23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CİRO DA GERİLEDİ Şirketler kapıya kilidi vurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açõkladõğõ, kurulan kapa- nan şirket ve kooperatifler ile ticaret unvanlõ işyerlerine ilişkin şubat ayõ istatistiklerine göre, kurulan şirket ve kooperatif sayõsõ yüzde 30.8 azalõr- ken, kapanan şirket ve kooperatif sa- yõsõ da yüzde 5.6 azalarak 834’ten 787’ye geriledi. TÜİK’e göre, kurulan ticaret unvanlõ işyeri sayõsõ da şubatta geçen yõlõn ay- nõ ayõna göre yüzde 14.2 azaldõ. Bu- na karşõn kapanan ticaret unvanlõ iş- yerleri sayõsõ ise yüzde 45.1 azalarak 4 bin 516’dan 2 bin 479’a geriledi. Kurulan şirket ve kooperatif sayõsõ ocak-şubat döneminde geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 33 azala- rak 10 bin 901’den 7 bin 312’ye düş- tü. TÜİK’in Ocak Ayõ Sanayi Ciro Si- pariş Endeksleri sonuçlarõna göre de Sanayi Ciro Endeksi, 2009 yõlõ Ocak ayõnda bir önceki yõlõn aynõ ayõna gö- re yüzde 11.5 azalarak 121.1 oldu. Kart borçlusu işten çıkarılıyor Ekonomi Servisi- Tüketiciler Bir- liği Genel Başkanõ Nazım Kaya, kre- di kartõ borçlarõndan dolayõ haciz ya- zõsõ gönderilen işçilerin, işveren ta- rafõndan tazminatsõz işten çõkarõl- maya başlandõğõnõ ileri sürdü. Kaya şöyle konuştu: “Tüketiciler Birliğini arayan birçok kişi, bu şi- kayetini dile getiriyor. Haklarını na- sıl arayabileceğini, nereye dava aç- ması gerektiğini, en azından taz- minatını ne şekilde alabileceğini soruyor. İşverenler, kredi kartı borcu yüzünden gelen haciz ya- zısını gerekçe gösteriyor.” Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanõ Ali Çetin de “Aile fertleri ile birlikte düşünüldü- ğünde 30-40 milyon kişi bankala- ra bireysel kredi veya kredi kartı borçlusudur” dedi. Son 38 yõlda göreve gelen 30 hükümetin yüzde 7’lerde sabitlediği işsizliği, AKP tek başõna yüzde 13.6’ya taşõdõ NECDET ÇALIŞKAN Köyden kente göçün başladõ- ğõ 1960’lõ yõllarõn ortasõyla bir- likte yüzde 6’nõn üzerine oturan işsizlik oranõ, 40 yõl boyunca yüzde 9’un üzerine çõkmadõ. Askeri darbeler, koalisyon kriz- leri, devalüasyonlarla geçen bu süreçte oran yine de tek ha- nede kalmayõ başarabildi. An- cak Türkiye Cumhuriyeti’nin 86 yõllõk tarihinde göreve gelen 60 hükümetin yapamadõğõnõ AKP yaptõ. 2002’nin kasõm ayõnda 58. Hükümet’i kurarak ikti- dara geldiğinde yüzde 9.6 olan işsizlik oranõ Ab- dullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’õn hükümetin başõnda olduğu AKP’nin 6 yõllõk döneminde yaşanan küresel krizin de etkisiyle 4 puan artõşla yüze 13.6’ya fõrladõ. 86 yõllõk süreçte işsizlik oranõnõn en fazla arttõğõ dönem AKP ile yaşanõrken, 1965 ile 1971 arasõnda başbakan olan Sü- leyman Demirel döneminde oran yüzde 3.6’den yüzde 6.6’ya çõkarak, AKP’nin ar- dõndan işsizliğin en çok arttõğõ ikinci dönem oldu. 2000 ve 2001 krizlerini başbakanlõk kol- tuğunda yaşayan Bülent Ecevit, yüzde 7.7’den aldõğõ oranõ yüzde 10.3’e, 6 yõl başbakanlõk yapan Turgut Özal yüzde 7.7’den yüzde 8.6’ya taşõdõ. 1960 öncesi tahminlerde dikkate alõndõ- ğõnda 86 yõllõk cumhuriyet döneminde işsizlik oranõnõn düştüğü sadece 4 dönem yaşandõ. Oran, İsmet İnönü’nün 1925 ile 1935 dö- neminde yüzde 5.3’ten yüzde 3.3’e, Bülent Ulusu’nun 1980-1983 döneminde yüzde 8.1’den yüzde 6.9’a, Yıldırım Akbulut’un 1989-191 döneminde yüzde 8.6’dan yüzde 8.2’ye geriledi. 1994 krizinin yaşandõğõ Tansu Çiller zamanõnda ise işsizlik oranõ yüzde 8.9’dan yüzde 7.6’ya düştü. En düşüğü Menderes’te Kõr nüfusunun kent nüfusundan fazla ol- duğu ve çalõşanlarõn büyük bir bölümünün tarõm sektöründe istihdam edildiği 1925- 1970 arasõnda en düşük işsizlik oranõ yüzde 1.5 ile Adnan Menderes’in baş- bakan olduğu 19. Hükümet döneminde gö- rüldü. Bu oran 86 yõllõk Türkiye tarihinin de gel- miş geçmiş en düşük oranõ oldu. 1929 Bunalõmõ ve ardõndan gelen 10 yõl- da işsizlik oranõ en yüksek yüzde 3.9’a çõk- tõ. 2. Dünya Savaşõ yõllarõnda ise yüzde 3.1’i geçmedi. Çalışan sayısı 411 bin düştü MURAT KIŞLALI ANKARA - AKP iktidarõnda Türkiye’nin nüfusu 526 bin kişi, 15 yaş üzerindeki çalõşmaya hazõr nü- fusu ise 1 milyon 427 bin kişi ar- tarken, istihdam edilenlerin sayõsõ 411 bin kişi düştü. İşsiz sayõsõ ise 781 bin kişi arttõ. “İş aramayıp çalış- maya hazır olan” kişiler de eklen- diğinde, gerçek işsiz sayõsõndaki ar- tõş 2 milyon 133 bin kişi oldu. 2003 ile 2008 arasõndaki değişim şöyle: Nüfus: 15 ve daha yukarõ yaşta- ki nüfus ise 48 milyon 912 bin ki- şiden 50 milyon 339 bin kişiye çõktõ. Nüfus 536 bin artarken, çalõ- şabilecek yaştakilerin sayõsõ 1 mil- yon 427 bin kişi arttõ. İşgücü: İşgücüne girenlerin sayõsõ da 23 milyon 640 bin kişiden 369 bin kişi artarak 24 milyon 9 bin ki- şiye yükseldi. İstihdam: Çalõşanlarõn sayõsõ 21 milyon 147 bin kişiden 411 bin ki- şi azalarak 20 milyon 736 bin kişi- ye düştü. İşsizlik: İşsizlerin sayõsõ ise 2 milyon 493 bin kişiden 781 bin ki- şi artarak 3 milyon 274 bin kişiye ulaştõ. Bu dönemde işsizlik rakamõ da yüzde 10.5’ten yüzde 13.6’ya çõktõ. Çalışmaya hazır olanlar: “İş aramayıp çalışmaya hazır olan” kişilerin sayõsõ 946 bin kişiden 2.5’e katlanarak 2.3 milyon kişiye çõktõ. Gerçek işsizler: Gerçek işsiz ra- kamõ da 3 milyon 439 bin kişiden 5 milyon 572 bin kişiye çõktõ. Ger- çek işsizlik oranõ ise yüzde 14’ten yüzde 21.2’ye yükseldi. ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Her insanı bilfiil ilgilendiren, ilgilendirmesi gereken bir sorun “SU”. En temel yaşam haklarından biri. Ama doğa ile ilgili her şeyde olduğu gibi, su da insanoğlunun har vurup harman savurduğu, yanlış politikalar, bilinçsiz kullanım yüzünden kirletip tü- kenme noktasına getirdiği bir kaynak. Bunlara bir de yi- ne “insan eli ile” yeryüzü sofrasına armağan edilen küresel ısınma sonucu ya- şanan ve yaşanacak olan kuraklıklar da eklendi mi SU acil sözüm stratejilerinin ge- liştirilmesi gereken bir plat- form olup çıkıyor. Kirlenen ve tükenen su kaynaklarının et- kin kullanımı için ortak bir bi- linç yaratmak ve küresel iş- birliği sağlamak amacıyla 3 yılda bir düzenlenen Dünya Su Forumu’nun 5.’si bildi- ğiniz gibi bu yıl İstanbul’da. Katılımcıları ise daha çok hükümetler, özel şirketler ve onların kurdukları çevre ör- gütleri. Ancak foruma “su- yu fazlasıyla ticarileştirdiği” gerekçesiyle karşı çıkan bir alternatif forum daha var. Dünyadan ve Türkiye’den 34 sivil toplum kuruluşunun birlikte düzenlediği bu forum ise “Başka bir su yönetimi mümkün” diye sesleniyor. Aralarında meslek odaları, sendikalar, akademisyenler, su, çevre ve insan hakları ör- gütlerinin de bulunduğu bu platformun sloganı ise “Su hayattır, satılamaz”. Peki, paylaşılamayan ne? Eğer konu Dünya Su Kon- seyi’nin başında bulunan ve aynı zamanda dünyanın en büyük su şirketinin CEO’su olan Loic Fauchon’un de- diği gibi “Su sorunu milyar- larca insanı ilgilendiriyor. Bu sorunu halletmek siyasi, eko- nomik, kültürel ya da sosyal bir sorumluluk olmasının öte- sinde insani bir görevdir” cümlesi kadar somut ise o zaman neden çözüm ortak- ları arasına “Başka bir su yönetimi mümkün” diyenler alınmıyor? “Su ülkesi” Türkiye’nin su ile ilgili rakamları ise çok ürpertici. Doğal Hayatı Ko- ruma Derneği (WWF) Türki- ye’nin verilerine göre bu memlekette son 40 yıl için- de 3 tane Van Gölü büyük- lüğüne denk gelen sulak alan kaybedilmiş. Ülkenin su potansiyeli 110 milyar metreküp, bunun sadece yüzde 16’sı içme ve kullan- ma amaçlı, büyük bölümü, yüzde 72’si tarım için kulla- nılıyor, tabii yüzde 12 de sanayiye gidiyor. Paylaşılamayan Kaynak: SU B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK İşsizsin sen işsiz kal (!) 1970’lerle birlikte yüzde 6 ile yüzde 9 arasõnda sabitlenen işsizlik, son 30 hükümetin en büyük derdi oldu. 2002’ye kadar tek hanede kalan oran AKP döneminde yüzde 13.6 ile Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi rekorunu kõrdõ. (1988- 2008 veri- leri TÜ- İK’ten, 1970- 1988 veri- leri Hazi- ne yõllõk- larõ ve Devlet Planlama Teşkila- tõ’nõn iş- gücü ista- tistiklerin- den, 1970 öncesi ve- riler ise Uluslar- arasõ Ça- lõşma Ör- gütü’nün yayõmla- rõndan derlen- miştir.) TÜKETİCİLER TEPKİLİ IBM dünyanın önde gelen teknoloji şir- ketlerinden biri. Geleceğin dünyasına yön verecek gelişmeleri tartışmak üzere ger- çekleştirdiği beyin fırtınası sonucunda or- taya çıkan raporda (Global Innovation Outlouk) su konusuna da geniş yer verilmiş. Önceki akşam IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek ve IBM Keşif ve İnovasyon Programları Direktörü Kristopher J. Lich- ter’in düzenlediği sohbet toplantısında hem bu rapor hem de IBM’in su sorunu- na çözüm için geliştirdiği bir yöntem tanı- tıldı. Buna göre IBM’in yeni keşfi dünyada giderek artan içilebilir su kıtlığına çözüm ola- bilecek yeni bir zar teknolojisi. “Tuzu ve su- da bulunabilecek arsenik benzeri ölümcül toksinleri hızla filtreleyen bu zar hafif bazik koşullara maruz kaldığında önemli bir de- ğişim geçiriyor ve büyük ölçüde hidrofil ha- le geliyor” diyen Lichter, bu teknolojinin Sin- gapur’da başarı ile uygulandığını belirtiyor. “Şimdiye kadar suyu nasıl yöneteceğimizi bilmeden yaşayabildik, ancak gelecekte bu lüksümüz olmayacak” anlayışından yola çı- kılarak hazırlanan raporda yer alan ilginç ve- rilerden bazıları şöyle:  Dünyada tarım sektöründe yılda kul- lanılan 2.500 trilyon litre suyun yaklaşık yüz- de 60’ı boşa harcanıyor. Belediyeler, limitli su kaynaklarının yüzde 15’ini su borula- rındaki sızıntılarla kaybediyorlar.  Sudan enerji üretiyor, su yoluyla insan ve eşya taşıyor, ekin yetiştiriyor, suyu ilaç hazırlamak, mal üretmek için kullanıyoruz. Aslında her ürün alınıp satıldığında bir sa- nal su alışverişi gerçekleşiyor. Örneğin 1 ki- lo patates üretilmesi için 246 litre, 1 kot pan- tolon için 10 bin 855 litre, 1 otomobil üret- mek için ise 378 bin 500 litre su gerekiyor.  Günümüzde her 5 kişiden biri güvenli içme suyuna erişemiyor.  İsrailli çiftçiler, 1964 yılında teknolo- jik tarım yöntemleri aracılığıyla suyu etkili yönetmeye başladı. Bugün 3 kat daha faz- la nüfusu besledikleri ve 9 kat fazla ürün ürettikleri halde su tüketimleri sadece yüz- de 3 oranında arttı. Su zengini ülke de tahmin edebileceği- niz gibi Kanada; 92 bin metreküp, yani 9 kez daha fazlası asgari ortalamanın. Türki- ye’nin rakamları çok ürpertici. Son 40 yıl içinde 3 tane Van Gölü büyüklüğüne denk gelen sulak alan kaybedilmiş bu memle- kette. Ülkenin su potansiyeli 110 milyar metreküp, bunun sadece yüzde 16’sı içme ve kullanma amaçlı, büyük bölümü, yüzde 72’si tarım için kullanılıyor, tabii yüzde 12 de sanayiye gidiyor. Su sorununa IBM’den çözüm CMYB C M Y B 18 MART 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle