23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 ARALIK 2009 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Ölümler 2000’i Bulur mu? Toplumda bilim dışı söylentiler çok etkili oluyor.. Her yıl zaten gripten insanlar ölüyormuş, bu da onlardan biriymiş... İlaç şirketleri uyduruyormuş.. Bir dizi zırvalık... Sağlık Bakanlığı Pandemi İzleme Kurulu üyesi Prof. İsmail Balık cesur bir çıkış yaptı (Hürriyet): Hastaların yaklaşık yüzde 80’i son 15 günde kaybedildi. Aşı olsalardı ölmeyeceklerdi. Aşı olmayın diyenlere soruyorum, bu ölümlerin vebalini üstlenebilecekler mi? Sağlık Bakanlığı internet sitesine bakıyorum, perşembe akşamına kadar salgından ölenlerin sayısı 241! Hastanede yatan 223, 86’sı yoğun bakımda, 62 kişi de solunum cihazlarında yaşam savaşı veriyor. Demek kaybedeceğimiz çok insan var daha! Virüsün öldürücü gücü daha çok risk grupları üzerinde etkili. Ancak: Ölenlerin yüzde 35’i (85 kişi) sağlıklı, risk grupları dışında, 50 yaş altı insanlar! 25-44 yaş arası 99 kişi ölmüş. Ölümler her hafta neredeyse katlanarak sürüyor, Türkiye hedef ülke: 19-25 Ekim haftası: 1 kişi 26 Ekim - 1 Kasım: 13 kişi 2-8 Kasım: 21 kişi 9-16 Kasım: 40 kişi 16-22 Kasım: 51 kişi 23-29 Kasım: 91 kişi... Başbakan ve daha pek çok ilgili ve ilgisiz kişinin aşı üzerine aşı aleyhtarı sorumsuz sözleri nedeniyle, Sağlık Bakanlığı’nın Dünya Sağlık Örgütü’nün paralelinde aldığı doğru kararları, toplumda yeteri kadar yanıt bulamadı ve aşı kampanyası sınırlı kaldı. Bu nedenle de salgının yaygınlaşma hızı Türkiye’de sürüyor! Yaklaşık 700 bin kişi aşılanabilmiş, Dr. Balık’a göre, ülkemizde 1 milyon insana virüs bulaşmış olabilir, bunların bir kısmı atlatmıştır ama virüsü başkalarına bulaştırma faaliyetlerini de bilinçsizce sürdürüyorlar! Yetmiş kişiden biri virüslü! Aşı ile önü alınamazsa, bulaşma çok daha hızlı artacak, buna bağlı olarak ölümler de! Yukarıdaki tablo, salgın artarak sürerse daha büyük bir felaket göstergesine dönüşebilir! 40 günde 241 kişi öldü; önümüzdeki 4 kış ayında, virüsün sadece bir milyon kişiyle sınırlı kaldığı düşünülecek olursa ve kayıplar her ay katlanarak arttığı varsayımıyla 4 bin kişiyi daha kaybedebiliriz. Salgınla ilgili bilgi eksikliğini ve istatistiki öngörülerin yanıltıcılığını göz önüne alırsak, ölüm sayısı 2 bine de ulaşabilir, hız artarsa 10 bine de! Ama bu hızla en az bin kişinin kurban olacağı görülüyor! Aralık rakamları bu konuda daha sağlıklı bir bilgi verecektir! Avrupa kıtasında ölenlerin toplam sayısı sadece 919; bu Türkiye’deki riskin büyüklüğüne işaret. Dünya çapında domuz gribinden ölenler 7 bini aştı! Şüphesiz, Başbakan’ın aşı konusunda yaptığı yanlış / bilgisiz çıkışları, aşılama kampanyasını alt düzeylere indirdi! Başbakan’ı kimse aşılamaya zorlamadı, ama aşı konusunda hiç konuşmamalıydı! Pandemik salgını yönetmek, Sağlık Bakanlığı’nın bilimsel kurulunun görevidir! Yan etkilerine gelince.. 15 ülkede 65 milyon kişi aşılandı. Dünyaca tanınmış Prof. Dr. Murat Tuzcu: 6 ülkede aşı ile ilgili olabilecek 41 ölüm araştırıldı, aşıyla ilgisi bulunamadı. Çin’de 11 milyon insan aşılandı, 15 ciddi yan etki görüldü ve şüpheli 2 ölümün ise nedeni henüz belli değil. 65 milyon kişiden 12’sinde (bir nevi felce de yol açan) Guillain Barre görüldü. Bunların birkaçı aşıyla ilgili görüldü. Diğerleri iyileşti... (Milliyet, 30 Kasım; ve Dünya Sağlık Örgütü web sayfasındaki risk bilgileri.) Şüphesiz ki milyonda, on milyonda ciddi bir yan etkinin görülme riski, aşılarda olduğu gibi, aldığımız ilaçlarda da ortaya çıkabiliyor… Ancak, virüsü kaparsak ölüm riskinin çok çok büyük olduğu da görülüyor. “Riskten kaçayım derken” daha büyük bir kişisel ve toplumsal risk oluşturabiliriz. Yine de şüphesiz ki herkes kişisel tercihi kullanacaktır... Uygarlığımızın en büyük buluşlarından biri olan aşı, insanlığı büyük salgın hastalıkların kırımından kurtarmıştır. obursali@cumhuriyet.com.tr ‘Çarka çomak soktuk’ İLHAN TAŞCI ANKARA - İsmailağa ve Fet- hullah Gülen cemaatine ilişkin başlattõğõ soruşturmadan son- ra hakkõnda art arda açõlan soruşturmalarla kõskaca alõn- maya çalõşõlan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İl- han Cihaner, 4-5 ayrõ ga- zetede aynõ anda “iftira” haberleri yapabilecek kadar “büyük bir çarka çomak soktuğu” için mağdur edil- diğini vurguladõ. Cihaner, asõl amacõn bundan sonra cema- atlere yönelik açõlacak soruştur- malar için “gözdağı vermek” ol- duğuna dikkat çekti. Cihaner, “Soruşturma önemli isimlere uzanacağı için başımıza bunlar geldi. Ama hukukun olanak verdiği ölçüde kimseye pabuç bırakmam” dedi. Cemaatlere yönelik soruşturma için düğmeye basmasõnõn ardõndan Ankara’nõn hedefi haline gelen Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ Cihaner, “hakkında iftira, kara- lama kampanyası yürütülen bir mağdur olarak”, yaşadõklarõnõ, yapõlanlarõ ve “delil uydurma” gi- rişimlerini Cumhuriyet’e değer- lendirdi. Cihaner, soruşturmayõ başlatmasõnõn ardõndan kendisine yönelik saldõrõlarõn artarak sürdü- ğünü, son aşamada “delil uydu- rulmaya” başlanõldõğõnõ vurgu- ladõ. İhale yolsuzluğu nedeniyle Bursa’da başlatõlan soruşturma- nõn ardõndan dinci gazetecilerin bu- radaki savcõlõğõ da yõpratma giri- şiminde bulunduğunu anõmsatan İl- han Cihaner, “Fark edilmedi ama, Bursa ile Erzincan’daki olayın ortak noktası Yeni Şafak grubunun sahibinin orada da (Bursa) adli soruşturmaya ma- ruz kalmış olmasıdır. Çok ente- resan, bunu gören de olmadı” de- di. Yeni Şafak’õn sahibi Ahmet Al- bayrak’õn ismi İsmailağa cemaa- ti soruşturmasõnda geçmiş ve hak- kõnda gözaltõ kararõ çõkarõlan 235 kişilik liste içerisinde yer almõştõ. İftira kampanyası Faili meçhuller başta olmak üzere çok önemli soruşturmalara imza atan Cihaner, belli çevrele- rin cemaat soruşturmasõ nedeniy- le iftira kampanyasõ yürütmesinin nedenini, “Demek ki bu sefer, ta- biri caiz ise daha büyük bir çarka çomak sokmuşuz. Ce- maat soruşturmasını başlatan ben olduğum için bunun yapıl- dığını düşünüyorum” sözleriy- le değerlendirdi. Soruşturmala- rõn devamõnõn geleceğini düşün- dükleri için de kendisine saldõr- dõklarõnõ söyleyen Cihaner, şu il- ginç karşõlaştõrmayõ yaptõ: “Şu karşılaştırma yapılırsa her şey daha iyi anlaşılır. Düşünün, benim Erzurum Başsavcılığı ile olan yetki tartışması ve Adalet Bakanlığı’nın soruşturmaları- na maruz kalmamın nedenle- rinden birisi ‘ben yetkili değilim, Erzurum Başsavcõlõğõ yetkili’. Er- zurum’a soruşturmayı bağla- yan unsur ya silah ya da şiddet kullanılacak. Ben baştan beri diyorum ki, ‘bu cemaat silahlõ de- ğil, şiddet kullanmõyor, bunlarõn da delili yok’. Daha az ceza gerek- tiren TCY’nin 220. maddesi (6 yıla kadar hapis) ile yargılan- malılar. Erzurum Başsavcılığı ise tam tersi.. anayasal düzeni zor- la değiştirmeye çalıştıkları sa- vında. Bu suçun cezası ağırlaş- tırılmış müebbet hapis. Cemaat daha ağır bir nitelendirmeyi ya- pan savcılığa, oradaki yargıla- maya hukuki hiçbir eleştiri ge- tirmiyor. ‘Bizim cemaatimiz si- lahlõ değildir, şiddet kullanmõyo- ruz’ demiyorlar. Lehlerine ola- bilecek şeyleri hukuki temellen- dirmelerle ileri süren bana sal- dırıyorlar. Zaten bu nokta da çe- lişkilerini ortaya koyuyor.” A M A Ç G Ö Z D A Ğ I S aldõrõlarõyla karşõ karşõya kaldõğõ kesimin gücü- nün büyüklüğünü, “aynı anda 4-5 ulusal ga- zetede hiçbir karşılığı olmayan iftira haber- leri yaptırabilecek kadar büyük” diye tanõmlayan Er- zincan Cumhuriyet Başsavcõsõ Cihaner, “Dinleme için mahkeme kararını üç gün sonra aldığımı bile yaz- dılar. Mahkeme kararı olmadan Telekomünikas- yon İletişim Başkanlığı (TİB) dinleme yapar mı? Çok güçlü olmasalar pek çok gazeteyi yönlendire- bilirler mi? Soruşturma önemli isimlere yönelece- ği ve genişlediği için bu saldırılar yapılıyor. Asıl amaç bun- dan sonra cemaatlere yönelik açılacak soruşturmalar için göz- dağıdır” dedi. Kendisini bu tür saldõrõlarõn yõldõramayacağõnõ ve kimseye “pabuç bırakmayacağını” vurgulayan İlhan Cihaner, “Üzüldüğüm, beni seven, saygı duyan, değer verdiğim in- sanların tedirginliğidir. Mağdur olmam nedeniyle açıklama yapmak zorunda bırakılmamdır” diye konuştu. PABUÇ BIRAKMAM Soruşturma önemli isimlere uzanacağõ için başõmõza bunlar geldi. Ama hukukun olanak verdiği ölçüde kimseye pabuç bõrakmam. GÜÇLERİ ÇOK BÜYÜK 4-5 ulusal gazetede hiçbir karşõlõğõ olmayan iftira haberleri yaptõrabilecek kadar güçleri büyük. ORTAK NOKTA Bursa ile Erzincan’daki olayõn ortak noktasõ Yeni Şafak grubunun sahibinin adli soruşturmaya maruz kalmõş olmasõdõr. Resepsiyona büyük ilgi ADANA (Cumhuriyet) Haftalõk olarak yayõmlanmaya başlayan Cumhuriyet Güneydoğu eki için düzenlenen resepsiyona ilgi büyüktü. Gazetemiz Genel Yayõn Yönetmeni İbrahim Yõldõz ile yazarõmõz Hikmet Çetinkaya’nõn da katõldõğõ resepsiyon önceki akşam Cumhuriyet Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Geceye Adana Vali Vekili Fikret Deniz, Mersin Yenişehir Belediye Başkanõ İbrahim Genç, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardõmcõsõ Prof. Dr. Rõfat Ulusoy, DİSK ve KESK’e bağlõ sendikalar, ADD, İP, CHP, DSP temsilcileriyle çok sayõda basõn mensubu ve Cumhuriyet okurlarõ katõldõ. Şener’den eleştiri Yurt Haberleri Servisi - Türkiye Partisi Genel Başkanõ Abdüllatif Şener, ekonominin iyi durumda olmadõğõnõ ancak iktidarõn “iyi gibi göstermeye” çalõştõğõnõ belirterek “Türkiye’de Türk çiftçisi için değil, yabancõ ülkelerin çiftçileri için çalõşan bir siyasal iktidar var” dedi. Partisinin il başkanlõğõ binasõnõn açõlõşõ öncesi yurttaşlara seslenen Şener, milletvekili dokunulmazlõğõnõ eleştirerek “Rüşvetten, ihaleye fesat karõştõrmaktan dosyalarõ var, kimse dokunamõyor. 2002’den bugüne kadar Meclis raflarõnda tozlanõyor. Hiçbir dosyanõn kapağõ açõlamõyor ve kimse hesap soramõyor ama biz Türkiye Partisi’yiz bizim dokunulmazlõğõmõz yok” dedi. 3 Türk çocuk öldü SOFYA (AA) - Bulgaristan’da Türklerin yoğunlukta yaşadõğõ Kõrcaali bölgesindeki Koşukavak (Krumovgrad) kasabasõnda çocuk esirgeme kurumu yurdunda meydana gelen patlamada 13, 15 ve 16 yaşlarõnda üç Türk çocuğu hayatõnõ kaybetti. Koşukavak Belediye Başkanõ Sabahattin Mehmed, patlamanõn kimin tarafõndan yapõldõğõ henüz tespit edilemeyen el yapõmõ bir bombadan kaynaklandõğõnõ açõkladõ. Unkapanı’nda kaza İstanbul Haber Servisi - Taksim istikametinden gelen Harun Doğan’õn kullandõğõ lüks otomobil, aşõrõ hõz nedeniyle Unkapanõ Köprüsü üzerinde karşõ yöne geçerek Mustafa Şumlu idaresindeki otomobile, ardõndan Taksim- Bakõrköy hattõnda yolcu taşõyan dolmuşa çarptõ. Taksim yönünden gelen 3 ayrõ otomobil de kazaya karõştõ. Kazada, toplam 14 kişi yaralandõ. Kaza nedeniyle yaklaşõk 1 saat trafiğe kapanan Unkapanõ Köprüsü, araçlarõn kaldõrõlmasõnõn ardõndan yeniden ulaşõma açõldõ. Numan Kurtulmuş’tan uyarı ANTALYA (Cumhuriyet) - Saadet Partisi (SP) Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, Antalya il başkanlõğõnda basõn toplantõsõ düzenleyerek çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Kurtulmuş, DTP hakkõndaki kapatma davasõna ilişkin, “Biz Türkiye’de herkesin örgütlenme hakkõnõn olma- sõ gerektiğini düşünürüz. Siyasi partileri kapat- manõn çözüm olmadõğõ kanaatindeyiz” dedi. Cihaner İsmailağa ve Gülen cemaati soruşturmasõ için düğmeye bastõktan sonra soruşturmalarla sõkõştõrõlan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ Cihaner, yapõlanlarõ ve yaşadõklarõnõ C’e anlattõ: Sarõgül’denBursa’dagövdegösterisi BURSA (Cumhuriyet) - Türkiye Değişim Hareketi lideri Şişli Belediye Başkanõ Mustafa Sa- rıgül,Türkiye Değişim Hareketi’nin (TDH) İkti- dara Hazõrlõk Bursa Merkezi’nin açõlõşõnda göv- de gösterisi yaptõ. Sarõgül’ün, Şehreküstü Mey- danõ’ndaki binanõn açõlõşõndan önce düzenlediği mitinge yaklaşõk 15 bin kişi katõldõ. Yoğun ilgi nedeniyle Şehreküstü Meydanõ’na zorlukla gelebilen Sarõgül, konuşmasõna Bursa’nõn çok önemli bir il olduğunu, ekonominin ve siya- setin nabzõnõn bu kentte attõğõnõ söyleyerek baş- ladõ. “Bursa burada tarih yazıyor. Türk siya- si hareketinin önemli başlangıçları vardır. Bugün TDH Bursa’da çok önemli bir başlan- gıç yapıyor”diyen Sarõgül, “Bursa’yı gördükten sonra zaman gelmiştir. Vakit tamamdır” dedi. Ankara’da Türkiye’nin sorunlarõna çare bula- mayan yorgun iktidar ile takatõ kalmayan muha- lefetin bulunduğunu öne süren Sarõgül, iktidara yü- rüdüklerini ve iktidarlarõnda Türkiye’nin tüm sorunlarõnõ çözeceklerini öne sürdü. AKP, CHP, DSP, kapanan ANAP ve DP üye ve sempatizan- larõnõn da ağõrlõkta bulunduğu kalabalõğa seslenen Sarõgül, “TDH iktidarında özgürlükler yaşa- nacak. Kimsenin telefonu dinlenmeyecek. Te- lefon dinlemenin en ağır ceza olduğu ülke ola- cağız. Kimse kimseyi jurnallemeyecek”dedi. TDH’nin İzmir’de taban bulamayacağõnõ öne sürenlerin olduğunu bildiren Sarõgül, “İzmirli bir zalim çıkmış. İleri geri konuşmuş. Yapmayın etmeyin. O zalimlere sesleniyorum. İzmir’de olacağım. 30 yıldır zalimlerle mücadele edi- yorum. Bundan sonra da edeceğim” dedi. TDH partileştiğinde, partililerin yöneticileri se- çeceğini, lidere değil halka bağlõ bir partinin ge- leceğini savunan Sarõgül, partisinin Erdal İnönü’nün bilim insanlõğõnõ ve saygõnlõğõnõ, Turgut Özal’õn ekonomik pratikliğini ve çözümlerini, Ecevit’in dürüstlüğünü örnek alacağõnõ vurguladõ. Bursa’da düzenlenen mitingde 15 bin kişiye seslenen Sarıgül, iktidara yürüdüklerini ve Türkiye’nin tüm sorunlarını çözeceklerini söyledi. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle