Katalog

CMYB C M Y B 18 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Bu, Dünya Üçüncülüğü de Sizin Eseriniz Sayın Başbakan... Ekonomik krizin bütün dünyada tahribat yarattı- ğı gerçek. Başbakana göre, Türkiye o krizi en az za- rarla atlatmaktadır. O, bu durumu sade vatandaş- ların da anlaması için krizin bize teğet geçeceğini bir kez söyledi. Her sözünü, tüm ülkenin bir nas olarak kabul et- mesine inandığı için de, bu görüşünü ısrarla sür- dürüyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun önceki gün açık- ladığı işsizlik rakamlarına iktidarın kendisi de, “hınk” deyici medyası da gerekli önemi vermemeye özen gösteren bir politika izliyor. Tam yerel seçimler öncesinde, 7 yılda Türkiye’yi dünyanın her alanda en başarılı ülkeleri düzeyine yük- selttiğini, “kar, bora, fırtına dinlemeden” düzenledi- ği il mitinglerinde anlatan Erdoğan, anlatacağım bu “Dünya Üçüncülüğü”nden kendisine acaba ne pay çıkaracaktır? Çünkü DİSK, Türk-İş ve KESK’in feryatlarından son- ra, dün de Türkiye İşveren Sendikaları Konfede- rasyonu’nun yaptığı bir açıklama ile TÜİK’in verdi- ği işsizlik sayılarının, dünyanın 52 ülkesinde yansı- maları, olması gereken o ekonomik bunalımın tava- nını bir hayli aştığını kanıtlıyor. 52 ülkeli listedeki ilk üç Zira ünlü The Economist’in 14 Şubat tarihli sayı- sında da değinildiği gibi, “İşsizlikte Dünya Üçüncü- lüğü”nü göğüsleyen AKP yönetimindeki Türkiye’nin önünde ve arkasında sıralanan ülkelerin gelişmişlik durumu, öyle sanıldığı gibi çok parlak da değil. İşsizlikte Dünya 1.’inciliğinin yüzde 23.2 oranı ile Güney Amerika’nın elinde bulunduğunu görüyoruz. İkincilik kürsüsünde 14.4’lük bir skor ile İspanya yer almış. Türkiyeli işsizlerin arkasında “11.1” ile Belçika var. Daha sonra sırada Kolombiya, Polonya, İrlanda, Le- tonya, Çin, Mısır, Endenozya geliyor. Krizin merkezi diyebileceğimiz ABD, hemen önün- deki Rusya ile birlikte 7.7’lik bir yüzde ile 21. sırada bulunuyor. Her gün, ekonomik bunalımı öne sürerek protes- to mitinglerinin yapıldığını televizyonlardan izlediği- miz komşumuz Yunanistan’ı, işsizlikte geride bı- raktığımız için övünebiliriz. Zira Ege’nin öte yakasındaki komşumuz, 52 ülkenin yer aldığı bu skalada 25. sı- rada tutunarak tam ortalardan boy gösteriyor. 7 yıllık iktidarında sağladığı başarıları saymakla ye- tinmeyerek, eski dönemlerle kıyaslamalar yapan Başbakan, dünyanın işsizlikte üçüncü olan ülkesi ol- manın sade anlatımının dört ay öncesine göre 3 mil- yona ulaşmış olmasının sanayide kapanmak zorun- da kalan fabrikalar, imalathaneler, KOBİ’ler olduğu- nu elbette biliyordur. TİSK: Bir numara olmaya adayız Kapılarına kilit vurmak zorunda kalan şirketlerin ya tümü ile çıkarttığı; ya da sayılarını en aza indirmek zo- runda kaldığı işyerleri olduğunu da... Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, “Hız- la önlem alınmadığı takdirde Türkiye, dünyada bir numara olmaya adaydır” diye alarm zillerini çalıyor. Ama Başbakan, o, son günlerde çok severek kul- landığı argo deyim ile “sallamıyor.” Yerel seçimler ön- cesinde tam bir popülüst strateji izlemek işine geli- yor çünkü. Seçim yasaklarını hatırlatarak yürütme organını o yasaklara uymak için uyaran Yüksek Seçim Kurulu’na, adını vermeden, daha doğrusu kurnazca bir saptır- ma ile, o dağıtımların yasadışı olduğunu söyleyen ana muhalefet partisini adres göstererek, seçmenler için promosyon programını sürdüreceğini kürsüler- den haykırıyor. Yarın, öbür gün bu yasadışılık suçlarını kendisi ile birlikte işlemiş olan kamu görevlileri, adalet önünde hesap verirken Erdoğan kim bilir nerelerde olacak? O valileri, kaymakamları, öteki kamu görevlilerini kendi kaderleri ile baş başa bırakacak. DSP Genel Başkanı’nın açıklaması Cuma günkü yazımda, beş DSP’li milletvekili için adlarını vermeden “bölücü” suçlaması yaptığını söy- lediğim Sayın Zeki Sezer, o suçlamanın muhatabı- nın milletvekili arkadaşları değil; güç birliği önerile- rini geri çeviren CHP ve Baykal olduğunu söyledi. Sezer’in İstanbul konuşmasını bana o beş millet- vekilinden birisi anlatmıştı. Demek o arkadaşı da yan- lış anlamış ve yorumlamış. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Öz’e ‘görevi ihmal’ davasõTRABZON (Cumhuriyet) - Trab- zon 2. Ağõr Ceza Mahkemesi, Hrant Dink’in öldürüleceğini önceden bil- dikleri halde gereğini yapmamakla suçlanan Trabzon Jandarma Komu- tanõ Albay Ali Öz ve 5 askerin, 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde “görevi ihmal etmek” suçundan 6 aydan 2 yõla kadar hapis istemiyle yargõlan- masõna karar verdi. Trabzon 2. Sulh Ceza Mahke- mesi’nde yargõlanan Jandarma Baş- çavuş Okan Şimşek ve Jandarma Uzman Çavuş Veysel Şahin’in ifa- deleri doğrultusunda, dönemin İl Jandarma Komutanõ Albay Ali Öz, istihbarat şubesinde görevli asker- ler Yüzbaşõ Metin Yıldız, astsu- baylar Gazi Günay ve Hüseyin Yılmaz ile uzman çavuşlar Hacı Ömer Ünalır ve Önder Araz hak- kõnda da Dink suikastõnõ bildikleri halde gereğini yapmadõklarõ ge- rekçesiyle dava açõlmõştõ. 2. Sulh Ceza Hâkimi Şevki Ulu- çam, Trabzon İl İdare Kurulu tara- fõndan soruşturma izni verildikten sonra Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca haklarõnda dava dosyasõ hazõrlanan 6 askerle ilgili görevsizlik kararõ ver- mişti. Savcõnõn itirazõ üzerine konuyu görüşen 3. Asliye Ceza Mahkeme- si de görevsizlik kararõnõ yerinde bul- mayarak dosyayõ yeniden 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne iade etmişti. Mahkemenin daha önce iki askerle ilgili görevsizlik kararõ da bir üst mahkemeden dönmüştü. Bunun üzerine hâkim Şevki Ulu- çam, 4 Şubat’taki son duruşmada, ortadaki belirsizliğin kaldõrõlmasõ için Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gö- rüş sorulmasõna ve davanõn hangi mahkemede görüşüleceğinin ke- sinleştirilmesine karar verdi. 2. Ağõr Ceza Mahkemesi de Albay Ali Öz ve 5 askerin, Başçavuş Okan Şimşek ve Uzman Çavuş Veysal Şahin gibi 2. Sulh Ceza Mahke- mesi’nde hâkim önüne çõkmasõnõ kararlaştõrdõ. Bu karara göre Albay Öz ve 5 as- ker, TCY’nin 257/2. maddesine göre “görevi ihmal” suçuyla 6 aydan 2 yõla kadar hapis cezasõ is- temiyle yargõlanacak. Ağõr Ceza, eğer 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararõ uyarõnca görüş bildirseydi, Albay Öz ve diğer as- kerler TCY’nin 257/1. maddesine göre “görevi kötüye kullanma” suçuyla yargõlanacak ve haklarõn- da 1 yõldan 3 yõla kadar hapis iste- nebilecekti. Karar üzerine 2. Sulh Ceza Mah- kemesi’nde 6 Mayõs’ta görülecek du- ruşmada Şimşek ve Şahin’in dos- yalarõnõn Albay Ali Öz ve 5 askerin dosyasõyla birleştirileceği belirtildi. Albay Öz ve 5 asker, TCY’nin 257/2. maddesine göre “görevi ihmal” suçuyla 6 aydan 2 yõla kadar hapis cezasõ istemiyle yargõlanacak. Ağõr Ceza, eğer 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararõ uyarõnca görüş bildirseydi, Albay Öz ve diğer askerler TCY’nin 257/1. maddesine göre “görevi kötüye kullanma” suçuyla yargõlanacak ve haklarõnda 1 yõldan 3 yõla kadar hapis istenebilecekti. E R G E N E K O N D A V A S I MuzafferTekin AİHM’ye başvurdu HİLAL KÖSE Ergenekon davasõ sanõğõ emekli Yüzbaşõ Muzaffer Tekin, “adil ve makul sürede yar- gılanma”, “adli kovuşturma sırasında ser- best bırakılma”, “özel hayatın ve ailenin korunması”, “savunma için gerekli kolaylı- ğa sahip olma” haklarõnõn ihlal edildiğini be- lirterek Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Tekin’in avukatõ Sera Kadıgil, mahkemeye sunduğu dilekçede, Danõştay saldõrõsõ soruş- turmasõnda müvekkili hakkõnda kovuşturmaya yer olmadõğõna karar verildiğini anõmsattõ. Müvekkilinin bu olay nedeniyle tüm toplu- mun önünde küçük düşürüldüğünü söyleyen Kadõgil, Tekin’in 19 Haziran 2007’de, ‘Erge- nekon terör örgütü’ adlõ bir yapõlanmanõn içinde bulunduğu gerekçesiyle tutuklandõğõnõ söyledi. Soruşturma sürecinde adil yargõlanma hakkõnõn ayaklar altõna alõndõğõnõ belirten Ka- dõgil, kõsõtlama kararõ ile avukatlarõn dosyaya erişimlerinin engellendiğini belirtti. AKP yan- lõsõ birçok basõn yayõn organõnda soruşturma- nõn tüm ayrõntõlarõnõn, ifade tutanaklarõnõn ya- yõmlandõğõnõ belirten Kadõgil, “Bu ifadeler üzerinden hiç mahkeme önüne çıkarılma- mış müvekkilim kamuoyu vicdanında mah- kûm edilmiştir” dedi. Tekin’in mahkeme önündeki sorgusunun, sanõk sayõsõnõn çokluğu ve duruşma salonunun yetersizliği nedeniyle 13 Kasõm 2008’de yapõldõğõna dikkat çeken Kadõgil, tutuksuz yargõlanma taleplerinin ise her oturumda mahkemece gerekçesiz bir şe- kilde reddedildiğini söyledi. “Müvekkilim ta- mamen yargı makamlarının basiretsizliği sebebiyle hâlâ özgürlüğünden mahrum tu- tulmaktadır. Müvekkilim aleyhindeki tek ifade Osman Yõldõrõm isimli Danıştay saldı- rısının faillerinden olduğu mahkeme kararı ile kanıtlanmış bir radikal İslamcıya aittir” diyen Kadõgil, Osman Yõldõrõm’õn üç kez açõk kimliği ile iki kez de gizli tanõk olarak ifadesi- nin alõndõğõnõ söyledi. ‘Her gün 200 kilometre yol’ Davanõn Adalet Bakanlõğõ’nõn ‘kötü niyeti’ nedeniyle Silivri Cezaevi kampusu içinde gö- rüldüğünü, buranõn İstanbul’a 100 kilometre mesafede olduğunu kaydeden Kadõgil, “Du- ruşma salonuna varmak için her gün 200 kilometre yol gidiyoruz. 4 saatimiz yollarda geçiyor. Bu avukatlara uygulanan caydır- ma politikasının bir bölümüdür. Yapılan tüm itirazlara rağmen mahkeme salonu de- ğiştirilmemiştir” dedi. Salonun cezaevi için- de olmasõ nedeniyle herhangi bir vatandaşõn davayõ izlemesine izin verilmediğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Avukatlar ana gi- rişten itibaren kontrol ediliyor. İki ayrı arama noktasından geçiliyor. Kemerleri- mizden, ayakkabılarımıza kadar aranıyo- ruz. Kimi zaman elle arama yapılıyor. Mü- başirin, kalem görevlilerinin, askerlerin, savcıların ve hâkimlerin izni varken avu- katlara cep telefonu taşıma izni verilmiyor. Avukatlara ayrılan odada bulunan bir bil- gisayarda internet bağlantısı yok.” Kadõgil, Tekin’in yeterli bir savunma hazõr- layamadõğõnõ söyleyerek şöyle devam etti. “Davanın iddianamesi 2455 sayfa. Ekleri de 441 klasör yani ortalama 220 bin sayfa- dır. Kısacası dosya kapsamı daha başlan- gıçta toplam olarak 225 bin sayfa evraktan oluşmaktadır. Bunun tamamı bizlere CD olarak dağıtılmıştır. Biz avukatlar olarak bilgisayarda çalışma imkânına sahibiz. Müvekkillerimiz özel güvenlikli cezaevinde yatmakta oldukları için içeriye kişisel bilgi- sayar sokulması mümkün değildir. Bu du- rumda hakkındaki belgeleri inceleyemeden yeterli bir savunma hazırlaması da müm- kün olmamıştır.” Kadõgil, avukatlõk ücreti dahil toplam 18 bin 350 Avro ve 33 bin TL maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu. KENTİ HAVAYA UÇURUR Manavgat’ta 120 kilo plastik patlayıcı bulundu ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Jandarma ekiplerinin, Antalya’nõn Ma- navgat ilçesindeki Sorgun ormanõnda 5 yõldõzlõ bir otel inşaatõnõn hemen yanõn- da yaptõklarõ kazõda, toprağa gömülü halde 120 kilogram A4 ve C4 plastik patlayõcõ, elektronik patlayõcõ düzeneği ve esrar ele geçirildi. Patlayõcõlarõn Ma- navgat merkezini havaya uçurabilecek güçte olduğu belirtildi. Bir ihbarõ değer- lendiren ekipler, 2 metre genişliğinde, 2 metre derinliğinde çukur kazdõ. Çukur- dan 200 ve 400 gramlõk paketlerde sak- lanan toplam 120 kilogramlõk plastik patlayõcõnõn yanõ sõra, elektronik fünye ve 3 kilogram da esrar bulundu. Jandar- ma, ele geçirilen patlayõcõlara ilişkin ör- güt bağlantõsõ üzerinde duruyor. Hatay’da 8 kilogram A4 Hatay’õn Kõrõkhan ilçesinde, yol kena- rõna bõrakõlmõş yaklaşõk 8 kilogram pat- layõcõ bulundu. Kõrõkhan ilçesi Gazi Ma- hallesi’nde Kõrõkhan-Hassa çevre yolu- nun DSİ’ye ait sulama kanalõ yakõnlarõn- da, dün gece kazõ yapõldõğõnõ gören bir kişi, Kõrõkhan İlçe Emniyet Müdürlü- ğü’nü telefonla arayarak ihbarda bulun- du. İhbar üzerine İl ve İlçe Emniyet Mü- dürlüğü ekipleri, belirtilen yerde kazõ yaptõ. Kazõda, bir valiz bulundu. Valizde 32 adet 230 gramlõk hale getirilerek po- şetlere sarõlan A4 plastik patlayõcõ ile 17 adet elektrikli infilak kapsülü ele geçiril- di. Yetkililer, patlayõcõlarõn PKK’lilerce konulmuş olabileceğini belirttiler. Hatay Valisi Nusret Miroğlu patlayõ- cõlarla ilgili soruşturmanõn devam ettiği- ni, henüz gözaltõna alõnan kimsenin bu- lunmadõğõnõ söyledi. İZMİR/İSTANBUL (Cumhuriyet) – Türk Medeni Kanunu’nun kabul edilişinin 83. yõ- lõnda kadõnlar, haklarõndan vazgeçmeyecek- lerini vurguladõ. CHP İzmir Kadõn Kollarõ Başkanõ Gülşen Koşanoğulları, “Anayasamızı, laik demok- ratik cumhuriyetin temel değerleri, bü- tünlüğümüz, tarihsel çizgimiz, kimliğimiz hedef alınıyor. Hukuk devletini çiğneyen, Türkiye’yi rejim krizi, devlet krizi endi- şelerine ve gerilimlerine sürükleyen, Tür- kiye’yi kuşatan AKP iktidarı karşısında ses- siz kalmayacağız” dedi. Türk Medeni Ka- nunu’nun kabul edilişinin yõldönümü, İz- mir’de Ulusal Birlik Platformu üyeleri tara- fõndan kutlandõ. Cumhuriyet Anõtõ’na çelenk sunan üyelere dönemin Adalet Bakanõ Mah- mut Esat Bozkurt’un kõzõ Gün Bozkurt Te- kand da eşlik etti. İstanbul Kadõn Kuruluşlarõ Birliği’nden yapõlan yazõlõ açõklamada, yasanõn Türkiye’nin çağdaşlõğa açõlan kapõsõ olduğu vurgulandõ. Açõklamada, “Evlenme yaşının 15’e düşü- rülmesi girişimi ve en az üç çocuk yapın önerisi ile kadının yeri evidir anlayışı yer- leştirilmeye çalışılıyor. Çalışan kadın aldatır vaazı veren cami imanına AKP iktidarı tep- ki dahi göstermiyor. (...) Ne yazık ki bu- gün sadece toplum çağdaşlaşma masalla- rı ile aldatılıyor” denildi. Nevşehir Üniversitesi bünyesinde açõlan bölüm, alanõndaki ilk lisans programõ Ermeni edebiyatı bölümü SELAHATTİN ŞAHİN NEVŞEHİR - Nevşehir Üniver- sitesi bünyesinde Ermeni dili ve ede- biyatõ bölümü açõldõ. Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç, “Bu bölümün stra- tejik önemini gördüğümüz için böyle bir karar aldık” dedi. Prof. Dr. Kõlõç, gazetecilere yap- tõğõ açõklamada, Ermenicenin ol- dukça özel bir çalõşma alanõ oldu- ğunu, Türkiye’de bu alanla ilgili hiç- bir lisans programõ bulunmadõğõnõ söyledi. Üniversitelerde lisans prog- ramlarõnõn, bölgenin gereksinimle- ri, mezunlarõnõn istihdam olanakla- rõ gibi hususlar göz önüne alõnarak açõlmakta olduğunu belirten Prof. Dr. Kõlõç, şöyle konuştu: “Nevşehir Üniversitesi, Ermeni dili ve edebiyatı alanının stratejik önemini gördüğü için bünyesinde böyle bir bölüm kurmuştur. Fakat bir lisans programına öğrenci alınması için o alanda ders vere- bilecek en az üç öğretim elema- nının bulunması gerekmektedir. Rektörlüğümüz, bu alandaki ek- sikliklerini gidermek için çalış- malarına devam etmektedir. Rek- törlüğümüz yurtiçi ve dışında Er- meni dili ve edebiyatı alanında Türkçe ders verebilecek, alanın- da yetkin öğretim elemanı arayı- şını sürdürmektedir.” Nevşehir Üniversitesi’nin önem- li işlere imza attõğõnõ, rektörüyle, öğ- retim üyesiyle, memuruyla uyumlu bir çalõşma ortamõ yakaladõğõnõ an- latan Prof. Dr. Kõlõç, “Tüm üni- versite personelinin samimi gay- retleriyle Nevşehir Üniversite- si’nin, beklenenden daha da kısa süre içerisinde kuruluş aşaması- nı tamamlayıp ülkenin ve bölge- nin ihtiyaçlarına dönük çözümler üreteceğine inancımız tamdır” dedi. Rektörlük olarak günlük veya anlõk heyecanlarla, coşkularla ka- rarlar almanõn sakõncasõnõn farkõn- da olduklarõna işaret eden Prof. Dr. Kõlõç, şöyle devam etti: “Rektör- lüğümüz bünyesinde açacağı fa- külte, enstitü, bölüm ve prog- ramlar için uzun yıllara şamil stratejik planlar dahilinde çalış- malarını yürütmektedir. Üniver- sitelerin bu çalışma prensibi ko- nuyla ilgilenenlerin bildiği, bilmesi gereken konulardandır. Nevşe- hir Üniversitesi, yaptığı, yapaca- ğı çalışmaları belli planlar dahi- linde gerçekleştirir. Bu planlar içe- risinde üniversitemizin bünye- sinde bulunan söz konusu bölü- mün faal hale getirilmesi de bu- lunmaktadır.” İzmir’de Ulusal Birlik Platformu üyeleri Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bıraktı. ‘Haklarõmõzdanvazgeçmeyeceğiz’ (Fotoğraf:EMREDÖKER) ‘Krokiler bizim evde bulunmadı’ İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturma- sõ kapsasõnda tutuklanan eski Özel Harekât Dairesi Baş- kanvekili İbrahim Şahin’in ailesi, soruşturmada ele geçen bazõ silahlara ait krokilerin kendi evlerinde çõk- madõğõnõ iddia etti. Avukatõ Rukiye Kibar da Şahin’in bunama hastasõ olduğunu, ifade veremeyecek durumda olduğunu kaydederek, bu konuda Adli Tõp’a başvuracaklarõnõ belirtti. Ergenekon soruşturmasõnõn yürütüldüğü Be- şiktaş‘taki İstanbul Adliyesi’ne gelen İbrahim Şahin’in avukatõ Rukiye Kibar, Şahin’in kulağõndaki işitme sorunu yüzünden Marmara Üniversitesi Hastane- si’ne kaldõrõldõğõnõ söyledi. Müvekkilinin ‘demans’ (bunama) hastasõ olduğunu, ifade veremeyecek du- rumda olduğunu belirten Kibar, bu konuya ilişkin ra- por almak için Adli Tõp Kurumu’na başvuracaklarõ- nõ belirtti. Kibar, İbrahim Şahin’in ailesi tarafõndan ya- zõlan açõklamayõ da gazetecilere dağõttõ. ‘Babamız suçsuz...’ Açõklamada, “İbrahim Şahin’in ev aramasında evde bulunan ailesi olarak kesinlikle böyle bir bel- ge veya krokinin evimizde bulunmadığını, bize ait olmadığını kamuoyuna bildiriyoruz. İsnat edilen suçlarla babamızın hiçbir ilgisi yoktur.” denildi. Öte yandan, kulağõndaki rahatsõzlõk nedeniyle dün Marmara Üniversitesi Hastanesine Odyoloji Ser- visi’nde işitme testinden geçirilen Şahin rahatsõz- lõğõna ilişkin bazõ tetkiklere de tabi tutuldu. Şahin, daha sonra cezaevine götürüldü. Mahkeme, Öz ve 5 askerin Dink cinayetiyle ilgili olarak ‘görevi ihmal’den yargõlanmasõna karar verdi ŞAHİN’İN AİLESİ MedeniKanun’ununkabulünün83.yõlõndakadõnlarnetmesajverdi Leyla Zana’ya beraat DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - İn- giltere Parlamentosu’ndaki konuşmasõnda “te- rör örgütü propagandasõ” yaptõğõ iddiasõyla yargõlanan Leyla Zana’nõn yargõlanmasõna de- vam edildi. Mütalaada sanõğõn konuşma met- ninin temin edilemediği ifade edildi. Mahke- me heyeti Zana’nõn beraatõna karar verdi. Ersöz’ün ifadesi için başvuru İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda örgütün üst düzey yöneti- cisi olduğu gerekçesi ile tutuklanan Tuğgene- ral Levent Ersöz’ün avukatõ Ali Rõza Dizdar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na başvura- rak müvekkilinin savcõlõk ifadesinin tamam- lanmasõnõ istedi. GATA’da tedavi gören Er- söz’ün önceki gece tansiyonun yükseldiği ve yatağõndan düşerek başõnõ çarptõğõ belirtildi. İşadamını otelde öldürüp, yaktılar ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Antal- ya’nõn Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi’nde Europa Otel’de kalan işadamõ Mustafa Erol, odasõnda ölüdürüldükten sonra cesedi yakõlmõş halde bulundu. Olayla ilgili Kamil Ç. gözaltõna alõnõrken 3 kişinin arandõğõ öğrenildi. Anka- ra’da yaşadõğõ belirlenen Erol’un oteli satõn al- mayõ veya kiralamayõ düşündüğü iddia edildi. Lojman tahsisine durdurma İstanbul Haber Servisi - Adalet Teşkilatõnõ Güçlendirme Vakfõ’na ait Ataşehir Adalet Si- tesi’ndeki lojmanlara ilişkin puanlamaya göre yapõlan tahsis uygulama ve listesine, bazõ hâ- kim ve savcõlar itiraz etti. İstanbul 9. İdare Mahkemesi de tahsis işlemini durdurdu.