Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
7 MAYIS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Aşiret... Devlet... Güç...
Mardin’in Mazıdağı ilçesinin 300 nüfuslu Bil-
ge köyünde bir eve yapılan silahlı baskını “İki ai-
le arasında ihtilaf ve husumet vardı” biçiminde de-
ğerlendirebilir miyiz?
Bir yaşındaki bir çocuğu, 16 yaşındaki bir kızı,
hamile üç kadını çapraz ateşe tutan bir düşünce,
ancak “aşiret toplumları”nda olur.
Televizyona çıkan Güneydoğulu milletvekilleri-
nin bu durumu “Aşiret reislerine, kanaat ön-
derlerine iş düşüyor” diyerek geçiştirmeleri ise
ayrı bir konu.
İlkellik, bağnazlık, kin, nefret, öç alma!
Ortaya çıkan fotoğraf bu!
Ölen çocuklar, kadınlar, erkekler!
Ellerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
verdiği uzun namlulu otomatik silahlar!
Köyün erkeklerinin hemen hemen tümü korucu.
Koruculuk sistemini tartışmaktan kaçanlar, Bil-
ge köyündeki kan gölünü görmeli...
Çünkü, bu silahlar devlet tarafından verilmiş.
Geçmişte olduğu gibi, devlet tarafından da hiç
denetlenmemiş.
Oysa Güneydoğu’daki koruculuk sistemi öte-
den beri hep tartışılır olmuştur!
Köy düğünlerinde korucubaşları, korucular
devletin verdiği o silahlarla havaya ateş açmışlar,
o silahlarla coşkularını dışavurmuşlar ve yine o si-
lahlarla daha önceleri nice cinayetler işlenmiş.
Türkiye’nin bu gerçeği görmesi gerekir!
Türkiye bu gerçeği görebiliyor mu?
Kürt kökenli yurttaşlarımız olayın feodal ya-
pıyla, aşiret toplumuyla, gelenek ve göreneklerle
ilgisi olmadığını söyleyip işin içinden çıkmaya ça-
lışıyorlar:
“Bu tür cinayetler, salt Güneydoğu’da değil,
Ege’de, Karadeniz’de, Trakya’da, Türkiye’nin
dört bir yanında işleniyor.”
Güneydoğu’da bir aşiret toplumu yaratıldığının,
bu toplumun siyasal erk tarafından beslendiğinin
nedense farkında değiliz.
Elbet Mardin tüm renkleri, dinleri, dilleri içinde
barındırır, sevgiyi bir yaşam biçimi olarak görür.
Belki 50-60 yıl önce böyleydi bu görüntü...
Ya şimdi?
Feodal yapı ve şeyhlik bölgede mutlak ege-
menliğini kurdu; koruculuk sistemi yörede aşi-
retleri daha da güçlendirdi.
Bu gerçeği görmezden gelirsek, Mardin’in Ma-
zıdağı ilçesinin Bilge köyünde 44 kişinin neden
katledildiğini kavramakta zorlanırız.
Bu bir töre eyleminden öte, bir kıyımdır!
Yasasızlık ikliminin geçerli olduğu toplumlarda eli
silahlı korucular devleti arkalarına almanın getirdi-
ği rahatlıkla bu kanlı eylemi gerçekleştirmişlerdir.
Güneydoğu’da koruculuk sistemi yıllardır tar-
tışma konusu olmadı mı?
Devlet gücünü arkasına alan aşiretler, hem
silahlandı hem de maaş aldı.
Bu işten aşiret liderleri para kazandı... İçlerin-
de uyuşturucu işine girenler oldu...
Devlet bunları koruyup kolladı geçmişte.
Saldırganların kanlı eylemi maske takarak ger-
çekleştirmeleri ne anlama geliyor?
Bazılarının aynı köyden olmadıkları, savlar ara-
sında...
Mardin 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetler-
le adını duyurdu... Diyarbakır, Mardin ve Bat-
man’da pek çok faili meçhul cinayet işlendi.
Sokak ortasında insanlar infaz edildi!
Cinayetlerin hiçbirisi aydınlatılamadı!
Boşalan, yakılan köyler, kan davası, aşiret te-
rörü, Hizbullah ve PKK...
Bilge köyündeki katliamın amca kızıyla ev-
lenmek için yapıldığı görüşü ne kadar inandı-
rıcı olabilir?
Köy yakınındaki alabalık tesisleri, piknik yeri an-
laşmazlığı da var.
Ancak katliamın bir başka boyutu daha var, o
da şu:
“Bizi devlet korur, ne yaparsak yanımıza ka-
lır!”
Bilge, bir korucu köyü...
Ellerinde devletin verdiği silahlarla çocukları,
hamile kadınları, erkekleri, kızları, yaşlıları öl-
düren caniler o gücü nereden buldular?
Silahlı bir aşiret toplumu yaratan devlet ca-
nilere teslim etmişti Bilge köyünü!
Katliamı bu boyutuyla değerlendirmek gerek-
miyor mu?
Mezopotamya ve İyonya tarihin, kültürün coğ-
rafyasıydı Anadolu’da...
İlkelliğin, bağnazlığın değil!
[email protected]
Faks numaramız: 0212 343 72 69
‘Defin ile ilgili
karar çıktı’
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - BBP
Genel Başkanõ Yalçõn
Topçu, helikopter kaza-
sõnda yaşamõnõ yitiren
Muhsin Yazõcõoğlu’nun
Tacettin Dergâhõ’na
defnedilmesiyle ilgili
Bakanlar Kurulu kararõ-
nõn çõktõğõnõ açõkladõ.
Bakanlar Kurulu kararõ
daha önce Kültür ve
Turizm Bakanõ Ertuğ-
rul Günay’õn onay ver-
memesi nedeniyle çõk-
mamõştõ.
Telekulak
görüşülsün
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - CHP
Konya Milletvekili Atil-
la Kart, “telekulak” gibi
bazõ dava dosyalarõnõn
ivedilikle görüşülmesi”
için Anayasa Mahkeme-
si’ne başvurdu. CHP’li
Kart başvuruda “Tele-
kulak süreci ve 5271 sa-
yõlõ Ceza Muhakemesi
Kanunu’nun 135. mad-
desini değiştiren 5353
sayõlõ yasa, Hâkimler ve
Savcõlar Kanununda De-
ğişiklik Yapan 5720 sa-
yõlõ Yasa, kamuda Geçi-
ci İşçi Pozisyonunda Ça-
lõşanlar Hakkõnda 5620
sayõlõ Yasa’yla ilgili da-
valarõn ivedi olarak gö-
rüşülmesi ve gündemde
öne alõnmasõnõ” istedi.
Sezer’den
dönüş sinyali
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Eski
DSP Genel Başkanõ Ze-
ki Sezer, dün basõn men-
suplarõnõn, “Parti tabanõ-
nõn sizi yeniden genel
başkan olarak görmek
istediğine ilişkin haber-
leri nasõl değerlendiri-
yorsunuz” şeklindeki so-
rusunu yanõtladõ. Sezer,
“Niye beni õsrarla aday-
lõğa çağõrõyorsunuz, di-
yemem” yanõtõnõ verme-
si dikkat çekti. Gazi
Üniversitesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Alemdar
Yalçõn, DSP genel baş-
kanlõğõna aday olduğunu
açõkladõ.
Kanal 7’den
açıklama
Haber Merkezi -
Kanal 7 Yönetim Kurulu
dün gazetemizde “Fener
şirketi söndü” başlõğõyla
yayõmlanan haberle ilgili
gazetemize açõklama
gönderdi. Açõklamada,
“Yeni Dünya İletişim
AŞ‘nin kõsmi bölünme
yoluyla Hayat Görsel
Yayõncõlõk AŞ ile birleş-
tirilmesi sonucu Kanal 7
televizyonu ticari hayatõ-
na Hayat Görsel Yayõn-
cõlõk AŞ tüzelkişiliğinde
devam etmektedir. Yeni
Dünya İletişim’in faali-
yeti devam etmektedir.
Herhangi bir tasfiye söz
konusu değildir” denildi.
MEHMET FARAÇ
Güneydoğu tarihinin en büyük töre
saldõrõsõnda nasõl bu kadar ağõr bir so-
nuç ortaya çõktõ? Aslõnda katliama yol
açan tartõşma aile içinde değil iki aşi-
ret arasõnda yaşanmõş olsaydõ ölü sayõsõ
bu kadar artmayacaktõ. Saldõrganlar
güç dengesini gözetecek ve karşõlõk ve-
rileceği endişesiyle daha temkinli dav-
ranacaktõ! Gözetilmeyen bu kaygõlar ra-
hatlõkla bir sülalenin soyunu kurutma
sürecine dönüşebildi! Bu katliam tö-
renin bütün kurallarõnõ ve feodalitenin
tüm yasalarõnõ da altüst etti. Vahşet ile
ahlaksõzlõk insanlõktan çõktõ, barbarlõk
doğu kültürünün bağrõna paslõ bir han-
çer sapladõ!..
Töre denilen olgu her ne kadar dinin
ahlakõ şekillendirmesiyle oluşsa da
kendi içinde toplumlarõ kenetleyen,
bir araya getiren ve hatta barõşa sü-
rükleyen kurallarõ da içerir. Örneğin kan
davalõ aşiretlerin çatõşmalarõnõ başka aşi-
retler devreye girerek bitirir. Bazen bir
kadõn yüzünden 10 kişinin öldüğü ça-
tõşmalarõ sonlandõrabilmek için mağdur
tarafa bir kõz verilerek törenin tarihsel
paradoksu da deşifre edilir! Bu paradoks
kadõnõn töre kültüründe nasõl hem ko-
laylõkla kurban ve aynõ anda nasõl ba-
rõşa götüren yücelik bireyine dönüştü-
rüldüğünü gösterir!
Ancak töre olgusu ve feodal yapõ ken-
di içinde ne kadar geri, barbar ve per-
vasõz olsa da şan ve raconun yanõ sõra
derin ve sağlam etik kurallarõ da kap-
sar. Bu gelenekler öylesine katõ ve
öylesine soyludur ki, yanlõş yapan bi-
rey de olsa, aşiret üyesi de olsa kitleler
içinde aşağõlanõr ve dõşlanõr. İhanet ve
kalleşlik, mertliği çevreleyen yasalar
içinde hak ettiği cezayõ her zaman bu-
lur! Bu katõksõz ve kesin kurallar ne-
deniyle kan davasõ güden hiçbir düşman
törenin çizdiği gelenekler içinde has-
mõnõ secdeye yatarken vurmaz! Hiçbir
töre tetikçisi düşmanõnõn çocuğuna,
kõzõna, hele hamile kadõnõna kurşun sõk-
maz! Ne kadar tahrik ve öfke içerse de
hiçbir düşmanlõk gerekçesi kan uğru-
na cenaze ve düğün evlerinin basõlma-
sõna izin vermez!
Mardin’de 44 kişiyi gözlerini kõrp-
madan katledenler karşõlarõnda güçlü bir
aşiret olmamasõnõn pervasõzlõğõyla kan
akõttõlar. Misilleme yapõlamayacağõ
duygusuyla rahat davrandõlar ve intikam
alõnamamasõ için de ana karnõndaki be-
beğe kadar kurşun sõktõlar!.. Olay bu
yüzden bir töre ya da aşiret eylemi de-
ğil soy kurutmaya yönelik bir vahşet
olarak tarihin kara sayfalarõna yazõla-
caktõr!..
Mazõdağõ’nda vahşetin bekçiliğine so-
yunanlar salt insanlõklarõnõ ve doğunun
mert İbrahim sofralarõyla bezenmiş
kültürünü bir bataklõğõn cenderesine at-
madõlar; varsõllõğõn, eliaçõklõğõn ve da-
yanõşmanõn kürsüsü olan töresel yaşa-
mõn gizemini de arkadan vurdular!
Köylüsüne sahip çõkan, tarlasõndaki
ürününü paylaşan ağalõk ve geniş ara-
ziler içinde soyluluğu yürüten beylik ol-
gusu bu vahşet karşõsõnda boynunu
aşağõ eğdi, utancõn gözyaşlarõ kehribar
bir tespihin erimiş tanelerine dönüştü!..
Hiç kuşku olmasõn ki barbarlõğõ red-
deden töreler bile 44 canõn ardõndan
gözyaşõ dökmüştür! Gelenekler göz-
yaşlarõyla õslanmõş mendillerini isyan
bayrağõna dönüştürmüş ve feodalitenin
acõ kahveyle pekiştirdiği yas evlerinin
kerpiç damlarõna asmõştõr!..
Uygarlõğõ hedef alan rejimler, birey-
selliği yalnõzlõğa iten, toplumlarõ ise güç
imparatoru aşiretlerin köleleri haline ge-
tiren mekanizmalarõ bir an önce dağõt-
malõdõr. Aşiretçiliği oy sandõğõ gibi gö-
ren politik anlayõşlar terk edilmelidir!
Devlet koruculuk adõ altõnda feodaliteyi
körükleme zihniyetinden hõzla uzak-
laşmalõdõr! Aksi halde mürit-maraba dü-
zeninin hâkim kõlõndõğõ doğu kentle-
rinde Mazõdağõ benzeri katliamlar bit-
meyecektir!..
Bu vahşete töre bile ağlar
Bilge köyündeki evlerden ağõtlar yükselirken çocuklar yakõnlarõnõn mezarlarõna sarõlarak gözyaşõ döktü
70 çocuk öksüz ve yetim kaldõYurt Haberleri Servisi - Mardin’deki kat-
liam 70 çocuğun öksüz ve yetim kalmasõna yol
açtõ. Köyde evlerden ağõtlar yükselirken çocuklar
olayõn şokunu atlatamõyor. Yakõnlarõnõn me-
zarlarõnõ ziyaret eden çocuklar, mezar taşlarõ-
na sarõlarak ağlõyor.
Saldõrõda yaşamõnõ yitiren 44 kişiden köyde
toprağa verilen 39’u için 3 adet taziye çadõrõ ku-
ruldu. Olayõ gerçekleştirdikleri gerekçesiyle tu-
tuklananlarõn aileleri evlerinden çõkmazken, jan-
darma da olasõ olaylara karşõ güvenlik önlem-
leri aldõ. Bilge Köyü İlköğretim Okulu’nda da
eğitime 11 Mayõs’a kadar ara verildi.
Mardin Sosyal Hizmetler İl Müdürü Fevzi
Hamidi, Mardin Valiliği’nin talimatõyla köy-
deki çocuklara destek sunmak amacõyla çalõş-
ma başlattõklarõnõ ve özel bir ekip oluşturduk-
larõnõ söyledi. Saldõrõda 35 çocuğun hem an-
nesinin hem babasõnõn öldüğünü belirten Ha-
midi, “Annesi ölen 20, babası ölen 15 çocuk
tespit ettik. Sayıda artış olabilir” diye konuştu.
Hamidi, yetim ve öksüz kalan çocuklar içeri-
sinde süt emen bebeğin de bulunduğuna işaret
ederek, “Devlet olarak onlara sahip çıkaca-
ğız” dedi. Türk Kõzõlayõ da saldõrõdan etkilenen
vatandaşlara psikososyal destek sağlamak ama-
cõyla 8 uzman personel gönderdi.
ÇOCUKLAR KATLİAMI ANLATTI
Annesini kaybeden 12 yaşõndaki S. Ç. olay
gecesini şöyle anlattõ: “Annem nişana gitmişti.
Biz kardeşlerimizle birlikte evdeydik. Silah
sesleri duyduk. Olay yerine gittiğimizde
çok yaralı vardı, her yer kan içindeydi. Ba-
bam ve diğer köylüler, herkesi arabalara koy-
du. Hastaneye götürdüler. Sonra annemin öl-
düğünü duydum. Saldırıda annemin yanı sı-
ra iki amcamı ve iki dayımı kaybettim.”
Saldõrõda hem annesini hem de babasõnõ
kaybeden 11 yaşõndaki C. Ç. de “Biz ortada
kaldık. Teyzem bizi yanına alacağını söyle-
di. Durumumuzun ne olacağını bilmiyoruz.
Kardeşlerimle birlikte mezarın başından
ayrılmak istemiyoruz” dedi. Yatalak hasta F.Ç.
ise duygularõnõ “Gözaltına alınan benim kar-
deşlerim. Ölenler de benim akrabam. Büyük
bir şok yaşıyoruz” diye dile getirdi.
Annesinin bulunduğu odaya gidince 5 ya-
şõndaki kardeşini yerde yatarken gördüğünü söy-
leyen S., “Onu alnından vurmuşlardı. Göz-
leri de açıktı.” diye konuştu.
KÖYDE GÖÇ BAŞLADI
Katliamõ gerçekleştirdikleri için tutuklanan 8
kişinin yakõnlarõ köyü terk etti. Zanlõlarõn ya-
kõnlarõnõn oluşturduğu 12 aile, eşyalarõ araçla-
ra yüklenerek köyden ayrõldõ. Saldõrõda yaşamõnõ
yitiren Hacı Halim’in evinde taziyeleri kabul
eden bir grup kadõn, bir ara tutuklu kişilerin ev-
lerine saldõrõ girişiminde bulundu. Durumu fark
eden jandarma zamanõnda kadõnlara müdahale-
de bulunarak saldõrõ girişimini engelledi.
MAHMUT ORAL
DİYARBAKIR - Mardin’in Mazõdağõ il-
çesindeki katliamla ilgili silahlarõ ile birlik-
te yakalanarak gözaltõna alõnan 12 kişiden
10’u tutuklandõ. Zanlõlardan birinin 14 ya-
şõnda olduğu öğrenildi. Olayda yaralanan 18
yaşõndaki Hediye Çelebi’nin durumunun ise
ciddiyetini koruduğu öğrenildi.
Mahkemeye çõkarõlan ve aralarõnda kat-
liamõn emrini verdiği iddia edilen “Şıh
Mehmet” lakaplõ Mehmet Çelebi ile Ab-
dulkerim Çelebi, Mehmet Sait Çelebi,
Süleyman Çelebi, Ömer Çelebi, Abdul-
hakim Çelebi, Mustafa Çelebi ve 14 ya-
şõndaki M.Ş.Ç’nin de bulunduğu 8 kişi tu-
tuklandõ. Olayla ilgili olduğu gerekçesiyle ara-
nan 2 kişinin de yakalandõğõ ve sorgularõnõn
ardõndan tutuklandõklarõ öğrenildi.
Tutuklunan Süleyman Çelebi’nin eşi
Makbule Çelebi, saldõrõyõ kendi ailelerinin
yapmadõğõnõ iddia ederek şöyle konuştu:
“Olaydan sonra kocam evde otururken
jandarma alıp götürdü. Köyde diğer
korucular göreve gitmiş, bir tek evde ka-
lanları alıp götürdüler.”
Saldõrõnõn nedeniyle ilgili iddialara ise her
gün yenisi ekleniyor. Bu iddialardan biri
şöyle: “Bölgedeki çatışmalı ortam nedeniyle
Bilge köyündeki bazı aileler şehre göç et-
ti. Göç eden ailelerin toprakları köyde ka-
lan korucu aileleri arasında paylaşıldı. 4 oğ-
lu ve 3 akrabası ile birlikte katliamı ger-
çekleştirdiği iddia edilen Abdülkadir Çelebi
kendisine az toprak verildiğini ve haksız-
lık yapıldığı gerekçesiyle köye yeniden
dönmek isteyen ailelere tepki gösterdi. Es-
ki muhtar Hamit Çelebi ile yeni muhtar Ce-
mil Çelebi’nin ise akrabalarının köye dö-
nüşünü desteklemesi üzerine kin duygula-
rıyla dolup taşan Abdulkadir Çelebi ya-
kınlarıyla birlikte katliamı gerçekleştirdi.”
Ancak, Abdulkadir Çelebi ilk sorgusunda
saldõrõyõ bir tecavüz olayõna dayandõrdõ. Çe-
lebi, Hamit ve Cemil Çelebi’nin ailesinden
birinin kendi ailelerinden bir kõza tecavüz et-
tiğini ileri sürerek, “Biz de o ailedeki kızın,
(öldürülen Sevgi Çelebi) bizim ailemize ge-
lin verilmesini istedik. Ancak bu kızı
düşmanımız olan aileye verdiler. Kaç ki-
şi öldürmüşüz bilmiyorum” dediği belirtildi.
Katliam şüphelilerinden birinin sorgusu es-
nasõnda sorulan “Çocuk, kadın herkesi öl-
dürmenizin nedeni neydi?” sorusuna da “
O ailelerin tamamının köklerini kazıyıp
bizden intikam alacak kimseyi bırakma-
mak için hepsini öldürmeye karar verdik”
şeklinde yanõt verdiği öğrenildi.
EMİNE KAPLAN
ANKARA - Mardin’deki katlia-
mõn nedenleri üzerindeki tartõşma-
lar sürerken AKP, töre cinayetle-
rinde feodal yapõ ve aşiret yapõlan-
masõnõn etkili olduğu gerçeğini göz
ardõ ediyor. Başbakan Tayyip Er-
doğan, herkesi sorumlu davranma-
ya çağõrõrken 3 yõl önce TBMM’de
töre ve namus cinayetlerini araştõr-
mak üzere kurulan komisyonun ra-
porunda, töre cinayetlerinde feodal
yapõnõn etkisine ilişkin hiçbir tespit
yapõlmadõ. CHP’li üyelerin bu yön-
deki önerileri kabul edilmedi. Ra-
porda yer alan öneriler de uygula-
mada yetersiz kaldõ.
Mardin’de 44 kişinin ölümüyle
sonuçlanan katliamla ilgili tartõş-
malar sürüyor. Başbakan Tayyip
Erdoğan, hiçbir töre, gelenek ve an-
layõşõn bu katliamõ mazur göstere-
meyeceğini belirterek bölgedeki
tüm üniversiteler, medya kuruluşlarõ,
sivil toplum örgütleri, eğitim ku-
rumlarõ, kanaat önderlerini toplum-
sal sorumluluğu yerine getirmeye
davet etti. Ancak AKP, geçen ya-
sama döneminde kurulan TBMM
Töre ve Namus Cinayetlerini Araş-
tõrma Komisyonu’nun çalõşmalarõ sõ-
rasõnda töre ve namus cinayetlerin-
de feodal yapõnõn etkilerini gör-
mezden geldi. Komisyonun çalõş-
malarõ sõrasõnda CHP’li milletve-
killeri, rapora “Bireyin özgürleş-
mesini engelleyen her türlü olu-
şuma karşılık, feodal yapının,
aşiret düzeninin özgürlükler
önündeki engel olduğu, namus
ve töre cinayetlerinin de hazırla-
yıcısı olduğu, feodal yapının or-
tadan kaldırılması için gereken
önlemlerin alınması; namus sai-
kiyle işlenen cinayetlerin de nite-
likli adam öldürme kapsamına
alınması; anayasada pozitif ay-
rımcılıkla ilgili düzenleme geti-
rilmesi; Siyasi Partiler Yasası’nda
cinsiyet kotasına yer verilmesi”
önerilerinin konulmasõ talepleri ka-
bul edilmedi.
AKP’liler, başlõk parasõ, beşik
kertmesi ve berdelin cezai yaptõrõm
getirilerek yasaklanmasõna ilişkin
önerileri de reddettiler. CHP’li üye-
lerin muhalefet şerhi koyduklarõ
raporda yer alan önerilerin çoğun-
luğu ise aradan 3 yõl geçmesine kar-
şõn yaşama geçirilemedi, uygula-
nabilenler de yetersiz kaldõ. Ra-
porda, şu öneriler yer almõştõ: ? Sis-
tematik bir zihniyet dönüşümü için
ders kitaplarõnda, günlük konuş-
malarda, görsel ve yazõlõ basõnda, si-
nema filmlerinde hatta akademik ça-
lõşmalarda, vaaz ve hutbelerde kul-
lanõlan geleneksel cinsiyet rol ve ka-
lõplarõnõ, erkek egemen zihniyetin
hâkim olduğu toplumsal yapõnõn
yarattõğõ olumsuzluklarõ vurgula-
yan bir söylem geliştirilmelidir.
? Diyanet İşleri Başkanlõğõ, töre
ve namus cinayetlerinin önlenmesi
konusunda, toplumu bilinçlendirmek
üzere hutbe ve vaazlar vermeli, ya-
zõlõ ve görsel yayõnlar yapmalõ ve çe-
şitli etkinlikler düzenlemelidir.
? Töre ve namus cinayetleri ko-
nusunda devlet, sivil toplum kuru-
luşlarõ ve yerel yönetimler ortak
kampanyalar düzenlemelidir.
? Töre ve namus cinayetlerinin
önlenmesine yönelik olarak yerel
düzeyde valilik, emniyet, jandarma,
belediye, müftülük, üniversite, sivil
toplum kuruluşlarõnõn temsilcileri-
nin katõlõmõyla komiteler oluştu-
rulmalõdõr.
Saldırıdan sağ olarak kurtulmayı başaran 13 yaşındaki Sultan Arı, akrabaları damat
Habip, annesi Kafiye, babası Mithat ve ailenin küçük kızı R. A’nın Diyarbakır’da top-
rağa verilişini gözyaşlarıyla seyretti. Arı, katliamı şöyle anlattı: “Birden silah sesleri
geldi. Odada bulunan büyüklerimiz hemen bizi başka odaya götürerek odanın ışığını
kapattı. Odada yatak ve battaniyelerin konulduğu bir yer vardı. Biz oraya saklandık. Bir
süre sonra silah sesleri kesildi. Ama tekrar adamlar eve gelerek ‘Her yeri arayın hiç
kimse sağ kalmasın, herkesi öldürün’ diye bağırdılar. Bazı adamlar ayaklarıyla yerde
yatanların ölüp ölmediğini kontrol ediyordu.”
‘ H E R K E S İ Ö L D Ü R Ü N K İ M S E S A Ğ K A L M A S I N ’
Atalay: Korucuların olması üzdü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri
Bakanõ Beşir Atalay, AKP Merkez Karar ve
Yönetim Kurulu toplantõsõndan ayrõlõrken yap-
tõğõ açõklamada Mardin’deki katliamda korucu-
larõn olayõn içinde olmasõnõn üzüntü kaynağõnõ
oluşturduğunu belirterek, “Silahlar da korucu
silahlarõ. Bu önemli tabi. Biz o boyutu üzerinde
de çok duruyoruz” dedi. Atalay, zanlõlardan bi-
rinin 14 yaşõnda olduğunun anõmsatõlmasõ üze-
rine de, “O bilgi bizde yok” dedi.
DTP araştırma istedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Şõr-
nak Milletvekili Hasip Kaplan ve 20 arkadaşõ,
koruculuk sistemiyle ilgili Meclis araştõrmasõ
açõlmasõ istemiyle önerge verdi. TBMM Baş-
kanlõğõ’na sunulan araştõrma önergesinde, “ko-
ruculuk sisteminin yol açtõğõ tahribatlarõn ne-
den ve sonuçlarõyla birlikte araştõrõlmasõ ve ay-
nõ zamanda bu sistemin lağvedilmesi” amacõyla
Meclis araştõrmasõ açõlmasõ istendi.
İmam Ozan toprağa verildi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mar-
din’deki saldõrõda hayatõnõ kaybeden imam Ha-
cõ Kâzõm Ozan Beypazarõ’nda toprağa verildi.
Cenaze törenine katõlan Diyanet İşleri Başkanõ
Ali Bardakoğlu, “Bu bir cinnet, vahşet ve gözü
dönmüşlük halidir. Toplumun önde gelenleri-
nin düşünme zamanõ geldi” dedi.
ZANLILARDAN BİRİ 14 YAŞINDA
10 kişi
tutuklandõ
AKP’den töreye şaşı bakış
TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştõrma Komisyonu’nda,
AKP’li üyeler, feodal yapõ ve aşiret yapõlanmasõnõ görmezden gelmiş
Dün sabahın erken saatlerinden itibaren köylülerle bir-
likte çok sayıda çocuk, yakınlarının mezarını ziyaret et-
ti. Köyde 3 adet taziye çadırı kuruldu. (Fotoğraf: AA)