Katalog

CMYB C M Y B 13 NİSAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk AYDINLANMA EMRE KONGAR İnternet Gazeteciliği - V Sevgili okurlarım bugün çok önem verdiğim İn- ternet gazeteciliği ile ilgili tartışmaya okur mek- tuplarıyla devam ediyorum. Ali İnan: “İnternet üyesi olmama rağmen her gün Cumhuriyet gazetesi alırım. Basılı gazetenin tadı başka, yanınızda taşıyabilir, boş zamanlarınızı (yolculuk, durakta beklerken vs.) en güzel değer- lendirmenin yolu basılı gazetedir. Daha sıcak ve yazarla yüz yüze hissi verir…. Ahmet Saraçoğlu: “Tamam İnternet’in yararı yadsınamaz ama önemli gördüğünü arşivlemek, arkadaşına okutmak ayrı bir haz. Her kişinin İn- ternet’i olamaz (ya da kullanamaz) ama bir gaze- tesi olur ya da okuyacak bir gazete bulabilir. Bil- mem ama ben kırk yıldır Cumhuriyet okurum, İn- ternet’te bakmak haftada bir belki.” Yusuf Gezgör: “İlkokula giderken ilk hatırladığım, babamın sabah erkenden Cumhuriyet gazetesi al- dığı idi. Başında tek saç teli ile Profesör Nümbus. Dedektif Nik.. Hiç unutamadıklarım. Okulda öğret- menlerimiz Cumhuriyet okurdu. Cumhuriyet okurlarını yıllar yılı gözlemlerim; Cumhuriyet okuru naziktir, düşüncelidir, duyarlı- dır, çevrecidir. Promosyonlu gazeteleri almaz ve okumaz. Kitap okur, evinde mutlaka bir kitaplığı vardır. Cumhuriyet okuru genellikle bir dernek ve cemiyet üyesidir. Cumhuriyet okuru adaletlidir, emekten ve çalışandan yanadır. Cumhuriyet oku- ru, gazetesinin gerçek tiryakisi ve gerçek sahibi- dir ve bu bilinci taşır. Cumhuriyet okuru laik ve Ata- türkçüdür. Yine Cumhuriyet okuru ülkesini kuru ku- ru seven kişi değil, üretken ve düşünen bir kim- likte olması nedeniyle ülkesinin sevdiği bir kişidir. Gazetemiz Cumhuriyet’in felsefesi bazılarına ters gelse bile ‘Cumhuriyet yazdıysa doğrudur’ de- dirten gazetedir.. Çağdaşlığın ve Aydınlanmanın ışığı Cumhuriyet…” Ünver Ünlü Bayramlı: “Ben de sizin gibi üçün- cü grupta yer alıyorum ve klasik gazeteciliği İnternet gazeteciliğine göre daha çok seviyorum. Ancak dü- zenli olarak okumadığım, görüşlerini beğendiğim ve merak ettiğim köşe yazarlarını takip etmek için İnternet gazeteciliğini kullanıyorum. Farklı farklı ga- zeteleri ve yorumları takip etmek anlamında İnternet gazeteciliğinin inanılmaz faydası var. Ulaşmak ko- lay ve ekonomik. Ayrıca İnternet gazeteciliğini öğrencilerime daha kolay okuma alışkanlığı ka- zandırabilmek için yönlendiriyorum. Ancak bir ga- zeteyi elime almadan didik didik okuma zevkini İn- ternet’te asla bulamıyorum. İnternet gazeteciliğinin klasik gazeteciliği yok edebileceğine de inanmıyorum. Cumhuriyet İn- ternet’te yayımlanmasına ve abone olduğum ay- lık dergilerin web siteleri olmasına rağmen benim onları satın alma alışkanlığımda bir değişiklik ol- madı…” Merve Çoban: “Güncel haberleri takip etmek, son dakika olaylarına daha çabuk ulaşabilmek ve yorumlayabilmek göz önüne alındığında İnternet ortamı bana hep cazip gelmiştir. Ancak güncel si- yasi olayların analiz edilmesi, bu analizlerin daha kolay incelenmesi, makalelerin yayımlanması ve bunların okunabilmesi, ulaşılabilmesi açısından ga- zeteler daha cazip durumdadır. Bir de gazetele- rin romantik kokusunun vazgeçilmezliği ayrı bir du- rumdur. Özetle bana göre klasik gazeteciliği ve İnternet gazeteciliği birbirinin tamamlayıcısı durumdadır.” Okurlarımızdan çok ilginç gözlemler geldi gör- düğünüz gibi… Konuya değinmeyi sürdüreceğim. [email protected] www.kongar.org SİM kartsız ve kontörsüz 112 aranabilir ANKARA (AA) - BBP Genel Başkanõ Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatõnõ kaybettiği heli- kopter kazasõnõn ardõn- dan 112 Acil Yardõm Servisi’ne nasõl ve han- gi koşullarda ulaşõlabi- leceği konusu da günde- me gelirken, bu konuda toplumdan birçok kişinin bilgi sahibi olmadõğõ be- lirtildi. Buna göre il sağlõk müdürlükleri bünyesinde kurulmuş olan 112 Acil Yardõm Servisi, sabit te- lefonlardan, ankesörlü veya cep telefonlarõndan ücretsiz aranabiliyor. 112’ye, içinde SİM kart ve kontör bulunmayan bir cep telefonundan da ücretsiz olarak ulaşõlõ- yor. Turkcell’in çözüm ortağõ Teleses Yönetim Kurulu Başkanõ Recep Uzelli, her operatörün bunu sağlamakla yü- kümlü olduğunu belirte- rek 112’yi aramak için cep telefonunun tuş kili- dini bile açmaya gerek olmadõğõnõ belirtti. Cep telefonu operatö- rünün sinyalinin alõn- madõğõ durumlarda te- lefonun kapatõlõp, pin ekranõ geldiğinde 112 servisinin aranabilece- ğini anlatan Uzelli, böy- lece en yakõn ve en iyi sinyalin alõndõğõ baz is- tasyonunun kullanõlabil- diğini kaydetti. Net ifadeler kullanın Günün hangi saati olursa olsun 112 arandõ- ğõnda gerekli görülen du- rumlarda belirtilen adre- se 1 doktor, 1 sağlõk per- soneli ve 1 şoförden olu- şan ekip ile tam teşek- küllü ambülans yollanõ- yor. Yetkililer, acil bir durumda 112 Acil Yar- dõm Servisi arandõğõnda karşõdaki görevliyle sakin şekilde, net ifadelerle ko- nuşulmasõnõn önemine işaret ediyor. Düzenli kontrol hayat kurtarõyor MAHMUT LICALI ANKARA - Hacettepe Üniversi- tesi Tõp Fakültesi İç Hastalõklar Anabilim Dalõ öğretim üyesi Doç. Dr. Gülay Sain Güven, düzenli ola- rak yapõlan sağlõk kontrollerinin 20 yaşõndan itibaren başlamasõnõn öne- mine işaret ederek “En fazla yapı- lan yanlış, kendi kafamıza estiği sıklıkla gidip bir labarotuvar tes- ti yapıyoruz. 20 yaşından sonra belli aralıklarla 1 ya da 2 yılda bir doktora başvurarak muayene ol- malıyız” dedi. Hacettepe Üniversitesi Tõp Fa- kültesi’nde Genel Dahiliye Ünite- si’ne Kasõm 2008’de “Koruyucu Hekimlik Uygulamaları ve Peri- yodik Sağlık Kontrol Merkezi”ni kuran Doç. Dr. Gülay Sain Güven, hastalõğõn tanõ, tedavi ve rehabili- tasyonunun yarattõğõ tõbbi, psikolo- jik ve ekonomik yükün arttõkça sağlõğõn korunmasõnõn öneminin de arttõğõnõ kaydetti. Güven, merkezin amacõnõn hastalõklar oluşmadan has- talõklara müdahale etmek ve ko- runmaya yönelik tedavi yöntemle- ri geliştirmek olduğunu anlattõ. ‘Bırakın turisti, turistliğini yapsın’ SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA - Turizm Hafta- sõ 15 Nisan Çarşamba günü başlõyor. Bu yõl daha iyi bir sezon geçirmenin umudunu taşõyan turizmciler, geçen yõl Türkiye’ye gelen turist sayõ- sõnõn beklentilerin altõnda kaldõğõnõ belirtti. Dünya Turizm Organizas- yonu (WTO), Uluslararasõ Seyahat Acentalarõ Birliği Federasyonu (UFTAA), Uluslararasõ Tur Operatör- leri Birliği (IFTO) ve Avru- pa Birliği içindeki Seyahat Acentalarõ ve Tur Operatör- leri Birliği Grubu’na (EC- TAA) üye olan Türkiye Se- yahat Acentalarõ Birliği’nin (TÜRSAB) raporu, yeni tu- rizm sezonunda işletme ve te- sislere “rehber” niteliği ta- şõyor. Turizmin geliştirilebilme- si için bir dizi önerinin yer al- dõğõ raporda şunlar kayde- dildi: “Turist; dinlenmek, eğlenmek, gezmek istediği yere çabuk, kolay ve rahat gitmek ister. Bir ülkede tu- rizmin gelişmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi zorunludur. Yolların gü- zel olması, ulaşım araçları- nın gelişmiş olması, ko- naklama yerlerinin bol, ra- hat ve temiz olması gerekir. Turist yatacağı yerin, ye- mek salonunun, gireceği havuzun, çevrenin temiz olmasını ister. Turiste kar- şı güler yüzlü, yardımsever, temiz, hoşgörülü olmalıyız. ‘Bõrakõn turisti, turistliğini yapsõn!’ anlayışı bazı du- rumlarda sınırları aşan bir tanımlama olsa da turistin evinden, ülkesinden uzakta ‘daha özgür’ hareketlerde bulunmak isteyeceği unu- tulmamalıdır.” Muğla ve ilçelerinde etkili olan sıcak ha- vayla birlikte turistler ve yurttaşlar sa- hilleri doldurdu. Hava sıcaklığının 30 derece hissedildiği Marmaris’te birçok kişi parklarda ve yat limanında gezmeyi tercih ederken, kimi- leri de balık tutmaya çalıştı. Hava sıcaklığının 26 derece hissedildiği Bodrum’da ise turistler ve yurttaşlar, Kumbahçe ile Paşatarlası sa- hillerindeki kafelerde oturdu. Turistlerden bazıları denize girerek gü- zel havanın tadını çıkarırken, bazıları şezlonglarda kitap okudu. (AA) Turizm haftasõ öncesinde TÜRSAB’õn yayõmladõğõ rapor işletme ve tesislere “rehber” niteliği taşõyor. Güven, en fazla yapõlan yanlõşõn kişinin ken- di kafasõna göre belirlediği sõklõkla bazõ testleri yaptõrmasõ olduğunu kaybetti. Kişinin yaşõna, cinsiyetine ve ailesinde yaşanan risklere göre bir planõn hekim kontrolünde uygulanmasõ ha- linde kişinin 10 yõllõk kalp damar hastalõklarõ riskinin hesaplanabileceğini belirten Güven, pe- riyodik olarak yapõlan sağlõk kontrollerinde kan basõncõnõn, vücut ağõrlõğõnõn, bel çevresinin öl- çümlerinin ve vücut kütle indeksi hesaplamasõnõn yapõlmasõ gerektiğini kaydetti. A C İ L Y A R D I M S E R V İ S İ ‘RİSK HESAPLANIR’ ANKARA (AA) - Bil- kent Üniversitesi Nanotek- noloji Araştõrma Merkezi’nde (NANOTAM), görüntü veren ve kayõt yapan DVD’lerin kapasitelerini günümüzde- kinden binlerce kat arttõracak yeni bir teknoloji geliştirildi. Bilkent Üniversitesi NA- NOTAM Başkanõ Prof. Dr. Ekmel Özbay’õn başkanlõ- ğõnda doktora öğrencileri Öz- gür Attila Çakmak ve Koray Aydın tarafõndan geliştirilen nanoteknoloji tabanlõ meta- malzemeler, yeni nesil DVD’lere uygulanõrsa, bir DVD’ye bin- lerce filmin kaydedilmesi mümkün ola- cak. Yeni teknoloji, dünyanõn en prestij- li bilim dergilerinden “Physical Review Letters” de yayõmlandõ. Prof. Dr. Özbay, çalõşmayla ilgili yap- tõğõ açõklamada, Bilkent Üniversitesi NANOTAM’da geliştirilen metamalze- melerin doğada rastlanmayan özellikle- re sahip olduklarõnõ belirtti. Özbay, şöyle konuştu: “Dal- ga boyundan çok daha kü- çük bir alandan geçen ışık miktarını binlerce kat art- tırabilen yeni bir teknolo- ji geliştirdik. Bu yeni tek- noloji sayesinde, dijital bil- giler DVD’lere çok daha küçük alanlara yazılabi- lecek ve var olan bilgi de- polama kapasiteleri bin- lerce kat arttılabilecek.” Türkiye’de kullanõlan tüm DVD’lerin okuyucu ve kayõt teknolojilerinin yurtdõşõ kay- naklõ olduğunu anõmsatan Özbay, “Ne ya- zık ki şu aşamada geliştirdiğimiz bu teknolojiyi Türkiye’de değerlendire- bilecek bir şirket bulunmuyor” dedi. N A N O T A M ’ D A N S İ H İ R L İ D V D NANOTAM Başkanı Prof. Dr. Ekmel Özbay Şarkõcõ ve oyuncu Şevval Sam, Antalya’da verdiği konser ile sevenlerine unutulmaz bir gece yaşattõ. İkinci solo albümü “Karadeniz” deki parçalarõnõ seslendiren Sam, sahne performansõyla da alkõş aldõ. (AA) UZMANLAR, ‘20 YAŞINDAN SONRA BELLİ ARALIKLARLA DOKTORA GİDİLMELİ’ DİYOR Sam’dan unutulmaz gece Sahiller doldu