26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 MART 2009 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Evrim Kuramı ve Devrim ODTÜ’lü gençler üniversitelerindeki 1970’ler- den kalma ünlü DEVRİM yazısının D’sinin üze- rini kendi bedenleriyle kapattılar. Neden? Dar- win’in ünlü evrim kuramını dergisinden kovan, kapaktan çıkaran TÜBİTAK’ı protesto etmek için. Bazı arkadaşlar da ODTÜ’lü gençlere kız- dılar, siz bunca yılın DEVRİM’ini bir çırpıda ne- den EVRİM’e çevirdiniz dediler. Gençlere kızanlar haksızdırlar. Haksızdırlar çünkü Darwin’in evrim kuramı bi- limin gelişimini hızlandıran, insanlığın önünü açan, hurafeyi bir daha geri gelmemek üzere ta- rih sahnesinden kovan büyük bir devrimdir. Gençler DEVRİM’in D’sini kapattılar diye devrim reforma, devrimcilik reformculuğa dönüşmez. Peki, TÜBİTAK’ın dergisinden Darwin kovu- lunca hurafe zafer kazanmış olmaz mı? Tarih sahnesine geri dönmez mi? Bunu anlamanın yo- lu, şu tarih sahnesine sık sık dönüp bakmak, o sahneye girip çıkanları izlemek, geleni gideni iyi bellemek, daha da önemlisi tarihi hep sürekli gelişen bilginin ışığında, o sürekli yenilenen sah- ne ışıkları altında görebilmektir. Tarih böyle bir şeydir. Engizisyon dönemini engizisyon döneminin bilgisiyle değil, bugünün bilgisiyle daha iyi anlar anlatırız. Hitler dönemini dönemin vakanüvisle- ri, arşivcileri belgeleyebilir, bize sunabilir, ama biz bugün o dönemi bugünün bilgisiyle daha iyi anlar, daha iyi kavrarız. “Hayır, her şey bize bir kerede ve değişmez bir şekilde verildi” diyen inanç bu nedenle bilimin karşısında duramaz. İnançla bilim arasındaki sürekli ilişki, bir za- manların kanlı kavgası artık yerini başka bir ol- guya bırakmak durumundadır. Gündüz görünmeyen yıldızlar âlemi, gece bü- tün haşmetiyle gökyüzünü doldurur. Evren sü- rekli göz kırpan sırlarıyla bizi çağırır. İnsan ilişki- lerinin hâlâ can yakan kan döken, sömüren, bil- giyi kötüye kullanan, doğayı bozan, doğada ne varsa har vurup harman savuran, insanı insani varlığıyla sürekli sınava çeken cehenneminden, gökyüzünün, evrenin, sürekli “Beni bil, beni bul” diyen cennetine doğru ilerleriz. O öyle bir cennettir ki, atomun en derinlerine iner, görün- mez bir evrenin, bilginin bilimin serüveni içinde hep yeniden kendini gösterir. Sonra yıldızların derinliklerinde, galaksilerin en uzağında hayatın ışığını aramaya koyuluruz. Cehennemi, kötülük- lerin anası olarak içimizde taşısak da her gün bi- raz daha karanlığa gömeriz onu. Çağımızın bilgisi bilimi, inancı değiştirir, ama inanç bilgiyi bilimi değiştiremez. Geçmiş zamanlarda bu değişim çok kanlı ol- du. Kabilelerin, ulusların bitmek tükenmek bil- meyen savaşlarının, çıkar kavgalarının üstünü inancın her şeyi gizleyen esrarlı tülü örtüyordu. Şimdi her şey çıplaktır. Artık inancın örtüsüyle sömürüyü gizlemek mümkün olmuyor. İnanç kendisini yenilemek, insan mikro ve makro koz- mosun derinliklerinde cennetini sürekli aramak, sürekli bulmak zorunda. Bu kapıyı Darwin açtı. Onun evrim kuramı evrimi anlatır, ama öylesi- ne devrimcidir ki, çağının devrimcileri onu bü- yük bir şevkle heyecanla selamlamışlar, kuram- larını onun ışığında biçimlendirmiş, eylemlerini bu açık kapıdan geçerek gerçekleştirmişlerdir. İnançla bilim arasındaki ilişkinin Doğu’da ve Batı’da farklı seyretmesinin bizim açımızdan ta- lihsizlik olduğu ortadadır. Batı’da bilim inançla olan ilişkisini adım adım geliştirir hurafeyi sü- rekli geriletirken, Doğu’da bilim insanları, âlim- ler bilgilerini, bulgularını, keşiflerini, icatlarını inancın her şeyi gizleyen örtüsünün altında ger- çekleştirmek zorunda kaldılar. Geri kalmak kaçınılmazdı. Ama şimdi bilimin hızı, ivmesi, mekânı ve me- safeyi sıfırlamış durumdadır. Hurafeye ne Do- ğu’da ne Batı’da yer var artık. Günümüzün karanlık işleri bizi yoruyor, ümitsiz- liğe sevk ediyor biliyorum, ama tarihsel bir iyim- serlik, ömrümüze sığmasa da bizimle birliktedir. e-posta: [email protected] Bakan Eroğlu, ‘Özelleştirme yok’ dedi, müsteşar Sarõkaya ‘Mevzuatõ gözden geçiyoruz’ açõklamasõ yaptõ Forumda‘özelleştirme’sinyalleri İstanbul Haber Servisi - 5. Dün- ya Su Forumu’nun dünkü oturumla- rõna “Suyun özelleştirilmesi” ve “Su sektörünün ekonomik krizden ko- runma yolları”nõn tartõşõldõğõ top- lantõlar damgasõnõ vurdu. Çevre ve Or- man Bakanõ Veysel Eroğlu, gazete- cilere yaptõğõ açõklamada suyun özel- leştirileceği yönündeki iddialarõn ger- çeği yansõtmadõğõnõ, devletin su yatõ- rõmlarõnõ sürdüreceğini açõklamasõna karşõn, başka bir oturumda Çevre ve Orman Bakanlõğõ Müsteşarõ Hasan Z. Sarıkaya’nõn devletin özel sektöre elektrik santrallerõnda olduğu gibi te- minat vermesi için çalõşma yaptõğõnõ söylemesi dikkat çekti. 5. Dünya Su Forumu kapsamõnda dün Uluslararasõ İşbirliği ve Kalkõn- ma Örgütü’nün (OECD) “Suyun Fi- yatlandırılması ve Finansması” ra- porunun sunulduğu oturumda konuşan Dünya Su Forumu Genel Sekreteri Angel Gurria, küresel ekonomik ve finansal krizi yararlanõlmasõ gereken bir fõrsat olarak değerlendirdi. Gelişmekte olan ülkelerin sektöre yeni fõrsatlar sunduğunu söyleyen Gurria, bu ülkelerdeki yoksul grupla- ra suyun “ücretsiz” verilmesi yö- nündeki görüşe de karşõ çõktõ. Gur- ria,“Dünyanın çeşitli ülkelerinde yoksullar suyun bedelini ödemeye gönüllüler. Su bedava olursa bun- dan en çok etkilenecek olanlar yine yoksullar olacaktır. Yapılamayan yatırımlar nedeniyle insanlar özel- likle kadın ve çocuklar su ihtiyaç- larını başka yerlerden taşıyarak gidermek zorunda kalacaklardır” iddiasõnda bulundu. Aynõ toplantõda konuşan Çevre ve Orman Bakanlõğõ Müsteşarõ Hasan Z. Sarõkaya ise Türkiye’de enerji sektö- rüne verilen devlet teminatlarõnõn ar- dõndan 1500 enerji ihalesi yapõldõğõ- nõ açõklayarak, benzer bir uygulama- nõn su sektörü için de söz konusu ola- bileceğine yönelik sinyal verdi. Sulama işleri için devletin ihale yapmak istediğini ancak yatõrõmcõla- rõn ilgi göstermediğini de söyleyen Sa- rõkaya,“Özel sektörün mevzuattan kaynaklı endişeleri var. Mevzuat ye- niden gözden geçiriliyor” dedi. Su “devletin” işi... Gazetecilerin foruma ilişkin soru- larõnõ yanõtlayan Çevre ve Orman Bakanõ Veysel Eroğlu, suyun özel- leştirilmesi yönündeki eleştirilerin anõmsatõlmasõ üzerine “Başkaları- nın fikirleri bizi ilgilendirmez, on- ları kabul etmek zorunda değiliz” dedi. Suyun “devletin işi” olduğunu ifade eden Eroğlu, bakanlõğõn ve Dev- let Su İşleri’nin (DSİ) 81 il genelinde 2050’ye kadar su ihtiyaçlarõnõ karşõ- lamak için eylem planõ hazõrladõklarõnõ söyledi. Eroğlu, “Suyun satılması de- ğil, değerlendirmesi söz konusu olacaktır” dedi. Bakan Eroğlu, ABD’li bir gazete- cinin forumu protesto edenlerin göz- altõna alõnmasõ ve iki yabancõnõn sõnõr dõşõ edilmesini anõmsatmasõ üzerine ise “İnsanları rahatsız etmek, taciz edecek şekilde gösteri yapmak, ku- sura bakmasınlar ama doğru değil. Hiçbir ülke buna müsaade etmez. Sizin ülkenizde, o kişilerin ülkesi de müsaade etmezdi. Biz bütün sivil toplum kuruluşlarını davet ettik, ge- lip efendice fikirlerini söyleselerdi” diye konuştu. Eroğlu, 5. Dünya Su Fo- rumu kapsamõnda düzenlenen “Dün- ya Su Sergisi”nin açõlõşõnõ da yaptõ. Forum kapsamõnda IBM’in hazõr- ladõğõ “Su Raporu”da tüm dünyaya ilk kez dün İstanbul’dan duyuruldu. BM’in küresel inovasyon çalõşmala- rõnõ yürüten ekibin yöneticisi Kri- stopher Lichter tarafõndan açõklanan raporda sunularõ bazõ çözüm önerile- ri şöyle: “IBM ve Marine Institute Ireland, Galway Körfezi’ndeki dalga ko- şullarının, deniz yaşamının ve kir- lilik seviyelerinin izlenmesine yö- nelik SmartBay araştırma sistemi üzerinde çalışıyor. Bilim adamları, dünyada giderek artan içilebilir su kıtlığına çözüm olabilecek, tuzu ve suda bulunabilecek arsenik benze- ri ölümcül toksinleri hızla filtreleyen bir zar üretti. IBM ile The Nature Conservancy, nehir havzası yöne- timiyle ilgili sorunların ele alınma- sına yardımcı olan veri ve modelle- re ücretsiz ve açık erişim sağlayan, pratik web tabanlı araçlar oluş- turmak üzere birlikte çalışıyor.” Dünya Su Forumu Genel Sekreteri Gurria yaptõğõ konuşmada, gelişmekte olan ülkelerin sektöre yeni fõrsatlar sunduğunu söyledi. Sütlüce Kongre Merkezi’nde devam eden 5. Dünya Su Forumu kapsamında görüşmeler yapılırken, atölye çalışmaları da dikkat çekti. Fotoğraflar: (VEDAT ARIK) ALTERNATİF ETKİNLİKLER ‘Barajlar savunulamaz’ Uluslararasõ Nehirler Ağõ aktivisti Hearlin, Dünya Su Forumu’nda Türk hükümetinin resmen suyu özelleştireceğini açõkladõğõnõ söyledi. İstanbul Haber Servisi - Suyun Ticarileşti- rilmesine Hayõr Platformu tarafõndan 5. Dünya Su Forumu’na karşõ düzenlenen al- ternatif etkinlikler dün başladõ. Jeoloji Mü- hendisi Tahir Öngür, barajlarõn ekonomik, ekolojik ve enerji üretimi açõsõndan savu- nulacak hiçbir yanõ bulunmadõğõna dikkat çe- kerek “Barajlar, kapitalist endüstrinin amacını gerçekleştirmek için pazarla- nan yapılardır” dedi. Uluslararasõ Nehir- ler Ağõ aktivisti ve Almanya’daki Attac ör- gütünün üyesi Dorothea Hearlin, Dünya Su Forumu’nda Türk hükümetinin resmen su- yu özelleştireceğini açõkladõğõnõ söyledi. Makine Mühendisleri Odasõ’nõn Beyoğ- lu’ndaki İstanbul Şubesi’nde başlayan atöl- ye çalõşmalarõnda dün ele alõnan ana konu- lardan biri de Barajlar ve Göç idi. Atölye ça- lõşmasõnda Tahir Öngür, Dünya Banka- sõ’nõn 1998 yõlõnda Dünya Barajlar Komis- yonu’na hazõrlattõğõ daha sonra sahiplen- mediği raporda yer alan bazõ çarpõcõ verileri açõkladõ. Öngür, rapora göre dünyada bugüne dek ba- rajlara 2 trilyon dolar harcandõğõnõ, 80 mil- yon kişinin baraj projeleri yüzünden göç et- mek zorunda kaldõğõnõ belirterek küresel õsõn- maya yol açan sera gazlarõnõn yüzde 28’nin baraj göllerinden çõktõğõnõ söyledi. Türkiye’de bugüne dek yapõlan 298 baraj projesinin sa- dece 25’inde kültürel ve arkeolojik envanter çõkarõldõğõna vurgu yapan Öngür, Ilõsu Ba- rajõ’nõn yapõlmasõ halinde 16 bin kişinin göç edeceğini, yüzey araştõrmasõ bile yapõlmamõş 200 höyüğün sular altõnda kalacağõnõ anlat- tõ. Öngür, barajlarõn az gelişmiş ülkelere “kal- kınma aracı” olarak pazarlandõğõna dikkat çekerek şöyle devam etti: “Kalkınmanın barajlarla bağlantılı olmadığı ortaya çıktı. Türkiye, baraj projeleri art- madan önce kendine yeter bir tarım ül- kesiydi şimdi tarım ürünlerini ithal ediyor. Tarımda suni gübre kullanımı arttı.” Fırat ve Dicle satılıyor Alman Attac örgütünden Dorothea Hearlin de, “Bizim ve diğer gelişmiş ülkelerin geliş- tirdiği teknolojiler dünyanın sonunu ge- tirecek. Türkiye’de Ilısu Barajı’na destek veren bankaların ‘teknoloji getireceğiz’ söy- lemleri doğru değil. Onların akıllarında- ki tek şey para kazanmak” dedi. Ilõsu Barajõ’na karşõ Almanya’daki çevreci ak- tivistler tarafõndan etkinlikler düzenlendiği- ni ifade eden Hearlin, nehirlerin satõşa çõk- masõnõn daha çok baraj yapõmõnõn önünü aça- cağõnõ söyledi. Türkiye Hükümeti’nin Fõrat ve Dicle nehirlerinin satõşõna karar verdiği- ni belirten Hearlin, fiyatlarõn da 950 milyon dolar ile 650 milyon dolar olarak belirlen- diğini ifade etti. Forum açõlõşõnda ‘No risky dums-Riskli barajlara hayõr’ pankartõ açmõşlardõ Eylemciler sınır dışı edildi İstanbul Haber Servisi - 5. Dünya Su Forumu’nun açõlõ- şõnda “No risky dums-Riskli barajlara hayır” pankartõ aç- tõklarõ için gözaltõna alõnan In- ternational Rivers (Uluslarara- sõ Nehirler Ağõ) aktivistleri Ann Kathrin Schineider ve Payal Parekh dün sabah sõnõr dõşõ edildi. 2 aktivist sõnõr dõşõ edilmeden önce avukatlarõna bõraktõklarõ mektupta, “Türkiye Hükü- meti’nin ve polisin bizim ko- nuşmamızı engellemeleri, ba- rajları inşa edenlerin binler- ce sesi boğmasının sadece bir sembolüdür” dediler. BM Asamblesi Su Konularõ Danõş- manõ Maude Barlow, Dünya Su Konseyi’nin de forumun da demokratik olmadõğõna dikkat çekerek “Bu öyküyü dünyanın geri kalanına anlatacağız” dedi. Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki açõlõş töreninde gözaltõna alõnan Schinedier ve Parikh yaşadõklarõnõ anlatmak üzere dün Taksim Hill Otel’de düzenleneceği duyurulan ba- sõn toplantõsõna sõnõr dõşõ edil- dikleri için katõlamadõlar. Kon- gre Merkezi’nde önceki gün sabah saatlerinde açõlõş töreni resmen başlamadan gerçekleş- tirildikleri 30 saniyelik eylem nedeniyle gözaltõna alõnan ak- tivistler bütün gün ve gece Ku- laksõz Karakolu’nda tutuldu. 1 yõldan fazla hapis cezasõ öngö- ren “eyleme teşvik” ile suçla- nan Schineider ve Parekh dün sabah 05.30’da taksi ile ha- vaalanõna götürüldü. Bilgi Üniversitesi’nin Sant- ralistanbul Kampusu’nda 20-22 Mart’ta gerçekleştirilecek “Al- ternatif Su Forumu”na katõl- mak için ülkemize gelen Schi- neider Almanya’ya, Parekh de ABD’ye gönderildi. Aktivist- lerin sõnõr dõşõ edilmesini kõna- mak için aynõ yerde düzenlenen basõn toplantõsõnda Schineider ve Parekh’in bõraktõklarõ mek- tup okundu. Mektupta, “Dün- ya Su Forumu’nun tamamen barışçıl bir gösteriye karşı gösterdiği tepki kenti motto- larında olduğu gibi ‘farklõ- lõklar arasõnda köprü olmak’ ye- rine aslında ne kadar farklı- laştırıcı ve dışlayıcı oldukla- rını göstermektedir. Ilısu Ba- rajı yüzünden yerlerinden edilecek ve göç etmek zorun- da bırakılacak 50 bin kişinin bölgelerine yapılacak baraj ile ilgili söz söyleme haklarının hiç tanınmadığı gibi, barışçıl şekilde düşüncelerimizi söy- leme hakkımız da bizim elle- rimizden alındı” dediler. Dünya Su Konseyi tavır alsın Alternatif Su Forumu’na ve 5. Dünya Su Forumu’na katõlmak üzere ülkemizde bulunan BM Asamblesi Su Konularõ Danõş- manõ Maude Barlow, sõnõr dõ- şõ edilen meslektaşlarõ ve göz- altõna alõnan eylemcilerle ile da- yanõşma içinde olduğunu be- lirterek “Dünya Su Konseyi, gözaltına alınanların ve sı- nırdışı edilenlerin haklarını savunacak mı? Savunmaz ise konseyin demokrasiden ne kadar uzak olduğu görülmüş olacak” diye konuştu. Uluslararasõ Nehirler Ağõ ak- tivistlerinden Peter Bosshard, polisin arkadaşlarõna yönelik tutumunu kõnayarak Dünya Su Konseyi’nin bu konuda tavõr al- masõnõ, Türk Hükümeti’ne sõ- nõrdõşõ uygulamasõnõn kabul edilemez olduğunu bildirmesi- ni istedi. Uluslararasõ Nehirler Ağõ’nõn aktivistlerinden Dorothea He- arlin, forumun açõlõşõnda ya- şananlarõn Dünya Su Konse- yi’nin maskesini düşürdüğünü vurguladõ. İstanbul Milletve- kili Ufuk Uras da TBMM Baş- kanõ Köksal Toptan’õn Dol- mabahçe Sarayõ’nda forumun katõlõmcõlarõna vereceği resep- siyonu protesto edip katõlma- yacağõnõ söyledi. Uras, sõnõrdõ- şõ edilen aktivistlerden yaşa- dõklarõ vandalizm nedeniyle özür diledi. 2 aktivist bõraktõklarõ mektupta, “Bizi engellemeleri, barajlarõ inşa edenlerin binlerce sesi boğmasõnõn sadece bir sembolüdür” dediler. “Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu” üyesi bir grup dün akşam saatlerinde Taksim Meydanı’nda bir araya gelerek, önceki gün Süt- lüce’deki gösterilerde polisin göstericilere yö- nelik tutumunu protesto etti. Burada grup adı- na basın açıklamasını okuyan Prof. Dr. Beyza Üstün, önceki gün Sütlüce’de 5. Dünya Su For- mu’na karşı demokratik tepkilerini kullanmak istediklerini ifade ederek, “Bize karşı panzer- lerinizle, coplarınızla, biber gazlarınızla ve hatta plastik mermilerinizle müdahale ederek demokratik haklarımızı kulllanmamıza mü- dahale edebilirsiniz. Ancak bizler suyun tica- rileşmesine hayır platformu olarak, suyumu- zu, toprağımızı, geleceğimizi satmaya çalışan- lara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. Bu arada 5. Dünya Su Forumu’nu pro- testo ederken gözaltına alınan 26 gösterici dün Beyoğlu Adliyesi’nde ifade verdikten son- ra serbest bırakıldı. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) ‘Suyumuzu satanlarla mücadelemiz sürecek’ Çağrı metni G8’e sunulacak İstanbul Haber Servisi - 5. Dünya Su Forumu’nun önceki akşam Çõ- rağan Sarayõ’nda düzenlenen Başkanlar Zirvesi’nde kabul edilen “Çağ- rı Metni”, forumun son günü kabul edilmesi beklenen Bakanlar Bildi- risi ve İstanbul Su Mutabakatõ’nõn G8 zirvesine sunulacak. Zirvede kabul edilen Çağrõ Metni’nde uluslararasõ işbirliği yapõlmasõ öngörülen alanlar özetle şöyle: “Küresel ekonomik ve finansal krizin, göç, nüfus artışı, iklim değişikliklerinin neden olduğu sağlıklı suya ulaşım sorunu ve suyun yönetim konularında bölgesel ve uluslararası işbirliği geliştirilmelidir. Tüm devletlerin, çeşiti kademelerde hızla su krizinin önüne geçilmesi için gerekli önlemleri alınması sağlan- malıdır.” Pilot Üsteğmen Türkmen şehit Eğitim uçuşu yapan askeri uçak düştü KONYA / DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Konya’nõn Altõnekin ilçesinde askeri F-4 uçağõ- nõn eğitim uçuşu sõrasõnda düşmesi sonucu Pilot Üsteğmen Murat Türkmen şehit oldu, Pilot Yüzbaşõ Uğur Aydın (36) yaralandõ. Askeri F-4 tipi uçak eğitim uçuşu sõrasõnda Konya’nõn Altõnekin ilçesine bağlõ Ayõşõğõ köyü yakõnlarõnda düştü. Kazadan fõrlatma düğmesini kullana- rak yaralõ olarak kurtulan Aydõn, Türkmen’in cesedi- nin yanõnda ağlar- ken köylüler tara- fõndan sakinleştiril- meye çalõşõldõ. Görgü tanõklarõ, iki uçağõn ma- nevra yaparken birisinin dalõş yaptõğõ sõrada ani- den yere çakõldõğõnõ belirtti. Uçak düşmeden bir pilotun son anda atladõğõ görüldüğü kaydedildi. Eğitimde roket patladı: 4 asker yaralı Diyarbakõr’õn Silvan İlçe Jandarma Alay Ko- mutanlõğõ’nda ise yapõlan eğitim sõrasõnda bir ro- ket kaza sonucu patladõ. Patlamada bir yüzbaşõ, bir astsubay ve iki er yaralandõ. Yaralõlar Diyar- bakõr Askeri Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ. Bir askerin durumunun ağõr olduğu öğrenildi. Aydın yaralı kurtuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle