Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 ARALIK 2009 PAZAR
12 PAZAR KONUĞU
CMYB
C M Y B
Ünlü Ergenekon Raporu’nu yazan İngiliz gazeteci Gareth Jenkins ağõr saldõrõlara uğradõğõnõ söylüyor:
Doğrularõyazdõğõmiçinkorkuyorlar
Ergenekon davasõnõn iddianamelerinden
yola çõkõlarak hazõrlanan “Gerçekle Düş
Arasında: Türkiye’nin Ergenekon
Soruşturması” başlõklõ raporun yazarõ
İngiliz gazeteci Gareth Jenkins’le
konuşuyoruz. Jenkins iddianamelerde ciddi
mantõksõzlõklar olduğunu vurguluyor. Dõş
dünyada Ergenekon davasõnõn gittikçe daha
fazla sorgulanmaya başlandõğõnõ belirtiyor.
Davanõn AKP hükümeti muhaliflerini
bastõrmak amacõyla açõldõğõ kanõsõnõn
yaygõnlaşmaya başladõğõna işaret ediyor ve
Gülen Cemaati’nin işin arkasõnda olduğu
kuşkularõnõ dile getiriyor. “Rapor nedeniyle
bana hakaretler edildi, yalanlar söylendi.
Bu rapor iddianameleri temel alıyor. Bana
karşı çıkanlar önce iddianameleri
okusunlar. Üstelik İslami Cihad sitesinde
beni hedef gösterdiler. Beni öldürebilirler.
Ama sonuna kadar gerçek ve doğru
bildiklerimi söylemeye devam edeceğim.
Neden korkuyorlar? Demek gizlemek
istedikleri bir şeyler var” diyor.
- Siz Ergenekon davasına neden bu kadar
merak duydunuz da 5 bin 800 sayfayı bulan
iddianameleri satır satır okuyup rapor
yazdınız? Bir de Ergenekon davasının
arkasında Gülen Cemaati olduğunu telaffuz
ettiniz. Neden?
- Aslõnda Ergenekon olayõ Haziran
2007’de ortaya çõkõnca fazla önemsenmedi.
Ancak Ocak 2008’de Türk kamuoyunun çok
iyi tanõdõğõ isimler içeri alõnõnca o zaman ben
bu işi merak etmeye başladõm. Bu kişiler
Susurluk davasõndan tanõdõğõmõz Veli Küçük
ve birkaç askerdi. Ondan sonra iş büyümeye
başladõ. Ben Ocak 2008’de, “Bu galiba
Susurluk’un devamı olacak” diye
düşündüm. Derken yeni gözaltõ dalgalarõ
geldi. O zaman Ergenekon’un benim
düşündüğüm amacõndan sapmaya başladõğõnõ
gördüm.
Dış dünyanın Ergenekon’a
bakışı değişti
Bildiğim kadarõyla şu anda Fethullah
Gülen ABD’nin Pennsylvania eyaletinde
yaşõyor. Ben Fethullah Gülen’in birebir bu
işle ilişkili olduğunu sanmõyorum. Ben
raporumda da yazdõm. Gülen Hareketi’nin
kimi basõn organlarõ var. Bunlar bu davanõn
itici güçleri oluyor. Bu yayõn organlarõnda,
“İddianame böyle böyle yazıyor” diye
haber yapõyorlar, köşe yazõlarõ çõkõyor. Ama
iddianameye bakõyorsunuz, böyle bir şey
yok. Bu tür kanõtlar onlarõn iddia ettikleri
gibi iddianamede yer almamõş. Ben Gülen
Hareketi’ni tümüyle suçlamak istemiyorum.
Ama bu harekete bağlõ bir avuç aktivist
bütün bunlarõ yapõyor. İşte, gördük. Benim
bu rapor kamuoyunda duyulduktan sonra
bana etmedikleri hakaret, iftira kalmadõ. Tam
bir karalama kampanyasõ açtõlar. Ama öte
yandan ne rapora ne de söylediklerime
bakõyorlar. Şimdi panik halindeler. Çünkü
artõk herkes raporun gerçekleri yansõttõğõnõ
görmeye başladõ.
- Yani kamuoyunun büyük bölümü
raporun içeriğine inandı ve kafasında soru
işaretleri oluşmaya mı başladı?
- Soru işaretleri zaten oluşmaya başlamõştõ.
Bu da nisan ayõnda “Baba Beni Okula
Gönder” kampanyasõna yapõlan baskõn,
Prof. Türkan Saylan’õn evinin ve
ÇYDD’nin genel merkez ve şubelerinin
aranmasõ, bilgisiyarlara el konmasõ, ÇEV’e
yapõlan baskõn üzerine oldu. Ayrõca Prof.
Mehmet Haberal’õn içeri alõnmasõ dikkat
çekti. Dõş dünyada tanõnan bir isim.
Haberal’õn kesinlikle bu işlerle ilgisi
olmadõğõ biliniyordu. Yurtdõşõnda
Türkiye’deki derin devletin varlõğõ
biliniyordu. Ben de raporda bunu yazdõm.
Ergenekon davasõ açõldõğõnda dõş dünyada
Türkiye’nin derin devleti tasfiye sürecine
girdiği düşünüldü. Ama daha sonra yavaş
yavaş işin içinde başka bir iş olduğunu
düşünmeye başladõlar. Tabii toplam 5 bin
800 sayfalõk iddianameyi okumak kolay
değil. Ama ben hepsini okudum. Dõş
dünyada tabii ki bu iddianameyi Türkçe
bilmedikleri için okuyamadõlar. Ama bu
konuda İngilizce bir rapor yazõlõnca çok
merak uyandõ. Çünkü dõş dünyada
Ergenekon davasõyla derin devletin üzerine
gidildiği izlenimi doğmuştu. Ben de zaten
raporumda derin devletin gerçek olduğunu
yazdõm. Daha sonra dõş dünyada davaya
bakõş yavaş yavaş değişmeye başladõ.
Milliyet’te benim raporumun ABD’de
davaya bakõşõ 180 derece değiştirdiği yazõldõ.
Bu doğru değil. Ben raporu yazmadan önce
düşünceler değişmeye zaten başlamõştõ. Çok
tuhaf ve mantõksõz işler olunca yabancõlarõn
aklõnda soru işaretleri doğal olarak uyanõyor.
Fethullahçı militanlardan
hakaretler
- Yapılanlar gerçekten mantıksız mı?
Vakıf üniversitelerinin, devlet
üniversitelerinin muhalif rektörleri, burs
veren vakıfların yöneticileri içeri alınıyor.
Acaba bu insanlar Fethullah Gülen
okullarının rakipleri görüldükleri için mi
içeri alındılar?
- Böyle bir imaj var. Benim de aklõma bu
sorular geliyor. Ama yüzde yüz emin
olmadan bir şey söylemek güç.
- İlginç bir açıklama da raporun konu
edildiği Washington’da 18 Kasım günü
düzenlenen Arı Vakfı toplantısını yöneten
Yurter Özcan’dan geldi. “Ergenekon’a
inanmayan ve Gülen Cemaati’yle ters
düşen herkes şu anda saldırıya uğruyor. Bu
kişiler üzerinde inanılmaz bir terör
estiriliyor” dedi. Sizce neden böyle
yapılıyor?
- Bunlar Washington’a kadar gittiler, “Biz
demokratız” diyorlar. Ama gördüğümüz
kadarõyla onlara karşõ çõkanlarõ sürekli
karalamaya çalõşõyorlar. Hakaret ediyorlar.
Kendimize demokrat diyorsak birbirimizin
fikirlerine tahammül etmeliyiz. En azõndan
karşõmõzdakini susturmaya çalõşmamalõyõz.
Dediğim gibi, şimdi korkuyorlar. Çünkü
sonunda biri çõktõ ve 5 bin 800 sayfalõk üç
iddianamenin tamamõnõ okudu. Belki bir
dördüncü iddianame yoldadõr. Ama olsun.
Ben hazõr olanlarõ okumuş bulunuyorum.
Burada şunu vurguluyorum: Raporda
yazdõklarõmõ kafadan atmadõm. Bütün
alõntõlar iddianamelerdendir. O nedenle
korkuyorlar ve beni susturmaya, karalamaya
çalõşõyorlar. Eğer demokratsak, terbiyeli,
kibar bir biçimde tartõşalõm. Hiç kimse
yazdõklarõma katõlmak zorunda değil. Ama
hiç kimse de iddianameyi okumadan ahkâm
kesmesin. Fethullah Gülen’in basõn organlarõ
bana bunun için karşõ çõkõyor. Çünkü
biliyorlar ki iddianamenin tamamõnõ okuyan
olursa gerçekler de ortaya çõkacak.
- Sizce Gülen Cemaati’nin aktivistleri ve
yayın organları neden böyle bir davanın
açılmasını can ve yürekten desteklediler?
- Bu davayõ destekleyen iki taraf var. Bir
taraf 28 Şubat’õn, öbür taraf da 12 Eylül’ün
rövanşõnõ almak istiyor. Tam anlamõyla
intikam duygularõyla hareket ediyorlar.
Örneğin bir Taraf gazetesi var. İnanõlmaz bir
biçimde intikam duygularõyla yayõn yapõyor.
Bu da en büyük sorun. Böyle bir davada
intikam duygularõna yer olmamalõ. Dava adil
bir biçimde görülmeli.
Adaletin temeli kanõttõr. İddianameye
bakõyorsunuz. Ergenekon diye bir örgütün
varlõğõna dair tek bir kanõt yok.
- Ergenekon davası, eski Deniz Kuvvetleri
Komutanı Özden Örnek’in günlüklerinde
yazılanlardan yola çıkılarak açıldı. Ama
Örnek bugün ifadesine başvurulana kadar
ne tanık ne da sanık oldu. Bu durum sizce
de tuhaf değil mi?
- Bu darbe günlüklerini okuduğunuz
zaman içinin boş olduğunu görüyorsunuz.
Günlüklerden adamõn kendini yalnõz
bõrakõlmõş hissettiğini anlõyorsunuz. AKP’ye
karşõ anlaşõlan harekete geçmek istemiş. Eski
Genelkurmay Başkanõ Hilmi Özkök’e de
kendisini desteklemediği için sinirlendiği
belli. Ama örgüt kurulmasõyla ilgili
günlüklerde en ufak bir kanõt yok.
Raporuma gösterilen tepkinin amacõ bana
saldõrmak, bana hakaret etmek ve hakkõmda
yalanlar uydurmaktõr. İstediklerini yapsõnlar.
İsterlerse beni öldürsünler. Hiçbir şey
değişmez. Ben sonuna kadar doğru ve gerçek
bildiğimi söylemeye devam edeceğim.
İddianameler orada duruyor. Ben
iddianamelerden yola çõkarak o raporu yazdõm.
İddianamelerde yazõlanlardan konuşmak yerine
bana saldõrmayõ tercih ederseniz gizlemek
istediğiniz bir şeyler var demektir.
Ayrõca hiç kimsenin benimle aynõ fikri
paylaşmasõ gerekmez. Benimle aynõ fikirde
değillerse iddianameleri okusunlar. Bana karşõ
çõkanlarõn çoğu raporu bile okumadõlar. Bir de
şunu belirteyim. İslami Cihad’õn bir sitesi var.
Buna Zaman ve Taraf’ta yayõmlanan benim
raporu, ayrõca bütün bağlantõ numaralarõmõ ve
adresi koymuşlar. Zaman ve Taraf bundan
memnunsa o onlarõn sorunu. Yazdõklarõmõ
eleştirecek yerde bana saldõrõyorlarsa demek ki
gizlemek istedikleri bir şeyler var. Orta yaşlõ
bir adamdan neden korkuyorlar, anlamõyorum.
Bugün Türkiye’deki en büyük güç Fethullah Gülen cemaati
- Sizin rapordan anladığım kadarıyla
Gülen Cemaati’nin Türkiye’de, özellikle bu
davada çok etkili olduğunu söylüyorsunuz.
Yoksa Gülen Cemaati mi artık Türkiye’yi
yönetiyor?
- Şu anda Türkiye’de en güçlü onlar. Bakõn,
o kadar hâkim ve savcõ dinlendi. Talep de
birkaç savcõdan geldi. Ergenekon savcõlarõ
bugün inanõlmaz güçlüler. Bakõn, “Baba Beni
Okula Gönder” kampanyasõ, ardõndan ÇYDD
baskõna uğradõ. Sonra ÇYDD bursuyla okuyan
çocuklarõn kayõtlarõ PKK’yle ilgileri var mõ
yok mu diye incelendi. Bütün bu işler için
inanõlmaz paralar, zaman, enerji harcanmasõ,
sayõsõz insan çalõştõrõlmasõ lazõm. Kimse
bunlara dur diyemiyor. Ergenekon davasõna
dönersem... Bu dava, sonunda Avrupa İnsan
Haklarõ Mahkemesi’ne (AİHM) gider ve
Türkiye suçlu bulunur. Bugün Türkiye’de
AKP’yi desteklemeyen herkes korku içinde.
- Cumhuriyet’e atılan el bombalarıyla
Ümraniye’deki evde bulunan bombaların seri
numaralarının birbirini tuttuğu kimi köşe
yazarları tarafından savunuldu. Ama siz
raporda bunun kesin bir durum olmadığını
yazıyorsunuz...
- Çõkan haberlere bakarsak şunu görüyoruz:
Bu bombalardan Türkiye’nin hemen hemen
her yerinde kullanõlmõş. Ortada somut bir kanõt
yok. Dediğim gibi adaletin temeli somut
kanõttõr. Aynõ durum Alparslan Arslan için de
geçerli. Evet, Danõştay baskõnõnõ yaptõğõnõ
biliyoruz, ama azmettiricisi var mõ yok mu
bilmiyoruz. Kanõt yok. Eğer Alparslan
Arslan’õn arkasõnda ordu var demek
istiyorlarsa kanõt göstersinler. Tek kanõt
Osman Yıldırım’õn ifadeleri. Zaten Osman
Yõldõrõm daha sonra sözlerini geri aldõ. Birinci
iddianamede Osman Yõldõrõm’õn verdiği
Ergenekon’un ölüm listesi var. İçinde Şener
Eruygur, Bülent Eczacıbaşı, Tuncay Özkan,
Ahmet Necdet Sezer, Orhan Pamuk olmak
üzere pek çok kişi var. Ama bakõyorsunuz,
ikinci iddianamede Şener Eruygur
Ergenekon’un lider kadrosunda yer alõyor.
Adam hem örgütü kuracak hem de kendini o
örgüte öldürtecek. Böyle mantõksõzlõk mõ olur?
Zaten sözüne güvenilmez ve kişilik
bozukluğu olduğu doktor raporuyla sabit
Osman Yõldõrõm’õn ifadelerinden nasõl yola
çõkõlabilir? Bu şekilde kafa karõştõrõlarak hiçbir
zaman gerçeğe varõlamaz. Gerçekten böyle bir
çete var mõ? Hiçbir zaman anlaşõlamayacak.
Suçsuzlar içerde kalacak, suçlular serbestçe
ortalõkta dolaşacak. İşin bu tehlikesi var. Zaten
herkes de bundan şikâyet ediyor. Bakõn, bu
dava er ya da geç düşecek. Düşmezse
AİHM’den dönecek. Bu yüzde yüz kesindir.
Kimsenin şüphesi olmasõn. Zaten iddianame
şaka gibi. Beş yaşõnda bir çocuk bile bunu
ciddiye almaz.
- Ortalıkta uçuşan belgeler hep aynı
gazeteye yani Taraf’a servis ediliyor. Geçen
gün Taraf gazetesi rapordan yola çıkarak size
fena halde yüklenmiş. Sizce Taraf ne
yapmaya çalışıyor?
- Aynõ Taraf Muhsin Yazıcıoğlu’nun
helikopterini NTV’nin düşürdüğünü de ileri
sürdü. Böyle bir gazeteyi ne kadar ciddiye
alabiliriz? Bilmiyorum. Yöneticisi eski solcu.
İntikam almaya çalõşõyor. Yarõn TSK kansere
çare buldu diyelim. Taraf hemen şiddetle karşõ
çõkar. Tõpkõ CHP’nin AKP’ye yaptõğõ gibi.
Taraf yönetiminde TSK’ye karşõ ciddi bir
nefret duygusu var. Doğru olup olmadõğõna
bakmadan ellerine ne gelirse yayõmlõyorlar.
Zaten umurlarõnda da değil. Tek amaçlarõ
askere karşõ olsun. Vur askere...
Tuncay Güney
kafadan hasta
- İddianamede İlhan
Selçuk çalıştığı ve
yönettiği gazeteyi
bombalatmış oluyor.
Buna ne diyorsunuz?
- İddianameye göre
bombalarõ İslamcõlarõ
suçlatmak için Ergenekon
attõ. İlhan Selçuk da bunu
köşe yazõsõnda itiraf etti.
Yani, böyle bir şey olur
mu? İnsan böyle bir şey
yaparsa en azõndan
gizlemek ister. Açõk açõk
yazar mõ? Mantõğa sõğõyor
mu? İddianamede buna
benzer binlerce
mantõksõzlõk var.
Dolayõsõyla bugüne kadar
Örnek’in çağrõlmamasõ da
mantõksõzlõğõn başka bir
örneği.
- Raporunuzda Tuncay
Güney’e atıfta
bulunuyorsunuz ve
“Tuncay Güney’in
Türkçesi, evinde ele
geçirilen belgeleri
yazmaya yeterli değil”
diyorsunuz. Siz Güney’i
tanıyor musunuz?
- Güney’in Türkçesi
benimkinden beter. Onu
tanõmõyorum. Ama bazõ
yazdõklarõnõ okudum.
Adam cümle bile
kuramõyor. O nedenle de
evinde ele geçirilen
belgeleri onun yazdõğõnõ
hiç sanmõyorum.
Ayrõca Tuncay Güney
güvenilmez birisi. Onun
ifadelerine nasõl
inanabilirsiniz ki?
- Sizce Tuncay Güney
kim?
- Bana kalõrsa hasta bir
insan. Onun doktora
ihtiyacõ var. Tam bir
doğuştan yalancõ.
- Tamam da, doğuştan
yalancı olduğu besbelli
bir adama bunca zaman
inanıp iddianameler
hazırlandı, onlarca insan
içeri atıldı. Bu nasıl iş?
- Onu bilemem. Size bu
adamõn nasõl güvenilmez
olduğunu örneğiyle
anlatayõm: “Veli Küçük
eroin kaçakçılığı
yapıyordu. Biliyorum.
Çünkü Fransız
istihbaratı OGD bana
söyledi” dedi. OGD diye
bir Fransõz istihbarat
örgütü yok. OGD
Fransa’da bir gazete ve
dergi dağõtõm kuruluşu.
Ayrõca kendisinin,
anneannesinden dolayõ
Yahudi olduğunu iddia
etti. Ama bakõyorsunuz,
anneannesinin adõ Ayşe.
- Tuncay Güney’in
psikopat olduğu da
söylendi...
- Evet. Bence de adam
hasta. Ama buna rağmen
devlet televizyonunda onu
dört saat konuşturdular.
Olacak şey mi?
GARETH JENKINS
1989’dan beri İstanbul’da yaşayan İngiliz, Galli
gazeteci, yazar ve analist. Üniversitede eski Yunanca
ve Latince okudu. The Sunday Times gazetesi, Jane’s
yayõnlarõna ve kimi düşünce kuruluşlarõna yazõlar
yazõyor. The Economist Intelligence Unit’e birkaç
rapor hazõrladõ. Türkiye ve bulunduğu bölgeyle ilgili
siyaset, ekonomi ve güvenlik konularõnda pek çok yazõ
yazdõ. Özel ilgi alanlarõ sivil-asker ilişkileri, siyasi
İslam ve terörle mücadele. “Türk Silahlõ Kuvvetleri ve
Siyaset” ile “Türkiye’de Siyasi İslam: Batõya
Koşarken Yönünü Doğuya mõ Çeviriyor?” isimli iki
kitap yazdõ. Üçüncü kitabõ da yolda.
SÖYLEŞİ
LEYLA TAVŞANOĞLU
- Yani sizce AKP ve Gülen
Cemaati’ne karşı olan herkes
Ergenekoncu mu ilan ediliyor?
- Evet. Ama gördüğüm kadarõyla
bunu Tayyip Erdoğan yönetmiyor.
Ama anladõğõm kadarõyla karşõ da
çõkmõyor. Bu öğrenci katsayõsõ
meselesinde Danõştay’õn yürütmeyi
durdurma kararõnõ ideolojik olarak
niteledi. Ama Ergenekon söz konusu
olunca “Adalete güvenmemiz
lazım” diyor. Burada çifte standart
var.
Gülen Cemaati’ni de tümüyle
suçlamak istemem. Demin de
söylediğim gibi bir grup miltanlarõ
var. Onlar yapõyor. Bir de AKP
yandaşõ birkaç maliye müfettişi.
- Ergenekon’un Gladio türü bir
örgüt olduğu iddiaları var.
Varsayalım ki doğru. Ama bundan
yıllar önce İP lideri Doğu Perinçek,
Aydınlık dergisinde “Türkiye’de
Gladio türü bir yapılanma vardır.
Bu da Süper NATO’dur” dedi.
Bunu yazan adamı bugün
Ergenekon davasından içeri attılar.
O zaman bu nasıl yaman bir çelişki?
- Gerçekten bu davanõn mantõğõnõ
bulmak çok zor. Doğu Perinçek bir
zamanlar solcuydu. Hatta PKK’yle
konuşmak için Bekaa Vadisi’ne
gitmişti. Sonra değişti. İddianameye
göre Ergenekon PKK’yi kontrol
ediyor. Bu kadar büyük mantõksõzlõk
olamaz. Bakõn, Gladio hiçbir zaman
tek bir teşkilat olmadõ. Bunun içinde
bir sürü çete vardõ. O zaman baştan
yanlõş bir model ortaya konuyor.
Ergenekon; Hizbullah’õ, İBDA-C’yi,
PKK’yi kontrol ediyor. Ergenekon
33 askeri öldürüyor. Yani her şey tek
bir merkezden yönetiliyor buna göre.
Nasõl iş bu?
İslami Cihad’õn sitesine Zaman ve Taraf’ta
yayõmlanan raporu, benim bütün bağlantõ
numaralarõm ve adresimi koymuşlar. Yazdõklarõmõ
eleştirecek yerde bana saldõrõyorlarsa demek ki
gizlemek istedikleri bir şeyler var.
İstediklerini yapsõnlar. İsterlerse beni
öldürsünler. Hiçbir şey değişmez. Ben sonuna
kadar doğru ve gerçek bildiklerimi söylemeye
devam edeceğim. İddianameler orada
duruyor.
İddianameler mantıksızlıklarla dolu
P
O
R
T
R
E
leyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr