Katalog

CMYB C M Y B 3 MAYIS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 M aliye Bakanlõ- ğõ’ndan alõnan Kemal Unakõtan, Erdoğan açõsõndan vazge- çilmez bir isimdi. Öyle ki, Erdoğan’õn İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanõ olduğu dönemde Unakõtan “gölge danışmanlığı” üst- lenmiş, 3 Kasõm 2002 se- çimlerinde adaylõğõna vize verilmemesi üzerine de Unakõtan’õ kendi yerine İs- tanbul’dan birinci sõradan milletvekili adayõ göster- mişti. Dört çocuğu olan Una- kõtan ailesinin, bu çocuk- larõnõn AKP iktidarõyla bir- likte hõzlõ yükselişleri ve servet sahibi olmalarõ hep tartõşõldõ. Unakõtan’õn eşi ve çocuklarõnõn AKP iktidarõ döneminde 10 bin 500 lira sermaye ile kurduklarõ AB Gõda A.Ş’nin 2008 yõlõna gelindiğinde sermayesi 17 milyon TL’yi aştõ. Unakõtan’õn 7 yõllõk Ma- liye Bakanlõğõ döneminde çocuklarõ art arda 7 şirket kurdular. Şirketler gõdadan otomotive, bilgi teknoloji- lerinden enerji sektörüne kadar pek çok alanda faa- liyet yürütüyorlar. Unakõ- tan’õn oğlu Abdullah Una- kıtan, Başbakan Erdo- ğan’õn Davos’taki “One minute” çõkõşõnõn da mar- ka patentini almak üzere Türk Patent Entstitüsü’ne başvurmuş, ancak sonra- sõnda geri çekmek zorunda kalmõştõ. Şans hep onlara güldü! Unakõtan’õn çocuklarõ- nõn binlerce ton mõsõr itha- latõ ise hep Maliye Bakan- lõğõ’nõn gümrük vergisini düşürdüğü tarihlere denk geldi. Türkiye’de kuş gri- binin görüldüğü dönemde bunu fõrsat bilen Unakõ- tan’õn çocuklarõ bu kez de likit ve pastörize yumurta işine soyundular. Tam o günlerde Bakanlar Kurulu, bir kararnameyle likit ve pastörize olan yumurtanõn yüzde 18 olan KDV’sini yüzde 8’e indirdi. Daha önce yüzde 8 KDV’ye ta- bi olan temel gõda madde- leri arasõnda yumurtaya yer verilirken, kararnameyle yumurtanõn yanõna paran- tez içinde “likit ve pastö- rize olanlar dahil” ibare- si eklendi. Böylece Kemal Unakõtan’õn çocuklarõna çok önemli bir KDV avan- tajõ sağlanmõş oldu. Özelleştirme İdaresi’nin Unakõtan’a bağlanmasõn- dan bir süre sonra özelleş- tirilen Mersin Limanõ’nõn 2 milyon dolarlõk terminal işletim sistemi işini de Una- kõtan’õn çocuklarõ aldõ. Y eni hükümette Maliye Bakanlõğõ görevini yü- rütecek olan Mehmet Şimşek, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde çalõştõk- tan sonra dünyanõn önemli yatõrõm bankalarõnõn ilk sõra- sõnda yer alan Merill Lynch’te Gelişen Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Makroekonomik Araştõrma- lar Bölüm Başkanlõğõ gör- evini yürüttü. Erdoğan’õn çağrõsõ üzerine 22 Temmuz 2007 seçimlerine katõlan Şim- şek milletvekili seçildi. Şim- şek’in milletvekili olmasõ- nõn ardõndan Cumhurbaşka- nõ Abdullah Gül’ün büyük oğlu Ahmet Münir Gül, ay- nõ bankanõn sermaye piyasa- larõ ve finans departmanõnda analist olarak görev almõştõ. 1 Ocak 1967 Batman Arõ- ca doğumlu olan Şimşek, 20 Ocak 1999’da ABD uyruklu Annalise Granwald’la ev- lendi, 2000 yõlõnda da İngil- tere’ye giderek Merrill Lynch’te çalõşmaya başladõ. 2005’te Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stra- tejik Araştõrmalar Bölümü Başkanlõğõ’na getirilmesinin ardõndan Şimşek, eşiyle bir- likte İngiliz vatandaşõ olma kararõ aldõ. Şimşek, İngiltere makamlarõna yaptõğõ başvu- runun olumlu karşõlanmasõnõn ardõndan Türkiye İçişleri Ba- kanlõğõ’na başvuru yaptõ. İçişleri Bakanlõğõ da, 26 Temmuz 2006 gün ve 2422 sayõlõ kararla, Mehmet Şim- şek’in Türk yurttaşlõğõnõn ko- runarak, Birleşik Krallõk (İn- giltere) vatandaşõ olmasõna izin verdi. Şimşek’in ABD uyruklu eşi Annalise Gran- wald daTürk vatandaşlõğõna geçti. Böylece Şimşek’in eşi Granwald, hem ABD, hem İngiliz, hem de Türk vatan- daşlõğõ hakkõnõ elde etti. Ba- kan Şimşek, İngiliz yurttaş- lõğõyla ilgili sorulara “Olun- mayacak diye bir yasak mı var” yanõtõnõ vermişti. Paranın başına geçti ama Maliye Bakanõ olan Şim- şek, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanõ olduğu dö- nemde, 436 TL’lik asgari ücretin çok yüksek olduğunu savunmuştu. Ancak, ablasõ Halime Şimşek’in, çok yük- sek dediği asgari ücret kadar bile geliri olmadõğõ için yeşil kart aldõğõ ortaya çõkmõştõ. Batman’õn Gercüş ilçesinde yaşayan abla Halime Şimşek yeşil kartõnõ 15 Nisan 2005 ta- rihinde aldõ. Yeşil kart, aylõk geliri as- gari ücret tutarõnõn üçte bi- rinden az olan yurttaşlara ve- riliyor. Buna göre, Şimşek’in ablasõnõn aylõk gelirinin o dönemde 145 TL’den bile az olduğu anlaşõlõyor. İLHAN TAŞCI ANKARA - Kabine değişikliğiyle Kemal Unakıtan’õn, koltuğunu Mehmet Şimşek’e bõrakmasõyla cumhuriyet tari- hinde ilk kez bir İngiliz yurttaşõ Maliye Bakanlõğõ’na getiril- miş oldu. Asgari ücreti yüksek bulduğuna ilişkin açõklamasõy- la tepki çeken Şimşek’in ablasõnõn yoksullara verilen yeşil kart sahibi olduğu ortaya çõkmõştõ. Sağlõk gerekçesiyle bakanlõktan ayrõlan Unakõtan’õn çocuklarõ ise AKP iktidarõyla birlikte art arda kurduklarõ şirketler ve servetleriyle anõldõ. Maliye Bakanlığı görevini Mehmet Şimşek’e devreden Kemal Unakıtan, devir-teslim töreninin ardından, ga- zetecilerin sorularını yanıtladı. Una- kıtan, “Görev değişikliği konusunda sağlık gerekçesiyle siz mi Başba- kan’dan rica ettiniz, yoksa kendi tasarrufu muydu” sorusuna yanıt vermek istemediğini dile getirerek, “Bu arada çok şükür sağlığım da ye- rinde, onu da söyleyeyim” dedi. Baş- bakan Erdoğan, kabine revizyonunu açıklarken, Unakıtan’la ilgili olarak sağlık sorunları nedeniyle böyle bir değişim olduğunu söylemişti. ŞİMŞEK BATMAN’DAN MAJESTELERİNE BAĞLILIĞA UNAKITAN BAŞBAKAN ONDAN HİÇ VAZGEÇEMEDİ Siyasi yasak istendi bakan oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deniz Feneri dos- yasõnõn Türkiye’deki asõl fail- lerine ulaşõlmasõnõ engelle- mekle suçlanan Mehmet Ali Şahin’in Adalet Bakanlõğõ kol- tuğunu bõraktõğõ Sadullah Er- gin, AKP dönemindeki eş-dost yolsuzluğunun “Ali Dibo” adõyla anõlmasõna yol açan isim olarak biliniyor. AKP hakkõn- daki kapatma davasõnda Er- gin’e siyaset yasağõ istenmişti. Yeni kabinede Adalet Ba- kanlõğõ’na getirilen Sadullah Ergin, Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn AKP’nin te- melli kapatõlmasõ istemiyle aç- tõğõ davanõn iddianamesinde, siyasi yasak istenenler arasõnda 13. sõrada yer almõştõ. Kamuo- yunda Sadullah Ergin’in ismi Hatay’da AKP’lilere kamu iha- lelerinin verilmesiyle öne çõk- mõştõ. Hatay’daki yolsuzluklar “Ali Dibo” adõyla anõlõrken, Er- gin’in, bu şehirde en çok ihaleyi alan Hatay İlaç Limited Şirke- ti’nin resmi avukatõ olduğu or- taya çõkmõştõ. Hatay’daki pek çok kamu ihalesinin ildeki AKP’lilerden hangilerine veri- leceğini Ergin’in belirlediği id- dia edilmişti. Bu durumdan sonra, AKP’li yöneticilerin ve yakõnlarõnõn isimlerinin karõştõğõ yolsuzluklar “Ali Dibo” olarak anõlmaya başlandõ. Kabine dõşõnda kalan Meh- met Ali Şahin, özellikle Deniz Feneri vurgununun Türkiye ayağõnõ oluşturan asõl faillere yönelik soruşturmada takõndõ- ğõ tutumla dikkat çekmişti. CHP’nin Şahin hakkõnda Deniz Feneri soruşturmasõnda gör- evini kötüye kullandõğõ gerek- çesiyle verdiği gensoru önergesi de kabine dõşõ kalmasõyla düş- müş oldu. Maliye’nin başõnda bir İngiliz Abdullah Gül’ün oğlu ile aynõ bankada çalõşan Şimşek bakanlõk koltuğuna getirilirken görevi devreden Unakõtan, çocuklarõnõn hõzlõ yükselişleri ve servet sahibi olmalarõyla gündeme geldi Tartõşmalarõn odağõndaki isim: Ömer Dinçer AYŞE SAYIN ANKARA - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ’na getirdiği Ömer Dinçer, Başbakanlõk Müs- teşarlõğõ döneminde başta Tür- kiye’nin üniter yapõsõnda köklü değişiklik öngören “kamu yö- netimi reformu” olmak üzere çok sayõda tartõşmalõ uygulama- nõn mimarõ olmuştu. Başbakan Erdoğan’õn İstan- bul Büyükşehir Belediye Baş- kanlõğõ döneminde “çekirdek kadrosu”nda yer alan Ömer Dinçer, Nisan 2003’te Başba- kanlõk Müşavirliği’ne, aynõ yõl ekim ayõnda da Müsteşarlõğõ’na atandõ. Dinçer’in göreve gelir gelmez ilk önemli projesi de ka- muoyuna “kamu yönetimi re- formu” olarak lanse edilen ve ye- rel yönetimlere geniş yetki dev- ri öngören yasayõ çõkarmak için harekete geçmek oldu. DTP’nin daha sonra gündeme getirdiği ve Türkiye’nin 20-25 özerk böl- geye ayrõlmasõnõ öngören “de- mokratik özerklik” projesiyle benzerlik gösteren proje, uzun sü- re tartõşõldõ. Yasa ile Başbakan- lõk Yüksek Denetleme Kuru- lu’nun da tamamen tasfiye edil- mesi öngörüldü. Temmuz 2004’te Meclis’ten geçen yasayõ, dönemin Cumhurbaşkanõ Ah- met Necdet Sezer veto edince, kamuoyundaki gerginlik ve Ge- nelkurmay’õn tepkisi de dikkate alõnarak düzenleme askõya alõn- dõ. Ancak AKP hükümeti, yasa- yõ bir daha toplu olarak getirme- se de, yine Dinçer tarafõndan hazõrlanan yasalarla büyük ölçüde yaşama geçirdi. Dinçer müsteşarlõğa atandõktan kõsa süre sonra Mayõs 1995’te Sõ- vas’ta yapõlan “21. Yüzyıla Gi- rerken Dünya ve Türkiye Gün- deminde İslam” konulu sem- pozyumda yaptõğõ konuşma ve aynõ konudaki makalesi kamuo- yu gündemine bomba gibi düştü. Dinçer, şu görüşleri savunuyor- du: “Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu laiklik, cumhuriyet ve milli- yetçilik gibi birçok temel ilke- nin yerini daha çok katılımcı, daha adem-i merkezi, daha Müslüman bir yapıya devret- mesi zorunluluğunun ve artık bunun zamanının geldiği dü- şüncesini taşıyorum.” İstifa çağrõsõ yapõlan Dinçer ise “bu görüşlerimin arkasında- yım” diyerek geri adõm atmaya- cağõ mesajõnõ verdi. Bu süreçte kamudaki irticai hareketlere iliş- kin raporu Milli Güvenlik Kuru- lu’na (MGK) sunmaya hazõrlanan Dinçer, kuruldan ilk vetosunu yerken, daha sonraki hiçbir MGK toplantõsõna da davet edilmedi. Dinçer, Birleşmiş Milletler’in “küresel İslami terörü destek- leyenler” listesinde yer aldõğõ ge- rekçesiyle Suudi işadamõ Yasin El Kadı’nõn Türkiye’deki “mal- varlığını dondurma” kararõnõn kaldõrõlmasõna yapõlan itirazõ ge- ri çekti. Danõştay 10. Dairesi, Ya- sin El Kadõ’nõn “malvarlığının dondurulmasına” ilişkin Ba- kanlar Kurulu kararõnõn kaldõrõl- masõ istemini onaylayõnca, da- vanõn tarafõ olan Dõşişleri Ba- kanlõğõ ve Başbakanlõk, prosedür gereği karara itiraz etti, ancak her iki kurum bir süre sonra itirazõ çekti. CHP, 6 Eylül 2006 tarihli itiraz dilekçesinin başvurudan 6 gün sonra geri çekilmesi için Dinçer’in talimat verdiğini, tem- yiz başvurusunda bulunan büro- kratõ da azarladõğõnõ açõkladõ. Dinçer’i, Erdoğan 2007 se- çimlerinde aday yaparak, parla- mentoya soktu. Dinçer, 2 yõllõk parlamenterliği sürecinde ses- sizliğiyle de dikkat çekti. İntihal, kamu yönetimi reformu, laiklik karşõtõ makalesi ve Şemdinli iddianamesiyle gündemdeydi SADULLAH ERGİN ŞEMDİNLİ’YE MÜDAHİLLİK İDDİASI “İNTİHAL” SUÇU İŞLEDİ Ömer Dinçer, Şemdinli’de 2005 yõlõnda çõkan olaylarla il- gili hazõrlanan iddianameye “müdahil olduğu” iddiasõyla bir kez daha tartõşmalarõn oda- ğõna oturdu. Şemdinli iddia- namesini kaleme alan Van Cumhuriyet Savcõsõ Ferhat Sa- rõkaya’yõ Dinçer’in yönlendir- diği, belgeler gönderdiği ve te- lefon görüşmelerinin dinleme- ye takõldõğõ iddiasõ gündeme otururken, Başbakanlõk bu id- dialar karşõsõnda “iddialar ger- çek dõşõdõr ve maksatlõ bir de- zenformasyon çabasõ olarak değerlendirilmektedir” açõkla- masõ yapmak durumunda kaldõ. Akademisyen kökenli olan ve Prof. Dr. unvanõnõ taşõyan Ömer Dinçer hakkkõnda YÖK Disiplin Kurulu, “İşletme Yö- netimi” kitabõnda “intihal” yaptõğõ gerekçesiyle, “üniversite öğretim üyeliğinden çõkarma” cezasõ verdi. Ancak Danõş- tay’õn, YÖK Disiplin Yönetme- liği’nde yaptõğõ değişiklik ne- deniyle Dinçer, “profesör” un- vanõnõ korudu. Ancak Ömer Dinçer’e asõl kötü haber AKP İstanbul Milletvekili olduktan sonra Ocak 2008’de Ankara İdare Mahkemesi’nden geldi. Bu konuda açõlan davada mah- keme Dinçer’in “intihal” su- çunu işlediğine hükmetti. Bu ka- rarla, temyiz yolu açõk olmak kaydõyla, üniversite öğretim üyeliği yolu kapanmõş oldu. ‘Sağlığımyerinde’