muhalefet şerhi koy- mak, idarenin kanunların uygulanmasını sağlamak so- rumluluğu ile çelişmiştir ve kanımca bu nedenle yasal dayanaktan yoksundur. Bu konudaki farklı düşüncenin ifade edileceği yer ve durum YAŞ olmamalıydı. Bu istis- nai durum şüphesiz irticai faaliyetlere bulaşanlara cesa- ret vermiştir. İrticai unsurların yarattığı tehlike dışarı- dan çok net görülmüyor. Diyelim ki bir binbaşı bir tari- katın etkisi altında kalıyor. Aynı tarikattan bir astsubay varsa ve o kişi tarikatta daha önde ise binbaşı astsubayın emrine giriyor. Biz, bir kişiyi gerektiğinde ölüme gön- derme sorumluluğu taşıyan bir kurumuz. Kimi tarikat üyeleri de falanca ülkeye savaş caiz değildir, diyor. Böy- le bir şey kabul edilebilir mi? Biz bunları tartışma konu- su dahi yaptırmak istemiyoruz.” Başbakan Gül ve yardõmcõlarõna 9 Aralõk’ta Genelkurmay Karargâhõ’nda verilen irtica ve güvenlik brifinginde ‘28 Şubat’tan geri dönülemez’ mesajõ verildi. 17 gün sonra Gül ve Gönül, YAŞ kararlarõna şerh koyarak irticaya sahip çõktõlar AKP’NİN ŞERHİNE SERT TEPKİ 26 Aralık 2002 YAŞ toplantısı. YAŞ toplatısında Baş- bakan Gül ve Milli Sa- vunma Bakanı Vecdi Gönül’ün 7 subayın ir- ticai faaliyetler nede- niyle ordudan atılması- na şerh koyması habe- rini 28 Aralık 2002’de Cumhuriyet birinci say- fadan yayımladı. Org. Özkök Başbakan Gül 10 Aralık 2002, Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle