18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA17 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET 9HABERLER İstanbul Haber Servisi - Astõm hastalarõnõn yüzde 80’i otobüsler, kafeler, bekleme salonlarõ ve alõşveriş merkezleri gibi kalabalõk alanlardan kaçõyor. Hastalõklarõnõ “rahatsız edici” bulan ve sosyal hayattan izole bir şekilde yaşadõklarõnõ belirten hastalar tatile gitmekten, dõşarõ çõkmaktan ve eve hayvan almaktan da çekindiklerini belirtiyorlar. ‘Kronik bir hastalık’ Ankara Üniversitesi Tõp Fakültesi Göğüs Hastalõklarõ Ana Bilim Dalõ öğretim üyesi, alerji ve göğüs hastalõklarõ uzmanõ Prof. Dr. Sevim Bavbek, astõmõn orta ve küçük çaplõ havayollarõnõn mikrobik olmayan iltihabõ ile ortaya çõkan kronik bir hastalõk olduğunu belirterek “Astım hastalarında nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum, göğüste tıkanma veya baskı gibi yakınlamalar görülüyor” dedi. Ülkemizde geçen yõl yapõlan “Bir Nefes Sağlık” çalõşmasõnõ anõmsatan Bavbek, çalõşmanõn 17 farklõ şehirden 25 merkezde, 30 göğüs hastalõklarõ ve alerji uzmanõ tarafõndan, 451 ağõr astõmlõ hasta üzerinde yapõldõğõnõ anlattõ. Çalõşmadan ilginç sonuçlarõn çõktõğõnõ belirten Bavbek, “Ağır astım, hastanın yaşamının önceden kestirilemez olmasına yol açmaktadır. Hastalığın bu değişken özelliği hastaların sosyal hayattan izole olmasına yol açmakta. Çalışmada hastaların yüzde 80’i otobüsler, kafeler, bekleme salonları ve alışveriş merkezleri gibi kalabalık alanlardan kaçınmak zorunda kaldıklarını söylemişlerdir. Her iki gruptaki astımlıların bir bölümü de hastalıkları nedeniyle egzersiz yapmaktan, arkadaşları ile dışarı çıkmaktan, tatile gitmekten ve eve hayvan almaktan kaçındıklarını belirtmiştir” dedi. Hastalarõn, ihtiyaç duyulduğunda astõm konusunda uzman bir doktora ulaşmaya öncelik verdikleri, astõm konusunda özelleşmiş klinikler ve halka açõk yerlerde sigara yasağõnõn sağlanmasõnõ istediklerini belirten Bavbek, özetle şunlarõ söyledi: “Astım nöbetlerini tetikleyen nedenlerden biri hava kirliliğidir. Metropollerde yoğun araç trafiğinin yarattığı egzoz gazları, konutların ısıtılması sırasında ortaya çıkan karbonmonoksit ve diğer zararlı gazlar, sanayi kaynaklı hava kirleticilerin yol açtığı yoğun hava kirliliği özellikle kış döneminde astım hastalarının yakınmalarının artmasına ve bu nedenle de sık acil başvurularına neden olmaktadır. Hem ülkemizde hem de dünyada astımlıların yüzde 90’a yakını hafif ve orta astımlıdır. Tüm astımlıların yüzde 7-10’u ağır astımlı hasta grubunu oluşturur ve bu hastalar günlük hayatlarında çeşitli düzeylerde kısıtlamalar tanımlamışlardır. Hastalar kuru ve fazla soğuk olmayan havada daha rahat egzersiz yapabilirler.” SİBEL BAHÇETEPE Sahte kupür ve sahte ilaçlarõn önü- ne geçebilmek amacõyla Sağlõk Bakanlõğõ’nõn hayata geçirmeyi planladõğõ, her ilacõn tek tek izlenmesini sağlayan “İlaç Takip Sistemi (İTS)”, büyük ilaç tekellerinin ülkemizdeki ilaçlarõ kontrol edebilme imkâ- nõ elde edebileceği öne sürülerek eleştirilere ne- den oldu. Eczanelerde halen kul- lanõlmakta olan barkodlarõn yerine “kare barkod”larõn kullanõlacağõ yeni sistemin, bugüne dek dünyanõn hiçbir ülkesinde uygulanmadõğõnõ, projenin hayata geçmesi duru- munda çok sayõda eczanenin kapanmak du- rumunda kalabileceğini belirten eczacõlar, “Büyük ilaç firmaları ülkemizde her ila- cın bilgisine ulaşarak kâr politikalarını bu- na göre belirleyecekler. Sistemin kabul edi- lebilir hiçbir yanı yok. Sistem uygulan- maya girerse ülkemizde büyük bir kaos olur, halkın ilaca ulaşması çok zor hale ge- lebilir” dediler. İlaç Takip Sistemi’nin 1 Haziran 2009’da uygulamaya girmesi bekleniyordu. Ancak ge- çen günlerde Resmi Gazete’de yayõmlanan “Beşeri Ürünlerin Ambalajlanması ve Etiketlenmesi ile İlgili” yönetmeliğe göre projenin hayata geçmesi 1 Temmuz’a, her ila- cõn kare barkod taşõma zorunluluğu ise 31 Aralõk 2009 tarihine ertelendi. ‘Tahribatlara yol açar’ İstanbul Eczacõ Odasõ Başkanõ Semih Güngör, her ilacõn kare barkod sistemiyle eti- ketlenmesi ve tek tek izlenmesinin, mes- leklerinde büyük tahribatlara yol açacağõnõ, bunun halkõn ilaç alõmõna da doğrudan etki edeceğini savundu. Güngör, sahte ilaçlarõn önüne geçme ama- cõ taşõyan projeyi eleştirererek “Türkiye’de sahte ilaç yok denecek kadar azdır. Asıl sahtecilik kupür sahteciliğindedir. Var olan az sayıdaki sahte ilaçlar ise Tahta- kale’ye nereden geldiği belli olmayan, cinsel gücü arttıran ilaçlar ile besin tak- viyeli bazı ilaçlardır” dedi. İTS’nin ilk olarak Sağlõk Bakanlõğõ İlaç Ec- zacõlõk Genel Müdürlüğü’nde yönetim da- nõşmanõ olan İbrahim Nayır döneminde baş- ladõğõnõ, o dönemde yalnõzca ilaçlarõn nu- maralandõrõlmasõ ve takibi ile ilgili olan projenin zamanla daha da genişlediğini anõmsatan Güngör, “Ardından bu konu ile ilgilenmek üzere bir ekip oluşturulmuş ve bu ekip 17 Ağustos 2007’de İstanbul’da ge- niş kapsamlı bir toplantı yapmış. Top- lantıya bilişim, ilaç, ilaç depoları, yazılım gibi birçok firma katılmış ancak eczacılar adına bir tek Türk Eczacılar Birliği’nden bir kişi katılmış. O toplantı da aslında İTS ile ilgili ilk kesin kararda alınmış olmuş” diye konuştu. Güngör, şöyle devam etti: “Bu işin arkasındaki bir ilaç firmasının genel müdürü ABD’den Türkiye’deki eczane- den bu ay nelerin satıldığını, kim tara- fından hangi hastaya gittiğini tüm verile- re ulaşacaktır. İTS uluslararası ilaç te- kellerinin dünya ilaç pazarını izleyebile- cekleri en güvenli yoldur. Bunun için bir denek oluşturmak gerekiyordu ne yazık ki Türkiye’yi buldular. Öyle bir sistem oluşturmak istiyorlar ki amaçları, halka ulaşan her şeyi bulup ona göre ilaç poli- tikalarını belirlemek ve kâr etmeyi sağ- lamak. İTS’yi başka ülkeler uygulamak is- tedi ama sonra Türkiye bunu yapmak için kolları sıvayınca projelerini durdurdular, bizim sonuçları beklemeye başladılar. Bu sistem dünyanın başka bir ülkesinde yok. Sahte ilaçla mücadelede dünyanın farklı ülkelerinde IMPACT (Tıbbi Ürün Sah- teciliğine Karşı Çalışma Grubu) adlı ku- ruluş var. Bu kuruluşta son derece say- gıdeğer, güvenilir olan Dünya Sağlık Ör- gütü (WHO), dünyadaki eczacıların en üst örgütü, sivil toplum kuruluşları gibi ör- gütler bulunuyor. Sahte ilaçla mücadele- de değişik alternatifleri kullanıyorlar. Örneğin ilaçları ışıktan geçirerek sahte olup olmadığına bakıyorlar.” Milyarlarca ilaç çöpe gidecek İTS’nin yürürlüğe girmesinde halen çok sa- yõda teknik altyapõ eksikliğinin bulunduğu- na dikkat çeken Güngör, 1 Temmuz’da da İTS’nin uygulamaya konulmasõnõn teknik alt- yapõ tamamlanamadõğõ için zor olacağõnõ, bu tarihin daha da uzayabileceğini tahmin et- tiklerini kaydetti. Göngör, “En büyük ek- siklik ilaç sanayisinin yüzde 90’ı kare kod barkod sistemini oluşturmamış, ecza de- poları da hiçbir altyapısını tamamlama- mıştır” dedi. Kare kodlu ilaçlarõn üzerinde fiyat kupürünün de olmayacağõnõ anõmsatan Güngör, “Sağlık Bakanlığı şu an pazarda bulunan fiyat kupürlü ilaçların 1 Ocak 2010’dan itibaren pazarda olmayacağını, ilaç firmalarının bu ilaçları geri alacağı- nı söylüyor. Oysa ilaç sanayisi ‘Ben bun- larõ geri almam. Alõp da ne yapacağõm, çö- pe mi atacağõm’ diyor. 1 Ocak 2010’da mil- yarlarca TL’lik ilaç eczacının elinde res- men çöpe atılacak vaziyete gelecek. Çün- kü onları o tarihe kadar eczacının tüket- me şansı yok” dedi. GS1 nedir? Türkiye’de uygulanacak olan kare barko- du üreten ve sahibi olan kuruluş GS1. Tica- retin küresel anlamõ olan GS1, 1974’te Av- rupa’da 12 ülke tarafõndan “ürünlerin ta- nımlanması” için kuruldu. Her alandaki her bir ürünü tanõmlayrak standart amacõyla yoluna devam eden GS1, daha sonda EAN (Avrupa Mal Numaralandõrma Örgütü) adõ- nõ aldõ. Ülkemizde 1988’de Milli Mal Nu- maralandõrma Merkezi adõyla Türkiye Oda- lar ve Borsalar Birliği bünyesinde kurulan GS1’in arkasõnda uluslararasõ ilaç tekelleri, dev zincir eczaneleri, hastanelerin olduğu öne sürülüyor. Eczacının sorunları ? Her eczanenin elinde olan barkod oku- yucularõ çöpe atarak kare kodlu barkodlarõ okutabilmeleri için 2D adõndaki yeni oku- yucular almasõ, İTS ile uyumlu yeni bir ya- zõlõm programõ almasõ ya da var olan yazõ- lõm programõnõ İTS’ye uygun hale gelecek şekilde güncellemesi gerekecek. ? Eczane kendisine bildirimi yapõlmadan gelmiş bir ürünü sattõğõnda, böyle bir ürün seceresi ek- sik olduğu gerekçesi ile ödenmeyecek. ? Ec- zaneler arasõnda yapõlan takaslar eczanele- rin birbirlerine sattõklarõ ürünlere dönüşecek. ? İTS uygulanmaya başlandõğõnda eczane ve hastane stoklarõndaki ilaçlar büyük sorun ya- şanacak. ? Eczaneler İTS’yi uygulayabilmek için gerekli tüm yatõrõmõ kendilerine finan- se etmek zorunda kalacaklar. Eczaneler tek- nik altyapõ, yazõlõmlar, bilgisayar, üzerinde fiyat gösteren yazar kasa, 2D barkod oku- yucular, jeneratörler (İTS’ye bildirim sõra- sõnda elektrik kesintisi olursa bir daha o ilaç hakkõnda bir daha işlem yapõlamayacak) ve ilave elemanlar almak zorunda kalacak. ? İTS’nin güçlü bir server altyapõsõ olmadõ- ğõndan hizmet sunumunda günlerce sorun- lar yaşanabilecek. Astõm hastalarõ kalabalõk alanlardan kaçõyor İ TS ile ilaçlar üretimden, dağõtõm ve tüketimine dek her aşamasõ verilecek barkod numarasõna göre izlenecek. Eczacõlar “bu sistem uygulanõrsa kaos ortamõ oluşur” diyor. İTS nasıl işleyecek? İlaç Takip Sistemi’nin henüz tam olarak kesinleşmemiş bile olsa, ilaç bilgilerinin tek bir server de- ğil, farklõ bilgilerin kaydedileceği birden fazla server olacak. Her firma ürettiği ilaca bir kare kod basacak ve bu bilgileri İTS’ye gönderecek. Sonra ürünler dağõ- tõmda depolara gidecek, oradan da bilgiler yeniden İTS’ye akta- rõlacak. Depolar da hangi ecza- neye ürün yolladõysa onun bil- gilerini de yine sisteme bildiri- lecek. Hastanõn ilacõ eczaneden almasõ sõrasõnda da ilk önce ila- cõn kodu İTS’ye bildirilecek, oradan ilacõn sahte olmadõğõna dair bilgi eczacõya gelecek, ar- dõndan eczacõ bu kez Sosyal Gü- venlik Kurumu’na bilgileri gön- derecek. SGK’nin onay vermesi sonrasõnda da eczacõ bu onayõ sis- teme iletecek. Bu şekilde her işlem sõrasõnda bun- larõn tümü tek tek yapõlmak zo- runda. Son derece de karmaşõk. İlaç takip sistemi geliyor HANGİ İLAÇLAR İZLENECEK? ? Bu sistemle reçeteli ve reçetesiz ilaçların tamamı. ? Geri ödemeleri olan tıbbi beslenme ürünleri. ? Geri ödemeleri olan ara ürünler (bazı şuruplar, burun damlaları, tatlandırıcı). HANGİ İLAÇLAR İZLENMEYECEK? ? Eczacıların kendi hazırladığı yapma ilaçlar. ? Röntgen çekimlerinde kullanılan bazı ilaçlar. ? Serumlar (tıbbi mamalar gibi ürünler izlenecek). ? Derin dondurucuda saklanan aşı gibi ürünler. Yurttaş saatlerce eczanede oturup ilaç bekleyecek? Halk, ilacı mutlaka reçete ile almak zorunda kalacak. Elden ilaç almak zor olacak, her sefe- rinde doktora gidip ilaç yazdırmak zorunda kalınacak. ? Server ya- pısı yetersiz olduğu için sorunlar artacak. Halk saatlerce eczanede oturup ilaç beklemek zorunda kalacak. ? Dağıtım kanallarının (depoların) hizmet kalitesi düşe- ceği için eczacının elinde olmayan ve depolardan gün içerisinde bir- den fazla kez yapılan alışveriş ya- pılamayacağından hasta ilaca ulaşmada sıkıntı yaşayacak. ? İlaç kutularında fiyat bulunma- ması, özellikle reçetesiz satılan ilaçlarda haksız rekabetin önünü açacak ve etik dışı davranışlar ar- tacaktır. ? Kupür kesilmeyeceği için geri ödeme kurumlarına ve- rilmiş gibi gösterilen ilaçlar el al- tından tekrar hastalara verilebi- lecektir. ? Kare kodlarının üze- rinde yazılan son kullanma ta- rihleri çok küçük olduğu için halkın buna dikkat etmesi sorun olabilecek. Kare barkod da neler var? Türkiye’de kullanõlan ürünler, dünya genelinde te- kil olarak sõnõflandõrõlacak ve numaralandõrõlacak. Her ürünün bir numarasõ olacak. O ürün dünya- nõn her yerinde tanõmlanacak. İkinci bir numara asla verilmeyecek. Barkodda sõra numarasõ, son kullanma tarihi, parti numarasõ ve bir sürü bilgi daha bu kare kodun içinde olacak. Eczane dõşõ ilaç satõşõ engellenecek ? Çalõntõ, kaçak ve sahte ilaçlarõn takibi yapõlabilecek. ? Eczacõ artõk kupür kes- meyecek. ?Eczane dõşõ ilaç satõşõ engellenecek. ? Kayõt dõşõ ekonomi ortadan kal- kacak. ? Reçete sõklõğõ, yazõlan ilaçlarõn sõklõğõ ve- rilerine ulaşõlacak, usulsüz reçete yazõmõ önlenecek. ?Toplatma kararõ çõkan ilaç- lara hemen ulaşõlacak. Alzheimer çağrı merkezi kuruldu İstanbul Haber Servisi- Halk arasõnda “buna- ma” diye bilinen ve ülkemizde sayõlarõ 300-350 bin arasõnda olan alzheimer hastalarõ ile yakõnla- rõnõn bilgilendirilmesi ve psikolojik destek veril- mesi amacõyla Alzheimer çağrõ merkezi kuruldu. İlk etapta pilot çalõşma olarak İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaklaşõk 30 doktorun hasta yakõnlarõ- nõn hedef alõndõğõ proje, 21 Eylül Dünya Alzhei- mer Günü’nde tüm Türkiye’de yaygõnlaştõrõla- cak. Alzheimer Derneği Başkanõ Prof. Dr. Murat Emre, “Çağrõ merkezinin numarasõnõ şimdilik vermiyoruz, çünkü hekimlerimizin hastalarõ ilk aşamada bu merkezden yararlanacak. 21 Ey- lül’de bunu daha da genişleteceğiz” diye konuştu. Vergi borçlusu şirketlere af ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gelir Vergi- si Yasasõ ve bazõ yasalarda değişiklik yapõlmasõ- na ilişkin yasa tasarõsõ TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştõ. Genel kurulda kabul edilen düzenleme, elektrik dağõtõm şirketlerine af niteliğinde düzenleme öngörüyor. Buna göre, elektrik dağõtõm şirketlerinin 31 Aralõk 2008 tari- hinden önceki dönemlere ilişkin tarhiyatlar, bun- lara bağlõ vergi cezalarõ, gecikme faizi ve gecik- me zamlarõnõn silinmesi öngörülürken Başba- kanlõk merkez teşkilatõ için alõnan taşõtlar KDV ve ÖTV’den istisna tutulacak. Uşak’ta ‘poster’ krizi Yurt Haberler Servisi - Uşak’ta aile hekimliği yapacak 101 hekimin belirlenmesi için Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen kura töreninde salona asõlan ve Atatürk’e hiç benzemeyen Ata- türk posteri tepki çekti. Töreni izleyenler, ‘Hiç mi Atatürk posteri görmediniz’ diye yetkililere tepki gösterirken organizasyonu yapan Sağlõk İl Müdürü Dr. Ali Taşçõ, salona geldiğinde posteri fark ettiğini ve kendisinin de Atatürk’e benzete- mediğini ancak o saatten sonra bir şey yapama- dõklarõnõ söyledi. Atatürkçü Düşünce Derneği Uşak Şubesi Başkanõ Ercan Uzun ise durumu ‘skandal’ olarak nitelendirdi. ‘Keşke pilot uçmasaydı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski BBP Genel Başkanõ Muhsin Yazõcõoğlu ile 5 kişinin hayatõnõ kaybettiği helikopter kazasõyla ilgili TBMM Araştõrma Komisyonu, Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanõ Nasuh Mahruki ile aramalara katõlan Ercüment Güler’i dinledi. Ko- misyona bilgi veren Mahruki, “Bana göre pilot o hava şartlarõnda havalanmamalõydõ. Şartlar ger- çekten zor ve ağõrdõ. Keşke pilot o şartlarda uç- masaydõ. Üzerindeki baskõ sonunda uçmamasõ gereken bir havada uçma kararõ aldõ” dedi. Babacan, IMF temsilcisiyle görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Ba- bacan, IMF Türkiye Temsil- cisi Hüseyin Samei ile bir araya geldi. Edinilen bilgiye göre Samei, IMF Birinci Baş- kan Yardõmcõsõ John Lipsky’nin bugün Türkiye’ye yapacağõ ziyaret öncesinde ön görüşmede bulunurken görüş- menin yaklaşõk yarõm saat sürdüğü belirtildi. Bu arada, Ankara’ya gelecek olan Lipsky’nin, Ba- bacan ile bir araya gelmesi bekleniyor. ‘Anlaşmalar hukuka uygun değil’ KKTC (ANKA) - KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanõ Tümgeneral Abdullah Recep, Şehit Teğmen Caner Gönyeli-2008 Arama-Kurtarma Tatbikatõ’na ilişkin bir birifing verdi. Tümgene- ral Recep, “Karşõlõklõ bir mutabakat olmadan Güney Kõbrõs Yönetimi’nin tek taraflõ olarak Kõbrõs’õn güneyinde petrol ve doğalgaz arama iz- nine yönelik çeşitli ülkelerle antlaşmalar imzala- masõ, hukuka uygun ve geçerli değildir” dedi. ‘Dergi almayınca karne verilmedi’ ERZİNCAN (AA) - Erzincan’da lisede oku- yan bir öğrencinin velisi, çocuğunun okul yö- netimi tarafõndan bastõrõlan ve 5 TL’ye satõlan “Tomurcuk” isimli dergiyi almadõğõ için karne- sinin verilmediğini ileri sürdü. Velinin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikâyette bulunmasõ üze- rine konuyla ilgili soruşturma başlatõldõ. Erzin- can Milli Eğitim Müdürü Aydõn Yalçõn, “Mü- fettişlerin okulda yapacağõ incelemenin ardõn- dan konu net olarak ortaya çõkacak” dedi. Okul yetkilileri konuyla ilgili açõklama yapmadõ. Ankara’da ‘domuz gribi’ şüphesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başkentte, Almanya’dan Türkiye’ye ailesiyle gelen ve Esenboğa Havalimanõ’nda yüksek ateş tespit edi- len 7 yaşõndaki bir çocuk, “domuz gribi” şüphe- siyle hastaneye kaldõrõldõ. Çocuktan alõnan ör- neklerin incelenmesinin ardõndan kesin sonucun belli olacağõ bildirildi. Türkiye’de şu ana kadar 13 kişide “domuz gribi” vakasõ tespit edilmişti. Şoförler zabıtaya saldırdı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakõr Büyükşehir Belediyesi Ulaşõm Koordinasyon Merkezi’nce (UKOME), havuz sistemine gir- meyen toplutaşõma araçlarõnõn trafikten men edilmesi üzerine Belediye Trafik Şube Müdür- lüğü’ne gelen otobüs sahipleri, 10 zabõtayõ taş ve sopalarla yaraladõ. Yaralõlar, Diyarbakõr’daki çeşitli hastanelerde tedavi altõna alõndõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle