21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2009 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Lanet Olsun! Milliyet’i tebrik ederim, ülkemizin yüz akı rek- törlerinden Prof. Mustafa Yurtkuran manşetin- den dolayı! “Silivri’de Kanser Cezası.. Yurtku- ran’ın yaşam hakkı ihlal edildi...” İnsan olanın içini parçalayacak, bu ülkede yaşamaktan utan- dıracak bir kepazelik. Rezillik bataklığında çırpı- nıyoruz! İnsana benzerlerle yaşamak zorlaşıyor! Lanet olsun! Değerli eşi, tıp profesörü Merih Hanım’ın ça- resiz üzüntüsü karşısında, bir kez daha haykırı- yorum: Lanet olsun, her şeye, kendim dahil! Sevgili Yurtkuran, başına bu olaylar gelmeden önce gazetemizdeydi, bize de uğradı, sohbet et- tik; Atatürkçü Düşünce Derneği’ni Fetocuların sal- dırısından sonra derleyip toparlamaya çalışıyor- lardı. Hocam demiştim, bu derneğe askerler de- ğil siviller önderlik etmelidir! Bu konuda benzer dü- şünceleri paylaşıyorduk. Yurtkuran’ı rektörlüğü sırasında ziyaret etmiş- tim. Üniversitenin arazisi içinde, ciple dolaşmış, hocamın yoğun bilgi bombardımanından sonra bir devekuşu yumurtasıyla dönmüştüm. Yurtkuran 8 yıl rektörlük yaptı. Ve 8 yıl boyun- ca gece gündüz üniversitesiyle uyudu-kalktı, so- ludu. Ve üniversitesine çok şey kattı; çok şey ne demek, Uludağ Üniversitesi’ne çağ atlattı! Bilim atlattı! Türkiye atlattı! Evrensellik aşıladı! Yurtkuran ve arkadaşlarının, pek çok bakımdan geri, sıradan, siyaset soyguncularının arpalık alanı bir üniversite iken, başlattıkları yeniden ya- pılanma modeli takdir toplamış, Avrupa Üniver- siteler Birliği (AÜB), Uludağ Üniversitesi’ni 80 Av- rupa üniversitesi arasında ilk üç arasında gös- termişti. Yurtkuran ve arkadaşları, üniversitenin araş- tırmacı özelliğini hızla geliştirmiş, üniversiteyi teknoloji gelişimi ve üretimi ile tanıştırmış, eğiti- min kalitesini AB standartlarına bağlamış; üni- versitenin, çevresinin sorunlarına çözüm getirme kapasitesini geliştirmişti. ? Üniversitenin 2001 yılında uluslararası araş- tırma makalesi sayısı 79’du. Öğretim üyesi başı- na düşen yıl/makale sayısı 0,12 idi. Ülkemiz üni- versiteler sıralamasında sonlardaydı. ? Özkaynaklardan araştırmaya ayrılan pay 400 bin dolar iken 2003’te hızla 3.3 milyon dolara yük- seltildi... ? Bursa’nın ve sanayinin sorunlarıyla ilgili pro- jeler geliştirildi. Pek çok kuruluşun atık sorunu sı- fırlandı. ? Kredili sisteme geçildi; mezuniyet kredilerine ve diploma programlarına uluslararası düzeyde eş- değerlilik kazandırıldı; öğrencilerin, öğretim üyele- rinin başarımlarını değerlendirme sistemi kuruldu; öğretim üyeleri atamalarında başarım kriterleri kondu. ? Yurtkuran yetkilerini kurullara ve danış- manlara dağıttı. Danışmanlık sistemi kuruldu. Ka- rar verme süreçleri belirlendi... Dekanlar Konse- yi, Akreditasyon Kurulları, Stratejik Plan Kurulla- rı, Anket Ölçme ve Değerlendirme Kurulu, Sürekli Eğitim Merkezi... ? Tıp Fakültesi’nden 17 öğretim üyesi ve yö- netici, uluslararası standartlar serisi olan ISO 9001: 2000 belgesi konusunda zorlu bir sınav vererek International Register of Certificated Auditors (IR- CA) onaylı, baş tetkikçi diploması aldı. ? TOFAŞ ile birlikte, otomotiv yüksek mü- hendislik eğitim programı açıldı... Pek çok bilim, eğitim, tıp, teknoloji ve hizmet alanında ilklerin te- meli Yurtkuran ile birlikte atıldı… Baktım: Üniversitenin 2006 yılında 514 akade- mik üyesinin toplam bilimsel araştırma makale sa- yısı 358’e yükselmiş (YÖK verisi). 77 üniversite arasında 17. Sonraki yıl 14’üncü. Bu ülke için yapılan bütün iyi, dürüst hizmetle- rin hesabı sorulur; ama alçaklar büyük adamlar gibi ortalıkta dolaşırlar her dönemde... Bizde “ül- keyi soyma, ülkeyi batırma demokrasisi var- dır”; en büyük özgürlük, bu demokrasiye ve uy- gulayıcılarınadır! Bolu dağlarında, bu demokrasinin uygulayıcı seslerinden biri yankılanıyordu: “Şükür eski rek- törler gitti, yerine çok değerliler geldi!” Abant’taki Feto demokratlarından hiçbirinin akılcığına, soyut birtakım iddialarla tutuklanan rek- törlere görülen bu revanın hangi demokrasiye sığ- dığını sormak gelmemişti! Abant’ta, “Bu rektör- lerden geride kalanları, Atatürkçüleri, gerçek sol- cuları, bütün AKP ve Feto’ya direnen muhalifle- rin” köklerini kurutabilmek için nasıl “daha geniş bir demokrasi” kurulur bu ülkede, konusu tartı- şıldı! CHP’ye Başkanlığı bile önerilenlerin de katıldı- ğı, Fetocuların yumuşatıp olgunlaştırdıkları bu “de- mokratlar”ın orada keşfettikleri “daha geniş de- mokrasi” uygulamalarının ne olduğunu göreceğiz demektir, pek yakında! Hey Uludağ Üniversitesi! Size can katan rek- törünüz için, en azından cüppelerinizle yürüyecek mecaliniz de mi kalmadı?.. Ayaklarınız mı titriyor, yoksa beyinleriniz mi tu- tuldu?.. [email protected] ANTALYA (Cumhu- riyet)- Akdeniz Üniver- sitesi Tõp Fakültesi 2008- 2009 döneminde birinci- likle mezun olan Dr. Tuğ- ba Akın, mezuniyet tö- reninde yaptõğõ konuş- mada, tõp fakültelerinde- ki eğitim yetersizliğini ve yeni mezunlarõn ka- ramsarlõğõnõ ortaya koydu. Akdeniz Üniversitesi Tõp Fakültesi’nin mezu- niyet töreninde konuşan fakülteden birincilikle mezun olan Dr. Tuğba Akõn yaptõğõ konuşmada yeni doktor arkadaşlarõnõn kendilerini yetersiz gör- düklerini söyledi. Akõn, “İntern’ler arasında yaptığımız ankete göre arkadaşlarımızın sade- ce yüzde 2,8’i gelecekten umutlu. Anket sorula- rından biri de şuydu: ‘Kendi döneminizden bir hekim arkadaşõnõza anne babanõzõ emanet eder mi- siniz?’ Çıkan sonuç as- lında çok vahim. Sade- ce yüzde birimiz aile- mizi tam güvenerek, ay- nı dönemde mezun ol- duğumuz hekim arka- daşına emanet ediyor. Bu fakültenin öncelikli amacı hekim yetiştir- mek değil midir? O za- man neden bazı polikli- niklerde hiç hoca gör- meden, sabahtan akşa- ma kadar sadece asistan hekimlerle hasta bakı- yoruz? Bedava işgücü olarak mı görülüyo- ruz?” dedi. Rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, yaptõğõ konuşmada Dr. Akõn’õ cesaret ve özeleş- tirisinden dolayõ kutladõ. Bolu Valisi Akpõnar’õn Abant Platformu’nun toplantõsõnda yaptõğõ konuşma tartõşmalara neden oldu ‘AKP valisi gibi hareket ediyor’ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Bolu Valisi Halil İbrahim Ak- pınar’õn Fethullah Gülen cemaati- ne yakõnlõğõyla bilinen Abant Plat- formu’nda yaptõğõ konuşma tep- kiyle karşõlandõ. MHP Milletveki- li Behiç Çelik, bir valinin cemaat ya da tarikat lideri gibi konuşamaya- cağõnõ vurguladõ. CHP Genel Say- manõ Mustafa Özyürek, Akpõ- nar’õn devletin değil AKP’nin valisi gibi hareket ettiğini belirtti. Bolu Valisi Akpõnar’õn Gülen cemaatinin Abant Platformu’nda yaptõğõ, “Bugün demokratik ha- yatın önündeki en büyük engel, hiç şüphesiz darbeci generallerin anayasasıdır. Mevcut anayasa, halkın iradesini pek fazla önem- semeden, oligarşik bürokrasinin vesayetinde sınırlı bir demokra- si öngörmektedir. Aradan geçen uzun yıllara rağmen zaten pek de iyi olmayan demokratik hayatı- mıza tecavüz eden darbecileri yargılayamadık. Ülkemizde hal- kın iradesini bir türlü içine sin- diremeyen kişi ve gruplar, içinde bulunduğumuz dönemde bile hâ- lâ Baas rejimi ya da bir çeşit Pol Pot rejimi özlemiyle hükümeti devirmeyi, binlerce kişiyi yok et- meyi planlıyorlar. Bu kişi ve gruplar, halkın iradesine karşı plan yapmaktan ne usanıyorlar ne de utanıyorlar” açõklamasõ tar- tõşma yarattõ. Başbakan Yardõmcõ- sõ Bülent Arınç, Akpõnar’õ “Artık Türkiye’de okuyan, inceleyen, araştıran, fikir sahibi, fikrini de cesaretle ifade eden devletin va- lileri var” diyerek kutlamõştõ. CHP’li Özyürek, Akpõnar’õn had- dini aştõğõnõ belirterek valilerin görevinin öncelikle mevcut ana- yasaya bağlõlõk olduğunu vurgula- dõ. Valilerin siyasi açõklama, der- lendirme yapmalarõnõn doğru ve mümkün olmadõğõnõ kaydeden Öz- yürek, “Ne yazık ki AKP döne- minde devlet valileri değil, AKP valileri ve memurları dönemine geçilmiştir. Bu son derece vahim bir olaydır” diye konuştu. MHP’li Çelik, valilerin doğrudan devleti temsil ettiklerini kaydetti. Çelik, “Farklı bir cemaat lideri, sendika başkanı gibi, tarikatçı gibi, sivil toplum yöneticisi gibi konuşma hakkına sahip değil- dir. Dünyada hiçbir organizasyon devlet organizasyonları dahil ol- mak üzere başıboş, sınırsız, ilke- siz hareket etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Vali beyin konuş- ması temsil ettiği devletin değer- leriyle çelişen, TSK’yi küçültme- ye çalışan bir konuşmadır” dedi. İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRÜ Muhalifoldu görevdenalındı İstanbul Haber Servisi - İstanbul İl Sağlõk Müdürlüğü’nü 6.5 yõldõr vekaleten yürüttükten sonra , Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan ile Sağ- lõk Bakanõ Recep Akdağ’õn talima- tõyla görevinden alõnan Dr. Mehmet Bakar’õn, çarşamba günü, Haseki Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde- ki eski görevine başlamasõ bekleniyor. Başbakan Erdoğan ve Bakan Ak- dağ’la çok sayõda konuda uzlaşmaz- lõk yaşayan Bakar’õn, tam gün yasa- sõnõn da içinde bulunduğu sağlõk po- litikalarõnõ eleştirmesi, bazõ bürok- ratlarõn isteklerini yerine getirme- mesinin görevden alõnmada etken olduğu öne sürüldü. Bakar’õn görev- den alõnmasõna tepki olarak 20 baş- hekim, 20 grup başkanõ, 6 müdür yar- dõmcõsõ, 3 şube müdürü de istifa di- lekçesini İl Sağlõk Müdürlüğü’ne sundu. Sağlõk sistemine ilişkin yaptõğõ muhalefetin görevden alõnmasõnda etkili olduğunu ima eden Bakar, “Se- verek yaptığım görevimden ayrılı- yorum. Kimse irademe, davranışı- ma ipotek koyamaz. Kurşun asker değilim ki, niye muhalefet etmeye- ceğim. Birilerinin tek başlarına verdikleri kararların mı doğru ol- masını istiyorlar? Hiç mi fikrimiz olmayacak?” diye konuştu. Yõllõk 2 trilyonun döndüğü bir teşkilatõ yö- nettiğini ve sorun çõkmadõğõnõ anlatan Bakar, “Her işimde adalet gözettim. En tepedeki kişi beni arayarak Şi- le’deki bir kadın doğum uzmanını İstanbul’a aldırmamı istedi. Ama bunun karşılığında Zeynep Kamil Hastanesi’nden biri, her gün 70 ki- lometre yol gidecekti ve beni so- rumlu tutacaktı. Ama ben haksız atama yapmadım” dedi. MHP Milletvekili Çelik, “Devletin değerleriyle çelişen, Cumhuriyet değerlerine tamamen aykõrõ bir konuşmadõr” dedi. CHP Genel Saymanõ Özyürek ise Akpõnar’õn devletin değil AKP’nin valisi gibi hareket ettiğini belirtti. Baykal, basõn mensuplarõnõ atlatmak için hõznõ 140 kilometreye kadar çõkardõ ‘Kurallara saygı sınırını aşmadık’ GÜRSU KUNT ANTALYA - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Antal- ya’da önceki gece geç saatler- de kõzõnõn evine giderken, basõn mensuplarõnõ atlatmak için kõr- mõzõ õşõkta da geçti, hõz sõnõrõ- nõ da arttõrdõ. Baykal, önceki akşam bera- berindeki parti yöneticileri, mil- letvekilleri ve belediye baş- kanlarõyla birlikte Manavgat’ta belediye tarafõndan düzenle- nen programa katõldõ ve “Bu- gün ana muhalefet yarın ik- tidar” mesajõnõ verdi. Baykal, ardõndan parti otobüsüyle kent merkezine hareket etti. Bera- berindekilerle birlikte havali- manõna giden Baykal, burada park halinde bekleyen Mini Cooper aracõna tek başõna bi- nerek, havalimanõndan ayrõldõ. Baykal, peşindeki basõn men- suplarõnõ atlatabilmek için 3 kez kõrmõzõ õşõkta geçti, hõzõnõ da 140 kilometreye kadar çõkardõ. CHP lideri Baykal, dün de kõ- zõnõn aracõyla bir süre kentte gezdi. Konyaaltõ Caddesi’nde- ki evinden tek başõna çõkan Baykal, Sobacõlar Çarşõsõ’nda- ki “Piyazcı Mustafa”ya gitti ve piyaz yedi. Gazetecilerin hõz yaptõğõnõ anõmsatmalarõ üzerine Baykal, “F1 pilotlarının yarıştığı pist- te hız yapıyoruz. Hızın yapı- lacağı yer orası. Orada hız yaptık, burada da kuralları yerine getirdik. Arkadaki ar- kadaşlardan kopmaya yöne- lik, trafik kurallarına saygı anlayışı içerisinde biraz faa- liyet gösterdik’’ diye konuştu. CHP lideri Baykal, Antalya’da kızının aracıyla bir süre kentte gezdi. (AA) Kılıçdaroğlu: Aslan gibi direndik ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkan vekili Kemal Kõlõçdaroğlu, Suriye sõnõrõndaki mayõnlarõn temizlenmesine ilişkin yasayla ilgili olarak “Kanunun çõkmasõnõ engellemek için aslan gibi direndik” diye konuştu. CHP Antalya İl Örgütü’nün yerel seçim sonuçlarõnõ kutlamak için düzenlediği gecede konuşan Kõlõçdaroğlu, Suriye sõnõrõndaki mayõnlarõn temizlenmesi konusuna değindi ve önümüzdeki hafta konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini söyledi. Türkiye Hümanist Partisi kuruldu MARMARİS (AA) - Türkiye Hümanist Partisi adõyla yeni bir siyasi parti kuruldu. Marmaris’teki bir otelde basõn toplantõsõ düzenleyen Türkiye Hümanist Partisi Genel Başkanõ Mustafa Kemal Karakoç, partilerinin kõsa adõnõn THP, ambleminin ise dünya üzerinde halay çeken 5 kişi olduğunu söyledi. Partilerini 11 Haziran 2009 tarihinde kurduklarõnõ belirten Karakoç, “Öğrendiğimize göre işler durumda olan 62’nci partiymişiz” diye konuştu. EĞİTİM YETERSİZLİĞİ Genç hekimden çarpõcõ eleştiri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle