Katalog

CMYB C M Y B 3 MAYIS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17 ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Fethiye’de Atılan Tohumlar... [email protected] Fethiye’de pırıl pırıl bir güneş, çiçek açmış çılgın bir doğa ama en çok, en çok, çocukların kahkahaları, gençlerin gülüşmeleri… Yunus Nadi Kültür ve Sanat Günleri dendi mi aklıma ve yüreğime en çok o kah- kahalar, o gülüşmeler dolacak! Hemen belirteyim olur olmaz her şeye sırıtan, ne söyleyeceğini bilemeyince kıkırdayan, düşene gülen gençler ya da çocuklar değil bunlar! Bunlar merak eden, öğrenmek isteyen, keşfetme- nin, öğrenmenin heyecanını duyan, birlikte çalışan, bir- likte üreten, öğrendiklerini uygulamaktan sonsuz tat alan gençler ve çocuklar… Ama durun, sırayla an- latmalıyım: Fethiye’de doğup yetişen Yunus Nadi’nin adını ta- şıyan bu etkinlik ilk kez geçen yıl yapıldı. Bu yıl ikin- cisiydi. Festival ya da şenlik gibi sözcüklerle değil, “Yu- nus Nadi Kültür ve Sanat Günleri” diye tanımlanıyor. Fethiye Belediyesi, Fethiye Tanıtma Vakfı ve Fethiye Rotari Kulübü tarafından gerçekleştiriliyor. İşin Mi- marları iki sanat insanı, eleştirel düşünce üreten iki in- san Nazan İpşiroğlu ve Zehra İpşiroğlu. İlköğretim okulları ve meslek liseleriyle işbirliği için- de sürdürülen bir yapısı var bugünlerin. Kente davet edilen sanatçılar, yazarlar, bir hafta boyunca öğren- cilerle çeşitli atölye çalışmaları yapıyorlar. Sohbetler, paneller, konuşmalar, birlikte üretmeler… Resim, hey- kel, mimari, karikatür, edebiyat, yaratıcı drama, do- ğaçlamaya dayanan katılımcı oyunların sergilenme- si… Son gün, gençler senaryosunu kendi yazdıkla- rı bir kısa metrajlı film bile sundular bizlere. Bütün bu alanların uzmanları önderliğinde ya da yönlendirme- siyle sürüyor çalışmalar… Denizde yüzen heykeller Ben tüm hafta değilse de son üç güne katılabildim. Ve işte tam o gün… Bir de baktım, onlarca çocuk, Fethiye Kültür Mer- kezi’nin önünden dev boyutlu heykelleri haydaaa di- yerek denize taşıyor. Her heykeli on çocuk kaldırıyor. (Meraklanmayın, kocaman dev heykeller ama hafif mal- zemeden!) Toplam dört heykel. Biri “Ali” -Kollarını ha- vaya kaldırmış barışı simgeleyen çocuk. Öteki “Ay- şe” -Elinde meyveler çiçekler, doğanın tüm nimetle- ri… Üçüncüsü “Canavar” ama gülünç ve çok renkli bir canavar. Dördüncüsü “Robot”, en soyut olanı. İki farklı okuldan 30 çocuk, heykeltıraş Bayram Can- dan’la birlikte dört gün süren atölye çalışmaları so- nucunda oluşturmuştu bunları. Onları denize indirir- lerken heyecanlarını, sevinçlerini görmeliydiniz! Ger- çekten yüzecekler miydi? Evet tek tek suya indirildiler. Hiçbiri dengesini yi- tirmedi, devrilmedi, batmadı. Hepsi çocukların yüz- leri kadar ışıltılı sularda yüzdü, yüzdü, yüzdü. Hepi- miz alkışlıyorduk… O anda asık yüzlü bir adam yaklaştı: “Ne lan bunlar” diye çocuklara sordu. Çocuklar “heykel” dedi ve hemen eklediler: “Biz yaptık!” Adam, “Peki, bunlar niye denizde” dedi. İşte o za- man çocuklar içlerindeki cevheri dışa vurdu: Kimi “Canları sıkıldı, gezmeye gidiyorlar” dedi; kimi, “Ha- va sıcak serinlesinler dedik”… “Merak etme akşama eve dönerler” diyen mi istersiniz, “Şöyle Marmaris’e uzanacaklar” diyen mi… Heykelleri onlar yaptılar ya, elbet onlara diledikle- ri kimliği verebilir, diledikleri etkinliğe ya da eyleme so- kup çıkarabilirlerdi ürettiklerini. Düşlerin ve yaratıcılığın kanatlanıp, Gemiler adasına doğru pupa yelken yol aldığı daha nice öykü anlata- bilirim bugünlerden… Kayaköy’deki kahve sohbe- tinden, çocukların ressam Şükran Şahin’le çalışarak, Fikret Mualla’dan esinlenerek yaptıkları minik figür- lere ve resimlere, öğrenciler arası röportaj yarışma- sında profesyonel gazeteci ve yazarlara taş çıkarta- cak yarışma birincileri Diclehan Tufan ve Merve Çı- nar’ın “Geren Ovası’nda Ortakçılar” röportajının ba- şarısına, tiyatro çalışmalarına… Her an çocuklara ye- ni ufuklar açan etkinlikler… Hele, ülkemin kimi okul- larında resim günahtır, müzik günahtır diye telkin edil- diği günlerde ve ortamda! Önemli olan bu gençlerin, sanat ve kültür aracılı- ğıyla hem kendilerini hem çevrelerini tanımaları, ifa- de edebilmeleri ve yaşamı dönüştürmeye yönelme- leriydi! Hiç kuşkum yok, Fethiye’de atılan tohumlar, güçlenerek çiçek açacak. Baş bahçıvanlar Nazan İp- şiroğlu, Zehra İpşiroğlu ve tüm organizasyonu üstlenen Mustafa Şıkman’a teşekkürlerle… [email protected] Faks:0 212 257 16 50 26. Ankara Müzik Festivali iki olağanüstü, parlak konserle kapandõ Doğu Avrupa’dan müzikEGEMEN BERKÖZ Yaşamõnõn ikinci çeyrek yüz- yõlõna giren Ankara Müzik Fes- tivali, adõnõ tüm dünyada du- yurmuş, uluslararasõ düzeyde iki topluluğun konserleriyle so- na erdi. Prag Üflemeli Çalgılar Beşlisi 28 Nisan, Shlomo Mintz yönetimindeki Zagreb Filar- moni Orkestrası ise 29 ve 30 Nisan akşamlarõ (aynõ izlen- ceyle) MEB Şûra Salo- nu’ndaydõ; ama salon, Üfleme- li Beşlisi’nin konserinde de, Zagreb Filarmoni’nin benim iz- lediğim ilk konserinde de, ne ya- zõk ki yarõ yarõya bile dolu de- ğildi. Nedenini sorduğumda ilk akşam başka bir konser, ikinci akşamsa bir bale gösterisi ol- duğunu öğrendim. Yine de, An- kara gibi beş milyonluk bir kentte, birkaç konseri birden dolduracak sayõda dinleyici ol- malõ diye düşünüyorum. Prag Üflemeli Beşlisi Konserlere gelince… İlk ak- şam, 1928’de kurulmuş, dün- yanõn her yerinde, festivallerde konserler veren önemli bir top- luluğu, Prag Üflemeli Beşli- si’ni dinledik. Haydn ve Mo- zart’õn üflemeli çalgõlar için besteledikleri birer Diverti- mento’nun yanõ sõra, ikisi 20. yüzyõlda yaşamõş ve ürün vermiş Çek bestecilerinin yapõtlarõnõ çaldõlar: Antonin Rejcha’nõn “Op.88 No.2 Üflemeli Beşli- si”ni, Bohuslav Martinu’nun “Obua, Klarnet ve Fagot İçin Dört Madrigal”ini ve Vaclav Trojan’õn “Çek Halk Şarkı İz- lekleri Üzerine Üflemeli Beş- li”sini. Jan Machat (flüt), Ju- rij Likin (obua), Vlastimil Ma- res (klarnet), Milos Wichterle (fagot) ve Jan Voboril’den (korno) oluşan topluluk, konser sonundaki hak ettikleri yoğun al- kõşa da iki kõsa parçayla teşek- kür etti. ‘Bir müzik şöleni’ Festivalin iki kapanõş konserini, sürekli konuk şefi Shlomo Mintz yönetiminde Zagreb Filarmoni Orkestrasõ verdi. 1871’de kurul- muş, bugüne dek Lorin Maazel, Zubin Mehta gibi ünlü şefler yönetiminde dünyanõn en önemli salonlarõnda çalmõş olan orkestra, benim dinlediğim 29 Nisan kon- serinde, deyim yerindeyse, bir müzik şöleni çekti Ankaralõ mü- zikseverlere. Shlomo Mintz’in so- listliğindeki Beethoven Keman Konçertosu da, Rahmaninov’un 2. Senfoni’si de unutulmaz çalõş- lardõ. Hõrvat besteci Boris Papa- dopulo’nun Amfitrion Uvertürü ile başlayan konserin sonunda dinmek bilmeyen alkõşlara karşõn “bir daha” çalamayacak kadar yorgun düşen orkestrayõ ve elbet Mintz’in kemanõnõ dinlemek ger- çek bir keyifti. Ankaralõ işadam- larõnõn ve dinleyicilerin, bir avuç insanõn özverisiyle yaşamõnõ sür- dürmeyi başaran festivallerine ge- lecek yõl daha çok destek vere- ceklerini umuyor ve diliyorum. Vampirizm seçkisi Kültür Servisi - Varlõk Yayõnlarõ, ‘Düşün’ dizisinden vampirlerin edebiyattaki tarihsel ve kronolojik gelişiminin izini süren ‘Vampirizm’ adlõ bir kitap yayõmladõ. Christopher Frayling’in derlediği ve Elif Ersavcõ’nõn çevirisiyle dilimize aktarõlan kitapta, Frayling’in kapsamlõ giriş yazõsõ ve Slavoj Zizek’in derlemeye ek olarak sunulan ‘Bir Vampirizm Kuramõ’ başlõklõ ilginç makalesi özellikle dikkat çekiyor. TYS 35 yaşında Kültür Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikasõ, 35. yõlõnõ bugün Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi Fazõl Say Salonu’nda bir etkinlikle kutlayacak. Saat 19.00’da İlhan Gülek’in hazõrladõğõ “Yaş Otuz Beş” adlõ dia gösterisiyle başlayacak etkinliğe konuşmacõ olarak Enver Ercan, Adnan Özyalçõner, Cengiz Bektaş, Ataol Behramoğlu, Tarõk Günersel, Hõfzõ Topuz, Ahmet Miskioğlu, Yõlmaz Onay, Lütfü Kaleli, Mehrizat ve Sennur Sezer katõlõyor. Gecede “Nar Sesleri”, Ömer Özgeç-Güneş Özgeç Yuğnak, Kayabey Aydoğan müzik dinletileri, Troya Folklor Araştõrmalarõ Derneği’nin dans gösterisi ve Ulvi Arõ’nõn pandomim gösterisi de yer alõyor. Etkinliği Gülsen Tuncer sunacak. ilk kadın ‘Devlet Şairi’ Kültür Servisi - Carol Ann Duffy, İngiltere’de 341 yõldõr sürdürülen gelenek çerçevesinde “Devlet Şairi” seçildi. Bu unvanõ 10 yõl süreyle taşõyacak olan Duffy, “Devlet Şairi” seçilen ilk İskoç oldu. Halen Manchester Metropolitan Üniversitesi Edebiyat Bölümü’nde yaratõcõ yönetmen olarak görev yapan Duffy, kendisine bu görev nedeniyle yapõlacak olan 5750 Sterlinlik yõllõk ödemeyi de “yõlõn en iyi şiir dosyasõ ödülü”ne destek vermek için Şiir Derneği’ne bağõşlayacağõnõ açõkladõ. Refik Durbaş Edebiyat ve Şiir Gecesi yapıldı Kültür Servisi - Şair, yazar, gazeteci Refik Durbaş, per- şembe akşamõ Barõş Manço Kültür Merkezi’nde onun için düzenlenen ‘Şiir ve Edebiyat Gecesi’nde dostlarõ ve okur- larõyla buluştu. Cüneyt Tü- rel’in ‘Ey Ezilmişlik!’ şiirini okuyarak başlattõğõ geceye Cevat Çapan, Ülkü Tamer, Doğan Hızlan, Semih Gü- müş, Turgay Fişekçi katõldõ- lar. Orada rahatsõzlõğõ nede- niyle bulunamayan Eray Canberk de mektubuyla ko- nuklara ve Durbaş’a seslendi. O gece Durbaş’õn şiirlerinin nereye uzandõğõ da konuşuldu, Bab-õ Âli anõlarõ da tazelendi. Durbaş’õn nasõl öyküler an- lattõğõ da... Fişekçi’nin dediği gibi Durbaş, sonrakilere yol gösteren bir kuşaktandõ ve in- sanayaklaşõmõyla ‘herşeyden öncesohbet’ti.HõzlandaDur- baş’õn şiirinde altõna kalõn çiz- giler çekilmemiş ancak ola- ğanüstü bir gözlemcilik ve incelikten süzülmüş toplum- culuğa dikkat çekiyordu. Dur- baş, dostlarõnõn ardõndan söz aldõ.Oradabulunanherkeseiç- tenlikle teşekkür ediyordu. Nasõl şiir yazdõğõndan söz et- ti kõsaca. Sözgelimi Beyaz Kehribar’õ yazmak için nasõl trenle Erzurum’a gittiğini. Şi- irlerimle yolculuklarõmõ bir- leştirdim diyen Durbaş, gece- yi; şiir haklõdõr, şair de diyerek Amerika’nõn Afganistan’õ iş- gal ettiğinde yazdõğõ şiirini okuyarak sonlandõrdõ. ÖDÜL TÖRENİ 5 MAYIS’TA Türkçizere Kanada’danikincilik Kültür Servisi - Kanada Dünya Basõn Özgürlüğü Komitesi’nin düzenlediği ‘Mahremiyeti Korumak’ temalõ 9. Uluslararasõ Karikatür Yarõşmasõ’nda Türk çizer Önder Önerbay, çarşaflõ bir kadõnõn kent yaşamõnda ‘mahremiyet’ini korumaya çalõşmasõnõ konu alan çalõşmasõyla ikinciliğe değer görüldü. Küba’dan Aristides Esteban Hernandez Guerrero Ares’in birincilik ve İran’dan Mahmood Nazari’nin üçüncülük ödülünü kazandõğõ yarõşmanõn 5 Mayõs Salõ günü yapõlacak ödül töreninde ayrõca Kanada Dünya Basõn Özgürlüğü Komitesi 11. Basõn Özgürlüğü Ödülü’nün sahibi de açõklanacak. Kanada Ulusal Sanat Merkezi’nde yapõlacak törenin izlencesindeki bir diğer etkinlik ise “Afganistan’da gerçek için tehlikeli ve karmaşık arayış” konulu tartõşma. (http://www.ccwpf-cclpm.ca) Önder Önerbay’ın yarış- mada ikinci olan ‘Mahre- miyeti Korumak’ temalı çalışması. Ankara Müzik Festivali Prag Üflemeli Çalgõlar Beşlisi ve Shlomo Mintz (üstte) yönetimindeki Zagreb Filarmoni Orkestrasõ’nõn konserleriyle sona erdi.