22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 9 MART 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Türkiye’den Avrupa Manzaraları Neoliberal ve ikinci cumhuriyetçilerin bakışı ile başlayalım. Bunları ikiye ayırmak mümkün. Bir kısmı çok uzun vadede de olsa, AB’nin Türkiye’yi diğer aday ül- kelerde olduğu gibi tam üye yapacağına inanıyor- lar. Buna karşılık diğer bir bölümü, AB’nin Türkiye’yi üyeliğe kabul etmeyeceğini bildikleri halde şöyle dü- şünüyorlar: - AB süreci, sanki alınacakmışız gibi yürüsün; AB’nin istekleri doğrultusunda, ilişkiler tek yanlı ve aleyhimize dahi olsa yine de olumlu gelişmeler sağ- layacaktır. “İyi niyetli” olanların görüşleri bunlardır. Ancak bir de iyi niyetli olmayanlar vardır. - “Batı’nın yeni Türkiye politikasına hayır diye- cek halim yok” diye düşünürler. AB (ve Batı) hi- mayesi altına sokulmuş bir Türkiye’yi kabul eder- ler. Ancak bunu açık açık söyleyemedikleri için, “AB süreci yalanına” inanmış görünerek vaziye- ti idare ederler. Bunların bazıları bana, “Erol Ho- ca biz de biliyoruz, bizi almayacaklar ama ne ya- palım? Böyle daha iyi değil mi” diyerek itirafta bu- lunmuşlardır. Onları bugünlerde, sık sık televiz- yonlarda izliyorsunuz. Siyasal İslam ve bölücüler - Siyasal İslamın işbirlikçi kanadı da takıyye ya- pıyor. AB’yi ve Batı’yı hiç mi hiç sevmedikleri hal- de, onların desteğini arkalarına almak zorundalar. Atatürk, Cumhuriyetin değerleri ve çağdaş, laik ve sosyal hukuk devleti karşılarına aldıkları ortak he- deflerdir. İşbirlikçiler “AB süreci sayesinde”, Türkiye’de İs- lamcı yapılanmaya ulaşmayı düşünüyorlar. -Lozan’ı ortadan kaldırmak isteyen içimizdeki bö- lücüler de “AB sürecine” dört elle sarılmışlar. Çok haklılar; AB de Lozan’a karşı; 1993 yılından beri Av- rupa Parlamentosu’nun aldığı kararlara bakın; Ka- tılım Ortaklığı Belgesi, İlerleme Raporu, Çerçeve An- laşmaları adı altında imzalanan belgeleri okuyun; Türkiye’nin ayrıştırılarak bölünmesinin altyapısı bundan iyi hazırlanamaz, her şey satır satır yazıl- mış. Neoliberaller, ikinci cumhuriyetçiler, işbirlikçi İs- lamcılar ve bölücüler aralarında, “örtülü bir AB sü- reci koalisyonu” oluşturmuşlardır. Gelelim sosyal demokratlara… Bu cenahta rivayetler muhteliftir!.. Türlü çeşitli ba- kanlar vardır. -“Biz onurlu girmekten yanayız” diyerek mevcut kumalık düzeninin devamını, dolaylı olarak des- tekleyenler bulunur. Bunlar el altından Brüksel ve Washington’a haber uçururlar; “Biz size dincilerden daha iyi hizmet sunarız” derler. Bu gruptakiler AB’nin Türkiye’yi hiçbir zaman almayacağını herkesten iyi bilir, çünkü onlarla yakın temas içindedir. -Bir de meselenin derinliğine nüfus edememiş iyi niyetli sosyal demokratlarımız vardır. AB’nin ve ABD’nin bizi tek yanlı bağlayıp sömürdüğünü bilirler ama “AB sürecinde” kafaları karışır. “AB sürecini”, AKP’ye alternatif bir yol zannederler. Oysa AKP’nin arkasında AB (ve ABD) vardır, bu- nu görmezler ya da görmezlikten gelirler. -Sosyal demokratların tabanı AB sürecini iyi gö- rür. Memurlar, işçiler, çiftçiler sürecin faturasını öde- dikleri için bunu yaşarlar, yüz yüzedirler. Buna kar- şılık sosyal demokratlar içindeki seçkinler ve oli- garşiye dahil olanlar iki arada bir derede kalmışlardır. Şu söylevlere bayılırlar: “Zaten bu dinciler varken AB bizi almaz. AB’ye girebilmemiz için önce bu din- cilerden kurtulmamız gerekir...” Yahu siz dincileri AB’nin ve ABD’nin getirdiğini neden görmek istemezsiniz? Ortak hedeflerinin Cumhuriyet, Atatürk, Lozan ve katılımcı demokra- si olduğunu neden anlamak istemezsiniz? Bizler AB süreci, Cumhuriyet, Lozan, katılımcı de- mokrasi, sosyal ve laik hukuk devleti, Batı’nın ye- ni Türkiye politikası arasındaki ortak ve karşıt yönleri göremediğimiz sürece bu karmaşadan kurtulamayız. En düzgün ve namuslu yazarlarımız bile kimi za- man, “AB süreci mi S. Arabistan süreci mi” diye se- çenek sunarlar, oysa ikisi de aynı şeydir… AB sü- reci Türkiye’yi “Avrupalı” yapmaz, onun parçalan- mış bir arka bahçesi yapar. Artık bunu görelim. Bakın Avrupa’ya: Mustafa Balbay için acaba bir tepki veriyorlar mı? www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI’NDAN DUYURU AKADEMİK PERSONEL VE LİSANSÜSTÜ EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI 2009-ALES İLKBAHAR DÖNEMİNE KATILMAK İSTEYENLERİN DİKKATİNE! 1. Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sõnavõ (2009-ALES İlkbahar Dönemi), Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafõndan 10 Mayõs 2009 tarihinde Adana, Af- yonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydõn, Balõkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakõr, Edirne, Elazõğ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanma- raş, Kars, Kayseri, Kõrõkkale, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Niğde, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlõurfa, Tokat, Trabzon, Van, Zonguldak, Lefkoşa ve Bişkek’te yapõlacaktõr. 2. 78 sayõlõ Yükseköğretim Kurumlarõ Öğretim Elemanlarõ Kadrolarõ Hakkõnda Kanun Hükmünde Kararnameye, 5538 sayõlõ Kanunla eklenen Ek Madde 8 uyarõnca, yükseköğretim ku- rumlarõnda öğretim görevlisi, okutman, araştõrma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim öğretim planlamacõsõ kadrolarõna açõktan veya öğretim elemanõ dõşõndaki kadrolardan naklen atanabil- mek için, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafõndan yapõlacak Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sõnavõna (ALES) girmek zorunludur. Bu sõnavda, alanõnda- ki puan türünde yüz üzerinden yetmiş puan alan adaylar başarõlõ sayõlõrlar. Başarõlõ olan adaylar, “Öğretim Üyesi Dõşõndaki Öğretim Elemanõ Kadrolarõna Naklen veya Açõktan Yapõlacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sõnav ile Giriş Sõnavlarõna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkõnda Yönetmelik”te belirtilen genel ve özel şartlarõ taşõmalarõ halinde giriş sõnavlarõna başvurabi- lirler. Doktora veya sanatta yeterlik derecesine sahip olanlar, Tõpta Uzmanlõk Tüzüğü hükümlerine göre uzmanlõk eğitimini tamamlayanlar, meslek yüksekokullarõnõn Yükseköğretim Kuru- lu tarafõndan belirlenen uzmanlõk alanlarõna atanacaklar, bu Yönetmelik yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarõnda bu kadro unvanlarõnda çalõşmakta olanlar ile yükseköğretim kurumlarõndan ayrõlan öğretim elemanlarõnõn çalõşmakta olduklarõ yükseköğretim kurumlarõnda veya başka yükseköğretim kurumlarõnda öğretim elemanõ kadrolarõna başvurularõnda, mer- kezi sõnav; meslek yüksekokullarõnõn öğretim elemanõ kadrolarõna başvurularda ise yabancõ dil şartõ aranmaz. 3. Türkiye’de bir lisansüstü eğitimi programõnda öğrenim görmek isteyenler de ALES’e girmek zorundadõrlar. Adaylarõn ALES’ten, başvurduğu lisansüstü programõn puan türünde en az 55 (lisans diplomasõyla doktora veya sanatta yeterlik programõna başvuracaklar için 70) puan almalarõ gerekmektedir. Bütün yükseköğretim kurumlarõ lisansüstü eğitim için öğrenci seçer- ken, ALES sonuçlarõnõ ilgili mevzuat dahilinde kullanacaklardõr. Hangi lisansüstü programlara hangi puan türünde ve en az kaç puan almõş adaylarõn kabul edileceği ile ayrõca bir sõnav ya- põlõp yapõlmayacağõ yükseköğretim kurumlarõ tarafõndan karara bağlanacak ve adaylara bu kurumlar tarafõndan duyurulacaktõr. Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Konservatuvarlara alõnacak yüksek lisans, sanatta yeterlik ve doktora öğrencilerinden ALES’e girmiş olma koşulu aranmaz, ALES sonuçlarõ değerlendirmeye tabi tutulmaz. 4. Yükseköğretim kurumlarõnõn öğretim elemanõ ihtiyacõnõn karşõlanmasõ amacõyla, lisansüstü öğrenimi görmek üzere yurtdõşõna gönderilecek adaylarõn seçiminde de bu sõnavõn sonuçla- rõ kullanõlacaktõr. Bu yolla yurtdõşõnda lisansüstü öğrenim görmek isteyen adaylarõn bu sõnava girmeleri zorunludur. Mecburi hizmet yükümlülüğü olmaksõzõn, kendi imkânlarõyla yurtdõşõn- da lisansüstü öğrenim göreceklerin bu sõnava girme zorunluluğu bulunmamaktadõr. 5. Sõnava, bir lisans programõndan mezun olabilecek durumda bulunanlar, lisans programõnõ bitirenler ile denklik belgesi almõş olmak kaydõyla yurtdõşõnda lisans eğitimi görmüş olanlar başvurabilirler. 6. ALES’e yabancõ uyruklular da girebilecektir. 7. Sõnavda adaylara, sayõsal ve sözel bölümden oluşan Yetenek Testi uygulanacaktõr. Sõnav Türkçe yapõlacaktõr. Her aday için sayõsal, sözel ve eşit ağõrlõklõ üç ayrõ ALES puanõ hesapla- nacak ve sonuçlar adaylarõn adreslerine sõnav sonuç belgesiyle duyurulacaktõr. 8. Sõnav sonuçlarõ üç yõl süre ile geçerlidir. 9. 2009-ALES İlkbahar Dönemi’ne başvuru süresi 16 Mart-03 Nisan 2009 tarihleri arasõndadõr. Sõnava başvurmak isteyen adaylar, 2009-ALES İlkbahar Dönemi Kõlavuzu ile Aday Bilgi Formuna 16 Mart 2009 tarihinden itibaren ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilirler. Kõlavuz dağõtõmõ yapõlmayacaktõr. Başvuru merkezleri ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden duyurulacaktõr. 40.00 TL olan sõnav ücreti başvuru işleminden önce ilgili bankaya yatõrõlmalõdõr. Başvurular elektronik ortamda yapõlacaktõr. Son iki yõl içinde ALES’e başvurmuş olan adaylar başvurularõnõ, bireysel olarak internet aracõlõğõyla kendileri yapacaklardõr. Son iki yõl için- de ALES’e başvurmamõş adaylar başvurularõnõ başvuru merkezleri aracõlõğõyla yapacaklardõr. Başvuruda 3.00 TL olan Başvuru Hizmeti Ücreti de adaylar tarafõndan ödenecektir. 10. ALES ile ilgili danõşma için (312) 298 80 50 (Çok Hatlõ Santral) (ÖSYM) numaralõ telefona başvurulabilir. ÖSYM BAŞKANLIĞI (Basõn: 12635) Krizzedeye psikolojik destek LONDRA (AA) - İngiltere’de hükümetin ekonomik krizde mağdur olan milyonlarca kişiye psikolojik destek imkânõ sağlayacağõ bildirildi. İş ve işçi bulma kurumlarõ, aile hekimleri ve Milli Sağlõk Sistemi’ne ait acil yardõm hatlarõna başvuran ve psikolojik sõkõntõlarõ bulunduğunu belirten herkesin, en kõsa süre içinde psikolojik danõşmanlõk hizmeti almasõnõn sağlanacağõ ifade edildi. Gelecek yõl sonuna kadar 3 bin 600 terapistin eğitileceği ve yüzlerce uzman hemşirenin görevlendirileceği bildirildi. İran’dan füze denemesi TAHRAN (AA) - İran’õn İngilizce yayõn organõ Press TV, İran’õn yeni bir uzun menzilli füze denediğini duyurdu. İran’õn üst düzey komutanlarõndan biri, geçen hafta içinde İran füzelerinin, artõk İsrail nükleer tesislerine ulaşabilecek menzile sahip olduğunu söylemişti. K. Kore’de genel seçim Dış Haberler Servisi - Kuzey Kore’de halk, Yüksek Halk Meclisi’nin 5 yõl süreyle görev yapacak üyelerini belirlemek üzere dün sandõk başõna gitti. Geçen yõl yapõlmasõ planlanan seçim, Devlet Başkanõ Kim Jong İl’in hastalanmasõnõn ardõndan iptal edilmişti. Meclis seçimlerine Kim’in 26 yaşõndaki oğlu Kim Jong Un’un da katõlacağõ haberleri, bazõ kesimler tarafõndan genç Kim’in babasõnõn yerine iktidara hazõrlandõğõ şeklinde yorumlanõyor. ABD Başkanõ Obama, örgütün õlõmlõ unsurlarõyla işbirliği yapabileceklerini söyledi Dış Haberler Servisi - ABD Başkanõ Barack Oba- ma, Afganistan’da yönetime ve yabancõ askeri güçlere karşõ savaşan Taliban örgü- tü içindeki õlõmlõ unsurlarla işbirliği yapõlabileceğini söyledi. Obama, ABD’de yayõm- lanan New York Times ga- zetesinin kendisiyle yaptõğõ ve gazetenin internet site- sinde yayõmlanan söyleşide, Irak’ta El Kaide ile anlaş- mazlõğa düşen radikal İs- lamcõlar ile yaptõklarõ işbir- liğinin başarõlõ sonuçlar ver- diğini belirterek “Afganis- tan ve Pakistan’da da bu- na benzer imkânlar bulu- nabilir. Ama Afganis- tan’da durum daha kar- maşık” dedi. ABD’nin Afganistan’da- ki savaşõ kazanõp kazanma- dõğõ yolundaki bir soruya “Hayır. Ancak birlikleri- miz çok zor koşullarda olağanüstü bir iş yapıyor- lar. Son yıllarda koşulların zorlaştığını görüyoruz. Ta- liban eskisinden daha cü- retkâr. Sanıyorum Afga- nistan’ın güney bölgele- rinde daha önce görmedi- ğimiz yöntemlerle saldır- dıklarını görüyoruz” diye cevap verdi. Afganistan hükümetinin hâlâ Afgan halkõnõn güve- nini kazanamadõğõnõ ve bu- nun durumu güçleştirdiğini söyleyen Obama, “Taliban içindeki ılımlılara ulaşma imkânı olabilir” dedi. Afganistan’a 17 bin ABD askeri daha gönderilmesini geçen ay onaylayan Obama, başkan seçilmeden önce de õlõmlõ Taliban liderleriyle görüşülebileceğini söyle- mişti. Taliban içindeki bazõ un- surlarla işbirliği yapma gö- rüşünün aylardõr aralarõnda ABD Merkez Komutanõ General David Petra- eus’un da aralarõnda bulun- duğu komutanlar tarafõndan tartõşõldõğõ da bildiriliyor. ABD Savunma Bakanõ Robert Gates de Afganistan hükümetiyle Taliban ara- sõndaki bir anlaşmayõ, Tali- ban militanlarõnõn silah bõ- rakmasõna yol açmasõ ha- linde kabul edebileceklerini açõklamõştõ. Afganistan Devlet Baş- kanõ Hamid Karzai de Obama’nõn “ılımlı Taliban üyeleriyle işbirliği yapıla- bileceği” fikrini destekle- diğini bildirdi. Karzai, baş- kent Kabil’de düzenlenen bir toplantõda yaptõğõ açõk- lamada, “Sayın Obama ılımlı denen Taliban üye- leriyle barış ve görüşme yolunu kabul etti ve onay- ladı. Bu iyi bir haber” di- ye konuştu. Afganistan’da savaşõ kaybettiklerini kabul eden Obama, Irak’ta El Kaide’nin õlõmlõ unsurlarõyla yaptõklarõ işbirliği- nin işe yaradõğõnõ belirterek, “Afganistan’da da Taliban içindeki õlõmlõlara ulaşma imkânõ olabilir” dedi. GUANTANAMO’DA İŞKENCE İngiltere suçlamaların hedefinde Dış Haberler Servisi - ABD’nin terör zan- lõlarõnõ tuttuğu Guantanamo Üssü’nde 7 yõl kaldõktan sonra geçen ay serbest bõ- rakõlan ve ülkesine dönen İngiltere va- tandaşõ Binyam Muhammed, Guanta- namo’ya götürülmeden önce Fas’ta iş- kence gördüğünü ve İngiliz istihbarat servisi MI5’in da işkence görmesine yar- dõmcõ olduğunu söyledi. Serbest kalmasõnõn ardõndan ilk kez İn- giltere’de yayõmlanan Mail on Sunday gazetesine konuşan Muhammed, Fas’ta sorgulandõğõ sõrada MI5’in CIA’ya kendisiyle ilgili bilgilerin yanõ sõra so- rulmasõ gereken sorular konusunda da dosya verdiğini iddia etti. Muhammed, Fas’ta “dayaktan, neşterle vücudunun kesilmesine” kadar çeşit- li işkenceler gördüğünü anlattõ. Mail on Sunday’in haberinde, sorgula- malardaki işbirliğini gösteren, CIA ile MI5 arasõndaki yazõşmalar da yer aldõ. Darfur’da gövde gösterisi Dış Haberler Servisi - Darfur’da savaş suçu işlediği suçlamasõyla Uluslararasõ Ceza Mah- kemesi (UCM) tarafõn- dan hakkõnda tutukla- ma kararõ verilen Sudan Devlet Başkanõ Ömer el Beşir, dün Kuzey Dar- fur’un başkenti El Fa- şer’de miting düzenledi. UCM kararõnõn ardõn- dan ilk defa Darfur’a giden El Beşir, mitingde yaptõğõ konuşmada, Su- dan’õn güvenliğini tehdit eden tüm yardõm kuru- luşlarõnõ ve diplomatla- rõ sõnõr dõşõ edecekleri tehdidinde bulundu. Be- şir, hakkõndaki kararõn ardõndan, mahkemeye yardõm etmekle suçladõ- ğõ 16 yardõm kuruluşu- nun Darfur’daki faali- yetlerine son vermişti. UCM kararõnõ des- tekleyen Batõlõ ülkeleri eleştiren El Beşir, “Bi- ze sivil toplum örgüt- lerinin çalışmasına izin vermemiz halinde UCM kararını askıya alacaklarını söyledi- ler, ancak biz bu öne- riyi reddettik” diye ko- nuştu. Mitinge katõlan binlerce kişi, Beşir’in portrelerini ve UCM savcõsõnõn üzerine çarpõ işareti konulmuş resim- lerini taşõdõlar. Dış Haberler Servisi - Irak’õn başkenti Bağdat’ta, dün polis akademisi önün- de düzenlenen intihar sal- dõrõsõnda 8’i polis 28 kişi öl- dü, 57 kişi yaralandõ. Akademiye kayõt yaptõr- mak üzere kuyrukta bekle- yen polis adaylarõnõ hedef alan saldõrõda, intihar ey- lemcisinin bisikletiyle ka- labalõğõn arasõna dalarak bombalarõ infilak ettirdiği belirtildi. 12 bin asker çekilecek Irak hükümet sözcüsü Ali el Debbağ ise 12 bin ABD askerinin eylül sonuna kadar çekilmesi konusunda ABD ile anlaşmaya vardõklarõnõ duyurdu. FİLİSTİN’DE BİRLİK HÜKÜMETİNE DOĞRU Dış Haberler Servisi - Filistin Devlet Başkanõ Mahmud Abbas, Hamas’la ulusal birlik hükümeti kurmaya kararlõ olduklarõnõ söyledi. Abbas, ulusal birlik görüşmele- rinin başarõsõ için, ay sonundan iti- baren geçerli olmak üzere istifasõnõ sunan Başbakan Selam Fey- yad’dan, yeni hükümetle ilgili gö- rüşmeler sonuçlanõncaya kadar görevde kalmasõnõ istedi. Abbas, oluşturulacak yeni hü- kümetin Filistin’in uluslararasõ yükümlülüklerine uymasõ gerek- tiğini de belirtti. Bu yükümlülük- ler arasõnda Hamas’õn reddettiği İs- rail’in tanõnmasõ da bulunuyor. Selam Feyyad da Filistin’de bir ulusal birlik hükümeti kurulaca- ğõndan emin olduğunu, Mõsõr’õn başkenti Kahire’de Hamas’la yü- rütülen görüşmelerin başarõya ula- şacağõnõ söyledi. Feyyad, görüş- melerin ilk turunun olumlu geçti- ğini, Filistinliler arasõndaki bö- lünmeye son vermek için fõrsat doğduğunu belirtti. Polis adaylarõna saldõrõ Taliban’la uzlaşma arayõşõ Kuzey İrlanda’da barışa tehdit Dış Haberler Servisi - Kuzey İrlanda’da- ki bir İngiliz askeri üssüne silahlõ saldõrõ düzenlendi. Saldõrõda 2 İngiliz askeri öl- dü 4’ü de yaralandõ. Kuzey İrlanda’da 1998’de varõlan barõş anlaşmasõndan bu yana yaşanan en şiddetli saldõrõlardan biri olarak nitelenen olayda yaralanan as- kerlerin durumu ağõr. Kuzey İrlanda’nõn başkenti Belfast’õn 25 ki- lometre kuzeybatõsõndaki Antrim kenti yakõnõndaki üsse düzenlenen saldõrõ İn- giltere Başbakanõ Gordon Brown ta- rafõndan kõnandõ. İrlanda Başbakanõ Brian Cowen da küçük bir grubun, hal- kõn barõş içinde yaşama kararlõlõğõna en- gel olamayacağõnõ söyledi. Fotoğraf: (AFP) Fotoğraf: (AFP) Fotoğraf: (AFP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle