17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Nusaybin’deki çatõşmada şehit olan Uzman Çavuş Özcan’õn cenaze töreninde ailesi isyan etti Böyle açõlõm olmaz olsunMARDİN / ADANA (Cumhuriyet) - Mar- din’in Nusaybin ilçesinde önceki gün meydana gelen çatõşmada şehit düşen Uzman Çavuş Bün- yamin Özcan’õn (32) cenazesi Mardin’de dü- zenlenen törenin ardõndan memleketi Adana’ya gönderildi. Şehidin ablalarõ, “Hep yoksulların çocukları şehit oluyor. Hani açılım vardı. Böyle açılım mı olur” diye ağladõlar. Nusaybin’in Dibek köyü kõrsal kesiminde meydana gelen çatõşmada, şehit düşen Uzman Ça- vuş Özcan için 72. Mekanize Tugay Komutan- lõğõ’na bağlõ Kõzõltepe Komando Taburu’nda dü- zenlenen törene Vali Hasan Duruer, 7. Kolor- du Komutanõ Korgeneral Salih Zeki Çolak, Gar- nizon Komutanõ Tuğgeneral Selim Mert, Bele- diye Başkanõ Beşir Ayanoğlu, şehidin eşi Nazan Özcan ve 6 yaşõndaki oğlu Musa Özcan ile as- keri erkân katõldõ. Törenin ardõndan Özcan’õn ce- nazesi Mardin Havaalanõ’na gönderildi. Havaalanõndaki ikinci törende de şehidin ailesi ve yakõnlarõ hazõr bulundu. Törenin ardõndan 10 yõldõr TSK mensubu olan şehidin cenazesi as- keri kargo uçağõyla memleketi Adana’ya gön- derildi. Özcan’õn 6 aylõk hamile eşi Nazan Öz- can ayakta zorlukla durabildi. Cenazeyi Adana Havalimanõ’nda babasõ Musa Özcan, ağabeyi Yusuf Özcan, ablasõ Hürrü Karadağ ve diğer yakõnlarõ karşõladõ. Abla Hürrü Karadağ, sadece yoksullarõn çocuklarõnõn askerde şehit düştüğü- nü belirterek, “Kahrımız ona, başkasına değil. Nerede bir fakirin çocuğu varsa onlar ölüyor” dedi. Ayakta güçlükle duran baba Özcan da, acõ- sõnõn büyük olduğunu, buna karşõn “vatan sağ olsun” demekten başka elinden bir şey gelme- yeceğini söyledi. Ağõtlar yakan şehit ablasõ Yeter Özcan da “Hani açılım vardı? Böyle açılım mı olur? Şimdi benim kardeşimi kim geri verecek? Ço- cuğu öksüz kaldı” diyerek ağõtlar yaktõ. Uzunca bir süredir aşama aşama gelişen bir oyun sergileniyor Türkiye’de: Önce ayrışım, sonra bölünme! Yaz aylarında RTE’nin büyük bir kıvançla başlattığı, sonradan adını demokratik açılım, milli birlik projesi diye değiştirdiği Kürt açılımı giderek kaygı verici yönlerde gelişiyor. Medya ve hükümet; İmralı’dan gelecek haberlere ve bu haberler doğrultusunda üstelik demokrasi kavgası verdiğini iddia ederek siyaset yapan Demokratik Toplum (Kürt) Partisi’nin söylemlerine kilitlenmiş durumda. Daha önceleri zehirlendiğini öne sürerek Avrupa’yı ayağa kaldıran İmralı’daki, bu kez devletin özene bezene beş milyon dolar harcayarak inşa ettiği yeni cezaevindeki hücresini beğenmedi. -DTP Başkanı Türk (Kürt) Ahmet Bey açıkladı; “bir ölüm çukuruna atılmış, solunum cihazına bağlanmış bir hasta gibi” olduğu yalanını yaydı. -Medyanın gerçekleri gözden kaçırmak istercesine- yandaş dediği kentlerdeki PKK’lileri ayaklandırdı. Hükümet fotoğraflarla İmralı’nın yalanını yüzüne vurduğu gün; -Diyarbakır’daki provokatör, kışkırtıcı- Belediye Başkanı Osman Baydemir; İmralı’daki cezaevi gerçeğini yalan ifadelerle saptırmaya çalıştı. İmralı doğrultusunda siyaset yapan DTP kodamanları da İmralı’daki koşullar düzeltilmezse sokak eylemlerinin daha da genişleyeceğini ilan etmekte bir an duraksamadılar. Gece gündüz İmralı’daki katille yatıp kalkan Ayna Emine’nin “İmralı’daki ile, İmralı’ya yaklaşımla beraber açılım bitti” derken yüzünde güller açıyordu. Ayna Emine’ler açılımın sona ermesini, kimi önlemlerle Kürtlerin yatışmasını neden istemiyorlar? Onlara göre açılım bu aşamada nihai hedeflerine varmak için sadece bir basamak da onun için! Açılım zaten ayrımcılığı sağladı. Asıl “büyük” amaca varmanın aşaması olan kentli PKK eylemlerini büyütmemeye çalışıyor medya. Görmezlikten geldikleri -asıl amacı- büyütmeyerek demokrasiye ve ülke bütünlüğüne hizmet ettiklerini sanıyorlar. Kuma başını sokan devekuşu gibi! Önceki akşam hiçbir kanal, asıl amacı içeren haberlerde veya açık oturumlarda giderek büyüyen bölünme tehlikesine işaret etmedi. Tek bir kanal; Star TV’de 19.00 haberlerinde Uğur Dündar; kentlerdeki PKK olaylarını ekrana taşıdıktan sonra gelişmelere değinen bir yorum yaptı: “…Kürt açılımı ayrışmaya, bölünmeye dönüşmek üzere…” dedi. Bu kısa, özlü ve gerçeğe parmak basan yorum; hamamın (medyanın) namusunu kurtarır mı, evet demek zor! Hatalar zincirini bugünlere mal etmek yanlış. 1990 sonlarında başı ezilmiş, kolu kanadı kırılmıştı örgütün. Yeniden canlanıp Kuzey Irak’ta yaşam alanı buldu ve AKP hükümeti, dostu ABD’ye one minute diyemedi. Kandil’e kadar uzanan temizlik hareketi yapamadı. Türkiye kırmızı çizgilerinin hepsinden vazgeçti. ABD’ye dolar karşılığı Kuzey Irak’a askeri harekât yapmamayı taahhüt etti. Dışarıdan -Kuzey Irak’tan- beslenen içerideki örgütü temizlememiz önerildi, boyun eğdik. Sayısız stratejik ve politika hatalar… Hükümet daha başlangıcında olumlu sonuç vermeyeceğini dağdaki çobanların bile kestirdiği Kürt açılımı ile Kandil’deki teröristleri indireceğini, hamasi bir sloganla “anaların gözyaşları dinsin” sloganıyla teröre çare bulacağını sandı. Kürt açılımı belirli bölgeler dışında genelde yurt düzeyinde destek bulmadı. Geniş tepkiyle karşılandı. Dağdaki inecek… açılımın ucu açık… İmralı’dakine ve söylemlerine değer verildiği havası yaratılarak… Kürtçe şarkılara, yazımlara kolaylıklar sağlayarak… kimi üniversitelerde Kürt dili enstitüleri açarak… Kürtçe TV’ler kurarak… - Kürt azınlığı lehine anayasayı da değiştireceğiz- ima edilerek… Türk’ten çok Kürt sözcüğünü kullanarak sorunu çözeceğini sanan… ne ki ülkeyi ayrımcılığa, bölünmeye sürükleyen RTE… …Artık çaresiz! Hadi şimdi ayıkla bakalım (tabii ayıklayabilirsen) pirincin taşını! SAYFA 6 ARALIK 2009 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 6 Aralık Oslo K 1 Helsinki K 4 Stockholm Y 4 Londra Y 13 AmsterdamY 12 Brüksel Y 10 Paris Y 12 Bonn Y 9 Münih Y 15 Berlin Y 10 Budapeşte B 8 Madrid Y 15 Viyana B 7 Belgrad B 9 Sofya Y 11 Roma B 15 Atina Y 18 Zürih B 12 Moskova B 2 Aşkabat PB 13 Taşkent PB 9 Bakû Y 11 Bişkek PB 7 Tiflis Y 8 Kahire Y 19 Şam Y 15 İstanbul Y 13 Edirne B 10 Kocaeli Y 13 Çanakkale B 14 İzmir PB 17 Manisa PB 14 Denizli PB 14 Zonguldak Y 13 Sinop Y 15 Samsun Y 15 Trabzon B 15 Giresun Y 15 Ankara Y 9 Eskişehir Y 6 Konya Y 9 Sıvas Y 6 Antalya Y 20 Adana Y 16 Mersin Y 18 Diyarbakır S 10 Şanlıurfa PB 11 Mardin PB 8 Siirt PB 11 Hakkâri PB 4 Van PB 5 Kars PB 5 Tüm bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, İç Ege, Karadeniz, Ak- deniz,İç Anadolu ile Gaziantep ve Kilis çev- releri yağışlı geçecek. Yağışlar; Batı Karade- niz’de kuvvetli olmak üzere, yağmur ve sa- ğanak Batı Karade- niz’in iç kesimlerinin yüksekleri ile İç Ana- dolu’nun doğusunun yükseklerinde karla ka- rışık yağmur ve kar şeklinde olacak. / IŞIL ÖZGENTÜRK [email protected] Baştarafı 22. Sayfada filmi festivalde yarışıyordu ve yıllardır arkadaşlarıyla birlikte yarattıkları sinema malzemelerini küçük bir salonda sergiliyordu. Serginin adı, onun ışığı kullanarak son derece etkili bir anlatım kurduğu filmi ve sergilenen ilkel ama filmi yapmaya yeterli malzemeler kadar ilginçti. Ben bayılmıştım. Şöyleydi: “Binbir Geceden Kaçırılmıştır!” O zamanlar 46 yaşında olan Ahmet Uluçay, ilk kamerasını 16 yaşında bir arkadaşıyla birlikte yapmıştı. Şaşırmıştım, Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tepecik köyünde iki delikanlı, gece gündüz çalışmış, bir kamera yapmayı başarmışlardı. İşte kamera içerde sergileniyordu; sadece kamera mı, montaj kutusu, ışık seti.. O an karşımdaki adamın bir sinema delisi olduğuna karar vermiştim ve onların hiçbir biçimde iflah olma şansları yoktu. Zaten kendisi de bu deliliği tescil ediyordu. Sinemayı ilk kez altı yaşında keşfetmişti; o zamanlar köyde elektrik yoktu, bir seyyar sinemacının, -ah bu seyyar sinemacılar ne çok kişiyi baştan çıkarmışlardır- evet seyyarın bir perdesi ve bir jeneratörü vardı ve gece, gökte kocaman bir dolunay varken, ansızın perdeye bir ışık düşmüş ve görüntüler hareket etmeye başlamıştı. İşte Ahmet Uluçay o anda sinemaya vurulmuştu. Artık o bir sinema karasevdalısıydı. Bir tek gün bile bu karasevdadan şikâyetçi olmamıştı. Tam otuz yıl yaşamını bir yem fabrikasında çuval taşıyarak sürdürmüştü.. bir de her adımda, her solukta, her ışıkta, her gölgede film düşünerek, yaparak... Filmlerinin gösterildiği festivaller dışında köyünden hiç çıkmamıştı. Çünkü her şey orada, kendisiyle birlikte vardı. Yıllar geçerken, üç arkadaş, köyde tavukçulukla uğraşan İsmail Mutlu ve bir maden işletmesinde işçi olarak çalışan Şerif Akarsu ve Ahmet Uluçay, “Tepecik Köyü Sinema Grubu”nu kurmuşlar ve hiç durmadan kısa filmler yapmışlardı... Bu filmlerden “Optik Düşler”, “Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak”, “İnci Denizin Dibinde” ve “Şeytan Çıkarma”, gittikleri festivallerden ödüllerle dönmüşlerdi. Artık bütün kısa film dünyası onlara hayrandı. Bu arada bütün sinema delileri gibi Ahmet Uluçay da kendinden söz etmeyi sevmiyordu ama.. iş filmlere ve sinemaya gelince onu durdurmak mümkün değildi. “Elektrik geldi her şey bozuldu” diye söze başlıyordu. “Elektrik bütün gölgeleri, gizli köşeleri, karanlığın içindeki ışığın büyüsünü yok etti. Oysa kandillerin, mumların yandığı zamanlarda her şey daha farklıydı. Bir masal gibiydi her şey... Ben o günlerde dokuz yaşındaydım, mescitten dışarı çıkmazdım. Çünkü mescidin içinde kandiller yanardı. Kandil ışığında mihraptaki eski Türkçe yazılar sanki gökyüzüne fırlarlardı. Başkaldırırlardı. İşte ben bunu hiçbir zaman unutamam. Ne zaman bir film yapmak düşüncesi aklıma gelir, çocukluğumun ışık oyunlarını anımsarım ve onları her seferinde başka bir düş için yeniden kullanırım.” İşte bu sinema delisi, karasevdalısı Ahmet Uluçay bu kez dosta düşmana, bir uzun filmle, “Karbuz Kabuğundan Gemiler Yapmak”la kendi çocukluğunu, arkadaşlarını ve sevdasını anlatmıştı. Ben filmden çıktığımda gökyüzü bir başka türlü parlıyordu ve düşlerini gerçekleştirmek için karasevda acıları çeken tüm delilere şöyle sesleniyordu: “Haydi, karpuz kabuğundan kendi gemilerinizi yapın!” Not: Bu sinema sevdalısı 30 Kasım’da aramızdan bir yıldız gibi kayarak başka dünyalara gitti. Çekimlerini hastalığı nedeniyle güçlükle tamamladığı, “Bozkır’da Karpuz Kabuğu” filmini bizlere emanet ederek. Şimdi sıra bizde! Hadi Karpuz Kabuğundan Gemiler Yap! İmralı için Avrupa’dan heyet Haber Merkezi - Dõşişleri Bakanlõğõ, PKK lideri Abdullah Öcalan’õn kaldõğõ İmralõ’da ye- ni inşa edilen Yüksek Güvenlikli Kapalõ Ceza İnfaz Kurumu’nun uluslararasõ standartlara uy- gun olduğunu belirterek mevcut şartlarõn ye- rinde görülüp değerlendirilmesi amacõyla, Av- rupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nden (AİÖK) bir heyetin Türkiye’ye davet edildiğini belirtti. Dõşişleri Bakanlõğõ sözcüsü Burak Özügergin tarafõndan yapõlan açõklamada, “Adalet Komis- yonu’nda bulunan Torba Kanun’un Öcalan’a yeniden yargõlanma hakkõ tanõdõğõna dair iddia- larla” ilgili olarak da taslağõn Öcalan’la bir iliş- kisinin bulunmadõğõ vurgulandõ. Gerginlik tırmanıyor Baştarafı 1. Sayfada Hakkâri’nin Yüksekova ilçesin- de Kandil ve Mahmur’dan gelen gruplar için düzenlenen mitinge binlerce kişi katõldõ. Mitingin ar- dõndan Hükümet Konağõ’na doğru yürüyüşe geçen kitleye polis gaz bombasõ ve tazyikli su ile müdahale etti. Göstericilerin de taşla karşõlõk vermesi nedeniyle ortalõk savaş alanõna döndü. Şõrnak’õn Cizre il- çesinde DTP’nin düzenlemek iste- diği yürüyüşe polis gaz bombalarõ ve tazyikli suyla müdahale etti. Çok sayõda kişinin yaralandõğõ olay- larda, birçok kişi de gözaltõna alõn- dõ. İlçenin yüksek binalarõna keskin nişancõ özel harekât timleri yerleş- tirilirken, çatõşmalar mahalle ara- larõna yayõldõ. Ağrõ’nõn Doğubeyazõt ilçesinde DTP önünde toplanan bir grup sloganlarla Büyük Ağrõ Cad- desi’nde polisle karşõ karşõya geldi. Yollarda barikatlar kuran gösteri- ciler trafiği kesti. Polisin yoğun gaz bombasõ ve taz- yikli su kullandõğõ müdahale sõra- sõnda en az 37 kişinin gözaltõna alõn- dõğõ belirtildi. Mardin’in Nusaybin ilçesinde önceki gece gösteri yapan gruba polisin müdahale etmesi üze- rine çõkan olaylarõn ardõndan 4 ki- şi gözaltõna alõndõ. Kõzõltepe’de ise Tahir Dündar Köprüsü’ndeki yürüyüş sonrasõnda polisle grup arasõnda çatõşma çõktõ. 2 kişi gözaltõna alõndõ. Van’da ma- halle aralarõnda toplanarak ateş ya- kan gruplar, İpekyolu Caddesi’ni tra- fiğe kapattõ. Eylem nedeniyle yolda uzun araç kuyruklarõ oluşurken, polis eylem- cilere gaz bombasõ ve tazyikli suy- la müdahalede bulundu. Bazõ gös- tericiler Çõkar Polis Karakolu’na taş- larla saldõrdõ. Polisin gaz bombasõ ve tazyikli suyla yaptõğõ müdahale sonrasõ çatõşma çõktõ. Kentte birkaç gündür süren olaylarda toplam 37 ki- şinin gözaltõna alõndõğõ açõklandõ. Çaldõran ilçesi Fatih Mahallesi’nde de yürüyüş yapõldõ. Yürüyüşe polis ve korucular müdahalede bulundu. Batman Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi polisleri birçok eve baskõn düzenledi. Baskõnda 18 ya- şõndan küçük Azadiya Welat gaze- tesi dağõtõmcõsõ Ö.A. ile 6’sõ çocuk 10 kişi gözaltõna alõndõ. Olaylı DTP mitingleri Şanlõurfa’da DTP tarafõndan dü- zenlenen miting öncesi yürüyüş düzenlendi. Ali Şelli Parkõ’nda top- lanan yaklaşõk 2 bin kişilik grup, DTP Tunceli Milletvekili Şerafet- tin Halis, Iğdõr Milletvekili Pervin Buldan ve Şanlõurfa Milletvekili İb- rahim Binici’nin de gelişinin ar- dõndan, mitingin yapõlacağõ Kara- koyun İş Merkezi’ne doğru yürü- yüşe geçti. Aralarõnda Abdullah Öcalan’õn kardeşleri Mehmet ve Fatma Öcalan’õn da bulunduğu grup, PKK ve Öcalan lehine slogan atarak yürüdü. Gruptakilerden ba- zõlarõ bulvar üzerindeki Alperenler Ocağõ’nõ taş yağmuruna tuttu. Ba- zõ işyerlerinin de camlarõ kõrõldõ. Çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ. Ada- na’da da DTP milletvekilleri Fatma Kurtulan, Nezir Karabaş ve Öz- dal Uçar, Seyhan Kültür Merkezi Açõk Otoparkõ’nda düzenlenen mi- tinge katõldõ. Mitingin dağõlmasõy- la birlikte yaklaşõk 2 bin kişi kentin en işlek noktalarõndan olan Küçük- saat Caddesi’ni trafiğe kapadõ. Ço- ğunluğunu çocuk ve gençlerin oluş- turduğu PKK yandaşlarõ PKK ve Öcalan lehine sloganlar attõ. Çev- redeki dükkânlarõn camlarõnõ kõran göstericiler, bir aracõn şoförünü de linç etmeye çalõştõlar. Şoför, çevre- deki esnafõn yardõmõyla kurtuldu. JİTEM DAVASI Yeni tanıklar ifade verdi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr’da görülen JİTEM davasõnda, mahkeme, Kay- seri Jandarma Alay Komutanõ Al- bay Cemal Temizöz ve diğer sa- nõklarõn tahliye taleplerini reddeder- ken duruşmada iki yeni tanõk ifade verdi. Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahke- mesi’nde önceki gün görülen duruş- ma, 13 saat kadar devam etti. Tu- tuklu sanõklar Albay Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanõ Kamil Atak, Tamer Atak, Abdulhakim Güven, Hıdır Altuğ ve Adem Ya- kın hazõr bulundu. Duruşmada, öl- dürülen İbrahim Arslan’õn eşi Şev- kiye Arslan, eşinin Kamil Atak’õn yakõnlarõ olan korucular tarafõndan gözaltõna alõndõğõnõ belirtrek, “Eşi- mi Kökel Atak’ın evine götürdü- ler. Ben de peşlerinden gittim. Kamil Atak’a eşimi bırakması için yalvardım. Ancak bırakma- dılar. Onlardan şikâyetçiyim. Ben, eşimin kemiklerini görmek istiyorum” dedi. Sabri Gasyak ise 14 yaşõndaki kardeşi Abdulaziz Gasyak’õn, Süleyman Gasyak, Ömer Candoruk ve Yahya Ak- man ile birlikte öldürüldüğünü ifa- de ederek, Cemal Temizöz’ün “Bu insanların öldürülmeleriyle ilgili hiçbir şey sormayacaksınız. Kur- calayan olursa akıbeti aynı olur” dediğini söyledi. Duruşmada ifade veren iki yeni tanõk A.P ile R.P, İb- rahim Daniş’in öldürülmesiyle il- gili şu ifadeleri verdi: “1994 yılı sonbahar kış başlangıcıydı. Bir sabah askerler ve korucular ma- halleye gelmişlerdi. Bizim komşu- muzun da avlusuna girmişlerdi. Komşumuz ile aramızdaki duva- rın yüksekliği az olduğundan komşunun avlusunu rahatça gö- rebiliyorduk. Cemal (Temizöz) yüzbaşı da vardı. Yanlarında bir şahıs getirmişlerdi. Sıvacılık ya- pan İbrahim isimli şahıstı. Daha sonra Tamer Atağ elindeki Kalaş- nikofla İbrahim’e 3 el ateş etti. İbrahim yere düştü.” Duruşmada savunma yapan sa- nõk Albay Cemal Temizöz de gö- rev yaptõğõ dönemde Cizre’de gü- venlik sorunlarõ bulunduğunu be- lirterek, “9 aydır tutukluyum. Maddi ve teknik bir delil olmadı- ğını görüyoruz. Eğer tutukluluk halimin devamına karar verirse- niz, bunun delillerini sunmanız gerekir” dedi. Mahkeme heyeti tahliye taleplerini reddederek, du- ruşmayõ erteledi. Hakkâri’deki gösterilerde polis, yüzleri maskeli gruba gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti (AA) F R A N S A ’ D A T E R Ö R E S T İ R D İ L E R Dış Haberler Servisi - Terör örgütü PKK yandaş- larõ Abdullah Öcalan’õn cezaevi koşullarõnõ bahane ederek Fransa’nõn Strasbourg kentinde de Avrupa İş- kenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) merkez binasõnõ işgal etti. Yaklaşõk 50 kişi çalõşanlarõ rehin alarak bi- naya terör örgütünün sözde bayrak ve sembolleri ile Öcalan’õn posterlerini astõ. Güvenlik güçlerinin gös- tericilere müdahale ederek 15’ini gözaltõna aldõğõ bildirildi. Paris’te de izinsiz gösteri yapmak isteyen bir grup, Kürt kökenli yurttaşlarõn işyerlerinin yoğun olduğu Strasbourg St.Denis bölgesini araç trafiğine kapatarak çevredeki araçlarõ ateşe verdi. İşyerlerinin camlarõnõn kõrõlmasõ üzerine Fransõz güvenlik güçle- ri gruba müdahale etti. Fransõz polisinin güvenlik kameralarõ ile yaptõklarõ tespitler doğrultusunda te- rör örgütüne yönelik geniş çaplõ bir operasyon yapa- bileceği kaydedildi. Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin hapishane, psikiyatri kliniği ve karakollarõnõ “haber- siz” ziyaret etme yetkisine sahip olan CPT, daha ön- ce yayõmladõğõ çeşitli raporlarõnda Öcalan’õn hiçbir şekilde kötü muamele görmediğine, sağlõk ve cezaevi koşullarõnõn iyi olduğuna dikkat çekmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle