21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Çankaya’daki hemen her çevreye çözüme bir an önce girişilmesini salık veriyor vermesine de; lakin devletin kafasında çözüm yolunda adım atmayı sağ- layacak öneriler, önlemler olmadığını Bişkek’ten du- yuruyor. Oysa Çankaya’dakinin açıklamaları günlerdir Türk’ü Kürt’ü heyecanlandırdı ve: Çözüm kapıdaymış, çözümü sağlayacak paket ha- zırmış da sadece hemen her çevrenin “vakit geçir- meden” bir tarafından tutup desteklemesiyle Kürt so- rununun çözümlenebileceği gibi bir izlenim verdi. Bişkek’teki açıklamalarında; “medyaya, aydınla- ra, bilim adamlarına, iktidar başta olmak üzere siyasi partilerin liderlerine görevler düştüğünü” söyledi. Ne var ki incir çekirdeğini doldurmayacak ölçek- teki açıklamalarını izleyen gazeteciler arasında biri -dış gezilere davet edilemeyeceğini göze alarak- “Sa- yın Cumhurbaşkanı; açıklamalarınız Çankaya’nın devlet baba rolüne uygun nasihatler. Fakat siz de ‘or- taya çıkmış, 5-6 maddelik önlem paketi olmadığı- nı’ söylüyorsunuz. Hükümet bir önlem paketi hazırlamamışsa... çö- züme yardımcı olmaya çağırdığınız siyasal ve siya- set dışı çevreler ‘vakit geçirmeden neye destek ve- recekler’, lütfen açıklar mısınız” diye sormuyor. Son açıklamaları düne kadar izlediğimiz Çanka- ya açıklamalarının kurusıkı atıştan ibaret olduğunu gösteriyor. Yapmak istediği şu: Yukarıdaki anayasal görevi gereği kurumlar ara- sında “uyum sağlamaya” çalıştığını kanıtlamaya çalışıyor. Zaten Kürt açılımını yaşama geçirecek önlemler tamamlanmış olsa, RTE paketin açıklanmasını, bu “tarihsel fırsatı” hiç Çankaya’dakine bırakır mı? Önlem vaatleri... Kürt açılımı gibi çözüm arayışında olan her çevreye hoş gelecek söylemler... kapağı yal- dızlı içi boş kutulara benziyor. Varsa bile çözüm önlemleri henüz ya olgunlaşmadı ya da üzerinde çalışanların ittifak edemedikleri aşamada. Bugün anlaşılıyor ki, günlerdir çalınan çözüm da- vulları çözüm isteyen istemeyen çevreleri kızıştır- maktan öteye bir anlam taşımıyor. Çözümün amigoluğunu da yürütme olanağından yoksun tribündeki Çankaya’daki yapıyor. Çözüm olanaklarını zorlamak için DTP’ye düşen öncelikli görev nedir: PKK’nin terör örgütü olduğu- nu kabul etmek (1). Silahı bırakmasını istemek (2). Çankaya’daki bu iki önemli öğe üzerinde DTP’yi açıklamaya davet etmiyor. DTP’de değişiklik yok. PKK’yi terörist bir örgüt di- ye tanımlamaya yanaşmıyor. DTP milletvekili Aysel Tuğluk, daha dün TV’de “Bi- zim tabanımız bir nevi PKK tabanı” demedi mi? Açılım ayağına yatıp, hâlâ PKK’nin terör örgütü ol- madığını devlete kabul ettirmenin peşindeler. DTP; PKK’nin terör örgütü olduğunu söylemedi- ği sürece bu parti ile görüşmeyeceğini içeren söy- lemine karşın... açılım gereği RTE’yi, bu sözü arka- sında durmamaya kışkırtıyorlar. RTE’nin bugüne ka- darki saptamalarını sindirerek, DTP ile bir araya ge- leceği haberlerini ulusal medyaya da yutturuyorlar. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, teröristlere af- fı dağdan inmeleri koşuluna bağlarken DTP’yi ne- den eleştirdiklerini de -üstelik Güneydoğu’da halka yaptığı konuşmada- açıkladı. “Terör yapanları onaylama... terörü önerme... te- rörü bir yönetme olarak önümüze koyma” dedi ve ek- ledi: “Daha bunları görmedik.” Açılımın tek koşulunu da söyledi: “Masanın üs- tünde silah olmamalı!” Ortada açılım hesabına fol yok yumurta yok. Ön- lem paketi nedir ne değildir, bilinmiyor. Ne ki mu- halefet önlem paketinin vazgeçilmez saydığı temel koşulunu açıklamış oluyor. İçi boş açıklamalar yapan Çankaya’daki konu- şuyor, konuşuyor! AKP hükümeti ise neden susuyor? Yukarıdakinin dediği gibi “vakit geçirmeden, so- run büyümeden” hükümet çözüme hazır veya ha- zırlıklı ise neden açıklayamıyor? Ne yapacağını bilememenin şaşkınlığı içinde mi hükümet? SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2009 CUMA 8 HABERLER Ergenekon davasõnda tutuksuz yargõlanan Kuvayi Milliye 1919 Derneği kurucularõndan Görüm: HATİCE TUNCER HİLAL KÖSE Ergenekon davasõnda tutuksuz yar- gõlanan Kuvayi Milliye 1919 Derne- ği kurucularõndan Raif Görüm, Da- nõştay’a saldõrõ davasõ sanõğõ Alpars- lan Arslan’õn, derneğin Maltepe’de- ki şubesine bir kez geldiğini söyledi. Derneğin kurucusu ve teşkilat başka- nõ tutuklu sanõk Hüseyin Görüm ise yeğeni Raif Görüm’ün yanlõş anõm- sadõğõnõ, Arslan’õn derneğe gelmedi- ğini, kendisine ait İçerenköy’deki iş- yerine geldiğini iddia etti. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nce Silivri Cezaevi’nde görülen da- vanõn 92. oturumunda savunma yapan, örgüt üyesi olduğu ileri sürülen Raif Görüm, Kuvayi Milliye 1919 Derne- ği’ne 11 Kasõm 2005’te üye olduğunu belirterek dernekte istihbarat toplama görevi olduğu yönündeki iddiayõ red- detti. Görüm, dernek bünyesinde mo- torize ekipler kurulacağõ yönündeki id- dialara ilişkin de şu açõklamayõ yaptõ: “Ben motosiklet kullanıyorum. Mo- tor kulübü kurup küçük bir tamir- hane açmak istedik. Kuvayi Milliye ile alakası yok. Özel kuvvetler diye bir oluşumdan haberim yok.” Alparslan Arslan ile Danõştay sal- dõrõsõ olmadan önce bir kez telefonda görüştüğünü ifade eden Görüm, “Al- manya’daki boşanma davamla ilgi- li yardım almak için aradım. Bir ke- re Maltepe’deki derneğe bir iki da- kikalığına uğradı. Dernekte ben ve amcam Hüseyin Görüm vardık. Amcamla neler konuştuğunu bil- miyorum. Dikkat etmedim. Tarihi- ni de tam hatırlamıyorum, belki 2005 yılı. Tanıştırmadılar, avukat dediler. Bir iki laf ettim” diye ko- nuştu. Danõştay saldõrõsõndan sonra şoke olduğunu, Arslan’õn numarasõnõ telefonundan sildiğini ifade eden Gö- rüm, cumhuriyet savcõlarõna “Yarın siz de adam öldürmüş olabilirsiniz? Bu işler böyle artık. Numarasını sil- dim, yanlışlıkla bir daha tuşuna basmak istemedim” dedi. Dernekte esrar içtik Parasõzlõktan silah satõşõ yapmaya ça- lõştõğõnõ ancak yapamadõğõnõ söyleyen Görüm, “Ben Düzceliyim. Silahları, kadınları, esrarı severim. Bana Er- genekon’dan söz edin. Almanya’da Kick Boks şampiyonuyum. Piyano tamircisiyim. Siz nasıl düşünmek is- tiyorsanız onu düşünün” dedi. Der- nekte esrar içip içmediği sorulunca da “Arada sırada içiyorduk. Biz mü- zisyeniz, dinimiz alkolü yasakladığı için esrar içiyoruz” yanõtõnõ verdi. Çapraz sorguda söz alan tutuklu sanõk Hüseyin Görüm, “İyi düşün- meni istiyorum. Alparslan Arslan’ı Maltepe’de gördün mü? İçeren- köy’de mi gördün” diye yeğeni Ra- if Görüm’e soru yöneltti. Raif Gö- rüm’ün “Alparslan Arslan’ı Malte- pe’de gördüğü” konusunda õsrar et- mesi üzerine Hüseyin Görüm “Al- parslan Arslan Maltepe’ye hiç gel- medi. Benim İçerenköy’deki yerime geldi. Orasının bir de terası vardır. Çay falan içtik. Samimiyetime gü- veniyorsanız Maltepe’ye gelmiş ol- sa ben söylerdim” diye konuştu. Duruşmada savunmasõ alõnan ağa- beyi tutuksuz sanõk Yusuf Görüm, kardeşi Hüseyin Görüm’ün ailenin en küçüğü olduğunu, kendi kafasõna gö- re hareket ettiğini, kendilerinin de ona pek karõşmadõklarõnõ belirterek, “Ama iş vatana geldiği zaman so- nuna kadar vatanına bağlı, Ata- türk’ü seven, Allahını, bayrağını bi- len bir insandır. Ben kardeşimle bu yüzden gurur duyuyorum” dedi. ‘Bizim elimize kimse bomba veremez’ Görüm, kardeşi Hüseyin Görüm ile Alpaslan Arslan’õn İçerenköy’de görüştüğünü belirterek, şöyle konuş- tu: “Alpaslan Arslan adlı şahsa, as- lında insan bile demek istemiyorum. İnsan demek hele hele hiç istemi- yorum. Eğer Türkiye Cumhuriye- ti bunu insan yerine koyuyorsa ben insan değilim o zaman. Osman Yıl- dırım denilen itirafçı çıkacak, ‘Ra- sim Görüm bize Ümraniye’de bom- baları verdi’ diyecek. Reisim, bizim elimize kimse bomba veremez; ne si- lah, ne bıçak... Çünkü biz almayız. Muzaffer Tekin ya da Fikri Albay diyecek ki ‘Rasim, sen bunları al, in- sanları öldür.’ İnsanları öldüren adamın öbür tarafta yeri olmaya- cağını hepimiz biliriz. Alpaslan Arslan diyor ki ‘Şeriat istiyorum.’ Dini savunmak, hiç suçu olmayan bir insana Danıştay’ı basıp kurşun sıkmak mıdır? İslamın kılıcı Ku- ran’dır. Açarsın, öğrenirsin. Biz, si- lahı biliriz, silahı severiz ama öyle kolay kolay da tetiği çekmeyiz. Bunlar Müslüman insanın en son yapacağı şeyler.” Görüm’ün sorgusunun ardõndan, duruşmayõ erteleyen mahkeme başkanõ Şengün, “Bugün savunma için gelen diğer iki sanığın savunmasını ala- madık, iki kardeşle uğraşmaktan bugün...” diye yakõndõ. Duruşmaya bugün devam edilecek. YAZARIMIZ SELÇUK DA KATILDI 1961 Anayasasõ’nõn 49. yõldönümü İstanbul Haber Servisi - 1961 Anayasasõ ve Çağ- daş Demokrasi Vakfõ’nõn geleneksel yemeği önceki gece İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri’nde gerçekleşti- rildi. Gazetemizin İmtiyaz Sahibi ve Başyazarõ İl- han Selçuk, yemekli sohbet toplantõsõnda katõlan- larla söyleşti. Selçuk, 1961 Anayasasõ’yla Türki- ye’nin “laik, sosyal bir hukuk devleti” olduğunun tescil edildiğini, sonra Anayasa Mahkemesi, basõn özgürlüğü, yargõç güvencesi, sendikal haklar, top- lusözleşme ve grev hakkõ gibi kurumlarõn yerleşti- ğini ve hukuk devleti yönünde büyük atõlõmlar ya- põldõğõnõ anlattõ. Selçuk, 27 Mayõs 1961 Anayasasõ’ndan ve ka- zanõmlarõndan çõkaracağõmõz birçok ders bulundu- ğuna dikkat çekti. Yemeğe İlhan Selçuk, 1961 Ana- yasasõ ve Çağdaş Demokrasi Vakfõ Yönetim Kurulu Başkanõ Numan Esin, 1961 Anayasasõ Kurucu Meclis Üyesi ve Cumhuriyet Vakfõ 2. Başkanõ Alev Coşkun, gazetemiz yazarõ Hüseyin Baş, Prof. Dr. Suna Kili, Prof. Dr. Ayhan Toraman, eski CHP milletvekili Yüksel Çengel, eski İÜ Rektörü Prof. Bülent Berkarda, İTÜ Vakfõ Turizm Eğitimi Bö- lüm Başkanõ Şaban Ali Yaşaroğlu, ressam Bed- ri Baykam’õn da bulunduğu birçok kişi katõldõ. İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz okurlarõ ile sivil toplum kuruluşlarõ, Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda tutuklanan Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi, yazarõmõz Mustafa Balbay ile gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Erol Manisalı için tuttuklarõ nöbeti dün de sürdürdüler. Gazetemizin Şişli’deki Merkez binasõ bahçe- sinde dün gerçekleştirilen eyleme okurlarõmõz, Ka- dõn Araştõrmalarõ Derneği, Yurtsever Hareket üye- leri katõldõ. “Vatandaş uyuma toprağına sahip çık”, “Aydınlara uzanan eller kırılsın”, “Aydınla- rın yanında nöbetteyiz”, “Özgür basın sustu- rulamaz”, “Türkiye laiktir laik kalacak” slo- ganlarõ atan grup adõna konuşan Kadõn Araştõr- malarõ Derneği üyesi Meriç Velidedeoğlu, Bal- bay ile Prof. Dr. Manisalõ gibi Türk aydõnlarõnõn özgürlüklerini kazanmalarõ için nöbete devam edeceklerini vurguladõ. Eyleme katõlan okurla- rõmõz, yurttaşlarõ, aydõnlara yönelik baskõlara kar- şõ duyarlõ olmaya çağõrdõ. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) İstanbul Haber Servisi - Tekirdağ Cum- huriyet Başsavcõlõğõ, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklandõktan sonra sağlõk so- runlarõ nedeniyle tahliye edilmesinin ardõn- dan hastanede ölen işadamõ Kuddusi Ok- kır’õ, tutuklu bulunduğu dönemde, “usulü- ne uygun muayene yapmadıkları ve mua- yene sonuçlarını uygun kaydetmedikleri” gerekçesiyle 15 doktor hakkõnda 1 yõldan 3 yõla kadar hapis istemiyle dava açtõ. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Edirne Bölge İda- re Mahkemesi’nin Okkõr’õn hastalõğõna yanlõş teşhis koyduklarõ iddiasõyla haklarõnda soruşturma açõlma- sõ istenen 15 doktorla ilgili Tekirdağ Valiliği’nin “so- ruşturma izni vermemesi kararını” kaldõrdõğõ dos- ya ile ilgili başlattõğõ soruşturmayõ tamam- ladõ. Başsavcõlõk, Sabriye Okkır’õn, eşi Kuddusi Okkõr’õn ölümünün ardõndan, has- talõğõnõn teşhisi konusunda kusurlu olduk- larõ iddiasõyla haklarõnda şikâyette bulun- duğu, Tekirdağ Devlet Hastanesi doktorlarõ, S.T, Ş.T.A, E.A, I.H.T, Ö.M.T, O.T, O.E, H.U, T.E, A.T, B.U, A.G, H.I, ve S.A ile Tekirdağ Göğüs Hastanesi Doktoru M.M hakkõnda “Usulüne uygun muayene yapmadıkları ve muayene sonuçlarını uygun kay- detmedikleri” gerekçesiyle 1 yõldan 3 yõla kadar ha- pis istemiyle yargõlanmalarõ için Tekirdağ 3. Asliye Mahkemesi’nde dava açtõ. Kuddusi Okkõr, 6 Temmuz 2008 tarihinde hayatõnõ kaybetmişti. Okkır’ın ölümüyle ilgili 15 doktora dava Okkır Mavi Çarşı Katliamı davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay 9. Ceza Dairesi, Mavi Çarşõ davasõnda temyiz incelemesini tamamladõ. Daire Kadõköy’de 8 yõl önce molotofkokteylli saldõrõ düzenleyerek 13 kişinin ölümüne, 2 kişinin yaralanmasõna yol açtõklarõ gerekçesiyle ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapse mahkûm edilen Engin Atabey, Abdullah Günay ve Metin Yamalak ile olayda gözcülük yaptõğõ gerekçesiyle müebbet hapse mahkûm edilen Azime Işõk hakkõndaki kararlarõ onadõ. Kayıp işadamı ölü bulundu İstanbul Haber Servisi- Küçükçekmece’de ailesinin kayõp olduğunu bildirdiği Ay-Tim Tekstil Şirketler Grubu’nun sahibi Hasan Hüseyin Aydõn (54) otomobilinin bagajõnda ölü olarak bulundu. Hadõmköy’de boş bir alana bõrakõlan otomobilin içinde bulunan Aydõn’õn el ve ayaklarõnõn bağlandõğõ belirlendi. Dersanede yangın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demirtepe Yeşilõrmak Sokak’ta bulunan bir dersanenin kazan dairesinde çõkan yangõnda 5 dershane çalõşanõ dumandan etkilendi. Kõsa sürede büyüyen yangõna müdahale eden itfaiye ekipleri merdivenleriyle binanõn pencerelerini kõrarak 6 kişiyi tahliye etti. Kazan dairesindeki yangõn büyümeden söndürülürken dumandan etkilenen 5 dershane çalõşanõ çeşitli hastanelere kaldõrõldõ. Uyuşturucu çetesi çökertildi İstanbul Haber Servisi - İl Jandarma Komutanlõğõ’na bağlõ ekiplerce İstanbul’un Bahçelievler, Beyoğlu, Büyükçekmece, Sarõyer ve Zeytinburnu ile Diyarbakõr’da 18 adrese eşzamanlõ düzenlenen operasyonlarda, uyuşturucu madde ticareti yaptõklarõ ileri sürülen 17 kişilik bir çeteyi çökertti. İl Jandarma Komutanlõğõ’nda işlemleri tamamlanarak Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen 17 kişi, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Buluşmaya gittiği kadın eşi çıktı TRABZON (AA) - Trabzon’da Hülya K. (22) adlõ kadõn, kendisini aldattõğõndan şüphelendiği eşi Murat K’ye (26) kardeşinin telefonundan “Buluşalõm” diye mesaj attõ. Buluşma yeri olarak belirlenen Atatürk Alanõ’ndaki bir mağazanõn önüne giden Murak K, karşõsõnda eşini görünce sinirlendi. Murat K, tartõştõğõ eşini darbetti. Gözaltõna alõnan Murat K. eşinin şikâyetçi olmamamasõ üzerine serbest bõrakõldõ. Honduras’ta deprem: 4 ölü TEGUCIGALPA (AA) - Orta Amerika ülkelerinden Honduras’ta meydana gelen 7,1 büyüklüğündeki depremde 4 kişi yaşamõnõ yitirdi. Sivil Koruma Ajansõ yetkilisi Randolfo Funes, ölü sayõsõnõn artmasõndan endişe edildiğini kaydetti. ‘Arslan derneğe bir kez geldi’ Kararı Yargıtay Ceza Genel Kurulu verecek İstanbul Haber Servisi - Mõsõr Çarşõsõ girişindeki bir büfede 1998 yõlõnda meydana gelen patlama ne- deniyle açõlan ve 11 yõldõr süren da- vada son kararõ Yargõtay Ceza Ge- nel Kurulu verecek. Sosyolog-yazar Pınar Selek’in de yargõlandõğõ da- vada, İstanbul 12. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nce yaptõrõlan birçok ince- leme ve araştõrma raporlarõnda, pat- lamanõn bombadan mõ yoksa tüp gazdan mõ kaynaklandõğõ açõklõğa kavuşturulamamõştõ. Yargõlama sõ- rasõnda, kolluk kuvvetlerinin dos- yaya doğrudan müdahale ederek patlamanõn bombadan kaynaklan- dõğõ şeklinde raporlar tanzim etti- rildiği yönündeki şikâyetler gün- deme gelmişti. Savcõlõkça, patla- manõn bombadan kaynaklandõğõ, bu patlamadan Põnar Selek ile Ab- dülmecit Öztürk’ün sorumlu ol- duğu belirtilerek haklarõnda ağõr- laştõrõlmõş müebbet hapis cezasõ verilmesi istenilmişti. İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahke- mesi, yaptõrõlan bilirkişi inceleme- leri ve raporlarõnda, patlamaya bombanõn neden oldu- ğunun kuşkudan uzak bir şekilde tespit edilemedi- ği, patlamanõn nedeni ko- nusunda kesin olarak bir sonuca ulaşõlamadõğõ ge- rekçesiyle, bu suçlama nedeniyle Põnar Selek ve Abdülmecit Öztürk’ün beraatlerine karar ver- mişti. Mahkemenin kararõ, Cumhuriyet savcõsõ ta- rafõndan temyiz edilmiş, Põnar Selek yönünden kararõn bo- zulmasõ istenirken diğer sanõk Ab- dülmecit Öztürk yönünden ise tem- yize gerek görülmemişti. Böylece, Abdülmecit Öztürk hakkõnda, Mõ- sõr Çarşõsõ patlamasõ nedeniyle ve- rilen beraat kararõ kesinleşmiş, Põ- nar Selek yönünden ise Yargõtay’õn vereceği karara kalmõştõ. Yargõtay 9. Ceza Dairesi, hakkõndaki beraat kararõ kesinleşmiş olan Abdülmecit Öztürk’ün işkence altõnda alõndõğõ iddiasõyla sonradan kabul etmediği polis ifadesi ile dosyadaki bilirkişi raporlarõndan bir tanesi- ni gerekçe göstererek ka- rarõ bozmuştu. Buna gö- re, beraat kararõ kesinle- şen ve kendisine artõk bu eylemden ceza verile- meyecek olan Abdülme- cit Öztürk’ün sonradan yalanladõğõ ifadesine da- yanõlarak Põnar Selek ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapis cezasõna mahkûm edilebilecekti. Yargõtay kararõnõn ardõndan, ka- muoyunda karar bu yönüyle gün- deme gelmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti Yargõtay 9. Ceza Dairesi’nin ka- rarõna, Põnar Selek’ in avukatlarõnõn istemi üzerine Yargõtay Başsavcõ- lõğõ’nca itiraz edildi. Bu itiraz üze- rine dosya şimdi Yargõtay Ceza Genel Kurulu’nda incelenecek. Ce- za Genel Kurulu’nun vereceği ka- rar bağlayõcõ olacak. Yargõtay Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’nõn itiraz di- lekçesinde, Abdülmecit Öztürk’ün savcõlõk önünde önce polis ifadesi- ni kabul etmeyip, ifadesi tamamla- nõp dõşarõ çõkarõldõktan sonra dõşa- rõda karar değiştirmesi üzerine tek- rar ek ifadesinin alõndõğõ, bu ifade- sinde eylemi Põnar’la birlikte ger- çekleştirdiklerini söylediği, sanõk Öztürk’ün bu şekildeki ifadelerinin yan delillerle desteklenmedikçe bir ikrar olarak kabul edilemeyeceği, patlamanõn da bir bomba patlama- sõ olup olmadõğõnõn maddi bulgu- larla ve bilimsel olarak kanõtlana- madõğõ, olay yerine ilk giden bom- ba imha uzmanlarõnõn tutanaklarõnda ve raporlarõnda bombaya dair bir bulguya rastlanõlmadõğõnõn belir- tildiği, dosya içerisinde bu ve buna benzer çok sayõda değerlendirme ve bilirkişi raporlarõnõn bulunduğu, bütün bu raporlar göz önüne alõn- dõğõnda patlamanõn nedeninin tam olarak tespit edilemediği, bu nedenle yerel mahkemenin beraat kararõnõn yerinde ve doğru olduğu belirtilerek Yargõtay 9. Ceza Dairesi’nin bozma kararõnõn kaldõrõlmasõ istenildi. Sosyolog - yazar Põnar Selek’in de yargõlandõğõ Mõsõr Çarşõsõ davasõ 11 yõldõr sürüyor Fotoğraf:ALİAÇAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle