Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Son padişah, son halife yakıştırmaları tencere ol-
du, yuvarlandı. Kapağını buldu.
RTE’nin gönlünde, kafasında yaşattığı özlemle yat-
masına, son bir gece olsun şöyleee renkli düşlerle
uyumasına olanak sağlayan son halife, son padişah
dövizlerini açanlar sağ olsun!
Hiç değilse bırakalım düşlerinde kendini padişah,
son halife görerek rahatlasın; bu yakıştırmalar ol-
mayacak dualara amin demekmiş. Varsın öyle olsun.
Ne umuruna!
Yeter ki saldırganlığını arttıran diyabetik şekeri yük-
selmesin...
Son miting konuşmalarında daha önce sergiledi-
ği övünmeler böbürlenmeler hız kesti.
29 Mart’ta yüzde 47 ne demek, yüzde 50’yi aşa-
cağını söyleyen RTE ve çevresi; artık 2004’teki ye-
rel seçimlerde AKP’nin aldığı yüzde 42’ye rıza gös-
teriyorlar.
Bu, AKP’nin yüzde 42’nin altında oy alacağına inan-
dıklarının da bir göstergesi.
Sokak AKP oylarının yüzde 34-35’lere düşebile-
ceğini düşünebilir; lakin AKP mitinglerindeki kalabalığa
ne demeli?
Ne çare RTE oy oranı yüzde 34-35’lere düşerse beş
yıllığına geldiği iktidarı erken seçimle bırakmaya gö-
nüllü olacak gibi görünmüyor; bu da ayrı bir sorun.
Zira ulusal sorunların yanı sıra kendisi ulusal bir so-
runa dönüşen RTE’nin sözde padişahlığı, sözde ha-
lifeliği düşlerinden çıkarabilmesi.. öylesine zor ki.. in-
sanın köpeği ısırması gibi çok spekülatif bir haber olur.
Uğraştı didindi, uzun zaman medyaya olan nefretini
gizlemeyi başardı.
Bu nefret sokağa taştı. Batı dünyasına sarktı.
Alman Der Spiegel dergisi, RTE’nin “eleştiriye ta-
hammülü olmadığını” yazıyor.
Dergi “Gücünü kaybetmekten korkuyor. Şu anda
da ekonomik kriz onun başarı öyküsünü tehdit edi-
yor... Aynı zamanda RTE için yalnızca Doğan med-
yası can sıkıcı bir durum değil, onu makamından uzak-
laştırmak isteyen asker, sermaye ve politik etkiler de
koalisyonun bir parçası…” diyor.
Bu saptamalar iyi güzel de sokaktaki adam ne di-
yor: Örneğin AKP’nin İstanbul mitingine katılanlardan
kimilerinin söyledikleri...
Şu örneklere bakarak halkın uyandığını nasıl söy-
leyeceğiz?
Yaşı 62. Ekonomik sıkıntılar mı, hadi canım sen de!
RTE’yi “aşkla şevkle seviyorum, canım feda olsun”.
TÜSİAD, hükümet önlemleri erken alsaydı işsizli-
ğin böyle tavana vurmayacağını açıklıyor.
Yaşı 19: “Kriz miriz yok, hepsi iftira” diyor.
“Hoca, hoca dedikleri benim” diyerek yeniden mey-
dana çıkan Necmettin Erbakan; “Tayyip yaptığın çok
yanlış. Bak getirdin arabayı toslattın” diye RTE’nin ku-
lağını çekiyor. Lakin öğrencisi hocasını dinleyecek ol-
gunlukta değil artık.
Erbakan, eşi türbanlı birinin cumhurbaşkanı olacağı
kimin aklına gelirdi diye bugünkü gericilik hamlele-
rini istediği kadar kendine yontsun.
RTE’ye göre geçmiş hoş bir sedadır. Bu söylem-
leri sür eşeğini Niğde’ye Hocam diye algılıyor, yo-
rumluyor.
30 yıl önce dinci tayfaların mitinglerini parmakla sa-
yılacak bir kalabalık izlerdi.
Ya bugün? Meydan dolu.
Neden? Zira Hoca’nın öğrencileri olan bugünkü-
ler her ilde düzenledikleri mitinge civar illerden
kamyon kamyon, otobüs otobüs insan taşıyor.
Boynuz kulağı çoktaaan geçti Hoca Erbakan!
SAYFA 24 MART 2009 SALICUMHURİYET
18 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 14
Edirne PB 15
Kocaeli PB 16
Çanakkale PB 14
İzmir PB 15
Manisa PB 16
Aydın PB 17
Denizli PB 14
Zonguldak PB 13
Sinop PB 12
Samsun B 12
Trabzon Y 9
Giresun Y 9
Ankara PB 9
Eskişehir PB 10
Konya PB 10
Sıvas K 3
Antalya PB 18
Adana PB 18
Mersin PB 19
Diyarbakır Y 10
Şanlıurfa Y 13
Mardin Y 10
Siirt Y 10
Hakkâri Y 2
Van Y 6
Kars Y 2
Oslo K 2
Helsinki K 0
Stockholm K 2
Londra Y 12
Amsterdam Y 9
Brüksel Y 8
Paris Y 10
Bonn K 7
Münih K 6
Berlin K 7
Budapeşte Y 10
Madrid B 23
Viyana Y 9
Belgrad Y 12
Sofya Y 13
Roma Y 16
Atina Y 18
Zürih K 6
Moskova K 2
Aşkabat Y 26
Astana K 6
Taşkent Y 25
Bakû Y 14
Bişkek Y 18
Tiflis Y 8
Kahire B 17
Şam B 13
Yurtta doğu kesimler
parçalı çok bulutlu,
Doğu Anadolu’nun do-
ğusu, Doğu Karade-
niz, Güneydoğu Ana-
dolu ile Ordu Tokat, Sı-
vas, Kayseri, Malatya
ve Hatay çevreleri ya-
ğışlı, diğer yerler par-
çalı az bulutlu geçe-
cek. Sıcaklık yurdun
batı kesimlerinde 2 ila
4 derece artacak.
IŞIL ÖZGENTÜRK /
Keşke Küba’da
Kalsaydım
Baştarafı Arka Sayfada
Arkadaşlarla buluştuk, benim aklõma müthiş bir plan
geldi, bir yerlerden para bulup öldürmek istediğimiz
yüz kişiyi New York’ta açõlan bir sergiye davet ede-
cektik. Uçak New York’a yaklaşõrken ben bir şişe vis-
ki içip şeker krizine girecektim ve o arada bulduğum
silahla insanlarõ öldürecektim.
Herkes uçağa davet edeceğimiz isimler üstünde ça-
lõşmaya başladõ. Heyhat öldürülecek hiç kimseyi bu-
lamadõk ve bu plan suya düştü.
Tõpkõ bir darbe girişimi gibi.
Hayõr bu kadarõ fazla, cõk cõk öten kumrulardan bõk-
tõm, ama o da ne, benim evin balkonunda yuva kur-
muşlar. Anne kumru yavrularõnõ beklerken erkek
kumru onlara mama getirmek için canla başla çalõşõ-
yor, bak şu işe. Kumru yavrularõ ne yer ne içer bil-
miyorum, neyse ki kitaplarõm var, bu işi çözüp onla-
ra yardõm edebilirim. Bu arada darbelerden, acõmasõz
infazlardan bir süre uzak kalabilirim. Kumrulardan bi-
rine bir ad bile koydum. Nergis, malum bu aylar ner-
gis aylarõdõr, bõrakõn her şeyi nergisleri koklayõp, kuş-
lara yardõm edin, emin olun bu daha fazla hayat.
İstanbul Haber Servisi - An-
kara Temsilcimiz Mustafa Bal-
bay’õn tutuklanmasõna gösterilen
tepki aralõksõz devam ediyor.
Okurlarõmõzõn yanõ sõra dün sa-
natçõlar Tarık Akan, Rutkay
Aziz, Zeki Ökten ve Arif Kes-
kiner gazetemize gelerek, des-
teklerini iletti ve Balbay’õn bir an
önce özgürlüğüne kavuşarak ya-
zõlarõna dönmesini diledi.
Gazetemiz okurlarõ dün de Cum-
huriyet’in Şişli’deki merkez bina-
sõnõn bahçesinde bir araya geldi.
Okurlarõmõz, yağõşa ve soğuk ha-
vaya karşõn Balbay için tuttuklarõ 2
saatlik nöbete devam etti. Gazete-
miz bahçesindeki “Balbay’la da-
yanışma nöbeti”ne, dün sanat
dünyasõndan anlamlõ bir katõlõm
da geldi. Tarõk Akan ve Rutkay
Aziz, Zeki Ökten ve Arif Keskiner,
gazetemize gelerek, okurlarõmõzõn
arasõna karõştõ ve yaptõklarõ eyleme
destek verdi. Sanatçõlar Cumhuri-
yet’in bahçesinde bir süre bekleyip,
sembolik olarak “nöbete katılır-
ken”, “Balbay çıkacak yine ya-
zacak / Biz susarsak kim konu-
şacak” sloganlarõna eşlik etti. Ta-
rõk Akan, “Her şeyimizle destek-
liyoruz. Bu yanlış ortadan kalk-
sa, başka yanlışlar gelecek... On-
lar gelince de biz yine burada ola-
cağız; ömrümüzün sonuna kadar
bu böyle devam edecek” dedi.
Rutkay Aziz de, “Bu yıldırma,
sindirme ve korkutma oyunları-
nın, er geç ilerici, demokrat, ba-
rışsever güçler tarafından ke-
sinkes bitirileceğinin inancını ta-
şıyorum. Diliyorum ve umut edi-
yorum ki Mustafa Balbay bir an
önce köşesine ve kalemine ka-
vuşsun” dedi.
Cezaevinde tek kişilik hücrede tutulan Balbay: Notlarõm istenilen kõvama getirilip servis edilmiş
‘Notlar montajlõ ve işlenmiş’Haber Merkezi - Tutuklanmasõnõn
üzerinden 19 gün geçen gazetemiz
yazarõ ve Ankara Temsilcisi Mustafa
Balbay, 8 kişilik koğuşta kalmak is-
temesine rağmen Silivri Cezaevi’nde
fiili “tecrit” uygulanarak tek kişilik
koğuşta tutuluyor. Diğer tutuklular-
dan ayrõ, adeta “hücre cezasına
çarptırılmış” bir mahkûm muame-
lesine tabi tutulan Mustafa Balbay,
havalandõrmaya da tek başõna çõka-
rõlõyor. Avukatõ, Adalet Bakanlõ-
ğõ’na başvurarak “bu haksız ve hu-
kuka aykırı uygulamaya bir an ön-
ce son verilmesini” istedi.
Balbay, geçen hafta Silivri Ceza-
evi idaresine verdiği dilekçede, “yal-
nız başına fiili bir tecrit altında bu-
lunmak istemediğini, aynı soruş-
turma kapsamında tutuklu olan-
ların bulunduğu 8 kişilik koğuş-
larda boş yerler olduğunu” kay-
dederek bu koğuşlara geçmek iste-
diğini belirtti.
Dilekçe işleme konmadı
Ancak sõnõrlõ olarak haftada bir gün
ve 45 dakika yalnõzca ailesiyle kapalõ
görüş olanağõna sahip Balbay’õn bu
dilekçesi bir haftadõr işleme konul-
madõ. Avukatlarõ Akın Atalay ve Bü-
lent Utku, Balbay’a diğer tutuklu-
lardan ayrõ bir muamele yapõlmasõ-
nõn nedenini anlamakta zorlandõkla-
rõnõ belirttiler.
Balbay’õn ifade hürriyeti de ce-
zaevinde kõsõtlandõ. Yazõlarõnõ dü-
zenli olarak yazabilmek için yaptõ-
ğõ başvuru da reddedildi. Yazõlarõ-
nõ gazeteye gönderemeyeceği, ce-
zaevi idaresince kendisine bildiril-
di. Hükümlülerin dahi ifade öz-
gürlüğü çerçevesinde yayõn etkin-
liğinde bulunabilecekleri, ilgili tü-
zükte açõkça güvence altõna alõnmõş
iken tutuklu statüsündeki Balbay’a
hukuk dõşõ olarak bu iznin veril-
memesi ve tek kişilik koğuşta tu-
tulmasõ soru işaretleri yarattõ.
‘Farklı bir metin’
Balbay dün avukatõyla yaptõğõ gö-
rüşmede konuyla ilgili olarak şunlarõ
aktardõ: “Günlük köşe yazılarımı
yazma ve gazeteye gönderme ta-
lebim kabul edilmedi. Aynı şekil-
de, gazetede duyurusu yapılan
‘Gerilimli Yõllar’ yazı dizisini de,
gazeteye gönderip yayımlanması-
na da izin verilmedi. Bu durumda,
hakkımda çıkan yazılara gazete-
deki köşemden cevap vereceğimi
düşünerek yazdığım yazıları ne ya-
zık ki, okurlara ve kamuoyuna ile-
temiyorum. Avukatımın geçen
hafta bana iletilmek üzere cezaevi
idaresine verdiği ve basında bana
ait günlükler olduğu iddiasıyla
yayımlanan notlar, cezaevi idare-
si tarafından ancak bugün (dün)
tarafıma verildi. İlk bakışta bu
notlarla ilgili söyleyebileceğim şu-
dur. Medyada tartışılan şekilde be-
nim bir günlüğüm yoktur. Ya-
yımlanan notlara ilişkin ilk de-
ğerlendirmem şudur:
Benim farklı zamanlarda, fark-
lı yerlerde yaptığım görüşmelere
dayalı olarak tuttuğum birbirin-
den farklı notların, montaj yapı-
larak bir araya getirilip birileri ta-
rafından işlendiğini, yorumlar ek-
lendiğini ve kamuoyuna sunulmak
üzere farklı ve özel bir metin
oluşturulduğunu gördüm. Öyle
yorumlar ve işlemeler yapılmış ki,
bazı notlarımı ben de tanıyama-
dım. Sızdırılan ve yayımlanan
notlarda, benim zamanında tut-
muş olduğum notlarda yer alma-
yan, o notlarla örtüşmeyen kı-
sımların yanı sıra, olması gereken
birçok yerin ise, olayın ve sözlerin
anlamını değiştirecek şekilde, ara-
dan çıkarıldığını, böylece özel ola-
rak istenilen kıvama getirilip ser-
Mustafa Balbay’ın avukatı Akın Atalay, bir dilekçeyle Adalet Ba-
kanlığı’na başvurdu. Balbay’ın haftanın 6 günü köşe yazısı yaz-
dığını anamsatan Atalay, cezaevi idaresince, bu yayın faaliyetini
sürdürmesine izin verilmemesinin haklı ve hukuki gerekçesi
olamayacağını belirtti. Balbay’a cezaevinde uygulanan infaz re-
jimine de dikkat çekilen dilekçede, “Müvekkil tek başına hava-
landırmaya çıkarılmakta, tek başına bir koğuşta tutulmak sure-
tiyle tecrit edilmektedir. Müvekkilimizin, diğer tutuklulara ta-
nınan olanaktan yararlanarak, halen 8 kişilik koğuşlarda 3-4
kişinin kaldığı bir koğuşa alınması talebinin de yerine getirilme-
sinin gerekli olduğu, müvekkilimize özel bir infaz uygulanması-
nın haklı ve hukuki bir nedeninin bulunmadığı açıktır” denildi.
ADALET BAKANLIĞI’NA BAŞVURU YAPILDI
vis edildiğini anladım.
Eğer gazeteye yayımlanmak üze-
re hazırladığım dizi yazıyı, bana
yönelik sansürü aşabilip yayınlat-
ma olanağı bulursam, gerçekleri
herkes öğrenecek. Şunun bilin-
mesini isterim ki, notlara temel
olan bütün görüşmeler, sadece ga-
zetecilik güdüsü, kaygısı ve ama-
cıyla yapılmıştır. Bu görüşmeler-
den, bana ait olmayan ve benim
notlarımın tahrif edilerek oluştu-
rulmuş özel bir metni esas alarak,
farklı anlamlar ve yorumlar üre-
tenleri kendi mesleki ve ahlaki
duruşları ile baş başa bırakıyorum.
‘Haksız ve ağır karalama
kapanyası devam ediyor’
Tekrar ediyorum. Ben gazete-
ciyim ve gazetecilik mesleği dı-
şında hiçbir işe ve olaya bulaş-
madım, bundan sonra da yalnız-
ca gazetecilik yapmaya çalışaca-
ğım. Umarım, hükümlü olmayıp
tutuklu olduğum dikkate alınacak
ve hiç olmazsa, özgürlüğümden
yoksunluğumun yanına bir de
ifade özgürlüğümün elimden alın-
masına, birileri -bu kadar da ol-
maz- diyerek tepki gösterecek-
lerdir. Bana, bu zor günlerde des-
tek verenlere teşekkür ediyorum.
Onların yüzünü kızartacak hiçbir
faaliyetin içinde olmadığımı bil-
melerini isterim. Benim görüşle-
rim ve bu konudaki söyleyecek-
lerim dinlenmeden, cezaevinde
bana bu olanağın da tanınmadığı
dikkate almadan, hakkımda de-
vam eden haksız ve ağır karalama
kampanyasını içinde bulundu-
ğum koşullar nedeniyle üzüntüy-
le izliyorum. Tek tesellim, bu-
günlerin de geçeceği ve yakında
tüm ithamlara cevap verme ola-
nağına kavuşacağımdır.”
Akan: Her şeyimizle destekliyoruz
Gazetemiz bahçesindeki “Balbay’la dayanışma nöbeti”ne, dün sanat dünyasından anlamlı bir destek gel-
di. Tarık Akan, Rutkay Aziz, Zeki Ökten ve Arif Keskiner okurlarımızla birlikte bir süre nöbet tuttu.
‘İktidarın sindirme ve baskı aracı’
İstanbul Barosu Başkanõ Muammer Aydõn, Ergenekon soruşturmasõ sõrasõnda ‘adil yargõlanma’,
‘soruşturmanõn gizliliği’ ve ‘yargõnõn bağõmsõzlõğõ’ ilkelerine gölge düştüğüne dikkat çekti
İstanbul Haber Servisi - İstanbul
Barosu Başkanõ Muammer Aydın,
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda
yaşanan hak ihlallerinin hukuk dev-
leti ve adaleti açõsõndan endişe veri-
ci olduğuna dikkat çekerken gazete-
miz Ankara Temsilcisi ve yazarõmõz
Mustafa Balbay’õn tutuklanmasõ-
nõn da bu endişelerin bir parçasõ ol-
duğunu vurguladõ. Aydõn “Anayasal
düzeni savunanları, ‘biat etmedi’ di-
ye muhalif yazarları ve siyasi inanç
olarak ulus devletten yana olanla-
rı bir biçimde soruşturmak ve de-
vasa bir dava havuzunun içine
atarak hak ve hukuk kurallarını ih-
lal etmek, asla demokratik hukuk
devletine yakışan bir tutum olarak
değerlendirilemez” diye konuştu.
İstanbul Barosu Başkanõ Muammer
Aydõn, dün İstanbul Barosu binasõn-
da İstanbul Barosu Başkan Yardõm-
cõsõ Prof. Dr. Selçuk Demirbulak ve
Yönetim Kurulu Üyesi Turgay De-
mirci ile basõn toplantõsõ düzenleye-
rek Ergenekon soruşturmasõ, Anayasa
Mahkemesi’nde bekleyen davalar,
TÜBİTAK olayõ, ekonomik kriz ve
işçi kõyõmõ ile yerel seçimlerin şai-
besiz yapõlmasõna ilişkin İstanbul
Barosu’nun görüşünü açõkladõ.
‘Siyasi maksatlı
açıklamalar gölge düşürdü’
Ergenekon soruşturmasõ kapsa-
mõnda yaşanan gelişmelere değinen
Başkan Aydõn, “Siyasi maksatlı
açıklamalar, en başından itibaren
ve de hukuk adına ne yazıktır ki
‘adil yargõlanma’, ‘soruşturmanõn
gizliliği’ ve ‘yargõnõn bağõmsõzlõğõ’ il-
kelerine gölge düşürmüştür. Hü-
kümet kanadından bu yöndeki en-
dişeleri giderecek en ufak bir adım
atılmamış olması da kamuoyunda
bu soruşturmanın bir sindirme ve
yıldırma politikasında araç olarak
kullanıldığı yönünde ciddi kuşku-
lar uyandırmaktadır” dedi.
‘Mustafa Balbay’ın
tutuklanması endişe verici’
Balbay’õn Ergenekon soruşturma-
sõ kapsamõnda tutuklanmasõna dikkat
çeken Aydõn, “Demokrasiler için bir
milletvekilinin kürsü dokunul-
mazlığı ne denli önemli ise bir ga-
zetecinin bilgi toplama ve bu bil-
giler yayımlanıncaya değin gizli
tutma hakkı ve bu konudaki öz-
gürlüklerinin korunması da o den-
li önemlidir. Şüphelinin tutukla-
maya itiraz yönündeki yasal hak-
kını kullanması aşamasında gün-
lüklerinin basında yayımlanması
da baskının, hukuksuzluğun, ma-
sumiyet ilkesi ve adil yargılanma il-
kesine aykırılığın diğer gösterge-
leridir” dedi. Aydõn, Ergenekon so-
ruşturmasõnda “sorgunun yorma
ve benzeri yöntemlerle yapılması
halinde elde edilen sonuçların da
tartışılır hale geleceğini” ifade ede-
rek “Bir insanın uykusuz, aç, susuz
20 saat sorgulanmasını ve elde
edilen bilgilere güvenerek o kişi
hakkında işlem yapılmasını ka-
bul edebilmek mümkün değil” de-
di. 1909 sayfalõk ek iddianame ile
görülmekte olan davada sayfa sayõ-
sõnõn 4 bin 500’e yaklaştõğõnõ anlatan
Aydõn, “Okunması uzun zaman
alacak bir iddianameye karşı sa-
vunma yapılması uzun yıllara sar-
kacaktır. Bu davanın öncesindeki
bilgi ve kanıt toplama ile soruş-
turma yöntemi de savunma hak-
kını temelden zedelemektedir.”
Yargıtay bozmuştu
Danıştay
davası
yeniden
başladı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yargõtay 9. Ceza Daire-
si’nin, Ergenekon davasõyla bir-
leştirilmesinde zorunluluk bu-
lunduğuna işaret ederek bozma
kararõ verdiği Danõştay üyelerine
ve gazetemize yönelik saldõrõlara
ilişkin dava, Ankara 11. Ağõr Ce-
za Mahkemesi’nde yeniden gö-
rülmeye başlandõ.
Duruşmada, sanõklar ve avu-
katlarõ ile müdahil avukatlarõna,
Yargõtay’õn bozma ilamõna uyu-
lup uyulmamasõ yönündeki gö-
rüşleri soruldu. Kõrmõzõ eşof-
manla duruşmaya gelen ve diğer
sanõklardan ayrõ yerde bir astsu-
bayõn başõnda beklediği sanõk
Alparslan Aslan, “Bu konuda
konuşacak bir şeyim yok” dedi.
Sanõk Erhan Timuroğlu, diren-
me kararõ verilmesini talep eder-
ken, “Benim, Ergenekon ile ya-
kından uzaktan ilgim yok. Os-
man Yıldırım denilen adam,
ajan mıdır, nedir, bilmiyorum”
dedi. Ergenekon davasõnda itirafçõ
olan sanõk Osman Yıldırım, be-
yanlarõ sorulduğunda gazetemiz
başyazarõ İlhan Selçuk’u hedef
alarak şöyle konuştu: “Türk Si-
lahlı Kuvvetleri’nin içinde yer
almadığı kanlı ikinci 28 Şubat
süreci işte bu Danıştay saldırı-
sının faili, Danıştay avukatları
ve yargı şehidimizin çocukları
kendi katilleriyle kol kola gir-
mişler burada oturuyorlar. Ay-
nı filmi izliyoruz. O İlhan Selçuk
denilen adam gidip şahlara yal-
varıyor ki, kanlı 27 Mayıs olsun,
28 Şubat kansız oldu.”
Müdahiller Mustafa Yücel Öz-
bilgin’in mirasçõlarõnõn avukatõ
Hüseyin Avni Karabeyoğlu
“Bu davayla ilgisi olmayan ki-
şilerle bu davanın birleştiril-
mesi, bir bardak suyu bataklı-
ğa döküp, ayıklamaya benze-
yecektir” dedi. Bozma ilamõna
uyulmasõnõ talep eden Karabe-
yoğlu, eğer iki dava arasõnda irti-
bat varsa, azmettirici ve yardõm
edenlerin dosyasõnõn Ergenekon
davasõndan tefrik edilmesini ve
birleştirmenin Ankara’da yapõl-
masõnõ istedi.
Duruşmaya kõsa bir süre ara ve-
ren mahkeme heyeti, İstanbul 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nin, da-
vanõn, Ergenekon davasõyla bir-
leştirilmesi konusundaki görüşü-
nün beklenilmesi, Yargõtay’õn
bozma kararõna uyulup uyulma-
masõna ise bunun ardõndan karar
verilmesini kararlaştõrdõ.
2. iddianame
için karar günü
İstanbul Haber Servisi - Er-
genekon soruşturmasõnda ikinci
iddianameyi inceleyen İstanbul
13’üncü Ağõr Ceza Mahkemesi
iddianamenin kabul ya da reddi-
ne ilişkin kararõnõ 15 günlük sü-
renin son günü olan 25 Mart Çar-
şamba günü (yarõn) açõklayacak.
Ergenekon soruşturmasõna ilişkin
ikinci iddianame 10 Mart 2009’da
yargõlamanõn yapõldõğõ İstanbul
13’üncü Ağõr Ceza Mahkemesi’ne
gönderilmişti. Öte yandan tutuk-
lanan eski Özel Harekât Dairesi
Başkan Vekili İbrahim Şahin’in
avukatõ aracõlõğõyla İstanbul
10’uncu Ağõr Ceza Mahkemesi’ne
yaptõğõ tahliye talebi reddedildi.
DİYARBAKIR(Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr
Koşuyolu Parkõ’nda 2006 yõlõnda düzenlenen ve 7’si
çocuk 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalõ sal-
dõrõyla ilgili 10 kişi gözaltõna alõndõ. Diyarbakõr Em-
niyet Müdürlüğü’nce Diyarbakõr, Konya, Gazian-
tep, Mersin, Mardin, Batman, Sakarya, Şanlõurfa’da
düzenlenen operasyonda gözaltõna alõnanlardan
3’ünün PKK’nin dağ kadrosunda bomba eğitimi gö-
rüp, eylemi gerçekleştirdiği belirtildi. “Ergenekon”
davasõnõn görüldüğü mahkemenin talebi üzerine
bombalama ilgili dosya Diyarbakõr Cumhuriyet Sav-
cõlõğõ’nca bir süre önce İstanbul’a gönderilmişti.
isilozgenturk gmail.com
Diyarbakır’daki bombalı
saldırıyla ilgili 10 gözaltı