26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 29 ARALIK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yüksek Gerilim... Sivil yargı ve polis, Cumhuriyet tarinde ilk kez en gizli askeri karargâhı (Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndaki Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge Müdürlüğü’nü) üç kez bastı... Yazımı yazdığım saatlerde Milli Güvenlik Kurulu toplantısı yapılıyor... Ankara’da gerilimli günler sürüyor, olup bitenler karşısında toplumda kaygı giderek artıyor. Sağduyulu olma zamanı! Ankara kaynaklı haberlere bakılırsa, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın evinin yakınında yakalanıp sorgulanan iki subay, gözaltına alınan sekiz subayla aynı operasyonda görevli. Görevli yargıcın baskın sırasında topladıkları bilgilerin çoğu gizli... Bu nedenle kurumlar arasındaki gerginliğin giderek tırmandığı da bir gerçek! Savcı ve beş polis 5 Aralık 2009’da Erzincan’da MİT Bölge Başkanlığı’nı basmıştı. Peki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 26 Aralık günü Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner’le Başbakanlık Konutu’nda neler görüşmüştü? Güneydoğu’daki KCK operasyonunu mu, PKK’yi mi, Hizbullah’ı mı? İki gün önce Erdoğan ve Başbuğ bir görüşme yapmışlardı zaten... Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor... Arkadaşımız Erzincan-Erzurum hattında yaşananları tüm ayrıntılarıyla yazdı, CHP’li Ahmet Ersin, Erzurum’da tutuklu askerlerle ve MİT elemanlarıyla görüşmesini kamuoyuyla paylaştı. Disiplin Kurulu’na AKP’den ihraç istemiyle verilen Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran, partisinden istifa ederken Başbakan Erdoğan’ı eleştirip şöyle demişti: “Kürt ve Türk halkını böldüler... Kürt açılımıyla, PKK’nin beceremediğini Erdoğan becerdi...” İlhan Taşcı’nın genişletilmiş yeni baskısı (Cumhuriyet Kitapları) çıkan “Kulak Misafiri”ni okudum ikinci kez... Aman Tanrım! Öyle Türkiye’de yaşıyoruz ki, yargı yargıyı; polis yargıcı izliyor; devlet yılda 70 bin kişiye “kulak misafiri” oluyor... Gerçekten Türkiye demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak algılıyor, temel hak ve özgürlükleri mi geliştirmek istiyor? Başbakanlık Konutu’nda üç saat boyunca neler konuşuyor Erdoğan, Başbuğ ve Koşaner? Kimse bilmiyor, yazılan bir oyun sahneye konulmuş ve tüm Türkiye seyrediyor. Dışarıda serin bir hava var... Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sürüyor. Yaşamın derinliklerinde, kış yağmurları, rüzgârlar, adı konulmamış yasaklar ve yasalar. Sanki ruhlarımız uzun bir yolculuğa çıkmış tüm acılarımızı da sırtına yükleyerek. Çıplak ayakların uyduğu bir flüt sesi, gömülü bir hayatta uykumuzu ve kaçak düşlerimizi çiğneyen. Denize yakın o mağaralar, tuzlu sular, ışıkta alın yazımızı yazan güvercinler. Peki, toplum kime inanacak? Türk Silahlı Kuvvetleri’nin açıklamasına mı, yoksa kirli bilgi akışının merkezi yandaş, dinci, tarikatçı medyaya mı? Politikacılar gidici, devletin kurumları ise kalıcıdır! Bu ülke kanlı 1 Mayıs’ları, Kahramanmaraş katliamı, Gazi olaylarını, Susurluk’u, Sıvas’ı, faili meçhulleri yaşadı. Kontrgerilla “Ziverbey”de ortaya çıktı... Ecevit’e İzmir’de 38 yıl önce yapılan “suikast girişimi” aydınlanmadı... Şimdi aydınlanır mı? Hiç sanmıyorum!.. Gerçekten zor günler geçiriyoruz... Anayasal kurumların birbirlerine güveni kalmamış... Hukukun üstünlüğü ilkesi çiğnenmiş... Herkes birbirini izliyor. Türkiye böyle bir dönemi hiçbir zaman yaşamamıştı. Gerçekten tarihi bir süreçten geçiyoruz. Oynanan oyun nedir? Bu oyunu kimler yazdı? Kimler sahneye koydu? Kimler oynuyor?.. Suç işleyen varsa, görevi ne olursa olsun ortaya çıkarılıp yargılanmalı, gerçekler su yüzüne çıkmalı! Eğer olay, CHP lideri Deniz Baykal’ın açıkladığı gibiyse vahimdir... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 AKP’de, parti politikalarõnõ eleştiren, aykõrõ düşüncelerini ortaya koyanlar ya ihraç ya da pasifize ediliyor Erdoğan, konuşanõ siliyor YENİ SOL PARTİ HAZIRLIĞI ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tayyip Er- doğan, parti içinde aykõrõ dü- şüncelerini ortaya koyan, parti politikalarõnõ eleştiren milletve- killerini ya ihraç ya da pasifize ediyor. Eski Maliye Bakanõ Kemal Unakıtan’õ istifaya çağõran Tur- han Çömez, Erdoğan’a “Ka- sımpaşalı gibi davranma” di- yen Mahmut Koçak, Ha- tay’daki Ali Dibo yolsuzluğunu ortaya çõkaran Fuat Geçen, par- tiden ihraç edildi. Erdoğan ile gö- rüş ayrõlõğõna düşen Erkan Mumcu ve Abdüllatif Şener, partiden ayrõlõrken kararlarõn- dan rahatsõzlõk duyulan Köksal Toptan, yeniden TBMM Baş- kanlõğõ’na aday gösterilmedi. Elazõğ milletvekili Feyzi İş- başaran’õ açõklamalarõ nede- niyle kesin ihraç talebiyle disip- line sevk eden AKP yönetimi, daha önce eleştirilerde bulunan bazõ milletvekillerini ihraç eder- ken bazõlarõnõ da genel seçim- lerde milletvekili adayõ yapma- dõ. Bazõ bakan ve milletvekille- ri ise partiden ayrõldõ. AKP mil- letvekillerinin yaşadõklarõndan örnekler şöyle: Ertuğrul Yalçınbayır: AKP’nin kurucularõ arasõnda yer alan Yalçõnbayõr, Abdullah Gül’ün başbakanlõğõ döneminde hükümette başbakan yardõmcõsõ olarak görev aldõ. Ancak birçok konuda AKP ile görüş ayrõlõğõ- na düştü. Erdoğan, başbakan ol- duktan sonra Yalçõnbayõr’õ ka- bine dõşõ bõrakõrken 22 Tem- muz seçimlerinde de yeniden milletvekilliğine aday göster- medi. Köksal Toptan: 22 Temmuz seçimleri öncesinde törenle AKP’ye katõlan Toptan, seçim- lerin ardõndan TBMM Başkanõ seçildi. Erdoğan, türbanla ilgili anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesinin ardõndan TBMM Başkanlõğõ’nõ göreve çağõrõrken Toptan, Er- doğan’õn beklentisinin tersine senato önerisinde bulundu. Toptan’õn, askerlerin sivil mahkemelerde yargõlanmasõna ilişkin yasa tasarõsõyla ilgili ola- rak “haberim yok” açõklamasõ da AKP yönetiminde rahatsõzlõk yarattõ. Erdoğan, ikinci dönem- de Toptan’õ yeniden TBMM Başkanlõğõ’na aday gösterme- di. Abdüllatif Şener: Uzun süre başbakan yardõmcõlõğõ görevin- de bulunan Şener, bazõ özelleş- tirme kararlarõna imza atmadõğõ için Erdoğan’õn tepkisini çekti. Şener, 22 Temmuz seçimlerinde milletvekili adayõ olmazken se- çimlerin ardõndan da AKP’den ayrõlarak yeni bir parti kurdu. Erkan Mumcu: Uzun süre kabinede yer alan Mumcu, Kül- tür ve Turizm Bakanlõğõ döne- minde “Katılmadığım çözüm- lerin altına imza atmak iste- miyorum” diyerek AKP’den is- tifa etti. Mahmut Koçak: 3 Kasõm seçimlerinde milletvekili seçilen Koçak, sõk sõk muhalif çõkõşla- rõyla tanõndõ. “Başbakan Ka- sımpaşalı kültürüyle yetişmiş olabilir. Ama her seferinde o şekilde davranması da olmu- yor” diyen Koçak, partiden ih- raç edildi. Fuat Geçen: Hatay’daki kamu ihaleleriyle ilgili olarak açõkla- malar yapan Geçen, dönemin AKP Grup Başkanvekili Sadul- lah Ergin’i eleştirdi. Geçen de partiden ihraç edildi. Turhan Çömez: Dönemin Maliye Bakanõ Kemal Unakı- tan’õn oğlunun şirketlerine KDV indirimi sağladõğõnõ belirterek bir grup toplantõsõnda “Oğlunuzun piyasanın yüzde 90’ına hâkim işletmelerine KDV indirimi sağlamayı nasıl içinize sindi- riyorsunuz? Yeter artık Sayın Unakıtan. Bize, partiye ve ül- keye yük oluyorsunuz. Sizi ar- tık taşıyamıyoruz. İstifa edin” açõklamasõnõ yapan Çömez, dev- let bakanlõğõ döneminde Nimet Çubukçu’ya de sert eleştiriler yöneltti. Çömez de partiden ih- raç edildi. Feyzi İşbaşaran: Polislere küfrederek vatandaşõ mağdur et- tiği, milletvekilliğine yakõşmayan hal ve hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle ihraç istemiyle di- sipline sevk edildi. İşbaşaran, di- sipline sevk edilmesinin asõl ne- deninin fikirlerini açõk açõk söy- lemesi ve susmamasõ olduğunu belirterek Başbakan Erdoğan’a sert eleştiriler yöneltti. İşbaşaran, AKP’den istifa etti. Haber Merkezi - “Yeni sol” parti kurul- masõ yönünde çalõşmalar yürüten akademis- yen yazar Prof. Dr. Ahmet İnsel, sõnõf söyle- minin bõrakõlmasõnõ istedi. Yeni parti için çalõşmalar yürüten Prof. İn- sel, DTP’nin kapatõlmasõnõn ardõndan yerine kurulan Barõş ve Demokrasi Partisi’ne (BDP) geçen İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ve yazar Nil Mutluer Petrol-İş sendi- kasõnda öğrencilerle bir araya geldi. İnsel, Uras ve Mutluer, “Yeni özgürlükçü, eşit- likçi ve demokratik bir siyasi hareket inşa edebilmek için neler yapmalı” sorusuna yanõt aradõ. Oluşturulacak yeni sol hareketin yeniliğini korumasõ gerektiğini belirten İn- sel, bunun için öncelikle sõnõf temelli söy- lemlerin bõrakõlmasõ gerektiğini söyledi. İn- sel, “Mutlak kurtarıcı anlayışından ve sı- nıf indirgemeciliğinden kurtulmamız la- zım. Sınıflara otomatik olarak siyasi bilinç atfedemeyiz. Bir insan ezilen olduğu için otomatik olarak solcu değildir. Yani siyasi bilinçlenme iktisadi konuma indirgene- mez” dedi. Gençlerden siyasi sürece müda- hil olmasõ ve geleceğin örgütlenmesinde ak- tif olmalarõnõ isteyen Uras da, “Devrimciler ve reformcuların birlikte mücadele edebi- leceğine inanıyorum. Hatta reformların bazen en büyük devrimler olduğuna ina- nıyorum” diye konuştu. Ahmet İnsel: Sınıf söylemi bırakılmalı Son olarak, Elazõğ milletvekili Feyzi İşbaşaran’õ açõklamalarõ nedeniyle ihraç talebiyle disipline sevk eden AKP yönetimi daha önce Unakõtan’õ yolsuzluklar nedeniyle istifaya çağõran Turhan Çömez’i ihraç etmiş, Abdüllatif Şener ve Erkan Mumcu da partiden ayrõlmak zorunda kalmõştõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle