25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 20 ŞUBAT 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kanlı Eylemler... Malatya Zirve Yayınevi katliamı nisan ayında iki yılını dolduracak... Peki iki yıl sonra görülen davada neler oldu? Kanlı eylemden sonra bildiklerini anlatmak için savcılığa başvuran, ancak Malatya’ya getirilip sorgulanmadığı için susmayı yeğleyen Varol Bü- lent Aral, iki yıl sonra çarpıcı savlarda bulundu. Katliamın bir numaralı adı Emre Günaydın’ın açık- laması üzerine “azmettirici” olduğu gerekçesiyle tu- tuklanan Aral, sorgusunda bazı adlar verdi. Milliyet’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre şöyle dedi sorgusunda: “....Örgüt yöneticiliğinden suçlanmaktayım. Oy- sa yasaya göre örgütün oluşabilmesi için hiye- rarşik yapı lazım. Ben bu hiyerarşik yapıya dahil de- ğilim. Emre Günaydın tüm suçu üzerime yıkmaya çalışıyor. Adımı vererek, kendisine, başkalarının söz verdiği çıkarların peşine düşmüş görüntüsü veriyor. Sözünü ettiği Hacı adlı kişi, kendisi hastanede yatarken gözetim altında tutan jandarma görev- lisi Hacı Üstün olabilir. Birileri anladığım kadarıyla kendisine dört çek sö- zü vermiş. Kendisi adımı kullanarak bu kişilere me- saj gönderiyor.” Katliamın kilit adı Varol Bülent Aral, JİTEM’i işa- ret ediyor, Malatya’da “Türkmenevi” ve “Türk- meneli” derneklerinin kanlı eyleme destek ver- diğini iddia ediyor. Aral, bir ara yerel gazetelerde çalışmış... Adı- yaman’da bir tarikatın “öğrenci evleri”nde kal- mış... Büyük olasılıkla asker-sivil istihbarat bi- rimlerinde bir dönem “eleman” olarak kullanılmış. Son günlerde Türkiye’nin değişik yörelerinde kilolarca patlayıcılar, silahlar ve mermiler bu- lundu. Kim gömdü bunları toprak altına? Yasin Hayal’in, Trabzon İl Jandarma Komu- tanlığı’nın “elemanı” olarak çalıştığını eniştesi Coş- kun İğci açıklamıştı. İğci, Hrant Dink cinayetinden aylar önce jan- darmaya Yasin Hayal ve Ogün Samast’ın Hrant Dink’i öldüreceğini bildirmişti... Peki Jandarma ne yaptı? Komutan Albay Ali Öz bu bilgiyi “sümen altı- na” koydu... Hrant Dink altı ay sonra Ogün Samast tarafın- dan öldürüldü? Hrant Dink’in öldürüleceğini hem jandarma hem de polis biliyordu! Eğer Dink, koruma altına alınsaydı bugün ya- şıyor olacaktı. Albay Öz ve beş asker şimdi “görevi ihmal” su- çundan yargılanıyor. Gazetelerde Albay Öz’ün yar- gılandığı haberlerini okuyunca, yıllar önce yazdı- ğım “Ulucanlar Cezaevi Katliamı”nı anımsadım ister istemez. 26 Eylül 1999’da gerçekleştirilen katliamda duy- muştum Ali Öz’ün adını. Katliamda on tutuklu yaşamını yitirmişti... Olay yaklaşık on yıldır yargıdaydı ve bugüne dek bir so- nuç çıkmamıştı. Yazılarımda sık sık faili meçhul cinayetlere, kat- liamlara değiniyorum... Bu yüzden de 1994 yılında DYP’li Sadık Avun- dukluoğlu başkanlığında hazırlanan “TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Ko- misyonu”nun raporuna göz atıyorum. Bu rapor TBMM Genel Kurulu’na neden geti- rilip tartışılmadı? Eğer tartışılsaydı bazı gerçekler ortaya çıkaca- cak, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğ- lu, Hrant Dink, Rahip Santora bugün yaşıyor ola- caklardı... Uğur Mumcu cinayetinde, tüm kanıtlar ortadan kaldırıldıktan sonra “tetikçilerin peşine” düşül- dü.... TBMM Uğur Mumcu Komisyonu’na bilgi akı- şı, istihbarat birimlerince durduruldu! Cinaye- tin ardından ortaya çıkan tanıklar “yalancı” diye nitelenip susturuldu! Bunlar yetmedi, Uğur Mumcu adı verilen cad- delerin, parkların adları “Milli Görüş”ün beledi- ye başkanlarınca değiştirilip “intikam” alındı. Namus sözü verenler tüm bu olup bitenlere seyirci kaldı! Hrant Dink cinayetinden nasıl bir sonuç çıka- cak? Tetikçi hapiste, eleman hapiste! Albay Öz ve beş asker görevi ihmalden 6 ay- 2 yıl arası hapis cezasıyla yargılanıyor. Cinayetin işleneceği önceden biliniyor.. ama ön- lem alınmıyor. Alın size hukuk! Türkiye’de evrensel hukuk gerçekten işliyor mu? Toplum olarak biz bunları hak ediyor muyuz? Karar sizin! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Oğul Erbakan’dan Erdoğan’a eleştiri Haber Merkezi - SP Genel İdare Kurulu Üyesi ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’õn oğlu Fatih Erbakan, parti seçmenin yok olma ve var olma seçimi olduğunu belirterek “Partinin amblemine, rengine, albenisine, genel başkanõnõn külhanbeyliğine, afrasõna tafrasõna bakarak seçilmeyeceğini anlatmamõz lazõm” dedi. Zonguldak’taki belediye başkan adaylarõnõn tanõtõm toplantõsõna katõlan Fatih Erbakan, “Parti seçerken ilmi kriterlere, projelere ve bugüne kadar ne yaptõğõna bakõlmalõ” dedi. ‘İmamlar AKP için çalışıyor’ Haber Merkezi - CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, imamlarõn AKP’nin seçim çalõşmalarõna aktif olarak katõldõklarõnõ ileri sürdü. Kulkuloğlu, Devlet Bakanõ Mustafa Sait Yazõcõoğlu’nun yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde, “Talas İlçesi Merkez Cami İmamõ Yusuf Bõyõklõ ile Yõldõztepe Cami imamõ Durdu Nurel’in cuma hutbesinde, AKP adaylarõnõn beldeyi ziyaret ettiğini ve toplantõ yapacaklarõnõ cemaate duyurmalarõ medyada yer aldõ. Kamu görevlisi bir imamõn partinizin siyasi çalõşmalarõna katõlõyor olmasõnõ etik buluyor musunuz? Yasal işlem yapmayõ düşünüyor musunuz” diye sordu. Kamhi’den İsrail ziyareti TEL AVİV (AA) - Türkiye’nin önde gelen işadamlarõndan Musevi asõllõ Jak Kamhi’nin İsrail’i ziyaret ettiği öğrenildi. Kamhi’nin, İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres tarafõndan kabul edildiği, ayrõca Dõşişleri Bakanõ ve Kadima lideri Tzipi Livni ile görüştüğü bildirildi. İsrail’de yayõmlanan Yedioth Ahranot gazetesinin internet sitesinde yer alan haberde, Livni’nin “Türkiye hakkõnda söylenmemesi gereken sözler söylenmiştir. Türkiye ile İsrail arasõndaki ilişkiler stratejiktir ve bu ilişkileri eski düzeyine getirmemiz önemlidir” ifadelerine de yer verildi. Unakıtan by-pass ameliyatı oldu NEW YORK(AA) - Maliye Bakanõ Kemal Unakõtan, ABD’nin Cleveland kentinde by- pass ameliyatõ oldu. Bakan Unakõtan’a refakat eden oğlu Abdullah Unakõtan, “ameliyatõn yüzde yüz oranõnda başarõlõ geçtiğini” belirtti. 10 bin yeni polis alınacak MUĞLA (Cumhuriyet) - 7. Seçim Güvenliği Toplantõsõ için Muğla’ya gelen İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, artõk üniversite mezunu olmayanõn polis olamayacağõnõ, bu yõl içerisinde 10 bin yeni polis alõnacağõnõ duyurdu. İzmir’den Muğla’ya gelen Bakan Atalay, “2 ay içerisinde MOBESE izleme sistemi olmayan il kalmayacak” dedi. Baykal, Doğan Grubu’na vergi cezasõnõn ‘muhalefeti engellemek’ mantõğõnõ aştõğõnõ söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, “Genel Sek- reter Yardımcısı Mehmet Se- vigen’le ilgili ithamların ka- nıtlanmadığını, ancak bir ka- naat oluşturulduğunu” vur- guladõ. Doğan Grubu’na vergi cezasõnõn yanlõzca muhalefete baskõ mantõğõyla açõklanama- yacağõnõ söyleyen Baykal, “Olay doğrudan bir rejim sorunudur” dedi. Baykal, dün NTV’de sorula- rõ yanõtladõ. Mehmet Sevigen’i hedef alan yayõnlarla belli bir izlenim oluşturulduğunu, bir kanaatin şekillendirildiğini ve sonra da “istifa” diye bir bek- leyişin ortaya konduğunu vur- gulayan Baykal, şu görüşleri di- le getirdi: “Şaban Dişli olayı gibi algılanması haklı ve doğ- ru değil. Dişli olayında imza- lanmış bir protokol var, bel- li bir miktarın ödeneceği ta- ahhüdü var, ne karşılığı ol- duğu yazılı. İmar planında değişiklik ve kredi bulma ta- ahhüdü var. Burada imar planı değişikliğine yönelik bir sorumluluk söz konusu mu? İddia dahi yok. Bir siyasi nüfuz kullanıldığına ilişkin hiçbir iddia, belge yoktur. İmar durumu netleşmiş olan bir arsada alım satım konu- sunda tamamen özel hukuk içerisinde kurulmuş bir ilişki söz konusu. Parayı bulama- dığı için böyle bir ticari ilişki kurulmuyor. Ticari ilişki kur- maya açık durduğu anlaşıl- mıştır. Bu, benim anlayışıma göre de uygun değildir. Siya- silerin tamamen meşru, hak- lı, devletle ilişkisi olmayan ticari ilişkilere girmesinin de doğru olmadığı düşüncesin- deyim. Ama bunun bir büyük yolsuzluğun parçası gibi tak- dim edilmesi mümkün de- ğildir. Teklif edilmiş bir im- kân vardır, buna ilgi göste- rilmiştir, ama gereğini yerine getirmemiştir. Kimse linç yapmaya kalkmamalı. ” Baykal, “Bir parti yöneti- cisinin yapması uygun olma- yan bir ilişki içine girmiş ol- duğu görülmüştür. Suç de- ğildir ama uygun değildir, sorumluluğunu üstlen deme- yi anlamak mümkündür. Ama o ayrımı yapmadan üzerine yürümek doğru değil. Kişisel ölçü ve parti yararı ile karar verilmeli. Ama önce bir lincin önüne geçmek la- zım. Kitlesel kampanyaları kendimizi teslim etmemeliyiz. Ne kimseye haksızlık yap- mak istiyorum ne de dürüst- lük konusunda partimin sağ- lam çizgisinden taviz vermek istiyorum” dedi. Baykal, “Ne yapacaksınız” sorusuna “Belgeyi gördüğüm zaman ne yapacağımı görür- sünüz. Ticari ilişki bana gö- re uygun değil, parada pulda gözün olmayacak, ilgilenme- yeceksin kardeşim. Daha faz- la girme, karışma, niye ilgi- lendin sana teklif edilenle... Ama önce kamuoyunun linç yapmaktan uzak durmasını istiyorum. Durum sükûnetle ortaya çıksın” yanõtõnõ verdi. Baykal, Doğan Grubu’na vergi cezasõyla ilgili soruya da “Bu olay bir şirketle denetim elemanları arasındaki bir so- run gibi anlaşılamaz. Bu ola- yın iktidarın kızdığı bir med- ya grubuna karşı onların burnunu sürtmek, onlara haddini bildirmek, onları mu- halefet yapamaz hale getir- mek için bir baskı olarak ni- telemek de yetmez. Olay doğ- rudan bir rejim sorunudur ” yanõtõnõ verdi. Baykal, “Bu ko- nu bir vergi ihtilafı olarak bi- le anlaşılmıyor, bir vergi ka- çakçılığı iddiasıyla ortaya ko- nuluyor. Ciddi bir şirket, uluslararası ilişkileri var, bü- tün dikkatler üzerinde, bu kadar temel bir yanlışı bile- rek yapıyor olması düşünü- lemez. İktidar artık fren ta- nımaz bir anlayış içindedir” görüşünü dile getirdi. Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn “Meydanlara çıkmı- yor. Sıvas’ın doğusuna gide- mez” sözlerine de tepki göste- ren Baykal, “Başbakan’a ne? Kendisi Diyarbakır’a nasıl gidiyor görüyoruz. Emniyet güçleri ayakta, sokaklar bo- şaltılmış, kepenkler indiril- miş” dedi. Baykal, Deniz Feneri dava dosyasõ tartõşmalarõyla ilgili olarak da “Bu dosya konusu- nun Türkiye’de bu kadar önemli hale gelmesini yadır- gadım. Yolsuzluk yapanlar, aldatılanlar, fitresi, zekâtı toplananlar, kuryeler hepsi Türk vatandaşı. O paralar Türkiye’de şirkete dönüş- müş, televizyon kanallarına dönüşmüş. Dosya bekliyo- ruz, denmesi kadar şaşıla- cak bir durum düşünemiyo- rum. Bu işleri yapanları Baş- bakan tanıyor mu? Evet, da- va arkadaşları, siyasetleri or- tak, kurulan televizyon AKP’yi destekliyor” dedi. Mehmet Sevigen hakkõndaki iddialarõn Şaban Dişli olayõna benzetilmesinin doğru olmadõğõnõ belirten Baykal, ‘‘Bir siyasi nüfuz kullanõldõğõna ilişkin hiçbir iddia, belge yoktur. Siyasilerin tamamen meşru, haklõ, devletle ilişkisi olmayan ticari ilişkilere girmesinin de doğru olmadõğõ düşüncesindeyim’’ dedi. Baykal iktidarõn Doğan Grubu’na yönelik tavrõnõ da “İktidar artõk fren tanõmaz bir anlayõş içindedir” sözleriyle değerlendirdi. ALİ TOPUZ-YAŞAR AĞYÜZ Sevigen’e ‘istifa et’ çağrıları CHP milletvekilleri Topuz ve Ağyüz, Mehmet Sevigen’i istifaya çağõrdõ. Ali Topuz parti yönetimini göreve çağõrõrken “Sevigen istifa ettirilmelidir, bu da yetmez, partiden uzaklaştõrõlmalõdõr. Partimize sürülen leke mutlaka temizlenmelidir” dedi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP’deki muhalif ka- nadõn önde gelen isim- lerinden İstanbul Mil- letvekili Ali Topuz, dün parlamentoda düzenle- diği basõn toplantõsõnda CHP Genel Sekreter Yardõmcõsõ Mehmet Sevigen ile igili olarak ortaya çõkan 1 milyon 120 bin dolarlõk kâr pa- yõ sözleşmesi savõnõn CHP adõna “çok bü- yük talihsizlik” oldu- ğunu söyledi. Topuz, “Bu olay komplodur, senaryo- dur denilerek geçişti- rilemez. Olay yalan- lanmamıştır. Saptır- ma gayretlerine ve beyhude çırpınışlara rağmen, Sevigen tara- fından iddialar kabul edilmiş durumdadır. Bu olay CHP için te- davi edilmesi ve gide- rilmesi oldukça zor ve derin yaralar açmış- tır” dedi. “Her seçim döneminde ve aday- ların genel merkezden belirlenmesi sırasın- da, Sevigen’le ilgili ola- rak benzer söylentile- rin ortaya çıktığının herkes tarafından bi- lindiğini” söyleyen To- puz şöyle devam etti: “Her defasında iddia- ların iftira olduğu, so- mut delil bulunmadığı gerekçelerine sığınıla- rak iddialar dikkate alınmamış ve göz ardı edilmiştir.” Topuz, “Partimize sürülen leke mutlaka temizlenmelidir. Par- timizi lekeleyenler hi- maye edilmemelidir. Partimizin genel se- kreteri sayõn Önder Sav, yardımcısı ile ilgili ne düşündüğünü cesaret- le açıklamalıdır. Genel başkanımız bu olaya el koyarak gereğini yap- malıdır. Sevigen istifa ettirilmelidir, bu da yetmez partiden uzak- laştırılmalıdır” dedi. CHP Gaziantep Mil- letvekili Yaşar Ağyüz de Sevigen’i istifaya çağõrdõ. Ağyüz, “Bu seçim ortamında si- yasetçi, yanlış yap- mamak zorundadır. Etik olmayan davra- nış içinde bulunan milletvekilleri de bu sorumluluğu taşıya- rak gereğini kendile- ri yapmalıdır. İstifa- yı, bugüne kadar geç kalmış olarak görü- yorum” dedi. Göknel’den temiz siyaset öğüdü İSKİ yolsuzluğu davasõ mahkûmu Ergun Göknel, Kemal Kõlõçdaroğlu’na “Ekibinize dikkat edin, Sevigen’in istifasõnõ sağlamalõsõnõz” uyarõsõ yaptõ İstanbul Haber Servisi - İSKİ Genel Müdürü iken rüşvet, irtikap ve kaynağõ be- lirsiz servet artõşõ suçlamasõyla yargõlanõp mahkûm olan Ergun Göknel, CHP’nin İs- tanbul Büyükşehir Belediye başkan adayõ Ke- mal Kılıçdaroğlu’na temiz siyaset ve yol- suzluklar konusunda tavsiyelerde bulundu. 1986’dan beri düzenlenen Pera Palas Top- lantõlarõ’nõn bu ayki konuğu Kõlõçdaroğ- lu’ydu. Toplantõya genel sekreter adayõ Prof. Alper Ünlü ile birlikte katõlan Kõlõçdaroğlu, İstanbul’la ilgili projelerini anlattõ, sorularõ ya- nõtladõ. Kõlõçdaroğlu’na soru yöneltenlerden biri de Ergun Göknel oldu. Göknel’in, yol- suzluk ve temiz siyasetle ilgili sorusu salon- da gülüşmelere neden oldu. Göknel, sorusu- na Kõlõçdaroğlu’na bu konuda tavsiyelerde bu- lunarak başladõ. Temiz siyasetin yapõlabilmesi ve kamuoyunda güven sağlanabilmesi için kadrosunu yolsuzluklara bulaşmamõş kişi- lerden seçmesi gerektiğini belirten Göknel, şunlarõ söyledi: “Sayın Kılıçdaroğlu, ben Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi damdan düşmüş bir adam olarak konuşuyorum. Kadrolaşma çok önemli. Kamuoyunda güven telkin eden, yolsuzluklara bulaş- mamış bir kadro kurmak zorundasınız. Malumunuz, CHP’nin belediye meclis üyeleri konusunda çok söylentiler var. Şimdi bir de Sevigen olayı çıktı. Size tav- siyem ne yapın edin Mehmet Sevigen’i is- tifaya zorlayın. Aksi halde siz de zor du- rumda kalırsınız.” ÇEKİLMESİNİN GÖKÇEK’İN OYLARINI ETKİLEYİP ETKİLEMEYECEĞİ TARTIŞILIYOR AKP’de Altınok endişesi büyüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Turgut Altı- nok’un Keçiören Belediye Başkanlõğõ’ndan çekilmesi- nin, yõllardõr kavgalõ olduğu Ankara Anakent Belediye Başkan adayõ Melih Gökçek’in yerel seçimdeki oyunu nasõl etkileyeceği AKP’de endişe yarattõ. Parti kulislerinde, Altõnok’un yerine aday gösterilen Mustafa Ak’õn Keçiören’i almada sõkõntõ yaşamayaca- ğõ dile getiriliyor. Altõnok’un seçim sürecinde Gökçek aleyhine çalõşacağõna kesin gözüyle bakõlõrken bu du- rumun Gökçek’in oylarõnõ etkileyebileceği kaydediliyor. Bu arada Başbakan Yardõmcõsõ Hayati Yazıcı, AKP’den adaylõktan çekildikten sonra bağõmsõz aday- lõk için YSK yolundan dönen Altõnok’la arasõnda geçen konuşmaya ilişkin sorularõ yanõtladõ. Yazõcõoğlu, Altõ- nok ile adaylõktan çekildiğini duyduktan sonra konuş- tuğunu belirterek şunlarõ anlattõ: “Konu nedir, diye sor- dum. Aday listelerinden kaynaklanan sorunlar ya- şadığını ifade etti. İkinci görüşmemde de ‘hem Tür- kiye’ye, hem partinin çõkarlarõna zarar verecek bir dav- ranõş içine girmeyeceğinizi bekliyorum’ dedim.”Turgut Altınok. ‘Medya değil, rejim sorunu’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle